22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'8 NİSAN 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 Şağlar: Özal, kâğıt zamnuyla okumayı önlüyor S H P Genel Sekreteri, Iran Büyükelçisi Mottaki'nin RP'nin Konya'da Filistin miüngindeki tutumunu "içişlerimize müdahele olarak" nileledi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) SHP Genet Sekreteri Fikri Sağlar, tran'ın Ankara Büyükelçisi Manucehr Mottaki'nin Refah Partisi'nin Konya mitingindeki tutumunu "içişlerimize müdahale" olarak niteledı. Sağlar, "Özal'ın vergi politikası, bir sınıf politikasıdır ve ölçüsıiz bir biçimde rantiye sııufı kollamaktadır" dedi. Gazetelere yapılan son zammın Özalın basm uzerindeki baskısının "kaçınılmaz sonucu" olduğunu söyleyen SHP Genel Sekreteri, "Halkımız, iki simidinin birinden vazgeçerek, Özal'ın bu oyununu bozacakür" diye konuştu. SHP Genel Sekreteri Sağlar, dün düzenlediği basın toplantısında, çok kısa bir sure önce yapılan kâğıt zammı sırasında Özal'ın "Basını ve muhalefeti cezalandıracagım" biçimindeki sozlerini anımsatarak şunlan söyledi: "Özal, kendi çıkan dognıltusunda her şeyi yapabilir. Gazete fiyatlanna yapılan son zamlar, Özal'ın basın uzerinde nasıl bir baskı uyguladığının göstergesidir. Gazete kâgıdına zam yaparak halkın okumasını önlemevi ve sadece kendi televizyonuna bağlı kalmasını istemektedir. Ancak balkınuz iki simit almayıp, gazete alarak Özal'ın bu oyununu bozacaknr." Iran Büytıkelçisi'nin Konya'da RP tarafından düzenlenen mitinge katılmasını eleştiren Sağlar, "tran Büyükelçisi'nin yapttgı hareketi kınıyoruz \e yetkililerin bu konuda uyanda bulunmasını istiyoruz" dedi. Çarpık öğretim yapısının milyonlarca öğrenciyi ve aileyi belirsizlik içinde bıraktığım bi'diren Fikri Sağlar, SHP iktidarında izlenecek akılcı ortaöğreüm poliükasıyla gençlerin yarışlardan kurtarılacağını açıkladı. Sağlar, öğrencilerden toplanan harçlann da şündiye kadar denetimden geçirilmediğini ve SHP'nin bu konudaki sorulanna, TBMM'de hâlâ bir yanıtın verilmediğini açıkladı. SHP Genel Sekreteri enflasyonun ve dış borç açığının devamlı olarak yukseldiğini, çahşanlann ekonomik sıkıntısının arttığını vurgulayarak "Bugün Özal'ın elindeki ulke ekonomisi ciddi bir iflasın içine süruklenmektedir. 1988 bütçesi ulke tarihine yüz karası olarak geçecektir" diye konuştu. YALÇIN DOGAN Evreıfden Özal'a Ekonomik Uyarılar "Bunlan söylemezsem rahatsız hissedeceğim kendimi" diye söze gıriyor Cumhurbaşkanı Kenan Evren. Ardından ekliyor, "Vıcdanen müsterih olmam için bunlan söylemek zorunda hissettim kendimi"... Cumhurbaşkanı Evren ile Başbakan Özal arasında son birkaç hafta içinde gerçekleşen ikili görüşmelerde, buna ek olarak bundan bir süre önce Evren'in başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu'nda konu, genellikle ekonomiye kayıyor. Elbette ülkenin ve bölgenın çeşitli konuları ele alınıyor aralarında. Ancak, bunların içinde ekonomi hemen her sefer önemli bir yer tutuyor. Örneğin, Evren'in başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu toplantısında kamuoyuna yapılan resmi açıklamada "olağanüstü hal ve güvenlik olaylarının görüşüldüğü" belirtiliyor. Bu açıklama işin kılıfı. Yoksa, ele alınan konu, büyük ağırlıkla son ayların ekonomik sorunları. Bu sorunlar uzerinde Evren'in değerlendirmeleri... Hem Bakanlar «^« Kurulu toplantısında Lf . ... hem de çeşitli ikili nerkes gıbı, görüşmelerde EvCumhurbaşkanı ren, ekonomik so Evren de runlart dile getirir ekonomik ken çok önemli bir gidişten yargıya varıyor: huzursuz. "Son günlerde Ekonomik gidişin artık toplumu iyice daha büyük rahatsız eden eko huzursuzluklara nomik sorunlar genellikle seçime yol bağlanıyor. Seçim açabileceğinden olmasaydı ya da kaygılı. Belki seçim önceden Özal'ın işi "tazla belirlendiği gibi, hafife aldığı" 29 kasım yerine 1 inancında. kasıroda yaptlsaydı ekonomi bu duruma düşmezdi, deniliyor..." Evren burada Ozal'a bir anlamda "Bu sözyapryorsunuz" demek istiyor. Çünku kendi yönetiminde bozulan ekonomik durumdan, Özal, her zamanki gibi muhalefeti suçluyor ve seçimlerin muhalefet tarafından gerı atılması sonucunda aradaki zaman kaybının ekonomik sorunları ağırlaştırdığı görüşünü savunuyor. Evren "Bunun doğru olmadığını" dile getiriyor. Sonra da ekliyor: "Aslında seçime gidilmeseydi herhalde betli bir gecikmeyle de otsa bugünkü ekonomik durum, yine benzer biçimde bütün bozukluklarryla ortaya çıkacaktı"... Bu sözler, Özal'ın ızledığı yanlış politikadan çok, yanlış uygulamaların altını çizıyor. Çünkü, Evren şöyle devam ediyor: "İzlenen ekonomik politikatar, kanımca, özü itibarryla doğru istikamettedir. Ancak, bunun uygulamada eksiklikleri, yanlışlıkları olduğunu sanıyorum. Düzeltmek için de bazı ek tedbirlere ihtiyaç bulunduğunu düşünüyorum". Cumhurbaşkanı kendi danışmantarıyla uzun süredir ekonomik konularda yoğunlaşıyor. Çok sık bir biçimde ekonomik tabloya dönük bilg'ler alıyor. Değerlendirmeler uzerinde hazırlık yürütüyor. Sonra da Başbakan Dünya çocuklanndan dostluk çağrısı ANKARA (Cnmhnriyet Bttrosa) TRT'nin düzenlediği 10. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği çerçevesinde Ikinci Dünya Çocuk Parlamentosu dun TBMM Genel Kurul Salonu'nda toplandı. 36 değişik ülkeden gelen çocuklann kaulımıyla gerçekleşen toplantıda sunulan bildirilerle tüm dünyaya barış, sevgj ve dostluk vağmsında bulunuldu. Bu arada 23 Nisan Çocuk Şenhği'ne katılan çocukların grup liderleri, TRT Genel Müdürü Cem Duna ile birlikte Anıt Kabir'e gelerek kırmızı beyaz karanfıllerden hazırlanmış bir çelengi kabre koyarak Atatürk'ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulundular. öğleden önce Sıhhiye'de toplanan çocuklar daha sonra TBMM'ye kadar yüruduler. Yol boyunca sevgi gösterüeriyle karşılanan çocuklar 2. Dünya Çocuk Pariamentosu'nda toplanmak üzere saat 13.00'te TBMM'ye geldiler. Dünya Çocuk Parlamentosu'nun açılışı, Ankara Devlet Konservatuan Senfoni Orkestrası'nın seslendirdiği 23 Nisan Marşı'yla yapıldı. Toplantıda TRT çocuk korosunun seslendirdiği şarkılara çocuklar alkışlarla eşlik ettiler. Daha sonra çeşitli ulke çocuklannın katılımıyla başkanlık divanı oluşturuldu. Dünya Çocuk Parlamentosu Başkanlığı'nı ise Türkiye adına Fatik Atasoy üstlendi. Toplantıyı TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut, Başbakan Turgut Özal, Mılli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, Ankara Valisi Saffel Ankan Beduk, TRT Genel Mudürü Cem Duna, TBMM Başkan vekilleri, Başkanlık divanı üyeleri ve milletvekillerinin yanı sıra kordiplomatik temsilcileri balkondan izlediler. I. Dunya Çocuk Parlamentosu bundan 10 yıl once yine TBMM'de toplanmıştı. ATJnflMPt MRDULMCllkelerinin geleneksel giysüeri içinde Anıtkabtr'e gelen çocutdar, Ata'yı tanımak için rehberierine sık sık sorular yönelterek bilgi edindüer. Başbakan Özal, TBMM'de 2 Dunya Çocuk Pariamentosu'nun oluşmasım şeref locasından iztedi ve panoramik (otoğraf makinesi ite çocutdann hatıra fotoğraflannı çekti. (Fotofiraflar: AA) leri söylerken biraz haksızlık Özal'a hazırlanan değerlendirmelerden yola çıkarak belli aktarmalar yapıyor. Evren'in Ozal'a söylerken basa basa vurguladığı birkaç nokta var: Bunlardan ilki, "zam yerine vergi" önerisinden geçiyor. Evren, bütçe açıklannın sürekli zam yoluyla kapatılmasından rahatsız. Zamların toplumda büyük bir tepkiye yol açtığım kendisi de gözlüyor. Bu nedenle "zam yerine vergi" formülünden hareket ediyor. Hatta, "çeşitli meslek gruplanndan oluşacak ve sürekli görev yapacak bir vergi komisyonu olusturulmasım" öneriyor. Vergi denetimlerinin yoğunlaştınlmasını istiyor. Nitekim, bu isteğın ılk ürünü önceki gün su yüzüne çıkıyor. Malıye ve Gümrük Bakanı Alptemoçin, yaptığı açıklamada, "vergi denetimlerinin yaygınlaştırılacagım" söylüyor. Vergiye ilişkin denetim, işin bir yönü. İkinci yönü de, vergiyle ilgili yeni bir komisyonun sürekli görev üstlenmesi. Bu tür bir komisyonun önümüzdeki günlerde oluşması düşünülebilir. Cumhurbaşkanı'nın bir başka kaygısı dış borçlar ve bunların kullanılmasından kaynaklanıyor. Özellıkle "kısa vadeli borçlann hlçbir biçimde altyapı yatınmlarmda kullanılmaması gerektiğine" değinıyor. Kısa vadeli borçların, uretimi arttırıcı alanlara kaydırılmasının daha doğru olacağını belirtiyor. Bunlan söyledikten sonra "Elbette ekonomik politikalann tespiti ve uygulanmasından sorumlu olan hükümettir, ama ben de üzeıime düsen görevi yapmak ihtiyacını duydum" diye noktalıyor. Başbakan Özal bu uyanları not ediyor. Bir bölümünü, vergide olduğu gibi, hemen uygulamaya getiriyor. Bir bölümünü de "düşünüyor". Çoğunlukla kamuoyu onünde sergilediğı savunmalan, yani herkesin bildiği sözleri Evren'in karşısında da yineliyor. Herkes gibi, Cumhurbaşkanı Evren de ekonomik gidişten huzursuz. Ekonomik gidişin daha büyük huzursuzluklara yol açabileceğinden kaygılı. Belki Özal'ın işi "fazla hafife aldığı" inancında. Çünkü, 1983 yılında tek başına iktidara geldiğinde yüzde 30'larda seyreden enflasyonun, dört yıl sonunda yüzde 70'e tırmanışı ve bu tımnanma karşısında Başbakanın enflasyona gerekçe olarak tam on dört yıl önce alınan DÇM'leri göstermesi, Çankaya'yı daha da huzursuz ediyor. Enflasyonun kaynağı DÇM'ler... Dış borçların kaynağı 196O'lı yıllar... Ekonominin raydan çıkması seçimlerin muhaletet tarafından geriye kaydınlması... Özal'a göre, bunlar hep bırer gerekçe. Ve bu gerekçelerde, görüldüğü gibi, elhak iktidarın hiçbir payı ve sorumluluğu yok!.. İşte, Başbakandan gelen bu açıklamaiar, Çankaya'da ekonomıye dönük değerlendirmelerin daha da yoğunlaşmasına neden oluyor. Evren belki bu nedenle "Vicdanen müsterih olmak için, bu uyanları size aktarmak ihtiyacını hissettim" demek zorunda kalıyor. Başbakan şımdi Çankaya'dan gelen bu uyanlara da "nayali senaryo" damgasını vurabilir. Pekı, yirmi beş bakanın onünde geçen buna benzer sahne, acaba "yirmi beş bakanın hayalinden mi" geçiyor?.. İşler sarpa sarınca, hayalle gerçek nasıl da birbirine karışıyor!.. ır " b Delegeleri merkez ilçe seçimleri etkileyecek MVongrelere Doğru I , m M• • i PTnhnn ™ ' • 'Merkez' a n a h t a r bahar Hatun Camisi'nin değişik kültürlerin ürünlerı olarak birlikte yer aldığı görülesi bir yöre... Bu mozayiğin ortasında politika da bir başka Trabzon'da. Çözümlenmesi, anlaşılması zor insanlann oluşturduğu girift bir yapısı var politikanm. SHP tabanı, seçimlerde 7 nülletvekilliğinin 6'smı ANAP, birini de DYP'nin almasının ve partilerinin tek bir milletvekili bile çıkaramamasının gizli öfkesini yaşıyor. Karadeniz insanı duygulanyla yaşıyor. Ecevit'i sevmiş uzun yıllar. Çabuk vazgeçmiyor. DSP'nin burada Türkiye genelinin üzerinde oy alması buna bağlanıyor. SHF tl Başkanı Diş Hekimi Rahmi Boran seçim yenilgisini değerlendirirken, "Ecevit fobisini aşamadık" diyor. Bu arada adaylann dağılımının da isabetli olmadığını, Halil Akyüz'üa kendi bölgesinin yanı Of ilçesinin dahil olduğu îkinci bölge yerine birinci bölgeye kaymasının yanlışhğını, bu yuzden ikinci bölgede az farkla seçimi yitirdiklerini anlatıyor. Merkez ilçe kongresi öncesinde taraflar güçlerini yokluyor. Milletvekili adaylarından Mustafa Nurettin Erguney merkez ilçe başkanlığı adaylan arasında. Karşısında ise şimdiki merkez ilçe sekreteri Ahmet Yılmaz aday. Ahrnet Yılrnaz'ı ise merkez ilçenin şimdiki başkanı Atay Aktug destekliyor. Yılmaz seçimleri alırsa Atay Aktug da il başkanlığına adaylığını koyacak anladığımız kadarıyla. Akçaabat, Of, Vakfıkebir, Maçka ilçelerinin de Atay Aktuğ'u desteklediği söyleniyor. İl Başkanı Rahmi Boran önseçim kırgınlıkJannın giderilmesi ve taraflar arasında diyalog sağlanması için toplantılar düzenlediğini anlatıyor. Kendisi il başkanlığına bu aşamada aday olmayacağını da söylüyor. tl politikası ve kurultaya dönük görüşlerini şöyle özetliyor: Genel Başkanınuz Erdal tnönü'yü sevgi ve saygı ile takdir ediyo.um. Şu aşamada partimizde genel başkan olarak kalmasında büyük yarar var. Genel başkanlık için çok değerli başka arkadaşlanmız da olabilir, ama kamuoyu onünde her gun lider arayan bir parti görünümü vermemeliyiz. tstifa etmesi parti içinde ve kamuoyunda şok yarattı, ama kaybettiği puanlan yeniden topluyor. Biitçe göruşmeleri devlet adamlığı vasfını taşıyan tek lider olduğunu gösteriyordu. Partinin bugiinkü yönetimi hakkında ne diişünüyorsunuz? Merkez yönetimi son seçimlerde taktik hatalar yaptı. Parti meclisi üyelerinin Çam Oteli'nde milletvekili olmak için mücadeleleri yanlıştı. Parti meclisinin yarısı milletvekili seçilememiş ve genel başkanla sıirtüşmüşlerdir. Güvensizlik ortamı var. Bu sorunlar kurultayda çözulür, delegeler çözeceklerdir. Merkez İlçe Başkanı Atay Aktuğ ise Trabzon'da Erdal tnönü taraflarının fazla olduğunu Deniz Baykal'ın genel sekreter olmasına da pek fazla karşı çıkan olmayacağını anlatıyor. "Partinin partileşme sürecini tamamlaması için radikal olmak lazım, yani bundan şunu kastediyorum, şu kişinin genel sekreter olarak gelmesi ile bir çözum dogacaksa bir an once gelsin ve olsun diyoruz. Çozüm her ne ise bu kurultayda o çöziim bulunmah" diyor. "Kunıhay'da Baykal bir liste p kanr, Erdal tnonu de bir başka liste ile çıkarsa Trabzon delegasyonu parçalanır" yorumu da yapılıyor. Doğal güzelliklerin ve çeşitli kültürlerin bileşkesi bu kentte sosyal demokrat politikada da değişik etkilerin bileşkesi çıkacak gibi bir izlenim alıyoruz. FÜSUN ÖZBtLGEN TRABZON Karadeniz illeri içinde en eskisi, durmuş oturmuşu, belediye otobusunün iki tent arasında değtl de kent içinde çalıştığı il Trabzon. Kentin tarihine, gecmişine ve durmuş oturmuşluğuna karşın Trabzonlunun öfkesi burnunda. Hele bir de Trabzonspor'un maçı varsa bu öfke daha da kabanyor. 34 plakalı arabamızın plakasına ayaklannın burnu ile ufak ufak tekme atıp " H a pu 34 plakalan 61 yapacaguz" diye Karadeniz fıkralarına yaraşır tehditler bile savuruyorlar. Karadeniz'in bu bölgesi çay top layan sırtı sepetli, kemikleri eğrilmiş kadınları, kadınına yardım etmeyi ve iş yapmayı "lulıbıklık" olarak değerlendirip üretim sürecinin dışına düşmuş erkekleri ile dağlardan kopup gelen kar sularında yetişen alabalıkların rakıyla içildiği, öfkeler kabardıkça piştovlann patladığı, düşman ailelerin tepelerde birbirlerinden uzak evlerde yaşadığı, denizden yakalanan istavritlerin bir tanesinin bir kiloya yaklaşüğı, Maçka ilçesinden gidilen dağlar arasındaki bir vadide koca bir kayalığın ustune inşa edtlmiş Sumela Manastın gibi tarihi eserlerin süslediği, kent içinde de Kızlar Manastın ve Gül tstanburda görevlendirilmek üzere: • İyi düzeyde İngilizce bilen • Yükseköğrenimini tamamlamış EGEBANKTAN HALKIMIZA TESEKKÜR Halkımızınkazanması ıçındaha iyi değerlendirmesı. tasarruflarını daha çok Egebank'ın Menkul Kıymetler Pazarlama ve İhtisas Grubu Egebank Invesfte satışa sunulan 360 gün vadeli, yıllık %66 net verımlı TURYAĞ FİNANSMAN BONOLARI'nın satışı buyuk ılgı gormüş ve kısa surede bıtmıştır Guçlü ve dınamik kadrosu ile zamanı "ustaca' paraya çevıren Egebank TURYAĞ FİNANSMAN BONOLARI'nın satışına gösterdığı ılgı nedenıyle halkımıza tesekkurierını sunar. • Destek Uzmanı (IBM Personal Computer/Personal System/2, IBM S/38, IBM VM işletim sistemi, bilgisayar uygulamalanndan en az birinde deneyimli, Türİcçe dil kurallanna ve yazı diline egemen olanlar tercih edilecektir.) • • Bilgi Işlem Eğitim Uzmanı • Analist/Programcı • Teknik Bölüm İdari îşler Memuru (Bilgisayar aracılığıyla envanter planlaması yapacak ve yönetecek.) • İdari îşler Memuru Ankara'da görevlendirilmek üzere: • Yeterli düzeyde İngilizce bilen • En az lise mezunu • Q klavye kullanan ve dakikada en az 40 kelime yazabilen • Daktilo (İş deneyimi olanlar tercih edilecektir.) olarak yetiştirilecek elemanlar ahnacaktır. Erkek adaylann askerliklerini tamamlamış olmaları gerekmektedür. İsteklılerin, fotoğraflanyla birlikte, en geç 25 Nisan 1988 Pazartesi akşamına kadar, İnönü Caddesi 96/1 Avaspaşa, 80090 İstanbul ve Cinnah Caddesi 3 Kavaklıdere, 06422 Ankara adreslerimize başvurmalanru rica ederiz. âz^âl^ s "Z"l.~E. < EF (International Business Machines) Türk Limited Sirketi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle