25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 NİSAN 1988 HABERLER CUMHURÎYET/7 4 Inönü'nün Güneydoğu gezisinde üretici, tabanfıyatıprotesto için pamukyaktı I ysı Iktidar sallanıyor, düşecek' Güneydoğu gezisinde, vatandaşm, derdini anlatacak iktidar bulamayınca gelecegin iktidan olarak SHP'ye yöneldiğini söyleyen inönü, Kürtçe sorununa değindi. Resmi dilin Türkçe olduğunu belirten SHP lideri, "Ama kimseye anadilini konuşuyor diye baskı yapılamaz" dedi. Erdal tnönü, iktidarın sallandığmı, bildirerek, "tktidar düştü düşecek. Bütün Türkrye bu iktidann sonunun geldiğini duysun" dedi. tnönü, vatandaşlan yeni iktidar için hazırlanmaya çağırdı. SHP Genel Başkanı tnönü'ye Güneydoğu'ya yaptığı gezi sırasında vatandaşlardan dert mektupları yağdı. tnönü'nün ani Güneydoğu gezisi kendiliğinden mitinglere dönüşürken vatandaşlar dert mektuplanyla köy korucusundan, işsizliğe ve baskılara kadar çeşitli sonınlardan yakındılar. înönu, vatandaşm derdini anlatacak iktidar bulamayınca geleceğin iktidan olarak • DUYDUK/GORDUK YALÇ3NPEKŞEN inönü, son kamuoyu yoklamalarınm SHP'yi birinci parti durumuna getirdiğini bildirerek erken seçirn istedi ve "Bu durumda erken seçim isteyen vatandaşlardır. Yüzde 20'lerin altına düşen bir parti 7771 süre iktidarda kalamaz" dedi. uzun nü, isim vermeden PKK'nın eylemlerini de eleştircrek, "Bizi bölmek isteyenlere karşı hep birlikte karşı durmalıyız. Bizi bolmek isteyenler, silahla bu işi yapmak isteyenler var. Silahla kanla bizi bolmek isteyenlere sonuna kadar karşıyız. Biz, bunlan halkla berabcr Türkiye'den uzaklaştınnz" diye konuştu. Köylülerin "Bizi soyuyorlar. Sizin dediğiniz gibi limon gibi sıktılar bizi" yakınması üzenne de İnönü, "Ben o zama.i size soylemiştim" diye karşılık verdi. tnönü'nün inceîeme yaptığı köylerde köylüler para etmedîği için pamuklannın ellerinde kalmasını protesto amacıyla SHP liderinin önünde pamuk yaktıiar. Köylüler, "Nasıl olsa para etmiyor, onun için yakıyoruz" dediler. inönü yöredeki konuşmalarında zamların ve hayat pahalılığının Özal hükümetinin yanlış politikasından kaynaklandığını belirterek şunları söyledi: "Bnnlann bepsini degiştireceğiz. Sizden aldığımız güçle iktidan değiştirip koylüyü yeniden milletin efendisi yapacağız. Haksız uygulamalara, baskılara son verece^iz Bu iktidann sonu gelmiştir. Çok yakındır. Düştü düşectk. tlk işareti yerel seçimlerde vereceksiniz. Sonra genel seçimlerde SHP'yi iktidar yapacaksınız." Daha önceki konuşmalarında genel seçimden beş ay sonra erken seçimi gündeme getirmenin doğru olmayacağını söyleyen İnönü, ilk kez dün erken seçimi telaffuz ederken şöyle konuştu: "ANAP'ın üçüncü parti olması, vatandaşlaria konuşmalanmızda ve gezilerimizde aldığımız izlenimi dognıluyor. Bizim birinci parti olmamız da daha seçimler sırasında başlayan halk eğilimini gösteriyor. Seçim kampanyamızda başlayan gelişmeler, isteyerek yaptığımız tahminlere uygun bir sonuç. tktidar secimlerle oluşuyor. Yerel seçim sonuçları iktidan zor duruma düşürecek. Yüzde 20'lere düşen bir parti uzun süre iktidarda kalamaz. Yerel seçimlerden sonra erken seçim gündeme gelecek. Bu bütün partilerimiz ve örgüt açısından anlam taşıyor. Yaklaşan iktidar için hem vatandaşlarla konuşmalarımızı sıklaştırmak hem de yapacaklanmızı anlatmak sürecek." tnönü, kamuoyu yoklamalarınm SHP'yi birinci parti göstermesi karşısında ne yapacaklannın sorulması üzerine de "Böyle bir durumda biz tabii erken seçim çagnsıada bulunuruz" dedi. SHP lideri, vatandaşların pahalılıktan kurtulmak istediğini kaydederek sözlerini şöyle sardürdü: "Erken seçimi bu durumda isteyen vatandaşlardır. Tablo birinci parti olduğumuzu gösteriyor. Ben bu durumda erken seçim yapmak gereklidir diyorum. Ama ANAP kabul etmeyebüir. ANAP'ın erken seçim isteği yerel seçim sonucuna baglı. Kamuoyu yoklamalan sonucunun doğnıyu yansıtnğına inanıyonım." tnönü, zamlan açıklamak zorunluluğundaki Devlet Bakanı Abdullah Tenekeci'nin "Zamlan beğenmeyen çeker gider" sözlerine de değinerek, "Sayın Bakan farkmda olmadan kimin çekip gitmesi gerektiğini soylemiş" dedi. tnönü, Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanı Bülent Akarcalı'nın Van'da kendisine 'yuh' cekenlere gösterdiği tepkiye de değinerek, bakanlann bu tavrını, "şaşkınlık. perişanlık, kendini bilmezlik" olarak niteledi. İnönü, Akarcalı'nın vatandaşlara karşı cesaret gösterisinde bulunduğunu da vurgüladı. llhan Kabadayı bilinçii bir işçimiz . "Köşeyi dönmeyi" duşunmuyor. . (Fotoğraf. Esat Pala) HAKKI ERDEM NUSAYBİN / KIZILTEPE SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, son kamuoyu yoklamalarında SHP'nin birinci parti durumuna gelmesi üzerine erken seçim istedi. tnönü, kamuoyu yoklamalanrun gerçek durumu yansıttığını belirterek, "Yüzde 20'lerin alüna dü$en bir parti uzun süre iktidarda kalamaz" dedi. Kızıltepe ilçesinde konuşan İnonu, 'Bu durumda erken seçim isteyen vatandaşlardır" diye konuştu. SHP'ye yöneldiğini söyledi. SHP lideri dün Mardin'in Nusaybin ve Kızıltepe Uçelerinde yaptığı konuşmalarda Kürtçe sorununa değindi. Nusaybin'de "Kürtçe dilinin üzerindeki baskılara son" pankartıyla karşılanan tnonu, resmi dilin Türkçe olduğunu arumsattıktan sonra "Ama kimseye ana diliai konuşuyor diye baskı yapılamaz. İkinci sınıf insan gibi bakılamaz" dedi. Güneydoğu bölgesindeki vatandaşlann olaylar nedeniyle rahatsız olduğunu kaydeden tnönü, köy koruculuğunun yeni kan davalannın kaynağı olduğunu belirtti. İnö "5 kuruşsuz kaldığım oluyor ütün dünyada "Işçi Bayramı" olarak kutlanan 1 Mayıs, yann ülkemizde "Bahar Bayramı" olarak kutlanacak. Bazı kesimierin karşı çıkmalanna karşın, bana da doğru gelen bu.. tşçüerin kan ağladığı bir ülkede, 1 Mayıs "bayram" olarak kutlansaydı herhalde biraz garip kaçardı... 1 Mayıs "bayram" adıyla değil, ama işçi sorunlarının ele alındığı, işçi sınıfınm düşüncelerinin dile getirildiği bir gün olabilirdi. Ne ki, Türkiye'yi şu anda, bir zamanlar işverenler sendikasmı yönetmiş bir başbakan yönetiyor. Bu ortamda, bir yürüyüş yapmak, birkaç seminerde derdini paylaşmak isteyen işçiye bile hoşgörü ile bakılmıyor... Yarın 1 Mayıs... İşçi Bayramı nedeniyle söz işçinin». • •• B Bu eksikliği bir ölçude gidermek için yarın yaşanacak olan 1 Mayıs nedeniyle köşemizin konuğu bir işçi oldu. Paşabahçe ŞişeCam Fabrikası'ran 4,5 yılhk işçisi tlhan Kabadayı rastgele seçildi. Fakat konuşmamız başladıktan sonra gördum ki Kabadayı, işçi sorunları konusunda epey bilinçii bir işçimiz. Bunun da nedeni bir sure sendikacılıkla uğraşması... Sayın llhan Kabadayı, ne iş yapıyorsunuz efendim? tşçiyim, sizin de bildiğiniz gibi.. Paşabahçe Şişe Cam Fabrikası'nda 4,5 yıldan beri Kalite Kontrol Servisi'nde görevliyim... Eğitiminiz nedir? Lise.. Lise mezunuyum... Neden okumaya devam etmediniz?.. Üniversite imtihanlarına girdim, sonuç başarısız... İkinci kere girdim yine başarısız.. Bu arada askerlik gelip dayatmıştı ve olaylar orada kesintiye uğradı zaten... Çünkü babam işçi emeklisi şu anda.. O da =ıynı fabrikadan emekli.. Ekonomik olarak çok zor durumdaydık.. Okumam mümkün değildi, o bakımdan... da bir rakam koymak çok güç... O zaman emeğinizin karşılığında az para kazandığınızı düşünüyorsunuz. Bu nasıl duygular doğuruyor içinizde?.. Birey olarak, artı içinde bulunduğunuz grup olarak, artı toplum olarak yapmak istediklerinizi yapamamaya göturüyor öncelikle...Yani istediğiniz gibi bir evde oturamıyorsunuz.. Ya da evinizin içini istediğiniz gibi döşeyemiyorsunuz.. Size gerekli eşyalan satın almakta güçlük çekiyorsunuz. Sonra sağlıklı, dengeli beslenemiyorsunuz.. Artı istediğiniz sanatsal, kültürel bir faaliyeti izleme şansından yoksun oluyorsunuz... Ne istiyorsunuz mesela siz?.. Bakın meselaevimdediyelim... Birtakım kullanım malzemelerine ihtiyacım var, şu anda alamıyorum. Mesela televizyon siyah beyaz... bir renkli alamıyorum. Koltuk diyelim, kütuphane diyelim.. öyle bir zaman geliyor ki seyretmek istediğiniz bir film, bir tiyatro var.. Cebinizde para yok.. O film bir hafta oynayacak ya da 15 gün diyelim.. Oysa sizin cebinize para 3 hafta sonra girecektir.. Gidemiyorsunuz. Beş kuruşsuzluk Tamamen parasız, yani beş kunışsuz kaldığımz oluyor mu? Evet tabii.. Tamamen parasız kaldığım çok oluyor.. Ne yapıyorsunuz o zaman, cebinizde hiç para yok.. Maaşa epey zaman var..." Arkadaş grubu içinde dayanışmamız var.. bir paket sigara ihtiyacıruz vardır, ya da kahvede oturup birkaç bardak çay iceceksiniz.. Sizde yoksa arkadaşımz verir.. Borç da alabilirsiniz.. Ve bu parasızlık sizi bir kıskaca sokuyor.. 8 saat iştesiniz, 8 saat uyuyorsunuz, artı 8 saat kahvedesiniz. Başka bir yere gidemiyorsunuz. Yol parası bile bulamıyorsunuz.. Örnegîn gençsiniz.. Eğlenmek de lazım. Arkadaşlarla bir yere gidip eğlenmek.. Bunu yapabiliyor musunuz?.. Çoknadir ve mutlaka para aldığımız ilk günlerde.. Ve her ay yapamıyorsunuz bunu da.. Çünkü sonunu da düşünüyorsunuz.. Para yeterli değil Şimdi ne kadar kazanıyorsunuz? 126 bin lira civarında çıplak maaş... Artı sosyal yardımlar... Hepsi ne kadar ediyor? Net olarak ikramiye ayda 4S bin diyebiliriz. Artı yılda 100 bin brüt yakacak parası... Artı yüda 50 bin payram parası... Yani yaklaşık olarak 170180 bin lira geçiyor erinize... Yetiyor mu bu para?.. Yetmiyor tabii.. Şunu samimiyetle söyleyeyim... Kazandığımı kendi kendime yetirmeye çaİışıyorum.. Yetmediğini görüyorum. Üstelik ben evli değilim. Çoluğum, çocuğum yok... Belki de parasızlık yüzünden evlenemediniz... Tek sebep o olamaz, ama tabii o da bir gerçek. Çünkü tek başıma bana yetmiyorsa, 23 kişiye de yetmeyecektir... Ben şu anda ailemin yanında oturuyorum, ev kiram yok.. Aileme bir katkım oluyor, ama çok değil bu.. Genellikle bu kazancı sadece kendime harcıyorum... Peki sizi tatmin edecek kazanç ne olabilirdi?.. Çalışmanız karşıhğında ne kadar para kazanmayı düşünürdünüz?... Onu nasıl tespit edeyim bilmiyorum ki... Yaşadığunız ülkede bazen yüzde 100'e varan bir enflasyon oluyor. Önümuzdeki sözleşmeye bir rakam koyuyorsunuz. Çok iyi bir rakam koyduğunuzu düşünün. Size yetecek kadar ve aldığınızı da düşününün. O sadece belki sizi o an rahatlatacaktır. Beraberinde ennasyonun varlığıyla hemen biraz sonra yetmez duruma gelecektir. O anlam 'GELSİN DEftZALGEÇSİ1' Nusaybin'in Duruca kfjyünde bir pamuk tarlastnı gezerken tarianın ortasından akan suyu sjçrayarak geçen İnönu'yu köylüler alkışlayınca SHP lıden, "Bu bir mariiet değil" dedi. Köylüler de Inönu'ye "Gelsin Ûzal geçsin bakalım" yanıtını verdiler Bunun uzerine SHP lideri, "İktidar için hazırlanalım. Sizden aldığımız güçle iktidan değiştireceğiz. Sizi unutan Özal'dır. Köylüyü yeniden mılletın efendisi yapacağız ' dedi. (Fotoğraf: Huseyın Tek) İNÖNİrNÜN GÜNEYDOĞU GEZİStNDEN İZLENİMLER Her yolun sonu: Politika Bu parasızlık, bu çaresizlik. Neler düşündüriiyor size?.. Bunu bireysel olarak ve toplumsal olarak diye ikiye ayırıyorum. Şimdi tek tek bireyler yüzde 80'lere varan oranda aynı durumdalar.. Bu da toplumsallığı getiriyor beraberinde.. Yani birey olarak çıkmak belki kolaydır diyebilirim, ancak benim için geçerli bir yol değil. Köşeyi dönme anlarrunda.. Mesela ben zor koşullarda yaşıyorum, ama o raya girmiyorum... Bu bence kurtuluş değil tabii.. önemli olan toplumsal kurtuluşun sağlanması... Dolayısıyla o politika bazında çalışıyorsunuz.. Nedir bu çalışmalar?.. Parti, sendika faaliyetleri mi?.. Daha ziyade sendika.. lşçisiniz ve bir sendikanu var... Bizimki Kristaltş. Toplusözleşmeye hazırlaruyorsunuz.. Bir isteme olayı ve onun ardından da onu kazanraa olayı... Basit anlamda budur çahşmanuz.. Demin dediniz ki, 'Aldığımız gene yetmeyecek bunu biliyoruz..' Evet. Tabii bu hemen sonuç alınıcı bir olay değil.. Bu yüzden işte, sistemi tartışmak zorunda kalıyorsunuz.. Politikayla falan ilgileniyorsunuz. Bütün işçilerin bu kadar, sizin kadar şuurlu olacaklannı sanmıyorum... Tabii anlık tepkiler gösterenler de var... tşte zam oldu, küfür edip geçiştiriyorlar. Başka çıkış yolları, bireysel yollar arayanlar oluyor.. En fazla.. diyelim ki hukümet çok zam yapıyor.. İşte 'seçimler gelse de başka bir partiye oy versek..' diye duşünmeye başlayabiliyorlar.. Yine sonuçta politikaya dayanıyor... Benim gördügüm alt gelir gnıplan, işçi kesimi ve tanm kesimi buntar yine gidip sağ partilere o> veriyorlar.. Kendi çıkarlanna a>kın olarak... Bu nasıl olu>or?.. Siz onlann tçindesiniz ve bilinçti birisiniz. Hiç araştırdınız mı? Biz değiştirmeye hazırız ya siz CELAL BAŞLANGIÇ MARDtN Iki eli istem dışı havaya fırbyor, avuç içleri boşjukta birbirlerine çarpıp "şak"lıyor, sonra da ürkek gözlerle çevresine bakıyordu. Gördükleri, kendi gibi havaya fırlayıp duydukları "ş»k" sesinden ürkerek çevresine bakınanlardı. Hepsi çıkardığı sesten önce ürküyor, sonra kendi gibilerini göriınce "şak"lar birbirini kovalayıp gürül gurül insan seline, önü alınamaz coşkuya dönüşüyor, ardından ellerini hava boşluğunda carpanlar dillenı\orlardı: Özal istifa, Erdal Başbakan. Bu görünüm, SHP liderinin Batman'dan başlayan iki günlük Güneydoğu gezisinin durakları Hasankeyf, Gercüş, Midyat, Idil, Cizre, Silopi'de oluştu, dün de Nusaybin ve Kızıltepe'de sürdü. Bir şeylere kararlı gibiydiler. llk anlardaki ürkekiik kalkıyor, hep bir elden ve hep bir ağjzdan yaratılan coşkuya dönuşüyordu. Aynı sözü bagınp aynı eli çırpmarun yarattığı uyumlu gücü gördükçe daha da coşuyorlardı. Güneydoğu insanı SHP lideri ve beraberindekilere öylesine yoğun ilgi gösterdi ki daha önceden örgütlenmemiş, kendiliğinden oluşan kalabalıklar, sanki "biz bazıru" mesajını verip sonıyordu: "Ya sta?". tnönü'nün Güneydoğu gezisinin ikinci günü, geceyi geçirdiği Nezirhan tesislerinin önünde kendisini bekleyen kalabalık bir partili grubuyla başladı. Programda Nusaybin ve Kızıltepe vardı. Geziye katılan SHP'üler bir gün öncesinin "ilgi şoku"nu üzerlerinden daha atarnamışlardı. Bir gün önceki gezi, SHP'nin görkemli gösterilerine sahne olmuştu. SHP otobüsü "Sömerbank Ayakkabı Fabrikası" tabelasım geçer gezmez Gercüşlülerin sevgi gösterileriyle karşılanmıştı. Her ne kadar tabelada "fabrika" yazsa da bölgedeki seyyar jandarma birliğinin kışlası olarak kullarulıyordu. Gercüşlüler SHP otobüsunun çevresini sarıp tnönü'nün konuşacağı alana kadar koşturmuşlardı. Alanda tnönü'nün "Fabrikalar size iş vermek içindir. Fabrikalan kışla olmaktan çıkaracağız" sözleri coşkuyu doruğa çıkartıyor, tnönü, karşılandığından daha büyük bir ilgiyle uğurlaruyordu. Midyat'ta, Idil'de, Cizre'de de tnönü'ye gösterilen ilgi olağanüstüydü. SHP kurmayları böylesine coşkulu, kararlı ve ne istediğini bilen bir kalabalık ummadıklarını söylemekten kenditerini alamıyordu. tnönü önceki gece Silopi'ye girdiğinde tam iftar zamanıydı. Ancak kimse oruç bozmaya gitmemiş, kadınlıerkekliçocuklu kalabalık, yağmura ve erken çöken karanlığa karşın tnönü'yü beklemişti. tlgi yine büyüktü. SHP liderinin "Baskı olrnayacak, işkence olmayacak, hepimiz mutlu yaşayacağız" sözleri kendisini dinleyenlerin ortak dileğiydi ve coşkulu gösterilerle tepki veriyordu alandaki insanlar. Geciktneli de olsa Cizre'nin SHP'lı Belediye Başkanı Tahir Vesek'in evine iftar yemeğine giden tnönü ve beraberindekiler için otuz kuzu kesilmişü. Vesek aşireti ile Şıklar arasında kan davası vardı. Bu nedenle Veseklerin oturduğu ev bir kaleyi andırıyordu ve giriş çıkışlar sıkı bir denetim altındaydı. Inönü ve beraberindeki yüzden fazla partili ve gazeteciler yer sofrasuıda yemeklerini yediler. Bu sırada elektriklerin kesik olması da Güneydoğuya ilişkin iyi bir kesit veren kale gibi ev dekomnu daha da ilginçleştiriyordu. Bir pamuk tarlasmı gezerken tnönü, tarlanın ortasından akan suyu sıçrayarak gecince köylüler kendisini alkışladılar. Bunun üzerine İnönü "Bu bir marifel degil" dedi. Köylüler de tnönü'ye "gelsin Özal geçsin bakalım" karşılığını verdi. tnönü Nusaybin'e dokuz kilometre kala Duruca köyüne uğradı. "Pamnkta tefed vurgunu" ile başlayan yakınmalar "gençlerin yüzde doksanı işsiz", "korucu ol baskısı var", "gençlerimiz zan altında, konuşamıyorlar", "bize ikinci sınıf vatandaş mnamelesi yapıyorlar"a dönuştü. Göstergeler kırsal kesimde İnönü ve SHP'ye yönelik ilginin en . . . üst düzeye vardığı yolundaydı. tnönü, Durucalılara, "Nusaybin'de bekleyenler var" diyerek köyden aynlıyor. Köylüler konvoydaki araçlara, orada buluverdikleri otobüslere atlayıp tnönü'nün peşinden Nusaybin'e koşturuyorlardı. Dün Nusaybin'deki ve Kızıltepe'deki alanlara çıkanlar hep birlikte alkışlamamn ve bağırmanın nasıl bir güç olduğunu coşkuyla yaşıyorlar, üzerlerindeki urkekliği ve korkuyu atıyorlardı. Gün onların günüydü ve hep bir elden, hep bir ağızdan SHP'ye seslertiyor gibiydiler: Biz degiştinneye hanru... ya siz?.. 6 değişik "buhar programh SÜPER ÜTÜ Ipek gömlekya da blue jean. Kazakya da iç çamaşın... Değişik ısı ayannda olduğu kadar, değişik buhar ayannda ütüfenmelidir... Şimdi ARÇELİK SÜPER ÜTÜ var! Çabuk, rahat, kusursuz ütuler için. ARÇELİK Burjuva kültürü Bu insanlar doğdukları andan itibaren o düzenin eğitimini alıyorlar. Burjuva dediğimiz kesimin eğitimini alıyorlar ve dolayısıyla onlar gibi düşünüyorlar.. Onların gözlükleriyle bakıyorlar olaylara... Düşünün ki bu düzen sosyal demokrat partiyi bile sol partidir, komunist partidir diye lanse edebiliyor kitlelere... Burjuva eğitimi almış kitlelerin komünizme ne kadar karşı olduğunu düşunürsek... O kitle bir sosyal demokrat partiye dahi çok uzak kalabiliyor.. Peki llhan Bey, son olarak. kazançlann bu olçüde az oluşu, anlattığınız sıkıntılar ve bu çaresizlikier çalışma şevkinizi kıran etkenler olmuyor mu? Bu da işverene zarartı olmaz mı sonuçta? Haliyle... Çahştıklan makinelere sahip çıkamama gibi bir şeye düşüyorlar. Ancak işverene zarar verme olayı bence geçerli değil... Onun istediği şu üretimin yapılması ve o üretimi de yaptırıyor, kurduğu baskı mekanizmasıyla.. Bu durumda zorda kalan işçiler oluyor. Biraz isteksiz harekeı ediyor.. lçinden kufur ediyor belki, ama işverenin istediği üretimi gerçekleştiriyor... 1 22kadrmet, 6değ&k buhar program y y ve zar k/nşjjtktan açan ŞokBvhar çelik tobon ğ $upvskürtme duğmes
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle