Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 NİSAN 1988 CUMHURİYET/13 Bürokratik olmayan anlamda Marks'ın düşüncelerine hâlâ inandığını belirten eski Çek Dışişleri Bakanı gelecekten umutlu Hajek:Dubçek tekrar politikaya dönebilir lovakya'daki yeni bir reform hareketinin Sovyetler'den baskı yoluyla gelmeyeceği kanısmda. Ama Moskova'dan esen rüzgârm etkisini de reddetmiyor ve şöyle diyor: "Biıim 68'de kullandığımız dile çok yakın gelen bufikirlerin yarattığı yeni etkiler; bir yandan da yeniliği teşvik edici, cesaret verici ortamın yarattığı atmosfer var. Değişimin Moskova'dan gelen oksijenle şartlandığı açık. Bize çok asina gelen bu yenifîkirlerin baskısı söz konusu." Bu kez Hajek'e, gelecekten ve değişim sürecinden ne kadar umutlu olduğu sorusunu yöneltiyoruz.."Ümitli misiniz? Söziinü ettiğimiz değişim için ne kadar zaman gerekecek? Bir 10 yıl mı, 20 yıl mı alacak bu değişimin siireci?" HAJEK Kesinlikle ümitliyim. Fakat çok erken bir değişim beklemiyorum. Bir zaman süreci için her hangi bir tahmin yürütmek gerçekçi olmaz. Eğer Gorbaçov ve Reagan tatmin edici sonuçlara varabilirlerse, eğer Sovyetler Birliği'nde parti Gorbaçov'un tutumunu güçlendirir ve detnokratik süreci hızlandırırsa, 1020 yıldan daha kısa bir süre içinde de elle tutulur değişiklikler olabilir. Eğer Gorbaçov, 'Perestroyka1 nın en belirleyici noktası olan demokratikleşme yolunda başan sağlarsa, Çekoslovakya'daki muhafazakâr lider kadrosu da eğilmek zorunda kalacaktır. Bu şimdilik bir dereceye kadar oluyor bile. Orneğin insan haklan gününde "Charta 77" hareketi yerel otoritelerden bir gösteri duzenlemek için izin istedi. Bu izin verilmedi, fakat her şeye rağmen karar verilen günde 1000 kişi "Staromestske" meydanında toplandı. Bu, geçen yıl düşünülemeyecek bir şeydi. Polis tabii konuşmaları engeledi. Ama her halukârda insanların oraya gidip toplanabilmesi yeni bir gelişmeyle karşı karşıya olduğumuzu gösleriyor. Bu, yurttaşlık haklanna ilişkin bir cesaretin (civic courage) geliştiğini kanıtlıyor. 'Prag Baharı'ndan sonra insanlar kamu yaşamından özel yaşama çekildiler. Şimdi bu insanların yeniden kamu yaşamına dönmesi söz konusu. Uzun bir kış uykusundan uyanış söz konusu:' Dubçek siyasi anlamda öldii mü, hâlfi yaşıyor mu?' HAJEK Bu dönemin ne kadar uzun süreceğine bakar. Ben 75 yaşmdayım ve tekrar politikaya dönebileceğimi sanmıyorum. Fakat A'exander Dubçek benden 10 yaş gençtir. Onun için tekrar politikaya dönme fırsatı olabilir. Fakat bu önemli değil. Önemli olan, Dubçek'in hâlâ "Prag Baharr*'nı birinci elden yaşamış insanlara bir anlam ifade etmesi. Benim tanıdığım pek çok insan için Prag Baharı yaşamlarının en büyük siyasi deneyimi idi. Bu deneyim tüm yaşamlarını etkiledi. Benim kuşağın Miinih Anlaşması'nı ve direniş hareketini de yaşamıştı. Fakat yalnız baharı yaşayanlar için Dubçek hâlâ bir şey ifade ediyor. ltalyan Komünist Partisi'nin yayın organı olan L'Unita'nın Dubçek'le kısa süre önce yaptığı kapsamlı söyleşiyi biliyorsunuz. Dubçek'in ilk kez sessizli. ğini kırması ve siyasi sorunlar üzerınde bu denli ayrıntılı bir biçımde görüşlerini ifade etmesi, bu önemi açıkça ortaya koyuyor. Dubçek bu söyleşisiyle Çekoslovak Komünist Partisi mensuplarını bile düşündürdü. Bundan eminim. Komünist Parti üyelerinin tümünün bu söyleşiyi okuduğundan eminim (L'Unita'nın o kopyası Çekoslovakya'da sansürlendi). Gazeteyi ele geçiremeyenler de söyleşiyi kısmen yayımlayan BBC'den dinlediler. Geçirdiğiniz tüm bu acı deneyimlerden sonra hâlâ bir komünist olduğunuzu soyleyebilir misiniz?' HAJEK Evet fakat dejenere olrauş, kötü bürokratik anlamda değil. Marks ve Engels'in komünist manifestosu anlamında. Şöyle ki: Toplumda adil bir sosyal dönüşümün gerekliliğine inanıyorum. Teknolojide, bilimde ve KuzeyGüney, çevre sorunları gibi Marks ve Lenin'in zamanınında düşünemeyeceği, karşımıza çıkan yeni sorunların ışığında da söylüyorum bunu. Ben bir tarihçiyim. Marks'ın benim için sosyal bilimlerdeki yeri Newton'un matematikteki yerine tekabül ediyor. Hâlâ onun toplum sorunlarına olan yaklaşımımn şimdiye dek geliştirilmiş en iyi yaklaşım olduğu kanısındayım" Toplumda adil bir sosyal dönüşümün gerekliliğine inanıyorum. Teknolojide, bilimde ve KuzeyGüney, çevre sorunları gibi Marks ve Lenin 'in o zamunlar düşünemeyeceği, karşımıza çıkan yeni sorunların ışığında da söylüyorum bunu. Marks'ın sosyal bilimlerdeki yerî, Newton'un matematikîeki yerine tekabül ediyor. Çekoslovakya'mn ve Dubçek'in 68 Bahan'ndaki Dışişleri Bakanı 75 yaşındaki Jiri Hajek ile söyleşiyi Prag'da Süsen Sokağı'ndaki mütevazı evinde sürdürüyoruz. Charta77 Insan Haklan Bildirisı'ne imza attığı için Çek polisinin "tehlilctli" muhalif saydığı ve sürekli gözaltında tutup sık sık sorguya çektiği Hajek, kitaplan ve köpeği ile birlikte yaşayan eski bir Osmanlı efendisi görünümünde. Gorbaçov'un bugün Sovyetler'de uygulamaya çalıştığı reform hareketiniDubçek'in modeline benzeten Hajek, Çekos NİLGÜN CERRAHOĞLU HAJEK 68 Baharı çok önemli bir styasal deney oldu. Lenin sizin olsun, Lennon bizinı! Aydınlar ve Prag'ın gençlerinin buluştuğu, Moldova kıyısındaki Slavia kahvesinde, o akşam gün batımında zaman yoktu. Modemist lambaların yumuşak ışığında, eski fakat iyi kesimli bir takıtn elbise giymiş yaşlı adam, klarnetiyle 40'ların unutulmaz melodisi "Stardnst"ı çalıyordu. Prag'da tüm "pub"larda ve kahvelerde içilen 12 derecelik, başdöndurucü Pilsen birasını satmayı yeğleyen bu kahve, Çekoslovakya'nın başkentinde geçmişle köprü kurabilen tek noktaydı belki de. Demir ayaklı mermer masaların üzerinde, Türk kahvesinden, Viyana, ttalyan kahvesine dek 7 çeşit kahveyi yudumlamak mümkündü. Düşmüş burjuvaziye mensup şapkalı yaşlı hanıralar, çoğu blucinli, basit bir kazak ve anoraklı gençler, elindekitabıyla sevgilisini bekleyen genç, guzel kadınlar, hâlâ 20 yıl öncesinin "hippy" nüanslannı taşıyan uzun saçlı entelektüellerle "Stardusf'ın, tuhaf, bileşimi zor yakalanır bir nostaljiyi yorumluyordu. Bej kumasla kaplanmış "artnouvean" stilini çağrıştıran iskemlelerin üzerinde yıllardır yer ettiği belli olan lekeler olmasa, Slavia, Viyana, Barselona ya da Brüksel'in moda kahvelerinden biri olabilirdi. Pop ve caz müziğini siyasal protesto hareketine dönüştüren Çek gençlerinin sloganlarından biri şöyle: f Dilekçeyi imzalayan gençlerin ana babalan dahi polis tarafından sorguya çekilmiş. Fakat Anna yılmamış. 1987 eylülünde 86 kişiyle birlikte "Demokratik Girişim" adlı yeni bir gnıba katılmış ve bu kez de imzaladıkları dilekçeyi parlamentoya yollamışlar. "Hiçbir tepki alamadık" diyor Anna, "İki mektup daha yazdık ve istediğimiz reformlara ilişkin önerüerde bulunduk. Temelde istediğimiz, anayasanın güvencesi altında dernek kurma özgürlüğüydü. Mektuplardan birini aralık ayında Jakes'in Komünist Parti Sekreterliği'ni devralmasından sonra yolladık. Genel demokratik reformlar isteyen ikincisini ise şubatta parti merkez komitesine gönderdik. Gene tepki almadık." Moskova'dan esen "glasnost" riızgârlan karşısında, şimdiye dek bu tip muhalif gruplara çok sert davranan otoritelerin, bundan böyle "bekle gör" politikasını seçtikleri anlaşılıvor. Hükümet çevreleri "bekle gör" politikasını benımserken, "Demokratik Girişim", "JazzSection", ve yan açık muhalefet durumunda olan "Charta'77" İnsan Haklannı Savunan 77'ler Beyannamesi) hangi politikayı seçiyor? Bu muhalif grupların nihai hedefı ne? Neyi, hangi zaman sürecinde, nasıl gerçekleştirebileceklerini düşünüyorlar? Çıplak düş kadını Ama bu kahveyi, Prag'a ait yapan en önemli öğe, salonun ucunda asılı duran ve yüzyılın başından kaldığı anlaşılan yeşil, şeffaf bir çıplak kadın tablosuydu. Gazetesini bir kenara itmiş bir adarrun, masasının üzerine ilişmişti bu yeşil, şeffaf, çıplak dUş kadını. Adam uzansa, kalkıpgidiverecekmiş gibiydi. Slavia kahvesinin modernist lambaları etrafında yarasalar gibi uçuşan Kafka'nın, Rilke'nin hayaletlerinde, bu yeşil şeffaf kadın gibiydiler. Rilke ünlü "Prag Öyküleri"ni bu kahvede yazmışti. Şair Seifert, bir dondurma kasesinin önünde kaç kez genç sevgilileriyle buluşmuştu. Kafka, dostu Max Brod ile bu masalarda saatlerce sohbet etmiş, Feliee'ye ateşli aşk mektuplan yazmışti. Savaştan önce, Slavia'mn masalarında daha öğle olmadan Avrupa'nın ileri gelen tüm gazetelerini bulmak mümkündü. Bugün masaların üzerinde bulanabilen tek gazete, "haberleri" komünist inanca ihanet olarak değerlendiren, partinin bürokratlan tarafından yazılan çok sıkıcı ve çok resmi "Rude Pravo" idi. Gene de okuma alışkanlığı yerleşmiş olan bu ülkede, 1.200.000 Çek, biraz çaresizlik ve alternatifsizlik tnsanlan uyandırmak Bu soru yağmuru karşısında Anna şaşırıyor. lnce uzun piyanist parmaklarını sinirli sinjrli oynatıyor ve iri ela gözlerini iyice açarak, "Tüm bunlann cevabını istemek biraz fazla" diyor. "Şimdilik 20 yıldır uyu>an insanlan uyandırmak. harekete geçirmek istiyoruz. Ama sadece zaten harekete geçmiş insanlan harekete geçirebiliyoruz." "Belli bir ideolojiniz var mı?" diye sorarak gene somut bir cevap bekliyorum. Büsbütun şaşınyor Anna, "Burada ideoloji deraek komünizm demek. Yani kötü bir anlamı var ideoloji sözcuğunun. Birtakım fikirlerimiz ve kavramlanmız var fakat ideolojimiz yok. Yani esasla mürakün olduğu kadar çok sayıda insanla temasa geçmek, bu insanlara birtakım yurttaşlık haklan olduğunu; insanların hükiımet için değil, hükümetlerin insanlar için var olduğunu anlatmak istiyoruz. Değişimin bize yukardan empoze edilmesini değil, aşağıdan gelmesini istijoruz. Sovyetler Birliği'nde olup bitenleri yakından izliyoruz. Ve bu musait ortamdan yararlanmayı amaçlnoruz." Anna konuşmak istiyor. Anlatmak, tüm projelerinden söz etmek istiyor. "Çünkü" diyor, "Yabancı gazetectler sesimizi duyurabilmek için tek araç. Sizler ve sizlerin yazdıklan, üzerimizdeki baskının biraz ol LEIrtN Adı, Sovyet sıstemınin sımgesi olarak anılıyor. Çek gençlerine göre özgürlük ve yaratıcılık simgesı Charta77 liderlerinden Martin Palous, Kafka'nın Çekoslovakya'da yasaklanmasını şöyle anlaiıyor. "Kafka'nın 1962'deki bir Kafka konferansını, 1968 karşıdevrimini harekete geçiren bir işaret olarak mimlediler. Ve Kafka derhal karalisteye alındı. Aslında Kafka gerçek bir peygamber; çünkü içinde yaşadığımız Kafkavari durumu 70 yıl önce saptadu ten, biraz da gazetenin kültürspor sayfalarını okumak ve bilmece çözmek için bu gazeteyi alıyordu. Önce, caminin önünde demirleri gıcırdatan sarıkırmızı tramvayın sesiyle sonra da birden tüm salonu dolduran sessizlikle irkildirn. Klarnetin sesi susmuş, "Stardust" yarım kalmıştı. Bir an için kahvedeki müşterilerin yüzüaden tedirginlik ve nefretin gölgesi geçti. Iki ünıformalı polis içeri girmiş, müziği susturmuş, kimlik kontrolü yapıyorlardı. Atmosferdeki büyü, saniyenin içinde yok oluvermişti. Prag, savaş öncesi dünyasında, bir anda bugünün gerçeğine dönmüştü. Sanayi devrimini yapan, tkinCi Dünya Savaşı öncesinde Baa'ıun 4. sanayi gücü olan Çekoslovakya'nın, 1968'de tüm Batı aydınlanıu peşinden koşturan bu ülkenin, tüm yıldızları un ufak olmuş, tüm düşlerin yıldızları sönmüştü. Geriye sahnede hâlâ hafif şaşkın, polislere bakan yaşlı adamın klarnetinden çıkan "Stardust" ın (Yıldıztozları) anısı kalmıştı. Lennoriı anma toplantılarınm en hızlı destekçilerinden 30 yaşındaki Anna şöyle diyor "20 yıldır uyuyan insanlan uyandırmak, harekete geçirmek istiyoruz Ama sadece, zaten harekete geçmiş insanlan harekete geçirebiliyoruz. însanlann hükümet için değil, hükümetlerin insanlar için var olduğunu anlatmak istiyoruz." sun hafifletilmesi için tek araç." Anna "Demokratik Girişim'Me, kökeninf gene muzik olaylarından alan "Jazz Section" arasında teması sağlıyor ve Martin Palous gibi "Charta 77"nin liderleri ile de ilişki içinde. Aslında bu üç grubun da temel hedefleri rejimin demokratikleşmesi. "Demokratik Girişim" daha ziyade siyasi bir programa dayanıyor. Oysa genellikle eski Marksistler ve Katoliklerden oluşan, aralarında Dubçek'in Dışişleri Bakanı Jiri Hajek ve tiyatro yazarı Vaclav Havel gibi prestij sahibi sözcülere sahip olan "Charta 77" insan haklarına ağırbk veriyor. Başlangıçta caz ha>ranlannın bir araya gelerek kurduğu "Jazz Section" ise kültürel yöne eğiliyor. Bu grupların arasında Çek hükümetine en fazla başağrısı veren "Charta 77". Grubun ikiyıl önce sözcülüğünü yapan Martin Palous, "Kurulur kurulmaz, hükümetin totaliter yöntemleriyle karşılaştık. Pekçok kişi tutuklandı. Basında büyük bir karşıt kampanya açıldı. Bütün bunlar aslında ters etki yaptı ve biz derhal tanınan bir muhalefet grubu halini aldık" diyor. GENÇ İŞPOKmCILAR Prag sokaklarında elde yapılmış süs eşyalan satan gençlere de sık sık rastlamak mümkün. Bu da yan gelir kaynaklanndan biri. Hareketin, Katolik kanadından gelen 36 yaşında, 7 çocuk babası Martin Palous, "glasnost" havasının "Charta 77" üzerindeki etkisinin çok Gorbaçov'un işbaşına gelmesiyle birdenbire panoramanın değişeceğiyetler Birliği'ndeki gelişmelere karşı sonsuz bir merak, gerçek bir ilgi olumlu olduğunu söylüyor. ne ilişkin somut işaretlerin ortaya çıkmasına karşın, burada böyle bir her yerde hissediliyor. Fakat Çekoslovakya'daki atmosferin bir an ön"Charta'nın yıllardır ileri sürdıiğü tezler" diyor Palous, "Şimdi resdeğişimin izleri hiçbir alanda kendini belli etmiyor. Görüştüğüm herce değişmesi konusunda umut işaretleri verenler çok az. Son 20 yıl bomi ağızlardan duyulraaya başlandı. Özellikle çevre sorunları ve açık tarkesin altını çizdiği değerlendirme, Jakes'in, Çekoslovakya için büyük yunca olduğu gibi, sokaktaki adamın, ülkesindeki siyasi yönetime ve . tışma ortamı gibi konularda hissediliyor bu. Tabii resmi ağızlar bu kobir dönemeci vurgulamadığı, '68 de reformculuk hevesiyle darbe yiyen yönetimdeki kadronun ne yaptığını ve ne söylediğine karşı ilgisizliği, nulan sırf demagoji avağına kullanıyor ve bu resmi demagoji. şimdilik parti zirvesinde artık sarsıntı yaratacak değişikliklerden kaçınıldığı ve meraksızlığı sonsuz. bizim hareketlerimize somut sonuçlar geörmiyor. sürekliliğe ağırlik verildiği noktasında birleşiyor. Aslında ÇekoslovakPrag büyüleyici fakat coşkusuz bir kent. Fakat, bir soğuk savaş atmoseri içinde de olsa, polis şimdi artık biya garip bir çıkmazla karşı karşıya: Bundan 20 yıl önce "normalleşme" "Düne inanıyoruz." "Kampa" Adası'mn üzerinde, Fransız sefarezimle bazı konularda pazarlığa giriyor. Oysa eskiden her şey siyah ve politikası ile Dubçek reformlannın kökünü kazımakla görevlendirilmiş tinin az ilerisinde, bir duvann üzerine tebeşirle yazılmış bir duvar yazıbeyazdı. Şimdi biçimsel de olsa, partiden polise bazı mesajlar geliyor. lieir kadrosundan şimdi az çok '68'in bayraklannı yeniden kaldırmalası bu. Diyalog. faali>et. sorumiuluk bürokrasiyle savaş gibi yeni sözcükler ve rı isteniyor. Meşruiyetini normalleşme politikasından alan bu kadroÇekçede ada anlamına gelen "kampa", Moldava'nın üzerindeki görkavramlar içeren yeni bir dil kullanılıyor. Polu biçare dunımda. Şidnun ise bu dunımda sansüre son verip, kitapçı dükkânlannı baştan sokemli Charles köprüsünün yanında küçük bir adacık. Eskiden çamadete başvursun mu, vurmasın mı bilemiyor. Çünkü sonra cezalandınna Kafka serileriyle dolduracak bir "glasnost" getirmelerini kimse bekşırcı kadınlar burada aristokratlann çamaşırlarını yıkarlarmış. Şimdi lacak mı, mükâfatlandınlacak mı, saptayamıyor. Aynca artık polis bilemiyor. ise, yalnız yayalara açık köprünün üzerinde gezintiye çıkan Praglılar le 'ideolojik aptallar' olarak göriınmek istemiyor. Yüzünü değiştereve turistlerden uzak, oldukça tenha küçük bir mahalle burası. Evlerin rek, daha pragmauk bir çenreyle karşımıza çıkmaya çalışıyor." "Aslında" diyor Martin Palous, "Glasnost ve perestroyka, Çek Koneoklasik ve barok yüzleri hafif is tutmuş. münist Partisi'nde büyük bir şaşkınlık yarattı. Bunu, Dışişleri Bakanı Ne ki, "Charta 77"nin asıl hükümet ve iktidar odakları ile kurmayı Duvarlar ise tamamıyla badanah ve bir bölümü tamamen kentteki Boguslav Chnoupek, son plenumlardan birinde açıkça dile getirdi. Prestamaçladığı diyalog, boş bir yankı buluyor ve diyalog polisle kurulabikültürel faaliyetlere ilişkin posterlerle kaplı. Tabii bu poster merakı Prag royka, dedi Chnoupek. teori ve pratikte, ManusmLeninizm'den çıklenden öteye gitmiyor. Şimdiye dek "Charta 77"nin sağladığı en büotoritelerinin kültüre olan özd düşkünlüğünden kaynaklanmıyor. Amaç, tnamtza yol açacak tehlikeleri de beraber getirebileceğine değgin kuşyük başan, Çekoslovakya'da çiğnenen insan haklan konularını dünya her yıl özellikle aralık ayında Jobn Lennon'ın ölüm yıldönümünde top kamuoyuna duyurmak. Bulgaristan, Romanya gibi ülkelerde dile get:kular ve prensiplerimizi sattığımıza ilişkin rahatsızlıklar yarattı. lanarak pop şarkıcısım anan gençlerin protesto sembollerini yok etmek. rilmeyen bu konular, "Charta" sayesinde bu ülkeye uluslararası basıÖrneğin Lennon'ın anısına dikilen çiçek tarhı içindeki haçtan eser yok nın ilgisini çekiyor. Glasnost telaşı yok artık. "Charta 77"nin etkin olduğu bir diğer konu da içinden doğurduğu Çünkü özgürlük, yaratıcılık, düş gücu ve bir anlatım aracı olarak simChnoupek'in sözlerine hakılacak olursa, .Çekoslovak Komünist Parçevreci hareket. "Başlangıçta" diyor Martin Palous, 'Alman \eşiller' geleşen John Lennon ve anısına yapılan "Lennoniada" toplantıları gitisi'nin zirvesinde, belli bir tedirginlik yaşanıyor. Bir tarafta kariyerleile çok sıkı bir ilişki içindeydik. Ve geçen yıl burada da çevreci hareke'i rini Gorbaçov döneminde yapmaya hazırlanan ve reformlann kaçınıl derek siyasi bir içerik kazanmış. Bu içerik, duvann üzerine yazılan yabaşlatma>a karar verdik. Bövlece 'Charta'dan bağımsız bir 'Çe»re<i zılarda da kendini hissettirir olmuş. "Lenin sizin nUun, I*f«n«n'< b>ıç rnazlığını gören bürokratlar, Öte yanda tum Çekoslovak lider kadrosuBülten' kuruldu. Şimdi 400500 kopyâ basıyoruz. Bu elden ele dolaşıbıralun", ya da "kızıl Burjuvazi Dışan" gibi. nun 1968 ağustosunun "normalleşme" teknesinde birlikte olduğunu ve yor ve binlerce insana ulaşıyor." Bu yazıların yazılması ile polis tarafından kireçle aklanması bir olbu noktada artık geriye dönüşün olanaksızlığını hatırlatanlar var. FaAsit yağmuru yüzünden, ormanlarının "^ 40'ını yitirmekte olan Çeduğundan artık "Kampa" Adası'mn duvarlarında yalnız posterler bukat her iki kapat da ekonomik reformlar ve demokratizasyon yolunda koslovakya'da, çevreci hareket, yalnız aydınlar tarafından değil, sokaklunuyor. Benim yakalıyabildiğim tek cümleise "Diıne inanıyoruz." Çeaceleye gerek olmadığı konusunda birleşiyorlar. Her şeyden önce Gortaki adam tarafından da ilgi görüyor. Çekoslovakya'da adam başım koslovakya'ya hâkim olan nıhu tek çırpıda özetleyen bir cümle bu. baçov'un kahcı olup olmadığını beklemek istiyorlaı. Hatta halen cumelektrik tukeümi, sanayileşmiş ülkelerin iki katı. Bu elektrik, asit ya|hurbaşkanlığını muhafaza eden Gustav Husak'ın, Gorbaçov'un önümunı yaratan körnürle üretiliyor. '50'lerde sanayisinin ağır sanayi heLennoncu Anna • müzdeki yıl devre dışı bırakılacağı yolunda spekülasyonlar ileri surdüdeflerine oturtmuş, dünyanın bir numaralı demir çelik üreticilen arağünu söyleyenler bile var. 30 yaşındaki Anna "Lennoniada'Marın en hızlı destekçilerındenmiş. sında gelen Çekoslovakya'da, çevre sorunlarının endişe verici boyutlaBatılı gözlemcilerin çoğu, böyle bir siyasi atmosfer içinde Prag'da İki yıl önce, gene Lennon'ın ölum yıldönümünde 2000 kişi toplanıp Cum ra ulaştığını herkes kabul ediyor. ancak kör, topal bir "glasnost" doğabileccği konusunda birleşiyor. Kıhurbaşkanı Husak'ın bulunduğu Prag Sarayı'na çıkmışlar. Ve aralasacası Prag'da kimse telaşlı bir "glasnost" bekleyişi içinde değil. Sovnnda imza toplayıp bağınihiz bir dernek kurmak için dılekçe vermişler. Ü7RECEK Kafka nerede? Prag'da, yaşamın dış görünüşü ünlü yazar Bohumil Hrabal'ın sözlerine göre çok değişmemişti. "Prag, her zamanki gibi merakJı aydınlar, kitaplar. küçük tiyatrolar, sergiler. konserlerie dolu" diyordu Hrabal. Fakat bunlann arasında resmi ideolojiden bir santim uzaklaşana yer yoktu. Örneğin bu toprakların yetiştirdiği Franz Kafka, Franz VVerfel, Egon Kisch, Rainer Maria Rilke, Max Brod, Milan Kundera gibi Orta Avrupa edebiyatımn mücevherleri sayılabilecek isimler bu ideoloji tarafından "yok" sayıhyorlardı. Örneğin Prag'ın kültür dünyasına verdiği en büyük isimlerden Franz Kafka'dan, 1968 Baharı'ndan bu yana tek bir satır basılmamıştı. Düşündüklerini söylemekten kaçınmadığı için' ancak bir kaloriferci olarak iş bulan ve evinde en son 1966 yıhnda yayımlanan bir Kafka dizisi bulunduran Jan Hlavac, "TabB" diyor, "Her jeyden önce Kafka bireyci ve kötümserdi. Bu rejim kolekttvizm ve iyimsertiği telkin ediyor. Sonra Kafka yabancılaşmış insanı konu alıyor ve bunun evrensel bir sorun olduğunu söylüyordu. Bu rejim ise yabancılaşmanın, kapitalizmin sorunu olduğunu ve bu soranu kendilerinin hallettiğini iddia ediyor." Rejime en sesli muhalefeti dile getiren "Charta 77' liderlerinden Martin Palous'ın anlattıklan daha da ilginç: "1968in arkasından, rejünin temsifciieri bu nlkede nasd oldu da böyle 'karşıt devrim' noktasına gelindi diye araştınriarken, Çekoslavakya'da, dünya edebiyatı isimleri arasına giren Kafka hakkında yapılan ilk konferansın 1962 yılında yapıldığını fark ettiler. Ve bunu rejimi hedef alan 1968 'karşıt devrimini' harekete geçiren ilk işaret olarak mimlediler. Ve Kafka derhal kara listeye alındı. Aslında Kafka gerçek bir peygamber. Çünkıi içinde yaşadığımız bu Kafkavari durumu 70 yıl önce saptadı. Şimdi bu ülkeye tam bir Kafka ruhu hâkim, yalnız biçimsel olarak değil. içerik olarak da bu gecerli. Bu absurd ve canavar sistem irademian dışında çalışıyor. Tam bir Kafka gerceği bu." Pasternak, Grosman, Brodsky gibi yazarlara ilk kez yeşil işık yakan Moskova'dan esen "glasnost" rüzgârları ile bu yıl 20 yıldan beri ilk kez Kafka'nın " Ş a t o " sunun(Das Schloss) yayımlanacagı söyleniyor. Acaba gelecek aylarda "Şato" yu şimdiye dek yasak olan başka kitaplar da izleyebilir mi? Kimse bu sonıya kesın bir yanıt veremiyor. Kültür dünyasında ilgililer düzeyinde kimsenin Kafka'nın 20 yıldır neden yayımlanmadığına dair doyurucu hiçbir açıklama getirmemiş olmaları gibi. Ytl sonunda Husak'tan sonra Komünist Parti Genel Sekreterliği'ni devralan Milos Jakes'in Çekoslovakyası'nda edebiyat dünyasında da hiçbir koklu değişimin haberciliğine rastlanmıyor. Sovyetler Birüği'nde,