Katalog

Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyeı Matbaacılık ve Gazetecilik TUrk Anonim Şirketi adma Nıdir N«dl • Gcnel Yayın Müdürü H ı u ı Ctmtl, MUesscsc MüdUrü: Emjne LjıkJıgil, Yazı Islfrı Müdılru Okjy GoDtnsin. 9 Habcr .Merkezi Mudurü Yılfin Bayer, Sayfa Düzenı YOnetmeni. AU Acmr, # Temsılcıler ANKARA Yılçıa Do»»n, İZMIR: HiknMt Çctinkıyı, ADANA: Crtal tstanbul Haberleri: Eriuuı Akyıkfaz, Dış Haberler: Ergun Bakı, Ekonomi: O u ı ı ı Ulafay. KOItür: Cdai Üjttf. Spor Danışmanı AMnlludir Ynceimaıı, DUzelıme. Rcflk Durbaş. BılımEgıtim: Ş*Ma Alpay, IşScndıka: Şifcran Keteaa. Yurt Haberlerr Secdtl Dogtn, Dızı Yazılar Kereaı Çshfkan, Bursa Lcvcac GeaçeUi, # Koordinaıor: Akmet Konıban, 0 Malı Işler: Erol Erkul, 0 Reklam. AM* Tonın, Ek Yayınlar: Hittyı Akyol • tdare: Hascyia Giirer. Işletme: Öader Çtlik, Bılgıtşlcm: N»ll İMİ. Basan ve Yayan: Cumhunyn Maıbuolık re GıztteciSk T.A.Ş. TDrk O o * Ctd. 39/41 Cafllothl 34334 )«. PK 246tnanbul Td: 512 05 05 (20 h»l). T d a : 22246 F u : (1) 526 «0 72 9 Btlrolıır KAmn: Ziyt GOUIp Blv Inkıllp S Na: 19/4. Td 133 II 4147, Tdot: 42344 F u . (4)133 82 64 • lımlr: H. Zıy« Blv 1352 S.2/3, Te): 13 12 30. T d n : 5235» F u : (51) 13 12 30 • Ad«M: Inono Cld 119 S No: 1 Klt l.Td: 114550119731. T d d . 62155. F u : (71) 32»O5* Filistin'de genel 1968'de 6 Arabın öldürülmesinin 20. yıldönümünde Batı Şeria ve Gazze'de İsrail'in tehditlerine rağmen tüm işyerleri kapandı. Israil askerleri üç Filistinliyi daha öldürdü. KUDUS (Ajanslar) Pazar günu bir Israilli askerin oldürulmesınden sonra şıddetin hızla tırmandığı işgal altındaki Arap topraklarında israil askerleri 3 Fitistinli genci daha öldürürken Batı Şeria ve Gazze'de gene! grev yaşamı felce uğrattı, Filistınliler, 1968 yılında İsrail askerleri tarafından 6 Arapın öldürulmesi olayının 20. yıldönumünde Filistin ayaklanmasının gizli liderliği tarafından yapılan çağnya uydular. Ajanslar, Batı Şeria ve Gazze'de İsrail'in tehditlerine rağmen tum dukkân ve işyerlerinin kapalı kaldığını, yaşamıri felç olduğunu bildiriyorlar. Gazze Şeridi'nin Refah kentinde önceki gece gosteri yapan bir grup Filistinli'ye aıeş açan İsrail askerleri 17 yasındaki Ahmel Cafer adiı bir Filistiniı genci göğsunden vurarak öldürduler. Gosteri sırasında İsrail helikopterieri de havadan gözyaşartıcı bomba attılar. Bu arada bir Filistinli'nin cesedi bulundu. Batı Şeria'da ise yine Filistinli bir gostericinin Israil askerterinin ateşı sonunda ölduğu bildirildi. Ancak İsrai! iki ölüm olaymın kendileri ile ilgileri bulunmadığını bildirdi. Işgal altındaki topraklarda son günlerde ilginc gelişmelerden biri de Filistin ayaklanmasının gizli önderliği tarafından dağıtılan bildirilerin çoğaiması oldu. AP'ye göre, dün dağıtılan 11 numaralı bildiride, Filistin halkının lsrail'le uzun bir mücadele için hazırhkh olması istendi. Bildiride Filistinlilerin "ev efconomisini" gelişıirmeleri, "lavuk ve lavşan yetiştirip sebze ckmeleri" isıenıyor. Daha once dağıtılan bildirilerde de gösterilerin devam etmesi ve lsraillılere saldınlann yogunlaştınlması ve Urail tarafından atanan yerel konseylerin üyelerinin gjrevlerınden istifa etmeleri isteniyordu. İşgal altındaki topraklarda olaylar sürerken, ABD'nin FKÖ'ye New York'taki burosunu kapatması için tanıdığı sure de önceki gün doldu. Ancak FKÖ, surenin dolmasına rağmen burosunu kapatmadı. AA'ya göre BM'ye yakın gözlemciler, b'jnun BM ile ABD arasında "haftalar sürebilecek" hukuki bir anlaşmazlığjn başlangıcı olabilecegıni ifade ediyorlar. FKÖ Biirosu temsilciliğini 14 yıldır yurüten Zebdi Terri, 21 mart sabahı da her zamanki gibi büroya gitti. Büroya daha sonra, çalışma arkadaşlan ve büro avukatı geldi. Terzi ve arkadaşlan, böylece ABD yönetiminin istemini yerine getirmemiş oldular. FKÖ heyetine yakın kaynaklar, eski ABD Başkaru Lyndon Johnson'jn Adalet Bakanı Ramsey Claıic'ın FKÖ burosunun avukatlığmı yaptığına dikkat çekerek, Oark'ın şimdikı Adalet Bakanı Edwin Meese'in huronun kapatılması için mahkeme ka rarı çıkarmasına karşı "miicadetenin bayraktartığım" yapacağını belirtı yorlar. BM'deki resmi kaynaklar ise Amerikan hukümetinin, büronun kapatılması için New York'ta bir mahkeme karan çıkaımak için "biriki gün" bekleyeceğini bildiriyorlar ve Reagan yönetiminin, Amerikan mahkemeleri bu soruna kesin çözum buluncaya dek hiçbir "grçid önjem" almamayı taahhüt etmiş olduğunu hatırtatıyorlar. Fıltsönlı kadınların batı yakaandakı protesto gösterisi sırasında yere duşen bir kadına vuran İsrail asten TAKVİM 23 MART 1988 lmsak: 4.30 Güneş: 5.56 öğle: 12.15 Ikindi: 13.42 Akşam: 18.25 Tfiatsı: 19.45 K£J ^Jmtğ^ JHH^^^MâiıM Beyvızsömürgecle hara isyan BM vesayetindeki Namibya, hâlâ ırkçı G.Afrika rejiminin işgaline karşı bağımsızlık mücadelesi veriyor. Silahlı mücadeleyi SWAPO adlı kuruluş yönetiyor. NtLAY KARMAN "Baskının olduğu ycrde adaled saglamak için silahlı mücadele kaçınılmazdır. Işie bu nedenlc bagımsızlık mücadelemizde bizi destekiemesi için tum diınynya çagnda bulunuyoruı." Kara Afrika'nın guneyindeki yuz binlerce siyahtan yukselen bu çağn belki de daha uzun bir süre kesilmeyecek! Yüzyılı aşkın bir süredir sömürge yonetimi altında vaşayan Namibya halkı, topraklanru işgal altında tutan ırkçı beyaz azıabk yönetimindeki Guney Afrika'ya karşı isyanını dunyaya duyurmaya çahşıyor. Bu çığlığın duyurulmasında en önemli rolu Namibya halkının bağımsızlığı için silahlı mücadele veren ve BM tarafından da Namibya halkının temsilcisi sayılan Güney Batı Afrıka Halk örgütü SWAPO oynuyor. SWAPO, 1967 yılında kurulan ve Türkiye'nin de kurucu üyesi olduğu BM Namibya Konseyi'nde gözlemci statüsu ile bulunuyor. 21 martta tstanbul'da başlayan, BM Namibya Konseyi'nin düzenlediği bölgesel seminerde SWAPO'yu, Merkez Komitesi üyesi Rkhard Kapelva temsil ediyor. Kara Afrika'da sömurge yonetimi altındaki tek ülke olan Namibya'da Güney Afrika'nın uyguladığı "utanç verici" ırk ayrımı rejiminin temeli, 1884 yılında bu ülkeyi işgal eden Almanlar tarafından atılmış. 1915 yılına kadar süren Alman isgali süresince. Namibya'nın siyah halkı, ekonomi k sömürüye ve baskı ydnetimine karşı binlerce kişinin canına mal olan bir direniş göstermişti. O yıllarda Alman sömürge yonetimi, Namibya'da nüfusun çoğunluğunu oluşturan siyah halkı, dipçikle çaJ^tınrken direnişe katliamla karşılık vermışu. Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle, Almanya 1915 yılında N'amibya'dan çekilmek zorunda kaldı ve Guney Afrika birlikleri, Ingiliz emperyalizmi adma bu ulkeyi işgal ettiler. 1920 yılında ise Milletler Cemiyeti'nin karanyla, Namibya Güney Afrika'nın mandası altına bırakılıyordu. Irkçı beyaz azınlık yönetimindeki Guney Afrika rejimi, çoğunluğu siyahlardan oluşan Namibya halkı uzerinde Almanlann uyguladığı ırkçı ve ekonomik sömürüye dayalı politikayı güçlendiriyordu. Uahası, Güney Afrika, "ırk aynmı rejimini" çıkarttığı yasalarla sistematik hale getirdi. 2. Dünya Savaşı sonrası Milletler Cemiyeti'nin yerini alan Birleşmiş Milletler, Guney Afrika'dan Namibya'yı BM Vesayet Konseyi'ne devretmesıni istedi. Namibya'nın BM'nin bu çağnsını reddetmesinin ardından 1969 martında BM GOvenlik Konseyi, ırkçı Guney Afrika yönetiminin Namibya işgalini yasa dışı ilan ederek, Guney Afrika'dan bu ülkedeki birliklerini derhal geri çekmesini istedi. Bu arada BM uyesi 31 ulke tarafından kurulan, Türkiye'nin de araiarında bulunduğu BM Namibya Konseyi, bağımsızlık sağlanıncaya kadar, bu ulkenin yasal idari yetkisini üzerine aldı. Konsey, her ne kadar Namibya halkına yardım için eıkin bir faaliyet yürutuyorsa da, ırkçı Güney Afrika yönetiminin işgalini sürdürmesi yüzünden, yetkisini tam olarak kullanamıyor. Namibya halkının bağımsızlığı için mücadele veren SWAP0 orgutu, işgaici Güney Afrika yönetimine karşı, 1960 yılında ülke içinde baslattığı örgütlü mücadeleyi 1966 yılmdan itibaren silahlı hale getirdi ve üslerini zorunlu olarak kuzeyde Angolaya kaydırdı. Guney Afrika yonetimi, SWAPOya ait askeri üsleri imha etmek için, sık sık Angola sınırını aşıp bu ülkeye saldınlarda bulunuyor. Irkçı Güney Afrika yonetimi, 73 yıldır sürdürduğü işgal süresince Namibya'daki işgal birliklerinin sayısını 15 binden 100 bine çıkarttı. BM inisiyatifinde yıllardır sürdürülen diplomatik girişimlere karşın, Namibya'nın bağımsızlığına kavuşamamasının ardındaki en önemli neden olarak, bu ülkedeki zengin ve kârlı maden yataklannın işletilmesinde ABD, Îngiltere, Federal Almanya ve Fransa gibi Batılı şirketlerin Güney Afrika ile ortaklığı gösteriliyor. Halen ülkenin zengin maden yatakları, çokuluslu uç şirketin tekeli altında bulunuyor. Bunlar, tngiliz ve ABD sermayesinin olduğu Cansolidoted Diamond Mines CDM, ABD sermayesi ile olusturulan Tsuemb ve tngiliz sermayesinin egemen olduğu Rio Tinlo Zinc (RTZ). Kara Afrikalı'nın bağımsızlık çığlığı, bir yandan ırkçı Güney Afrika rejiminin sopasıyla diğer yandan ise çokuluslu şirketlerin ekonomik baskısıyla, ırkçı Güney Afrika rejimince su&turulmaya çabşılıyor. Namibya'da 73 yıldır süren kavga Gazeteciler CemiyetVne Bayar''dan ziyaret tSTANBUL (AA) tstanbul Valisi Cahit Bayar, görevlerine yeniden seçilen Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent ve Yönetitn Kurulu üyelerini ziyaret etti. Cemiyet Başkanı Nezih Demirkent, Vali Bayar'a basının sorunlan hakkında bilgi verdi. Tapan emekti oldu ANKARA (AA) Stimerbank Genel Müdürü Erkan Tapan'ın emekli olduğu öğrenildi. Tapan, 3 yılı aşkın süredir yürüttüğü Stimerbank Genel Müdürlüğü görevinden ayrılırken personele bir veda mesajı yayımladı. Tüp bebeğin yaratıcısı ö'ldü Dış Haberler Servisi Tüp bebek yöntemıni geliştiren Ingiliz doktor öldü. 74 yaşında ölen doktorun bir meslektaşı ile beraber geliştirdiği yöntem sayesinde dünyanın ilk tüp bebeği 1978 yıttnda tngiltere'de doğmuştu. USBASIN ABDBarış Planı nedir? Intemational Herald Tribune Gazetesi 29.3.1988 tarihli sayısında ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un IsrailArap barış görüşmeleri konusunda ABD'nin tutumunu açıklayan bir makalesini yayımladı. Aşağıda Shultz'un bu yazısını sunuyoruz: Kayıp hetikopter bulunamıyor ANTALYA (Cumhuriyet) Cuma akşamı kaybolan . Sancak Air'e ait helikopterin izine dün de rastlanamadı. Arama çalışmalarına Hava Kuvvetleri'nin bir, Türkkuşu 'nun beş uçağı, DHMl'ye ait bir helikopter ve sahil guvenlik botları katılıyor. Karadan da jandarma birlikleri bölgeyi tanyorlar. Sancak Air'in sahibi Mustafa Bayrak, "Köylülerin jandarmaya verdiği bazı bilgiler var. Olay günü he/ikopteri bir tepeye inerken görenler olmuş. Helikopterin bulunduğunu sandığımız bölge çok ağaçlık. Havadan da görünmüyor" dedi. Yetkililer, aramalann sürdüğünu bildirdiler. NAMtBYA KONSEYt GEORGE SHULTZ ABD Dışişleri Bakanı Bunalımlann belirli kurallarla çözüldüğü çok ender görülur. Her bunaJımın kendine ozgu tarihi özellikleri vardır. Bunalımın taraflarından her birinin kendi duşleri, çıkarları ve korkulan vardır. Sorun, larafları savaş alanından görüşme masasına çekebilmektir. Araplsrail anlaşmazlığında görüşmelerle sonuç alınabilir. Deneyimler, Araplarla Israıllilerin anlaşma yapabileceklerinı ve buna sadık kalabıle(Arkaa 10. Sayfada) Türkiye'den SWÂPO'yu destek Genel grev sırasında İsrail askerleri yıne terör estirdı ve bir Filistinli genç daha ölduruldu (Fotoğraflar Reuter) Kıbrıs için yoğun ATINA trafik KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 29 martta A vam Kamarası'nda bir 'yuvarlak masa' toplantısına katılacak. Rum kesimi lideri Vasiliu ise 31 martta îngiltere Başbakanı Thatcher ile görüşecek. Haber Merkezi Kıbrıs sorunu son günlerde iyice "ısmmava" başladı. tngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'in 68 nisan larihleri arasında Türkiye'ye yapacağı resmi ziyaret oncesmde KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 29 martta Avam Kamarası'nda bir "yurariak masa" topiantısına katılacak, Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Vasiliu da 31 martta Thaıcher ile görüşecek. Vasilıu'nun Thatcher'dan Başbakan Turgul Özal ile "dogrudgn diyalog" teklıfini Ankara'ya iletmesinı ısteyebileceği, ancak İngiltere Başbakaru'nın buyük bir olasılıkla bunu kabul etmeyecegj bildirildi. Bırleşmiş Milletler Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar'ın Islam Konferansı'na gonderdigı mesajda belirttiği "ilgiii taraflanı" jest çağnsından Türkiye'yi kastettiği one suruldu. Londra muhabirimiz. Edip Emil Öjmen'in haberine gorc. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 29 mart günu Avam Kamarası'nda Kıbrıs Turkleri Dostluk Grubu milletvekiUeri tarafından düzenlenen yuvarlak masa toplantısına kalılarak bir konusma yapacak. Kıbns sorıınunun yarattığı siyasal, ekonomi k, stratejik ve hukuksal boyutlann Turk ve Ingiliz bilim ve siyaset adamları tarafından tartışılacağı toplantıya Türkiye'den de çok sayıda kişinin katılacağı bildirildi. Londra'daki Kıbns Rum Yönetimi Yüksek Komiserliği de aynı günlerde Güney Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Yorgo Vasiliu1 nun da Londra'da olacağını ve 31 mart gunü Basbakan Thatcher ile gorüşeceğini açıkladı. Margaret Thatcher'in Türkiye ziyareti öncesi paskalyanın ilk gunu Vasiliu'yu kabul etmesi, dikkatleri çekti. Siyasi gozlemcilet, Vasilıu'nun Thatcher'dan Ozal'la diyalog için aracı olmasını ısteyebıleceğinı bildirdiler. Cumhuriyet Ankara Burosu'nun haberine gore, İngiltere Başbakanı'nın bu oneriyi kabul etmesi olanak dışı goruluyor. Dışişleri Bakanlığı çevrelen, Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın yaptığı son konuşmalarda Vasilıu'nun muhatabımn Denktaş olduğunu ısrarla belirttiğini sövlediler. Bu arada Kıbrıs Kum yönetimi, KKTC uzerinde uçan Turk jetlerinin, kendi hava sahalarını ihlal ettiğini iddia ederek, bu duruınu Birleşmiş Milletler nezdinde protesto etti. Rubattis: Alt komite ay sonunda toplansın STELYO BERBERAKİS ATtNAYunan hükumeti, Türk ve Yunan başbakanlannın Bruksel'de aldıkları kararlar çerçevesmde hareket ederek Ege'deki hava sahasını ve askeri tatbikatlardan kaynaklanan anlaşmazlıklan araştıracak olan alt koraitenin 29 martl nisan tarihleri arasında Atina'da toplanmalannı önerdi ve bu önerisini Ankara'ya iletti. Yunan Hükümet Sözcusu Yannis Robattis, dun basın mensuplannm sorularını yanıtlarken Yunanistan'ın diplomat ve askeri kişilerden oluşan alt komitesini haarladığını ve Ankara'ya söz konusu onerisinı ilettiğini belirtti. Sözcü aynca Yunan alt komitesini oluşturan diplomat ve askeri kişılerin adlarını, Türk tarafının kendı alt komitesinde yer alacak kişileri Atina'ya bildırdikten sonra açıklayacağını sozlerine ekledi. Bu alt komite, Yunanistan ile Türkıye'nin. Ege Bölgesi'ndegerçekleştirdikleri askeri tatbikatlar nedeniyle ortaya çıkan anlaşmazlık konulannı ınceleyecek ve bunlann giderilmesi amacıyla "gerekli oıiamı varalmaya" çalışacak. Bu bölgenin en yoğun anlaşmazlık konusu Yunanistan'ın 1931'den bu yana Ege'deki adaları uzerinden geçen hava sahasını 10 mil olarak kabul etmesinden, buna karşılık Türkiye'nin 1974'ten bu yana söz konusu hava sahasını 10 mil olarak tanımamasından kaynaklanıyor. Bu durumda Türk askeri uçakları Ege'de uçuş yaparken adaların uzerinden 610 mil arasında geçtiklerinde Yunanistan bunu "ihlal" olarak niteliyor. Bu arada, Yunan basını dunkü sayılannda alt komitenin Ege'deki tatbikatların sayısını azaltmak amacıyla Yunan komitesinin gündeme getireceği maddeyi de ele alacağından soz ettiler. Bu gazetelere gore, Yunan tarafı, gerek Yunanistan'ın gerekse Türkiye'nin Ege'deki ulusal tatbikatlarmı azaltmalarını önerecek. Haber Merkezi tstanbul'da dün resmen açılışı yapılan BM Namibya Konseyi'nin düzenlediği "Namibja'nın bağımsızlığı için uluslararası sorumluluk" konulu bölgesel semınerde, ırkçı beyaz azınlık yönetimindeki Güney Afrika'nın "yasadısı" işgali bir kez daha kınandı. Bu kınamaya, toplantıya ev sahipliği yapan Türkiye^adına Devlet Bakanı ve Dışişleri Bakan Vekili Ali Bozer katıldı. Ali Bozer toplantıyi açarken yaptığı konuşmada, bu yüzyılın başında bağımsızlık savaşı veren Türk ulusunun kendisini Namibya halkının verdiği mücadele ile dayanışma içinde hissettigini bildirdi. Bozer, Türkiye'nin Namibya'nın bağımsızlığı için silahlı mücadele veren Guneybatı Afrika Halk Örgütü SWAPO'nun sabrını ve cesaretinı takdir ettiğini belirtti. BM Namibya Konseyi Başkanı Liberyalı Sylvesler Jarrell de Namibya'nın bağımsızlığının sağlanabilmesi için konseye buyük görevler duştuğünü batırlattı. Jarreıt, BM'nin yıllardır surdürduğu diplomatik girişimlere karşın. hâlâ ırkçı beyaz azınlık yönetimindeki Güney Afrika'nın Namibya 'daki işgalini surdürmesinin ardında. bazı ulkelerin "Prrtoria" rejimiyle siyasi, ekfr nomik ve diplomatik ilişkilerini sürdürmelerinin yattığım dile getirdi. Jarrett, BM'nin ırkçı Guney Afrika rejimine karşı bugüne değin aldığı ekonomik ve siyasi yaptınmlann etkili olabilmesi için uygulanması gerektiğini haiırlattı ve bu yaptırımların uygulanması için tüm dünyaya çagnda bulundu. Yabancı misyonerlere gözaltı ANKAR.4 (AA) Yabancı uyruklu dokuz kişi, Hıristiyanlık propagandası. yapııklan gerekçesiyle Ankara'da gözallına alındı. Eşkişehir ve Samsun 'dan gelen ihbarlar ve Ankara DGM Savcılığı 'nın talimatı üzerine gözaltma alınan F.Alman, Isveçli, ABD'li, Güney Koreli ve tngiltere uyruklu bu kişiler, Ankara Devlet Guvenlik Mahkemesi 'nde yargılanacak. Çanakkale belgeseli incelemede ANKARA (AA) Televizyonun 1. Kanalı'nda 18 martta yayımlanan ve Atatürk'ten söz edilmediği gerekçesiyle eleştirilen "Çanakkale betgeseli"nin, Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu tarafından incelemeve afındığı öğrenildi. RTYK Başkanı Yılmaz Büyükerşen, yaptığı açıklamada, Çanakkale belgeseli ile ilgiii kararın 4 veya 5 nisanda belli olacağını söyledi. Türklerin dîrenişi Kanada hukümetinin sınırdışı etmeyi kararlaştırdığı 40 Türk vatandaşı ülkeyi terk etmedi. 40 Türkün Montreal'deki bir kilisede başlattığı direniş ve İsmail Özkan adlı işçinin açlık grevi sürüyor. Haber Merkezi Göçmen cenneti olarak bilinen Kanada'da, ilk toplu sınırdışı edilme uygulaması Türklere yapılıyor. 1986 ve 1987 yıllarında bu ülkeye gelen 2 bin Türkten 4O'ı hakkında verilen kararın uygulanması, bu kişilerin "Montreal'de bir kiliseye sığınarak direnmesi nedeniyle gerçekleşemiyor. Kanada Göçmen Bakanı Benoit Bouchard da, Turkler hakkındaki kararın ertelenmeyeceğini, böyle bir durumun, ülkede vatandaşlık başvurusunda bulunan 45 bin yabancıya "emsal" teşkil etmesinden çekindiklerini soyledi. Kanada Parlamentosu'nda dun bir konuşma yapan Göçmen Bakanı Bouchard, şu anda başvuruda bulunan 30 bin yab'ancının gerekçelerinin yasal olduğuna inanmadıklannı, bunlann arasında bulunan 40 Turk hakkındaki kararın iptalinin de söz konusu olamayacağını kaydetti. AP'nin haberine gore, pazar günü Türkiye'ye gönderilmeleri gereken, ancak uçağa binmeyi reddederek Montreal'deki Sainl Robert Kilisesi'ne sığınan 40 Turkten 29 ya$ındaki İsmail Özkan'ın, Kanadalı avukatıyia başlattığı açlık grcvi de sürüyor. Denizlili işçi İsmail Ozkan, Kanada'ya göç etmek için bakkal dükkânını sattığını belirtirken, "Kanada hukümetinin bizi sınırdışı elme kararını kınamıyorum. Anlaşılan bizi buraya getiren seyahat acenteleri iarafından aldalıldık" diye konuşuyor. Bilindiği gibi özellikle 1986 yılı içinde Türkiye'deki bazı seyahat acenteleri, çok sayıda Türk vatandaşına "Kanada'ya gidip siyasi suçlu olduklannı beyan etmeleri halinde oturma izni alabilecekleri" vaadiyle bilet saımış ve bu yolla 2 bine yakın Türk bu ülkeye göç etmişti. Akının hızlanması üzerine de geçen yıl Kanada, T.C. vatandaşlarına vize uygulaması başlatmıştı. Öte yandan, Izmir'den arkadaşımız Mustafa Balbav'ın goruştüğü, Kanada'nın Turkiye Büyükelçiliği yetküileri, bu ülkede iş bulan Türk işçilerinin kalması için kamuoyu oluşturmaya çalıştıklarını belirterek şu bilgileri verdiler: "Kanada, biiyiik çoğunluğunu göçmenlerin oluşturduğu bir ülke. Son >ıllarda >alnız Türkiye'den değil diğer birçok ülkeden de göçmen akıııı arllı. Bu nedenle hukümel sıiıirlama getirmek isliyor. Gelen kişi üç >ıl süreyle hiçbir suc islememiş ve çalışma hayatına girmişse Kanada vatandaşı oluyor. Stnırdışı etme uygulamasını ilk kez Türklere başlattılar. Biz, bu insanların Türkiye'yi (erkederek >eni bir yaşama başladıklannı ve insan hakları açısından orada kalmaları gerektiğini söyledik." Bu arada, Montreal'de açlık grevini sürdüren İsmail Özkan'ın Avukatı Diane Belenger'in bürosundaki avukatlar, "Türk işçilerinin sınırdışı edilmesine ilişkin davaların buyük bolümü sürüyor. Yaklaşık 400 Türkün davayı kazanacağına kesin gözüyle bakılıyor" dediler. Kanada'daki çeşitli basın organları ile birçok dernek ve kuruluş da Türklerin sınırdışı edilme kararına karşı başlattıkları direnişe destek veriyorlar. Kanada hukümetinin ise bundan böyle göçmen akımını azaltmak amacıyla göçmen yasasında bazı değişiklikler yapma hazırlıklarını son aşamaya getirdiği öğrenildi. Halen Senatoda gorüşulmekte olan yeni düzenlemeye göre Kanada'ya gelen kişinin göçmen olarak kabul edilip edilmemesinde mahkemelere ait olan yetki, idari makamlara devredilecek. Buna göre örneğin sınır kapılarındaki görevliler, gelen yabancıyı geri çevirebilme yetkisine sahip olacak. 40 Türk işçisinin nasıl sonuçlanacağı, rumdaki on binlerce vatandaşı larafından la bekleniyor. direnişinin benzer dubaşka ulke da merak 2 öğrenci gösaltmda tstanbul Haber Servisi İstanbul'da iki öğrenci önceki gün siyasi polis tarafından gözaltma alındı. Marmara (Jniversitesi tktisat Fakultesi öğrencisi Ramazan Akar ve tstanbul (Jniversitesi tktisat Fakultesi'nde okuyan Doğan Arslan'ın, Siyasi Şube Müdürliiğıine bağlı görevliler iarafından, okul kanlininden alınarak götürüldüğü belirtildi. Gözaltma alman öğrencilerin arkadaşlan, sivil polislerin kantine gelerek, Ramazan Akar ve Doğan Aslan 'ı sorgusuz bir şekilde kolundan tutup götürdüklerini söylediler. "Yeşiüer İstanbuVda" İSTANBUL (AA) F.Almanya Yeşiller Partisi'ne mensup nülletvekillerinden Dagmar Hensel ve Andreas Bernstorf, Türkiye'de kuruluş çalışnıalan sürdürülen Yeşiller Partisi yetkilileriyle göruşnıek ve bazı inceleınelerde bulıınmak uzere dun akşam uçakla İstanbui 'a geldi. Hensel, An kara'da çevre sorun larıyla ilgiii Devlet Bakanı V'eysel Atasoy'la gorüşeceğini bildirdi. a AÇLIK GREVİ Montrealdekı Saınt Robert Kilisesi'ne sığınan 40 Turkten 29 yaşındakı lsma>ı 0^^a^ n baş alîs • ,... Kanadalı avukatı da katılıyor Oemzlılı ışcı Özkan Goc etmek ıçın dukkanımı sattım Anlaşılan. bızı buraya getiren seyanat acenteleri taratından aldatıldık dıye konuştu (Fotoğraf AP)