24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NÎSAN 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Mücahitlere artık "Stinger" yok PEŞA VER (AA) Afganistan daki Sovyet yanlısı rejime karşı mücadele edert mücahitler, ABD'nin artık kendilerine Stinger füzeleri göndermediğini bUdirdiler. Mücahit gruplanndan Harekât tslami'nin lideri Muhammed Nabi Muhammedi, Pakistan 'ın Peşaver kentinde Amerikan Associated Press Ajansı'na bir demeç verdi. Muhammedi, yaklaşık 45 aydır Stinger füzesi gönderilmediğini belirterek bu durumun kendilerini çok endiselendirdiğini kaydetti. Mücahit lideri, "Samyoruz, artık fiize gönderilmemesi, Sovyetler'in Afganistan'dan çekilme olasılığı yüzünden" feklinde konuştu. Kerktik'e ye füze vine Irak'ın, İran tarafından mart ayında ele geçirilen Halepçe kentini geri almak için bir karşı saldırı hazırlığında olduğu bildirildi. İran, Irak'ın Tebriz ve Isfahan'a saldırılarına karşı misilleme yaptı AUStRMEIN Bir Yat, Bir Kat Aranıyor Evet bir yat ile Akdeniz ya da Ege kıyılarında bir kat, daha doğrusu bir ev aranıyor. Arayan ya da daha doğrusu aratan Sayın Başbakan. Sayın Özal deniz kıyısında, arkası orman, bahçesi bol çiçekli; öyle ihtişamlı bir şey değil, büyücek bir kuy evi edinmeyi düşünüyor sekizon odalı. Başbakanlık yazlık konutu olacakmış bu ev. Doğrusu Sayın Özal'ın alçakgönüllülüğüne ve tanımlamasına şaşmamak elde değil. Nerede görülmüş, on odalı, önü deniz, arkası orman, bahçesi çiçekli köy evı? Olsa olsa bu Erenköy evi ola1 bilir. Gerçekten eskıden istanbul'un asude bir semti olan Erenköy ün kıyılarında vardı böyle evler. Şimdi onlar da apartman oldu ya. Sayın Özal yazlığın yanı sıra bir de yat arıyormuş. Ama yat konusunun basının ve halkın tepkisini çekeceğinden kaygılandığından, şimdilik Savarona'yı devlet yatı olarak kulianmayı kuruyormuş. Biz bu satırları yazarken, Sayın Özal parlamentoda bütçe görüşmelerini izliyor, birkaç saat sonra, seyircinin ekran başında yoğunlaşacağı demlerde kursuye cıkıp zamlarını, vergilerini, enflasyonist politikasını savunacak. Dün de Adana yollarına yansıyan emekçinin sesıne, muhalefetin eleştırılerine yanıt verecek. Yanlış anlaşılmasın, bir deniz kıyısındaki ev ve bir de devlet yatı ile Türkiye'nın ne ekonomisi etkilenir ne de bütçesi. Amacımız böyte bir kanı uyandırmak değil. Amacımız, sık sık başvurulan kolay eleştiri yöntemleriyle milletvekillerine konut yaptırılması veya rnaaslarının arttırılması gibi, özde yasamanın üyelerinin ekonomik bağımsızlığını sağlayacak girişimlere popülist eleştiriler getirmek de değil. Ancak zaten bir Lale Devri debdebesi içinde yasamakta nedense direnen ve çevresiyle birlikte böylesine sıkıntılı bir ortamda tüm kamuoyunun tepkisini çeken Sayın Özal'ın, herkesten özveri istediği, kemerlerin değil, neredeyse gırtlakların sıkıldığı bir dönemde, kendisinin, deniz kıyısında "on odacıklık bir evcik" ile yat peşinde koşmasının pek izan sınıtiarına sığmadığını belirtmek isteriz. Sayın Özal kamuoyundaki görüntüsünün son zamanlarda ne denli değiştiğinin hiç farkında değılmışcesine fütursuz davranıyor. Sekiz yıldır Türkiye'nin ekonomisini yöneten Özal'ın politikasının sonucudur bugün varılan nokta. ve içerde, dışarda herkesin elestirdiği bu ekonomik yapı, artık ucretlinin, köylunün, emekçinin, memurun, işçinin ve yine Sayın Ozal'ın deyişiyle "ortadireğin" sırtına öylesine yükler yüklemiştir ki ınsanlar daha az giyinir, daha az ısınır, daha az beslenir olmuşlardır. Tam böyle bir ortamda suttan sofralarında ağırlanan hanımefendiler, binbir gece masallannı andıran düğünler, papatya debdebesinin yanı sıra Başbakan bir de yazlık konut ve yat peşlne düşebiliyorsa bu Sayın Ozal'ın, halkın nabzını tutabilme, olayları değerlendirebilme ve gelişmeleri sezme yeteneğinde cıddi gedikler açıldığı anlamını taşır. Hiç kuşku yok ki, Sayın özal'ın ev ve yat tutkusu kamuoyunda muhalefetin dün yaptığı ve herbiri de içerikli olan, bütçe eleştirisinden bile çok daha etkili olacaktır. Bu durumda ortaya şöyle bir soru çıkıyor: Acaba Başbakan bu politik "takt" yanlışını neden yaptı? Sorunun yanıtı. doğallıkla birden fazla Bunlardan birincisi, yukarıda da belirttiğimiz gibi, Sayın Özal'ın değeriendirme yeteneğinin büyük ölçüde zayıflamış olması. İktidarının içine saplandığı çıkmaz, belki de Özal'ı bu duruma itmiştir. Eğer durum böyle ise, Sayın Başbakan gidici demektir. Çünkü bugünkü darboğazdan ancak, soğukkanlı tüm melekelerine egemen bir önder ile çıkılabilir. Bir başka olasılık da Sayın Özal'ın durumu sağlıklı ve soğukkanlı biçimde değeriendirme yeteneğini yitirmemesi ve olaya akılcı yöntemle bakarken, "Nasıl olsa gidicıyim. Bari iki günün beyiiği beylik olsun" diye düşünmüş olmasıdır. Bu durumda da gidiciliğini kendi bile kabullenmiş demektir Sayın Başbakan. Herhalde son günlerde, şu deniz kıyısındaki on odalı köy evi ile yat kadar acıklı bir güldürüyü pek yaşamadık. DlS BASIN ehcycuyjjorkei Carlucci Hindistan'da YENİ DELHİ (AA) ABD Savunma Bakanı Frank Carlucci, Afganistan sorunu ve Hindistan'ın askeri ihtiyaçları konusunda görüşmelerde bulunmak üzere, dün Yeni Delhi'ye geldi. Yeni Delhi basım, Sovyet askerlerinin Afganistan 'dan çekilmelerinden sonra, Giiney Asya'da güvenlik ile ABD'nin Hindistan 'a silah satışmın görüşmelerde ele alınacağını belirtiyor. Dıs Haberier Servisi lran, Irak savaş uçaklannın önceki gün Tebriz ve tsfahan'ı bombalamasına misilleme olarak dün sabah Keritük'e bir füze saldırısında bulundu. Iran füzenin bir petrol rafinerisine isabet ettiği ve büyük hasar meydana gelirdiğini iddia ederken, Irak da füzcnin kentin kalabalık bir kesimine dOştüğünü ve çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu öne sürdü. lrak'ın, Suleymaniye bölgesinde önceki hafta iran tarafından ele geçirilen Halepçe kentini geri almak için yeni bir saldın hazırlığında olduğu bildirildi. BM Genel Sekreteri Perez de Cnellar iki ülkeye yapuğı "Kenüer SavajT'nı durdurma çağnsını yineledi. Irak ise BM Genel Sekreterini savaşta İran'ı tutmakla suçladı. Başbakan Ttargut Özal'm Bağdat ziyareti dolayısıyla ilan ettiği tek yanlı geçici ateşkesi pazar günü öğleden sonra bozan Irak, Tebriz ve Isfahan kentlerini havadan bombalamış ve İran açıklamalanna göre 10 kişinin ölümüne 50 kişinin de yaralanmasına yol açmıştı. tran Savaş Enformasyon Karargâhı, saldınyı gerçekîeştiren uçaklardan birinin dUşuruldUğünü ve Talat tbrahim adındaki pilotun esir alındığını açıkJamıştı. Irak ise uçağın tran toprağına düştüğünü doğrulamıştı. Bu arada AP'nin haberine göre Batüı bir diplomatik kaynak, Irak'ın Halepçe kentini geri almak amacıyla bir karşı saldırıya hazırlandığını öne sürdü. Söz konusu kaynak tran'm bu yöreye götürmeyi vaadettiği Batüı gazetecilerin gezisinin iptal edilmesini de buna kanıt olarak gösterdi. Halepçe kenti, mart ayı ortalarında İran tarafından baslatüan ve "ElFecr10' adı verilen kara harekâtı sırasında ele geçirilmiş, bu kentin ele geçirilmesi sırasında Irak'ın kullandığı kimyasal silahlarla 5 bin kişinin öldüğü ve 5 bin kişinin de yaralandığı da açıklanmıştı. Öte yandan BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, İran ve Irak'a Kentler Savaşı'na son vermelen yolundaki çağnsını yineledi. BM Genel Sekreterinin sözcüsü François Giuliani. ateşkesin sağlanması ve can kaybımn önlenmesiyle, Güvenlik Konseyi'nin 598 sayılı karannın uygulanması amacıyla yapılacak görüşmelerde ilerleme sağlanması için yapıcı bir atmosfer yaratacağını söyledi. Irak Dışişleri Bakanlığı Hukuk Işleri Sorumlusu Ekrem D Vhıi ise BM Genel Sekreterini savaşta tran'ı tutmakla suçladı. Vitri, Cuellar'ın "savaşın devamını btemekte çıkarlan olduğunu"da savunarak, ellerinde bu konuda kanıtlar bulunduğunu da öne sürdü. Ingiltere'de yayımlanan Foreign Report dergisi, mart ayında Ha Irak ve kimyasal silahlar Irak, Körfez Savaşı'nda yine kimyasal silah kuHanmakla suçlanıyor. Bu davranıs her aniamda bir savaş suçudur. ABD Dışişieri Bakanhğı, Irak'ın, zehirli gaz kullanımmı yasaklayan 1925 tanhli Cene%re Antlaşması'm ihlal etmesini haklı olarak kınadı. Amerikahlar îran'ın Körfez Savaşı'nı kazanmasıru istemiyorlar. Ama savaşı başlatan, ABD firkateyni Stark'ı bombalayan ve sivil yerteşim merkezlerine füze atarak kentler savaşını tırmandıran Tahran değildi. tran, bu anlamsız savaşı uzattığı içtn sorumludur. Eski tngiltere Başbakanı Chirchill, Almanlar tarafından I. Dünya Savaşı'nda kullanılmaya başlanan hardalgazını "cehennem zehiri" olarak tanımlamıştı. Hardalgazı daha sonra savaştaki tüm taraflarca iğrenç biçimde kuUanılmıştı. Kimyasal silahlar o denli nefret uyandırmıştı kı, savaşa katılan ulkeler 1925'te kimyasal silahların kullanımmı yasaklayan Cenevre Antlaşmasını tereddüt etmeden imzalamışlardı. Irak bu antlaşmaya 1931 yılında imzasını attı. Şimdi ise antlaşmayı çiğnemektedir. Korfez Savaşı'ndan önce, ttalyaniann 19351936'da EUıyopya'da, Mıar'ın da 1963'te Yemen'de kimyasal silah kullandıkları ileri surulmüştlı. Ama Irak, 1984'ten bu yana sık sık ve pervasız biçimde kimyasal silah kullanmaktadır. ABD ile Sovyetler Birliği, kimyasal silahlarm kullanımına ilişkin yasağı tekrar vurgulayacak olan yeni bir Cenevre antlaşması konusunda bir süredir göruşmeler yapıyorlar. Ancak bu silahlarm denetlenmesi ve Irak gibi ülkelere yayılmasının engellenmesi için ne gibi önlemler alınacağı konusunda henuz görüş birliği sağlanamadı. Washington ve Moskova, Irak'a ivedi olarak şu mesajı iletmelidirler: Kimyasal silahların kulianmayı durdurun; yoksa dıs desteği yitirirsiniz. (28 mart) lepce kasabasına kimyasal bombalar atarak çok sayıda vatandaşın, ölümüne neden olan Irak'ın Ortadoğu'daki en büyük kimyasal silah üreticisi olduğunu bildirdi. The Economist dergisinin bir yan yayıru olan Foreign Report, Irak'ın yılda 700 ton hardal gazı ürettiğini, yılda bin ton sarin adlı öldürücu sinir gazını üretecek kapasiteye sahip olduğunu, aynca ta bun adlı bir başka sinir gazı ürettiğini kaydetti. Dergi, "kaynaklanna" dayanarak verdiği haberde, Suriye'nin de bölgede ikinci en büyük kimyasal silah üreticisi olduğunu ifade etti. Foreign Report, Irak'ın kimyasal silahlarda kullarulan bu maddelerin çoğunu, tanm ilaçları üretilen bir fabrika için ithal ettiği maddelerden elde ettiğini kaydetti.tran'ın iddia ettiği gibi, Irak'ın Halepçe kasabasına hidrojen siyanür gazı bombaları atmış olamayacağını savunan dergi, Irak'ın aslında "tabun" gazı kullandığını, ancak bu gaz yeterince saf olmadığı için, içindeki sodyum siyanürün, Halepçe'de akarsularla kanştığında hidrojen siyanür dumanları oluşturabileceğini anlattı. Izak Şamîr yumuşamadı Filistinliler Shultz'un Israil gezisini protesto amacıyla dün genel greve gittiler. Batı Şeria ve Gazze'de sokaklar boşaldı, dükkânlar açümadı. Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un tsraü'deki temasları dün başladı. Israil televizyonunda konuşan Shultz, banş planının benimsenmesi için çağnda bulunurken Başbakan Izak Şamir planı bir kez daha reddetti. Işgal altındaki topraklarda yaşayan Filistinliler ise Shultz'un ziyaretinı protesto amacıyla genel greve gittiler. Batı Şeria ve Gazze'de dün sokaklarm boş, dükkânların ise kapalı olduğu bildirildi. İki ay içinde bölgeye yapuğı uçüncü ziyaret turuna lsraıl'den başlayan ABD Dışişleri Bakanı Shultz, önceki gece Tel Aviv"deki Ben Gurion Havaalanı'nda yaptığı konuşmada tncil'den bir alıntı vererek "Her seyin bir zamanı vardır. Sevginin de nefretin de, savaşın da banşın da, şimdi banşa dogru ilerlemenin zamamdır" dedi. Shultz, daha sonra tsrail televizyonundan bir çağrı yaparak banş planına destek istedi. AP'nin haberine göre dün lsrail Başbakanı Izak Şamir1 le göruşen Shulu, ABD'nin, bir Filistin devleti kurulmasına ve Israil'i 1967 sınırlarmın gerisine çekmeyi amaçlayan girişimlere karşı çıkacağını söyledi. ABD Dışişleri Bakanı, barışplanı konusunda Tel Aviv'de görüşüyor Yardımcısı Larıjanı: Yardımcısı Larıjanı: irak Dışişleri Bakan Enrile'nin evine baskın MANÎLA (AA) Filipinler'de askeri birlikler, "Gringo" lakabıyla tanınan ve bir süre önce gözaltmda tutulduğu gemiden kaçan darbeci Albay Gregorio Honasan'ı bulmak için, eski Savunma Bakanı ve şimdiki muhalefet lideri Juan Ponce Enrile'nin yazlık evine baskın düzenledi. Enrile, dün radyoya yaptığı açıklamada, Manila 'nın güneyindeki evine önceki gün erken saatlerde askerler tarafından baskın düzenlendiğini söyledi ve bu olayı Açuino yönetiminin "çürümüşlüğünün" bir göstergesi olarak niteledi. rejtnunı devirene kadar savaşacağız tstanbul Haber Servisi tran Dışişleri Bakan Yardımcısı Cevad Larijani, Kerkük konusunda "Savunmamız açsından hangi yer gerekliyse orayı ele geciririz. Ancak inanıyoruz ki, egemenlik hakkı, Irak halkına aittir. tster, Kürt, ister Tiirk olsun" dedi. tran Dışişleri Bakan Yardımcısı Larijani, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar ile görüşmek üzere ABD'ye giderken, dün tstanbul'a uğradı. Larijani, Atatürk Hava Limanı'nda düzenlediği basın toplantısmda, Irak'ı kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmakla da suçladı. Panama NoriegcL, Jacksori'dan yardun istedi PANAMA CITY (Ajanslar) 1300 kişilik ABD takviye birliğinin bugün Panama'da kanal bölgesine gelmesi beklenirken, ülkenin güçlü adamı General Noriega ABD'de Demokrat Parti'nin siyah aday adayı Jasse Jackson'dan yardım istedi. Noriega Jackson'a bir mektup göndererek, Amerika Birleşik Devletleri'nin bu ülkenin iç işlerine kanşmasını engellemek için girişimde bulunmasını istedi. Bu arada seçim kampanyası nedeniyle Wisconsin eyaletinde bulunan Jackson ise General Noriega'nın düşürülmesinden yana olduğunu belirterek, kendisine Panama'yı terk etmesi yolundaki çağnsını yineledi. Jackson, Panama ve ABD arasında aracılık yapmayı duşunmediğini de bildirdi. Reagan yönetiminin, Panama'da yaşayan Amerikan vatandaşlannın güvenliğini sağlamak gerekçesi ile kanal bölgesine göndermeyi kararlaştındığı 1300 askerden oluşan ABD birliği bugün ülkeye geliyor. Amerikan takviye trirliklerinin Panama'ya gelmesi ile ülkede gerginliğin daha da artacağı belirtiliyor. Bu arada Panama'da ABD Büyükelçisi'nin otomobili polis tarafından durdurulmak istendi. Buyükelçilikten yapılan açıklamaya göre, olay pazar günü Büyükelçi Arthur Davis'in, Vatikan Temsilciliği'ndeki paskalya kutlamalanndan büyükelçiliğe dönüşü sırasında meydana geldi. Bir polis aracı büyükelçinin otomobiline siren calaıak ve ışık yakarak yaklaştı ve durdurmaya çalıştı. Büyükelçilik Halkla llişkiler yetkilisi Terence Kneebone, polis aracırun, gorunurde hiçbir neden yokken, otomobili büyükelçilik binasına kadar izlediğini ve durdurmaya çalıştığıru anlattı. Dalay Lama'yu af çıktı PEKİN (AA) Tibet'in sürgündeki dini lideri Dalay Lama'nm, bağımsızhk isteğinden vazgeçtiği takdirde ülkesine dönebileceği bildirildi. Pekin yönetimini destekleyen Tibet'in iki numarah dini lideri Pansen Lama düzenlediği basın toplantısmda, Pekin yönetiminin Dalay Lama'ya, Tibet'in bağımsızlığı isteğinden vazgeçtiği takdirde ülkeye dönme izni verdiğini bildirdi ABD Dışişleri Bakanı Shultz, İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres dtşında kimsenin kabul etmedıöi banş planını taraflara benitnsetmek ıçın üçüncü kez başladığı mekık diplomasısinin ilk durağı otarak Tel tm's geWi. (fotoöraf: Reuter) Ancak Şamir buna rağmen, ABD'nin banş planına muhalefetini sürdurdu. öteden beri uluslararası banş konferansı tasansına karşı çıkan Şamir, banş planının Israil'den toprak ödünü isteyen maddelerine de muhalefet ediyor. Batı Şeria ve Gazze'de ise dUn de olaylı bir gün yaşandı. tsrail askerleri ile Filistinliler arasında yer yer çatışma çıktığı, ancak ölüm olmadığı bildirildi. Birleşmiş Milletler kayıtlanna göre olaylann başladığı 8 aralıktan bu yana ölen Filistinlilerin sayısı I36'yı bulmuş durumda. lsrail Savunma Bakanı İzak Rabin, tsrail askerlerinin inisiyatifı Filistinlilere bırakmayacaklarını söyledi. Rabin, "Olaylar gösteriyor ki diizenin sağlanması için şiddetin karşı taraftan gelmesini beklcyemeşiz. tnisi>3tifi elimize aiarak şiddcti başlatanlara ders vereceğiz" dedi. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, Ortadoğu'ya yaptığı gezi çerçevesinde bugun Ürdün'e gidecek. Amman'da üç saat kalacak olan Shultz, buradan Suriye'ye, daha sonra Israil'e geçecek. Mısır'ı da ziyaret edecek Shultz, çarşamba günü tekrar Amman'a gelerek geceyi başkentte geçirecek. Shultz, perşembe günü Suudi Arabıstan'ın başkenti Riyad'a uğrayacak, yeniden Amman'a gelerek bu kez Ürdün Kralı Hüseyin'le bir görüşme yapacak. Larijani, "Şafak10" adı verilen son harekâtta, Irak topraklanrun 1.200 kilometre karelik bölümünü ele geçirerek 100'ü yüksek rütbeli subay olan yaklaşık S bin Irakh askeri esir aldıklarını öne sürdü. BM Genel Sekreteri Cuellar'ın daveti üzerine New York'a gittiğini belirten tran Dışişleri Bakan Yardımcısı Larijani, Irak yönetiminin "saldırganlığının" belirlenmemesi ve "kimyasal silahlar kullanarak işledigı cinayetin hesabının" sorulmaması halinde kalıcı bir banş yolu bulmanın mümkün olmadığını bildirdi. Bu arada gazetecilerin çeşitli sorulannı yanıtlayan tran Dışişleri Bakan Yardımcısı Larijani, "Gerekirse, Kerkuk'e girer ve burada bir Kürt devleti kurulmasına >ardımci olur musunuz?" şeklinde yönetilen bir soruyu şöyle yarutladı: "Biz egemenlik hakkının Irak halkına ait olduğuna inanıyoruz. Bu ister Tiirk ister Kürt olsun. Ancak savunmamız açısından gerekli yerlere saldınr ve orayı ele geçiririz. Tabii ki bu Irak rejimini devirene kadar." Yunanistan Sözde soykınm anılıyor ATÎNA (AA) Yunanistan'da, sözde Ermeni soykınmını anma faaliyederi düzenleniyor. Bu faaliyetler çerçevesinde "Yuaanistan Ermeni Gcaçlik Den«eg]"nin önceki gün Atina'da düzenlediği ve iktidardaki PASOK ile ana muhalefetteki Yeni Demokrasi de dahil olmak üzere bütün siyasi partilerin gençlik kollan temsilcilerinin katıldığı toplantıda, Ermeni halkı için Yunanistan'da dayanışma günü ilan edilmesi ve Yunan Siyasi Partileri Gençlik Kollan'nın Ermeni sorunu için işbirliği yapmaları kararlaştmldı. ERMENİSTAN Prayda'dan Batıya kınama Pravda'ya göre Batüı yayın organları, "Ermeni militanların yalanlarına" dayanarak "kasıtlı ve tahrik edici" söylentiler yaydılar. "kasıtlı ve tahrik edici söylentiler" yaydıklan belirtildi ve bu haberleri verirken dayanılan tek kaynağın, "aynlıkç» Ermeniler", amacm da "etnik gnıplararası uyuşmazlığı tahrik etmek" olduğu kaydedildi. Pravda'daki makalede, ozellikle "Ermenistan'ın Kendi Kaderini Tayin Birliği" adlı derneğın kurucusu Ermeni militan Parkir Erikyan ve Glastnost Dergisı'nin yazan Sergey Grigorian'a çatıldı. Batı radyolarının bu kaynaklara dayanarak verdikleri haberlerde dinleyicilerine, "uluslar üzerinde sömürgeci baskılar uygulamaya dayanan anti Sovyetik eski tezleı. empoze etmeye" çalıştıklarını kaydeden Pravda, sonunda ulaşılmak istenen amacın da, "Sovyet cumhnriyetlerindeki sosyalizme son verdirerek onu ulusal temellere dayanan iilkelere bölmek" olduğunu bildirdi. " D ı ş kışkırtıcılar" ile "iç kışkırtıcılar" arasındakı ilişkiyi, "yapışık ikizler arasındaki baga" benzeten Pravda, bu sıkı bağ sayesinde, içeridckilerin "yalanlar" yaydıklanm, dışandakilerin de Batı radyoları aracılığıyla bu yalanları yayımlayarak Sovyet kamuoyunu etkilediklerini yazdı. Bu yayınlar nedeniyle, insanlann, resmi açıklamaları da kuşkuyla karşılamaya başladıklannı vurgulayan Pravda, orp^Şin Sumgaitteki olaylar nedeniyle Azerilerin hakkında "hamile kadınlann karnını yardığı" gibi "kâbus yaratan aynntılaria dolu >^lanlan" her tarafa yaydıklanm hatırlattı. "Sumgait'te 32 kişinin öldüğiinü açıkladığıraız zaman bize bu rakama inanmadıklarını, gerçek rakamın çok daha yuksek olduğunu söylediler ve Batı radyolannın yayiBİanna inandılar" diye yazan Pravda, "Karabağ'daki olaylann arkasındakiler, dışanda ve icerideki bu kışktrtıcılardır. Amaçlan da ulusal bölunmeler yaratarak, etnik gruplar arasında güvensizlik ve düşmanlık meydana getirmek ve uygulamaya konulan demokratikleşrae snrecine güvcnsizlik yaratmaktır" şeklinde yorumda bulundu. Pravda, bu yorumuna kanıt olarak da Batılı radyolarda yayımlanan, "Moskova, despot bir devlet olmaktansa bo>un eğmesi gerektigini aniayacaktır" seklindeki sözleri ornek gösterdi. Pravda, mart ayı sonunda tutuklanan ve "yalan haber ve anti Sovyetik iftiralar yaymak" suçuyla mahkemeye sevk edilen Parkir Erikyan'ın, Karabağ ve Ermenistan'da etnik gnıplararası anlaşmazlığı körüklemek, kriz yaratraak ve SSCB'deki kurulu düzeni bozmakta çıkan olan Batıh gerici çevrelerin yardım ve himayesi altında olduğunu belirtti Bm'Hi MOSKOVA (AA) SSCB Komünist Partisi resmi yayın organı "Pravda" Gazetesi, başta radyolar olmak üzere, Batı basın ve yayın kuruluşlannın Ermeni militanlann yalanlarına dayanarak Ermenİstan ile Azerbaycan arasında Karabağ yüzünden ortaya çıkan etnik karışıklıklan kışkırttıklarını bildirdi. Pravda'nın dünkü sayısında yer alan ve TASS tarafından da yayımlanan çok sert bir makalede, "BBC ve "Amerikaun Sesi" gibi radyo istasyonlannın Ermenİstan ve Azerbaycan'daki olaylarla ilgili olarak TEKFEN DIŞ TİCARET A.Ş. Ülkemizin, Dış Ticarette lider kuruluşu olan şirketimizin, hızla gelişen iş hacmi dolayısıyla, Fransızca konuşulan ülkelerdeki burolarımızda, gorevlendirılmek üzere; BROŞUR ISTEYIN KursUnmı; Brıtısh Councıl tarafından onannnjtır ArtisFelco uyesıdır BT». İNGİÜZ ÜSAN OKULLARI DANIŞMAMERKEZİ Cumhurıyet Cad. 173/1 B Elmadağ 80230 Istanbul Hılton Otelı Karşısı Tel. (1)148 39 7 7 14879431329684 Tlx: 27498 TUSMTR Fax (1)13297 29 tur§em Le Monde, Karabağ'ı Ermenistan'Ia birieştirdi Dış Haberter Servtsı Karabağ olayiarınıtı başından beri özellıkie Amenkan ve Fransız basınının butünüyle tek yanlı bir habercilık anlayışı içinde olduklan, yalnızca ynrumlannda değıl, haberierinde de gelışmelen Ermeni yanlısı bir tutumla verdikleri dikkatJeri çekiyor. Saygınlığı ve haberierinde nesnelliğıyle tanınan Fransız Le Monde gazetesınde yayımlanan haritalarda Karabağ'ın bir anklav (dört bir yanı Azen toprağıyla çevrılı ıç ulke) olduğu gözlerden saklanarak sanki Ermenıstan'la sınırdaş olduklan ızlenımı verilmesı bu konuda somut bir kanıt oluşturuyor Yukarıdakı harıta Le Monde'un 26 Mart 1988 tarıhlı sayısında ıkıncı kez yayımlandı Harıtada, Karabağ ile Ermenıstan sının arasındakı Azerbaycan toprağı gösterılmeyerek, Karabağ bölgesı Ermenıstan sınırına kadar uzanmış olarak yer aldı Aynı gazetenın 25 şubat sayısındakı bir başka ve daha büyük harıtada da aynı hata ışlenmıştı DIŞ PAZARLAMA SATIŞ KOORDİNATÖRÜ • Yabancı okul veya muadili, yurtdışından idari Bilimler veya Mühendislik dallarının herhangi birinden mezun, • Çok iyi derecede Fransızca lisanına vakıf, • Tercihan Dış Ticaret tecrübesine sahip olup, fiilen ihracat faaliyetinde bulunmuş, • Askerliğini yapmış, seyehate mani hali olmayan erkek elemanlar ücret, liyakata göre tespit edilecek ve müracaattar kesinlikle gızlı tutulacaktır. İlgilenen adayların fotoğraflı özgeçmişlerini 16/4/1988 tarihine kadar PK 24 80600 ETILER adresine göndermeleri rica olunur. MiUi Eğitim Müdürlüğü'nden aldığım kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. RIZA TUNCER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle