19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 NTSAN 1988 • • • * CUMHURfYET/13 Uyku tanrısı dönmeyi bekliyor Amerika'dakı St Louıs Sanat Müzesi'ndekı uyku tanrısı Hypnos bronz heykelı 1914 yılında savaş esnasında Fransa'dan kaçınlmış. 6 inç yukseKliğındeki bronz Hypnos'un Fransa'ya geri iadesi konusunda taraflar anlaşrnış durumdalar. Heykelın pek yakında ülkesine döneceği bildiriltyor. (Fotoğraf: AP) Çocuklar dünya banşı istiyor ANKARA (ANKA) 2. Dünya Çocuk Parlamentosu Toplantısı'na katılan 35 ülke çocukian adına Çocuk Parlamentosu Başkanlık Divanı üyderinin imzalann» taşıyan sonuç bildirisi açıklandı. Bildiride, devlet yöneticilerinin dunya banşı için çahşmaları, dosluk, barış ve kardeşlik çiçeğinin bütün ulkelerce sulanıp özenle korunması, önyargı ve güvensizliklerin, yıkım ve yok etme araçlarının ortadan kaldırılması çağrısında bulunuldu. Toplam on maddeden oluşan bildiride aynca, besin kaynaklannın kıthk çekilen ulkelere kaydınlması, Afrika ulkelerine birer fidan gonderilmesi, doğanın korunması, çocuklar için daha çok ve daha ucuz oyuncaklar yapılması istendi. lferel seçime YSK yorumu ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muamraer Elçin, Anayasa Mahkemesi ve TBMM'nin yeni bir karar almaması durumunda yerel seçimlerin 16 ekimde yapılıp yapılmayacağı konusunda kendilennin karar verebileceklerini söyledi. Muammer Elçin, "Haziran ayı sonuna değin Anayasa Mahkemesi'nin SHP'nin iplal istemini karara bağlayamaması ve TBMM'nin seçim tarihi konusunda bir karar almaması durumunda ara yerel seçim takvimini başlatacak mısınız" sorusuna, "Yasanın seçim güniınıin parlamentoca belirleneceği ile ilgili hıikümleri işlesin. Bize gelirr se meseleyi o zaman duşünürüz. Yasada yeterli açıklık var" yanıtını verdi. Elçın, "Seçim takviminin başlatılması bir otaalık mı" biçimindeki bir soruya, "Her zaman olasılıklar bitmez" karşılığım verdi. r> ^ Semra Özal, Uzakdoğu'da Türk Kadınını Güçtendırme ve Tar.'tma Vakfı Başkanı Semra Özal, Sıngapur'da yayımlanan bir gazetede "ayın kadını" olarak kapak konusu olacak. Semra Özal, dün sabah Singapur'daki Çinli, Hıntii ve Malezyalı gazetecılere, Türk kadınının toplumdaki yen ve başkanı olduğu vakfın çalışmalan hakkında bılgi verdi. Semra Ûzal'ın basın toplantısına katılanlardan The Peak (Doruk) gazetesı muhabın, ayda bir yayımlanan bu gazetenin gelecek sayısındaki "ayın kadını" bölümunün Semra Ozal'a ve önculüğunü yaptiğı çalışmalara ayrılacağını söyledi Basın toplantısına katılan yabancı gazetecıler, Semra Ozal'ın Türkiye'de yürüttüğü toplu nıkahlarla ılgilı çalışmalanna buyuk ilgı gösterdiler Semra Özal daha sonra Sıngapur dakı Çın Kadınlar Demeğı Başkanı Betty Chen ile bir araya geldı Avrupa güzellik yarışması 7 mayısta Sicılya'da yapılacak olan Avrupa güzellik yanşmasına katılacak güzeHer. yanşma öncesinde İtalya'da güneşın tadını çıkarıyorlar Misafır edrtuıklen Roma Otelı'nîn terasmda çekilmış fotoğrafta Avrupa ütkelennı temsılen seçilmış adaylar objektıfe poz veriyoriar. (Fotoğraf AP) HABERLERÎN DEVAMI OLAYLARIN Htikümetle 6Tı pazarlık ları konusunda bir toplantı daha ARDINDAKI (Baftarafi 1. Sayfada) yapmaması, bu süreç içinde, "Ba GERCEK (Baftarafi 1. Sayfada) hep ve mesrebe göre yorumlamak da bizi yanıltabilir. Değismeyen ve süregelen gerçek, öğrencı oiaylarıntn 1960'lar Türkiyesi'nde başlayıp 1990 Ttirkiyesi'ne kadar gündemden çıkmamastdır. Bütün bu olaylan; kışkırtmaya, dış odaklara, kötu amaçlara, devlet düşmanlığma bağlamak artık bir anlam taştmıyor, sorunu açıklamıyor. Bütün bu olayları disiplinsizlik ve anarşi sayarak zabıta onlemlerini çoğaltmak ve ağırlaştırrnak da derde deva olamıyor. Baskı yöntemleri bir süre için etkili gibi görünüyor, ardından daha büyük sakıncaları gündeme getirıyor. Bu arada bir dizi genç yanıyor, geleceğinden oluyor, toplum dışına itilıyor; ama, sonuç alınamıyor. Bugüne kadar yaşananlardart ders alınarak artık "müzmirt Usen" bu soruna karşı gerçekçi çözüm yolları aranmalıdır. Çünkü gençler bizim gençlerimiz. bizim çocuklanmız. Gençlikten ürkmeyelim, korkmayalım, gençliğe sevecenlikle yaklasmasını öğrenelim, gençlikle eşit diyalog olanaklanm yaratmaya çalışahm. Batıdaki gibi, gençliği sorumluluğa kaiacak demokratik üniversite kurumsallaşmadan, dün görüldüğü gibi patiamalar olacak, daha nice gençler yanacaktır. Ama üniversite gençliği yasal örgütlenme ve kurumsallaşma olanaklanm bulduğunda, yeraltı etkinliği yapan örgütlerin çengellerine de takılmayacak; polis ile öğrenciyi düsmanlaştıran süreç, yasallığın koşullannda tükenecektir. Yaklaşık otuz yıldan beri süregelen üniversite sorununu çb'zmek için yansız ve nesnel bir yaklaşım gerekiyor, Ne var ki dünkü olaylan, demokrasiye layık olmadığımızı, üniversiteyi ve gençleri daha çok baskı altına almanm gereğini ileri sürmek için kullanacaklar da elbet vardır. Onlara kulak vermeyelim. Çağdaş üniversite ve demokrası içinde çözülür her sorun. •k * • Basını susturmak için getirilen yasa değişikliklenni de dorukta dile getireceklerini anlatan Yılmaz, eylem kararlannda bir değişiklik olup olmayacağını da altını çizerek belirtli. Şevket Yılmaz, 1 Mayıs ile ilgili bir soruyu da yanıtlarken şunları söyledi: kan Aykut, topu Başbakana atü" biçirainde değerlendirildi. Türklş zirveye daha önce pekçok kez kamuoyuna ilan edilmiş ve eylem kararlannın gerekç?lerinde pekiştirilmiş istemleri ile gidiyor. Buna göre Türkîş sendikal yasalarda "makyar niteliğinde düzeltmeler de|il, temel sendikal hak ve özgürlüklerdeki önemli kısıtlamalann kaldırılmasını içeren köklü değişiklikler istiyor. lşçilerin güncel sonınlanna yonelik olan konu ise toplusözleşmeler ve ücret artışlan. Türklş Baskanlar Kurulu'nun eylem kararlan içinde yer alan, "enflasyon alönda kaiacak ucret artışı getiren sözlcşmelerin imzalanmaması ilkesi" en önemli gündem maddesi. Turk tş Başkanlar Kurulu dünkü toplantısında hükümete bu konudaki kararlılıklarını bildirmeyi ve bu doğrultuda eylem programırun aksatılmadan yürütülmesini benımsedi. Pratikte zirveden olumlu bir hava içinde çıkılabilmesi, hükümetin toplusözleşm'lerde 1988 yıh için en az yüzde 70"in üstünde bir ücret artışına "evel" diyebilmesine bağlanmış bulunuyor. Işverenler Başbakan Turgut Özal'ın çağrısıyla gerçekleşecek "ekonomik zirve"ye> işveren kuruluşları "tek ses" halinde gidilmesini kararlastırdılar. Önceki gün Odakule'de, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)'nin çağrısıyla gerçekleşen toplantıda bir araya gelen TÜSİAD, TİSK ve TOBB yöneticileri zirvede izleyecekleri politikayı beHrlediler. Görüşmeye "tek ses" halinde gidilmesinde görüşbirliği sağlayan işveren kuruluşlanmn yöneticileri aynca gorev bölümu de yaptılar. Buna göre TÜSİAD Başkanı Ömer Dinçkök "Ekonominin genel sorunlan", TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin "Endiistri ilişkileri ve çalışma hayatı", TOBB Başkanı Ali Coşkun da "sektörel sorunlar"a ilişkin görüşleri açıklayacaklar ve bu konulara ilişkin raporlar sunacaklar. Özel sektör kuruluşları "Odakule toplantısından" sonra zirve için hazırlıklara giriştiler. önce yönetim kurullannı toplayarak görüş belirlediler, daha sonra danışmanlarından ekonominin genel gidişi ve sektörel bazdaki gelişmelerin değerlendirmcsini aldılar. TOBB aynca bağlı oda ve borsalardan raporlar da topladı. TÜSİAD'ın ârveye götureceği "Şu anda Turktş topluluğu tek bir mücadele şekli ortaya kovmuştur. Bize duşen bu haksıztıkJan, bu ekonomik sıkınulan reva goren hükümei ile mucadelede tek vucut olmakür. 1 Mayıs'ı gelecek seneye bırakıyonım. Esasen de 1 Mayıs'tn amacı nedir? Bayram degU, işçinin birliği, beraberliği, butünluğu, dayanışmasıdır." NE DEDtLER? Şevket Yılmaz (Türklş Başkanı) Eylem planımıida hiçbir değişiklik yoktur. Başbakanla görüştükten sonra Başkanlar Kurulu tekrar toplanacaktır. Eylem kararım bir kenara itmek için değil. Tavrımızda bir değişiklik olmayacak. Belki biraz daha sertleştireceğiz.Ömer Dinckök: (TÜSİAD Başkanı) Sayın Başbakan ve ilgili bakanlık ile işveren kesimi arasmda düzenlenen bu toplantı bir sonuç değildir. Bu toplantıların, savunulan ekonomik modelin bir gereği olarak periyodik bir şekilde yapüması gerekir. Toplantıda ve toplantı sonrasında yapılacak çalışmalarda bizlerin belirteceği önerilere kulak verilmesi yarar sağlayacaktır. Her şeyden evvel ülke menfaatlerini en önde tuttuğumuz, bugüne kadarki tutumumuz ve çahşmalanmız ile de kanıtlanmıştır. Halit Narin: (TtSK Başkanı) Bu zirve ile hükümet ve bütün kesimler arasmda bir diyaloğun kurulması, TİSK için de Türkiye için de çok faydalı bir şey. Sosyal ve ekonomik şartlar, işçi ve işveren dengesi üzerindeki ağırlığını her geçen gün arttırmaktadır. TtSK için de Türklş için de bu problemlerin nasıl çözuleceğini duşunmek ve alınabilecek önlemler üzerinde durmak son derece gereklidir. Alınacak yasal ve parasal önlemleri milli menfaatler içinde bağdaştırmanın ve buna benzer konulan ele almanın, gecmişte olduğu gibi, çok faydalı sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Ati Coşkun: (TOBB Başkanı) Serbest piyasa ekonomisi düzeninde Türkiye bir geçiş dönemi yaşıyor. Böyle bir geçiş döneminde hükümetin özel kesim ile iyi bir diyalog içinde olmasından her kesim açısından büyük faydalar vardır. Daha önce seyrekleşen bu tür zirve toplanularının bu kez hükümetin çağnsı ile gerçekleşecek olması, hükümet özel sektör diyaloğunun sağlanması ve pekiştirilmesi için yeni bir fırsat yaratmaktadır. Biz özel sektör olarak bu zirveye gerekli hazırlıklanmızı yaparak gidiyoruz. Odalanmız, yönetim kurulumuz ve danışmanlanmvzdan tüm değerlendirmeleri ve önerileri aldık. Zirvede, ekonomik uygulamada yanlışiıkları ve doğruları ortaya koyarak memleket yaranna sonuçlar çıkartacağımızı umuyorum. Türkİş'in konulan Başbakan Turgut Özal ile Türktş arasmda yapılacak göruşmede ele alınabilecek sorunlar ferasında, "kilitlenen toplu pazarlık sistemi ve buna bağlı olarak isçilerin ücretleri için öngörulen zam oranlan" ile "çalışma yaşamma ilişkin yasa degişiklikleri" iki öneml' gundem maddesi olarak ortaya çıkıyor. Yasalannı ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) normlarına uydurma taahhüdünde bulunmu; olan Türkiye, bu yıl haziran ayında yapılacak ILO Konferansı'na "kara listeye" girmemek amacıyla, "makyaj" niteliğinde bile olsa bazı yasa degişiklikleri ile gitmek zorunluluğu içinde bulunuyor. Çalışraa ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda bu amaçla hazırlanan Sendikalar ile Toplu lş Sözlesmesi, Grev ve Lokavt Yasalan'nda değişiklik öngören yasa taslağı, işverenlerce "kerhen" destek gördü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tmren Aykut, yasa taslağı konusunda TİSK ile görüştükten sonra bir kez daha Türktş ile bir toplana yapmak istediğini bıldirdi. Ancak bu göruşme gerçekleşmedi. Bu arada, 22 nisan cuma günü Tiirklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ile Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Başo^lu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aykut ile bir görüşme yaptılar. Görüşmenin konusu, Tiirkİş yetkiülerine göre, yasa taslakları ile ilgili değildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut'un Türklş ile yasa taslak konular ana başlıklanyla şöyle sıralanabilir: • Bu zirve toplantısıyla birlikte hükümet özel sektör diyaloğu bundan sonra düzenli bir şekilde sürdürülmelidir. • Ekonomik hedefler açık ve net bir şekilde belirlenmeli ve bu iş dunyası tarafmdan bilinmelidir. • Enflasyonla mucadeleden taviz verilmemeli; bunun için kamu açıklannın giderilmesi ve etkin bir bütçe disiplini sağlanarak, bütçc giderleri kontrol altına alınmalı ve bütçe açığı azaltılmalıdır. • Vergi gelirlerinin arttmlması için yeni vergiler koymak veya mevcut vergi oranlaruıı yükseltmek yerine, vergi kayıp ve kaçaklan önlenmelidir. • Kamu kesiminin iç borçlanma yoluyla özel sektörün kaynak bulma imkânını kısıtlamaması için bu tür borçlanmalar sınırlandırılmalıdır. • Banka kredileri üzerindeki vergi ve kamu payları kaldırılmalı, kredi faizleri düşürülmelidir. • Avrupa Topluluğu'na hazırhk için yapısal değişikliği içeren yeni bir sanayileşme poliükası haarlanmalıdır. TlSK'in de zirveye şu konulan götürmesi bekleniyor: • Hükümetin kaü tutumu nedeniyle toplu pazarlık sisteminde meydana gelen tıkamkhklar endüstriyel ilişkilerde rahatsızJıklara yol açıyor. Türktş'in ilke kararı kamu kesimi için alınmıştır, özel kesime yönelik değildir. • Yüksek faiz, sanayicilerin yatınm olanaklanm kısıtlıyor ve rantiye kesimi palazlandırıyor. • Zorunlu tasarruf yasası ile maliyetler yükseltildi. tşverenler böylesi yeni yüklere katlanmak istemiyor. • Yeni çalışma yasası taslağı ile getirilmesi duşünülen bazı duzenlemeler değiştirilmeli. • Asgari ücret bir yıl önce belirleruniştir. Bu kadar kısa süre içinde yeniden asgari ucret saptanması yanlıştır. TOBB TOBB'un, Başbakan özal'la yapılacak zirve toplantısına götureceği konular da şunlar: • Siyasi tercihler hiçbir zaman ekonomik tercihlerin önune geçmemeli. Önümüzdeki mahalli seçimlerde ekor.ominin iplerini yeniden elden kaçırırsak bunun faturası çok daha ağır olacaktır. • tlk hedef, toplumda gelir dağılımını bozan ve firmaların Öz sermayelerini eriten enflasyonun aşağı çekilmesi olmalıdır. Bunun için de yaünmlar teşvik edilmelidir. Yatırımlar ise bugünkü yüksek faizlerle yapılamaz. Bu faiz oranlarının duşürülmesı için de bankacılık sistemindeki çarpıklığın giderilmesi imkânlan aranmalıdır. • Anadolu sanayicisi ve tüccanna sahip çıkılmalı ve bu sanayici ve tuccara açılan kredilerin limiti yukseltilmelidir. ın neler olacak! Ziraat Odalan Zirve öncesi Zıraat Odaları Birliği yöneticilerinin özellikle de Başkan Osman Özbek'in başı çok sıkışık. Türkiye'nin değişik tanm kesimkrinden, değişik ve dev boyutlu sorunlan ile gelen taban yöneticiler, zirveye sorunlannın götürülmesi, taviz verilmemesi konusunda yoğun baskılar yapıyorlar. Kongrelerin sürüyor olması, yöneticileri bu anlamda tabana karşı daha da zor durumda bırakıyor. Ziraat Odalan Birliği daha önce üan edilmiş ve fiyat artışlan karşısında çok duşuk duzeyde kalmış destekleme fıyatlarmın yükseltilmesi, yeni belirleneceklerin gerçekçi verilerle saptanması, kredi miktannın arttınlması, faizlerin düşürülmesi hükümetin çok yönlu tanmdan, kesmiş olduğu desteklemelerin yeniden işlerlik kazanmasını isteyecek. Bugünkü tohum, gübre, akaryakıt, hayvan yemi fıyaüan ile üreticinin sadece hızla yoksullaşmakla kalmayıp uretimden vazgeçtigini anlatmaya çalışacak (Baftarafi 1. Sayfada) Yine bu gibi terör örgutlerinin değişmez taktiklerden biridir. Örgürteki iç çatışma ya da çözulmeyi gizleyebilmek için olaylar saptırılabilir ve eylemlerin sorumluluğu başkalarının üzerilerine atılır. Bu da yetmezse, bu izlenimi yaratmak için yeni eylemlere başvurulabilir. Bu cinayetten sonra Agopyan yanlıları ya da karsıtları, örgüt içindeki liderliğı ele geçirmek için yeni eylemler ptanlayabilirter. Bu cinayet, "Davos rufru" diye tanımlanan yapay dostluk gösterilerinın gizlediği gerçeklerı de gözler önüne sermıştir: Papandreu hükümeti, ASALA'yt açıkça korumakta ve koltamaktadır. Agopyan ve çetesi, uzun süreden berı, karargâhlarını Atina'da kurmuşlardı. ASALA'nm karargâhını Atına'ya taşıdığını Yunan gizli istihbarat örgütü herhalde, herkesten iyi bilmektedir. Olaylan yakından izleyenler bilirler; Fransız hükümeti ASALA"yı Fransa sınırları dışına çıkarmaya karar vermış; Agopyan, bu tarihten sonra karargâhının bir bolümünü Atina'ya taşımıştı. Ermeni terörü, 1975 yılında başladı. Bir yıl önce de Kıbrıs barış harekâtı olmuştu. Bu tarihten sonra Ermeni terör örgütlerı, Atina hükürnetlerince desteklenmiş ve en son Papandreo hükümeti Agopyan'a kucak açmıştı. Agopyan cinayeti, bu açıdan da üzerinde önemle durulması gereken bir olaydır. * * * İstanbul Üniversitesi'nde önceki gün yaşanan olaylar üzücü, üzücü olduğu kadar da düşündürücüdür. Düşündürücüdur, çünkü üniversitelerde sekiz yıldır bir baskı rejimi hüküm sürüyor. Bu baskı rejimi içinde en demokratik ve doğal haklann savunulması bile suç sayılıyor. Öğrencilerin dernek kurmaları hoşgörülmüyor. Öğrenci dernekleri kuranlar çeşitli baskılarla karşılaşıyorlar. Böylesıne baskı ortamında bir olay, kitle psikoiojisinin de etkisıyle büyüyor. Büyüyor ve böylece olaylar, yörüngesinden sapıyor. Ve rektörlük odası tahrip ediliyor. Rektörün odasını tahrip etmek bir öğrenci eylemi mıdir? Hayır değildir. Bir devnmcı eytem mıdir? Hayır, hayır, hiç değildir! Çözüm yolu, demokrasidedir; çözüm yolları, barışçı yöntemlerdedir; çözüm yolu, üniversite özerkliğindedir; çözüm yolu, öğrencilerin söz ve karar sahıbi olmalannı sağlayıcı biçimde yönetime katılmalarındadır. Baskı çare değildir. Çare YÖK değitdir... Öğrenciler 12 Mart ve 12 Eylul öncesı olaylarda gençliğe nastl tuzaklar kurulduğunu, bu eylemlerde görev alan kışkırtıcı a/anların eylemlerde ne gibi görevler üstlendiklerini sakın unutmasınlar... Barışçı yöntemler, öğrencilere, sempati ve destek sağlar, şiddet eylemleri ise tersıne öğrencilerı, kıtle tabanlanndan koparır... Ve bu tür eylemler, eninde sonunda, demokratik haklann kaldırılması sonucunu doğurur. Aman çocuklar dikkat... UGURMUMCU GOZLEM Esnaf ve Sanatkârlar Esnaf ve Sanatkâriar Konfederasyonu yöneticileri ve Başkan Hüsamettin Tiyenşan için de kongreler dizisi ile çakışan zirve tabandan gelen baskılara neden oldu. Esnaf ve sanatkârların temel sorun ve beklentilerinin ozetini, hükümetin tercih ve desteklerinde bugun izlediği büyük azınlığı destekleme politikasından vazgeçmesi oluşturuyor. Zirvede hükümete yuzde 95 çoğunluğu oluşturan küçük işletmelerin ne kadar zor duruma düşürüldüğü anlatılmaya çalışılacak. Kuçuk işletmelerin açmazı, ardı arkası kesilmeyen zamlarla stok yenileme maliyetinin, yatırım guçluğünün yanında kuçük işletmelerin, esnafın, müşterisi dar gelirli çoğunluğun alım gücünün hızla azalması olarak açıklamyor. Müzik seti almoyı düşünüyorsanız, ön Telestar NonStop'u bir dinleyin. Dinleyin, bakın neler olacak! İki güçlü hoparlörden çıkan bill duyacaksınız önce. Sonra ya temposuna gireceksiniz müziğin, büyüsüne kapılacaksınız. Yerini duramayacaksınız. Çünkü Telestar'jdc, müzik hiç durmaz. Çünkü Telestar NonStop'ta autoreverse sistemi Sonra bir de ödeme şartlarını... ve 10 kasetlik hediye paketini duyunca..^ artık sizi kimse tutamayacak. Kapacaksınız NonStop'u, koşacaksı evinize. Evde kimbilir neler olacak? Güle güle dinleyin Telestar'ınızı. Türkiye Genel Dağıttas: Grünberg Tıcaret AŞ istanbul: (1)512 53 50 44.000 PEŞİN, 44.000 TAKSİTLE 12 AY " Bizde heyecan var!" TELESTAR (Baftarafi 14. Sayfada) dınlar gördum ki, inanm bu sporu sfapmayan bir kadından çok çe kiciydiler. Ayrıca bizler 'vucut guzeti' değiliz. Çunkü şayet bu formumuzla bizler 'guzeT isek, bütün diğerleri 'çirkin' mi saymak gerekir? 2EYNEP Evet, biz 'guzel' olmak için katlanmıyoruz bunca sıkıntıya. tkinize birden sormak istiyorum: bu sporu \akindan bilmeyen bir çok kişide, sporu bırakınca, yaslanınca vüculta sarkmalar olur mu endisesi var. Sizter endişe duymuyor musunuz kendi vucutlannız için? ADNAN Bunu eskiden ozellikle halterciler için söylerlerdi. Ben bu endişeyi çok saçma buluyorum. ZEYNEP Ben şu anda bir salonda aerobik hocalığı yapıyorum. Salonumuza devam eden hanımlardan 30 yaşın üzerindekıler 'Aman Zeynep artık dur, vucudunu daha fazla deforma etme' diyorlar. Ben bitiyorum ki, en guzel vücut en sağlıklı vucuttur. &keklerin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle