19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 NÎSAN 1988 • * • • CUMHURİYET/15 F.Almanyada cinayet Okullu modası defilelerinin birbirıni izlediği Londra'da geçtiğimiz günlerde Vîvienne Westwood'da yapılan göstende bir manken de buyükler için ama daha çok rlkokul öğrencilerinin kısa pantolon ve bluzdan oluşan giysilerinden esinlenmış bir model sondu. Tutunup tutunmayacağı ise ayn konu (Fotoğraf Reuter) FRANKFURT (AA) Federal Almanya'nın Bergkamen kentinde önceki gün kaybolan 4 yasındaki bir Türk çocuğunun cesedi, dün ormanlık bir bölgede bulundu. Bergkamen Cinayet Masası Amiri Kari Heinz BartsdTın verdiği bilgiye göre, 4 yaşındaki Mustafa Çakmak'a tecavüz ettikten sonıa boğazını sıkarak öldüren cani Alman katil yakalandı. Bartsch, Mustafa üe ağabeyi Muhammed'in önceki gün akşam uzeri kaybolduklarını ve yapılan aramalarda, küçük Mustafa'nın cesedinin bulunmasından sonra ağabeyi Muhammed'i de sağ olarak bulduklannı kaydetti. lki kardeşi kaçırdıktan sonra korkunç cinayeti işleyen Alman hakkmda bilgi vermekten kaçınan polis, konu üe ilgili olarak bugün bir basın toplantısı yapüacağını bildirdi. Çocuk ve Çiçek Bayraım İSTANBUL (AA) "Çocuk ve Çiçek Bayramı", 30 nisan 8 mayıs tarihleri arasında yapılacak. tstanbul Buyükşehir Belediyesi'nce düzenlenen "Gülhane Etkinlikleri" çerçevesinde gerçekleştirilecek, "Çocuk ve Çiçek Bayramı"nın açüışında, Devlet Opera ve Balesi'nin ünlü müzikali "Bremen Mızıkacılan" sahnelenecek. Çocuk ve Çiçek Bayramı'nda, her gün bir çocuk oyunu yer alacak. Çocuk Bayramı için hazırlanan 15 bin kişilik gösteri merkezinde ise ilkokullararası halk oyunlan ile çocuk koroları, çocuk oyunlan, kukla gösterilerinden oluşan bir müzikal ve bilgi yanşması da sunulacak. Etkinlik çerçevesinde, "Çiçek Kompozisyonu" yanşmalan düzenlenecek. SSCB'de Alman birahaesi kıyılarının yüksek dalgalannın Sorf yapan domuzdePasifikelverdığı denız sporianndan sört meraklılan hızla artarken bunlara bir domuz yavrusu katıldı Honolu lu'da sahibinin tasma takarak kayağına bmdırdığı domuz yavrusunun dalgalar üzennde sekerek yapılan geantıden çok hoşlandığı ve kayak uzennde dengesinı korumayı başardığı bildihldi. (Fotoğraf: AP) Gelecek ay Lenıngrad'da ilk kez bir Alman lokantası ve birahanesi açılacak. Bazı alanlarda özel işletmelere ve yabancı sermayeye hak tanınmasının ardından Leningrad'a açılması kararlaştınlan bu birahanede mülkiyetin yüzde 51 'i Rus, yuzde 49'u Alman ortağın elinde bulunacak. HABERLERİN DEVAMI Senle de Olmuyor, Sensiz de... (Baştarafı 1. Sayfada) rebilmesi için, bütçe ve yatırım politikalarıyla desteklenmesi gerektiğini görüyortar. 1987 yılında meydana gelen 4.8 trilyonluk kamu açığının (Milli gelirin % 8.7'si) küçültülmesi en büyük önceliklerden biri olarak gözüküyor. Bunun için bir yandan vergi gelirierinin arttınlmasi ve KİT zamlarının düzenli olarak yapılması, öte yandan yatırımlar başta olmak üzere kamu harcamalarının azamı ölçüde kısılması gerekiyor. Bundan başka çare olmadığını düşünüyorlar. Otoyol, köprü, konut ve benzeri yatırımlar ile belediyelerin savurganItğının aynı hızla devam ettirilmesi durumunda, "4 Şubat Kararian"n\n da sonuçsuz kalacağından kuşku duyulmuyor. Böyle bir durumda, enflasyonun dizginlerinin iyice elden kaçacağına ve yüksek faiz oranlarının enflasyonu daha da körükleyen bir başka kaynak haline geleceğine inanılıyor. 3) Ekonominin yönetiminden sorumlu bürokratlar, Başbakan Özal'ın da bu tehlikeyi gördüğünü ve bütçe ve yatırım politikalannda gerekli düzenlemelerin titizlikle uygulanmasını sağlayacağını belirtmekteler. Ancak bu konuda, yine de bir tedirginlik dikkati çekiyor. İç politikada hassaslaşan dengelere paralel olarak, Turgut Özal'da bu dönem içinde yine "Barajlar Kralı Demirel'e" karşı "Otoyollar Kralı Özal" olma tutkusu iyice depreşirse ne olacaktır? Güncel ekonomik koşullarda böyle bir sorunun akla bile gelmesini istemiyor Ankara'daki bazı bürokratiar. 4) Bugün başkentte ekonominin yönetiminden öncelikle sorumlu olan bürokratlann aynı paralelde düşündükleri söylenebilir. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Yavuz Canevi, DPT Müsteşarı AN Tigrel ve Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu'nun ekonomik sorunlar ile çözüm önehlerinde genellikle pek öyle ayrı düştüklori söylenemez. Başbakan'ın karşısına görüş birliğı ıçinde çıktıklan belirtilebilir. Ancak açıkça ifade etmeseler de, ekonomi ile ilgisi olsun ya da olmasın, bazı bakanların çıkışlarından ve demeçlerinden rahatsızlık duydukları anlaşılıyor. Örneğin, "4 Şubat Kararian" öncesinde faiz konusunda henüz kesin bir karar alınmamışken, bir bakanın "Butun faizleri serbest bırakryoruz" yönünde açıklama yapması; yine Türk parasından kaçışın önemli boyutlara ulaştığı bir ortamda, "Al:ın sertifikası çıkaracağız", "En kısa sürede konvertibiliteye geçiyoruz" biçiminde demeçler verilmesi... 5) Yüzde 60'lara dayanan enflasyonla birlikte en başta gelen kaygının dış borçlar olduğunda hiç kuşku yok. Toplam olarak 41 milyar dolara dayanan ve bu yılki dilimi 7.2 milyar dolar olan dış borç odemeleri ile yeni dış kredi arayışlan Sayın Yavuz Canevi ile Sayın Rüşdü Saracoğlu'nun hertıalde uykularını kaçırmaktadır. Örneğin bu alanda 100200 milyon dolarlık bir ödemenin takılmasının yaratabileceği krizi şimdilik kimse düşünmek bile istemiyor. Borç ödemelerıni zorlaştıran bir neden de bu yıl ödenmesi gereken dış borcun önemli bir bölümünün 1980Tı yıllarda OECD çerçevesinde alınmış olan hükümet kredilerinden oluşmastdır. Ticari bankalara olan borçlar yeni alınan kredilerle kapatılabiliyor. Ancak hükümetlere yapılacak ödemelerde, yeni hükümet kredisi kullanılmadığından ek güçlüklerle karşılaşılıyor. Ayrıca, 41 milyar dolariık dış borç stokunun bundan böyle hesapsız biçimde daha da arttırılmaması gereği üzerinde duruluyor. Bunun için de Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı, DFT Müsteşarı, Maliye Müsteşarı, Merkez Bankası Başkanı ile Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı idaresi Başkanı'ndan oluşan "Dış Borç Komitesi"n\n onayı olmaksızın, ticari bankalar da dahil hiçbir kesimin yeni dış borçlanmaya gitmemesi öngörülüyov. • Başbakan Özal, teknisyenlerin enflasyonla mücadele konusunda "olmazsa olmaz" saydıktan "acı reçete"yi sonuna kadar kabullenecek mi? Kabullenirse, ANAP için siyasal faturası ne olur? Yüksek bürokratlara göre, kabullenmezse, sonuç dört nala enflasyondur. Kabullenirse, enflasyon önce dizginlenir, sonra aşağı çekihr. Ama ya siyasal sonucu ne olur ANAP açısından? "Senle de olmuyor, sensiz de" diye bir şarkı vardır; Başbakan Özal'ın enflasyonla güncel ilişkisi bu şarkıyı çağrıştınyor. Evet, Sayın Özal iniş dönemini yaşıyor. Bunu durdurup ANAP'ı yeniden yükselişe geçirebilir mi? Bugünlerde doğrusu bu soruya iyimser karşılıklar verebilecek kimseyi bulmak çok zor... Batı'ya örnek (Baftarafı 1. Sayfada) böylece Türkrve ile ilişkilere ve Türkiye'nin geleceğine duyulan büyük ilgiyi somut bir biçimde göstermiş olacak" görüşüne yer verdiler. Ankara'nın ise bu önemli ziyaret sırasında, ikili ilişkileri pekiştirmenin yanı sıra Avrupa platformlannda ağırlığ] olan tngiltere Başbakanı yoluyla Batıya yönelik önemli siyasi mesajlar vermek isteyeceği belirtiliyor. Resmi görüşmelerin ikili ilişkiler bölümünde daha çok ekonomik ve ticari konulann ön plana çıkması beklenirken, çok taraflı ilişkilerin ele alındığı bölümde, NATO, TürkAT ilişkileri, bunlara bağlı olarak Ankara'nın Batı Avrupa Birliği'ne dahil edilmesı isteği, Kıbrıs sorunu ve Körfez savaşının ağırlıkla üzerinde durulacağı konular olacağı kaydediliyor. kuruluşlannı gezecek. Daha sonra Topkapı Sarayı ve Ayasofya'yı ziyaret ederek prograrrunın "tarihi ve turistik" kısmıru böylece gerçekleştirmiş olacak ve aynı gün Türkiye'den ayrılarak ülkesine dönecek. leer silahlar envanterini modernize etmeyi kabul ettiğini, ancak ek nükleer yükümlülük üstlenmekten yana olmadığını bildirecek. Bunun yanı sıra Brüksel'de de belirttiği gibi ittifak içinde savunmanın bir bütün olduğunu ve belli bir bölge veya kanadı gözardı edecek kararlann NATO anlaşmasımn 5. maddesinde öngörülen "hepimiz birimiz için, birimiz hepimiz için" anlayışına ters düşeceğini kaydedecek. Bu arada Türkiye'nin şu aşamada bir numaralı sorununun acilen modernize edilmesi gereken Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu, ittifakın "yiik pajlaşımı" ilkesi çerçevesinde daha zengin müttefıklerin bu konuda yardıracı olmaları gerektiğini de vurgulayacak. Bayan Thatcher'ın ise, NATO anlaşmasımn 5.maddesi konusunda Türkiye ile aynı görüşte olduğunu bildirerek bu çerçevede Ankara'ya gerekli güvenceyi verecegi kesin. Yük paylaşımı ve TSK'nin modemizasyon gereksinimleri konulannda da aynı görüşte olduğunu ifade edecek. Ancak özellikle nükleer modernizasyon ve ek yük konularında Başbakan Özal'a oranla farkh bir yaklaşım getirerek, konvansiyonel üstünlüğü suren Varşova Paktı'na karşı caydıncılığın etkin olması için müttefiklerin gerekli modemizasyona gitmeleri, ayrıca duruma göre ek nükleer yükümlülük almalanndan başka bir alternatif bulunmadığı mesajını verecektir. 2 Batı Avrupa Birligi: ittifakın bütünlüğü ve Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na tam üyelik müracaatıyla bağlantılı olarak Başbakan özal, Batı Avrupa Birliği (BAB) üyeliğinin Türkiye'nin Avrupa ile bütürüeşmesinin aynlmaz bir unsuru olduğunu vurgulayarak Bayan Thatcher'dan Ankara'nın birlığe dahil edilmesi isteği konusunda destek isteyecektir. Bayan Thatcher bu konuda büyük olasılıkla, "uzun bir süreden sonra tekrar canlandınlan BABnin nasıl bir savunma orgutu olacagı, bir tür 'Avrupa N ATO'su" mu olacağı, yoksa NATO'nun Avrupa diregi rolünü mü iistleneceği halen bir tartışma konusu. Bu aşamada 7 ülkenin iıye olduğu birligin genişlemesinden önee bu sonılann yanıtlanarak mevcnl sonınlann aşılması gerekiyor" diyecektir. Böylece, yalnız Türkiye'nin değii, Yunanistan, lspanya ve Portekizin de BAB'ye uyeliklerinin düşünülmesi için zamanın daha erken olduğunu diplomatik bir şekilde ifade edecektir. 3 TürkiyeAvnıpa Toplulugu ilişkileri: Başbakan Özal, Bayan Thatcher'dan, "Türkiye'nin AT'ye tam üyelik başvurusuna İngiltere engel olmayacaktır" şekündeki bir ifadenin ötesinde Ankara'nın başvurusu konusunda "tam destek" isteyecektir. Ancak, Bayan Thatcher'in bu şekilde açık bir destek ifadesinde bulunması çok zayıf bir olasılık. Buna karşın, "Ashnda Batılı bir ülke olan Türkiye'nin Batı savunmasındaki önemli rolü de göz önünde bulundunılduğunda AT üyesi olması gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede zamaıu gelince ve Türkiye'nin o gunkü özel durumu da göz önünde bulundurularak gerekli kararlar verilecektir" şeklinde Ankara'yı "gücendirmeyen", fakat temelde "muglak" olan bir yanıt verecek. Bayan Thatcher1 ın Türkiye ziyareti gene de, Ankara'nın AT üyeliği kcnusundaki kararlılığının en yetküi ağızdan bildirilmesi için iyi bir olanak yaratacak. 4 Kıbns: Başbakan özal ile Bayan Thatcher arasında yapılacak görüşmelerde Kıbns sorununun özel bir yeri olacak. Bayan Thatcher, yeni Kıbns Rum lideri Vasiliu'nun Londra ziyaretinin yol açtığı spekülasyondan sonra geçen günlerde bir açıklama yaparak, Türkiye'ye bu konuda müzakereler yapmaya veya herhangi bir arabuluculuk girişiminde bulunmaya gitmediğini bildirmişti. Her iki ülke de Kıbrıs sorununun çözümünün BM Genel Sekreteri'nin gözetiminde yapılacak toplumlararası görüşmelerden geçtiğine inamyor. Türkiye, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'm 29 mart belgesinin sorunun çözümü için gerekli zemini oluşturduğunu belirtirken, tngiltere BM Genel Sekreteri'nin girişimlerini ve Genel Sekreter'in halen geçerli olarak gördüğü belgeleri desteklediğini bildiriyor. Böylece, ismini koymadan 29 mart belgesinı desteklediğini belirtmiş oluyor. 4 Körfez savaşı: Başbakan Özal'ın Tahran'ı geçen ay ziyaret etmiş ve Bağdat'tan yeni gelmiş olması Bayan Thatcher'a her iki tarafla iyi ilişkileri olan bir ülkenin en yetkili kişisinden son zamanlarda tırmanışa geçerek şiddetlenen Körfez savaşı hakkında ilk ağızdan bilgi alma olanağı verecek. Petrol sevkiyatı açısından tüm Avrupa ülkeleri gibi tngiltere için de hayatı önem taşıyan Basra Körfezi'ndeki gelişmeler bölgede yıliardır "Armilla" adında bir devriye filosu bulunduran ve son zamanlarda buna mayın tarama gemileri katmış olan Londra'yı yakından ilgilendiriyor. Bu nedenle Bayan Thatcher, Başbakan özal'ın Körfez savaşı konusuadaki görüşlerini dikkatle dinleyip not edecek. Ele ahnacak konular tkinci Dünya Savaşı sonunda ortaya çıkan siyasi tablo içinde aynı siyasi, ekonomik ve savunma kuruluşlan bünyesinde buluşan Türkiye ile lngiltere arasında önemli bir sorunun bulunmadığına işaret eden Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, tngiltere'nin Türkiye'ye Avrupa kuruluşlan nezdinde bugüne kadar sağladığı desteğin ilişkilerdeki gelişmeyi mümkün küan önemli bir faktör olduğunu kaydettiler. Aynı yetkimer, Bayan Thatcher'in ziyaretinden sonra, Cumhurbaşkam Kenan Evren'in de bu yaz Kraliçe II. Elizabeth'in konuğu olarak Londra'ya gideceğini anımsatarak, ikili ilişkilerin böylece <"n üst düzeye çıkmış olacağım söylediler. Ekonomik konular ön planda Başbakan özal ile Bayan Thatcher arasında yapılacak görüşmelerde ikili ilişkiler ele alınırken, ekonomik ve ticari konulann ön plana çıkması bekleniyor. lngilterenin Ankara Büyükelçiliği'ne yakın kaynaklar, basında yaratılan havanın aksine Bayan Thatcher'in Türkiye'ye sırf 3. Boğaz Köprüsünün tngiliz şirketlerine verilmesi için destek aramak üzere gelmediğini belirttiler. Bu kaynaklar, "Koprii ihalesini kazanırsak dogal olarak mutlu oluruz. Köpru inşaatı alanında dum^da buyuk itiban olan şirkeîlerimiz çok iddialıdır. Ancak Türkiye ile lngiltere arasındaki ekonomik ilişkilerin boyutu daha geniştir. Bayan Thatcher da ziyareti sırasında, son dört yıl içinde yüzde 160 artmış olan ve toplam degeri 1 milyar dolara yaklaşan ticaret hacminin daha da genişletilmesi için girişimde bulunacak tır. Bu arada tngiliz şirketleıinin büyük ilgi göstenlikleri önemU askeri projeler bulunmaktadır. Bunlar için de mevcut olanaklan araştırmak isteyecektir" diye konuştular. Thatcher'in ziyaret programı Beraberinde başka hükümet üyesi olmaksızın sadece tngilterenin önde gelen zengin işadamlanndan olan eşi Denis Th«tcher ve özel personeli ile Türkiye'ye 6 nisan çarşamba aksamı gelecek olan Bayan Thatcher, ertesi sabah Başbakan Özal ile resmi temaslanna başlayacak. Görüşmelerden sonra Çankaya tlkokulu'nu ziyaret edecek olan Bayan Thatcher, daha sonra Güvercinlik'te Ankara doğal gaz dağıtım merkezinin temelini atıp Buyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy tarafından kendisi onuruna verilecek öğle yemeğine katılacak ve öğleden sonra Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edilecek. Akşam ise, bu kez Başbakan Özal'ın kendisi onuruna verecegi yemeğe katılacak. 8 nisan günü Ankara Esenboğa Havaalaru'nda düzenleyeceği basın toplantısından sonra tstanbul'a geçecek olan Bayan Thatcher, burada Buyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan tarafından ağırlanarak bazı sanayi Göriişülecek çok taraflı siyasi konular Dışişleri Bakanlığı çevreleri, diplomatik kaynaklar ve gözlemcilerin, lngiltere Başbakanı'nın Ankara'da Başbakan Özal ile yapacağı resmi görüşmelerde ele alınmasını bekledikleri çok taraflı siyasi konular hakkındaki görüşlenni ara başlıklan ile şöyle sıralamak mümkün: 1 NATO ve koleküf savunma: INF Antlaşması'ndan sonra ön plana gelen nükleer ve konvansiyonel nıodemizasyon gereksinimleri, mart başında Brüksel'de yapılan NATO zirvesinde alınan kararlar ve Başbakan Thatcher'in NATO ittifakına karşı olan özel raerakı, bu konulann Türktngiliz resmi görüşmelerinin en önemli maddelerinden birini oluşturmasıru garantiliyor, Başbakan özal, Montebello kararian gereğince Türkiye'nin çok kısa menzilli nük İnsan haklan Diplomatik kaynaklar, tngiltere'de son derece faal olan insan haklan savunucularının Bayan Thatcher'ın Türkiye ziyareti öncesinde "10 Downing Streefi (Londra'daki Başbakanlık Binasını) Türkiye'deki insan haklan konusunda "adeta mektup vagraunına" tuttuklanna işaret ederek, Başbakan'm "seçmen baskjsmı tatmin etmek için" Özal ile >apacağı görüşmede bu konuya bir şekilde değineceğini bildiriyorlar. Ancak Türkiye'nin, Avrupa Konseyi tşkence ve Kötü Muameleye Karşı Mücadele Sözleşmesi ile BM'nin benzeri sözleşmesini imzalama kararian ve Ankara'nın, 'Türkiye, kimseden insan haklan dersi almaya muhtaç degiklir" şekündeki yaklaşınımın bilincinde olan Bayan Thatcherın, bu "hassas" konuya dolaylı yollardan ve diplomatik ifadelerle değinmesi bekleniyor. Genel kanı, Türkiye'nin insan haklan konusunda katettiği mesafenin Avrupa1 da takdirle karşılandığını belirterek, "bu gelişmelerin daha da ileriye göturülmesi için temennide bulunacağı" yolunda. Proje peşinde (Baştarafı I. Sayfada) ye'ye karşı hızla artmakta olan ilginin doruğa çıkmasma neden olacak. Ingiliz kaynakları, Türkiye'deki siyasal gelışmelenn, iki ülke arasındaki ilişkinin hızla artmasında büyük rol oynadığını söylüyorlar. Türkiye'nin 1983'ten itibaren ihtiyatlı, 1984'ten itibaren de daha açık bir şekilde yeniden "krediye Uyık ve borcuna sadık" bir ülke olarak görülmesiylebirlikte, lngiliz fîrmaları da savunmadan bayındırüğa kadar çok çeşitli alanlarda açılan ihalelere katıhr oldular. Başbakan Thatcher'in ihalelere katılan tngiliz fırmalannı hükümetinin uygun koşullarla ihracat kredisi sağlayarak desteklemeye hazır olduğunu vvırgulaması bekleniyor. tngiliz firmalannm katüdığı ihalelerden belki de en tanmmışı. Üçüncü Boğaz Köprüsü ihalesı, buna ENKA ile giren Trafalgar House şirketler grubu, 248.8 milyon dolar önermiş, ancak Sezai TürkeşFeyzi Akkaya 171.5 milyon dolarla öne çıkmıştı. tngiltere Ticaret Bakanlığı, bağış şeklinde "geri ödemesiz kredi" olarak 61 milyon dolar tutannda bir ek kredi sağlanacağını açıkladı. Böylece iki ihale tutarı arasındaki fark iyice azaldı. Başbakan Thatcher, İngiltere'nin, Birinci Boğaz Köprusü'nden sonra ikincisini de yapacağına inanmışken, kredi sorunları çözülememiş köprü, Japonlara gitmişti. Thatcher'in, Üçüncü Köprü üzerinde çok durarak bir "prestij soranu" haline getirdiği ve adeta daha kârh diğer yannmlara tercih ettiği ifade ediliyor. Londra'daki gözlemcilerse, köprünün Ingilizler tarafından yapdmaması durumunda dahi, Thatcher'in Türkiye'de sağlayabileceği diğer bazı projelerin, "birkaç köprnye bedel olduguna" dikkat çekiyorlar. Köpru konusunun, ziyaret sırasında etraflıca ele alınması bekleniyor. Savunma sanayiinde halen pazar sıkıntısı çektigi anlaşılan'tngiltere için Türkiye'de silahlı kuvvetlerin "yenilenme" projesi çekici göninüyor. Nitekim hafif zırhlı personel taşıyıcılardan Tornado uçaklanna, sırt telsizinden F16 savaş uçaklanna takılacak elektronik cihazlara, koruma kontrol sistemlerinden alçak ve orta irtifa hava savunma sistemlerine kadar birçok konuda GKN, British Aerospace, Hlessey, Marconi gibi Ingiliz firmalan ihalelere girmiş durumda. Yine Londra'daki gözlemciler, Ingiliz fırmalarına, "ortak yatırun ve leknoloji transferi''ne nza göstermeleri koşuluyla Türkiye'de çok iş çıkacağını savunuyorlar. Ancak, Ingiltere hükümetinin, fîrmalara gerekli kredileri sağlaması gerektiğine de işaret ediyor lar. Bayındırhk yatırımları konusunda da tngiliz firmalan birçok projede yer alıyor. Örneğin, Dünya Bankası tarafından desteklenen ve maliyeti 200 milyon doları aşması beklenen tstanbul Kanalizasyon Projesi'ni "Taylor Binnie" firması yürütüyor. Ayrıca Ove Arup, Balfour Beatty, Wimpey, Tarmac ve Moochel gibi birçok firma da karayollanndan tahıl silolarına kadar birçok ihaleye katılmış durumda, Başbakan Thatcher'in, İngiliz fırmalarının, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) gibi çok daha buyük yatınmlara katılmalannı sağlayacak koşullar üzerinde durabileceği ifade ediliyor. Sınai ve malı danışmanhk hizmetleri veren fîrmalara daha çok iş olanaklan açılması da Thatcher'in gundeminde. Ankara Doğalgaz Şebekesi yapımını Kutlutaş ile birlikte yüriitecek olan tngiliz AMEC fırmasının danışmarılığını British Gas'in yapacak olması, tngiliz danışmanhk fırmalarına Türkiye'de daha çok iş alanı sağlanmasına yeni bir örnek. Nisan orıasında Londra'da ilk kez bir Türk sanayi sergisi açılacak olması da ticari ilişkilerdeki canlılığın eriştiği boyutu gösteriyor: tki ülke arasındaki ticaret hacmi 1 milyar doları aşıyor. SABAH YAYINCILIK A.Ş. (Baştarafı Spor'da) meyiz ama onun yerinde bir başkası olsaydı dünkü Fener sahadan 5 golle ayrılırdı. Toplan yavaş hareketleri ile rakiplerine kaptıran, kaptırmadığı zamanlarda da yerine ulaştıramayan, ikili mücadeleleri es geçip takımın emekçilerini boşuna koşturan Osman için "takımın beyni" diyorlar. Oysa takımın en "hovardası"ydı dün. Osmanın durumu bu. Ama ya kulübede maçı izleyen teknik adamlara ne demeli. "Osman dışan" diye ilk yarıda bağıran taraftara karşı "bu takımı ben yaparım" diye direten teknik heyet yoksa bu futbolcuyu 1990'a mı düşünüyor da onun üzerinde ısrar ediyor? Bu takımın yedek kulübesinde Oğuz var, Hamdi var, Hüseyin var; Ustelik onların geleceği de var. Al takıma, dene, tecrübe kazandır; ne kaybedersin? Ama "çok şey kazamrsın" desek bize de ters çıkarlar. Ikinci yarıda Bilal'in yerine giren Durmuş, Osman'ın yerine girseydi de Bilal bir 45 dakika daha oynasaydı; Fenerbahçe maçın üstüne bir de Bilal'i kazansaydı fena mı olurdu? Biraz da Rıdvan'dan söz edelim. Şu anda liglerin en formda oyuncusu olan bu futbolcuya önüne gelen tekme atıyor. Eh futbolcu bu, rakibinin geçmesine tahammül edemeyip tekme atar diyoruz, ama bu hakemler neden buna izin verirler? Hani yüdız futbolcuları koruyacaklardı? Üstelik Rıdvan tekmelerle de durdurulmayacak bir futbolcu olduğunu dünkü maçta da gösterdi. Trabzonspor'u her şeyden önce inancını yitirmiş gibi gördük. Belki dünkü maçta öyleydi, belki lige de kupaya da havlu atmamn sarsıntısı içinde. Olabilir. Ama Trabzonsporlu futbolculara da aynen Fenerbahçeliiere söylemek istediklerimizi söyleyebiliriz. EBahçe'yi beğenmedim Yüksek Verimli . Tertip B Serisi Tahvilleri Bugünden itibaren PORTRE THATCHER 4 îyî fiyat bıdursa Oxford ve Cambridge'i de satar' Dış Haberler Servisi Londra'nın Finchley seçim bölgesi milletvekili olan Margaret Thatcher, 1959'dan beri Muhafazakâr Parti üyesi, 1979'dan beri de Başbakan. Üç genel seçimde arka arkaya seçilen Thatcher, bu yüzyılda tngiltere'de en uzun görev yapmış başbakan aynı zamanda. 63 yaşında olan Thatcher, milyoner bir işadamıyla evli; gazeteci bir kızı, ABD'de yaşayan işadamı bir oğlu var. Oxford Üniversitesi mezunu. Başbakan Thatcher hakkında Amerikalı bir yazar, "Fevkaiade parlak, gayet kibirli ve galiba o kadar" demişti. Eski başbakanlardan biri de onu, "Etrafı alelade kişilerle çevrili mükemmel bir diktatör" olarak tanımlamıştı. Eski danışmanlarından biri de onun için "Sırf kadın olduğu için bunu çok iyi kullanarak her istedigini yaptınyor" demişti. Kasıtlı olarak anlaşmazlık yaratan, kimsenin gözünün yaşına bakmayan, insanlann yeteneklerini gözunü kırpmadan kullanan, itiraz dinlemeyen, ama müthiş çalışkan, yorulmak nedir bilmeyen bir yönetici olarak tanımlanıyor. İş dünyası, Thatcher sayesinde kazandığı yeni hızdan dolayı memnun. Thatcher nedeniyle, artık her şeyin pazarlanacak ticari bir nitelik kazandığım gören aydın ve sanatçılarsa Thatcher'a karşı Oxford Üniversitesi, bu eski mezununa fahri doktora vermeyi kabul etmedi. Bir profesör, "Oxford ve Cambridge'in iyi bir fiyata gidecegine inansa, bunlan da özeUeştirir" diyor. Thatcher, karmaşık olmayan, açık seçik hedeflere yürüyen bir lider olarak tanımlanıyor. Nitekim kararlı bir şekilde ekonomiyi düzeltmesi, enflasyonu yüzde 4'lerde tutabilmesi, 20 yıldan beri ilk kez bütçenin denkleşmesi Thatcher yönetimiyle mümkün oldu. Buna rağmen Thatcher, aydmlar tarafından yüzeysel, yapmacık ve kültürsüz bir kişi olmakla, zenginliği her şeyin üstünde tutmakla ve "her koyun kendi bacağından asılır" fikrini benimsemekle suçlanıyor. Başbakan Thatcher, azınhk oylarıyla iktidarda, ancak karşısında muhalefet yok. RNANSBANK İstanbul ve Ankara Şubelerinde Satışa Sunulmuştur. (Baştarafı Spor'da) sanssız bir günündeydı. Talihsiz bir geri pası Gençlerbirliği'nin golünü getirdi. Uğur'un bir garip yanı da sert giren rakip karşısında sinirlenip zaman zaman küsüp, oyundan düşmesi oluyor. Galatasaraylılar, dün çok çalışkan olmasına ve bir de guzel gol atmasına karşın, birçok topu garip şekilde kaptıran ve kendine yakışmaz goller kaçıran Tanju'nun reflekslerinin zayıflamış olmasına dikkat etmek zorundalar. Yoksa önümüzdeki haftalar kurtarıcılarına boşuna bel bağlarlar. Buna karşıhk Mirsad eskiye oranla daha hızlanmış ve hareketlenmiş. Maçın hakemi Oğuz Sarvan şanslı bir maç yönetmesine karşın iyi değildi. Yan hakemler ise ofsayt pozisyonlanndaki akıl almaz davranışlarıyla ondan da kötüydüler. Galatasaray SABAH YAYINCILIK A.Ş. Ödenmiş Sermayc: 1.2 milyar TL 1987 YıhKun: 4 milyar TL RNANSBANK CiıınıüşsıiMi Jjubcsi ınöııü catl No. 6S. Ciiımii^sııyu. İSI AN 111 I 152 40 35 ((i IKıi ı \nkaiM ŞııbosıCiıınahcad I n (,anka\a. ANK \R \ İ6S 45 HM6 Hal)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle