19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı: Cumhuriyet Maıbaacılık ve Cazeıecılık Tılrk Anonım Şirkeıı adma Nadir Nadi • Genel Yayın Müdüru: H U M Ccmal, Müesse* Müdürü E m i « Uşakhgil, Yazı Işlerı Müdürü Oka> Goneasia, Q Habfr Merkezı Müdüru Ytlçın Btytr, Sayfa D\izen\ Yönctmem. Ali Acar, # Temsıialer ANKARA Dofın, 1ZMİR Hikmel Çrünkıv», ADANA Cclal Bafiugıç. Istanbul Haberlerr Erhan Akyddız, Dış Haberler Ergun Bala. Ekanomı Osaıu Ulag*y, KUltür Cdal Üstet, Spor Damşmanı: Abdulkadir YuceinMB, Düzdtme Reflk Durbaş, BıhmEğıum Ş«hia Alp»>, IşSendıka Şakraı Kctcnri. Yun Haberlerı Ntcdtt Doftn. Dızı Yazılar Kerem Çıiışku, Bursa Lcveol GcaçelU, • Koordmaıör Ahmet Konılsan, 9 MaJı tşler Erol Erkut, # Rcklam Ayş* Tonın, Ek Yayınlar Hulya Akyol Q Idare Hıue)iı Gurer, tşletme Onder Çtlik, Bılgılşlem Nail Inal. Bascn ve Yaym Cumhunyct MalbucıU ve Gucteallk T A $ TOrk O a | ] Cld M/41 • 34334 Isl PK 246luanbul Tcl 512 0! 05 (20 haı). Tdex 22244 F u . (1) 526 60 72 # Bürolar Aakan Zıy» GOkllp Blv lnkıtap S No 19/4. Tel 133 11 4147, Tdeı. 42344 Fıx: (4)13382 6 4 # izmk.H Zıy, Blv 1352 S 2/3, Td. 13 12 30, Tetejr 52359 F « (51)13 12 30 • Ad«M. InönU C»d II9S No 1 Kw I.Td: 1145SO11973l.Tele» 62155, F u : (71)321 Q]« TAKVİM 24 NİSAN 1988 Imsak: 4.30 Guneş: 6.06 ögle. 13.07 İkindi: 16.54 Akşam: 19.59 Yatsı: 21 28 Kolesterol azaltan protein Fransız araştırmacılann bulgularına göre kandaki fazla kolesterolü karaciğere aktararak "taşıt" görevini yerine getiren LpA1 adlı proteinin damar sertliği, kalp ve damar hastalıklarında etkili olduğu saptandı. Yeni araştırmalar, kolesterol "taşıyıcı" LpA1 parçacıklarım oluşturan aminoasitleri etkileyecek farmakolojik bileşimler üzerinde yoğunlaşıyor. Bilim Teknik Fransız Ulusal BUimler Araşürma Merkezi'nde görevh bılım adanüannın, kandaki kolesterol fazlasını temizleyerek karaciğere taşıyan "taşıt" görevindeki bir protein keşfettikleri bildiriliyor. LpA1 adı verilen bu protein parçacığ>nın kandaki oranımn, damar sertliği, kalp damar hastalıklannda önemli rol oynadığı ve son bulguların bu hastahklann tanısmda ve tedavisinde çok yararlı olacagı beürtilıyor. Fransız Bilira Dergisi Sdence et VieMe yer alan habere göre, tespit edilen "taşıt" proteinin eksıkliği, kanda kolesterol birikmesine neden oluyor. Tüm hayvansal dokularda bulunan safra tuzlannın ve böbreküstü bezinde yapılan cinsiyet hormonlannın ön maddesi olan kolesterol, aslında yaşam için gerekli maddelerden biri sayılıyor. Ancak kanda aşırı miktarda bulunduğu zaman, kolesterol atardamarda yağ plaklannın olusmasına (damar sertliği) neden olabiliyor. Gelişmiş Ulkelerde önde gelen ölüm nedenleri arasında sayılan damar sertliği, kalp ve damar hastalıklarıru önleyıci çalışmalar, kolesterolun kanda dengede tutulması üzerinde yoğunlaşıyor. Birkaç yıl önce, kolesterol ile birleşerek, onu çözünebilir duruma getiren bazı protein çeşitlen keşfedilmişti. Her protein çeşidinin kendine özgü bir rolü olduğu biliniyor. Protein yönünden zengin HDL proteinleri fazla kolesterolü dokular içinden karaciğere taşırlar. Bu nedenle "iyi Kpoproteınler" olarak tanımlamr. Protein yönünden fakir LDL proteinleri ise kolesterolü organizmanın tüm dokularına taşırlar. Bu nedenle kolesterol bakımından çok zengindirler ve doktorlar, damar sertliğinde LDL proteinlerini gözlerler. Science et Vie dergisindeki Vıabere göre 1985 Nobel Tıp ödülü kazanan Mkbaei Brown ve Joseph Goldstein adındaki iki Amerikalı araştırmacımn, kolesterolprotein ilişkisi uzerindeki bu gözlemlerini, Fransız arastırmacılar şimdi yeni bulgularla tamamladılar. Fransız bilim dergisi bu konudaki yeni bulguları şöyle özetliyor: • Fazla kolesterolü karaciğere aktaran HDL, homojen bir bütun değildir. tşlevlerine ve yapılanna göre değişen lipoprotein parçacıklardan oluşur. Prof. G. Ailhaud tarafından yönetilen Fransız arastırmacılar, HDL'nin başlıca iki tür lipoprotein parçacığını içerdiğini saptadılar. Bunlardan sadece LpA1 parçacıklarının kolesterolü temizleyebildikleri anlaşıldı. Böylece damar sertliği tehlikesinin HDL'lere göre değil, LpA parçacıklarının oranına göre değerlendırilmesi gerektigi ortaya çıktı. • Klinik veriler de LpA1'lerin oynadığı kolesterol temizleyiciliği rolünu doğruluyor. • Koroner damar hastalığında, LpA1'ler düşük gözükuyor. Bu hastaların LpA1'leri yeterli değil. • Kanada'da yapılan bir çalışmada Prof. J. Davignon, 180 kişinin lipoprotein oranlannı inceledi. Ortalama yaşı 90 olan bu kişilerde, LpA1 konsantrasyonlann yüksek olduğu saptandı. Bu sonuç da, LpAPin koruyucu rolü oldugunu gösteriyor. • Profesör Ailhaud ve ekibi şimdı, LpA1 proteinini oluşturan aminoasitlerin dizi sırasıru saptamaya çalışıyorlar. Böylece bireşırai yönlendiren gen belirlenebilecek. Proteinlerin ve aimaçlann dozajlannın belırlenmesi ve bunlar üzerinde etkili olacak farmakolojik bireşimlerin geliştirilmesi gündemde. • Bundan sonra, yalruzca kişilerin beslenme alışkanlıklarına bağlı olmayan, aynı zamanda kolesterol fazlalığına karşı fızyolojik yetkinliklerin değer taşıdığı damar sertliği ve kalpdamar hastalıklarının tanısında tedavisinde olumlu gelişmelerin kaydedilmesi bekleniyor. "Sufi" ümitli gitti ISTANBUL (AA) îrlanda'mn başkenti Dublin'de yapılacak, 33. Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi "Sufi" adlı parça ile temsil edecek olan MazharFuatözkan üçltisü uçakla trlanda'ya gitti. Yarışmayla ilgili olarak AtatUrk Havalimanı'nda bir açıklama yapan MazharFuatözkan üçlüsti, trlanda'ya ümitli gittiklerini, iyi bir sonuçla Türkiye'ye dönme arzusunuda olduklannı söylediler. Casino'lara denetim tSTANBUL (AA) Türk müşterilerin girebilmesi için yeni düzenlemeler getirilen lüks otellerdeki kumarhanelerin, Milli Piyango tdaresi'nin denetimine verileceği bildirildi. Bakanlar Kurulu'nca hazırlanarak önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanınm onayına sunulacak kanun hukmündekı kararname ile oyun salonlarındaki tüm makineler teknik denetime tabi tututacak. Balıar nezlesi pikniği sevmez Doktorlar, polenlere karşı alerjisi olan kişilerin açık havada fazla dolaşmamalarını çiçek ve piknik gibi şeylerden uzak durmalarını öğütlediler. İZMİR (Combuıiyet Ege Bürosn) Baharla birlikte çiçek tozlarına karşı duyarlı kişiler için zor günler başlarken, uzmanlar alerjisi olanların "çiçeklerden uzak durmalan ve açık havaya çıkmamalan" gerektiğiru söylediler. ProfJDr. Turkan Suren, alerji tedavisinin 34 yıl surdüğunu belirterek, "Çiçek tozlanna karşı kişiler fazla piknige gitraemeli. Ancak birkaç yıllık aşı tedavisi ile bundan kurtulabüirler" dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü öğretim üyelerinden Doç.Dr. Teoman Kesercioglu da karaağac, çamx sedir, kavak, ceviz, raeşe, ayçıçeği türlerinin çok sayıda polen ıçerdikleri için saman nezlesine yol açtıklarını söyledi. Baharla birlikte doğa şenlenirken, havaya saçılan çiçek tozları (polenler) mevsimsel alerjisi olan çok sayıda kişinin başını ağntıyor. Ani öksüriık krizleri, gözlerden süreklı yaş gelmesı gibi belirtilerle ortaya çıkan saman nezlesinin gerek taru gerekse tedavisinde polen araştırmalarından yararlanüıyor. Dokuz Eylul Üniversitesi Buca Eğıtım Fakültesi Fen Bilimleri Eğıtimi Bölümu öğretim üyelerinden Doç.Dr. Teoman Kesercioğlu bu konuda şunlan söyledi: "Hastalıgın başladıgı, maksimura haline uhştıgı taribJerde havada bolunao polenlerin hangi bit Özdebir deneme sınavı bugün kilerc ait olduğu bilindiğinden, hastaJığı teşhis için sadece bu polenlerin testleri hastaya u\gulanır, ledavide gene aynı polenlerin ekstrekri aşı olarak kullanılır. Örnegin mayıs ayının ikinci yansında hastalıgı gönilen veya tekrarlayan bir hasta için yaz aylannda veya sonbaharda rastlanan polen ve sporiann testleri uygulanmayacak ve aşılan yapümayacaktır. Ayrıca alerji >apan polenlerin bulunduğu yerierden hasta bir sure uzaklaşünlacaktır. Bu arada o mevsimdeki hâkim rnzgAriann yon ve şiddetleri de göz önıinde bulundurulmahdır." Doç.Dr. Kesercioğlu, her iklim bölgesinde nezle yapan değişik bitki tipleri oldugunu vurgulayarak sözJerini şöyle surdürdü: "Erken Ukbaharda özelUkk karaağaç, kavak, çam, sedir, ceviz ve meşe turleri çok polen içerdikierinden saman nezlesi yapariar. Ayçiçegi ise geç saman nezlesine yol açar. Bunlar bol polen uretirier, hastalar için toksik etkileri vardır. Saman nezlesi testi polen testi ile belü olur. Alerji yaptıgından şupbelenilen polenlerin sulu çozeltisi deriye verilir, kişi hangisine hassas ise tedbir alınır. Alerjik dunımu önlemek için hastaya alerji yapan madde önce az miktariardan başlamak suretiyle fazlalaştınlır. Zamanla hastanın vucudn bn maddeye karşı alışkanlık kazanmış olur." Trapez, her yerde trapez NECLA SEYHUN "Trapez" dendi mi, Yves Saint Laurent gelir akla. 1958'de bu çizgi ile bir büyük sınavdan geçtiği, dünyanın başını döndurdüğu gunden beri böyledir bu. Dün de trapez denince, Yves Saint Laurent gelirdi akla, bugün de o geliyor? Yarın da hiç kuşkusuz gene o gelecek. O çizgiyi dünyaya sevdirmekteki başansını ne yıllar unutturabilir, ne de onu " trapez "de geçecek sanatçı çıkar moda dünyasında. O, bir başka heyecandı. Trapez'i sunduğu yıl mesleğe büyük bir şans ve büyılk bir şanssızlıkla ba^larruştı Yves Saint Laurent. Bu ikisini bir arada yaşadı. Şansı, Dior'un ölumuyle boşalan Dior tahtına oturmasıydı elbette ki... Kimlerin gözü yoktu o yerde... Kimler oraya gelmek için neler feda etmezlerdi? Ama şansı, şansızhğıydı aynı zamanda. Dior'dan sonra Dior'un tahtına oturup başarıya ulaşmak, üstesinden kolay gelinecek işlerden değildi öyle. Tüm dünyanın gözü ustündeydi. Yerine gelene dudak bükmeye hazırdı dunya. Ama bükmedi, bukemedi... Başansımn sırrı, çok konuşuldu sonradan. Yves Saint Laurent, Dior'u taklit eden bir çizgi ile başlamadı işe. Dior'un "kadınsı" ba KARL LASERFELO'den bir trapez. Kareli bir ceket ve koyu gn bir etek.. CMUSTIAM LACROU'nın trapez bir mantosu. Portakal renginde. Modada trapezden geçümiyor bu mevsim. Lacrobc, Lagerfeld, Scherrer... Ünlü modacı Vngaro da 8889 döneminde tam bir trapez fırtınasına tutulmuş görünvyor. Yeniden moda sahnesinde trapez, ama nerede Yves Saint Laurent'in trapezleri. O çizgiyi dünyaya sevdirmekteki başarısım ne yıllar unutturabilir, ne de onu trapezde geçecek sanatçı çıkar moda dünyasında. ' şansını, "çocuksu" bir çizgi ile geçti "Trapra"le. Yepyeni bir stildi, yepyeni bir soluk bu!.. Bu nedenle kazandı. Ondan dudak bukemedi kimse. Ondandı o alkış, o kıyamet, o omuzlarda taşımalar... Bir hiçken zirvede buldu kendisini. O zaman röportaj yapan gazetecilere esin kaynağımn kızkardeşinin bebekleri oldugunu söylemişti. O bebeklere elbiseler hazırlarken, Dior'a hazırlar olmuştu, hepsi buydu!.. Bu kadar basit!.. Esin kaynağı bebek elbiseleri olan o "trapez" ne de tutmuştu... Ayaklarda alçacık balerinler, ya da kısacık ökçeli pabuçlar vardı. Yakalarda, omuzlarda, cep kenarlarında da Dior'un vazgeçilmez uğuru mügeler... Kızların annelerinin giysilerine özendikleri dönem, o tarihte bitmişti galiba. Ondan sonraki yülar, anneler kızlarına özenir oldular. ö y l e kısa etekler, öyle alçak pabuçlar, öyle çocuksu görünuş... Trapezin o zafer yılından sonra, modacıları yeniden bir trapez sevdası sarmış görünüyor. "Lacroix", "Lagerfeld", "Scherrer", "Ungaro"... Modanın yürek titreten isimleri trapezi yıllar sonra moda dunyasına kazandırmaya çabalıyorlar. Renkli, uzun mat çoraplarla giyilen trapez elbiseler, mantolar. Lacrobc, çarpıcı renkte manto larda seviyor trapez çizgisini. Zümrüt yeşili, portakal turuncusu, ya da ateş alı bir trapez manto. Kocaman, balıkçı yakalı bir siyah süeter. Siyah çoraplar, pabuçlar. Siyahla çarpıcı renkleri trapez çizgisinde bağdaştırmayı seviyor Lacrobc. Başlarda da külâh biçimi panter şapkalar. Lagerfeld, Lacrobc'nın kısacık mantoları boyunda ceketler yapıp altına pilili etekler giydiriyor. Boylar daha uzun ohıyor böylece. Uzun, ama gene dc dizkapağından yukarı. Ünlü modacı Ungaro ise 8889 döneminde tam bir trapez fırtınasına tutulmuş görünüyor. Her yerde deniyor trapezı. Her yerde, her saatte ve her kumaşta... Sporda, fantezide... Bolu, daha bolu, daha da bolu var Ungaro'da. Bazı kez modacı piyedöpul bir trapez elbiseyi siyah kadife bir roba ile süslüyor. Kenarında bir sıra fırfır. ö n d e bir fiyonk. Modada trapezden geçilmiyor bu mevsim. Her modacı kendi açısından bakıyor trapeze. Ona yeni boyutlar getirmeye çabalıyor. Yeniden moda sahnesinde trzpez, evet... Ama... Nerede Yves Saint Laurent'in trapezleri... O bir başka trapezdi, o bir başka heyecan... O, bir başka yaz!.. ANKARA (AA) özel Dershaneler Birliği (özdebir) ile MEGSB tarafından . düzenlenen Anadolu liseleri, özel Türk ve yabancı okullar deneme sınavı bugün yapılacak. 67 il merkezinde saat 10.00'da başlayacak sınava, 74 bin 956 aday katılacak. Sınavda, adaylara 120 dakika içinde yanıtlanmak üzere toplam 100 soru sorulacak. özdebir Başkanı tbrahim Arıkan, soruların, özdebir'e üye dershaneler tarafından üretilen 4 bin soru arasmdan özenle seçıldiğini belirtti. Sahte vizeli 38 Türk MÜNİH (AA) Federal Almanya'ya sanatçı vizesiyle giriş yapan 38 Türk aranıyor. Bad Reichennall sınır kapısından otobüsle Federal Almanya'ya giren 44 kişilik gruptan aynlarak, ~* çesitli kentlere dağılan bu kisileri organize ettiği öne sürtilen Türk karıkocamn tutuklandığı açıklandı. Otobüsle bir süre önce Almanya'ya gelen ve yeniden çıkı$ yapmak isteyen Türk kafılesındeki kişi sayısının 44'ten 6'ya düştüğünün fark edilmesi uzerine sınır polisi durumdan suphelendi. TRT MAKASI 'Attthat Jazz'in 1 .• f • • • 3 bolumu• kesikti Kiiltur Servisi Cuma akşamı televizyonun ikıncı kanalında "Ölumün Beş Safhası" adıyla gösterilen "All That Jazz" filmi, TRT'nin raakaslannın hışmına uğradı. Filmin anlamı açısından oldukça bıjyuk önem taşıyan iki uzun sahne ve bir de "sevişme başlangıcı saJınesi" kesildi. Filmin kesilen ilk sahnesi, dansçı Victoria'nın filmin baş oyuncusu Joe Gideon'la sevişmeden önce merdivenlerde soyunmasıydı. TV'nin makaanı yedikten sonra filmin bu bölumü anlaşılmaz oldu. Filmin temel eksenlerinden birini oluşturan Joe Gideon'un kadın düşkünlüğu, kesilen bu sahnede oldukça iyi bir şekilde vurgulaıuyordu. Filmin anlamını etkileyen bir başka önemli kesınti, Gideon'un çocukluğunun gösterildiği sahnede oldu. Step dansı yapmak uzere sahneye gelen küçük Joe'nun pantalonunun önunun, altına kacırdığı için mi yoksa başka bir nedenle mi ıslandığı anlaşılarnadı. Oysa küçük Joe, sahneye çıkmak için kuliste sırasmı beklerken etrafı çıplak göğüslü kızlar tarafından sarılıyordu. Ama TV'nin makasları sayesinde bu sahneyi de göremedik. Eğer bu sahneyi görebilseydık, Joe'nun annesinin melek Angelic'e "Etrafında hep çıplak kadınlar vardı" demesinin bir anlamı olabilecekti. Üçuncü ve en önemli kesinti ise "NY/LA" muzikal komedisinin ana dans bölümunde oldu. tki böiümden oluşan dansın ilk bölümunde oyunun prodüktörleri oldukça memnun gözüküyorlardı. Derken sahne kesildi \e prodüktörlerin gulen yuzlerinin aniden somurtmaya başladığı görüldu. Çunkü aradaki oldukça uzun ve guzel bir dans sahnesi, koreografinin ikinci bölümtı kesilmişti. TV'nin makasları, sadece çıplak göğuslu kızlar gözukmesin diye koca filmin belki de en görsel ve en güzel sahnesini hiç acımadan kesiverdi. Step dansçılar ayaklarıyla konuşurlar Sait Sökmen'in "step öğrencileri" arasında, Boston Bankası'nın Müdürü Ward, ABD konsolosunun eşi Bayan McGowan ile değişik yaş ve meslekten kişiler var. Afrika'da doğan ve siyahların tepkisi olarak biçimlenen step dans, günümüzde bir "prestij dansı" haline geldi. DENİZ İNCEDİKEN "Kişinin adım anşı yaşam biçimini gösterir. Tarlada, engebeli arazide yürümeye alışmış biriyle, salonda yurüyeni birbirinden hemen ayırabilirsiniz. Birini, diğerinin ortamına götünirseniz yadırgar. lşte biz herkese, her yerde "yüruyebilmeyi" iki ayağının üzerinde dürmayı ögretiyomz" diyor dans öğretmeni Sait Sökmen. Etiler'de tek başına işlettiği sanat merkezinde estetik, ritmik, aletlı cimnastik, caz dans, bale ve step dersleri veren balet, koregraf ve dans öğretmeni Sait Sökmen, dans türleri arasında özellikle Afrika kdkenli bir "ayak dansı" olan "step"in çok ilgi çektiğıni besolos gibi çok değişik kesimlerden kadın, eTkek, çocuk bir çok öğrenci "ayaklannı konuştunnaya" çalışıyorlar. Sait Sökmen, ögrencilerinin derslere çok sadık olduklannı ve stepi çok sevdiklerini belirterek sırf evde sessiz çalışabilmek amacıyla ses geçirmemesi için evinin tabanını kauçukla kaplatan "step hastalan" oldugunu da ekliyor. Hafuda toplam uç saat yapılan tap dersleri ne düzenli olarak katılanlardan 12 yaşmdakı ikizler Can ve Cem Erhir, ilk kez annelerinin ke.ndilerini bu okula getirdiğini, step derslerini izleyince çok sevdiklerini belirtiyorlar. Istanbul Üniversitesi tşletme Fakültesi oğjrencilerinden 20 yaşındaki trem Ors de 4 yıldır duzenli olarak derslere katıldığım söylüyor. Sait Sökmen Sanat Merkea'nin stepçi konukları arasında Istanbul Amerikan Konsolosu ve eşi bayan Kate McGowan da var. Kate McGovvan 4 yıldır Turkiye"de oldugunu ve 3 yıldır dans ettiğini belirterek "Bence dans gerçek yaşamın ta kendisi. Tap derslerine eşim de geliyor. Ancak ben ondan daha iyiyim" dıyor. Boston Bankası'nın lstanbul'daki 58 yaşındaki Amerikalı mudurü Robert Ward da tap tutkunlarından biri. Yaklaşık 20 aydır Turkiye'de olan Robert Ward çocukken de dans ettiğini, dans etmekten zevk aldığını belirterek şöyle diyor: "Tapın dogal bir ritmi var, muzikal. Tap yapmak çok hoşuma gidiyor. İ'stelik bir tiir sportif etkinlik. 58 yaşındayım ve "bypass" ameli^ü da geçirmedim henuz. Bunu belki de dansa borçluyum." Çalışmalar sırasında bir yandan dans edip bir yandan arkadaşlarımn fotoğraflarım çeken Amerikan Amiral Bristol Hastanesi müdurlerinden Dr. VVinkler de "Ben dansçı degilim, fotografçıyım" diyor, ama belli ki işinin stresini "tapla" atmaya çalışıyor. Bir zamanlar Afrikalılann dinsel törenlerinden suzulup gelen tap, günümüzde tam bir "prestij dansı"na dönuşmuş. Bir balonun geç saatlennde sessiz ve hayran bakışlara sunulan bir step gösterisi belki de bir büyünun guzelliğini günumüze taşıyor. Zakkum'un haderi ANKARA (ANKA) Etik Kurul'un 26 nisanda yapacağı 6'ncı toplantısında. zakkumdan elde edilen "NO" ekstresi ile ilgili kesin kararını açıklaması bekleniyor. Dr. Hüseyin Ziya özel'in kanseri tedavi edici etkilerinin oldugunu öne sürerek, tanıttığı "NO" ekstresi üzerinde incelemeler yapmak üzere olusturulan Etik Kurul, bu toplantısında, "NO" için ' bilımseldir" ya da "bilımsel değildir" şeklinde bir rapor verecek. Planör gösterisi tSTANBUL (AA) 11 planör, "gençleri havacılığa ozendirmek" amacıyla dün gösteri uçuşu yaptı, bunlardan 10'u Haliç üzerinden ayrılırken, Haşmet Topçuoğlu'nun kullandığı Ultra Like model planörün Bdlat iskelesi yakımnda denize indiğı görüldu. tskele yakınıda denize düsen planör daha sonra sandala alındı, Topçuoğlu denize bilerek iniş yaptığım öne sürerken, "Su temizdi, dayanamadım indim su içilebilir" dedi. Step öğrencileri müzik eşliğinde Afrikalılann '^yak oyunlannı" öğrenmeye çalışıyorlar Sait Sökmen (sol önde) yönetimındeki dansçılar arasında Robert Ward (ortada), Irem Ûrs (sol arkada) ve Kate McGovvan (en arkada) bir çalışma sırasında görüluyor. (Fotoğraf. Mert Alı Başanr) lirtiyor. tngilizce "adım" anlamına gelen "step" adıyla bilinmesine karşın Afrika kökenli bu dans turünün asıl adı "tap". Türkiye"de bu dansın "hocalığı 1 'nı yapan sayılı kişilerden biri olan Sait Sökmen tap"ı kısaca şöyle tanımlıyor: "Tap nedir diye sonılduğunda, Baü Yakasının Hikâyesi'ni izlediniz mi? Tap işte odur derier. Tabii bu bir larum değil. Tap, bir zenci olgusudur. Afrika'dan kole olarak Amerika'ya getirilen zencilerin müziği, dansıdır. Onlann kendi aralannda bir iletişim aracıdır. Ve her şeyden onemlisi bir "tepkidir" tap. Zaten zenciler tapı sokakta öğrendiklerini söylerler. Onlann okulu sokaklardır." Sait Sökmen Sanat Merkezi'nde step dersleri genellikle gnıplar halınde yapılıyor. Muzikli ve muziksız olarak yapılan çalışmalarda step öğrenciien ayakianna, yere vurulduğunda ses çıkartan, topuk ve burunlan metalle kaplı özel step ayakkabıları giyiyorlar. Derslerin saati 3.500 TL, ayda 12 saatlik bedel ise 40 bin TL. Step kursuna katılanlann yaşı 10'dan başlayıp 60'a kadar uzanıyor. Meslekleri de çok çeşitlı. Ortaokul öğrencisı, ev kadını, doktor, üniversite oğrencisi ve hatta kon Türkiye Hurinko' gezi rehberinde ANKARA (AA) Finlandiya'da çıkan "Aurinko" adlı seyahat rehberinin son sayısında Türkiye'ye 11 sayfa ayrıldı. îspanya, Mayorka, ttalya, Kanarya Adaları, Yugoslavya, Yunanistan, tsrail gibi Akdeniz'e kıyısı bulunan ulkelerin en ÖnemV merkezlerinin tanıtıldığı ' rehberde, Alanya, Marmaris ve tstanbul'un tarihıturistik yerleri ile yakın çevresi, çok sayıda fotoğrafla yer aldı. Rehberde, her biri bir tur operatörünce anlatılan turistik merkezl^rin önemli otel ya da motelleri, yatak sayılan, fiyatları, merkezlcre uzaklıkları, işletmeye açıldıklan yıl gibi ayrıntılı bilgi de bulunuyor. Turizm şirketleri rehber avına çıktı Bu yıl profesyonel rehber sıkıntısı daha da büyüdü. Rehberlik yapanlarm çoğunun bu işi "hobby" olarak görmesi nedeniyle turizm acenteleri rehber bulmakta zorluk çekiyor. ANTALYA (AA) Profesyonel turizm rehberliğinin, değişik işkollarında çalışan kişiler tarafından ek bir iş ya da "Hobby" olarak seçilmesi her turizm sezonunda buyuk sıkıntılara yol açıyor. Turizm sezonunun hareketlenmeye başladığı şu günlerde seyahat acenteleri, yine profesyonel turizm rehberi bulamamaktan yakınıyorlar. Birçok seyahat acentasının da, riskleri göze alıp kaçak rehber çalıştırdıkları dikkati çekiyor. Antalya'da Kültür ve Turizm Bakanhğı'na kayıtlı profesyonel rehberlerin çoğunun şu anda nerede olduğu bilmmiyor. Cebine rehberlik kartı koyan birçok kişi şu anda ya tayinleri çıktığı için başka ıllerde görev yapıyor ya da kendi işleri ile uğraşıyor. Bunlann arasında, bir zamanlar rehber oldugunu unutanlara bıle rastlanıyor. Kayıtlı rehberler arasında esnaf, öğretmen, avukat, öğretim görevlisi ve emekli olanlar da bulunuyor. Rehber sıkıntısından yakınan seyahat acentelerınin yetkilileri görüşlerini şöyle dile getiriyorlar: Yaşar Söbutay (Akdeniz Seyahat Acenteleri Derneği Başkanı): Rehber sorununun kesin çözümu için, rehberliğin yuksekokul kapsamına alınması şarttır. Üç bcş aylık kurslar ne yeterli sayıda ne de yeterli kalitede rehber yetiştiremiyor. Nükhel Taşhçukur (Camel Tur): Rehberler hem var hem yok. Bizde kayıtlı olan rehberleri tura çağırdığımız zaman kendi işlerinin yoğunluğundan ya da mudurlerinin izın ver memesinden yakınıyorlar. Biz de diğer illerden rehber getiriyoruz. Mustafa Egemen (Aspendos Tur): Rehber sıkıntısı bir yana, kayıtlı rehberler de tura çıkmak için çok nazlı davranıyorlar. Talep ettikleri ucretleri kabul etmek mumkun değil. Bu arada, Antalya'daki bazı rehberlerin bir araya gelerek turlar için gunlük ücretler belirlediklerı ve ucretlerinde geçen yıla göre yüzde 100 zam yaptıklan oğrenildi. Seyahat acenteleri ne isım ya da kaynak belirtilmeden gonderilen ucret listesine göre, rehberlerin bu yılki tur ucretleri şöyle belırlendi: Yarım gun 25 bin, tam gün 56 bın, SidePergeAspendos turu ile AlanyaTermessos turları 76 bin, AntalyaKapadokya 92 bin ve AntalyaPamukkale 96 bin lira.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle