23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER gulamasının sonuçları topluca ve bütçe paralelinde sistematik biçimde görülebilmektedir. Saymanlann yöaetim dönemi hesabı, bakan kesinhesabı, Hazine genel hesabı denetim ve yargılama amacıyla Sayıştay'a yollanmaktadır. Sayıştay denetçileri, sayman yönetim dönemi hesaplannı, bakan kesinhesaplannı ve Hazine genel hesabını ayrı ayrı inceleyip birbirleriyle karşılaştırarak; bunların uygunluk ve aykınlıklannı raporla belirler. tlgili Daire ve sonra Sayıştay Genel Kurulu'nda görüşülüp karara bağlanan bu belge "uygunluk bildirimi" olarak TBMM'ye Sayıştay tarafından sunulur. Muhasebei Umumiye Kanunu (Md. 107) ve 1961 Anayasası (Md. 128) bu bildirim süresini Kesinhesap Kanun Tasansı'nın TBMM'ye sunulduğu tarihten itibaren en çok altı ay olarak belirttiği halde, 1982 Anayasası'nda (Md. 164) yetmiş beş gün olarak belirlenmiştir. Boylece yasama organı adına denetim yapan Sayıştay'm incelemedenetleme sonuçlan, yasama organının kabul edeceği kesinhesap yasa tasarılarmın incelenmesinde dayanak olmaktadır. çe kanunu tasansıyla beraber göruşülerek karara bağlar. Kesinhesap kanun tasansı ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştay'ca sonuçtandınlmamış denetim ve hesap yargılamasını önleyemez ve bunlann karara bağlandığı anlamına gelmez" hukmünü düzenlemiştir. Böylece, geçmişte olduğu gibi kesinhesap kanun tasarılannın görüşülmesi gecikmeyecek, yasama denetimi sonuçlannı zamanında meydana getirebilecektir. Kesinhesap kanun tasansı, Anayasa'ya göre TBMM'ye sunulduktan ve Sayıştay'm uygunluk bildirimi de geldikten sonra bu tasan ve bildirim TBMM Bütçe Komisyonu'nda görüşülüp, genel kurula gelir. Genel kurulda görüşülüp, kabul edilmesiyle yasalaşır ve böylece o yıl bütçesi yasama organı tarafından aklanmış olur. Bütçenin uygulamadan sonra yasama orgaru tarafından yapılan denetimi de böylece tamamlanmış olur. 18 NÎSAN 1981 Kesinhesap Kanıınu: Btitçenin Aklanması 1 9 8 8 Mali Yılı Bütçe Kanun Tasarısı, kamuoyunda yankılanarak TBMM'de görüşülürken, millet adına devlet bütçesini denetleyen TBMM'de, 1986 mali yılı bütçesine ait kesinhesap kanun tasarısı hakkında hiçbir bilgi, tartışma kamuoyuna yansımamaktadır. Hükümetlerin başarısı ise gerçekte TBMM tarafından Kesinhesap Kanunu ile denetlenebilmektedir. • CUMHURtYET'TEV OKVRLARA... OKAY GÖNENSİN Sıkmtılı Günler... ılır> Prof. Dr. GÜLAY COŞKUN HÜ Öğretim Üyesi Her yıl, bütçe kanun tasansının görüşülmek ve onaylanmak üzere TBMM'ye sunulmasıyla parlamentoda ve kamuoyunda bütçe konusunda çeşitli tartışmalar başlatılır. Bütçe kanun tasarısı yürürlüğe girinceye kadar bu tartışmalar en yoğun biçimde devam eder. Bütçe kanun tasarısı hakkında böylesine büyük gürültülenn koparıldığı bu donemde, kesinhesap kanun tasarısı da TBMM'de görüşülmektedir. Ancak böyle bir tasannın varlığı, nasü görüşülduğü hakkında ne gibi tartışmalar olduğu kamuoyunda hiç yer almamakladır. Zira, parlamentoda da milletvekilleri tarafından üzerinde hiç durulmayan, sadece onaylanması gereken bir kanun tasansı olarak kabul edilmekte, kamuoyunda hiçbir yankı yapmamaktadır. Oysa, Kesinhesap Kanunu, en az Bütçe Kanunu kadar, hatta parlamento denetimi bakımından ondan çok daha önem verilmesi gereken bir kanundur. Bilindiği gibi, Bütçe Kanunu ile, yasama organı (TBMM) tarafından yürütme organına (Hükümete) gelecek mali yılın devlet gelirlerini toplama, devlet giderlerini yapabilme yetkisi verilmekte; devlet gelir ve giderlerinin o mali yıl için tahmini, Butçe Kanunu'nda yer almaktadır. Bütçe, devletin belli dönem için elde edeceği gelir ve yapacagı harcamaların tahminini gösteren bir yasa olduğuna göre, mali yıl sonundaki o dönem uygulamasının kesin sonuçlarının, yani bütçenin gerçekleşme durumunun belirlenmesi gerekir. Bu, kesin sonuçları göstermek üzere kesinhesap kanun tasansı, Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından hazırlanır ve TBMM'ye gönderilir. Muhasebei Umumiye Kanunu'nun (Md. 100) "Bütçe hesabının kesilmesi Kesinhesap Kanunu ile olur. Kesinhesap Kanunu maddeler halinde diizenlenmiş bir melinle, gelir ve gider cetvellerinden oluşur. Şekil ve bölüraleri genei Bütçe Kanunu'na tam olarak paralel olur" hükmü ile Kesinhesap Kanunu'nu tanımlar. Sonuç Kesinhesap kanun tasanlannın TBMM'de reddedilmesi halinde ne olur? Bu konu, bütçenin reddi gibi hükümetin iktidardan uzaklaştırılması siyasal sonucunu doğurabildiği gibi, ret nedeninin özelliklerine göre, ilgililerin hukuki, mali ve cezai sorumluluğunu da ortaya çıkarabilir. Daha önce böyle bir sonuçla karşılaşılmaması, bu yasa tasarılannın gereken önem verilerek parlamentoda incelenmemesine dayandırılabilir. Bütçe uygulamasında uzun süre sonra kesinhesap kanunu tasarılannın görüşülmesi, etkin denetim yapılmasını engellemekteydi. Ancak 1982 Anayasası'nın getirdiği süre içinde görüşülmesi bunu ortadan kaldırmayı ve bütçenin TBMM tarafından en kısa sürede en etkili denetiminin yapılmasını amaçlamaktadır. Ancak, görüldüğü uzere, 1988 Mali Yılı Bütçe kanun tasarısı, kamuoyunda yankılanarak TBMM'de görüşülürken, millet adına devlet bütçesini denetleyen TBMM'de, 1986 mali yılı bütçesine ait kesinhesap kanun tasarısı hakkında hiçbir bilgi, tartışma kamuoyuna yansımamaktadır. Hükümetlerin başarısı ise gerçekte TBMM tarafından Kesinhesap Kanunu ile denetlenebilmektedir. Kısaltılan süreler Kesinhesap Kanunu, 1982 Anayasası'nda da yer alırken 1961 Anayasası'ndan farklı süreler getirerek daha kısa sürede; gelecek yılın bütçe görüşmeleri yapılırken geçmiş yılın kesinhesap yasa tasanlanmn TBMM'de görüşülmesini sağlayacak şekilde duzenlenmiştir. Anayasanın 164. maddesi "Kesinhesap Kannnn tasanlan, kanunda daha kısa sure kabul edilmemiş ise, ilgili olduklan mali yılın sonundan başlavarak, en gec yedi ay sonra, bakanlar kurulunca. Türkiye Buyük Millet Meclisi'ne sunulur. Sayıştay, genel uygunluk bildirimini. ilişkin olduğu kesinhesap kanun tasansının verilmesinden başlayarak en geç yetmiş beş gün içinde Türkiye Buyük Millet Meclisi'ne sunar. Kesinhesap kanun tasansı, yeni yıl bütçe kanun tasansıyla birlikte Bütçe Komisyonu gündemine alınır. Bütçe Komisyonu, Bütçe kanun tasansıyla kesinhesap kanun tasansı nı, genel kunıla biriikte sunar. Genel kunıl, kesinhesap kanun tasansını, yeni yıl büt İzlenmesi gereken yol... 101. madde hükmüne göre, Maliye ve Gümrük Bakanlığı, öteki bakanlıklardan gelen bakan kesinhesapları ile kendi bakan kesinhesabını birleştirerek, gerekli başka cetvel ve bilgileri ekleyerek Bülçe Kesinhesap Kanunu tasansını hazırlar. Bunlarla beraber Hazine genel hesabı üzerindeki çalışmaları da de\ram ettirir. Bu çahşmaların, bütçe yılının bitiminden itibaren en çok on yedi ay içinde bitmesi Muhasebei Umumiye Kanunu'nda belirtilmiş ise de 1961 Anayasası ile süre on iki aya, 1982 Anayasası ile de yedi aya indirilmiştir. Kesinhesap kanun tasarısında, gelir kesinhesap cetveli, gider kesinhesap cetveli ve mal kesinhesap cetveli yer almaktadır. Böylece, bütçe uy 1ÇkQ7 y da Türkiye ekonomisinin görünümünün f 9 O f iyi bir özetini gazete fiyatlannın gelişimi veriyor. Geçen yıla diğer gazeteler 100 lira ile başladılar, 200 lira ile bu yıla geldiler ve 17 Nisanda fiyat 250 lira... Cumhuriyet 198Tye 120 lira olarak girdi, şubatta 150, temmuzda 175, ekimde 200, aralıkta 250 lira olduk. Ve tam 4 ay 10 gün sonra 300 lirayız.. Başbakan özal bir süre önce SEKA'nın ürettiği kâğıdın fiyatına zam yapılması gerektiğini, ancak gazetelerin bunu fiyatlannı arttırma gerekçesi olarak kullanmamalan için bekleyeceklerini söylemiştir. Başbakanın, SEKA'nın kâğıdına zam için gösterdiği kanıt ithal kâğıdın, tonu 636 bin lira olan yerli kâğıda göre daha pahalı olmasıdır. Ancak bu geçerli bir kanıt değildir, çünkü ithal kâğıt gazetelere ton başına 900 bin liraya mal olmaktadır, ama bu maliyetin 125 bin lirasını çeşitli vergiler oluşturmaktadır. Aynca ithal kâğıdın SEKA'ya göre oldukça kaliteli olmasının getirdiği gramaj farkı ve baskıda az fire vermesi dolayısıyla gerçek maliyeti ton başına (doların bugünkü fiyatıyla) 626 bin lira olmaktadır. Yani ithal kâğıt şu anda, vergiler çıkarıldığında SEKA'nın kâğıdından daha ucuzdur. Eğer hükümet başına karşı bu politikasını sürdürürse bunun sıkıntısını hep birlikte yaşayacağız. • Bu yazının yukardaki bölümü ve sonundaki tirajlar günduz saatterinde yazıldı. Akşama doğru gazeteden çıkmaya hazırlanırken yukardaki kötümser finali doğrulayan haber (Arkası 10. Sayfada) EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Gerçekçi Yakınmalar Okurlardan mektup yağıyor. Dikkat etmişimdir, ne zaman toplumca bunalımlardan bunalımlara sürükleniyoruz, o günlerde okurların yakınmaları artıyor. 'Cumhuriyet' okurları olayları büyük bir ciddilikle izleyen kişilerdir. Uzunlu kısalı mektuplarla bu yanlış tutumların, bozuk düzen gidişlerin ülke ve ulus yararına olmadığını belirtirter. Şu günlerde değerlı okurlardan aldığım mektupları özenle okuyor. bir yana ayırıyorum. Bugün size bu üç mektuptan birer bölümü sunmak istiyorum. Osmanbey'den Sayın N. Erman şöyte yazıyor: "Bugün ülkemizde halkın büyük çoğunluğu din baskısı alöndadır Bir taraftan bu baskı sürerken diğer taraftan gericilerın Atatürk'e yönelik girışımleri de artmaktadır. Ata'ya karşı son hücum Regaıp Kandili Mevlıdi'nın duasında gerçekleşti. 18 şubat akşamı TV'de yayımlanan mevlidin duast yapılırken, 'okunan duaların sevabı Atatürk ve silah arkadaşlarının ruhlarına' gönderilmedi. Duanın sonuna doğru hoca şöyle konuştu: 'Devletimizin kurucusu Atatürk ve silah arkadaşlarının hatıralarını anıyoruz. Derecelerinin artmasını diliyoruz.' Böylece Ata ve silah arkadaşları duadan dışlanmış oldular. Bugün ülkemizde halkın büyük çoğunluğu din baskısı altındadır dedik. Bu baskının en tipik belirtisi cami ve mescit hoparlörleridir. Büyük camiler bir yana, mahalte cami ve mescitlerinde bu hopariörlerin gürültüsü yüzünden çok kişi huzursuz olmaktadır. Ne hazin ve laikliğe aykırı bir durumdur ki resmi makamların bir hoparlör sesini kıstırmaya güçleri yetmemektedir. Yobaz, o derece egemen olmuştur. Hoparlör baskısının tipik örneği Pangaltı mescidindedir Burası özel mescittır. Bütün gideri hemen yanındakı Çelik Tıcaret işyeri tarafından karşılanmakta, dolayısıyla mescidin Şişli Müftülüğü ile bağlantısı bulunmamaktadır. Mescit, bir hanın bodrumundadır. 3 katlı binanın tepesine de 3 hoparlörlü sistem yerlestirilmiştir. Hoparlörler en uzağı 50 metre olan apartmanların arka taraflarında, yatak odalarıyla karşı karşıyadır. İşlerine, okullarına gidecekler ezanla uyanmaktadırlar. Yaşlı, hamile ve hastalar da bu baskının içindedirler. Kaldı ki mescit çevresinde oturanların çoğunluğu Hıristiyandır. Laik bir ülkede bir özel mescidin böylesine din baskısı yapmasına seyirci kalınabilir mi? Semt sakinlerinden bu konu ile çeşitli şikâyetler yapılmış, Cumhurbaşkanlığından müftüluğe kadar bütün ilgililere müracaat edilmış, maalesef hiçbir sonuç alınamamıştır." Ankara'dan emekli bankacı Orhan Topcuoğlu, T.C. Merkez Bankası Başkanı Sayın Rüşdü Saracoğlu'na gönderdiği bir mektubu bana da yollamış. Dostum Topcuoğlu bu mektubunda diyor ki: "İzmirlı sanayiciler bankalara olan kredi borçlarını ödememe kararı almışlar... Basında çıkan haber bu. Silahlı soygunlara karşı bankaları korumak amacıyla, 'özel güvenlik örgütü' oluşturuldu. Güvenlik görevliteri kapıda ve holde bankalarını korumakla görevli. Silahlı scygunculara karşı kurulan bu örgütün dışında, silahsız olarak bankaları soyanlara karşı başka bir deyışle bankalardan almış olduklan çok büyük orandaki kredileri, hatta yıllardan beri faizleri dahi öderneyen kişi ve kuruluşlara karşı gerekli önlemler alınmamıştır. Devlet, bankalarca dağıtılan bu kredileri denetlemelidir. Bu denetimi devletimiz adına T.C. Merkez Bankası yapabilir. T.C. Merkez Bankası tarafsız olamaz. Devletin yanındadır. T.C. Merkez Bankası'nda, 'Risk Santralizasyonu Teşkilâtı' vardır Bir şahsın ve kuruluşların tüm bankalardan 'ne kadar kredi aldığı' o teşkilatça bilinmektedir. T.C. Merkez Bankası, bankalara; "Siz ne yapıyorsunuz, bu firmaya bu kadar kredi veremezsinız" demeli. Bankalara bu denmediği müddetçe ekonominin düzelmesi olanaksızdır. Bankalar, dolayısıyle milli servet silahsız kişilerce soyulmaya devam edilecektir. Yıllardan beri işadamları devamlı olarak, 'ek kredi' istemekte. Ama aldığı kredi borcunu ödemeyi ise hiç aklına getirmemekte. Yıllarca bankada yöneticilik yapmış bir bankacı olarak demek istiyorum ki: Bu güzel yurdumuzu temelinden sarsmaya teşebbüs eden silahsız anarşistlerden kurtarmak lazımdır." Ankara Yukarı Ayvalı Seval ve Mehtap caddelerinde oturanlar adına i. Nazlıoğlu yazıyor: "Bir ayı epey aşkın bir süreden beri sularımız akmıyor. Halk, ekcnomik yönden otkök yiyerek ancak yaşayabilecek düzeye indirildi. Bari, kirpas içinde yaşamasın ıstiyoruz. Ankara'nın ortasındaki bir ilkokulda 'bif çıkıyor, zorunlu olarak okul tatil ediliyor. Yüzlerce kişi, yüzlerce sefer müracaat ediyor, savsaklamadan öteye bir şey de yapılmıyor. Halk tam bir bunalım içinde. Benim bir yanım köylü. Köylü de tam anlamıyla bitmiştir, tükenmiştir. Namusu kadar değer verdiği toprağını, dostdüşman aynmı bile yapmadan satışa çıkarmıştır. Ben de öyleyim. Karşıma ilk çıkana satacağım toprağımı. Topraksız kalmak çocuklarım için daha hayırlı olur diye düşünuyorum. Şartlar mecbur ederse Amerika'ya göçsünler, belli bir öğrenim gördükten sonra oranın vatandaşı olsunlar. Sonra da bir yolunu bulup Türkiye'ye gelir genel müdür veya daha yüksek bir mevki elde ederler diye de vasiyette bulunuyorum. Kuvayi Milliyeci babam mezarında rahat etmez ya, ne yapalım?" "Tiirk İhracatçısına Yunanistan Pazannda Destek" 28 Ocak1 Şubat 1988 tarihleri arasında Davos'ta, yeni bir işbirliği dönemini başlatmak için ilk adım atıldı. Dostluk, ortak noktaların bulunmasıyla kurulur. Dostluk, karşılıklı iyi niyet, özveri ve güvenle pekişir. Türkiye ve Yunanistan, bunu gerçekleştirebilecek potansiyele ve niteliklere sahiptir. Teknolojide... Ekonomide... Kültürel boyutta... Sporda... Her alanda işbirliğimizi geliştirelim. Ülkelerimizi yakınlaştıralım. Dileğimiz budur. Türkiye*nin iki önemli kamu bankası; Anadolu Bankası ve Türkiye Emlak Kredi Bankası'nın Ocak 1988'de birleşmesiyle kurulan Türkiye Emlak Bankası, kendi sektöründe, üzerine düşen görevi yerine getirmeye kararhdır. Kalimerhaba TürkYunan ticari ilişkilerini geliştirmek için $ 25.000.000 kaynak,Türkiye Emlak Bankası ndan! Dostluk ve işbirliği için, elimizi uzatıyoruz. Kalimera... Merhaba! "ölümünde yaşamı barındıran bütün yüzler güzeldir." Katledilişlerinin 9. yılında üç Dersim'liyi; TÜRKİYE EMLAK BANKASI Gend Müdüriük: Büyükdere Cad. 4345 Maslak, 80670 İstanbutTel. 17616 20(30 hal) Kredi Pazarlama Grup Miidiiriüğii: Tel.17616 6065 Fax.l761659 Telex. 27780 abtk tr. Lfla HÜSEYİ.N SANCAR Hüseyin SANCAR, Hıdır DEMİR ve Sııltan ARGUÇ'ları saygıyla anıyoruz. CAĞALOĞLU KIZ MESLEK Lisesi kermesinde buluşalım. 20 Nisan 1988 okulda İST. 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1982/513 \asi 1 Mahçur Mehmc Halıl Ozkağra'nın vasisı i>,tifa eımij olduğundan yerıne kızı Nurdan llont'un va^i ıa>inıne mahkememi/ce 4.3.1988 tarihiınk karar verilmişlır. Ilaıı olunur. 13.4.1988 Basın: 4070 BARIŞA ÖZLEM 1000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğluhtanbul Sizleri unutmadık Sancar Hoca!.. Arkadaşlan ve dostlan adına VEDAT İLGÜN Prof. Dr. Hüsnü Göksel
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle