19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 NİSAN 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Karabağ*da grev sona erdi MOSKOVA (AA) Azerbaycan'da Karabağ bölgesinin başkenti Stepanakert'te dokuz gündür devam eden genel grev sona erdi. Sovietskhym Russia Gazetesi, kentteki birçok fabrikada aralıklı olarak yeniden işbaşı yapüdığını yazdı. Grevcilerin 24 martta başlattıkları genel greve I nisanda son vefecekleri açıklanmıştı. Bu arada "Selskaya Jizn" adlı tarım gazetesi, Karabağ bölgesindeki grevler nedeniyle tanm üretiminde büyük diişüş olduğunu ve üretimdeki kaybın mi'.yonlarca rubleye ulaştığını kaydetti. Sovyet yetkilileri, Ermenilerin Karabağ bölgesinin Ermenistan'a bağlanması isteğini 23 martta reddetmiş, bunun üzerine gösterilere başlanmıstı. ABD Dışişleri Bakanı Ortadoğu gezisine dün tsraü'den başladı Shultz şaıısım yine deniyor İsrail baskısı giderek. daha kanlı bir havaya bürünüyor. Önceki gün öldürülen 6 Filistinliden sonra dün öldürülen bir Filistinliyle birlikte ilk kez 24 saat içinde 8 Filisünli öldürülmüş oldu. FKÖ tarafından yayımlanan bildiride, Ortadoğu sorununun çözümüne ilişkin Amerikan barış planlarının kabul edilmeyeceği açıklandı. Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un, Filistin sorununa çözüm bulmak amacıyla Ortadoğu ülkelerine yönelik yeni ziyaıet turu dün Kudüsten başlarken, tsrail askerleri bir Filistinliyi daha öldürdüler. Böylece son 24 saat içinde öldürülen Filisünli sayısı sekize yükseldi. AP'nin haberine göre, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın kuzeybatısındaki bir yörede evine Filistin bayrağı asmak isteyen 15 yaşındaki Muhammed Abdöl Rahim, İsrail askerlerinin ateşiyle can verdi. Dün sabah meydana gelen bu ölüm, önceki günkü çatışmalarla birleştirildiğinde, 24 saat içinde 8 Fılistinli öldürülmüş oluyor. Bu rakam, çatışmaların başladıgı 8 aralıktan bu yana 24 saat içinde öldürülen Filislinli sayısı olarak zirveyi oluşturuyor. İsrail resmi verilerine göre, geçen 15 hafta içinde öldürülen Filistinli sayısı toplam 130'u buldu.Filistin kaynakları ise gerçek rakamın çok daha yüksek olduğunu (170 kadar) ileri sürüyorlar. tsrail yönetiminin Filistinlilerin isyanına karşı müdahalesinin giderek daha kanlı bir biçim almaya başladığı bir ortamda bölgeye son bir buçuk ay içinde üçüncü ziyaretini yapmaya başlayan ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, Kudüs'e gitmeden önce mola verdiği Roma'da basına yaptığı açıklamada, bölge ülkelerinin Amerikan Barış Planı'na sınırlı bir destek venneleri halinde bile barış slirecinin yeniden hareketleneceğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un dün tsrail'den başlattığ] üçüncü gezi turu için Batıh diplomatik kaynaklar, "Shultz biam bilraedigimiz birşeyi biliyor olmalı" şeklinde konuşuyorlar. Aynı kaynaklar, barış planına kesinlikle karşı çıkan İsrail Başbakanı Izak Şamir'in, geçen ay ABD'ye yaptığı ziyarette ne Amerikan yönetiminin ne de ABD'deki Yahudi lobisinin desteğini alaraamış olduğunu anımsatarak, Shultz'un, dün başlayan yeni ziyaret turunda Şamir ve LJkud Ccphesi karşısında "tek kale" oynayacağını belirtiyorlar. Bilindiği gibi, Israil'deki koalisyon hükümetinin, Dışişleri Bakanı Şimon Peres'in liderliğindeki ortağı tşçi Partisi, banş planını hararetle destekliyor. FKÖ, Ortadoğu sorununun çözümüne ilişkin Amerikan barış planlarını tehlikeli bulduğunu bildirerek kabul etmeyeeeklerini açıkladı. Tunus'ta FKÖ tarafından yayımlanan bildiride, örgütün Filistin halkının tek ve yasal temsildsi olduğu belirtilerek, Ortadoğu sorununa adil bir çözümün, bu teşkilatla ilgili taraflar ve Güvenlik Konseyi üyelerinin katılacağı uluslararası bir konferansta bulunabileceği kaydedildi. Siyasal gözlemciler, söz konusu plaıun, hem lzak Şamir'in toprak ödününe yanaşmayan katı tutumuna hem de FKÖ'nün bağımsız Filistin devleti isteğine eşit uzaklıkta olduğunu vurguluyorlar. POIJTIKADA SORUNLAR ERGUN BAIXI Olaylann Diyalektiği Rastgele, birbiri ile bağlantısız gibi görünen bir dizi olay, dikkatli biçimde incelendiğinde, aralarında diyalektik bir ilişki olduğu ortaya çıkar. Örneğin aylardır, israil'in işgal altındaki topraklarda uyguladığı insanlık dışı baskı yöntemlerini, televizyon ekranlarında seyrediyor, gazetelerde okuyoruz. İsrail'in bütün derdi, bir Filistin devletinin doğmasını engeilemektir. Ama aslında İsrail, uyguladığı baskı ile çelik gibi bir Filistin ulusunu yaratmakta, Filistinlileri tek vücut halinde bütünleştirmektedir. İsrail askerleri her gün, Filistinlileri öldürmekte, yaralamakta, acımasızca dövmektedir. Ancak ertesi gün daha büyük, daha hırslı, daha kararlı kalabalıklar sokağa dökülmektedir. Soruna geniş açıdan bakıldığında, İsrail'in Arap milliyetçiliğinin bilenmesine katkıda bulunduğu söylenebilir. Arap milliyetçiliği, Yahudi milliyetçiliğıne karşı bir tepki olarak doğmuş, onunla mücadele ederek bilenmiştir. Bugün Filistin ulusunu boğmaya çalışan İsrail, aslında çok daha dinamik ve kararlı bir Filistin ulusunu yaratmaktadır. Yahudileri insanlık tarihinin en büyük suykırımı ile ortadan kaldırmaya çalışan Nazi Almanyası'nın, İsrail ulusunun oluşmasına katkıda bulunduğu gibi. İranlrak savaşı, olaylar arasındaki diyalektik bağlantmın başka bir örneğini oluşturuyor. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, siyasal yaşantısının en trajik hatasını yapıp İran'a saldırırken, islam Devrimi'nin çalkantıları içindeki İran'ın çabucak çözülecegini umuyordu. Oysa evdeki hesap çarşıya uymamış ve Irak saldınsının antitezi, İran halkının Humeyni rejiminin çevresinde bütünleşmesi şeklinde ortaya çıkmıştır. Irak saldınsı olmasaydı devrimin çalkantıları ve toplumun bir dizi kesimindeki huzursuzluk belki de iran'ı ciddi bir kargaşanın içine sürükleyebilirdi. Ama bugün iran ulusu, dış düşman karşısında ekonomik ve sosyal sıkıntılarını geri plana itmiştir. Bu açıdan Saddam Hüseyin İran'a saldırmakla, yıkmak istediği Humeyni rejimine aslında önemli bir yardımda bulunmuştur. Ne var ki olaylar arasındaki etkitepki ilişkisini Tahran'ın da gördüğü söylenemez. İran, Irak ordusunu topraklarından kovduktan sonra, savaşı durdurmayı kabul etseydi, Bağdat rejımınin otoriter yönetiminden hoşnutsuz olan Irak halkı, boşuna ölen yüz binlerce insanın ve harcanan milyarlarca doların hesabını Saddam Hüseyin'den sormaya kalkışabilir ve Irak karışabilirdi. Ama İran, çoğunluğu Şii olan Irak halkının Saddam'a karşı ayaklanacağını umut ederek savaşı surdürmüştür. Savaş devam ettikçe de Irak halkı ayaklanacağına, dış düşmanın tehdidi altmda, Saddam'ın çevresinde birleşmiştir. Yaklaşık 8 yıldır süren Körfez savaşı sık sık "anlamsız" ya da "saçma" gibi sözcüklerle tanımlanır. Oysa savaş o denli anlamsız değildir. Körfez savaşı, aslında İran milliyetçiliği ile Arap milliyetçiliğinin çarpışmasıdır. İran'da, iktidarda bir din devletinin bulunması ve bu devletin ideolojisinin Islamcı, ümmetçi olması, temelde yatan İran milliyetçiliğini saklayamaz. Körfez savaşı, özünde Arap milliyetçiliği ile İran milliyetçiliği arasındaki bir savaştır. Arap milliyetçiliği, Ortadoğu'da bir yandan Yahudi, öte yandan İran milliyetçiliği ile mücadele etmektedir. Olaylar arasındaki diyalektik bağlantı, TürkABD ilişkilerinde de görülebilir. Kıbrıs'a bir Türk müdahalesi olasılığına karşı İsmet Paşa'ya ünlü mektubunu yazan Başkan Lyndon Johnson ve Kıbns Harekâtı'ndan sonra Türkiye'ye silah ambargosu koyan Amerikan Kongresi, belki de Türkiye'ye en büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. Çünkü bu iki olaydan sonra Türkiye'nin gözü açılmış, ordu hesaplarını yeniden yapmış ve ulusal savunma sanayiı kurulması yolunda küçümsenemeyecek adımlar atılmıştır. Ermeni terörü, arşivlerin karıştınlmasına ve bilimsel araştırmaların başlatılmasına yol açarken, PKK terörü, dikkatleri Doğu Anadolu'da yaşayan Kürt vatandaşlanmızın ekonomik ve sosyal durumuna, yörenin geri kalmışlığına çevirmiştir. Doğu Anadolu'nun sorunlarının çözümü için tüm olanaklarımızı seferber etmek yerine bölge halkına karşı baskı yöntemleri uygulamak ise, Türkiye lehine sonuç verebilecek olan diyalektik gelişmeyi PKK lehine çevirmekle eş anlamlı olur. Bu arada çok önemli gördüğümüz bir noktayı da vurgulamak istiyoruz. Doğu Anadolu'daki Kürt vatandaşlanmızın ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarına, ancak Türkiye'nin bölünmezliği ve sınırlannın değişmezliği ilkelerinin çerçevesi içinde çözüm bulunabilir. Kürt sorunundan söz edenlerin, yanlış yoruma meydan vermemek için, tavrını açıklayarak bu noktayı vurgulamalarmda herhalde büyük yarar vardır. Evet, rastgele ve birbiri ile bağlantısız görünen bir dizi olay arasında aslında ince bir etkitepki ilişkisi bulunuyor. Bu ilişkileri görüp iyi değerlendırmek, toplumlara pahalıya mal olabilecek yanlışlann yapılmasını engelleyebilir. tspanyd'daki F16'İar ROMA (AA) ttalya Savunma Bakanı Valerio Zanone, ABD'nin Ispanya'daki Torrejon üssünden çekeceği 72 adet F16 uçağımn, Italya'ya yerleştirilmesi ihtimalini incelemek istediklerini, ancak henüz bu konuda ABD ile ttalya arasında bir ilke anlaşmasına varılmadığını bildirdi. Zanone, ülkesini ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı George Shultz la görüştukten sonra, dün düzenlediği basın toplantısında, Italyan hükümetinin yaptığı ilk incelemelerin olumlu olduğunu söyledi. BİR YUDUM SU Gazze şertdınde yer alan Khan Yunıs kasabasında tutuktandıktan sonra gözteh ve elleri bağlanan Fılistinli genç su ihtiyaemı Israılli askenn matarasından gtderdî. (Fotoğraf Reuter) Atina'da karşılıklı ilişkiler konusunda yoğun bir hafta yaşandı TürkYıınan işbirliği gelîşiyor Geçen hafta Türk diplomatları ve askeri yetkililerden oluşan heyet Atina'da temaslar yaparken, Türk işadamları da iki ülke arasında ekonomik işbirliği konusunda somut sonuçlar aldılar. STELYO BERBERAKİS ATtNA Atina'da geçen hafta da Tüıkiye ile Yunanistan arasında çok yoğun temaslar yapıldı. Böylece Türk ve Yunan başbakanlannın Davos ve Bruksel göoışmelerinden sonra TürkYunan ilişkilerinin yeni bir döneme girmiş olduğu fiilen de karutlanmış oldu. özal'la Papandreu bilindiği gibi Davos ve Brüksel'de bir dizi somut kararlar almışlardı. tki ülke, ilişkilerinin düzelmesi amaayla bir siyasi, bir de ekonomik işbirliği adı altmda iki komitenin kurulmasına karar vermişti. Geçen hafta Atina'da da bu ana komitelere altyapı olanakları arandı. Türk diplomatlan ve askeri yetkililerden oluşan bir heyet, Atina'ya geldi ve Yuoanlı meslektaşlanyla üç gün süren görüşmeler yaptı. Türk ve Yunanlılardan oluşan 26 Uyelik bu alt komite, bu görüşmelerinden çıkardıklan sonuçlar., bir üst düzeydeki siyasi komiteye bildirecek. Bu siyasi komite ise 26 mayısta yine Atina'da toplanacak ve bir dizi siyasi karar alabilecek. Ekonomik işbirliğinde ise altyapıyı, YunanAmerikan ticaret odasının davetlileri olarak Atina'ya gelen TürkAmerikan ticaret odalanna kayıüı 16 Türk şirketinin 20 temsilcisi hazırladı. Erdal Kabatepe başkanlığındaki Türk işadamlan, Yunanlı meslektaşlanyla ticaret ve ekonomi alanlarında işbirliği olanakları aradılar. Ancak üç gün içinde 60'tan fazla temas yapan Türk işadamlannın, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliği komitesiyle ilgisi yok. TürkAmerikan ve YunanAmerikan ticaret odalan çerçevesinde temaslar kuran Türk ve Yunan işadamları birçok alanda işbirliği sağlayabilecekleri kanısına vardılar. Türk ve Yunanlıdiplomatlarla askeri yetkililerden oluşan alt komite üyelerinin Yunan Dışişleri Bakanlığı'nın resmi kabul binasında yaptıkları görüşmelerin içeriği basına açıklanmadı. Ticaret ve ekonomi alanında ise daha somut sonuçlar alındı. TürkAmerikan Ticaret Odası Başkanı Erdal Kabatepe'nin Yunanlı meslektaşlanyla ve bireysel düzeyde ayn ayrı yapılan temaslardan tatminkâr olduğu gözleniyor. Kabatepe, birçok alanda iş adalarına yabancı turist taşıyacak birliği yapılabilecek potansiyelin ortak programlar önerdiğini ve bu varlığından söz ediyor. örneğin önerüerin kabul edildiğini belirten demir, çelik, çimento ve kimyasal Kabatepe, ayrıca Sisam'la Kuşamaddelerde iki ülke arasında itha dası arasında büyük feribot seferlat ve ihracatlann yapılabileceği lerinin baslayacağını açıkladı. sonucuna vanldığını belirtiyor. Bu arada, gübre ve çimento ithalatı konusunda Yunanlı işadamTurizmde işbirliği larıyla bir dizi "ilke anlasması" Kabatepe ayrıca turizm sektörün yapıldı. Bankacılık alanında ise de de büyük potansiyel olduğunu olumlu gelişmeler sağlandı. Örnevurguluyor. Atina'daki temaslar ğin Garanti Bankası bir Yunan da iki Yunan turizm şirketinin bankasıyla "şifre" değiştirdi ve Türk turizm şirketleriyle Türkiye' karşılıklı olarak altışar milyon donin Ege kıyılan ve Ege'deki Yunan larlık krediler açıldı. Papandreu: Alt komite sorunları çözemedi ATtNA (AA) Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, Davos'ta Başbakan Turgut Özal ile sonınlann savaşmadan çözümlenmesi için varüan mutıbakatın yeterli bir teminat olmadığını söyleyerek, "Türkiye ile anlaşmazhklanmızı savaş yoluyla çözmeyeceğimizi belirten resmi bir anlaşma yoktur. Ozal, istediği kadar iyî niyetli olsun, nihayet o da bir insan, bir politikacıdır. Bugün olduğu yerdedir, yarın olmayabilir" dedi. Papandreu dün Larisa Orduevinde yaptığı konuşmada, TürkYunan ilişkilerine geniş şekilde değindi. Geçen yıl mart ayında Ege^ deki TürkYunan krizinin bir dönemin bitişi ve başka bir dönemin başlangKi olduğunu ifade eden Papandreu, Yunanistan'm kriz sırasında egemenük haklanm ne pahasına olursa olsun korumaya kararlı olduğuna, hem Türkiye hem Avrupa hem de Amerika'yı ikna ettiğini söyledi. Papandreu, Yunan egemenlik haklarının hava sahası, karasulan, Limni, Atina FIR hattı, kıta sahanlığı ve Kıbns sorunları olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yasa ile Yunan hava sahası 10, karasulan 6 mildir. Bu devletin yasasıdır ve bizim bu yasayı bazı uluslararası sınırlarda değiştirmeye hakkımız vardır. Hava sahamızı ve karasulanmızı 12 mile çıkarmaya hakkımız vardır. Bunu yapmamızda hukuki ve uluslararası yasallık açısından sonın yoktur. Ne yapacağımız ise, bizim politik arzumuza bağhdır. Şimdilik bizim politikamız, hava sahamızın 10, karasulanmızın 6 mil olarak kalmasıdır." Hafta içinde Atina'da toplanan TürkYunan Alt Komitesi'nin, Ege'deki askeri tatbikatlan görüştüğünü ve iki tarafı da tahrik etmevecek askeri tatbikatların nasıl yapılabileceğini araştırdıklanm belirten Papandreu, alt komitenin sorunlardan hiçbirine çözüm getirmediğini söyledi. Papandreu, Larisa Orduevi'ndeki konuşmasının devamında, Türkiye'nin zor saatler ve günler yaşadığını iddia etti. Türkiye'nin, yüzde 60 enflasyon ve yüzde 63 oranında banka faizi verilmesinden de görüldüğü gibi, ekonomik problemleri yanı sıra, Güneydoğu Anadolu'da ciddi bir sorunla karşı karşıya bulunduğunu öne süren Papandreu, Irak'ın Kürtlere karşı tutumunun, Türkive'nin bu bölgesinde ciddi güvenlik sorunları yarattığını söyledi. Edwin Meese'in başı dertte fVASHINGTON (AA) ABD Adalet Bakanı Edvvin Meese hakkında kendi bakanlığı bir soruşturma yapacak. Adalet Bakanlığı kaynakları, söz konusu somşturmaya, özel savcı James McKay'in, Meese'in tnalî işleri ve Irak'taki bir boru hattı ihalesiyle ilgili olarak rüsvet aldığı yolundaki iddialar hakkında sürdürdüğü soruşturma tamamlamnca başlanacağını söylediler. Suudi Arabistan Hikmetyar garanti istiyor tSLAMABAD (AA) Afgan mücahitlerinin oluşturduğu ittifakm lideri Gülbettin Hikmetyar, "önceden güvence almakstzın" Afgan sorununun çözümü konusunda bir anlaşma imzalamamn "tarihsel yanlışlık" olacağım söyledi. Hikmetyar, Pakistan 'ın kuzeybatısındaki Peşaver kentinde yaptığı açıklamada, "Böyle bir yanlışlık ise onanlmaz yaralar açar" dedi. Ftize bunalımı büyüyor LONDRA (AA) İsrail'in, Suudi Arabistan'ın Çin'den aldığı orta menzilli füzelerin yerleştirildiği üslere yönelik bir hava saldınsı planlayabileceği öne sürülüyor. tngiliz dergiii The Sunday Telegraph. Tel Aviv'deki tngiliz diplomatik kaynaklarına dayanarak "İsrail'in Irak'ın Nükleer reaktörüne ve 1985te de Tunus'taki FKÖ karargâhına düzenlediği gibi bir saldırının mDhtemel olduğunu" kaydetti. MısırVa terörist irtica davası İki eski tcişlen bakanı ile tanmmış bir gazeteciye suıkast girişımınde bulunmak sucundan önceki gün yargılanmalanna başlanan aşın eğılımlı 33 dıncı samğın davasına, savunmamn, 5 bın saytalık ıddıanameyi ınceleyebılmesı ıcın 16 nısan cumartesi gunüne kadar ara verild Makıneli tüfekler monte edilmtş zırtılı araçlann kuşatması altındaki !(ahire Fuar Alara'nda başlayan davada, 47 avukat tarafından savunulan sanıklar, mahkemece kendılenne yöneltılen suçlamaları reddettiler. Mısır'da Islami gıysi olarak kabul edilen elbıselerinin (galabıyya) uzerine Islami sloganlar yazılmış bulunan ve bazılarının sakallan dızlenne kadar uzanan samtdar, KMH anamede suçıamalanna temel olan ifadelenn işkence ve baskı altmda almbOını soyteuiler. Duruşma sonucutıda, mahkeme, sanıkJann düzenlediği öne sürülen suıkast gınşımlennden kurtulan iki eskı içışleri bakanı Hasan Ebu Paşa ve Nabavı Ismail ile El Mussawar dergisınin genel yayın mudürü Makram Muhammed Ahmed'tn 16 nisanda yapılacak ıkıncı duruşmada tanık olarak dmlenmelerini karahaştrdı Mahkeme ayrıca, suıkasl gırtşimlerinı düzenlemek sucundan daha önce tutuklandıkları nalde, davada yargılanan sanıklann ele geçinlmesi uzenne serbest bırakılan üç kışının dosyalannın da, davanın dosyasıyla birieştırılmesıne karar verdı. ABD birlikleri yarın Panama'da Dış Haberler Servisi Panama Genelkurmay Başkanı ve ülkenin fiilen lideri durumundaki General Antonio Noriega Panama'dan aynlması için ABD ve ülke içindeki iş çevrelerinin baskısına direnirken, 1300 Amerikan askerinin Kanal bölgesine yarın gelmesi bekleniyor. SSCB nükleer deneme yuptı MOSKOVA (A A) Sovyetler Birliği, dün sabah, Kazakistan 'da yeni bir nükleer yeraltı denemesi gerçekleşürdi. TA SS 'ın biidirdiğine göre, Semipalatinsk bölgesinde erken saatlerde yapılan deneme, "askeri teknolojinin geliştirilmesi" amaayla gerçekleştirildi. Sovyetler, aynı bölgede, 6 ve 13 şubatta da birer nükleer deneme yapmıştı. IRA'nın yeni politikası barışçı LONDRA (AA) Kuzey trlanda'nın bağımsızlığı için savaşan yasadışı trlanda Cumhuriyetçi Ordusu 'nun (IRA), silahlı mücadeleden vazgeçmeyi pianladığı bildiriliyor. Londra'da yayımlanan The Sunday Times Dergisi, IRA 'nın smırlı bir ateşkes değil şiddetten topyekun vczgeçilmesini düsündüğünü belirtti. Dış Haberler Servisi Çin basınında "liberalleşme" eğilimlerinin uç vermeye başladığı bildiriliyor. Fransız "Liberation" Gazetesi'nin 28 mart tarihli sayısında, Çin basınındaki değişimleri konu alan bir haber yayımlandı. "Çin gazeteleri glasnosta bel bağladı" başlıklı haberde, "oknyucu kaybını azaltmak ve inandıncılık kazanmak için Çin basınnıın rejinıi eleştirmek ve kapitalizmi vüceltmekten çekinmediğine" değiniliyor. Haberde, Çin'de yayımlanan bazı gazetelerin Çin Komünıst Partisi Politbürosu'nun toplantı tutanaklarını, bugüne kadar hep gizli tutulmasma karşın ilk kez yayımladıklanna dikkat çekiliyor. Aynca gazetelerin çeşitli yerel parti yöneticilerini ad vererek eleştirmekten ve bazı yolsuzluk haberlerini yayımlamaktan çekinmedikleri belirtiliypr. Liberation'un Pekin muhabirine göre, bu tür haberler içinde en ilginç olanı, Federal Almanya'dan yeni dönen Bi Qi adlı gazetecinin "Aydınhk" Gazetesi'nde yer alan kapitalizme ilişkin izlenimleri ve bunun ışığında Çin hakkında düşündükleri. Bi Qi'nin, Liberation rauhabirini şaşkınlığa düşüren satırlan şöyle: "Şunu artık kabul etmeliyiz ki onlar eğilimde, harat seviyesinde ve ekonomide bizden çok üstunler. Çin basınında 'glasnost' rüzgârları Kapitalizm gerçeğiyie yuz yiize gelince sosyalizmin erdemleri hakkında bildiğim biitün oğretiler güneşle karşılaşan kar gibi eriyiverdi. Çin'in, zincirleme felaketler ve> ya doğal kaynaklannın yetersizliği yüzünden değil, Kiiltür Devrimi sırasında da olduğu gibi gel'ısmemizi, serbestçe düşunüp yaşamavam ettikleri yorumu yapılıyor. Çinli gazeteciler, Romain Franklin adlı muhabire göre kendilerini, yazdıklanndan ahlaki bakımdan sorumlu tutmakla birlikte, belli bir bağımsızlık da veren bir yasanın çıkmasını istiyorlar. Şimdilik Çin gazetelerinde çok katı bir hiyerarşik düzen hüküm ğer bir anket, okuyucuların yüzde altmış beşinin, gazetelerinden memnun olmadıklarıru ortaya koyuyor. Sonuç olarak, giderek kronikleşen mali açıklar hemen bütün resmi basını olumsuz yönde etkiliyor. 7 büyük gazetenin yıllık açığı on milyonlarca yuana ulaşıyor. Fransız muhabirine göre Çinli 'a göre Çin gazeteleri artık çekinmeden kapitalizmi övüyor Pamukbank islookingfor EXECUTIVE SECRETARIES We need executive secretaries, who. • can speak, vvrite and type English fluently, • are under the age of 30, • have had high school or university education in English. Previous secretarial experience will be considered an additional asset. Candidates should apply by mailing their CV, address, phone number and a recent photograph to Pamukbank Genel Müduriüğü Personel Bölüm Yönetkiliği Büyükdere Caddesi No:82 80450 Gayrettepe, istanbul not later than April 8,1988. All applications will be treated confidentially. "Aydmlık" Gazetesi'nde çıkan bir yazıda "Kapitalizm gerçeği ile yüz yüze gelince, sosyalizmin erdemleri hakkındaki oğretiler güneşle karşılaşan kar gibi eriyiverdi" dendi. Liberation'un Pekin muhabirine göre Çin basını artık Mao döneminde olduğu gibi doktriner değil\ ancak yine de "partinin sesi" olmaya devam ediyor. mızı engelleyen dograalar ve kendi aptallığı yüzünden ne kadar yoksul olduğunu fark ettitn." sürüyor. Büyük boy, 4 sayfahk Çin gazeteleri, yansı resmi "Yeni Çin Haber Ajansı"nın haber ve makaleleriyle dolu. Pekinli gazetecilere göre bu durum inandıncıiıklarmı yitirmelerine yol açıyor. Geçenlerde öğrenciler arasında yapılan bir ankete göre öğrencilerin dörttr: üçü "gazetelerde okuduklannın lek bir kelimesine dahi inanmıyoriar." Digazeteciler, bir basın reformunun kaçınılmazlığı üzerinde birleşiyorlar. Ancak, muhafazakâr unsurlar şimdilik böyle şeylerden bahsedilmesini istemiyorlar. Bu muhafazakâr yöneticilerden biri şöyle konuşuyor: "Basındaki serbest fıkir tarbşmalannı teşvik ediyonız." Fakat.... "Marksist etik çerçevesinde kalmak koşuluyla." Şevardnadze: ABDve Pakistan sorun yamuyor MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze, Afganistan'ın başkenti Kabil'e gitti. Şevardnadze, ABD ve Pakistan'ın tutumu yüzünden, Afganistan sorununun çözümü için sürdürülen Cenevre göruşmelerinde, ciddi sonınlann ortaya çıktığını söyledi. Afganistan Devlet Başkanı Mnbammed Necibullah ile görüşmek üzere Kabil'e giden Eduard Şevardnadze, havaalanında TASS muhabirine verdiği demeçte, "ABD ve Pakistan, Cenevre göriişmelerinde, bizim ve Kabil yönetiminin gösterdiği çabaları göstermiyor" dedi. Şevardnadze, "Bu baglamda, Cenevre gönışmelerinin istenilen sonucu üretememesi de düşunülerek, Afgan yonetimi ile elimizdeki çeşitli seçenekleri tum yonleriyle gözden geçinmemiz gerekiyor" ifadesini kullandı. Doktriner değil Liberation'un haberinde Çin'de yayımlanan 1700 gazetenin bugün artık Mao döneminde olduğu kadar doktriner olmadıkları, ancak yine de "partinin sesi" olmaya de PAMUKBANK iyi ban kad ı r
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle