Katalog

CUMHURİYET/8 BODRUM TEMİZLİK GÖNÜLLÜLERİ ] HABERLER 21 NİSAN 1988 SHPyabanı RİZE HereDoğru\ Rizelinin hangi partiye gireceğini, düşmanı belirliyor İT7 I memişti. 1969 yılında yönetimi aldığımızda, ilçe yöneticileri birbirini tanımazdı. Köy köy gezip köpriibaşlan edindik, 73'ten sonra başanlı olmaya başladık. Ancak tek parti döneminin takipçileri ve onlann çocuklan SHP örgiitünii burada Turist Oteli'nde kurdular. Bu yıizden, şimdiki yönetim partiyi kırsal kesimin arzulanna göre gölüremjyor." Eski partili Murat Kumbasar'a niye SHP'ye kaydını yaptırmadığını soruyoruz. Siyasi partiler kurulurken sosyal demokrat güçbirliğine katıldığını söylüyor. "Ancak tnönii partiyi kurarken kendisi ile göçimi kaybetmek için elinden geleni yapmış ve Ardeşen seçimini adeta ikram etmiş, karşılığında da belediye ihalesi almış olmakla, açıktan açığa itham ediyor bu ekip. Suçlanar. il başkanı Hasan Türüt ile konuşuyoruz. Türüt, merkez ilçe yönetimini görevden aldığı için suçlandığını, ancak seçimle değil, daha sonradan atama ile gelen ilçe başkanının, delege seçimleri sırasında kendisine danışmadan hareket ettiğini anlatıyor. İl başkanı olarak kendi mahallesinde delege yazımını 1 1 1 1 "• ğun FÜSUN ÖZBİLGEN RİZE Sahil yolunda Pazar ilçesini geçip Ardeşen'e varmadan önce sağa sapıp, Çamlıhemşin yoluna vurduk. 25 kilometrelik yolu, daha doğrusu tarlayı, dere yataHarını 2 saatte aşarak, hoplaya zıplaya iki dağ aravndaki bu şirin ilçeye vardık. Sonra daha da ilerlere, Kaçkarlar'ın eteklerine yaslanmış Şenyuva köyüne kadar uiaştık. tki dik vadinin ortasından, eriyen kar sularımn buz gibi soğuttuğu bir çağlayan akıyor. Çevre hep yeşillik. Çağlayanın yanından sadece bozuk bir yol gidiyor, ara sıra bir köprü ile akarsuyun iki yanına dolanıyor. Başkaca in cin yok. Evler hep tepelerde, doruklarda. Hiçbir ev bir diğerinin yanında değil. Hepsi birbirinden bir silah atımlık uzaklıkta. Şaka değil Rize'deyiz. Düşman aileler kentinde. Butün aileler bir diğerine düşman olmuş, evini konagını diğerinin ulaşamayacağı yere kurmuş, tarih boyu birbiri ile savaşmış. Biberoğullan, Ekşioğullan, Karayalçınlar, Sohtorikler.. Rize'de ekonomi de politika da ailelerin, birbirine uzak ve düşman yapısı üzerine kurulu. Öyle tarihi düşmanlıklara dayanıyor ki bu politik belirlenmeler, bir Rizeli SHP'li bize şunlan söylüyor: Görevden alınan merkez ilçe başkanı Rüştii Solakoğlu ise il yönetiminin kendisiyle delege pazarlığı yaptığım söylüyor. Hatta bu pazarlığın sonucunda kendisine de Gündoğdu belediye başkan adaylığı teklif edildiğini, ancak bu tür pazarlıkları kabul etmediği için görevden alındığım ileri sürüyor. Taban onaylamıyor Eski merkez ilçe başkanı olup, seçimlerde aday olduğu için ilçe yönetiminden ayrılan eczacı Köksal Istif, Solakoğlu'nun görevden alınmasının partiyi huzursuz yaptığım söylüyor. îstif, karar ın gerekçesinin yeterli olmadığını ve bu kararı tabanın onaylamadığını da vurguluyor. "Bizirn için grup, hiap yok. Siyasi menfaat, parti menfaatidin yöneü'me talibiz" diye açık tavır koyuyor. Rize'de parti içi bu çatışmalan dinledikten sonra parti içinde olmamakla birlikte tarafları ve Rize politikasını iyi değerlendiren işçi örgütü yöneticisi bir tarafsız gözlemciye olayların yorumunu yaptırıyoruz. Şöyle diyor: "Rize'de ilçelerin parti yönetiminde ağıriığı her zaman kendini hissettirir. Merkezde yanlış yapılsa bile, sonunda ilçeler bir araya gelir ve doğru olanı yaparlar. Bu kez de öyle olacaktır. İlçeler yeni ve sağlıklı bir yönetim bulup çıkaracsktır." Rize'de bu yorumlan dinledikten sonra Çamlıhemşin ilçe sekreteri Atila Giineri ile Şenyuva köyünde konuşuyoruz. KentKoop Genel Başkanı Murat KaravaJçın'ın da köyii burası. Eski öğretmen, yeni nakliyeci Güneri, il yönetimi konusunda ilçeler arası görüşmeler yaptıklarını ve Pazar ilçesi ile de aynı görüşte olduklarını, kongrede gelip işi bitireceklerini söylüyor. Bunlar Rize'nin il yönetimine ilişkin görüşler. Peki genel merkez ve kurultaya dönük ne düşünüyorlar? O konuyu zaten halletmişler; "lnönii genel başkan, Baykal genel sekreter" diyorlar. Sorun, il içi politikada düğümleniyor. Yani burada Baykalcı ekipler birbirleriyle çekişiyorlar. SEV6I VE 6 A * . $ 1LE BÛYÛ TEU K>../ V. E A f A I M <A; EIPHNH N'& f,i fAAÛİOYME . Yunanlı çocuklar Bodruni'da BODRUM (Cumhuriyet) 2J Msff/ı Çocu/t Bayramı'm kutlamak üzere Bodrum Temizlik Gönüllüleri, Türk ve Yunanlı çocuklan biraraya getirecek bir çocuk şenliği düzenledi. 2225 nisan günleri arasmda Bodrum 'da yapılacak şenlik çerçevesinde, Yunanistan 'da çocuklarm barındığı kurumlarda yaşayan yüz çocukla Anadolu'nun deniz görmemiş illerinden gelecek yüzelli çocuk, Abdi tpekçi Dostluk Duvarı'm resimleyecekler. Şenlik için Nilgün öneş'in hazırladığı afış (yukanda), kentin çeşitli yerlerıne asıldı. "Reklam yasağı hayul ürünii" îstanbul Haber Servisi TRT Genel Müdürü Cem Duna, bazı sunucu ve program yapımcılarma "reklam yasağı" koyduğu haberlerinin asılsız ve yanlış olduğunu belirterek "Bu haber tamamen bir hayal ürünüdür" dedi. Bilindiği gibi, TV'de "32. Gün" adlı programı yapan Mehmet Ali Birand, Osmanlı Bankası'mn, Cenk Koray "Simtel"in ve Halit Kıvanç da "Duru sabunları"nın reklamlarına çıkıyordu. Öte yandan, TRT Genel Müdürü Cem Duna, genel müdür yardımcılıkları için adı geçen Cengiz Çandar ve Nuri Çolakoğlu 'nun atama işlemlerinin henitz yapılmadığını da belirtti. Rize il örgütünde Baykalcı ekipler birbirleriyle çelişkiye düşmüşler. Merkez ilçeyi görevden alan il başkanı Hasan Türüt, yoğun eliştirilere konu oluyor. Genel Merkez'den gelen muhakkikler, Türüt'ün işlemini yerinde bulmuşlar. Görevden alınan merkez ilçe başkanı Solakoğlu, il yönetiminin kendisiyle delege pazarlığı yaptığım söylüyor. Eski CHP il başkanlarından Murat Kumbasar ise çekişmenin partiyle çıkarcılar arasında olduğunu savunuyor. riiştiim ve SHP'de aktif görev almamaya karar verdim" diyor. Bu görüşmede ne geçtiğini ise anlatmıyor. 1976'dan bu yana Baykal ile birlikte siyaset yaptığını da anlatan Murat Kumbasar'ın avukatlık bürosu SHP'de siyasetin yoğunlaştığı odak noktası haline gelmiş. Zaten bu büronun önünden geçmeden il merkezine gitmek mümkün değil. bir kez bile kendisine haber vermeden yürüten ilçe başkanmı "saygısızlık ettiği" için görevden aldığını belirtiyor. Partıye kayıt bile yaptırmayan Murat Kumbasar'ın delege olmayı kabul etmeyip, kendi yanında telefonla görüştüğü Deniz Baykal'a "Ben kunıltay için Ankara'ya ancak il başkanı olarak gelirim" dediğini, bu nedenle Baykal'ın da "Canın isterse g d " diye yanıt verdiğini, ancak Erol Çevikçe'nin Kumbasar'a destek olduğunu anlatıyor. Turut, eski merkez ilçe başkanı eczacı Köksal İslifin ise bugün kendisine muhalefet ettiğini, ancak merkez ilçe başkanı olduğu dönemde, kendi köyünde SHP'nin 8 oy alamadığını anlatıyor. Merkez ilçe başkanı Solakoğlu'nu görevden alma kararıru genel merkezden gelen parti görevlilerinin incelediğini ve onayladığım da anımsatıyor. Sen oraya, ben buraya "Eğer vaktiyle bizim ailenin düşman olduğu ailelerden bilmemkimoğlu ailesi Demokrat Parti'ye geçmemiş de Halk Partili olmuş olsaydı, bizim aile onlara düşmanlığı yuzünden Halk Partili olmayacaktı da Demokrat Partili olacaktı. O zaman ben de şimdi SHP'li degil de ANAP'lı veya DYP'li olacaktım..." Rize'de politikanın temeli böyle. Bu olayı eski CHP'li il başkanı Mnrat Kumbasar bir başka tUrlü anlatıyor: SHPMiler ve çıkarcılar Kumbasar Baykalcı, ama şu anda muhalefetin devirmek istediği il başkanı Hasan Türüt de Baykalcı. Yani Rize'de iki Baykalcı ekip çekişiyor. Ancak Kumbasar ekibi Turüt ekibini "çıkarcılar ekibi" olarak suçluyor ve "Rize'deki çekişıtıe SHP'lilerle çıkarcılar arasında" diye konuşuyor. Türüt'ü; Ardeşen'de se Polis dayağıyla ölüm iddiası ANKARA (ANKA) Yenimahalle'de iki polis memurunun berber Nihat Yurtoğlu'nu döverek ölümüne yol açtıkları iddia edildi. Savcılık soruşturması sonucu komiser Salih özkan 'ın "kastı aşan müessir fıil sonucu ölümüne neden olmak ve gece konut dokunulmazlığını ihlal etmek" suçundan tutuklandığı betirtilirken, diğer görevlinin kimliğinin ise henüz saptanamadığı kaydedildi. Turistik Oteli'ndeki örgüt "Rize'de parti içi çelişki bugünün olayı değil, tek parti doneminden kalmadır. O zamanlar egemen olan aileler, Ataturk Caddesi'nde kümelenmişlerdi. Halk bu egemenliğe kızgındı, CHP Rize'de varlık göstere Gıda Ambalaf88 Fuarı açıldı İSTANBUL (AA) Interteks fırması tarafmdan düzenlenen "Gıda tşlemGıda Ambalaj'88 Fuarı", dün Hilton sergi merkezinde törenle açıldı. Gıda tşlemGıda Ambalaj'88 Fuarı'na, yerli ve yabancı toplam 101 fırma katılıyor. 2 gübre fabrikasında 20 işçi çıkarıldı lşSendika Servisi Gübre Fabrikatan T.A.Ş. 'nin Istanbul'daki Genel Müdürlüğü'nde sözleşmeli olarak çalışanlardan 20 kişi işten çıkarıldı. tşten çtkarılanlara tazminatlarının ödendiğini ancak herhangi bir gerekçe gösterilmediği bildirildi. Bankalarda greve hayır, ulaşunda evet TİSK'ten bu kadar Gözakında kayıp Kurtuluş Dergisi Yazı Işleri Müdürü Nurettin öztürk'ten, 1983 yılından bu yana haber alınamıyor. HALİL NEBtLER 68 kuşağırun önde gelen adlarından Nurettin Öztürk'ün 1984 yılı mart ve nisan ayında Ankara'da siyasi polis tarafmdan gözaltına alındıktan sonra kaybolduğu ileri Nurettın urturk sürülerek, yaşarnından endişe duyulduğu belirtiliyor. Fikir Kulüpleri Federasyonu'nun DÖB'le birleştiği ve DevGenç'e dönuştuğü kongrede Atilla Sarp başkanlığındaki yönetimin merkez yönetim kurulu üyeliğine getirilen Nurettin öztürk, "Kurtuluş" Dergisi'nin yazı işleri müdürluğünü de yapmıştı. Nurettin öztürk'ün Samsun'da oturan annesi Hatke Öztürk, oğlunun sonunu öğrenmek istediğini soyleyerek "Öldürdülerse öldurdüklerini söjlesinler, Nurettin'irae ne olduğunu söylesinler" dedi. Kurtuluş dergisindeki yazı işleri müdürlüğü görevi nedeniyle 12 Mart'tan önce üç ay kadar tutuklu kalan Nurettin öztürk, 1 Ekim 1971'de Suriye'ye giderek D Fetih hareketine katıldı. 1972 yılı sonlarında yeniden Turkiye'ye dönen ve 19 Şubat 1973'te Suriye'ye ikinci kez giden öztürk, Türk hükümetinin taıebi üzerine burada bir yıl tutuklu kaldı. Daha sonra Avrupa'ya geçen öztürk, 1983 ydına kadar Isviçre'de yaşadı. Annesi Hatice Öztürk, oğlunun kendisiyle bağlannı hiç koparmadığını, her on günde bir ogjundan mektup veya telefon aldığını belirterek, "1983'le oğlum Kıbns'Un arayıp Türkiye'\e döneceğini söylemişti. Sonra Almanya'dan aradı, aynı şe>i söyledi. Gelmiş ve yakalanmış. Polise yakalandığını göreo olmuş" dedi. Nurettin öztürk'ün polis tarafından yakalamp gözaltına alınması ile ilgili savlar, Partizan Yolu davasında yargılanan Mustafa tnç'in soruşturma ifadelerine kadar iniyor. Mustafa tnç'in Sıkıyönetim Savcı Yardıması Edip Özyörük'e verdiği ifadesinde şu sözler yer alıyor: "Bir gün, sanınm 1984 şubat sonu idi. Nurettin Öztürk'ün randevusu vardı. gittikten bir saat kadar sonra donecekti, Gitti ve bir daha dönmedi. 1520 gün kadar sonra kuryesi bulunan Ibrahim kod adlı şahısla Ankara'da emniyet görevlilerince yakalanarak gözetime alındığım öğrendim, bir daha hakkında herhangi bir bilgi alamadım." Bu arada, Hatice öztürk oğlundan haber alamamanın sıkıntısı içinde Federal Almanya'daki akrabalarına, oğlunun lsveç*teki arkadaşlanna Nurettin Öztürk'ü soruyor ve aldığı yanıt hiç değişmiyordu: "1983'ten beri ne gördük ne dnyduk, ne haber aldık. Türkiye^ ye gitmişti." îstanbul 1. Ordu 2 Numaralı Askeri Mahkeme'nin Ankara'ya Nurettin Öztürk'le ilgili olarak yazdığı yazı ise 19831984'ü değil 19711972 dönemini anlatıyordu. Yaşamı boyunca hiçbir eylemden dolayı yargılanmayan, tek tutuklama nedeni "Kurtuluş Dergisi Yazı İşleri Müdürlüğü" dönemindeki yazılar olan Nurettin Öztürk, halen annesi, kardeşleri, arkadaşlan tarafından araruyor. Annesi Hatice Öztürk son sözlerini söylerken duygusalhgını gizleyemiyor: "Yüzde doksan dokuz öldürdüler oğlumu. Bari mezannı görsem, bari mezannı öpsem." Semra OzaL, dünya çocuklarıyla ANKARA (AA) Semra özal, dünya çocuklarını dün devlet konukevinde kabul ederek, kendileriyle tanıştı. Konuk çocuklar, gösteri kıyafetleri içinde Semra özal'a ülkelerinin özelliklerini yansıtan gefeneksel armağanlar sundular. Çocuklara, konukevinden ayrılırken birer kitap ile Türk ve konuk ülkenin bayraklarının yer aldığı, üzerinde TRT Çocuk Şenliği arması ile Semra Özal'ın resminin bulunduğu armağanlar verildi. \hliligin 1 Mayıs kararına itiraz lşSendika Servisi 1 Mayıs kutlaması ile ilgili Îstanbul Valiliği'nin verdiği red kararına itiraz ediliyor. Çeşitli sendikaların yönetici ve uzmanlarmdan oluşan 1 Mayıs kutlama komitesi bugün tstanbul Valiliği'ne yeniden başvuruda bulunacak. Olağanüstü Hal Yasası'na dayalı olarak yapılan red gerekçesinin yasal olmadığı savunularak, yeniden 1 Mayıs kutlamasına izin verilmesi için başvuru yapılacak. Cezaevleriyle dayunışma gecesi Îstanbul Haber Servisi lnsan Hakları Derneği Îstanbul Şubesi'nin düzenlediği "Cezaevleriyle Dayanışma Gecesi" bu akşam saat 20.00'de Çemberlitaş Şafak Sineması'nda gerçekleşecek. Çeşitli konuşmaların ve dia gösterisinin yapılacağı geceye Esin Afşar, Deniz Turkali, Müjdut Gezen, Hülya Karakaş, Nevzat Çelik, Sezai Sarıoğlu ve Grup Merhaba katılacak. ANKARA (ANKA) Türkiye tşveren Sendikaları Konfederasyonu (TtSK), çalışma yaşamını düzenleyen yasalarda işveren kesiminin kabul edebileceği değişiklikleri açıkladı. TİSK Genel Başkan Vekili Refik Baydur, çalışma yaşamını düzenleyen yasaları "Fevkalade ve çok iyi dizayn edilmiş kanunlar" olarak niteledi. Söz konusu yasalara ilişkin dile getirilen bazı sıkıntıların uygulamadan kaynaklandığını savunan Baydur, işverenler olarak kabul edebilecekleri değişiklikleri şöyle açıkladı: Sendikalann Denetimi: Sendikalar Yasası, sendikalar üzerinde gerçekten gereğinden fazla denetim getirmiştir. Sendikacılann bu konuya ilişkin yakınmalannı haksız görmek mümkün değildir. 10 Yıl Bilfiil Çalışma Koşnlu: İşçi sendikası ve konfederasyonlarının genel kurul dışındaki zorunlu organlarına seçilebilmek için en az on yü fiilen çalışır olma şartı bize göre yanlıştır. Bu hüküm kaldırılmalıdır. Şehiriçi Uiaşımda Grev Yasağı: Grev yasağını fazla genişletmenin işçi ve işveren tarafları üzerinde kötü psikolojik etkisi vardır. Örneğin şehiriçi ulaşıma getirilen grev yasağı gereksizdır. TİSK Genel Başkan Vekili Baydur, banka ve sigorta işkoluna 2822 sayılı yasa ile getirilen grev yasağının yerinde olduğunu söyledi. oeyınce aKla ıkı şey gelır. bırincısı Kordonboyu, ıkıncisı fayionlar. Ve Izmir'de (aytonla gezmenin ayn bir zevkı ve özelliğı vardır. Kış aylarında, müsteri sıkmtısı ceken faytoncular, artık bu sıkıntılarını yavaş yavaş attılar. Kordon 1 Körfez'de akşam, tunstlerle dolmaya başladı Kafeteryalarda bartar bırasını yudumlayan İzmirliler de fayton sefası yapmayı ihmal etmıyorlar. Kış aylarında sckak aralanna çekilen faytoncular, şimdilerde Kordonboyu'na çıktılar ve güneşin doyulmaz batışında akşam gezmesine çıkacak müşterilerini beklemeye başladılar. Grev dalgası yayılıyor Emek Inşaat ve Eti Gıda'da grev devam ederken, dün de 2 bin 100 işçinin çalıştığı 5 çimento fabrikasında grev başladı. Petrol işkolundaki bazı işyerlerinde grev uygulama tarihinin belirlenmesi bekleniyor. lşSendika Servisi 2 bin !00 işçinin çalıştığı 5 çimento fabrikasında dün grev başlarken Lassa Lastik Fabrikası'nda çalışan bin işçi bugün greve çıkacak. Grev karan alınan petrol işkolundaki bazı işyerlerinde grevlerin uygulama tarihlerinin bugünlerde belirlenmesi beklenirken, gıda iş kolunda 11 işyerinde grev kararı alındı. TekGıda İş Sendikası'nın Eskisehir'de kurulu bin 800 işçinin çalıştığı Eti Gıda Sanayii ve Etimek'te sürdürdüğü grev 3. günunü doldurdu. TezKooptş'in Emek Inşaat'taki grevi de sürüyor. Oyak'a bağlı Adana, Bolu, Ünye, Mardin ile özel sektöre ait Konya çimento fabrikalannda dün grev başladı. Türkîş'e bağlı Çimselş Sendikası'nca uygulanan greve 2 bin 100 işçi katıldı. Greve, Çimselş ile Çimento Müstahsilleri Işverenleri Sendikası arasında sürdürülen toplusözleşme görüşmelerinde parasal konularda düşülen uyuşmazlık yol açtı. Çimselş Genel Sekreter Yardıması Gündüz Eren, "başka yol kalmadığı için greve ghtiklerini" söyledi. Eren, "Bundan sonra bir anlaşma zemini doğarsa teklifımiz değişir. Artık yüzde yüz artışı da kabul edemeyiz" dedi. Çimselş'in toplam 9591 işçiyi kapsayan 27 işyerinde de greve gitme olasıhğı var. Çimsetş Sendikası Genel Başkanı Tamer Eralan, 1. yıl için işverenden yüzde 108, 2. yıl içinse yüzde 112 istediklerini, işverenin ise yüzde 70 verdiğini belirterek, "Sosyal ve hukuki anlaşmazlığımız da var. Toplam 53 madde üzerinde anlaşamıyoruz" dedi. Eralan, greve başlanan işyerlerinde çalışan işçilerin ücretlerinin brüt 105 bin olduğunu, buna karşın mutfak giderlerinin 175 bin iirayı bulduğunu vurguladı. Eralan, 2 bin 100 işçiyle başlattıklan grevi haklannı alıncaya kadar sürdüreceklerini belirtti. Greve başlanan 5 fabrikada üretim kapasitesinin sürekli arttığına da dikkat çeken Eralan, 1987'de üretimin 2 milyon 770 bin tona yukseldiğini, çimento fiyatlan yüzde 200 artarken, işçi ücretlerinin ahm gücünü yitirmesine seyirci kaIınmasının her yönüyle emeği hiçe saymak olduğunu söyledi. Cumhuriyet Unye muhabirinin haberine göre 341 işçinin çalıştığı Ünye Çimento Fabrikası Müdürü Sadettin Karaerkek grev nedeniyle Çimselş yöneticilerini öperek kutladı ve "Sizler olmadan bizler bir hiçiz. Haklı mücadelenizde sizlerle birükteyiz. Greviniz hayırh olsun" dedi. lzmit'te kurulu bin işçinin calıştığı Lassa Lastik Fabrikası'nda, bağımsız Laspetkimlş Sendikası'nca alınan grev karan, uygulamaya konulacak. Sendika Genel Başkanı Vahdettin Karabay, Pirelü Lastik Fabrikası'nda aldıklan grev karanrun uyguiama tarihini de yakın bir zamanda belirleyeceklerini bildirdi. Petrollş Sendikası Yönetim Kurulu'nun da Adana ve Mersin'de kurulu toplam 2 bin işçinin çalıştığı Sasa, Kromsan ve Toros gübre fabrikalannda alınan grev kararının ne zaman uygulanacağıru bu hafta içinde belirleyeceği bildirildi. Bu arada Tek Gıdalş Sendikası'nca 16 işyeri için sürdürülen toplusözleşme görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine bunlardan ll'inde grev kararı alındı. Cumhuriyet Ege Bürosu'nun haberine göre, 6'sı tzmir'de, 4'ü Denizli'de, l'i de Salihli'de kurulu işyerlerine dün grev kararlan asıldı. Grev kararı alınan, Bağ Yağlan, Ticaret ve Sanayi Kontuan, Kadıoğlu Değirmencilik, Ünsalan Değirmencilik, Yeni Un Fabrikası, Istihlas, Akiş, Inceoğlu, Karakurt Kardeşler, Denizli ve Kaşıkçı Kardeşler Un Fabrikalan ile uyuşmazlığı süren diğer beş işyerinde toplam 1500 işçi çahşıyor. Bağ Yağlan'nda dün coşkulu bir kalabalıkla grev kararı asüırken, Tek Gıdalş Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Cavit Yalçın, üç aydan bu yana tutanaklara geçebilecek hiçbir maddede anlaşma sağlayamadıkiannı belirterek şunlan söyledi: "Enflasyonun altında kalmayacak bir artış istedik. İlk vıl yüzde 65, ikinci yıl yüzde 62'lik istemimize tşverenler Sendikası ilk yıl yüzde 55, ikinci yıl ise yüzde 40 olarak karşüık verdiler. tşverenler Sendikası baştan bu yana, sonuca gidebilecek bir tutum izlemedi. Biz Tnrkls'in politikasını uyguluyoruz. Enflasyonun altında bir rakama imza atmayız. Grevden başka çare kalmadı." Tek Gıdatş Sendikası yetkilileri, Işverenler Sendikası'na üye olmayan diğer 5 işyerinde de anlaşma sağlanamadığını, normal prosedürün işletildiğini ve önümüzdeki günlerde de bu işyerlerinde grev kararının alınacağını söylediler. Bu işyerleri de şunlar: Pınar Süt, Özel Değirmencilik, Has Un, Gıda Yem Sanayii ve Cider Yağ Fabrikası. TAYAiydan cezaevleri için açıklama Îstanbul Haber Servisi Tutuklu ve Hükümiü Aileieri Yardımlaşma Derneği 'nden (TA YAD) dün yapılan yazılı açıklamada, cezaevlerindeki iyileştirme uygulamalanmn bir an önce yaşama geçirilmesi istendi. Birçok cezaevinde hâlâ insanlık dışı uygulamaların ve bunlara karşı açlık grevlerinin sürdüğü belirtilen açıklamada, "23 Nisan Çocuk Bayramı nedeniye yapılacak açık görüşmelerde, aç ve bitkin bedenler değil insanca yaşam mticadelesinde onurlu kavgayı kazanmış bedenler kucaklaşmaltdır" denildi. Öte yandan eski Balıkesir milletvekili ve tutuklu yakını Necati Cebe, Başbakan Turgut özal'ın, cezaevlerindeki iyileştirmeye ilişkin sözlerinin, kötüleşmenin habercisi olduğunu öne sürdü. Aileler: Kendimizi yukariz ^ÇANAKKALE(Cumhuriyet) Çanakkale E tipi cezaevinde 122 tutuklu ve hükümiü tarafmdan başlatüan açlık grevi 25'inci gününü doldururken, însan Hakları Derneği, soruna çözüm getirilmesi için yoğun çaba harcıyor. Tutuklu ve hükümiü ailelerince başlatılan açlık grevi ise sürüyor. Açlık grevine katılan tutuklu yakjnları Çanakkale Cezaevi'nde ölüm olayımn olması halinde kendilerini Cumhuri>'et alanında yakacaklarını belirterek, "Bunu dunvaya ibret olsun diye yapanz" dediler. Öte yandan 8 tutuklu ailesi tarafından başlatılan açlık grevinin 23 nisan tarihine kadar devam edeceği öğrenildi. Açlık grevine katılan ve ayru zamanda tnsan Hakları Derneği'nin üyesi bulunan Melahat Sarptunalı rahatsızlanarak Çanakkale Devlet Hastanesi'ne kaldmldı. Çanakkale Cezaevi 'Medya GüneşV toplatıldı tstanbul Haber Servisi Nisan ayında yayın hayatma başlayan aylık "Medya Güneşi" dergisinin ilk sayısı îstanbul DGM'ce toplatıldı. Toplatılma kararıyla ilgili olarak bir yazılı açıklama yapan derginin Yazı fşleri Müdürü Cemal Özçelik, toplatma kararının sosyalist basın üzerinde uygulanan antidemokratik uygulamaların bir parçası olduğunu öne sürdü. Aybastı Belediye Başkanı cezaevînde 2. Çocuk Şenliği başladı tstanbul Haber Servisi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle tş Bankası tarafmdan düzenlenen "lkinci Çocuk Şenliği" dün TÜYAP Tepebaşı tstanbul Sergi Sarayı 'nda başladı. Beş gün süreyle illüzyon gosterileri, akrobasi, çocuk tiyatroları, kukla, oyun köşesi, video köşesi, mini hayvanat bahçesi, müziklidanslı çocuk oyunları, patyaçolar ve Nasrettin Hoca'dan hikâyeler gibi eğlencelerin yer alacağı şenliğin açıltşını tş Bankası Genel Müdürü Burhan Karagöz yaptı. Anakent Belediye Başkan Yardıması Hikmet Bozanoğlu 'nun da hazır bulunduğu şenlik sırasmda çeşitli hayvan kılıklarına girmiş tiyatro sanatçıları çocuklan eğlendirdiler. (Fotoğraf: Cumhuriyet) tstanbul Haber Servisi Erzincan Askeri Mahkemesi tarafmdan 20 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan ve 3.5 yıldır aranan Aybastının ANAP'lı Belediye Başkanı Salih Yaman'ın 17 Ekim 1987 tarihinde yakalanarak Ankara Merkez Cezaevi'ne konduğu öğrenildi. Ordu'nun Aybastı ilçesine bağlı Uzundere köyünde 4 Eylül 1980 tarihinde Kocalan ailesinin yaşadığı eve silahlı bir sağ grup tarafmdan yapılan baskın sonunda Feryat Kocalan, Yaşar Koçalan, tbrahim Kocalan, Hasan Kocalan ve Nihat Koçalan kurşunlanarak öldürülmüşlerdi. YER UMYE ÇİMENTO Ordu'nun Unye kazasındaki çimento fabrikasında 341 işçi greve başladı. (Fotoğraf: Kenan Aydın/AA)