Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
F Cumhuriyef Mitterrand ve Chirac ikinci turda SABETAY VAROL PARİSFransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turu dün yapıldı. Katılma oranının yüzde 81.5 gibi Batılı ülkeler için oldukça yüksek sayıldığı bir rakama ulaştığı görüldü. Alınan ilk sonuçlara göre. beklendiği gibi Cumhurbaşkanı Mitterrand ve Başbakan Chirac, 8 mayıstaki ikinci turda karşı karşıya gelecek adaylar olarak belirdi. Bu seçimi n en çarpıcı sonucu, aşırı sağ Ulusal Cephe Partisi'nin lideri Jeao Marie Le Pea'in yüzde I5'e yaklaşan oranda oy alması oldu. Son günlerdeki sondajlarda oy oranını artürdığı tarzında tahminler yapılan Başbakan Jacques Chirac, yüzde 19'u çok az aşarak oldukça kötü bir sonuç elde etti. Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın ise yüzde 35 civannda oy aldığı görüldü. Birinci turdan önce, Cumhurbaşkanı Mitterrand ile Jacques Chirac arasındaki farkın yüzde lO'dan yüksek olması haJinde seçimi Mitterrand'ın kazanacağı tahmini öne sürülüyordu. Ancak aşın sağ Ulusal Cephe'nin adayının tahminlerden çok daha yüksek oy alması Fransız politik bayatının verilerini altüst elmis gözüküyor. Yüzde 16.5 civarında oy alan klasik sagın diğer adayı eski başbakanlardan Raymond Barre, akşam saat 20.00'de ilk sonucların açıklanmasından 15 dâkika sonra Başbakan Chirac ile birlikte televizyona çıkarak kendisini ikinci tur için desteklediğini açıkladı. Sürpriz teşkil etmeyen bu desteğe rağmen, Raymond Barre,. "Bir kısım insanı tophırn dışına itme arznsuDun ifadesi olan aşın sağın oy oranındaki artışın yarattığı Sahibi: Cumhuriyet Maıbaacılık ve Gazetecılik Türk Anonım Şirkeıı adına Ntdir N»di • Genel Yayın MüdürU: H«s»« Omal. Müessese MüdUrı): Emint Ufakhgil, Yazı Işlerı Müdürü: Ok.»> Gontosin, 0 Haber Merkezi Müdurı)Yalçın Btytr. Sayfa Düzenı YOneımenr Ali Acar, # Temsılcıler: ANKARA' Yâlçıd Dogan, IZMIR: Hikntct Çelinkaya, ADANA. Cel»l Başlangıf. TAKVÎM 25 NİSAN 1988 fmsak: 4.28 Güneş: 6.05 tsıanbul Haberleri Erkan Akyıldız, Dış Haberler: Ergun Bakı, Ekonomr Osnun Ulıgi), Kultur: Cctal Üstrr, Spor Danışmam Abdiılkadir Y«cdm«n. Düzeltme: Refik Durb»ş, BilımEğıtinr Şahiı Alpıy, IşSendika: Şkkru Kfienci, Yurı Haberleri: Necdtt Dogan, Dızi Yazılar: Kerta Çalçkaa, Bursa: Lcvent GeaftlU, # Koordınalör: Ahmel Konıtean, • Mali JjJer: Erol Erkul, • Reklam Ayşr Tonın, Ek Va>ınlaf. Hlîlyı Akyol • tdare: Huscjin Gürtr, lşleime Önder Çdik, Bılgilşlem: Nail lnal. Ögle: 13.07 İkindi: 16.54 Akşam: 20.00 Yatsı: 21.29 Bastm vp Yaym Cumhunyo Matbaacıhk vt GaKlealik T.A.Ş. TOrk Ocajı C»d. 39/41 Clfalotlu 34334 lsl. PK 246İMınbul Td 512 OS 05 (20 h»l), T d n : 2224* F u : (I) 526 60 72 # Büroter. Ankara: Zıya Gökaip Blv. tnkılap S No: 19/4, Td: 133 11 4147, Tde>: 42J44 F u : (4) 133 82 64 • Izmk: H. Zıya Blv İ352 S.2/3, Tel. 13 1230, Tekı: 5235»Fu (51)13 12 30 # Ad«ıu: lnOnO Cld 1I9S N o : l K a t ! , T d II455OI1973I, T d n : 62155, F u (711328 056 Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimi Dinamo'dan 'Kutsal Oç' Yaşammın en güzel yıllan sürgünlerde mapusanelerde çar çur edilmiş bir yazarım. O günlerde zar zor yazdığım yapıtlar bir punduna getirilerek yok edildi. O boş günlerimin öcünü almak üzere bu gecikmiş yıllar armağan edilmiştir. İddianameyi hazırlayan, Sıvas Öğretmen Okulu'ndayken lise öğrencisi olarak tanıdığım biriydi. Beni suçlayabilmek için şiirlerde buia bula "Altındag"' sözünü bulabilmişti. Benim Altındag adlı hayali bir . ülke yaratıp komünizm propagandası yaptığımı öne sürüyordu. ATtLLA ÖZKIRIMLI Yetmiş yaşına girdiği günlerde, Voltaire'in "Uzun yasamak en büyük öç almaktır" sözünü anarak, "Ben yaşamımın en güzel, en verimli yıJlan sürgiinlerde, mapusanelerde çarçur edimis bir yazan m " diyordu Hasan fzzettin Dinamo. " O giinlerde zar zor yazmış olduğom yapıtlar da punduna getirilerek elimden alınıp yok edilmiştir. Işte böylece o boş günlerimin, yıllanmın öcunu almak üzere bana bu gecikmiş yıllar armağan edilmiştir. Onlan sonsuz bir titizlikle kullanıyorum. Yüz yaşına dek yaşayabilirsem belki yok edilmiş yıllanmla yapıtlarımın öcünü alabilecek olanaklara kavuşabileceğim." Seksenine dayandığı şu günlerde ise bir karabasandan farksız kaçaklık yıllannı anlattığı "Ya Ölii Ya Diri" adlı bir roman yazdığım söylüyor Dinamo. O günlerin deyişiyle "hayyen meyyiteo" yakalanmasının istendiği kaçaklık yıl Hapisle geçen yıllannın acısını uzun yaşayarak çıkarmak isteyen bir yazar Zihinsel özürlü bebek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'de her yıl, 400600 çocuğun tedavi edilebilen fenilketonuri hastalığı ile doğduğu ve ileri derecede zihinsel özürlü" olarak kaldığı bildirildi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ÇocukBesinMetabolizma Bölümü'hden Prof. Dr. tmran özalp, 21 geri zekâlt çocuktan birinin, bu hastahk nedeniyle geri zekâlı olduğunu belirtti. özalp, daha çok yakın akraba evlilikleri nedeniyle görülen hastalığın tanısımn, doğumdan sonra bebeğin topuğundan alınan iki damla kan ile yapılabildiğini söyledi. PORTRE / H.İ.DİNAMO Soluklu bir yazar 19O9'da Akçaabat'm Ahanda köyünde doğan HaSan tzzettin Dinamo Sıvas öğretmen Okulu'nu bitirdi. tki yıl ilkokul öğretmenliğinden sonra girdiği Gazi Eğitim Enstitüsü'nde son sınıf öğrencisiyken siyasal nedenlerle tutuklandı, dö'rt yıla hüküm giydi (1935). Cezaevinden çıkınca tslanbul'a giderek yazarlıkla geçinmeye çalıştı. 1942'de askere alındı; tutuklamalar, sürgünler, kaçmalar sonucu ancak 1949'da terhis edildi. tstanbul'da bir gecekonduya yerlesti, çevirmenlikle, özel derslerle geçimini sağlamaya çalıştı. Heceyle yazılmış ilk şiiri Giresun'daki "Izler" Dergisi'nde çıkan (1926) Dimmo'nun şiir, roman, anı türlerinde yirmiyi aşktn yapıtı yayımlandı. Karacaahmet Senfonisi (1960), Kutsal tsyan (8 cilt, 196667), Savaş ve Açlar (1968), Kutsal Barış (7 cilt, 197276), Sürgün Şürleri (1975), Öksüz Musa (1973), Mapusanemden Şttrler (1974), Kavga Şürleri (1977). İkinci Dünya Savafi 'ndan Edebiyat Amlan (1984) yapıtlarımn başhcalarıdır. nesindeyken Sabahattin Ali'nin bütün Almanca kitaplannı okumuşumdur. Her hafta koca bir kitap gönderirdi bana. Bir haftada bitirirdim. Gelir birisi okuduğum kitabı alır, ötekini verirdi." Ama umduğunu bulamaz Dinamo tstanbul'da. Doğru dürüst bir iş edinemez. En büyük destekçisi Kızılay hemşiresi olan kızkardeşi Lütfîyecik'tir. Yinede Istanbul'a gelişi edebiyat çevrelerine girmesine, şair olarak ün yapmasına yol açar. Dönemin İnsan, Sokak, Yeni Yol, Yeni İnsanlık, Hamle, Yeni Edebiyat, S.E.S gibi dergilerinde şiirleri yayımlanmakta, şiirle dolu günler geçirmektedir. Bu arada ufukta bir de evlilik görünür. Tam bir "şair evtenmesi"dir bu. II. Dünya Savaşf nın ve Avrupa'da ilerleyen Nazizmin ayak seslerinin Türkiye'ye de yansıdığı günler yaşanmakta, tek pjrti iktidannca fişlenenler tstanbul dışına sürülmektedir. MAY yayınlarının kunıcusu gazeteci Mehmet Ali Yalpn'ın babası, Mustafa Suphi' tehlikeye" dikkat çekti. Hayli gergin gözüken ve beklediği sonucun çok altında oy almanın hayal kınklığıyüzünden okunan Chirac ise aşın sağın oyundaki artışa değinmedi. Mitterrand'ın seçilişinin hareketsizlikle eş anlama geleceğini bdirterek 1. turdaki kampanyada ifade ettiğj konulan tekrarlamakla yetindi. Le Pen'in aldığı yüzde 15 civanndaki oydan sonra Fransız toplumunda birçok kişinin belli bir şokun içine girdiği gözlendi. Bu nedenle Crtirac'ın ikinci tur öncesinde Le Pen ile merkeze daha yakın olan Barre'ın seçmenleri arasında orta yolu bulmakt? güçlük çekeceği ve başarılı bir kampanyayı yürütmek için çok ustaca manevralar yapraak zorunda kaJacağı tahmin ediliyor. Birinci turdan beklenen sonucu elde edememekle birlikte, Chirac karşısında üstünlüğü ele geçiren Mitterrand ise birinci turun tamamlanmasından önce ikinci turu kazanmaya yönelik bir kampanyayı başlatüğı, bu nedenle birinci turda beklenenin biraz altında kaldığı belirtilıyor. Ancak ikinci turda merkezci oylan kendine çekmeye yönelik temalan işleyerek piyonları satranç tahta'Sina yerleştirir gibi yerleştiren Mitterrand, güvenilir devlet adamı imajını guçlendinneye çalışacak. Seçimin birinci turunda gözlenen diğer önemli gelişme Fransız Komünist Partisi'nin adayı Andre Lajoinie'nin, yüzde 7'nin altında oy alması oldu. Buna karşılık çevreci aday, Antoine VVaechter, yüzde 4'e yaklaşan oranda oy aldı. 1987 yılında Fransız Komünist Partisi'nden ihraç edilen diğer komünist aday Pierre Juquin ise yüzde 2 orarunda oy topladı. nin silah arkadaşlarından Halil YaJçınkaya da nasibini alır bu sürgün uygulamasmdan. Reşat Fnat Baraner, Suat Derviş, Fınncı Ahmet Dede gibi arkadaşları Yalçınkaya'nın ailesini korumak için harekete geçerler. Kansı Fatma Yalçınkaya "Cnmburiyet"te işçi olarak çalışmaktadır, on altı yaşında gencecik de bir kızı vardır üstelik. Kızcağız ortaokul öğrencisidir daha. Gerçi Yunus Nadi onu öğretmen okuluna göndermek istemekte, Nazime Nadi de "devrimcilikten dolayı yoksul düşmüş bu aileye kötü gözle" bakmamakta, onlan korumaktadır; ama bu kötü günleTde başlarında bir erkek bulunması doğru olacaktır. Yalnız, Halil Yalçınkaya'mn arkadaşlannın kestiremedikleri şey, sürgün adlı devlet piyangosunun çok geçmeden Dinamo'ya da vuracağıdır. Nitekim 1942 kışında "Yeni Edebiyat", bir süre sonra da " S . E . S " kapatılır. Ükinde "Vatan Şarkısı", ötekinde "tki Emekli General ve Bir Sivil Amiraie Reddiye" başlıklı şiirleri yer almaktadır Dinamo'nun. ÖzeUikle ikinci şiir, derginin sahibi Yusuf Abıskalı'yla birlikte sıkıyönetime çağrılıp kibarca uyanlmalanna yol açar. Ardından Yeni Edebiyat'ta daha önce yayımlanmış sekiz şiirinden ötürü sıkıyönetim mahkemesine çıkarılır Dinamo. "tddianameyi hazırlayan, ben Sivas Öğretmen Okulu'ndayken lise ögrencisi olarak tanıdığım biriydi. Beni suçlayabilmek için şiirlerde bula bula Altındag sözünü buUbilmişrj. Benim Altındag adlı hayali bir ülke yaratıp komünizm propagandası yapbgımı öne söriiyordu." Dinamo'nun yaşamı, "Ben bn yeryüzünü neyle>im / Aşksız, arkadaşsız, özgiirlüksiiz / Denizlerin. daglann güzelliğini / Altındagın kekligini ' Demir çizmeli bergeleler yerken" dizelerinden ötürü cehenneme çevrilirken, yıllar sonra gerçekten de Altındag yaratılacaktı, ama başkalannca, bir gecekondu semti olarak... " K z sıkıyönetim mahkemesine taşınıp dnnırken bir gün askerlik için çagnldım. Ögrencilik, hapislik derken askerliğini yapamanuştım. Yedeksubaylık hakkını kazandıgımı gosteren belgeler vardı. Ama askerlik şubesince Selimiye kışlasına gonderildim. Oradan da er olarak bir lataya verildim." Sonra... Sonrası Dinarno'nun deyimiyle yedi yıl sürgün askerliktir. Dayak, işkence, öldürülme korkusu, baskı altında geçen yedi yıl... Bu süre içinde iki kez kaçar askerden. Birinde subay elbisesiyle, Islahiye'den. O trenden bu trene dolaşır durur. tstanbul'a gelince de Karacaahmet mezarlığında gizlenir birkaç gün. Yakalanır sonunda. tki ay "müdüriyetip dam bölümünde bir hücrede" yatar, ardından askeri cezaevinde. Bu arada askerüği sıfırlarur, bir de altı ay hapis cezası verilir. Aynca önce îstanbul Sıkıyönetim, sonra da Ankara 1. Garnizon mahkemelerince birer yıl ağır hapse çarptırdmıştır. Eski kıtasında cezasını çeker Dinamo ve Erzincan'a sürülür. Bunu Pülümür sürgünü izler. "Orada gördügüm baskıya dayanamayıp bir kez daha kaçtım. Ya ölü ya diri yakalanmarn emrini o zaman vermişler. Sonradan Ziya Yamaç söyledi bunu. O sırada sırurda yedeksubaylığını yaparken bu emri görmuş, şaşırmış." Neyse ki Yerköy istasyonunda yüzlerce kişinin gözü önünde yakalanır Dinamo. Çarşafa bürünmüştür ama bilet ahrken ellerinden erkek olduğunu anlayan biri onu ihbar etmiştir. Yeniden hapis, yeniden dayakişkence, yeniden sıfırdan başlayan askerlik... Hele o yeni sürgün yerine, Muğla'daki kıtasına elleri kelepçeli gönderildiğinde Çine'de başına gelen insanlık dışı, iğrenç olaylar... Hasan îzzettin Dinamo'yu dinlerken, nasıl bir direnme gücü bu, ne tur bir inanç onu ayakta tutan diye duşünüyorsunuz ister istemez. Vatan, millet nutku atanlann ona hayatı zindan edişinin çirkinliğiyle, onun, sekiz ciltlik "Kutsal tsyan" ve yedi ciltlik "Kutsal Banş"ı yazarak Kurtuluş Savaşı'nın, Cumhuriyet Türkiyesi'nin destanıru anlatmasının güzelliği de düşündürüyor sizi. Çünkü sağ salim askerligini tamamladıktan sonra da çilesi bitmemiştir Dinamo'nun. "Bir hareket olduğu zaman alıp götiinirier bep. Hiçbir şey yapmamışsın, evinde oturuyorsun, gel Dinamo. 67 eylül olur, gel Dinamo. Ne oldu, ne var? İstanbul'u yıkmışsınız. 12 Mart olur, gel Dinamo. Yine ne oldu? Doğn'da şiirin ele geçti. Yalnız 12 Eylttl'de gitmedik. A.Kadir'i götürdiiler. Yaşımızdan ötürü bize sıra gelmedi anlaşılan." Hasan Îzzettin Dinamo, ancak 1960'da, 27 Mayısla gelen özgurlük ortamında yayımlatabildi kitaplarını. Durup dinlenmeksizin yazdı. Başka silahı yoktu ki... Öcünü başka türlü alamazdı ki... Biliyorum. Bizi uğurladıktan sonra da geçecek masasının başına. Yaşamının en güzel yıllannı zindana çevirenlere inat yazacak, yazacak. Emekliliği yokmuş, Yalçınkaya'mn kızı Şerife'sini geçen yıl yitiımiş, bu kez ayaklan onu evine hapsetmiş. Hayır, yakınmak yok, boyun eğmek de; gençlik yıllarında olduğu gibi Lütfiyecik yanında değil mi... Yazacak: yaşamak ve yazmak zorunda. Kulalar yıkılmasın tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türk mimarisinin en güzel örneklerinin bulunduğu Manisa'nın Kula ilçesindeki Türk evlerinin korunması için Mimarlar Odası tstanbul ve Izmir Şubesi'nce bir sempozyum düzenlendi. "Kulalar Yıkılmasın" sempozyumuna katılan konuşmacdar tarihi eserlerin korunması için Oncelikle o yöre insanmın ekonomik olarak güçlendirilmesi gerektiği görüşünü savundular. DİNAMO Ciltlere sığmayan anılaria yükJu larını... Suçu mu? Suçu şiir yazmaktır Dinamo'nun. Ama dunın, suçu şiir yazmak dediğimize göre öyküyü baştan almak gerekiyor. "Sivas Ogretmen Okulu'nu bitirip Malatya ve Adıyaman'da iki yıl ögretmenlik yaptıktan soara sınavla Gazi Egitim Enstitusü'ne girdim. Resimlş şubesine. Nâzım Hikmet'le de uzaktan uzağa ilişkimiz süriiyor şiir üzerine, sanat üzerine. Tanışmamız eskiye dayanıyor. Ben Sivas'ta son sıruftaydım. O da Resimli Ay'da çalışıyor. Sekizon şiirimi gönderdim ona. Çok geçmeden bir açık kart gddi Nâzım'dan. 'Üstadım, görjderdiğiniz şürleri aldım* diyor. 'Bana yeni yazdığınız bütün şiirleri gön•derin, imkân buldukça yayımlayacağım.' Aynca Gazi Egitim'deyken Sabahattin Ali'yle de tanısbnlırhştık. Okuldaki Alman oğretmenler onun Almanya'dan lanışlanydı. Onlan görmeye gelirdi." Işte o günlerde, dağıtüan bir bildiriyle ilgili görulerek tutuklanır D i n a m o . Yapılan aramada "Tren" adlı uzun bir şiiri ele geçer. Dönemin başkanı Ismet Inönü'nün politikasını biraz ağırca eleştiren bir şiirdir bu. Altı ayla kurtulabilecekken "yukardan gelen emirle" dört yıl ağır hapis cezasına çarptınlır. Yıl 1935'tir. Bir şiir, "Tren" şiiri, mesleginden, geleceğinden eder Dinamo'yu. Hayat çizgisi belirlenmiştir artık. Çiİesi başlamıştrr. 1939'da hapisten çıktığında evi barkı, işi gücü, eşi dostu yoktur Dinamo'nun. Hapisteyken kızkardeşi "Lütfiyecik"in yardımıyla "Deniz Feneri" adlı ilk şiir kitabını bastırtmıştır Istanbul'da. Nnrullah Ataç Akşam gazetesinde övmüştür şiirlerini. En iyisi Istanbul'a gitmek, Babıali'de iş aramaktır. " Ü ç yabancı dilden çeviri yapabiliyordum. Fransızca ve Almancayı okulda ögrenmiştim, kendi kendime çalışarak. İngilizceyi de hapisanede. O yıllarda hapisaneler iyi bir okuldu. Ankara hapisa Anamur'da ynsak yol ANAMUR (Cumhuriyet) . tçel'in turistik ilçelerinden Anamur'da, imar plamnda gösterilen sahil yaya yolu, açılmadan kapatıldı. Gamizon komutam Albay Cahit Büyükbaşaran belediyeye gönderdiği yazıda, söz konusu yerin yasak askeri bölge kapsamma alındığını bildirdi. Belediye Başkanı Enis Turgay da imar plamnda yol olarak gösterilen yerin yasak bölge olamayacağını savundu. Milli savunmada yeni anlayış TANJU ERDEM Emekli Amiral Son zamanlarda dünyadaki ve ülkemizdeki ekonomik ve mali durum, faaliyet ve gelişmelerle bütçe meseleleri gunluk gazetelerimizin de katküan ile Türk kamuoyunun yakın ilgisini çekmektedir. Demokrauk bir düzen için bunu sağlıkiı bir eğilim ve yönelim olarak tanımlamak mumkündür. Demokrasinin temelinde bireylerin yönetime dogrudan, ya da dolaylı da olsa katılımı esas olduğuna göre özeUikle yurttaşlann vergileri ile oluşan devlet bütçesinin programlar şeklinde öncelikli tum sektöriyel etkinlikleri beliriemesi ve harcamalann bu cercevede yapılması; bir noktada siyasal iktidarlann tercihlerini ve yurttaşlann yasamlan ve geleceklerine yönelik eylemlerini sistematik ortaya koyan bu en kapsamlı vesika hakkında uygun duzeyde yeteri bilgilerle bilgilendırilmclerini gerektirir. Bu yazunızla yukanda bdirtilen anlam içinde "Milli Sa^nma Harcamalan" konusunda Türk kamuoyuna bilgi verilmek istermiştir. Milletlerin hayaıında genelde ulusal güvenlik, ya da daha dar anlamda ulusal savunraa ihtiyaçları ile ekonomik kalkınma ve refah ihtiyaçlan iki önemli öğedir. Çoğu zaman bu iki ihtiyacın birbirine karşıt işlevler olduğu kanaati de yaygmdır. Program ve Bütçe yönetim bazında bunun anlamı, bir Ulke kaynaklanru paylastınrken ulusal savunmaya ayırdığı kaynaklara karşın; ekonomik kalkınma ve refah bazında sınırlamalar olacagı, diğer kamusal sektörlere (öraeğin, milli eğirim, politikası halinde, daha rasyonel olarak sürdürebilir. Türkiye'nin savunma hareamabuı: Savunma harcamalanrun temelini, tespit edilip uygulanan ulusal politikalar, askeri strateji ve savunma planlannın öngördüğu ihtiyaçlar teşkil etmektedir. Bu ihtiyaçlarla ülkenin ekonomik ve mali imlcân ve kabiliyetlerinin tahsis edebilecegi kaynaklar dengelenmek sureüyle NATO savunma planlama sîstemleri ile de kosut orta vadeli stratejik hedef planlan, mali plan ve programlar oluşturulmakta, yülık bütçelerle bu program dilımleri uygulama alaruna konulmaktadır. Bugün modern silah sistemlerinin çok pahalı olması, bulundugumuz jeopolitik ve jeostratejik konumun askeri önemi, sürekli buhranlar içinde istikrarlı bir barış ortamında bulunamayışı, içinde bulundugumuz uluslararası ittifakın ve ikili ilişkilerin geregi yuklenilen taahhütlerin büyük bir silahlı kuvveti idame zorunu nedenleri ile ihtiyaçlanmızın büyükluğü, buna mukabil elimizdeki kaynakjann doğal olarak sınırlı oluşu dikkate alınarak; normal olarak mevcut kuvvetin sayısal yapısını arttırmaya, hatta tasamıfa ga>Tet ederek bu yapının içeriği silah ve malzeme sistemlerinin etkin idamesi, uygun bir stok yönetimi, olanaklar içinde modernizasyonu ve yeni yeteneklerin kazandınlması, kaynakların mümkiin olan azami miktannın silahlı kuvvetlerimizin savaş gücâ ve kabiliyetlerini dogrudan getiştirilmeyc yönlendirilmesi hususlannın temel hareket larzlan olması uygundıır. Keza ulusal savunma için kaynak tespiti ve bu kaynakların tahsisini planlarken, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ekonomiden tahsis ediiecek kaynakların, ulusal sa KONUK YAZAR Oaidalos'un rekoru Yunanlı bisiklet şampiyonu Kanellopulos tarafından kullanılan pedallı uçak "Daidalos88" Girit Adası'ndan Santorıni Adası'na kadar 118 kılometre uçarak "insan gücuyie en uzun uçuş" alanında dünya rekorunu kırdı. Uçak 118 kilometrelik mesafeyı 3 saat 54 dakikada aldı. Böylece mitoloji kahramanı Daıdalos'un balmumu ve tuylerden yapbğı kanattarla Girit Adası'ndaki labirentten uçarak kaçmasından 3500 yıl sonra modern Daidalos aynı uçuşu tekrarlamış oldu. Âyvakk'ta kıyı temizliği A YVALIK (Cumhuriyet) önemli turizm merkezlerimizde olan Ayvahk'ta Turizm Derneği'nin öncülük ettiği kıyı temizliği çalışması yapıldı. "Temiz Çevrede Sağlıklı ve Uygarca" adlı kampanyanm etkinliklerinden biri olan kıyı temizliği çalışmasına bine yakın gönüllü katıldı. Saat 11.00'de Yat Limam'nda toplanan çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu ve aralarında yabancı turistlerin de bulunduğu gönüllüler buradan yelken kulübüne doğru hareket ederek güzergâh üzerindeki tüm artıklan temizlediler. Genç Gazeteciler Forumu BUDAPEŞTE/ANKARA (ANKA) Uluslararası Genç Gazeteciler ve Gazetecilik öğrencileri Forumu'nun ikincisi Macaristan'm başkenti Budapeşte'de yapılacak. Macaristan Gazeteciler Cemiyeti tarafından 19 haziran 3 temmuz günleri arasında düzenlenecek foruma basınyayın öğrencileri de katılabilecek. Parîs'te Ermeni yürüyüşü Her yıl 24 nisanda tekrarlanan Ermeni yürüyüşleri, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turuna rastlamasına rağmen, alınan özel izinle bu yıl da yapıldı. ASALA ile işbirliği içinde olan Ermeni Ulusal Hareketi MNA'nın yürüyüşü en fazla yüz kişiyi bir araya geürirken üç geleneksel Ermeni partisinin birleşertk düzenledikleri ikinci yürüyüş çok daha büyük bir kalabalık topladı. SABETAY VAROL PARİS 24 nisanda her yıl tekrarlanan Ermeni yürüyüşleri, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turuna rastlamasına rağmen, İçişleri Bakanlığı'ndan alınan izinle Paris'te yapıldı. Gizli Ermeni Ordusu ASALA'nın "Devrimci Hareket" kanadı ile işbirliği içinde olan MNA'nın (Ermeni Ulusal Hareketi) yürüyüşü en fazla 100 kişiyi bir araya getirirken, 3 geleneksel Ermeni partisinin birleşerek düzenledikleri 2. yürüyüşün geçen yıllara kıyasla çok daha büyük bir kalabalığı topladıgı görüldü. Taşnak, Hınçak ve Ramgavar adlı bu partilerin yıllardan beri ilk kez aynı pankartlar altında yürüdüğü bu gösteri 1500'e yakın Ermeniyi harekete geçirdi. Edinilen bilgüere göre 24 nisan öncesinde gerek 3 Ermeni partisi arasında, gerekse bunlarla MNA arasında tek bir gösteri düzenlenmesi yolunda çeşitli temaslar yapıldı. Ancak Sovyet aleyhtarı eyleme karşı olduğunu belirten Toranyan1 ın liderliğindeki grup, Karabağ konusunun gündeme getirilmesine muhalefet etti. Geçen haftalarda Paris'te Sovyetler Birliği Büyükelçiliği önünde yapılan ve Kafkasya1 daki olayları protesto etmeyi amaçlayan toplantılara da aynı grup katılmamıştı. Geçen yıllara oranla özeUikle genç kuşaktan çok sayıda Ermeninin katıldığı "Taşnak, Hıncak Ramgavar" gösterisi, kalabalığı kendisine çekerken, özeUikle 8283 yıllarında kendinden çok söz ettiren Ara Toranyan'ın Fransa Ermenileri arasında soyutlandığı dünkü gösterilerle birlikte ortaya çıktı. 3 partinin yüriiyüşü, Başbakan Chirac"ın Paris Belediye Başkanı sıfatıyla Ermeni soykınmanıtı olarak tahsis ettiği, ancak inşaatma henüz başlanmayan Kanada Meydanı'ndan başladı. Yürüyüşçüler, "Soykınmdan sonra, sürgünden sonra, yann dönuş günümüz olacak" şeklinde slogan atarken, konuşmacılar partiler arasında kurulan birliğin önemine değindi. Türk devleti terorizmle suçlandı, "Türkiye, Avnıpa'dan dışan", "Türkiye, Ermenistan'dan defolsun" tarzında pankartları "Karabağ'la dayanışma", "Yaşasın Ermeni halkının bem Babdaki, bem Dogudaki mücadelesi", "Enneoistan'da çevre kirliliğine son" gibi pankartlar izliyordu. Ermeni gruplan, dunyarun çeşitli yerlerinde de ayinler ve gösteriler düzenlediler. Sovyetler Birliği Ermenistan Cumhuriyeti'nin başkenti Erivan'da yürüyen Ermeniler, sozde soykırım anıtına çelenk koydular. Erivan'da gösteri yasağının devam ettiği, ancak "geleneksel olan" dünkü yüriiyüşe, izin verildiği bildirildi. Brükşel'de önceki gün Türk Büyükelçiliğj ikâmetgâhı önünde gösteri yaparak siyah çelenk koyan Ermeniler, dün de Petit Sablon Kilisesi'nde düzenletien ayine katıldıktan sonra ellerinde pankartlarla meçhul asker anıtına kadar yürüdüler. Atina'da Ermenilerin dün duzenledikJeri gösteriler Yunan siyasi partilerince de desteklendi. Atinadaki gösteri sırasmda Nea Simirni semtinde bulunan Ermeni tntikam Anıtına da çelenk konuldu. Bu yıl Yunanistan'da yapılan gösterilerin en ilginç yanı, geçen yıllarda birlikte hareket eden Ermeni örgütlerinin bölünmesi oldu. Görüş a>Tilığı nedeniyle Ermeniler ayrı ayrı gösteri düzenlediler. Tahran'da bin kadar Ermeni, kilisede yapılan pazar ayiründen sonra Türkiye Büyükelçiliği'nin bulunduğu caddeye paralel olan Hafız Caddesi'nde bir yuruyuş yaptı. Ermeniler, Türkiye'yi kınayan pankartlar aslılar. Dağıtılan bildirilerde, bilinen iddialar tekrarlanırken, sözde soykırım olayı Irak'm Iran'a saldınlarına benzetildi. Kıbrıs Rum kesiminde önceki gece başlayan Ermeni gösterileri dün de surdu. Gösterileri Güney Kıbrıs'taki siyasi parti temsilcileri de destekledi. 'Mavi Yolculuk' turları İZMİR (ANKA) Bu turizm sezonunda mavi yolculuk fıyatları, turistleri güneşten fazla yakacak. ÖzeUikle, Kuşadası, Marmaris ve Bodrum 'da kiralık yatlar, mayıs ayı ile beraber sezonun müşterileri için son hazırlıklannı tamamhyorlar. 612 kişilik gruplar oluşturularak yapılan ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çektiği "mavi yolculuk" turları için tekne kiralan aylara göre farklılıklar gösteriyor. Mavi turun mayıs ve ekim aylarında günlük kirası 300700 dolar arasında değişirken, haziran eylül aylarmda 350750 dolara, temmuz ağustos aylarında ise 4501000 dolara yükseliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ekonomiden tahsis ediiecek kaynakların, ulusal savunma ihtiyaçlan ile ekonomik kalkınma ve refah ihtiyaçlan arasında uyum sağlayan optimal bir dengede tespit ve tayini gerekir. sağlık, sosyal, altyapı faaliyet ve projelerine) yeterli payın ayrüamayacağı savıdır. Konu salt mantık açısından ele alındığında bir ölçüde doğrudur. Ancak derinlemesine incelendiğinde ulusal savunma ile ekonomik kalltınma ve refah ihtiyaçlan arasında bir karşıtlıktan ziyade karşilıklı etkiJeşimin söz konusu olduğu göriılmektedir. Bu itibarla uygun olan husus bu iki fonksiyonel çizginin 0 ülkeye özgun optimal noktasıru bulmaktan geçer. Burada da bilimsel ve somut verilere dayanan bir yöntemden zivade ülkenin jeopoütiği, uygulanan politika ve stratejiler, uluslararası durum, tarihsel gelisim, milli güç unsurlan vb. faktörlerin ışığında siyasal iktidarlann tercihieri önemli ve esas olmaktadır. Siyasal iktidarlar bunu devletin ilgili organlanndan başlatip, Meclislerde (parlamentoda) konsensus (uzlaşma) sağlayıp gerçekleştirdikleri ölçude bu optimizasyon uzun vadeü bir ulusal devlet vunma ihtiyaçlan ile ekonomik kalkınma ve refah ihtiyaçlan arasında uyum sağlayan optimal bir dengede tespit ve tayini, kaynakların ülkemızin ekonomik, endüstriyel ve teknolojik gelişimine en çok katkıda bulunacak tarzda yönlendirilmesi; sınırlı kaynaklann ekonomik ve etkin kullanımı için ihtiyaç önceüklerinin en uygun şekilde saptanarak kaynaklann bu önceliklere göre maliyet bilgileri, tedarik sureleri ve gerek olduğunda sistem seçenekleri iyi planlanarak tahsisi hususlan dikkate aiınması gerekli onemlı noktalar olarak görülmektedir. Savunma ihtijaçian: a Türk Silahlı Kuvvetleri, bilindiği üzere NATO'da ABD'den sonra en buyuk insan gucu kadrolanna sahiptir. Bugün dunya uzerinde Doğu ve Batı bloklan arasında uzun ve orta menzilli nükleer silahların azalülması yolunda oiumlu bir an(Arkası 10. •>•••*•fada) İsdemir hakkında suç duyurıısıı tSKENDERUN (Cumhuriyet) Kanalizasyon ve atık sularla körfezin hızla kirlenmesine yol açan tskenderun Belediyesi ile İsdemir hakkında Cumhuriyet Savalığı 'na suç duyurusunda bulunuldu. İskenderun 'da denize atık su bırakan 26 kurulus ve tesisin deşarj ve atık sularmdan alınan örneklerde yapılan incelemede İsdemir ve belediyenin, su ürünlerine zarar verecek ölçiide kirlilik yarattıklan belirlendi.