18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 NİSAN 1988 CUMHURİYET/15 Evren'e hediye verümeyeceK ANKARA (AA)Cumhurbaşkaıu Kenan Evren'in, çeşitli sebeplerleyurtiçinde, resmi veya özel kurum ve k uruluşlara yaptığı ziyaretlerde, kendisine mınyatür halı, tabak, plaket, şilt, anahtar, rozet ve benzeri hatıralar ile çiçek takdim edilmesini arzu etmediği bildirildi. Konuyla ilgili olarak tüm kamu kurum ve kuruluşlanna Başbakan adına Müstejar Ahmet Selçuk imzasıyla gönderilen yazıda, Cumhuıbaşkanı Evren'in arzusu doğrultusunda, kendisine bu tür hediye verilmemesi istendi. 'Böbrek' mitbıgi ANKARA (ANKA) Ölüden organ ve doku nakline ilişkin çalışmalann özendirilmesi ve organ bağışı konusunda kamuoyu yaratılması amacıyla, "Organ Nakli Hastalan Dayanışma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği"nin öncülüğünde, yann Ankara'daki Güvenpark'ta "organ bağış mitingi" düzenleniyor. Ahmet Kaya beraat etti Almanya'da Cola ve Gamalı haç yatrosu'na aitVVolfgang Borchert Tıbir afiş cıddi sorun ya Tame Gty' Ataköy'de tSTANBUL (AA) Istanbul Ataköy'de 350 bin metre karelik alan üzerinde yapımı devam eden Ataköy turizm merkezi içinde, dünyanın ünlü eğlence merkezlerinden biri olan "Fame City"de yer alacak. dunya guzellık yanşmasma katılmak uzere çeşitli ülkelenn guzelleri Tayyan'ın başkenti Taypey'e gelmeye başladılar Solda Fransız güzeli Claudia Frittolini ve sağda Belçika güzeti Oaisy Van Cauvrenbergh görülüyor rattı. 'V/ashday" Yıkama Günü adlı oyunun afişı yarısı CocaCola'nın ambleminden yarısı da Nazi Gamalı hacından oluşuyor olması, CocaCola şirketinin büyük tepkıgöstermesıneyolaçtı. Savcılıkemriyte afişler ve tiyatro programı toplatılırten Coca Cola şirketi de tiyatroya tazminat davası açtı. (Fotoğraf: Reuter) AvrupalıgüzellerTayvan'da MALATYA (Cumhuriyet) Yaklaşık bir yüdıı Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanan Ahmet Kaya dünkü duruşmada aklandı. 2829 Mart 1987 tarihlerinde Adana Erciyes Sineması'nda verdiği resital sırasında dinleyicilerine, "Sizi en içten devrimci duygulanmla selamlanra' biçiminde konuşma yaptığı savıyla hakkında "yasanın suç saydığı fıili övmek" suçuyla dava açılan Ahmet Kaya fpyabında yargılanıyoFdu. Elele Sigarasız Günlere adlı sergi bugün açılacak, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakan: Bülent Akarcalı dün sergiyi gezdi ve ılgılilerden bilgi aldı. Göğsünün bir yanı sigara içen insanın akcığerini, diğer yanı içmeyeninkini gösteren ve temsili olarak sigara içen "rpbotla ilgilenen Akarcalı, sergiyi beğendiğini belirtti. (Fotoğraf: AA) Sigara içen robot Demirel: Davos ruhu ne oldu? BETÜL UNCULAR B. ECEVİT ANTALYA Kongre mitinglerini sürdüren DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, dün de il kongresine katılmak üzere geldiği Antalya'dan Başbakan Turgul Özal'a seslenerek eşit şarttan vazgeçtiklerini belirtti ve haziranda şartsız yerel seçim yaprna çağnsında bulundu. Demirel, "ANAP 3 tur koştuktan sonra koşmaya başlayacaklannı" da belirtti. DYP lideri, aynca, 1979 ara seçimlerinden 3 gün sonra hükümetin düşmesini, örnek olarak gösterdi. Demirel, Ortaklık Konseyi'nden çekilmemizk ilgili olarak, "D»vos nıhona ne oldu?" dedi. Demirel, Türkkuşu'ndan kiralanan özel uçakla diin sabah geldiği Antalya'da partililerin sevgi gösterileriyle karşılandı. Havaalamndan kente kadar uzun bir konvoy eşliğinde, açık arabada çevresini selamlayarak gelen Demirel, il kongresinin yapıldığı kapalı spor salonunun önünde toplanan canlı kalabalığa hitap etti. Topluluk, sık sık slogan atarak Başbakan Özal'ı istifaya çağınrken, "Başbakan Demirel" temposunu tuttu. Sözlerine 29 Kasım seçimlerinde kendilerine gösterilen güvene, minnet ve şükranlarını sunarak başlayan DYP Genel Başkanı, vatandaşlann her yerde kızgın, hiddetli ve sıkıntılardan bunalmış olarak meydanlan doldurduğunu vurguladı. Demirel, şöyle konuştu: "Ne ohnuştur da Türkiye'de vaUndaş ayaktadır. niye ayaktadır? Vatandaşımın sesinin alabildiğine giir çıkması için elimizden gelen tüm gayreti gösleriyonız. Bilijorsunuz. kısa bir süre öncesine kadar Türkiye susan bir ülkeydi, susturulmuştu. 2 yıl içinde konuşan Türkiye hatine getirmeyi başardık. Bagiin ezilmeyen kimse kalmanuştır. 45 milyon sıkıntı içinde kıvranırken 5 milyonun rabat olması neye yarar? O iilkede dirlik mi HABERLERIN DEVAMI İZMİR'den HİKMET ÇETJNKAYA İZMİR DYP Genel Başkanı Süieyman Demirel, il kongrelerini salonların dışınataşınyor. Hedefi ANAP iktidarı. Her konuşmasına, "Bunlar gitsin" diye başlıyor, "Bunlardan kurtulun" diye bitiriyor. Salonların dışına taşan topluluklar çığlık çığlığa bağırıyorlar: Kurtar bizi baba! Denizli, Samsun, Trabzon, Kayseri, Gaziantep, Antalya il kongreleri açıkhava toplantılanna dönüşüyor. Kitleler Süieyman Demirel'e umut bağlamış, onu kurtarıcı gibi görüyor. Yani ANAP iktidarına karşı alternatif DYP oluyor. Kongrelerde salt delegeler değil, köylüler, işçiler, emekliler, esnaf toplumun her kesiminden insanlar göze çarpıyor. Ziraat Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, esnaf örgütleri, sendikacılar DYP'nin her kongresini izliyor. Her akşam TV, Demirel'in mitinge dönüşen il kongrelerindeki konuşmalarını veriyor. DYP'nin son günlerdeki atağının ANAP'ı tedirgin ettiği açık seçik belli. Kırsal kesim insanı işini gücünü bırakıp, Demirel'i izlemeye koşuyor. Konuşması öğle saatlerine rastlayan yerlerde işçiler, Demirel'i dinlemeye geliyor. Esnaf kepenk kapatıp alanlara gidiyor. Acaba Demirel'e bu ilgi niye? Kitleler on yıl öncesinin acısını unuttu mu? Milliyetçi Cephe hükümetleriyle ülkeyi bir kördüğüme sürükleyen Süieyman Demirel, on yıl sonra, halkın karşısına nasıl umut olarak çıktı? Gördüğümüz kadarıyla, bu sorulara hiç mi hiç yanıt aranmıyor. ANAP iktidarına karşı tepkisini, Demirel'in peşinde koşturarak gösterryor yığınlar. Çünkü, SHP kendi iç çekişmes;nden fırsat bulup, halkın sorunlanna eğilmiyor. Şu anda SHP'de ilçe kongreleri sürüyor. Bir de SHP CHP'lileşmeli mi, CHP'lileşmemeli mi tartışması var. İkincisi, kongreleri sol kanat mı kazanacak, yoksa sağ kanat mı kazanacak kavgası gündemde. Hem DYP'nin hem de SHP'nin kongrelerini izlemeye çalışıyoruz. SHP kongrelerine sadece delegeler katılıyor. Cılız topluluklar ülkenin sorunlarından çok birbirleriyle kavga ediyor Demirel'in Yükselişi... lar Oysa, DYP'nin kongrelerinde delegelerin dışında binlerce insan Demirel'i dinlemeye geliyor. Üstelik Demirel, hiçbir şey söylemediği halde. SHP'lilere sorarsanız, böyle kalabalıkları toplamak parasal olanaklara bağlı. İlk bakışta doğru olabilir bu görüş. Ançak SHP'nin geniş bir tabanı var. Bir Turgutlu, Kırıkkale, İstanbul mitinginden sonra alanlar niye Süieyman Demirel'e bırakıldı? İşte bu soruya yanıt verilmiyor... Bir SHP'liye sorduk: Niye sizin kongrelerinize sadece delegeler katılıyor, halktan kimse yok? SHP tansiyonu düşürdüğü için parti içi yarışa sadece partililer katılıyor. Parti içi çekişmeler ideolojik temele oturmadığı için dedikodulan dinlemeye kimse gelmiyor. Ya Demirel'in konuşmasını dinlemeye ge'enlere, umut arayanlara ne diyorsunuz? Demirel Mecliste bir süre sonra Başbakan olacak kişi gibi konuştu. Bu, dalgadalga yayılıyor Türkiye'ye. İlginin nedeni bu olsa gerek. Hangi parti iktidar olacağına inanıyor ve bu görüntüyü veriyor, iktidar olmaktan korkmayacağı belli oluyorsa, o partiye ilgi artıyor. SHP'nin iktidar olmaktan ödü patlıyor gibi. Bu nedenle iktidar olmanın hazırlığı içine bir türlü giremiyor. Siyasette boşluk olmaz. Meydanlan boş bırakırsanız, birilerı doldurur. Toplumsal muhalefet giderek yükselirken, SHP bunun daima gerisine düşüyor. Evet, alanlar boş bırakılırsa, birtleri getip doldurur... Süieyman Demirel, boş alanları dolduruyor. Söylediği hep aynı tümceler: Siz bize destek verdiniz, biz sizi aç, çıpiak bırakmadık. Namerde muhtaç etmedik. Alınterini, emeği, hakkı, eşitliği, dürustlüğü koruduk. Arkamıza boşuna düşmediniz... Köylü, işçi, esnaf, emekli peşinde koşturuyor Demirel'in. SHP'nin boş bıraktığı alanlarda "kıratın sesi" şakırdatıyor. Demirel'in yükselişi önlenemiyor... SHP kendi kendini yediği sürece, kitleler niye yürüsün peşinde? Tuııcelfde çatişma: 1 terörist öldü TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli'nin Karakoçan ilçesinde güvenlik kuvvetleriyle çatışmaya giren teröristlerden biri ölü olarak ele geçti, 2 er ile bir astsubay yaralandı. Mardin'in Nusaybin ilçesinde de muhtann evinde misafır kalan bir genç teröristler tarafından öldürüldü. PKK militanlarının 4 öğretmeni öldürmelerinden sonra Tunceli'nin pek çok köyünde ilköğretime ara verildi. Tunceti'nin Karakoçan /e Bingöl'ün Kığı ilçeıerinin sınırlannın bulunduğu bölgede devriye gezen güvenlik kuvvetleri, 7 kişi oldukları sanılan teröristlerle karşılaştı. Önceki gün saat 17.30 sıralarında çıkan çatışma sonunda bir terörist ölü olarak ele geçirildi. Çatışmada 2 er ile bir astsubayın da yaralandığı bildirildi. Teröristlere ait 6 sırt çantası ile 2 bomba atan silah bulundu. Kaçan diğer teröristlerin aranmasına devam ediliyor. Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Taşköy'de muhtann evinde misafır kalan Şevket Deniz (23), gece evi basan PKK militanİan tarafmdan kurşunlanarak öldürüldü. DYP Genel Başkanı Demirel, Antalya'da partililerin sevgı gösterilerlyle karşılandı. Demirel, ıl kongresinin yapıldığı kapalı spor salonunun önünde yaptığı konuşmada "Her şeye razı olma, olursan sırtına taş sararlar. Halkın nzasına dayanmayan hiçbir hukumet yerinde oturamaz" dedi. (Fotoflraf: AA) olur, kardeşlik mi olur? Hepiniz DYP delegesisiniz, parti sizin, onu bugünlere getiren sizsiniz. Yan yana gelirseniz size kirnse haksızlık vapamaz. Sizin arzulannıza, etnellerinize uymayan, size eşit davranmayan berkesin karşısına dikilip, 'Ne hakkıruz var' diyecegiz." Demirel, konuşmasında, çiftçilerin ve köylülerin sorunlanna da geniş yer verdi. Antalya'da oldukça uzun bir konuşma yapan Demirel, kjrmızı örümcek Uacırun 6 bin liradan 120 bin liraya çıkarılmasını, sera malzemesinin fıyatııun arttınlmasını eleştirdi. Demirel, "Her şeye razı olma, olursan sırtına taş sararlar. Halkın nzasına dayanmayan hiçbir hükümet yerinde oturamaz" dedi. DYP lideri, demokrasinin aradabir makasla kesilir gibi kesildiğini, her şeyin olduğu yerde kaldığını belirterek, "Türkiye 8 yılda ne kazanmıştır? Kimseye kırgınlığımız yok, ama milletin yıllannı boşa geçirmeye kimsenin hakkı yok" biçiminde konuştu. Milletin yandığını kaydeden Demirel, bu durumda 1992'ye kadar iktidann nasıl oturacağını sorarak şöyle konuştu: "Eger yıireginiz varsa. gelin haziranda mahalli seçimleri yapalım. Hem şartsız yapalım. Vazgeçtik eşit şarttan, siz 3 tur koştuktan sonra biz koşmaya başlayahm." DYP Genel Başkanı, köylüyü yeniden karasaban devrine götürmeyeceklerini, herkesin gücüne göre vergi alacaklarını belirterek Sürekli Köyü'nden Sabire Vaniıoğlu ismindeki bir kadının, kazaya uğrayan ailesinin 4 ferdinin cenazesini hastaneden 900 bin lira vererek ahnak için tarlasını sattığım anlatınca meydanda toplananlar "Yuuhhhh" diye bağırdılar. Demirel, "Bunlarda şefkat, merhamet, insanlık yoktur" dedi. Çarenin kongrenin yapıldığı salondan geçtigini belirten Demirel, 1979 ekiminde yapılan ara seçimden 3 gün sonra hükümetin gittiğini örnek vererek çarenin seçim olduğunu söyledi. Demirel, "Şahlanduın kıratı. Daha önce nasıl çıkbysam gene öyle çıkanm. Çogu gitti, azı kaldı" diye konuştu. Demirel, Ankara'dan hareketinden önce Güniz sokaktaki evinde partililerle sohbet ederken Kayseri ve Gaziantep'teki manzaramn siyaseten anlatilması mümkün olmayan bir şey olduğunu belirterek bütün gece onu düşündüğünü söyledi. Demirel, Neyzen Tevfık'ten bir dize okuyarak, "Bunun tercümesi 'Devlet çarkını eşek bile döndürür. Ama, çıkardığı sular nice ocak söndürür'. Bunlar çok ocak sondürdüler" dedi. Demirel, Anayasa Mahkemesi Başkam'nın yaptığı konuşmaya da değinerek konuşmayı ilginç bulduğunu ve kendisinin 23 nisan günü Meclisteki konuşmasıyla benzer yanlan bulunduğunu kaydetti. Demirel ve beraberindekiler öğleden sonra uçakla Ankara'ya döndüler. Silah temininde denge Zakkum özü ilaç değil (Baştarafı 1. Sayfada) ne karar verilebileceğini bildirdi. Etik Kurul'un kararlanrun oybirliği ile ahndığı belirtilirken, kurul üyelerinin "ekstrenin ağır hastaıarda kullanılıp kullanılmayacagj" konusunda uzun süre tartıştığı öğrenildi. 11 kişiden oluşan kurulun dün yaptığı toplantıda aldığı kararlan açıklayan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Müsteşarı Tandogan Tokgöz, Etik Kurul'un, Dr. Ziya Öıd de dahil olmak üzere bu madde ile kanser tedavi etmiş, yurtiçinde veya dışında araştırma yapmış kişi ve kuruluşlarla temasa geçtiğnü ve ellerindeki bilimsel delil niteliğindeki belgeleri topladığını anlattı. Tokgöz, "Bu belgeler üzerinde yapdan incelemeler sonucu, zakkum ekstresinin laboratuvar çalışmaları sırasında bazı olumsuz bulgulann yanında olumlu etkilerinin bulunduğunun gösterilmekle beraber, henüz kanserli hastalar üzerinde yapılan klinik denemelerde etkinliğini yeterli derecede kanıtlayan delil bulunmadığı tespit edilmiştir" diye konuştu. Tokgöz, kurulun bu görüşler ışığı altında aldığı kararlan şöyle sıraladı: "Bu ekstre hiç kimse tarafından, herhangi bir hastalıkta ruhsatlı bir ilaç gibi kullanılmamalıdır. Kanser vakalarında mevcut tedavi yöntemleri, bu ekstre için terk edilmemelidir. Klinik öncesi laboratuvar incelemelerinin tamamlanmasından sonra dunım yeniden değerlendirilip, bastalar üzerinde deneme gerekip gerekmediğine karar verilebüecektir. Klinik öncesi çalışmalann yapılması ile ilgili esaslar ve bakanhğımıza tavsiye edilecek yöntemlerin neler olduğu daha sonraki toplantılarda kararlaştınlacaktır." Kurul Başkanı Prof. Dr. Naci Bor, kararlanrun sonuncusunu değerlendirirken, "Konu burada kapanmış oluyor. Bu konuyla çalışmak isteyen bilim adamlan olacakbr. Yurdumuzda ve dışanda. Son karar, bundan sonraki çalışmalann nastl planlanacağı hakkında komitenin bazı tavsiye kararlannda bulunacağı raerkezüıdedir. Bunlar incelenecek ve bir tavsiye raporu halinde bakanlığımıza takdim edilecektir" dedi. Naci Bor, zakkum ekstresinin ağır hastalarda da ruhsath bir ilaç gibi kullanılamayacağını bildirdi. Naci Bor, "Şu anda dünyada immün modülatör etkiye sahip yüzlerce maddc varken bunun üzerinde durulmasının sizce nedeni nedir?" biçünindeki foruya, "Umulur ve temenni edilirki bu, hepsinden iyi olur. Ama bunun için, bu anda bir delilimiz yok" karşıhğım verdi. Bor, "Ekstre bugüne kadar ruhsath bir ilaç olarak kullanılmıyordu. Kurulun karan, bu şekildeki tedavinin sürebilecegi anlamına geliyor mu?" biçimindeki soruya şu yanıtı verdi: "Siz eve giderken bir ağacın yaprağından kopanp içseniz kim ne. Biz ona kanşamayız. Eğer bu mahiyelte herhangi biri kullanacak olursa, mesuliyeti kendisine aittir. Bizim karanmızda kesin olarak böyle bir şey yok. O sizin çıkardıgınız sonuç. O yol, bizim tavsiye ettiğimiz bir yol değil. Bütün komite uyeleri. maddenin ilaç olarak kullanılması için elverişli bulunmadığına karar vermiştir." Musteşar Tandogan Tokgöz de, gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı: " Karariar Dr. Özel'e blldirilip, gerekli aşamalan taroamladıktan sonra ilacını getirmesi istenemez miydi? TOKGÖZ Herhangi bir ekstrenin veya ilacın, denenmesi, kullanılması, laboratuvar çalışmalarının yapılması bir noktada bakanhğın görevi. Çünkü insan sağiığıyla ilgili. Yann, bu emsal alınıp başka bir şey getirilebilir. O da desteklenecek mi? TOKGÖZ Biz kimseyi desteklemedik. Bakanlık olarak bir desteklememiz yok bizim. Bu aşamadan sonra desteklenecek mi? TOKGÖZ Hayır, öyle bir şey yok. Kurul, laboratuvar çalışmaİannın o kademede devammı öngörüyor. Zakkum ekstresiyle tedavi devam ederse bir yaptınm uygulanacak mı? TOKGÖZ Varsayımlar üzerine cevap vermek mümkün değil. Alınan karar ortadadır. Bakanlık, icraa bir bakanhktır. Gerekeni, yasalar içinde yapar. Dr. Ziya Özal'in bu kararlara uyraası gerekiyor mu? TOKGÖZ Herkesin uyması gerekiyor. Yurıdışından gelen tedavi isteklerine ne yanıt verilecek? TOKGÖZ Sayın Bakanın tasarnıf hakkı vardır. Yasaların kendisine verdiği yetkileri kullanabilir. Kurul, tavsiye kararlan alır. Uyup uymaraa konusu, bakanlıgın kendi bileceği bir konudur. Dr. Özel, zakkum ekstresini başka bir formülle, aktarlarda şifalı ot gibi satabilir mi? TOKGÖZ Hayır, satamaz. Onların da ruhsata bağlanması mecburiyeti var." Etik Kurul üyesi Prof. Dr. Ekrem Sezik ise, 1.5 ay önce çıkanlan bir genelge ile zakkumun aktarlarda satılamayacak maddeler listesine dahil edildiğini söyledi. Sezik, aktarlarda neyin satılıp neyin satılamayacağına ilişkin genelgede, "Etkisi belli olmayan veya zehirli olabiiecek maddeler, bu listede bulunmasa bile aktarlarda sablamaz" diye bir madde bulunduğuna dikkat çekerek, "Ama tekraren duyuruldu" dedi. Ne Nedir? Zakkum olayı nasıl ortaya çıktı? ANKARA (Cumhuriyet B«rosu) Tiirkiye*tün gündemini uzun süre meşgul eden zakkum olayı, TBMM'de, Milli Savunma Bakam Ercan Vuralhan hakkında verilen gensorunun gorüşüldügiı gün ortaya çıktı. TKT Haber Dairesi'nden Bülent GiiHgpoğlu'nun hazırtadığı ve "Bir Türk doktorn kansere karşı ilaç geüstWı" anonsu ile «rilen zakkum haberi, ana haber bülteninde iik haber olarak yayıniandı. Yaklaşık yarım saat süreyie verilen haberin, Vuralhan gensorusundan öne ahnması, "Vuralhan olaytnı unutlurmaya yonelik kurnazca bir girişan" olarak değerleadirilirken TRT yetkilileri zamanlamatıın tamamen rastlantısal olduğunu öne sürdüler. Yetkililer haberi, "İnsanlık, çağınfltetikanserden be&i de bu yolta kmtulacak. Biz, k<>nu\ n Türk ve dönva kamuoyuna. yerii ve yabanci biümadamiannın bâgisiae sunmak istedik" diye savundu. Bilimadamlan ise haberi ciddiye almadıklarını, haberin verilişinin ise "TRFnin sorumsttzlugu" olduğunu öne sürdüler. Haberin yavmlandığj günün ertesi bir basm toplantısi dtizenleyçn Dr. Özei ise Üacım savunarak tedaviye devam eden 300 hastadan 2l0"unun hayatta olduğunu beJirtti. Bu arada TKTnin haberinden etkilenerek bahçesindeki zakkxımu kaytvaup içen 65 yaşmdaki astım hastası İzzet Şakacı ise yaşamını yitirdi. öte yandan Kahveci'nin sorumlu olduğu ve Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz'in devlet bakanlığı dönemınde kurulan Tesebbüsü Destekleme Ajansı da devreye girdi. Zakkum tlacı ile tedavi olmak isteyenler telefonia ajansa kayıt yaptırdılar. Ancak Sağiık ve Sosyal Yardım Bakanı Bülent Akarcah'nın devreye girmesiyle ajans devre dışı kalds. Zakkum konusunda bir açıklama yapan Akarcalı, kanserfi haslaiarın eski tedavilerine devam etmelerini isteyerek "Zakkum bitkisinden elde edüen ve kanser tedavisinde faydalı olduğu iddia edüen maddenia hangi yotla elde edildiği ve etkisinin ne oiduğu henüz net olarak bilinmemektedir" dedi. Maddenin ilaca dönüştürülmesi için uzun çaiışmalar yapılması gerektiğini savunan Akarcalı, bakanlıkta uzman kişilerin yer aldığı bir bilimsei kurul oluşturdu. Ancak, Yüksek Sağlik Şurası'nm yaptığı son toplantjda, zakkum ekstresinin ağır tıastalarda kullanılıp kullanılmayacağ! yönünde görüş soran Akarcalı'ya, şüra üyeleri sert tepki gösterdiler. CÛNEYT ARCAYÜREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) şilerinde usturuplu biçimde vurguluyordu, bu gerçegi gözardı edemiyordu. Eskiyeni tartışması, hele DYP'nin umulmaz bir perfoımans göstererek çoğunluğa yakın geleceğini varsayanların adaylık çatışmalarından, örgütün bölük pörçük manzara gcstermesinden, özel deyişiyle "fevkalade" bozuktu. Özal, seçimden hemen sonra Demirel'in eline essiz bir fırsat verdi.. Kalabalıklar hem artık Turgut Özal'in zam furyasını dindirmeyeceği yargısına varmış, toplu tepkiye yatkındı; hem de parti büyük kongresi öncesi örgütteki çatlamaları giderebilirdi. İki önemli etkeni Demirel bir araya getirdi. Her ile giderek kırgınlıkları, hizipçatışmalarını bire indirgedi. Bir yandan da halkın manöksal, duygusal tepkisinden yararlanarak DYP lehine bir canlılık yarattı. Bu nedenlerle şimdi Demirel'e soracak olursanız, "Her şey yolunda" yanıtını verecek. Partide büyük kongrede "ufak tefek hırçınlıklar" olasılığından önem vermeyecek biçimde söz edecek, bir yandan da deneyimli bir siyaset adamının aldığı kokuya uygun 'Artık yollar açıldı, biz düzlüğe, Özal yokuşa gidiyor" diyecek. Neşesi. yerinde duramayan insanlara özgü hareketliliği, dilediği amaca doğru ilerlediğine inanmaktan kaynaklanıyor. Bu sonuPARLAMENTONUN BOYUTLARI Rahmi Kumaş 1000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. İ94I Cağaloğlutstanbul BİR AMERİKAN FİRMASI CERRAHİ ÜRÜN TANITIMI İÇİN SATIŞ TEMSİLCİLERİ ARIYOR Adayların askerliklerini yapmış ve lise mezunu olmaları gerekmektedir. Başvuruların bir fotoğrafla birlikte aşağıdaki adrese yapılması rica olunur. P.K. 47 Mecidiyeköy. kileşmenin yaşandığı çağımızda (Baştarafı 18. Sayfada) Sonuç olarak, savunma harca ulusların birçok alanlarda birbirmalarının optimize edilmesinde lerine karşılıklı bağımlı durumla önemli bir unsur olan ABD'nin as rı da bir gerçektir. Kanımızca bu keri yardımlarınm arzu edilen ma rada bütün mesele karşılıklı ba ; kul düzeylere, uygun niteliklerle çı ğımhlık alanlannda dengenin te kartılıp sürdürulmesi ve bunun te mini, özellikle politik ve stratejik mini için gerekli çok yönlü, dina karar merkezlerinin içerde ve dışarmik, ısrarlı çabalann gösterilme da bilinçle ulusun güvenlik ve çısi, diyaloğun sağlanması, gerekir karlarım dış müdahalelere olanak se akılcı yaptınmların uygulanaca tanımaksızın özenle koruması ve ğı hususunda ABD yönetiminin koUaması; ulusal çıkar ve yararlarinandınlması hem savunmamızm dan ödün vermeden güvenlik içingüçlendirilmesi he^\ ekonomimiz de ekonomik kalkınma ve refahın ve hem de bizatihi Batı ve ABD1 sağlanmasıdır. nin kendi çıkarları açısından önBurada da Türkiye için izlenecelikli önem taşıyan konulardan cek ulusal politika, strateji ve uybiridir. gulanacak hareket tarzlarında teTürkiye NATO anlaşması çerçe mel rehber Atatürkçülüktur. Atatürk'ün tam bağımsızlık idealinin vesinde 1964 yılından beri ittifak çağdaş Körünümüdür. içinde bir dayanışma örneği olarak Savunmaya tahsisli kaynaklar F.Almanya'dan savunma yardımı almaktadır. F.Almanya'dan sağla arasında 2299 sayüı yurtdışmda çanan bu askeri yardımları: NATO hşan vatandaşlanmızca askerlik savunma yardımlan, büyük paket hizmetlerini kısa süreli yapmalanyardımları, özel teçhizatlandırma na mukabil ödenen bedel ile 3212 yardımları olarak üç grupta müta sayıh kapasite ve ihtiyaç fazlası laa etmek mümkündür. Bu üç yar malzeme ve hizmetlerin satışı yolu ile sağlanan kaynakları saymak dım da hibe şeklindedir. NATO savunma yardımları 1964 mümkündür. Bu kaynaklar dışınyılmdan beri, 18 ayhk dilimler ha da NATO altyapı inşaatları için linde yapılmaktadır. İlk defa 50 NATO müşterek bünyesinden sağmilyon DM düzeyinde başlayan lanan anlamlı bir kaynak ile vatanyardımlar, daha sonra 100 milyon daşlanmızın bağışlan ile oluşan SiDM'ye çıkanılmış, 1979 yılmdan lahlı Kuvvetler Vakfı kaynaklan da vardır. beri de 130 milyon DM olarak yaSavunmaya tahsisli bu kaynakpılmaktadır. Bir yardım diliminin yüzde 80*i yeni malzeme tedariki, ların tümü dikkate alındığında 1988 yılı ortalama değerleri ile yüzde 20'si ise F.Almanya Silahlı Kuvvetleri'nin envanterinden çıka GSMH'nin yaklaşık yüzde 5'ini, racağı silah ve malzemeden, Türki genel bütçenin ise yüzde 20.8'ini ye'nin ihtiyaçlan için seçilmiş kul teşkil ettiği görülür ki, bu rakamlanılmış malzeme tedariklerine lar, bütçe kaynaklannın önemli bir bölümü iç ve dış borçların faiz tahsis olunmaktadır. F.Almanya savunma yardımlan ödemelerine tahsis edileceği düşüplanlanırken, Türk Silahlı Kuvvet nülürse, ülkemizın ekonomik ve leri'nin üretim ve bakım, onarıma mali imkân ve kabiliyetlerine göre dönük endüstriyel tesislerinin ge ve devletin anayasada yer alan "sosyal bir hukuk devleti"nin veliştirilmesinin üzerinde özellikle cibeleri de göz önünde bulunduruldurulduğu görülmektedir. duğunda azımsanacak bir boyutF.Almanya büyük paket yardı ta sayılamaz. mı adı ile silahlı kuvvetler envancun önemli yanı şu: Çağımızda yüksek teknolojinin terinden topluca çıkardığı silah ve İlk başta parti örgütüne bütün malzemeden uygun görülenler en ileri ürünlerini kullanan ve süleşmenin getireceği hızı vermiş alınmaktadır. Bu yardımla da ratli ve sürekli değişimlere uğrayan oluyor. Öte yandan olası bir se muhtelif silahlar, taktik kara araç silah ve malzeme sistemlerinin maçımde, ilk başta yerel seçimlerde lan, muhabere, istihkâm, iş maki liyetleri o denli yüksek düzeylere daha bereketli bir sonuca gidece neleri, mühimmat vb. harp silah ve ulaşmıştır ki, son 810 yıldır başğini peşinen kabul ediyor. latılıp sürdürülen modernizasyon vasıtaları tedarik edilmektedir. Özellikle, Afganistan ve tran faaliyetleri de dikkate alınarak Bu kalabalıklarda partilinin, örgütün çabası yok mu? Sadece olaylannı takiben Türkiye"nin böl önümüzdeki 6 yıllık bir plan dövatandaşın Turgut Özal'a duydu gede artan jeostratejik önemi pa neminin yüksek öncelikli asgari ğu tepkiyle miting alanlarına koş ralelinde 1980 yılında sağlanan modernizasyon ihtiyaçlanmn, tüm tuğu varsayılabilir mi? Elbet örgüt özel bir yardımla K.K.Komutanlı ekonomik koşullar iyi bir tarzda itiyor, tepki ise miting alanlarını ğımızın zırh gücü ve tanksavar si dengeli gelişse, savTinma sanayii renklendiriyor. lahları modernizasyonuna katkı programı öncelikli ürünlerini verPeki halktan ANAP'a oy veren sağlanmıştır. Bu günlerde kamuo meye başlasa, ancak yüzde 30/35'inin karşılanabileceği değerleri dahi Özal'ı neden gözden çı yuna yansıdığı üzere F. Almanya kardı, asıl önemli nokta bu. Göz ikinri bir özel teçhizatlandırma lendirilmektedir. Doğaldır ki, bu lemler şunu gösteriyor: yardımı ile Türk Silahlı Kuvvvet süreçte modernizasyon programı Son aylara kadar Turgut Özal'in leri modernizasyonuna katkı da geliştirilirken, gündeme yeni ihtisağlamak üzere ağır bakım ve mo yaçlar da gelecektir. Bu itibarla sazamlarla bir baiyoz harekâtına girişmeyeceği umudunu taşıyanlar dernizasyondan geçirilmiş 150 vunma harcamalarına kaynak tahsislerinin bugünkü düzeylerde sürartık ıslah olmaz bir tutumla BaşLeopard1 tankı vermektedir. bakandan umutlarını kesmiş olSilahlı kuvvetlerin donatımında dürülmesine devam edilmesi, Samaları ilk ve önemli etken. Bir lidış askeri yardımların önemli bir vunma Sanayii Destekleme Fonudere bağlanan umutlar, bir dar yeri olmasının politik, ekonomik, nun giderek önem kazanması bekbeyle birden söner ve o lidere askeri açılardan bağımlılık yarata lenmelidir. inanç birden yerini inançsızlığa cağı bir gerçektir. ,^ncak güçlü ve bırakırsa kuşkusuz insanlar yeni hızlı bir iletişimin ve çok yönlü et BtTTİ bir umut arayışına girecek. İşte bu nedenle SHP'nin haziran kurultayı büyük önem taşıyor. Hâlâ kendini boşlukta hisseden, tutunacağı dal arayan kitleler SHP'de umduklannı bulabilirse, parti hazirandan sonra işleyen ya(Baştarafı J. Sayfada) ralara melhem olacağını inandırıcı seçeneklerle çeşitli kesimleBütün bu gerçekler göz önünde bulundurulunca, darbe yemiş re sindirebilirse iktidar yolu kısaolan Davos ruhunun yine de sürmesinin ne anlam taşıyacağını şimlabilecek. Kurultaydan dağınık bir diden kestirmek olanaksızlaşıyor. görüntü vererek çıkacak SHP'nin Yıllar yılı Türkiye'ye karşı şoven bir politika izlemiş olan Atina ileride beklediğini bulamaması, politikacıları, şimdi kendi propagandalarının tutsağı olmuş durumgeçerli bir olasılık. dalar. Bu durumdan kurtulmanın yolu, Kıbrıs'ta toplumlararası görüşmeleri bir an önce başlatmaktır. Ö zaman Demirel kitlelere daha yatkın görünecek. Turgut Unutmamak gerekir ki Türkiye ile Yunanıstan'ı, coğrafya, yan Özal'a karşı arayış içinde bulunan yana, hatta birlikte yaşamaya zorlamaktadır. kitleler SHP'ye oranla DYP'nin Durum böyle olunca, sorunlanmıza görüşerek çözüm bulmak yanında yer alabilecek, daha zorundayız. doğrusu oy tabanında DYP, Her şeye karşın görüşme sürecinın kesılmemesı yararlıdır AnSHP'ye göre hayli mesafe alacak. cak bu görüşmelen olumlu sonuca yöneltecek önlemleri iki taraf Dostlara duyurulur. da almak zorundadıriar. DUN^ADABUGUN ALİ SİBMEN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle