Katalog

CUMHURİYET / 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER dısını en çok uzen husus, her gun amelıyatlarını yapamamasıydı Uç yıldan berı Ibnı Sına Hastanesı'ndekı klınığıne geçtıkten sonra bu olanaksızlıklar büyuk ölçude ortadan kalkmış ve her gun yaptığı amelıyatlar son derece yorucu olmasına karşın onu yenıden canlandırmış ve buyük bır ıstekle mesleğındekı uygulamalannı hızla antırmıştı Son bır yıldan berı bu yorucu çalışmalarının, esasen pek onem vermedığı sağlığını olumsuz yönde etkıleyeceğı endışesını duyuyorduk Zıra çok daha öncelerı cıddı bır koroner hastalığı geçırmıştı Bu ya ralı kalbın gunun bırınde kendısme dur dıyeceğını duşunur, fakat kendısı ıle konuyu asla tartışamazdık Nıtekım oyle de oldu * Nurhan, ulkesını ve ınsanlarımızı se\en, onlara hızmet etmenın bır gorev olduğunu hıçbır zaman unutmayan gerçek bır ulusçuydu ABD'de kı eğıtımı sonucu bu ulkede uzman hekım olarak çalışmak yetkısı kendısme resmen tanınmıştı Çok daha elvenşlı yaşam koşulları ıle bu ülkeye davet edıldığmı, bu davetın çeşıtlı tıp merkezlennden gel dığını, çok ıyı bılıyorum Ancak bunların hepsını reddetmış ve kendı ulkemıze hızmetın, hızmetlerın en yucesı olduğunu ve bu ulkeyı bıze emanet eden Ataturk'un bır buyruğu olduğunu söyleyerek gerçek Ataturkçuluğun en anlamlı örneğını vermış ve davranışları ıle bunu öğrencılerıne anlatmaya calışmıştır Ona göre msanımıza hızmet, mesleğımıze uluslararası katkı, pozıtıf bılımlerın rehberhğınden şaşmama, bır ulkenın aydınını aydın yapan bellıbaşlı öğelerdı Ataturk ılkelerının zaman zaman bazı kesımlerce yozlaştınlmak ıstenmest, onun duşuncelerıne ve devrımlerıne karşı çıkılması Nurhan'ı çok uzer ve endışelendırırdı Nurhan, seçkm bır eğıtıcıydı Ulkemızde bır beyınsmır cerrahlığı uzmanlar ordusu gerçekleştırmıştır Ulkemızın her yöresınde çalışan bu bılım dalının uzmanlarına, Nurhan'ın eğıtsel katkısı mutlaka olmuştur Bılgı ve deneyımını hıçbır art duşunceye sapmadan son derece cömertçe gençlere venrdı Onlara, bunlann dışında her bılım dalında olduğu gıbı araştırma ve gelıstırme merakı nı buyuk bır başan ıle aşılamıştır Ulu"slararası duzeyde bu bılım dalındakı araştırma sonuçları, ılgınç vaka takdımlen, vöntem tanımlamaları öbur cerrahı bılım dallarının hepsmden daha yuksek sayıda vardır Butun bunlar Nurhan'ın ne denlı ye teneklı bır araştıncı ve eğıtıcı olduğunun önemlı kanıtlarıdır Bu bılım dalında tanımladığı cerrahı tedavı yöntemlen baz\ beyın tumorlennın ve özel lıkle damar hastalıklarının tedavısındekı başarıları tum dunva hteraturune rnal olmuş katkılarıdır İnsan beynı gıbı son derece duyarlı bır organda çalışmak pek de kolay değıldır Son yıllarda onun ulkemıze kazandırdığı en öntmlı katkılardan bırısı nıkro cerrahı dıye tanımlanan, mıkroskop altında gerçekleştırdığı merkez sınır sıstemı cerrahısıdır Bu konuda elde ettığı başanları her turlu takdırın uzerındedır Aynca bu konuda pek çok öğrencısını de uzmanlaştırmıştır. Prof. Dr. Nıırhan Avman Nurhan, yeri kolay kolay doldurulamayacak büyük bir hekim, bir cerrah ve her şeyin üzehnde halkım ve tüm insanları seven, duygularını dışa vurmayan seçkin bir Atatürk çocuğuydu. Alamnda yarattığı ekol ve öğrencileri kuşkusuz onun btt ulkusunu sonuna kadar götürecek ve gönül verdiği beyin cerrahlığını yücelteceklerdır. Ne var kı gönüllere tahî kurmuş bu seçkin insan artık aramızda değil. PENCERE Jurnal... 26 MART 1988 Prof. Dr. R. KÂZIM TÜRKER AÜ Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Ülkemız, yen kolayca doldurulamayacak büyuk bır hekım, bılım adamı ve seçkin bir vatandaşmı, kendısınden daha çok hızmet bekleyeceğı bır yaştayıtırdı Prof Dr Nurhan AVMAN'ın meslekı bır görevını surdürürken anı olarak aramızdan ayrılışı, tum meslektaşlanmız, kendısınden şıfabekle>en hastalarımız, onun ellerı ıle sağlığını kazanmış ınsanlanmız, halkımız, ıdarecılerımız, basınımız ve sıyasılerımız tarafından derın uzüntü ıle karşılanmıştır Onun yaşamoykusu, çalışma du zenı ve tum akademık aktıvıtelerı, olanaklar elverseydı de bır fılme çekılebılseydı, böyle bır fılmın yetışmış ve yetışmekte olan hekımlenmız, akademık yaşama kendını vermış meslektaşlarımıza pek çok kez gösterılmesı son derece eğıtıcı olurdu göruşundeyım 1952 yılında Istanbul Unıversıtesı Tıp Fakulte sı'nden "Tıp Doktoru" dıplomasını alan Nurhan, meslekı yaşamının ılk deneyımını, vatanı gorevını Tbb Astğm olarak yaptıgı lstanbul Halıcıoğ lu'nda başlatmıştı İU Tıp Fakultesı Tedavı Klı nığı'nde aynı yıllarda asıstan olduğum ıçın hemen hemen her gun beraberdık Hastalarına olan düşkünluğu, özellıkle daha ayrıntılı ıncelemeye alınması gereklı erlere olan ılgısını çok canlı örnekle rıyle görurdüm Gunun koşullarını dıkkate alarak pek çok hastasım, olanaklan daha ılerı duzeyde olan unıversıte khnıklennde tetkık ve tedavı ettığını ızlemışımdır Nurhan, daha.öğrencıhk yıllannda merkezı sınır sıstemının anatomı ve fonksıyonlarına son derece önem \enr ve bu sıstemle ılgılı bılgılerını yerlı ve yabancı yayınları ızleyerek derınleştırırdı Daha bu yıllarda, ılerde bu sıstemın uzmanı ve özellıkle cerrahı olmayı aklına koymuştu Rahmetlı hocalarımız Prof Frank ve Wıntersteın'ın ders ve konferanslarını hıç kaçırmazdı Vatanı görevmı bıurdıkten sonra bu duşuncesını ABD'de sınır cerrahısı alamnda dunyaca unlu bılım adamlarının khnıklennde y.llar suren eğıtımı ıle yıirürluğe koydu ve buyuk bır bılgı bırıkımı ve yeteneklı bır u?man olarak yurda dönmuştu Uluslararası foromlarda... Nurhan, hıçbır zaman gosterış meraklısı olmamıştır Onun en şaşmaz ılkelerınden bırı, bılımsel verıler ve tartışmalann bılımsel duzeyde ve bılım adamları arasında olması ve özellıkle kendı oz de neyım sonuçlannı uluslararası forumlarda tartışması ve yayımlamasıdır Bılımsel verılerını bu korıulan anlamayan meslek dışı kımselerle tartışma ya da duyurmaktan dıkkatle kaçımrdı Nurhan, yen kolay kolay doldurulamayacak buyuk bır hekım, bır cerrah ve her şeyın uzerınde halkım ve tum insanları seven, duvgularını dışa vurmayan seçkin bır Ataturk çocuğuydu Alamnda yarattığı ekol ve öğrencileri kuşkusuz onun bu ulkusunu sonuna kadar götürecek ve gönul verdığı beyın cerrahlığını yucelteceklerdır Ne var kı gonullere taht kurmuş bu seçkin insan artık aramızda değıl Onu, kuşkusuz en çok ozleyecek kımse, yarım vuzyıllık arkadaşı ve dostu olan bu satırların yazarı olacaktır Yetenekli ve yurtsever Nurhan, her seyden önce çok yeteneklı bır hekımdı Hastalanna olan düşkünluğu ve onların acılarını bır an önce gıderme ısteğı, yaşamına veda ettığı gune kadar ödün vermeden uyguladığı bır yöntemdı Sabahın en geç 7 30'unda klınığıne gelır ve gunluk çahşmalarını başlatırdı Yıllarca olanaksızlıklar ıçınde çalıştığı Cebecı'dekı klınığınde ken EVET/HAYIR OKT4Y AKBAL Feyzioğlu İçin Böluk pörçuk anılar canlandı bırden O, 195760 yıllarına dondum Genç bır adamdı, benım kuşağımm bır değerlı aydını Hepımız onu tutuyorduk Beğenıyorduk, yazılarımızla ovuyorduk Cumhurıyetle bırlıkte doğan, Ataturk donemınde yetışen, gerçek bır öğrenımden başarıyla geçen, dıller bıien genç bır bılım adamıydı Daha otuzuna gelmeden profesor, dekan olmuştu 'Forum' dergısınde çıkan yazılarıyla çoğulcu demokrasının, düşunce özguriuğunun savunmasını yapıyordu Yazar olarak da başarılıydı Güzel konuşuyordu Kısacası, otuz yaşında bır aydın benım kuşağımm bır ınsanı olarak umut bağladığımız bırıydı 1957 oncesınde Menderes ıktıdanyla çatıştı Aydın Yalçın Muncı Kapanı, Muammer Aksoy Coşkun Kırca'yı savunduğu ıçın DP ıktıdarının Mıllı Eğıtım Bakanı, dolayısıyla Başbakanıyle başı derde gırdı Bır gun öğrencılerıne açık açık şunu dedı "Nabza gore şerbet vermeyeceksmız " Bu söz onun dekanlıktan alınmasına yol açtı 1957 seçımlennde CHP ye gırdı Sıvas'tan mılletvekılı seçıldı CHP ıkı yuze yakın sandalye kazanmıştı Bu guçlu bır kadroydu Ikı genç mılletvekılı kı ıkısı de 'Fbrum'cuydu CHP ıçınde bır anda parlamışlardı Ismet Inönu ıkısını de beğenıyordu Bırı Turhan Feyzioğlu, öburu Bülent Ecevıt'tı En guzel en etkıleyıcı konuşmaları bu otuzunu yenı aşmış genç mılletvekıllerı yapıyorlardı Kısa sürede partı yönetımınde on yerlere de geçtıler 1960'a kadar Feyzioğlu demokrasıye ınanan halk yığınlannın gozunde CHP'nın gelecektekı lıderı gıbı görundü 1960'ta 27 Mayıs Devrımı oldu Feyzioğlu yıne ön yerlerdeydı Kısa bır sure Mıllı Eğıtım Bakanı oldu Bu görevınde de ıyı btr sınav verdı MBK'ce gorevlerınden alınan 147 oğretım uyesının gerı donmelerı ıçın çaba harcadı, başaramadı Bu yuzden bakanlığı bıraktı Ankara Ortadoğu Unıversıtesı Rektorluğu'ne seçıldı 1961'de Kayserı mılletvekılı olarak TBMM'ye yenıden gırdı CHP'nın en guvenılır bır kışısıydı Partı Meclısı uyesı, Grup Başkan Vekılı, Inönu'nun kurduğu hukumetlerde Bakan, Başbakan Yardımcılığı görevlerını ustlendı Hep Inonunun yanındaydı Bu tarıhlere kadar CHP'de geleceğın lıderı sayılıyordu Ecevıt'ın bıle, 'ortanın solu' eylemının başlarında kendısme bu akımın lıderlığını onerdığı söylenır Ben gazetecı ve köşe yazarı olarak 1957'den 1960'larm ılk yıllarına kadar Turhan Feyzıoğlu'nu desteklemışımdır 'Vatan' koleksıyonlarında bu konuda bır çok yazım çıkmıştır Ne yazık kı 1965 ten sonra Feyzioğlu yavaş yavaş değıştı bızım beğendığımız aydın kışı bırden yok oldu, yerıne bambaşka bırı geldı Buna bır turlu anlam verememışımdır Nsdendı bu değışım? Bulent Ecevıt ın CHP Genel Sekreterlığı'ne gelmesı mı? CHP'de lıderhğı elden kaçırmanın yarattığı bır bunalım sonucu m u 9 Oysa Galatasaray'dan, hukuk fakultesınden berı hep sınıf bırıncısı olan bır kışının, otuzundan once profesor, dekan olan davranışları ve sozlerıyle buyuk umutlar uyandıran bır aydının olgunluk yılları böyle olmamalıydı9 Ben Feyzıoğlu'nu bırtakım yanlış tutkulara kendını kaptırarak zıyan olmuş bır değer sayanm Gerısını hep anımsarsınız CHP'den önemlı sayıda mılletvekıllerı kopararak ayrılıp Guven Partısı'nı kurması, ılk genel seçımde az sayıda bır grupla Meclıse gırmesı, sureklı CHP'ye cephe alması daha sonrakı yıllarda Mıllıyetçı Cephe hukumetlenne katılması lıderı olduğu partıyı Ataturkçu' bır gorunum altında sağcı, gerçek Ataturk devrımının ılkelerıne aykırı bır tutuma suruklemesı, partısını en sonunda bır ıkı kışılık bır etkısızlığe kadar duşurmesı, 1978'de kurulan karma CHP hukumetınde Başbakan Yardımcısı olduğu halde eskı kışılığını bulduracak bu son fırsatı da elıyle ıtmesı, 12 Eylul olayında Başbakanlığın kendısme verılmesını beklemesı, anayasa değışıklığıne kı 61 Anayasası'nı savunanlardan, hatta o anayasayı hazırlayanlardan bırı olduğu halde karşı çıkmaması, Ataturk partısı CHP'nın ve Ataturk kurumlarının kapatılması karşısında suskun kalması, daha da beterı ADTKYK uyelığını hıç çekınmeden kabul etmesı' Butun bunlar Turhan Feyzıoğlu'nun eskı kışılığını tumüyle yıtırmesıne yol açmıştır 1 Şımdı Turhan Feyzioğlu yaşamda yok 1922 doğumluydu, altmış altı yaşındaydı Iyı yetışmış, buyuk umutlar yaratmış, 'nabza gore şerbet vermeyın' dıyerek kendı kuşağının ınsanlarına durustluk gerçek aydın olmanın örneğını vermış bır insan, nasıl oldu da yaşamının ıkıncı yarısında bambaşka bırı oldu'' Feyzioğlu olayını geleceğın tarıhçılen onemle ınceleyeceklerdıri Kımbılır belkı de ' değmez" dıyerek geçeceklerdır' Benım kuşağımm bır aydınıydı o Turk sıyasal sahnesının ılgınç bır kışısıydı Olüm haberı ıçımde eskı anıları canlandırdı, derın bır acıyla bırlıkte Aramızda >aşa>an RP'nin oyunu muf FıUstın olaylanm bahane ederek son gunlerde Re/ah Partm'nce tertiplenen mıtınglere dıkkat edılmehdır. Hukumet çevrtlen bilerek veya btlmeyerek bu duruma musamaha gostermekte, Arap kokenlı sermaye çevrelerinm Ataturk'u unutturmak, malı gucu ıle mıllı değerlenmıv Saptırmak ıçın yaptıkları faalıyete ıla\t olarak, Arap propagandası ve dının pohtıkaya alet edıldığmı gormek bır Musluman Turk olarak bıze urkutucu gelmektedır. Suratle 1980 oncesıne bır gıdış gozlenmektedır Yakında bu tıp mıtlnglerm naal saptırıhcağını tahmm etmek ıçın munecctm olmaya gerek yoktur 1980 Konya mıtmgı ıle şımdıkıler arasında bence bır fark yoktur Turk mılletı bu oyuna gthnemelıdır MEHMET AKÇETEPE BAKtRKÖY tSTANBUL OKURLARDAN hukumetı dahıl gunumuze değın gerçekleşmemışttr iVe acıdır kı, 1986 senesınde Sayın Cumhurbaşkanımız Kenan Evren, Marmara Denızı'nde yaptığı bır motor gezıst sırasmda adaların elektriği olmadığını oğrenınce sınırlenır ve "Bu adalara kısa zaıvanda elektrık venlsın" buyururlar. Emır halen yerıne getınlmemıştır. 10 senedır her yaz sezonunda etüt ve program ıçın adaya TEK gorevlılen gelır. 6 ay sonra elektnğmız gelecek derler, gıderler Ada sakınten umttlenır, netıcede ylne mum ve çıra ıle aydmlanmaya çaltsırlar. Bu adalar turıstık bır beldedır ve buraya elektrık hızmetı gettrmıyor, tunste hızmet vaat edıyorsunuz.' HAStP URAS KADIKÖY Sayın Başbakan TUrgut Öza{ 1987 son seçım konusmasmda "Turkıye'de beş köy hanç elektriği olmayan yer kalmadı" buyurmuslardı. Oysa A\rupa ulkelen arasında tunstık adalannda elektriği olmayan tek ulke durumundayız sanınm. 40 yılthr gelen hukumetler Marmarc Denızı'ndekı Pasalıman ve Avsa adalanna elektrık hızmetı getıreceklenne daır soz vermelerme karşın, bu sözler Özal Elektriği ohnaynn tutistik adalar Kaymakamhk sınavına katılabilecek miyiz? Bız, l/ludağ Unıversıtesı Kamu Yonetımı Bolumu IV sınıfta okuyan bır grup oğrencıyızOkulun son sınıfına gebnış olmamıza rağmen hâlâ hangi haklara sahıp olduğumuz, hangı ımtahanlara gırebıleceğımtz, özellıkle kaymakamhk ımtahanına gırıp gtremeyeceğımız konusunda bır bılgı elde edemedık. Yetkılılerm bu konuya açıklık getırmesım rıca edtyoruz. NECKtETTİN KURU TAVŞA \LI KÜTAHYA SON YtJZYIL ZÜLFÜ LİVANELİ ORHAN GENCEBAY BBC MİKROFONLARFNDA BBC Turkçe Yayın Bölumu, yarın Turkıye saatı ıle sabah 10 3012 00 arasında ya>ınlayacağı Sızlerle Başbaşa Programı'nda, Turkıye'de, Muzık Dunvası'nın önde gelen ıkı ısmı, Orhan Gencebay ıle Zulfu Lıvanelı'yı konuk edıyor Bu programa kendı sesınızle katılıp, konuklarımıza sorular yöneltmek, muzıklerı hakkında görüş bıldırmek ıstıyorsanız, bızı yarın sabah 09 30'dan ıtıbaren 9 9 44 1 37 97 444 numarah telefonumuzdan arayabılırsınız Bu programımızı, kısa dalga 17,695 9,740 9,635 6,030 megahertz ya da 16,95 30,80 31,06 ve 49,75 metrelerden dınleyebıhrsınız Telefonunuzu beklıyoruz BÜYÜR TÜRK SİİRİ ANTOLOJİSİ Ataol Behramoglu • 210 şaırdcn seçılmış 1062 şıır • 19 >u7>ıldan gunumuze vagdaj Turk şıınnın evrelerı • Bı>ografılcr ve yapııların kunvelerı • Antolojı de >er alan butun şaırler uzerıne degerlendırmeler Jurnal sözcüğunun çağrışımında hemen Abdulhamıt akla gelır Nasıl gelmesın kı' Komprador Sultan donemınde |urnalcılık bır "meslek" duzeyıne ulaşmış, "ıstıbdat" yıllannda padışahın özel hafıyelerının gorevı, Saray'a gızlı rapor vermekmış Kım Sultana sadık? Kım efendısıne muzırlık yapıyor? Kım, nerede, nasıl konuşuyor' Bır yandan görevlıler, öte yandan "gönüHü muhbır vatandaşlar" jurnal ustune jurnal verırlerken, "Meşrutıyet Inkılâbı" patlamış Sıyasal sözluğumuze "ıumal" sozcuğu "Komprador Sultan" la yerleşmıştır • Sozcuk deyıp de geçmeyın Kımt zaman bır sözcük, kullananın kafa yapısını ortaya çıkarıverır Nıtekım Başbakan Özal, gazetecılere demış kı ' Muhalefet, Türkıye'yı dışanya jurnal edıyor Yanlış bılgılerle Türkıye'yı dışanya yanlış şekılde bır nevı ıumal etmek doğru değıldır" (Cumhurıyet 2531988) Başbakan boyle konuşmamalıydı . Çunku ulkemızın, hesabının kıtabının, malıyesının, ekonomısının, borcunun harcının yabancılann denetımı altında bulunduğunu bılmeyen yoktur Kım bu konuda dışanya yenı bılgı verebılır kı'' Daha dune kadar ıktıdar çevrelerı toplam dış borcumuzun 35 mılyar dolar olduğunu söyluyorlardı Geçenlerde başkente gelen unlu Amerıkan ışadamı Rockefeller, gazetectlerın de bulunduğu bır toplantıda vurgulayıverdı ' Dış borcunuz 35 değıl, 40 mılyar dolar " Eloğlu bızı bızden ıyı bılıyordu ama neden dış borç mıktarının uzerıne parmak basmıştı'' Aradan çok geçmeden sorunun yanıtı ortaya çıktı ANAP ıktıdarı SEIA konusunda Washıngton'un ıstedığını verıverdı O gun bu gundur, Turkıye'de toplam dış borcun 35 ya da 37 mılyar dolar olduğunu soyieyen kalmadı, çunku Büyük Patrorr' un dedığı dedık, otturduğu duduktur * Jurnal, çarpıcı bır sözcuktur, her jurnalde kavramın uç köşesı bulunur Bırıncısı, jurnalın verıldığı kışıdır Ikıncısı, jurnal edılendır Uçüncusü jurnal edendır Jurnal, ancak bır egemene veya temsılcısıne sunulur Sayın Özal "muhalefet Türkıye'yı dışanya ıumal edıyor" derken, ulkemızın ustunde, dışında ya da başında bır efendının, patronun, egemen gucun varlığını vurguluyor Evet, ıstese de ıstemese de ortaya çıkan sonuç budur Ne yazık kı Turkıye uzerınde bır Buyuk Patron'un varlığını artık herkes ıçıne sındırmış durumdadır Eğer Ankara'dakı ıktıdarın yazgısmı oğrenmek ıstıyorsan VVashıngton'a gıdeceksın, IMF'ye uğrayacaksın, Dunya Bankası'na başvuracaksın, Turkıye uzerıne kararlar dışarıda venlıyor Zamane ıktıdarının gozeneklerıne dışandakı yabancı gucun ağırlığı sınmış Eğer boyle bır kavram oluşmasaydı, Cumhurıyetın Başbakan ı, ulusal muhalefetın Türkıye'yı "dışanya ıumal ettığım" nasıl aklına getırebılırdı0 • Ikıncı Abdulhamıt donemınde jurnal "Yıldız Sarayı"na verılırdı.. O donem gerıde kaldı Pekı, şımdı "Seyaz Saray'a mı sunuluyor^ Başbakan Özal, konuşmasına bır açıklık getırse de, jurnalın hangı rnakama verıldığını oğrensek Bu gıbı konularda adresın açıklıkla saptanmasında yarar vardır TEŞEKKÜR Eşım, varlıgımız, babamu, degerh insan, eskı Orman lşletme Müdurlerınden emekh Orrnan Yılksek Mühendısı SOSYAL YAV1NLAR. Babıâlı Cad. 14 Cagaloftlu tsunbul Tlf: 528 33 14 / 522 52 13 AHMET ÇAĞAIAY'ın 24 Mart 1988 günu yapılan cenaze törenıne katılan, TEVye bağışta bulunan bızlerın acılarını pa>laşan dostlara ve akrabalara teşekkuru borç bılırız EŞİ: GUZÎN ÇAĞATAY VE EVLATLARI d BAR SERDAR.SARPERile Geceleri ModaCad IVnukbank y«nı Rezeruasvon 337 9O 01 KİRALIK DAİRE Atako\ de Beşıncı Kısımda mobıhah, telefonlu kıralık daıre Muracaat Saat 1821 arasında 163 73 80 \e 169 95 97 Sermaye Piyasasının Gelişmesine Katkıda Bulunmak Amacıyla Kurulan SEÇKİN YAPIMLARIN İMZASI BANKA BONOLARINI SATIŞA SUNUYOR Desiyab banka bonoları, 90 gün vadeli olanlarda % 55 180 gün vadeli olanlarda % 60 faiz oranlıdır. Bonoların satışına 28.3.1988 tarihinde başlanacaktır. DESİYAB hU r u k s e0 y8 • 1 1 • m Mıı/ık H hıdııühı Derlı nıt H Turtin&u ERTUGRUL'A ACIT *>/ Gultt n ^k n Muzık H TurkıtÇlu nu HACILAR KÖYÜ Ptrlpmi. I T ı;rt.)S/l< 'BİR BASKA SEVDA, SABAH OLDU ŞAVKIN BATMAZ s ı/ I M I Kt n t) Mı ' k H Jurk >ilı KARA ÇADIR IS MI TUTAR? YURU YURU YAIAN DUNYA V»^>unı» Emrt \U?IK H 7 ırkıt !ı idare ATİLLA ARSOY'u (19411987) doğum gununde "hep beraber" anma toplantısı Eşi: Aka> Arsoy Kızı: A>ça Arso> Ankara 28 Mart I98S gunu 14 00 Karşıyaka'da 19 30'dan ılıbaren de Metropol'de DEVLET SANAYİ VE İŞÇİ YATIRIM BANKASI A.Ş. Satış ve daha genış bılgı ıçın, DESİYAB Menkul Kıymetler Mudurlugu Ankara, Izmır Cad No 43 KızılayANKARA Tel (4) 118 65 17 Telefax (4) 118 39 67 Telex 42 457 dsybtr İstanbul, 2 Taşocagı Cad No 4/1 Urfalı Işhanı MecıdıyekoyISTANBUL Tel (1) 166 69 59 166 23 16 Telefax (1) 166 04 42 Huseym Turkoglu na aıt BİR BAŞKA SL\ DA ısımlı ses bantını vavınlayabılmek ıçın İ2S7 sayılı vasa hukurnlerınce 7 7 1987 (arıhınde Kultur ve Turızm Bakanhı>ı na fırmamızca ba^vıı rulup gereklı ızın alınmıştır 17 7 1987 tarihinde ıse bu ses bantında yer alan sozlerı Halk Ozanı Alı Izzet Ozkan a muzıgı Ruhı Su ya aıt olan DOST adlı eserın halkın dını duvgularını ren cıde ettığı one surulerek ıhbar edılmıştır Bunun uzerıne Denetleme Kurulu 17 7 14H7 tarı hınde adı geçen eserın ses bantından çıkartılarak venıden başvuruda bulunmamıza karar vermıştır Denetleme Kurulunun bu kararına karşı fırmamız avukatları tarafından Ankara î Bolge Idare Mahkemesî ne karartn ıptalı ve vurutmenın durdurulması ıstemı ıle dava a<,ılmı^ Iır Mahkemenın adı geçen eserın ıncelenmesı ıçın tavın etnruş oldugu Bılırkışı Kurulunun 14 12 1987 tarıhmde hazırlamış olduğu raporda eserde yer alan sozlerm one surulenın tersı ne toplumda dınsel hoşgoru duşuncesını dıle getırme>ı amaçladıgı goruşune ver venl mıştır Bılırkısı Kurulunun bu raporunu da dıkkate alan Mahkeme Hevetı i\ 12 1987 tarihinde o\b rlıt;ı ıle vurııtmevı durdurma k ırar ilmıstır mahkemesî UMRANİYE ATAKENT'TE KIZ ÖĞRENCİYE KİRALIK KAT 10Ö m Asan^or Kalorıferh ve telefon (ısteğe bağlı) 19 00'dan sonra 131 30 01 Oğuzbey KARARIYLA ADA Ya, ncl k je Muzk j T carel Lid Şt SSK Işhan 2 Çarş No 12 06420 Yenışehır ANKARA 'Tel 132 42 72 135 22 11 Yaptm ve Genel Dagılım