14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 NfSAN 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 Muhalefetten basına destek ANKARA (Cumhuriyet Burosu) SHP ve DYP liderleri Başbakan Turgııt Özal'ın basın ve basın özgürlüğü konusundaki yaklaşımlarını dün de eleştirdiler. SHP Genel Başkanı Erdal tnönii, Başbakanın dikta yolunda olduğunu söyleyerek "Açıkça söylüyorum, bu 1 yaklaşım doğrudan doğruya Özal ın keyfi yönetimini diktatörliik raertebesine götiirecek bir yaklaşımdır" dedi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ise hüküraetin basından rahatsız olduğunu vurgulayarak "Kâğıt zammı demokrasiye indirilmiş bir darbedir" dedi. SHP TBMM Grup Başkanvekili Deniz Baykal da Özal'ın basınla ilişkilerinin sertleşmesinin "kişisel ihtirasndan" kaynaklandığını söyledi ve "Basın bürriyetine değil, patron hürriyeline karşıyım diyorsunuz. Aslında siz Türkiye'de tek patronun siz olduğu iddialannız nedeniyle buna karşısınız" diye konuştu. SHP lideri partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada iktidann basınla savaşına değinirken, DYP Genel Başkanı Demirel ile SHP Grup Başkanvekili Baykal 1988 mali yüı bütçesinin tümü uzerinde yaptıkları konuşmalarda Özal'ın basına karşı tutumunu eleştirdiler. riyetine karşı değilim. Gazete sahiplerinin hürriyeline karşıyım" deidiğine dikkati çeken tnönü, "Siz başka yayın kuruluşu sahipleriyle, başka kamu iletişim kurumlanyla uğraşmayı bırakın. sizin elinizde Türkiye'nin en biiyük kamu iletişim organı var, TKT var. Siz eğer vatandaşlann fikirlerini rahatlıkla so>lemelerini gerçekten istiyorsanız, bırakınız TKT'de vatandaşın fikirleri rahatlıkla dile getirilsin, açık oturumlar yapılsın, muhalefetin sözcüleri rahatlıkla konuşsun. Önce bunlan yapın. Bunu yapmadan özel mülkiyetin elinde olan belirii göruşleri temsil eden gazete sahiplerinin göruşlerine ne hakla kanşıyorsunuz? Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır?" diye konuştu. tnönü, özal'ın "Ben insanlann hürriyetine karşı degilim. Yalnız benim fikirlerime uymayanlann fikirierine karşıyım" zihniyetinde olduğunu belirterek, "Bu zihniyel yakın geçmişte Avrupa ülkelerinde gördüğümüz tanınnuş diktatörlerin zihniyetidir" dedi. Inönu, daha sonra sozlerini şöyle sürdürdü: "Bunlan yakın geçmiste Avrupa, diinya gördii. Özal'ın yaklaşımı da bunlannki gibi. Gazetekrde bir şey yazılmasına karşı degil. Ancak bu yazılanlar Özal'ın politikasını eleştirirse o zaman onları yazdıranlara, patronlara karşı. Böyle bir zihniyel demokrasiyle bağdaşraaz. Demokrasi çoğulculuk rejimidir. Demokrasilerde her türlü fikirler rahatlıkla yazılmalı, tartışılmalı ve bunlann kontrolu devlelin elinde olmarnalı. Bu yazılan Sayın Özal'ın işine gelmiyor diye birtakım patronlann îikirleri diye küçümsemek, kötülemek diktatörce yaklaşımdır." Özal'ın basına karşı tutumuna ortak tavır DUYDUK/GÖRDÜK YALÇESPEKŞEN İııöııü: Özal Demirel: Iktidar B a y k a l : Özal dikta yolunda basından rahatsız darbeyedi nın hepsini devletleştirmek mi istiyor?" diye soran SHP Genel Başkanı tnönü, sozlerini şöyle tamamladı: "Nedir istediği? Bir taraftan özelleştirme peşinde koşuyor, liberal ekonomi diyor, ondan sonra halkın gözü, kulağı, fikrini yansıtan organlara kendi el koymak istiyor. Bunlara engel çıkanyor. Açıkça söylüyorum, bu yaklaşım doğrudan doğruya Özal'ın keyfi yönetimini diktatörliik mertebesine götiirecek bir yaklaşımdır. Bunu kabul etmiyoruz; böyle bir yaklaşım perişan olacaktır, böyle bir yaklaşım iktidardan düşecektir." Tatîle çıkıp kafanızı bozmayın Turizm Haftası'nda turistik yörelerimize yapılan bir gezinti, şu gerçeği ortaya çıkanyor: Bu yaz da inşaatlardan insanlara yer yok.. Iyisi mi oturun oturduğunuz yerde... eçen gün arkadaşımız Hakan Kara yazıyordu.. "Kısmet" adlı teknesiyle dUnyayı dolaştıktan sonra "en güzel yer" deyip yerleştiği Bodrum üzerine Sadun Boro kendisine şunları söylemiş: "Bodrum sanki barpten çıkmış gibi..." Boro'nun sozlerini okuyunca anımsadım: Birkaç gün önce bulunduğum Bodrum'un orta yerinde şaşkınlıkla sağıma soluma bakınırken ben de aynen böyle düşünmüştüm: "Burası savaştan çıkmış gibi." O yüzden salt tatil yapmak amacıyla geldiğim Bodrum'da dayanamayıp Belediye Başkanı Cevat Bilkiç'i aradım ve kendisiyle bir konuşma yaptım.. Inanmayacaksınız, ama bu konuşmayı bile bir inşaatın molozları arasında gelişigüzel haarlanmış bir odada yapabildik. Bodrum'un Belediye Başkanı dahi Bodrum'a tam anlamıyla yerleşememişti.. Konuşmamızdan bir süre önce Bilkiç, epey tepki yaratan bazı sözler söylemişti ve bu sözlerinin yankıları hâlâ sürüyordu. "Türkler Bodrum'a gelmesin" dediği ileri sürülen başkan, sonradan "Öyle demek istemedim" demişti, ' ama konuşmamızın genel havasından çıkan anlam da aşağı yukan aynıydı. Belki şunu demek istemişti: "Gelmeseler iyi olur.." (Bu soyleşi cumartesi günü yayımlanacak.) Aslında bana kalırsa da gelmeseler iyi olur.. Bu kargaşayı yaşamak için üste para vermenin bir âlemi yok... Bodrum'u, harabe görmeye merakh, parası bol yabancılara bırakmak en iyisi.. Hatta bu hatiyle "antik Halikarnassos" diye yutturmak bile olası.. Başkanın önerisine uydum. "Türkler için uygun" bulduğu civar köylere gittim. Bir pansiyonda kaldım. Başkan haklıydı.. Gerçekten buralarda son derece hoş, eğlenceli ve ilginç bir tatil geçirilebilirdi. Yanınızdaki odada iki ineğin yattığını bilmek, en azından o geceyi komşu gürültUsü dinlemeden geçireceğinizin garantisi sayılabilirdi. Sabahın körunde öten horozlar canınızı sıkabilirdi, ama içinizde, o güne kadar yemediğiniz ölçüde taze bir yumurta yeme umudunu doğurabilirdi. (Bu umut hiçbir zaman taze bir yumurtaya dOnüşemeyecek olsa bile). Başka olanaklar da vardı: Köyün sokaklarında dolaşarak denize ulaşmaya çahşmak, bir bilmece çözmek kadar eğlendirici olabilirdi. (örnek: Gölköy) Hele bu bilmeceyi başarıyla çözüp denize ulaştığınızda, sizinle beraber aynı noktaya ulaşmış lağım derelerinde oynaşan kurbağaların görünüşü, "doğayla baş başa" olmanın tatlı ve hafif kokulu atmosferine sokabilirdi sizi.. (örnek: Gündoğan köyü) G Elimizde TRT var ~ SHP Genel Başkanı Erdal İnonü, dün sabah toplanan SHP TBMM grubunda son günlerdeki gelişmelerle ilgili görüşlerini açıkladı. özal'ın basına karşı tutumunun keyfi yönetiminin en iyi örneklerinden biri olduğunu belirten tnönü, Başbakanın basına getirdiğj yeni kısıtlamaları gazete kâğıdına yaptığı insafsız zamları açıklarken insanı dehşete düşüren sözler söylediğini belirtti. Özal'ın açıkça "Ben basın hiir Basının sesini kısarak TBMM Genel Kurulu'nda SHP adına bütçe eleştirisi yapan grup başkanvekili Deniz Baykal prestij yitiren Özal'ın "bir sıiredir halkın içinde dolaşma olanağını kaybettiğini" söyledi. Baykal, şöyle konuştu: "Türkiye'de tek patron siz olmak istediğiniz için karsı çıktınız. Başbakan halkın arasına artık eskisi gibi giremiyor. Yalnız resrai törenlerde ve temel atmalarda, o da televizyon ekranında göninüyor. Halkın arasına çıkma imkânım kaybetmiş bir başbakan ciddi bir darbe yemiş demektir. Kamuoyu yoklaraalannda ANAP'ın ciddi darbe yiyip, prestij kaybettiği ortadadır. Bu durumda basının sesini kısarak, TRT'yi tekelinize alarak bir yere varamazsınız." Son kâğıt zammının çok anlamlı olduğunu söyleyen Deniz Baykal, "Zammın bir siyasal yöntem, bir baskı ve sindirme aracı olarak kullanılma girişimini anlamak mümkün değildir. Devlet, yetkileri kişilere otoritelerini şuna buna kabul eüirmek için vermez. Yelkililer size haddinizi bildiririm diye zam yapmaz" dedi. SHP Grup Başkanvekili Baykal, Özal'ın "Ben basın hürriyetine karşı değilim, patron hürriyetine karşıyım" biçimindeki sozlerini de anımsatarak "Aslında Türkiye'de tek patronun siz olduğunuz iddialannız nedeniyle buna karşısınız" diye konuştu. dağ arasına sıkışmış, bilemedınız, 50 metre genişliğinde bir sahil.. ne ki, bu genişliğe oranla dev sayılabilecek boyutlarda inşaatlar yüzünden insan, açık havada bile havasızlık duygusuna kapılıyor.. Ayvahk'ta Cunda Adası, görece bir sakinliği yaşıyor. Fakat açıktan akan lağımlar yüzünden denize girmek olanaksız.. Ünlü Sarımsak plajları inşaatçılann saldınsı altında.. Ve bu inşaatlann durumu, yaz aylarında Sarımsak plajlarının inşaat işçiierimiz için iyi bir tatil yeri oluşturacağını gösteriyor.. Fethiye yolunda Göcek, bozulmamışlığı ile bir umut ışığı gibi görünüyor uzaktan.. Fakat sadece uzaktan.. Ünlü iş adamlanmızın engellenemez faaliyetleri sonucu burada da kara görünmüş.. Deniz doldurmaları başlamış ve sürüyor. "Başbakanın en sevdigi yer" olarak bilinen Göcek'te, şimdi bütün umut, yanında buldozerleri ile dolaşan yeni Muğla Valisi'nde.. Biz oradayken heyecanla bekleniyordu.. Fethiye"de deniz bitince köylere saldırmış tu Diktatörliik mertebesi "Sayın Özal bu yayın organlan rizmciler. ölüdeniz yolundaki Ovacık köyüne "köy" demek için artık birkaç bin tanık gerekli.. Daha gerilerde kalan Ocakköy'de bile tatil köyleri kurulmaya başlanmış.. Aybastı Beledîye Başkanı cezaevînde tstanbul Haber Servisi Erzincan Askeri Mahkemesi tarafından 20 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan ve 3.5 yıldır aranan Aybastı'nın ANAPIı Belediye Başkanı Salih Yaman'ın 17 Ekim 1987 tarihinde yakalanarak Ankara Merkez Cezaevi'ne konduğu öğrenildi. Oıdu'nun Aybasü ilçesine bağîı Uzundere köyünde 4 Eylül 1980 tarihinde Kocalan ailesinin yaşadığı eve silahlı bir sağ grup tarafından yapılan baskın sonunda Feryat Koçalan, Yaşar Koçalan, tbrahim Koçalan, Hasan koçalan ve Nihat Koçalan kurşunlanarak öldürülmüşlerdi. Erzincan Askeri Mahkemesi'nde yapılan yargılamada, Salih Yaman, sağcı silahlı çeteye silahlan sağlamakla ve baskın planlannı hazırlamakla suçlanmışü. ölüm cezası istemiyle başlayan yargılama sonunda askeri mahkeme Salih Yaman'ı 20 Haziran 1984 tarihinde 20 yıl ağır hapis cezasına çarptırmıştı. Türkiye siyasi çıkmaza girdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk iç siyasetindeki son gelişmeler özellikle Batılı diplomatlar arasında çok yakından izleniyor. Hürriyet Gazetesi'nin sahibi Erol Simavi'nin Başbakan özal'a yazdığı açık mektubu "siyasi buhranın en somut ifadesi" olarak yorumlayan bir Batılı diplomat "Çıkmaza girildiğini görüyor ve bunun nasıl aşılacağını merak ediyoruz" dedi. Müslürnan ülkeler ve Doğu Bloku diplomatlarımn konu ile ilgili yorum yapmaktan kaçındıkları gözlenirken, Batılı diplomatların son gelişmeler konusunda görüşlerini sakınmadan bildirmeleri dikkat çekti. Batılı diplomatların Türkiye"deki son siyasi ve ekonomik geüşmelerle ilgili ortak görüşlerini şöyle özetlemek mümkün: "Özal hükümeti bir yandan gün geçtikçe yalnızlığa itiliyor, diğer yandan da artan bir şekilde hırçınlaşıyor. Bu arada gözlenen en önemli konu, basının muhalefetten daha etkin bir muhalefet sağlaması. Erol Simavi'nin Başbakan Özal'a yazdıgı ve tüm Türkiye'de güniin konusu olan açık mektup ise siyasi buhranın en somut ifadesi oldu. Anadolu'ya nıtin olarak yaptığımız geâlerde ANAP'ı destekleyenler dahil herkesin özellikle fiyatlar konusunda şikayetçi olduğunu göriiyoruz. Enflasyondış borç kısır döngüsunden nasıl çıkılacağmı gerçekten merak ediyoruz. Dış borca yetişmek için sanayi yaünmlannda kısınolara gidiliyor. Bu da enflasyona yansıyor. Türkiye'de bir siyasi çıkmaza girildiğini ve bunun nasıl aşılacağını merak ediyonız." Özalbasın tartışmasını değerlendiren batılı diplomatîar: Köy evinde tatil Neden olmasın? Gerçek bir köy evinde tatil yapmayı kim istemez? Orneğin bien istemem.. Oysa 15 nisan günü son derece istekliydim. Tatil köyünün yöneticisine göre "şömine karşısında güzel bir gece geçirmem olasıydı" çünkü.. Olasıydı belki, ama olmadı. O gece, ne yazık ki, usulüne uygun yapılmamış şömine sıvalarımn patlamasıyla, ucuz atlatılmış bir facia olarak sona erdi. Odanın ortasına kadar yayılan ateşler ve kızgın sıva parçalan ortasında geçirdiğim gece için, ertesi sabah "indirimli sezon tarifesine göre" 25 bin lir^ ödeyerek ayrıldım Ocakkoy'den.. Yıllardır gidip geldiğim Kalkan ve Kaş hâlâ yapılıyordu. Her seferinde "inşallah gelecek yü buralarda kafa dinlenir" dediğim bu iki küçük kasabanın artık bitmeyeceğine inanarak ayrıldım bu kez. Geçen yıl uzunca bir süre kaldığım Kemer'i bu yıl tanıyamayınca, bütün tatil yörelerimiz için faydalı olacak bir uygulamayı önermek geldi içimden; Bu yörelerin her yıl yeniden planı çıkanlmalı ve gelen geçene dağıtılmalı.. Son durağım olan Antalya, tüm kıyılarımız boyunca "bitmişlik" duygusunun yaşanabildiği tek yer olarak göründü bana.. Kale içi ve limandaki çalışmalar, sonunda bitirilmiş.. Artık inşaat yeri kalmadığı için her şeyi ile tamamlanmış Antalya.. Bir tek eksiği var; deniz.. Denize girmek için önce mutlaka bir otele veya motele girmeniz gerekiyor.. SONUÇ: Iyisi mi, siz bu yıl oturun oturduğunuz yerde.. Tatile çıkıp kafanızı bozmayın.. Eğer varsa, tatil için ayırdığınız parayı da dert etmeyin. Nasıl olsa hükümetimiz bir yolunu bulup elinizden alacaktır. Basından şikayetçi DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel de bütçe eleştirisinde özal'ın basına karşı tavrına değindi. Demirel, "Hükümetin hür parlamentodan, hür seçimden, hür üniversiteden ve sendikadan ve hür ba^ından şikayetçi olduğunu, rahatsızlık duyduğunu" soyiedi. Demirel, kâğıt zammını eleştirirken, zammın ekonomik zaruretle ilişkisi olmadığını belirterek, "Bu iktidar ne kadar çırpınırsa çırpınsın, yaptığı kâğıt zammı hür basından rahatsız olduğunun delilidir. Son yapılan kâğıt zammı demokrasiye indirilmiş darbedir" dedi. Butçenin tümu üzerinde son konuşmacı olarak TBMM'de kişisel görüşlerini açıklayan SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, basının Türk halkının onurlu sesi olduğunu söyledi ve "Basına Hitler, Mussolini gibi kısıtlamalar getirerek, ülkeyi yönetemezsiniz. Türkiye küçük insanlann vönetemeyeceği kadar büyuk bir ülkedir" dedi. Genç, basınla uğraşan iktidarların sonlarını hazırladıklarını söyledi. Bu arada Hurriyet'e bazı ANAP örgutlerinden protesto telgrafları gönderildiği bildirildi. Ya diğerleri Bodrum'dan bugünlük bu kadar.. Turizm Haftası içinde diğer turistik yörelerimize de hızla bir göz atma olanağı buldum. tzlenimlerim kısaca şöyle: Behramkale (antik adıyla Assos) deniz ile 5polis îşkence ile adam öldürmekten yargılandı tstanbul Haber Servisi Kadıköy Emniyet Amiri Ümit Bağbekin de aralarmda bulunduğu 5 polisin, gözaltına aldıkları Mustafa Haynıllahoglu'nu işkenceyle Öldürdüklerisavvylayargılanmalarmadevam edildi. tstanbul 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülen duruşmada mütalaasını bildiren savcı sanık polislerden Ümit Bağbek, Mehmet Yetiş ve Orhan Yaman'ın TCK'nın 243 /1. maddesi uyannca 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmalarını istedi. lstanbul 2 Numaralı Askeri Mahkeme'deki dünkü duruşmada mahkeme savcısı Mehraet Sayın, tanık beyanlan ve deliller dikkate ahnarak \ daha önceki yargılamalarda 10 yıl 8'er ay ağır hapis cezasına çarptırılan, daha sonra da Askeri Yargıtayca haklannda verilen bu cezalan bozulan sanık polisler Umut Bağbek, Yeöş ve Yaman'ın cezalandınlmalan gerektiğini söyledi. Sanıklarm TCK'nın 243/1 maddesince 5 yıla kadar hapislerini isteyen savcı diğer sanıklar Alican Özgenler ve Engin Devren'in haklannda, kesin ve inandıncı kanıt bulunmadığından beraatlarına karar verilmesi gerektiğini bildirdi. SATILIK OKUL BİNASI lstanbul Kartal ilçesi Yakaak'ta 3563 m2 arsa üzerinde bodrum, zemin ve 3 normal kattan müteşekkil 4410 vc\}. kapah alana sahip (halen Özel Ortadoğu llkokulu olarak kullanılmakta olan) gayrimenkul teklif alınmak suretiyle satılacaktır. Müracaat: Tel 7725799 / lstanbul DEFNEOİUIİ Oktay Rıfal'ın cenaze törenine (üstte) kalabalık bir sanatçı topluluğu katıldı. Kuçük foto^raf: Saır Can Yucel (arkası dönuk), Bayan Rifat'a ve Metih Cevdet Anday'a başsağlığı diltyor. Oktay Rifat toprağa verUdi Kultur Servisi Geçen pazartesi günü yitirdiğimiz romancı, oyun yazarı ve şair Oktay Rifat, dün Üsküdar Yeni Valide Camisi'nde kıhnan öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi. Orhan Veli ve Melih Cevdet Anday ile birlikte "Garip" akımının kurucularmdan olan 74 yaşındaki Rifat'ın cenaze törenine, sanat çevresinden çok sayıda yakını katıldı. Törende eşi Sabiha Rifat ve oğlu Samih Rifat'ın yanı sıra Melih Ce>det Andav, İlhan Berk, Can Yücel, Necati Cumalı. Mehmet Ali Aybar, Nazım Hikmet'in kardeşi Samiye Yalbnm, Oktay Akbal, Refik Durbaş, Cevdel Kudret, Yaşar Kemal, Süre»a Berfe, Vedat Türkali, Sabahattin Kudret Aksal, Sami Karaören. Mehmed Kemal, Onat Kutlar, Vedat Giinyol, Şiikran Giingör, Ahmel Oktay, Hilmi Yavuz, Şükran Kurdakul, Füsun Akatlı, Metin Sözen, Mengii Ertel, Adalet Ağaoğlu. tlhami Soysal, Osman Şahin; Arif Damar, Recep Bilginer, Edip Akbayram, Erol Toy, Adnan Öz>alçıner, Çağatay Anadol, Bihrat Mavitan, Hiisameltin Bozok ve Eray Canberk de yer aldılar. Ecevit'in SHP'ye tepkisi ANKARA (Cumburiyet Bürosn) SHP'nin Siyasi Partiler Yasası1 j na bir madde eklenerek, "eski siyasi partilerin I devamı olama | yacağına ilişkin hükmün kaldı1 nlması" istemi, CHP'nin son Genel Başkanı Bülent Ecevit tarafından tepkiyle karşılandı. Ecevit, "SHP'nin CHP'nin maddi ve manevi mirasına konmak amacını guttüğünü" one sürerek, "Ben CHP'nin kapaülmasına karşı mücadelemi yüriitürken köşelerinde beklemiş olanlar şimdi CHP üzerinde hiçbir hak iddia edemezler" dedi. Bülent Ecevit dun yaptığı yazılı açıklamada,şöyle dedi: "Atatürk'ün kurduğu ve cumhuriyetin kurucusu olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin kapatılması, o arada Atatürk'ün >asal vasiyetinin çiğnenmesi ise başlı basına vahim birer olaydı. Bu hukuk djşı karann ortadaa kaldınlması elbette gereklidir. Ancak bir hukuk dışı eylemi düzeltmek için hukuk dışı bir yöntem izlenmesi, yeni ve daha ağır sonınlar yaraür, siyasal yaşamımızda yeni bir bunalıma neden olur. Kaldı ki, haberden anlaşıldığına göre, Sosyaldemokrat Halkçı Parti. hukuk dışı bir karann ortadan kaldınlmasından ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin lekrar açılmasından çok Cumhuriyet Halk Partisi'nin maddi ve manevi mirasına konmak amacını gütmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi kapatdırken en küçük bir tepki göstermemiş, seslerini çıkarmamış olanlann, şimdi, CHP'nin mirasçısı gibi ortaya çıkmaya kalkışmalan büyük bir had bilmezliktir." "Kapatılan partilerle ilgili haksızlık düzeltilecekse, partilerin son genel başkanlannın görüşlerinin göz önüne alınması gerektiğini" kaydeden Ecevit, "CHP'nin son genel başkanı da benim" dedi. Ecevit, şöyle devam etti: "Cumhuriyet Halk Partisi'nin son genel başkanı da benim. Benim bu hatırlatmam üzerine, genel başkanlıktan aynlmış olduğumu öne sürenler çıkabilir. Oysa ben, askeri yönetimin, tüm genel başkanlık yetkilerimi elimden alması ve berhangi bir konuda göriiş açıklamaraı yasaklaması üzerine, sorumluluğumun gereklerini bir ölçüde olsun yerine getirebilmek, Atatürk devrimine, Cumhuriyet Halk Partisi'nin amaçlanna ve demokrasiye katkılanmı sürdürebilmek için görevden aynlmıştım ve Cumhuriyet Halk Partisi kapatdırken de, hapse girmek pahasına, mücadele açmışüm. Ben Cumhuriyet Halk Partisinin kapablmasna karşı mücadelemi yurutürkea, köşelerinde, sessiz birer seyirci olarak, daha rahat günlerin gelmesini beklemiş olanlar, şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi üzerinde hiçbir hak iddia edemezler. Hele Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin böyle bir hakkı hiç yoktur." Bilgin'in ölümü Işkenceyi söylememe yemîni ANKARA (ANKA) Bingölün Genç ilçesine bağlı Doğanlı köyünde öğretmen Sıddık Bilgin'in işkenceyle öldurüldükten sonra kaçarken vuruldu süsü verildiğine ilişkin savları doğrulayıcı yeni gelişmeler ortaya çıktı. Ankara îkinci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada operasyonda görevii askerlerin talimatla alınan ifadelerine göre, operasyona katılan görevlilere öğretmen Bilgin'in sorgulamada öldüğünü söylememeleri için eylemden sorumlu komutan yuzbaşı Ali Şahin tarafından yemin ettirildiği ileri sürüldü. Görgü tamklarından er Faruk Canyürek, "AH Şahin ile birlikte bir jipte Sıddık Bilgin'in cesedi geldi, ölraüştü. Birkaç asker tarafından ceset bir yamaca yıizukoyun yatınldı, bize ateş emri verildi, hepimiz ateş ettik" ıddiasında bulundu. Sıddık Bilgın ile bareber gözaltına alınan amcası Gıyaseltin Bilgin de üç gün boyunca askeri araca bağlı bir şekilde dövüldüklerini ileri sürdü. Taksitle Mekan MEKAN VAYU YATAKLARI TAKSrTLİ SAT1Ş KAMPANYASIFİYAT ÜSTESİ (10 NİSAN 198810 MAYIS1988) EB»T En keyifliy en rahat, en sağhklı fırsat MEKAN KRAÜÇE * • PEŞINAT TAKSİT t4) TUTAH 60 000 81 000 85 000 93 500 107 000 119000 MEKAN KRAL • • • PEŞINAT TAKSİT (5) TUTAR MEKAN GEÜN * • • • PCŞ1NAT TAKSİT (61 TUTAfl MEKAN ÖZEL • • * * * PeşlNAT 50 000 TAKSİT [6) 21000 29 000 30 000 32 500 35500 3&000 41500 45000 41000 TUTAH 176 000 224 000 230 000 245 000 263.000 278 000 299 000 320 000 336 000 Rahatsız uykular, sırt ağrılan, yorgun sabahlar artak bitiyor: Mekan şimdi bütun Türkiye'de taksitle satılıyor! Hem iyi yatak alın, hem de taksitle alın. Mekan bütün seçkin satıcılarda. Gecikmeyin, size en yakın Mekan yetkili satıcısına uğrayın. (•) 70x130 140 60x190 200 90x190 200 100x190 2OC 120x190 200 130X190 200 140x190 2O0 150x190 200 180x190 200 »000 J5OO0 »000 25 000 »000 25 000 »000 25 000 25 000 8 750 \«000 15 000 17 00O 20 500 23500 26500 29 500 33 500 35 000 35 000 35 000 35 000 35 000 35 000 35 000 35 000 14000 15000 17000 19000 22 000 25 500 28 500 33 000 105 000 110 000 120 000 130 000 14S0O0 162500 177 500 200 000 40 000 40 000 40 000 40 000 . 26 000 196 000 50 000 50 0O0 50 000 50 000 50 000 131 a » 143 000 159 000 32 0O0 34 000 37 500 232 000 244 000 265 000 50 0O0 50 000 50 000 • (') Mekan 'm Bölge müdürlüklerini arayarak, size en yakın Mekan yetkili satıcıstnı öğrenebilirsiniz. Merfcez: Tel: 134 33 04 (5 hat) Fabrika: Tel: 21277 Bostancı Bölge Deposu: Tel: 366 09 16 Şisll Bölge Deposu: Tel. 141 11 06 Ankara Bölge Müd.: Tel: 125 49 84 118 88 62 Ankara Bölge Oepo: Tel: 34918 29 İzmlr Bölge Müd.: Tel: 37 59 12 Mersln Bölge Müd.: Tel: 38595 Adana Bölge Deposu: Tel 34896 Trabzon Bölge Deposu: Tel: 1B252 Samsun Bölge Müd.: Tel: 40585 Antalya Bölge Müd.: Tel: 15793 Evinize iyi yatak alın Sağhklı uykular, iyi geceler Türkiye
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle