18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Suhıbı ( ıımluımcl Math.t.uılık \c <.ı.t/eıeuhk lurk Anonını ^ırkclı adınj Nadir Nadi # Cnıu.1 \ j \ ı n Muduru l l a s a n ( r m ı l . M U O H M ' Mudurıı t m i n r l $aklıgıl. ^ .1/1 l>lerı Mudtıru ( ) k ı t <H>nrnsin. 0 Hubcr Mcrkc/ı Vluduru \alçın Baırr. S j \ t a 1 )u/cnı ^ oncımenı \U Acar, 0 It IHHLIUT ANkARA ^ k m l l o g a n . I / M l k Hikmrl ( . r l ı n k m a . M ) A N \ ( elal Başlangıı,. Isi.mhııl l].ıhc:İLı trhaıı \k\ıldı/. l)ı, Hjbcrlcr hrgun Balcı, Ekonomı Osma» l l » e a > , Kultur Crtal Ustcr, Spıır n.ıııiMiı.ıın Ahdulkadır > u ı c l m a n . Du/ılıınc Refik Durbı^. Araştırma Şahın A l p a ) , IjSendıka > ı ı k n n k e l r n u . \ urı Hjbcrlen Nccdel l>ogan, l)ı/ı Va/ılar Kerem Çalı^kan, Hursa Lrvenl GtırçrUi, 0 koordınaıor Ahmrl kurulsan. O Malı l>le r Krol Krkut. O Reklam A>>e Torun, Ek Yajınlar Hulya Akwıl £ Idarc HUHCMII <,ıırer. M c ı m e <>nder ( e l l k . Hılgı Ijlem Naıl İnal. Bavın w Yavan tumhun>el Malbaacılık ve Gazcıeatık T A Ş Turk Ocağı Cad 39/41 Cagalo{Jıı 343J4 Isı PK 246l«anbul Td 512 05 05 (20 hal) Telcn 2224* Fax (1)526 60 72 0 Burolar Ankan Zı>a Gokalp Bh Inkılap S S o 19'4, Td 133 II 4147, Ttl«x 42344 F u . (4) 133 8264 # lımır H Zı>a BK 1352 S 2.3. Tcl 13 12 30. T d « 52359FM (51113 1230 :lnOnuCad I19S No I Kal 1 Te! 114550119731. Telcx M2ISS.FU (71)321056 TAKVlM 11 NISAN 1988 Imsak: 4.S4 Guneş: 6.25 Öğle: 13.10 İkındı: 16.50 Akşam. 19.45 Yatsı: 21.09 Universite öğrenciden borç istiyor Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun Öğrenciler adına verdiği harç kredisi üniversiteye gelmeyince, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü,parayı, daha sonra iade edilmek üzere öğrencilerden istedi. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bıirosu) YurtKur Genel Müdürluğii'nün, Dokuz Eylül Unıversitesi'ne harç kredilerini göndermemesi üzerine, universite ilaç, yiyecek ve bakım masraflarını karşılamak için öğrencilerden geri ödenmek şartıyla borç istedi. Yaklaşık 1500 öğrenci ödeme yapamadığından kayıtlannın silinmesi ile karşı karşıya kaldı. Dokuz Eylul Üniversitesi Rektörü Nanuk Çevik, Kredi ve Yurtlar Kurumu ile öğrenrilerin arasındaki sorunların kendilerini ilgilendirmedigini söylerken, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Osman Nuri Filiz ise, Dokuz EylUl Üniversitesi'nin neden böyle bir davranış içine girdiğini anlayamadıklarını belirtti. Dokuz Eylül Üniversitesi Senatosu 29 mart tarihinde yaptığı toplantıda yemek, ilaç ve bakım masraflanndan doğan açıklan kapatmak için harç kredisi alan öğrencilerden, harçlanmn tamamını yatırmalarını isteyen bir karar aldı. 175 sayılı kararda YurtKur Genel Müdürlüğü'nün üniversiteye harç kredilerini zamanında yatırmadığı için böyle bir girişimde bulundukları anlatıldı. Bağlı fakültelere gönderilmek üzere ibaresi bulunan 175 sayılı kararın son maddesinde ise, kredilerin gelmesi halinde alınan paraların hemen geri ödeneceği de belirtildi. Rektör Namık Çevik, öğrencilerden harç isternedikkrini, borçlarıru istediklerini ileri surerek, konuyla ilgili şunlan söyledi: "Harç kredilerini yabrma.vsnlar ya da barç kredisi ahp da geri kalan borçlannı yatırmayanlann okuldan kaydı silinecektir. Ev sahibi kirasını kiracıdan isler. Başka birisinin borcunu ödemesi ve bunun sonucu kiranın aksaması ev sahibini ilgilendirmez. Kredi ve Yurtlar Kurumu ödemeyi yapsın parayı hemen ertesi gun ogrencilere geri verecegiz. Biz kanşıklık cıkarmak istemiyoruz." Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'nce, "Parasal sıkınn çekildiği, oğrenci yemeklerinin çıkanlmasında güç durumda kalındıgı" gerekçesiyle bağlı fakülte kantinlerine birer duyuru asılarak, kredi alan ya da almayan yaklaşık 1500 öğrenciden harçlanrun ödenmesi istendi. ödeme yapmayan öğrencilere yemek verilmeyeceğinin yanı sıra, sınavlara da alınmayacakları duyuruldu. öte yandan, YurtKur Genel Müdürü Osman Nuri Filiz, böyle davranışlar içine giren üniversiteleri anlayamadıklarını belirterek "Gcçen yıllardan farklı bir davranış içinde degiliz. Bu ödemeler boyle yapılıyordu. Bu yıl nedea çocuklan sıkışünyoriar anlayamadım. Odemelerin mayıs ayı içinde yapılması gerekirken, biz nisan başında yapıyoruz. Paralan idgraf bavalea ile göndcrdim" dedi. Universite öğrencileri de YurtKur Bölge Mtıdürlüğü'ne giderek konunun ne olduğunu öğrenmek istemeleri üzerine, müJürluk yetkililen öğrencüere, "Paralar üniversitelere gonderildi. Ortada bir sorun yok" şeklinde yanıt verdi. Bunun üzerine rektörluğe giden öğrenciler, "Bize para gelmedi" karşılığını aldı. Yaklaşık 1500 öğrencinin bu aksama kadar paralarını yatırmamaları halinde, kayıtlan silinecek. "Büyükyarış"ta son haftaya girilirken uzmanlar uyarıyor 17 nisan pazar günü 531 bin öğrenci universite seçme sınavına girecek. 110 baraj puanını aşanlar 26 haziranda 2. basamak için yanşacak. ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) 17 nisan pazar günü yapılacak. Öğrenci seçme ve yerleştirme sınavına katılmak üzere başvuruda bulunan toplam 693 bin 117 adaydan 531 bin 301'i 67 il merkezi ve Lefkoşa'da yapılacak 1. basamak sınavına katılacak. Adaylann 26 haziranda yapılacak olan 2. basamak sınavına katılabilmeleri için toplam 110 baraj puanını aşmaları gerekecek. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi araştırma görevlisi Aysun Umay, sınava katılacak olan adaylann özellikle son günlerde dinlenmeleri gerektiğini OSS'ciler artık dinlenin belirterek, sınav öncesı yapılan çalışmalara ara verilmesinın yerinde olacağını söyledi. Umay, sınavda heyecanı yenmenın de başanda etkisi bulunduğunu vurgulayarak, şu onerilerde bulundu: "Şimdiye kadar veterince çalıştınız. Artık dinlenin. Sınav gozünuzde buyuttuğunuz kadar zor değil. Başannın anahtan için once tela^ınızı yenin, rahatlayın. Sorulan bir defada anlamaya çalışın. Çozemediğiniz sorunun uzerinde takılıp kalmayın ve asla 'Ya şu olursa?' düşuncesiyle emin olmadığınız yanıtı işaretlemeyin. Unutmayın, dört yanlış bir dogruyu gotunıyor. Bu sınav turlerinde başan çalışmaktan gecer. Şansın asla yeri yoktur. Çozemediğiniz sorular karşısında paniğe kapılmayın. O soruyu geçerek başkasını yanıtlayın. Zamanınız kaldığında o sonılara tekrar donersiniz. Sınav pncesi uyancı flaçlar almayın. Bu tur ilaçiann hangi bunyelerde nasıl etkili olacağını önceden kestirmek olanaksızdır. Dikkatinizi toparlayın ve korkmayın. Başanlı olmamanız için bir neden yok. Yeni sınav sistemi de size yardımcı olacaktır." > Bu arada OSYM yetkilileri de, birinci basamak sınavı öncesı adaylara uyanda bulunarak, "Belgelerini/i unulmayın. Sınavşansınızı ka; bedebilirsiniz" şeklinde konuştular. Adaylar sınava gırerken şu belgelerı yanlarında bulundurmak zorundalar: "1988 ÖSYS kimlik kartı, 1988 ÖSS giriş belgesi, fotoğraflı ve onaylı özel kimlik belgesi." Adaylardan sınava girerken yanlannda ayrıca kurşun kalem, silgi ve kalemtıraş bulundurmalan isteniyor. Adaylar sınav sırasında şu kurallara uymak zorundalar: "Konuşmayacaklar, kopya çekmeyecekler ve kopya vermeyecekler. Salondaki göroliJere soru sormayacaklar. Salonda birbirlerinden kalem, silgi, sigara alış\erişinde bulunmayacaklar, hesap cetveli, hesap makinesi, pergel, cervel gibi araçlan kullanamayacaklar ve sınıf duzenini bozucu davranışlarda bulunmayacaklar." Unıversıteli olmak için başvuran adaylardan 124 bin 513'unun 1. basamak sınavı sonuçlarına göre bir yukseköğretim programına yerle Vefa Lisesi'nde boza günü tstanbul Haber Servisi Vefa Lisesi mezunlan lisenin kuruluşunun 116. yılında birlikte oldular, anılanm yinelediler ve boza içtiler. Okul bahçesinde başlayan kutlama törenleri konferans salonunda konuşmalar, Prof. Fethı Kopuz ve grubunun konseri ile devam etti. Vefalılar Derneği Yönetim Kurulu, okuldan emekli olmuş 48 Öğretmen ile mezuniyetlerinin 50. yılını kutlayan 8 Vefah'ya onur, okulda halen görev yapan 50 öğretmene de teşekkür belgesi verdi. Okul mezunlan Üğur Dündar, Müjdat Gezen ve Kemal Sunal'ın da birer konuşma yaptığı törenlerde emekli öğretmen Ihsan Irk (Sallabaş thsan) karatahtada geometri problemi çözdü. Kutlamalardan sonra bahçede boza içildi. şebilmek için başvuruda bulunduğu bildirildi. Bu adaylar ikinci basamak sınavına katılmayacaklar. Adaylardan 161 bin 816'sı yalnızca 26 nisanda yapılacak 2. basamak sınavına katılacaklar. Bu adaylar 17 nisanda yapılacak 1. basamak sınavına katılan 531 bin 301 adaydan 110 baraj puanını aşanlarla birlikte 26 hazirandaki 2. basamak sınavına alınacaklar. Adaylar birinci basamak sınavında sözel, sayısal ve yabancı dil olmak uzere uç ayn testi yanıtlayacaklar. Adaylann testlerinin değerlendirilmeye tutulması için en az 4 doğru yanıtlarının bulunması gerekiyor. Bu yıl yapılan değişik(iğe göre, aynca yabancı dü testindcn alınacak puan da adaylann birinci basamak sınavını kazanıp kazanmamalarında etken olacak. Gözler Ozal'ın Atina gezisinde Diplomatik çevrelerdeki beklenti özal'ın Atina'ya "Kıbrıs'ta Türk askerini azaltma" jestiyle birlikte gitmesi. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK Amerikan Dışişleri Bakanlığı Kıbns sorumlusu Jaraes VVilkinson'ın KıbrısAnkaraAtina ziyaretinden sonra iki Kıbnslı liderin Londra'da yaptığı temaslarda da bir ilerleme kaydediunediği belirtiliyor. Birleşmiş Milletler diplomatik çevrelen ABD ve lngiltere'nın "genel sekreterlikten bagımsız" olarak Kıbns'la ilgili tarafları "BM ozel temsilcilerinin çabalanna yardımcı olmaya" çağırdıklan, ancak gırışımlerının sonuç vermedığini belirtiyorlar, en son olarak tngiltere Başbakanı Margaret Thatcherin Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasmda Başbakan özal'a Londra'da Kıbns Rum lideri Yorgo Vasiliu ile yaptığı görüşmelerle bağiantıh olarak Kıbns konusunu açtığı da kaydediliyor. tngiltere ve ABD'nin "çabalan" Türkiye ve Kıbns Rum kesimini hedefÜyor. Vasiliu'nun seçilmesinden sonra "uzlaşmaz" nitehkteki tutumu, Amerikan ve tngiliz yetkililerine göre "BM Genel Sekreteriigi'nin diyalog umudunu" sonuçsuz bıraktı. Öte yandan Türkiye'den beklenen "jesder" konusunda da Vasiliu'nun tutumunu açıklamasından sonra bir "katılaşma" oldu. BM diplomatlan, aynca Ingiltere'nin Vasiliuözal görüşmesinden yana olduğunu kaydediyorlar. Yapılan tüm temaslardan sonra ABD ve tngiliz diplomatlan Kıbns için bir gelişme olacaksa bunun Başbakan özal'ın haziranda yapacağı Atina ziyaretinden sonraya kaldığını söylüyorlar. Vasiliu'nun görüşme konusunda ısrarla özalia görüşmek istemesi ve tutumunu Atina ziyareti ertesine değin değiştirmeyeceği kaydediliyor. özal'm Atina ziyaretinin önemi ise Yunanistan'a götürme olasüığı bulunduğu belirtilen bir takıra "hediyelerden" kaynaklanıyor. Diplomatik çevrelerdeki beklenti bu "bediyelerden" bin "Kıbns'ta Türk askerini azaltma" jesti olması olasılığı.Londra ayaretlerinde Denktaş ve Vasiliu ile Kıbns konusunun başbakanlık düzeyinde yoğun şekilde ele alındığı belirtiliyor. Ingiltere'nin ÖzalVasilru görüşmesini desteklediğini öne süren BM diplomatlan, Tngiltere'ran bu eğilimini Özal'a iletmiş olduğunu da belirtiyorlar. Bilindiği gibi Başbakan özal, Thatcher'ın ziyaretinden kısa bir süre önce bu anlayışı kabul etmediğini, önce Denktaş Vasiliu görüşmesi yapılmasını, sonra Atina Ankara da olmak üzere dörtlü bir görüşmenin uygun olacağı açıklamasıyla belü etmişti. (Arkası 13. Sayfada) Kıbrıs sorunu 7 milyona kitap tstanbul Haber Servisi Liberal Yazılı ve Basılı Eserler Şirketı 'nin dün Ramada Oteli'nde düzenlediği "1. Yazılı ve Basılı Eserler Müzayedesi"nde, Choiseul Gouffier'in 3 ciltlik iinlti yapıtı "Voyage Pittoresçue de la Gr4ece", 7 milyon liraya satıldı. Müzayedede, 75'i basılı 25 'i yazılı olmak üzere toplam 100 eser arttırmaya sunuldu. Kapahçarşı "yıkandı" tstanbul Haber Servisi Kapahçarşı Esnaflan Derneği ve Eminönti Belediyesi işbirliğiyle tarihi çarşı dün tazyikli su ve I deterjanla yıkandı. YetkiiUer 6 arazöz ve 30 temizlik isçisinin yardımıyla 40 bin metre karelik alanda 86 sokağın yıkandığını belirttiler. YetkiiUer, aynca Kapahçarşı'nın 14 yıldır yıkanmadığım, Hikmet Bozanoğlu'nun Eminönü Belediyesi'nde başkanhk görevine başladıktan sonra yıkanmaya başlandığını belirterek her 15 gtinde bir yıkanacağını çevre halkından çöplerini sokağa atmamalannı istediler. P y y Qelmeden ölen bebeklen koruyan bir tannları var, "Yızo san". Bu Budıst azızin ölü doğan ya da kürtajla aldırılan bebeklen koruduğuna inanılıyor Bebeklerini kaybeden aileler "yızo" adındakı 3050 cm. büyüklüğündekı taş Buda heykelciklen, ustterine bebeklerinın isımlerini yazarak "Yizo San"ın yanına bırakıyorlar "Frankfurte r Allgemeıne" Gazetesı'nde yer alan bir haberde, Tokyo'nun guneyinde bulunan Kamakura TapınagYnda bınlerce "yızo" bulunduğu belırtilıyor Aileler ölen bebeklen adına bıraktıklan yızoları kuçük paltolar, şemsıyeler, MıckyMaus figürlenyle susleyerek, "öbur tarafta" gıyınmelerımveoyalanmalarınısağladıklarınaınanıyorlar Japonyadaenyaygınvetekgeçeriıdoğumkontrolyöntemının kürtaj olması, Japonların, "Yızo San'a bağlılıklarını daha da arttırıyor Tanrısı^" Farelerde kanser tedavîsi için deney Lise öğrencileri Taylan ve Acarsoy, mercanköşk adlı bitkinin kanserli fareler üzerindeki etkisini deneyerek olumlu sonuç aldıklarını belirtiyorlar, ancak "însandaki etkisini bilmiyoruz, aman yanlış anlaşılmasın" diye ekliyorlar. SENAY KALKAN TÜBlTAK'm liselerarası biyoloji dalındaki proje yarışmasında Türkiye ikinciliğini Muzaffer Taylan ve Alparslan Acarsoy, ortak çalışmalarıyla aldı. tstanbul Fen Lisesi son sınıf öğrencileri olan Muzaffer ve Alparslan, projelerinde bilimsel adı "Origanum Vulgare" olan mercanköşk bitkısinin bakMuzaffer Taylan Alpaslan Acarsoy Belki de olanak tarunsa geleceğin bilim adamları, araştırmacıları olacak iki öğrenci, büyük sorumlulukla hemen eklıyorlardı: "Ama biz deney imizi sadece farelerin uzerinde yaptık. Ne bitkinin kimyasml bileşimlerini ne de ekstrenin yan etkilerini, insana uygulanıp uygulanamayacağını araştıramadık. Aman yanlış anlaşılmasın." Muzaffer Taylan, 1970'de ManıteriİCT, mantarlar ve kanser hücreleri üzerindeki etkilerini araştırmışlardı. Bir yıl boyunca Marmara Üniversitesi Mikrobiyoloji Ana Bilım Dalı öğretim görevlilerinden Doç. Dr. Adile Çevikbaş'ın denetiminda fareler uzerinde yaptıkları çalışma sonucu mercanköşkun EAT3 denilen bir tür kanser uzerinde etkili olduğunu bulmuşlardı. sa'da doğmuş. 2 yaşındayken babası isci olarak Almanya'ya gidince o da annesiyle birlikte Almanya1 ya gitmiş. 6 yıl sonra da tekrar Manısa'ya dönerek ilk ve ortaokulu anneannesi ve dedesinin yanında kalarak okumuş. Alparslan Acarsoy ise, 1971'de Erzincan'da doğmuş. Babası şu anda 1. Ordu Karargâhı'nda binbaşı, annesi öğretmen. Okul takımında basketbol oynayan Alparslan, bateri ve gitar çalıyor. Bir proje gehştirmek, başanlı olmak, ödül kazanmak Alparslan1 ın ortaokuldan beri hayaliymiş. Ortaokuldayken radyoda bir yanşmada birinci olanla yapılan röportajı dinlerken onun yerinde olmayı düşlemiş. Geçen yıl TÜBİTAKın yanşmasını duyunca da Muzaffer'le birlikte bir proje hazırlayıp katılmayı duşünmuşler. Marmara Üniversitesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Adile Çevikbaş, mercanköşk bitkısinin hangı alanlarda kullanılabileceğini araştırmalannı söyleyince de çalışmalanna başlamışlar: "Mercanköşk bitkisini once bogazda ve bağırsaklarda iltihaplanmalara >ol açan bakterilerin uzerinde denedik. Etkili oldu. Ama zaten bu biliniyordu. Örneğin annelerimiz boğazımız agrıdığında mercanköşk kaynatıpiçirir. Sonra mantarlar uzerinde denedik, hiçbir etkisi olmadı. Son olarak kanser uzerinde başanlı olduk. Şoyle calışük: İlk olarak Sıvı Standard Eriih Asid EAT3 tümöriinü aldık, bir farenin ense köküne enjekte ettik. Katılaşıp bir tiimor haline gelince hayvanı kestik, tömunı ufak parçalar halinde 20 fareye enjekte ettik. Onlar da buyıidu ve sonuçla bir sürii kanserli faremiz oldu. Fareleri deney ve kontrol olmak üzere iki gruba ayırdık. Kontrol grubuna ber gün aynı şokn yaşasınlar diye tuzlu şu, deney grubuna da 0.5 mililitre mercanköşk bitkısinin suyunu enjekte ettik. 15 gun sonra deney gnıbumuzdaki farelerin tumorieri yok olmuştu." Muzaffer, bir proje daha gelıştirip TÜBlTAK'a yollamış. Bu kez maden ocaklanndaki grizu patlamasını önlemeye yönelik bir proje bu. "Eğer başanlı olursam, artık madenlerde grizu patlaması olmaz ve işçiler ölmez" diyor. TÜBİTAK biyoloji dalı ikincileri Muzaffer Taylan ve Alparslan Acarsoy 'Hoşgeldin9 kokteyli tstanbul Haber Servisi Turistik bir gezi için tstanbul'a gelen 44 Yunanlı gazeteciye, Kadıköy Belediye Başkanı Osman Hızlan tarafından "hoşgeldin" kokteyli verildi. Kadıköy Eysan Oteli'nde verilen kokteylde konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Osman Hızlan, bu çabalann TürkYunan dostluğunda bir adım olması dileğini taşıdıklanm belirterek Yunanlı gazetecilere çeşitli armağanlar verdi. Öğretmenlerin zeku derecesi ANKARA (AA) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, okul mudurlerinden öğretmenlerin zekâ düzeylerini soruyor. Sicil amirlerince doldurulmak üzere dağıtılan "Sicil Not Defterleri"nin "Genel Durum ve Davranış" başlıkh bölümünde, öğretmenlerin "zekâ derecesi" ve "kavrayış kabüiyetlerV'nin değerlendirilmesi isteniyor. Değerlendirmenin not esasma göre yapıldığı "Sicil Not Defterleri"nde 60 puanın altında not alan öğretmenin "zeki" olmadığı kanaatine vanhyor. dusünme ozgurluğü getırır" T. Özal Ege'deki hazme: Mağara turizmi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Selçuk, Efes ve Kemalpaşa çevresinde Ege Üniversitesi'nden bir ekibin uzerinde araştırmalar yaptığı antik çağda çeşitli amaçlarla kullanılan mağaraların, düzenlenerek turizme açılması istendi. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Anabiliro Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Erol AUlay başkanlığındaki bir ekip, köylülerin yardınayla bulduklan mağaralarda incelemelerini surdürüyorlar. Bu mağaraların antik dönemde, özellikle dini ve saklanma amaçlan için kullanıldığını betirten Doç. AUlay, günümüzde de o dönemden kalma baZk inanışlann sürdüğünü söyledi. Selçuk ve Efes antik kenti çevresinde, içinde freskler, kabartmalar, kandilier ve dini eşyalar olan mağaralar bulunduğunu kaydeden Doç. Atalay, "Efes ve Meryem Ana'ya gezmeye gelen turistler muhakkak ki, bu mağaralan da gezmek isteyecek" dedi. Türkiye'deki mağaralann büyflk bölümünün henüz "keşfedilmemiş dnnunda" olduğunu vurgulayan Doç. Atalay, şöyle konuştu: "Henüz gidilemeyen yerier var ve buradaki mağaralar keşfedildiginde arkeoloji bilimine büyük katkılarda buhınacak bilgiler elde edilecek. Bu mağaralann rurizm •psından da onemi büyük. Ama araştınlması, kazılması v° duzenlenmesi gerekiyor. Şimdilik mağaralann birçoğuna dağcdık teknigi kullaralarak girilebiliyor." 1982 yılından bu yana Ege bölgesi içinde yaptıkları araştırma ve incelemelerde bulduklan mağaralardan birinin Selçuk llçesi'nin Şirince Köyü yakınlarındakı "Siitini" mağarası olduğunu bdirten Doç. Atalay, bu mağaranın, "Çevre köylerdeki sütii olmayan kadınlar tara&ndan kutsal kabul edildigini" söyledi. Sütini mağarasının kutsalbğının Bizans döneminden kaldığını açıklayan Doç. Atalay, şöyle konuştu: "Mağara içindeki freskler üc ayn devirde yapılnuş. Yaatlann ve fresklerin çoğu Bizans dönemine ait. Aynca yerden Osmanlı devrine ait sikkeler bulduk. tlginç olan bir başka nokla ise fresklerin en üst tabakasında yeni Grekçe olup atılan taribJerden gcçen yüzyıl içinde yazdnuş okhıgu anlaşılan yazıtlar bulmantızdı. Bu yazıtlar genellikle Hırisüyanlık dini ile ilgili anlamlar içeriyor. Bu mağaranın asıl özdliği de 12. yüzyılda Bizans döneminde tslam ordulan geldiğinde saklanma amacıybı kuDamlmasıdır." Araştırma yapan ekibin bulduğu ilginç bir mağara da insan yapısı ve Efes antik kentinin mermerlerinin çıkanlması sırasında meydana gelmiş. Efesliler tarafından, Romalılar zamanında mermer ocağı olarak kullanılan "Kuşini" mağarasının içinden tonlarca mermerin alınması sonucımda genişliği 100 metre, derinliği 40 metre, yüksekliği 10 metre olan bir mağara oluştuğunu belirten Doç. Atalay, tavanın çökmemesi için mağara girişinde sütun görevi yapan çok büyük bloklar oluşturulduğunu söyledi. Kuşini mağarası civarında Efeslilerin mermerleri nasıl kente taşıdıklanm araştınrken, "Kurudag Damlataş magarası"nı bulduklarını belırten Doç. Atalay, "Sarlat ve dikitlerin çok bol oldugu mağarada, bol sayıda seramik ile Hellenistik ve Roma yag kandilleri ele gecirdik" dedi. L odası 6 Yemek ve çalısma odası 7 Yaiafc odaa S 0ü>rm3 ve Ozal, Yunan TV'sinde artık daha seıııpatik STELYO BERBERAKİS ATİNA Başbakan Targut Özal'ın 13 hazirandaki Atina ziyareti oncesinde Yunan televizyonu ve basınında Türkiye'ye daha çok yer verilmeye ve konulara daha yumuşak bakılmaya başlandı. Türk ve Yunan başbakanlannın Davos buluşması öncesi Özal'ın "garip" fotoğraflarını gosteren Yunan TV'si, şimdi Başbakan özal'ın daha iyi bir fotoğrafını göstermeye başladı. Dış haberler programlannda da Türkiye'ye daha geniş yer aynlmaya başlandı. Yunan TV'sinin ekran başına en fazla izleyici toplayan programı "Cumartesi Sayfalan"nda da şimdi Türkiye'ye daha çok yer veriliyor. Bu programda Aziz Nesin, Hulya Koçyiğit, Sakıp Sabancı gibi Turkiye'de unlu kişilerın uzun mulakatlan yer alıyor. Aynı programda Turkiye'nin Atina Büyükelçisi Nazmi Akıman ile Cumhuriyet muhabiri, uzun söyleşilerle Yunanlı izJeyicilere tanıtıldı. Bruksel'de çalışan Türk ve Yunan işçilerin birbirlerine nasıl bir komşuluk bağı ile bağlı olduklan da TV'de gösterildi. Türk ve Yunanlı işçilerin kendi ağızlanndan aralarında hiçbir sorun bulunmadığı anlatıldı. Bu arada, Avrupa Basketbol Şampiyonasf nın Bruksel'de oynanan Yunanistan'ın Aris, ttalya'nın Treiser takımları arasındaki final maçı öncesi, bir Türkun "Maça gidecegim ve tabii ki kardeş Yunan takımı için tezahürat yapacağım" sözleri yayımlandı. Yunan basınında da Türkiye'ye geniş yer aynhyor. Davos öncesi iktidar ve muhalefet yanhsı olarak ikiye ayrılan gazeteler, şimdi kendi içlerinde de Davos yanhsı ve karşıtı kanatlara bölündüler. "Serbest pıyasa ekonomısı Japon îşî tüp daire Dış Haberier Servisi Japonlaı, her şeyin küçüğünü üretmeyi çok severler. Radyonun, televizyonun daha küçüğü derken, mini daireler de yapılmaya başladı. Konut kiralarının yüksekliği ve yer darlığı nedeniyle gelişen bu yeni eğilimin ilginç bir örneği de Londra'da bulunuyor. The Independent Gazetesi'nin habenne göre Londra'da yaşayan Francis Chan adlı bir Japon mühendis, çevredeki astronomik kiralar ve konut sıkıntısı nedeniyle mimar arkadaşının yardımıyla bir "tüpdaire" geliştirmiş. Evinin uzunluğu 7.32, genişliği ise 1.02 metre. Chan'a göre bu evin tam dört odası var. Yıllık kirası ise 30 bin sterlin (yaklaşık 70 milyon lira). Chan, kendi oturduğu ev için, "Bu uzun bir mavnada ya da koridorda yaşamak gibi bir şey. Benim hoşuma gidiyor" diyor. Chan'ın evi, Londra'nın seçkin semtlerinden Hampstead'de bir yatak odalı evlerin kirasının 85 bin sterlin olduğu semtte, üç lüks daireden oluşan asıl evin bahçesinde. Chan, üç dairenin de sahibi olmasına karşm bu minık konutta oturmayı tercih ediyor, tabii ekonomik nedenlerden ötürü. tki yıl önce bu evi tümüyie satın alan Chan, iki dairesini kiraya vermeyi, üçuncüsünde de kendisi oturmayı planlıyormuş. Fakat onarım masrafları duşunduğunden yüksek olunca, aldığı ev kredisini tüketmiş ve üç daireyi de kiraya vermek zorunda kalmış. Kendısi de bahçede duvara paralel yaptırdığı uzun, ince eve taşınmış. Chan'ın mimar bir arkadaşı tarafından dizayn edilen evin içinde bulaşık makinesi, fırın, buzdolabı, tuvalet ve bir de bar bulunuyor. Chan, "Bu evde yaşayabilmek için çok duzeaii bir insan olmak gerekiyorsa da insan zamanla altşıyor" diyor. "Bir de tabii rabat etmek istiyorsanız, yfak tefek olmaiısınız" diye de ekliyor. Bu da hücre daire rek buyüduğü Japonyada yeni ınsa edilen bazı apartmanlarda •tıucredaıre" sıstemıuygulanmayabasladı Dahaçok yalnız yasayan genclenn rağbet ettığı bu daırelerm genişliği bir metre. yüksekliği 2 3 m derınlığııse2 4 m kadar, Frankfurter Allgemeıne Gazetesı nde yer alan habere göre, bu daırelerm aylık kirası 300 000 TL dolayında.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle