25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/12 HABERLERİN DEVAMI 25 NİSAN 1988 (Baştamfı 1. Sayfada) deki çalışmalanna yönelik bir sözlü dostluk mîsaji getirdiğini söylemekle yetindi. Papandreu'nun özel temsilcisi, Türk basınında mesajla ilgili olarak çıkan haberleri "hayal üriinü" olarak niteledi. Ancak raesajın Kıbns'la ilgili oiduğu yolundaki haberleri net birşekilde yalanlamadı. Kıbns konusunun son günlerde TürkYunan üişkilerinin gündeminde ön plana çıkması, aynca Maheritsas'uı Atina'nm Kıbns Rum Yönetimi nezdindeki yeni büyükelçisi olması, Papandreu'nun mesajının olaa içeriğiyle ilgi Körfez Savaşı... (Baftarafı J. Sayfada) Görünen o ki, Körfez savaşı son zamanlarda İran için hiç de iyi gitmiyor. ABD ile son sürtüşmesi Tahran hükümetinin sorunlarını daha da arttırmıştır. Pazartesi günü iran petrol platformları ABD savaş gemileri tarafından bombalanırken, Irak da iki yıldır İran'ın elinde bulunan güneydeki Fao Yarımadası1 nı geri aldığmı açıklıyordu. Fao'nun geri alınması, Irak'ın Körfez savaşında son yıllarda kazandığı en önemli başanydı. İran, Fao'daki birlikleriyle, hem Basra'yı savunan Irak kuvvetlerini, hem de hemen yanıbaşındaki Kuveyt'i tehdit altında tutabiliyordu. İran'ın Irak'ın kuzeydogusunda petrol bölgesine doğru giristiği saldırı da durdurulmuştur. Bu arada Irak'ın hava saldırıları İran ekonomisıne ağır kayıplar verdirmektedir. Kısacası İran, Körfez savaşının kilidini açacak güçten yoksun görünüyor. Humeyni rejimi diplomatik alanda da yalnızlığa itilmiş durumdadır. Nitekim son Arrterikan saldınsı Körfez ülkeleri ve Mısır tarafından üstü kapalı ya da açık biçimde desteklenmiştir. Batı Avrupa'da ise İngittere ABD : den yana çıkarken, öteki müttefikler en azından saldırıya karşı eleştirel bir tutum ortaya koymadılar. Saldırı karşısında Sovyetler Birliği'nden gelen tepki de pek sert sayılmazdı. PravrJa , ABD'nin eyleminin bir "süpergüce yakışmadığı"ru yazıyordu. Körfez'deki tırmanmanın Türkiye açısından ne kadar önem taşıdığını belirtmek bile sanırız gereksizdir. İran'ın dört hafta kadar önce Irak'ın kuzeydogusunda başlattığı saldın, "Türkiye'nin Ker kuk'e müdahale senaryolan"n\ özellikle dış odaklann katkısıyla gündeme getirdi. Çoğu ABD'den kaynaklanan senaryolar basınımızı uzunca bir süre meşgul etti. ABD ile İran arasında ciddi bir çatışma ise, aynı senaryoların yanı sıra bu kez en başta incirlik olmak üzere Türkiye'deki Amerikan üslerini gündeme getirebilecektir. Bu yüzden Körfez savaşının devam etmesi kadar, ABD'nin yörede bir askeri müdahaleye kalkışması da Türkiye'yi rahatsız edici sonuçlar yaratabilecek ve ülke çıkarlarına ters düşebilecektir. Türkiye, iran'ın Habur sınır kapısını bombalamasından ve Ankara Büyükelçisinin Refah Partisi'nin Konya mitingine kâtılmasına kadar Tanran'ın bir dizi saygısızlığına haklı olarak tepki göstermiştir. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, bakanlığının bütçesi görüşülürken Millet Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye1 nin Körfez savaşına ilişkin tutumuna şöyle dikkati çekmiştir: "Şunu ifade stmekisterim ki, Türkiye'nin sınırtarının ötesinde hiçbir emeli yoktur ve hiç kimsenin topraklarında gözü bulunmamaktadır. İran ile Irak arasındaki savaşın, bölgenin siyasi coğrafyasmda değişikliğe yol açmaksızın mümkün olan en kısa süre içinde sona erdirilmesi için diplomatik alandaki gayretlerimizi surdüreceğiz." Sayın Bakanın altını çizdiği bu satıriar yerindedir. Türkiye'nin dileği, savaşın bir an önce sona ermesidir. Ama ne yazık ki, böyle bir son şimdilik ufukta gözükmüyor. Polis dosyası K a d r o l a r : Polis sayısı 4 yılda yüzde 50 arttı. P a r a l a r : Polis bütçesi 4 yılda yüzde yüz arttı. Olanaklar: Polis araçgereç ve donanımları yüzde yüz arttı. Etkinlik: Polisin etkinliğini arttırmak için 4 yılda 10 yasa, 49 yönetmelik çıkarıldı. Disiplin: Polis kadrolarımn yüzde 20'si çeşitli disiplin cezaları aldı. HALİL NEBİLER ALİ TEVFtK BERBER Anavatan Partisi'nin dört yühk iktidar döneminde polis kadrosu yüzde 50 oranında arttırıldı. Aynı dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesinde yüzde yüzün üzerinde artışlar kaydedilirken polis araçgereç ve donanımlannda da aynı oranlarda artışlara rastlandı. Öte yandan, doktor ve öğretmen sayılarında bu orandaki artışlann ancak 15 yühk bir sürede gerçekleştirilebildiği saptandı. Ayrıca A N A P iktidarında polise verilen önemin ve önceliğin bir başka belirtisi olarak, son 4 yıl içinde çıkarılan ve polisin etkinliğini arttıran 10 yasa ve 49 yönetmelik gösteriliyor. Bu dönem içerisinde önem verilen, ancak ihale aşamasında gerçekleştirilemeyen bir proje halen gündemde yer alıyor. Içişleri Bakanlığı'nın bu projesi basında "elektrikli cop ilhali" adıyla yer alnuştı. Davos ruhu'na devam mı? ATdeYunan engeli sürüyor luk bünyesinde Kıbns'ı gündeme getirme yeteneğine sahip olduğunu ispat etmiş olacak. ö t e yandan, Türkiye ve AT taraflannın Ortaklık Konseyi sırasında ve genel sorunlara ilişkin olarak ne söyleyecekleri ana hatlarıyla belirlenmiş durumda. Buna göre Ankara, ülkedeki demokrasi sürecinin pekiştiğini vurgulayarak söze başlayacak ve bir dizi talep iletecek. Bu talepler arasında dondurulmuş bulunan 600 milyon ECU tutarındaki 4. mali protokolün işlerlik kazanması; "baki bir taak" olan serbest dolaşım konusunda karşılıklı müzakerelerin, daha önce sunulmuş olan AT önerileri temel alınmadan başlatılması; Topluluk tarafının getirdiği himayeci önlemlerin kaldınlması; tanm ürünleri için gümrük indirimi uygulanması; öğrenci değiş tokuşunun yapılması ve AT ile Türkiye'nin mevzuatı karşüaştıra cak yeni bir ortak mekanizmanın kurulması yer alıyor. AT adına yapılacak açıklamada ise, "demokrasi ve insan haklan habrlatması" çok yumuşak geçiştirilecek ve 16 Eylül 1986'da yapılan son Ortaklık Konseyi'nden farklı olarak, bu defa soruna yalnız "deginilmekle" yetinilecek. ö t e yandan, Konsey sırasında yapılacak deklarasyonda TürkYunan yakınlaşmasına da atıfta bulunulacak ve "Türkiye'nin, üye ülkelerimizden birisi ile iyi komşuluk münasebetlerini geliştirdiğini büyük bir memnuniyetle müşahade etmekteyiz" denilecek. AT tarafı, serbes"t dolaşım konusunda Türkiye ile müzakerelere başlamak fıkrini onaylayacak, fakat bunun daha önce kendisi tarafından getirilmiş olan ve fiilen serbest dolaşımı askıya alan öneriler temelinde yapdabileceğini bildirecek. Topluluğun Ortakhk Konseyi sırasında Ankara'ya "yuklenecegi" sorunlan ise, Türkiye'nin uymadığı ticari müeyyideler oluşturacak. AT bu bağlamda şu istekleri dile getirecek: Türkiye'nin ithalattan aldığı yüzde 7 oramndaki teminat ve Konut Fonu kesintisi kaldırılmalıdır. Çünkü bu, adı konmamış yeni bir gümrük vergisi anlamına gelmektedir. 11 ve 22 yıllık listelerde yer alan gümrük indirim oranları gerçekleştirilmelidir. Türk hükümeti tarafından ihracatı teşvik amacıyla verilen subvansiyonlar kaldınlmah, böylelikle haksız rekabet önlenmehdir. Türkiye, tekstil ihracatında daha önce tespit edilmiş kotalara riayet etmelidir. Türkiye, Topluluktan tarıra ürünü de ithal etmelidir. Yunanistan engeli ortadan kalkmış olsa dahi, Türkiye ile AT arasındaki sorunların giderilmesinde somut bir adımın anlmayacağı, fakat Ankara dıplomasisine göre ilişkilerin hareketlenmesinde "siyasi bir jest" olacak olan bugünkü Ortakhk Konseyi oturumundan sonra her iki tarafın dışişleri bakanlan "siyasi işbirliği" çerçevesinde bir araya gelecekler. Bu oturumda, yukarıda belirtilen Kıbns tanışmasından başka, özellikle Ortadoğu ve IranIrak savaşı gündeme gelecek. li olarak Ankara'da canlı bir spekülasyon ortamına yol açtı. Ege'nin her iki yakasında son günlerde yapılan açıklamalar ışığında, diplomatik çevreler mesajın esas itibarlyle Kıbns'la ilgili olduğuna kesin gözüyle bakıyorlar. Atina'dan Ankara'ya ulaşan haberlere işaret eden bu çevreler, Papandreu'nun Özal'dan Yunanistan'a haziranda yapacağı ziyaret öncesinde Kıbns'taki Türk askerlerinin sayısında indirime gidileceğini, en azmdan deklare etmesini istediğini tahmin ederek, "Papandreu. Kıbns konusunda son derece duyariı olan Yunan kamu Terörün 4 kaynağı (Baftarafı 1. Sayfada) rika'daki Yahudi lobisinin büyük ağırhkta temsil edildiği konferansta iki konuda alarm zilleri çalındı: 1) GUneydoğu Anadolu'daki Amerikan varlığı, "Ortadogu kökeali" ve "Kiirt kökenli" terör gruplarının tehdidi altında. 2) Türkiye, Batı'dan kopanlırsa bunun Israil Ozerinde ciddi etkileri görülür. Ancak konuşmaalar, "Türk ordusunun terörizm boyutlannın genişlemesine tahammül etmçyecegi" konusunda da fıkir birliğine vardı. Uzmanların bu tereddutsüz fıkir birüği, "Türkiytfde 'demokıasi' ve 'istıkrar' hep birbirinin altcrnaÜfi rai olacak?" sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor. Nitekim bu konuda tereddüdü olmayan ABD yetkililerinden birisi de Frsuık Perez. Konuşmaalar arasında yer alan Perez, Ankara'da iki yıl süreyle Büyükelçi Robert S t n usz Hupe'nin kurmayhğıru yaptıktan sonra A B D Dışişleri Bakanlığı Karşı Terörizm Dairesi'nin iki numarak adamı oldu. Bu süre içinde Dışişleri Bakanlığı'nın uluslararası teröriztn konulanndaki sözcülttğünü de yapan Perez, halen bakanlıkta "emekli möşavir" olarak görev yapıyor. Perez, konuşmasında, "Şa anda sesleri fazla çıkmasa da, solda 50, sağda 10 terörist gnıbun yeniden eylem için fırsat koladıgını" belirttikten sonra "Kiirt sorununun giderek büyiidügünü" söyledi. Perez, 1 her ne kadar "terör" ve "ekonomik dengesizlikler" arasında doğrudan bir bağlantı kurmadıysa da özal'ın önündeki en büyük sorunun, işsizlik ve enflasyon olduğunu, terör' den bahsederken vurgulaması nedeniyle, bu ikisi arasında bağ kurduğu izlenimi edinildi. Kaynağım açıklamadan, 12 Eylül'den sonra 200 bin kişinin tutuklandığını, 25 bin kişinin de Batı ve Ortadoğuya kaçtığını bildiren Perez, Türkiye'de terörün dört kaynağı olduğunu söyledi: 1) Yerel terörizm. 2) Ermeni tcrörizmi. 3) Kürt terörizmi. 4) Ortadoğu terörizmi. Perez, "ılımlı ve radikal kanallann çekişmesi" nedeniyle Ermeni eylemlerinin durduğunu, • PKK'nın "Almanya'dalu 350 bin Kiirt" içinde faaliyette olduğunu ı kaydederek şöyle devam etti: "Fakat Türldye'de terörizm acısiDdan en büyük sorun, Ortadoğu kökenli gruplann faaliyelleri. Türkiye'deki, Amerikan menfaatlerine başlıca tebdit, bu gnıptan geUyor. Türldye'de 10 bin Araerikalı var. Bunlara yerli veya Ermeni grnplanndan tebdit yönelmesi bu aşamada dnşünülmü>or. Fakat Ortadoğu kökenli terör gruptan iyi izlenmeli. Durum kontrol altında ve bir süre öyle kalacak gibi gozüküyor. Ancak teröristler hapisten çıktıkça ve yurtdışındakiler aktif hale gelince eylemlerde aruş olabilir. Eğer büyük boyutlara erişirse ordu buna tahammül etmez. Avnıpalılar Türkiye'de istikrann kendileri için çok önemli olduğunu fark elmeli. Amerika da duruma, Enneni karar tasanlan ve yardım tartışmalan dolayısıyla fazla çare olmuyor. Nitekim geçen yıl iki kez Türkiye^ deydim ve Amerikan aleyhtan doygDİann arttığını hissettim." Amerikalı Yahudilerin Türkiye1 yi daha fazla gözetmesi gerektiğini de kaydeden Perez, "Çünkü Türkiye, Batı'dan kopanlırsa, bunnn tsrail üzerinde ciddi etkileri olur" dedi. Perez, Kürt sorunu konusundaki bir soruyu da şöyle yanıtladı: "Kiirt unsurlar, Suriye ve Irrnndan destek alıyor. Bu, Doğu Anadolu'daki Amerikan menfaatlerine saldın niyetlerini besleyebilir. Tabii Türkiye'yi de çok rahatsız eder. Bu bakundan Türkiye, durumdan giderek artan ölçüde kaygı duyuyor." Konferansın "Ortadogu'da Arap Olmayan Ülkeler" bölümünde ele alınan Türkiye konusunda, bir başka ilginç konuşmayı da New York Tip Fakültesi Biyolojik Psikoloji Kürsüsü Başkanı Prof. Turan Atıl yaptı. Kendisinin de aralannda bulunduğu üç profesör tarafından yapılan ve önümüzdeki günlerde Uluslararası Terörizm Incelemeleri Merkezi tarafından yayımlanacak "Türk Teroristinin Portresi" konulu araştırma konusunda bilgi veren Aül, 1826 yaş grubu içindeki teröristlerin, eğitim ve gelir düzeyi düşük ailelerin çocuklan olduğunu kaydetti. Bu özelliklerinin onlan, örgütün emirlerini "üpkı asker gibi tarbşmadan uvgulamasını" sağladığını kaydeden Atıl, daha iyı gelir ve eğitim koşullanndan gelen teröristlerin "örgütün talimabnı kafasında sorguladıgını" kaydetti. Yaptıklan araştırmada, teröristin siyasi yapısının "yaşadığı çevre" ve "etkisinde kaldığı arkadaşlarının" düşünceleri doğrultusunda geliştiğini bildirdikten sonra şöyle konuştu: "Biz teröristlerin nörotik ve * şa dönük tipler olduğunu sanarken, onlar aksine daba az nörotik ve içe dönük çıktı. Biz onlann cinsel bunalımlar içinde olmasını beklerken. aksine, kendilerine cinsellikte güvendikleri anlaşıldı. Sadistik ve mazohistik egilim taşımalan beklenirken, yine bunun aksi sonnçlar alındı. Ancak zekâ seviyelerinde kayda deger düşüklük göze çarptı. Sağ ve sol teröristlerin birbirlerinden çok farklı insanlar olduğu tahmin edilirken, aksine aynıtipinsanlar oiduğu anlaşıldı. Fakat sol teröristlerde beyinsel faaliyet ve zekâ seviyesi daha iyice." Gazete (Baştamfı I. Sayfada) zete kâgıdı kilogram flyatlan 600 lira iken, şimdi 859 liraya çıkmıştır. Buna göre yapılan zam, kilogramda 259 liradır. Bu zammın 16 sayfalık bir gazete maliyetine etkisi KDV dahil 32 lira civanndadır. 8 sayfalık gazete maJiyetine etkisi ise KDV dahil 16 liradır. Gazete fiyatlan bu yılın başında 200 lira iken, Hyatlar iki defa arttınlarak once 250 liraya, şimdi ise 300 liraya çıkanbnıştır.fiyatarbşı 100 liradır. Yani 16 sayfalık gazete fiyatına yapılan zam. kâgıl (\yabndaki artışın üç katıdır. 8 sayfalık gazetelerde ise bu artış 6 katına kadar ulaşmaktadır. Durum, kamuoyunun takdirlerine saygı ile arz edilir." Deprem (Baftarafı 1. Sayfada) gazete bürolannı telefonla arayan okurlar Marmara Bölgesi içindeki bazı illerden de sarsıntüann hissedildiğini bildirdiler. Deprem Ege adalannda da hissedildi. AP'nin haberine göre sarsıntı bu bölgede de can ve mal kaybına yol açmadı. Polis personel ve olanaklannda "teröre karşı yeterazlik" gerekçesiyle yapılan artışlara karşın, 1981 'den bu yana ideolojik ve asayişe yönelik olaylarda büyük azalma görüldü. örneğin 12 Eylül öncesinde Türkiye genelinde günde ortalama 100'den fazla olayda 25 kişi yaşamını yitirirken, ANAP iktidan döneminde polis yetki bölgesi dahilinde toplam 182 ideolojik olay gerçekleşti. Bunların 58'i saldın, 30'u çatışma, 48'i patlama ve 46'sı gasp ve soygun olarak belirlendi. Yine aynı dönemdeki asaDört yülık A N A P iktidarı döneminde polis sayısı 79 bin yiş olaylannda ise hiç artış olma329'dan 1987 sonunda 115 bin dı. 1984 yılında 1829, 1985'te 1519, 1986'da 1550, 1987'de de 258'e ulaştı. Bu artışa ek olarak 25 1600 olmak üzere toplam 6 bin 458 bine yakın bir polis kadrosu da olay gerçekleşirken 7 bin 815 kişi boş duruyor. Bu boş 25 bin kişiyakalandı. lik kadroyla birlikte toplam polis kadrosunun 141 bin 272'ye ulaşPolis örgütünün geliştirflip güçtığı saptandı. lendirilmesinde bir çarpıkhk da 1919 yılında misakı milli sınırtrafık alanında ortaya çıktı. Dört lan içerisinde görev yapan polis sayıl içinde her gün ortalama 16 kiyısı 5 bin 660 iken, aynı yıl nüfuşi trafık kazalannda yaşamını yisun tahminen 14 milyon 118 bin tirirken, trafik görevlisi sayısındadolayında oiduğu dikkate alındıki artışın yetersizliği trafık yetkiğında bugün nüfusun yaklaşık lileri tarafından yakınmalarla bedört kat arttığı, polis sayısının ise lirtildi. Örneğin tstanbul'da 13 bin yaklaşık 23 kat artaıak 115 bin 804 polisten yalnızca 870 tanesi 258'e yükseldiği görülüyor. trafık alanında görev yapıyor. Oy1919'da Ankara'da toplam 93 sa tüm yurtta dört yıl içinde meypolis memuru varken 1988 yılı badana gelen toplam 289 bin 296 traşında Ankara'da 8 bin 100 polisin fık kazasında toplam 23 bin 726 çalıştığı belirlendi. Ankara nüfukişi yaşamını yitirmişti. Onbinlersu aynı dönemde ortalama 5 kat ce kişi de bu kazalarda yaralandı artarken, Ankara'daki polis sayıveya sakat kaldı. sı 81 kat artmış oldu. Polis personeli arttırımına ek Bakanhk ve genel müdurlük düolarak ANAP iktidarı döneminde zeyindeki yetkililerin basında ve polis araçgereç ve donanıra eksiktelevizyonda sık sık yer alan "poliğiyle sosyal ve mali sorunlarına lis, yasaların ve knralların da önemli ölçüde çözümler getirilkoruyucusudur" sözlerine karşın di. örneğin, 1983 yılında Emniyet resmi rakamlar ilginç bir tabloyu Genel Müdürlüğü'ne devlet bütçeortaya çıkarıyor. A N A P iktidansinden 91 milyar lira pay ayrılırnın dört yıllık döneminde kurallaken bu rakam 1986 yılında 199 ra aykın davranan polislerden milyar liraya, yani iki katından 1.246'sına uyarma, 3 bin 305'ine fazlasına çıkarıldı. Yatırım ödekınama, 10 bin 753'üne aylık kenekleri 1983 yılında 32 milyar lira simi, 4 bin 064'üne kısa süreli duriken 1987 yılında 72.2 milyar oladurma ve 3 bin 464'üne uzun sürak gerçekleşti. 1983 yılında 7 bin reli durdurma olmak üzere toplam 354 olan taşıt sayısı 1987 yılında 22 bin 823 polise disiplin cezaları 9743'e yükseliyordu. Aynı dönemverümişti. Bu sayı, toplam polis de aynca şu gelişmelere tanık sayısının yüzde 20'sini oluşturuolundu: yordu. • 92 bin 849 polisin kadro de12 Eylül'ün hemen ardından porecesi yükseltildi. lisin güçlendirilmesi gereği günde• Dört yıl içinde il emniyet mü me getirilip personel arttırma çadürlüğü binası sayısı yüzde 89, embalarına girilirken, bu çabayla taniyet amirliği binası sayısı yüzde mamen çelişen bir başka uygula90, karakol binası sayısı yüzde 60 ma görüldü. Basına "poliste oranında arttı. kıyun" diye yansıyan bu uygula• 1983 yılında 3 bin 676 olan po ma, 1402 ve 2559 sayüı yasalar sayesinde gerçekleştirildi. Bu yasalis lojman sayısına dört yıl içinde lar uyannca, 89'u vali, 226'sı em10 bin 323 yeni lojman eklenerek niyet müdürü, emniyet amiri ve sibu sayı 13 bin 999'a yükseltildi. yasi şube müdürü riltbesinde olHalen 6252 yeni dairenin yapımı mak üzere 550 emniyet mensubu devam ederken Bayındırlık ve Isgörevden uzaklaştınldı. Ortada bir kân Bakanhğı'ndan 4062 lojmanın başka sav daha yer aldı. tstanbul alımı protokole bağlandı. ve Ankara Emniyet Müdürlüğü • Ankara Polis Radyosu'na ek görevlerinde bulunmuş eski bir güolarak lstanbul Polis Radyosu yavenhk görevlisi tbrahim Ural, bir yına sokuldu. dergiye şunlan söylüyordu: • lkiyüz yataklı lstanbul Polis "... (Kanun dışı emirleri) Bazen Hastanesi, 5 adet polikliniği, iki uyguladık, bazen de uygulandığıkriminal polis laboratuvan hizmenı söyledik, uygulamadık. Bu te sokuldu. emirleri yerine getirmedikleri için • Sanık polislerin avukat para görevden uzaklaştınlan polislerin larının dahi devletçe karşılanmasayısı bugün 6 bin civanndadır. sını sağlayan yasa ma4<ieleri çıkaPolisin hiçbir teminatı yoktur. Herkes iter kakar." rıldı. .i'•• • (Baftarafı 1. Sayfada) verdiği bu toplantı öncesindeki belirsizliğin nedeni Kıbns sorununu Konsey gündemine aldırtmak isteyen Yunanistan'ın, söz konusu ısranndan şu ana kadar vazgeçmemiş olması. Yani topluluk dönem başkanı Federal Almanya son anda yeni bir uzlaşma formülü bulamazsa, nortnal prosedurde raasanın bir tarafında Türkiye, öteki tarafuıda da "tek sesli" on iki AT üyesi ülke oiduğu halde toplanması gereken Ortaklık Konseyi'nin, Atina "oyun bozanlığından" dolayı, "Türkiye artı 'On Birler' artı Yunanistan" biçiminde bir araya gelmesi muhtemel. Böylesine bir durum ise hem Ortaklık Konseyi'nin "siyasi jest" niteliğini olumsuz yönde etkileyecek, hem de Türkiye ile Yunanistan arasındaki "Davos rubuna" gölge düşürecek. oyu nezdinde kaldıgı zor durumdan kurtulmak için böyle bir girişimde bulunuyor" görüşüne yer verdiler. Dışişleri Bakanhğı çevreleri, bu görüşler karşıanda Kıbns sorununun adadaki iki toplum arasında yapılacak görüşmeler yoluyla çözümlenmesi gerektiğini tekrarlayarak, asker indirimi gibi tek yanlı jestlerin şu aşamada söz konusu olmadığını bdirttiler. Ancak, "VasUio'nun Denktaş ile ciddi bir diyaloğa girmesi dunununda indirim düşünülür mü?" sonısuna net bir "Hayır" yanıtı da vermediler. Gözlemcilerce ilginç bulunan diğer iki noktadan ilki Maheritsas'ın TürkAT Ortakhk Konseyi toplantısının hemen öncesinde Ankara'ya gelmesi, ikincisi ise Ege'nin iki yakasındaki başbakanhk binaları arasında kurulmuş olan özel mavi telefon hattına rağmen Papandreu'nun Özal'a bir temsüci yoluyla sözlü mesaj göndermesi. Aynı çevreler TürkYunan ilişkilerinin gelişmesinin Kıbns sorununa rehin tutuhnası girişimlerinin Davos sonrasında kurulmaya çalışılan karşılıklı güven ortamına ters düştüğünü vurgulayarak, "Kıbns meselesi Yunanistan'ın da kabul ettiği gibi TürkYunan üişkilerinin kapsamı dışındadır. Bu arada Kıbns'a karşı Ege gibi formüller üretiliyorsa bu tamamen dayanaktan yoksun bir yaklaşımdır" diye konuştular. Bilindiği gibi Yunanistan, bugün başlayacak olan TürkAT Ortaklık Konseyi toplantısı sırasında topluluk üyesi ülkelerin Kıbns konusunda da bir ortak beyanda bulunmalannı istemiş, bu girişim sonunda Ortakhk Konseyi için bir gündem saptanamamıştı. Bu gelişme Ankara ile Atina arasında Davos sonrasında ilk gerginliğe yol açarken, Yunan hükümet sözcüsü Yannis Rubatis, geçen günlerde yaptığı bir açıklamada Türk askerlerinin Kıbns'tan çekilmesini TürkYunan ilişkilerinde gelişme kaydedümesinin ön koşulu olarak göstermişti. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz da hafta sonuna doğru bir açıklama yaparak jest olarak Kıbns'ta asker indirimine gidilemeyeceğini söylemişti. Bu açıklamalar iki başkent arasındaki gerginliği arttırarak " D a vos nıhu çözülüyor mn?" sonısuna yol açmıştı. Esenboğa Havaalam'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Maheritsas, Papandreu'nun mesajıyla ilgili olarak Türk basınında çıkan haberleri okumadığını, getirdiği mesajın yazılı değil, sözlü olduğunu ve kendisine anlatıldığı şekliyle haberlerin "hayal üriinü" olduğunu belirtti. "Başbakan Papandreu ve şahsım olarak Türkiye'ye her zaman iyi duygular besledik" diye konuşan Maheritsas'ın basında mesajla ilgili olarak çıkan haberleri içerik açısından değil, şekil açısından yalanlaması dikkat çekti. Annesi Hafıze özal'ın rahatsızlanması üzerine önceki gün beklenmedik bir şekilde tstanbul'a gitmek zorunda kalan Başbakan özal, dün öğleden sonra Ankara'ya dönerek Maheritsas'ı ancak akşam saat 18.45'te kabul edebildi. Özal kabul sırasında gazetecilere yaptığı kısa açıklamada Başbakan Papandreu'nun mesajını özel temsilciden aldıktan sonra gerekirse açıklayacağını söylemekle yetindi. Maheritsas da kısa bir açıklama yaparak şunlan söyledi: "Yunanistan Başbakam Andreas Papandreu'dan Başbakan Özal'a bir mesaj getirmiş bulunuyonım. Ailevi sorunlarına rağmen beni kabul ettiği için Başbakan Özal'a teşekkürlerimi bildinnek isterim. Getirdi0m mesaj Başbakan Özal ile Başbakan Papandreu arasındaki yakın ilişki çerçevesinde dostane olup, ilerdeki çalışmalanna yöneliktir." Alman formülü Ortaklık Konseyi'ndeki "Ynnanistan tıkanıklığım" ortadan kaldırmak için Topluluk Dönem Başkam Federal Almanya yeni bir formül hazırlamış durumda. Buna göre, "On Üdler" adına Alman dışişleri bakanı tarafından yapılacak ilk resmi konuşma, "Akşam gerçekleştireceğiraiz 'siyasi danışma' toplantısında yaklaşımlanmız aynı olmasa bile Kıbns, Orta Dogu ve insan haklan gibi önemli sonınlan ele alacagımızdan şimdi bunlara deginecek degilim" şeklinde başlayacak. Böylelikle, Kıbns adı, "önemli sorunlardan" biri olarak Ortaklık Konseyi oturumunda zikredildiğinden belirli ölçüde Yunanistan'ı tatmin edecek, fakat resmi gündemde bulunmayacağuıdan da Türkiye'yi "gocundurmayacak". Akşam Ttirkiye ve AT bakanlannın katıhmıyla gerçekkşecek olan ve resmi bir nitelik taşımayan "siyasi danışma" toplantısında ise Federal Alman dönem başkanhğı, Ortak Pazar'ın Kıbns konusundaki tutumunu tekrarlayan ve BM kararlarına atıfta bulunan bir "açıklama" yapacak. Aynı şekilde, Yunanistan'ın AT işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Teodoros Pangalos da ülkesinin Kıbns sorununa ilişkin yaklaşımını vurgulayan ve Türkiye'nin adadaki askerlerini çekmesini isteyen bir konuşma gerçekleştirebilecek. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ise buna cevap olarak Ankara'nın tutumunu bildirecek. Bu "uzlaşma formülü" Türk diplomasisi tarafından kabul edilraiş durumda. Yunanistan'ın formülü AT'nin Ortaklık Konseyi otunımu dışında, Kıbns konusundaki siyasetini tekrarlayan ve adadan yabancı askerlerin çekilmesini isteyen resmi bir deklarasyon yayımlaması. Fakat aynı deklarasyonun altına konulacak bir maddede, bu deklarasyonun Türkiye AT Ortaklık Konseyi'nin toplandığı gün yayımlandığının özellikle belirtiknesi. Böylelikle Yunanistan, "dolayh" yönden, Türkiye AT ilişkileriyle Kıbns sorunu arasında ilişki kurmuş ve Ankara'ya, Atina'nın her şeye rağmen toplu % TİYATRO • GÖSTERİ • SİNEMA SİNEMANIN TADI BAŞKADm MET FİLM 1WgE2±ZS£m WOODY ALLEN Beyoğlu EMEK 144 84 39 12 0 0 1 4 1 5 1 6 3 0 1 8 4 5 2 1 0 0 YANBMDA OLSAYDIN 1BBBC0D31 PERA 1469738 Yön.: SUREYYA DURU TÜRKAN ŞORAY RUTKAYAZİZ BEYOĞLU KUCUK SAHNE 143 64 17 U 43 27 143 64 17 144 Kadıköy OCAK 336 37 71 11 cı 130 1500 17™ 190" 2 1 c 0 Pangaltı İNCt 140 45 95 11 13 15 17 19 21 Sutdiye SUAOİYE 356 67 49 13°° 15o° 17"" 1 9 ° C 2 1 ° T C KÜLTUR v* TUmZH SAKANtK FERHANGİ ŞEYLER 200. OYUN MUNİR ÖZKUL EROL GÜNAYDIN Ferhan Şeınoy'ıııı Acıkh Guidüru1! O Q 0 Y U W ORTAOYUNCULAR ÂNCA VISDEl'nin Osmanbev GAZİ 147 96 65 1100.13.0015.U.17 15.19.30.21.45 Ferhan Şensoy İSTANBULUSAT1Y0RUM Baykal Kenl Ferhan Şensoy "ffasım Oztekm PersCuma 21» Cunar:esı Kadıköy REKS 336 01 12 İ 0O~"13OO15 0 0 1 7 O O 1 9 O O 2 1 15 Carsamba 1 5 » 2 1 * Çev. v e j j n . FERHAN ŞE.NSOY FERHAN ŞENSOY KİN DERYA BAYKAL "" >10c DON JUAN ile MAD0NNA TOPLULUGU (Ezilenler) 12.00 14.1516.30 18. 2 1 . 45 00 YAŞLI A D l M L Â İ T ^ SINEMACIUK SUNAR 1986 CANNES F İ M ŞENIİÖ tstanbtıl devlet vebalesi KUĞU OÖLÜ bale4 perde Koreografı M PET1PA Koreografı ve Sahneye Koyan PETER VAN OYK Orkestra Şefı EROL EROINÇ 28 Nısan 20 00de Oünva Bale günu ne<lenrvle ücrelsızl G Donızetlı P I Çaykovskı GPuccını tLTABAKBO opera 1 perde G Puccmı ATATÜRK KÜLTÜR MtRKEZl'NDE ZEKİ ALASVA OİANNİ SCKtCCHİ opera 1 perde OrkestraŞeiı ALDO TARCHETTI Satıneye Koyan ALTAN GUMBAY 27 Nsa opera 4 perde Orkestra Şefı ROBERT VVAGNER Sahneye Koyan ALTAN GUN8AY 30 Nısan. 1530da Beyoğlu DÜNYA SİNEMASI nda 149 93 61 Tel. 3 5 5 4 3 7 0 P t e s ı d s m d a hergece 21 . " •Matine C teaPazar 16 * da Persembe HaiK gunudör deliler METİN AKPINAR Suadiye ATLANTİK Sinemasnda • 1 FİLMCİUK LTD.ŞTİ Yön: David LELAND Emüy LLOYDTom BELL G Verdi tL TROVATORB RİTA EN İYİ KADtN OYUNCU ÖOİILU MARGARETHE VON TROTTA Rosa I Yotı • 1987 Cannes Film Şenliği • 1988 lstanbul Sinema Günleri ŞİŞİİKENT147 77 6 2 n 0013.15153017301930213o Beyoğlu SİNEPOP143 70 71 12 00 14 15 1 6 3 0 18 45 21 00 I IMPARATOR EN İYİ: Yönetmen t Görünlü V Sanat Yönetmeni Momaj Koıtüm Müzik Senaryo Ses opera 1 perde OrkesiraŞefı SELMAN AOA Sahneye Koyan SUMERAY ARIMAN E WoMFerrarı ="LEVENT KIRCA TİYATROSlfn BBE^tKNMlZIKAC çocuk muzıkalı 2 perde Sahneye Koyan AYTAÇ MANIZADE 30 Nısan. 1100 de 7 Mayıs. 15 0Ode Bıletler temsılden ıkı hafia once AKM gışelerınde Erenköy Beymen. SUSANNANIN SIHÇI opera 1 perde Sahneye Koyan ONBER GOKSEVEN 29 Nısan 18 30 da 6 Mayıs 18 30 da Suadiye Vakkorama ve Pangati 1 Gençfer Mağazasında satışa çıkmaktadır Gıselel 1515600 >7 l a t l 254 KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZÎNDE Cuma: 21 1 S C.tesHS' Pazar 15 30 BARBARASUKOVVA DANIEL OLBRYCHSKI YALNIZ MODA SINEMASI ve FİTAŞ SİNEMASI'NDA TEL 3370128. T E L 1 4 9 01 6 6 SEANSLARİÇİN TELEFON EDİNİZ. DAHIŞTAY K<RABI İLE HABERLER Şişli SİTE 147 69 47 1]™\4X\63C\9X2\M oo 6 « r y K a d ı k ö y S Ü R E T T A 3 3 6 0 6 8 2 y ••> * I988 Berlin Film FestivaH En İyi B R O A D C A S T NFVC'S Oyunoı Odülu ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ STANBUL *SES * TARIK AKAN DUL BİR KADIN MÜJDE AR Çemberlitaş ŞAFAK 522 25 13 Yön: Atıf Yılmaz & GrupYORUM FUAYEDINLETİSİ AYEDN Nısan Saat 14" Oere boyu Cad. No: 110 ORTAKÖY Tel: 158 69 87 İR TİYATROLARI Frtih Reşjl Nurı RECEP BILGINER I52B 53 B0| BE..EDIYESI Harbi»! M Ertuğrul [140 77 201 CARLOGOLDONI IKI EFENDİNİN UŞAfil KISKANÇ Holly HUNTER . ** William HURT 5. HAFTA Beyoğlu LALE 149 25 24 12 00 15 15 18 30 21 30 B. BERTOLUCCI ROBERT DE NlfiO GEHARO DEPAROIEU OOMlNIOUE SANOA Kadıköy KADIKÜY 337 74 00 110014 15 173021 15 r~. Harbiye AS 147 63 15 12°° 15°° 18°° 21°° DALDA İOSKAR ÖDULÜ ADAYI Bakırköy SİNEMA 74 572 04 44 1 0 0 14 15 1*30 2 1 00 KADININADIYOK «u * » HALE SOYGAZÎ AYTAÇ ARMAN TARIK TARCAN 1S Suadiye ATLANTİK 355 43 70 Tiyatro Smema Gösterı Duyurubnnız İçin 1469738 Ptesı 11 00 14 1 5 1 7 3 0 2 1 00 SahÇarşPerşCuma 1 1 0 0 1 4 1 5 1 7 30 CtesıPazar 10 0 0 1 3 00 . DO . i 7 t M 1 9 ° = . 21°" Vjnelen 'şıi KASA?OGLU Yoneten Perıhan TEDU V 282930 Mısan) ı27282930Nısan'i Mayıs) 3.NT0N ÇEHO'» CLAUDE MAGNİER VİŞNE BAHÇESİ OOME DdNE TCrkçesı BelgıPAKSOY Turkçesı Asude ZEYBEKOGLU »oneten Leoııd HEIFETS Yöneten SaltJk KAPLANGI »azar 15D01830rJaı (Saiı 20 30daı CEP TİYATROSU(Hırbiye K Ertuğrul dJ] Usküdar Mutinipzade Ctlal ELGENE OSELL 1333 03 971 GONDEN GECETE SAM SHEPARD Turnçesı Gencay GURUN V»HŞİ BATI Yonelen Hakan ALTINER Turkçesı Yıidınm TÜRKER iPtesı 20 X PerşembeYoneten Tunç YALMAN Cuma 15 00'del 27282930 NısanJ HEINRCIH 3011 OVUN GUN ve SAATLERI MTHARİN» BLUM'UN Çarşamba 15 0020 30 Çİ6NENEN ONURU Persembe 20 30 'Cuma 20 30 Ctesı 15 0 0 2 0 » Tjrkçesı ve Yoneten Yucel ERTEN Pazar 15 0018 30 (Pazar 15 00 18 30ı I M ODAK FİLM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle