Katalog

22 MART 1988 HABERLER CUMHURtYET/7 DetYlİr&U Başbakana esnafla, vatandaşla konuşmasını tavsiye eden înönü: Halk alev gibi ANKARA (ANKA) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirtl, Karadeniz yöresine atfen bir fıkra anlatarak "iktidann yastıktan başını kaldıramayacağını" söyledı. "Hallun afev gibi okJugunu" ifade eden Demirel, kongre çalışmalarını değerlendirirken, "DYP'yi yeniden inşa etme harekâtının randımanlı olduğunu" savundu. DYP lideri Demirei, önceki gün Nevşehir'den Ankara'ya gelirken gece otobüste gazetecilerle söyleşti. Halkın bir alev gibi olduğunu ifade eden Demirel, cebinden tendisine verilen şiirleri çıkararak okudu. Deraireı, "YoksuHuk adamı şair yapnuş ve derdini şiir haline getirmiş. Bu, 1979 bahanndaki durumdur. 1979 bahannda Türkiye'de yokluk vardı. Bugün yoksulluk var. Bu, yoksullugun şarkısıdır. Bana göre yoklukla yoksuiluk arasında fark yoktur" dedi. Süleyman Derairel, "Halk alev gibi dediaiz. Bir toplumsal patlama olor mu" şeklindeki soruya, "Yok. Sanmıyonım. Türkiye'de halk toplumsal pallamnya organize değildir. Zaten yüzde 55 toprakta olan halk, patlamaya müsait değildir. Halktaa patlama falan, uzun boylu getmez de şehirierde ögrenci ve işçi harekelleri olur. Halk büyük ıslırap içindeyse sonınu sandıkta halleder. Eline sandık geçtiği zaman halk bunu haUeder" diye karşılık verdi. Demirel, nisan ayı içinde yapacagı gezilerle halen Türkiye'de var olan depolitizasyonun ve korkunun belini kıracaklannı kavdetti. 6 OzaPı artık kiıııse dinlemiyor' kalmayacak" dedi. İnönü, İstanbul dönüşünde SHP Genel Merkezi'ndeki odasında gazetecilerin çeşitli konulardaki sorulannı yannladı. tnönü, "Gündeminizde iktidan düşürmek var mı?" sorusuna, muhaleietin mücadele demek olduğunu, mücadele şeklinin aynntılarıyla açıklanmasınj şimdilik sakıncalı bulduklarım ve mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Erdal İnönü, "Ülkedeki en büyük sıkıntı keyfı yönetimdir. Bundan da herkes haklı olarak şikâyetçidir"* diye konuştu. İnönü, ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Keçeciler'ın muhalefetin ıkıidarla anlaşmaması durumunda ara rejimin doğacağı şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Kececiler'in sahip olduğu zihniVtin degişmesi, Türkiye'de deraokrasinin sağlıklı işlemesi için şarttır. Halka bu sıkıntılan getiren inim inim inleten muhalefet değil, Kececiler'in üsl düzeyde temsil ettiği iktidardır. Bu marifetleri yaptıktan sonra mahalefete herhangi bir suçlama yoneltemezler. İktidar Özal'ın keyfi yönelimini değişlirmelidir." Başbakan Özal'ın "Muhalefet otursun olurdugu yerde. mitinglerle 12 Eylül öncesine dönmek istiyoriar" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Özal tavsiyelerini kendine saklasın" diyen İnönü, Başbakan Özal'ın sözlerini kimsenin dinlemediğini öne sürdü. Erdal inönü, "ANAP ya halka eziyetten vazgecsin ya da halka insanca davranan birisi bu isi yapar. Özal'ın sokağa çıkıp esnafla, vatandaşla konuşmasını tavsiye ediyorum. O zaman sıkıntıyı kimin yarattığı gönilür" şeklinde konuştu. İnönü, iktidann temsil gücünün olup olmadığı şeklindeki bir sonıya ise kamuoyu yoklamalarının ANAP'ın itibannın hızla düştüğünü gösterdiğini belirterek. "Demokrasi içinde itiban kalmayan hükümetin yerine. daha ilibarlısı gelir. Bunun çeşitli yollan vardır" dedi. İnönü, Özal'ın güvenlik soruşturmalarıyla ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine de "Hiçbir itimadım kalmadı. Önce armştıracagım" dedi. İnönü, Bülent Ecevit'in "Ynrttaş Ecevit" sıfatıyla yurdu dolaşacağının hatırlatılması üzerine "Sayın Ecevit'e başanlar dlerim" dedi. Bu arada Erdal İnönü, Turgutlu'da yapılan mitingin çok iyi geçtiğini belirterek MYK üyelerine moral verdi. Genel Başkan İnönü, yaklaşık iki saat şüren MYK toplantısında üyelere İzmir gezisi ve Turgutlu mitingini değerlendirerek izlenimlerini anlattı. DUYDUKyGORDUK TftLÇINPEKSEN SHP Genel Başkanı, ülkedeki en büyük sıkıntının keyfı yönetimden kaynaklandığını öne sürerek, "ANAP ya halka eziyetten vazgeçsin ya da halka insanca davranan biri bu işi yapar. Özal'ın sokağa çıkıp esnafla, vatandaşla konuşmasını tavsiye ederim " dedi. ANKARA (ANKA) SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, halkın kandırılamayacak noktaya geldiğir.i, tepkileriyle iktidan uyardığını savunarak, "Vakında ANAP'ı Özal atlesinden baska deslekleyecek kimse "Defi Hacet" Kültüramüz İlk ve tek modern WC'miz üç aydan beri hâlâ alaturkalaşmamış... Hâlâ modern ve hâlâ temiz. Fakat Türk milletine temiz bir "defi hacet" olanağı sağlayan işadamının hali duman... Adamhktan çıkmış... "Bir dokun, bin ah işit" durumunda. slında bu iş Ertuğrul Gazi'nin oğlu Osman Bey'in Malhun Hatun'la "kırıştırmaya" başladığı devirlere kadar geri gidebilır, ama biz işi fazla uzatmayalım... Cumhuriyetten bu yana geçen 65 yılı ele alalım... 65 yıl sonra ülkemiz hem "Nalka açık" hem "temiz" bir tuvalete kavuştu... Aksaray BulvaıÇarşısı'nın alt katında birkaç aydan beri faaliyet gösteriyor. Bu konuda basında birçok haber çıktı ve "Modern WC"miz kamuoyuna "layıkı veçhüe" tamtıldı. Ben o zamandan beri kafama koymuştum; "Birkaç ay geçtikten sonra gidip ünlü WC"yi bir ziyaret edeyim, uygulamayı yerinde göreyim" diyordum. Sonunda gecen hafta içinde bu ısieğımi gerçekleştirebildim... İlk ve tek "modern WC"miz 3 aydır "halkın hizmetinde" olmasına karşın daha aiaturkalaşmamış... Hâlâ modern ve hâlâ temiz... Fakat Türk milletine temiz'bir "defi hacet" olanağı sağlayan "MV dern YVC'nin kurucusu" Mustafa Soydan'ın hali duman... Adam adamlıktap çıkmış... "Bir dokun, bin ah işit..." durumunda. Kendisini önce kırtasiye mahvetmiş... Örneğin "yazar kasa alacaksın..." demişler... Yalvarmış, yakarmış. "Etmeyin eylemeyin... Müşteri küçük bir su dökiip gidecek... Bilemediniz büyüğünü yapacak... Bunun için yazar kasaya ne gerek var?" diye... Olmazlanmtşlar... Zorunlu olarak almış... Ardmdan "işyeri harcırahı ödeyeceksin" demişler... Meğer her mağaza belediyeye işyeri harcırahı ödermiş... Soydan, önune gelene "Yahu ne magazası, burası tuvakttir" demiş ama dinletememiş... Hazır bulmuşken bir gazeteci olarak bana da sordu: "Beyefendi, rica ederim siz söyleyin... Tuvalet bir magaza mıdır?.." Ben de bilemedim... Derken "teftiş defteri tutacaksın" demişler... "Önünde sonunda bir defterdir" diye düşUnmüş, A SOTDM İŞSAŞMM Kofonya şışesı nasıl sabitteşir? ama 3 aydır bu işin formalitelerini tamamlayamamış. Kapı kapı dolaştığı, on binlercc lira harcadığı ve en azından 1520 yetkiliden imza topladıgı halde... Bu arada, kazandığı paralar cezalara gitmiş... Birkaç kişi fişini almadan giui diye 150 bin liradan başlayıp 25f> bin liraya varan cezalar canından bezdirmiş Musıafa Soydan'ı... Tuvaletci deyişiyle "işin b..unu çıkarmış" yetkililer ve tuvalete "müşteridtn çok müfettiş" gelip gitmeye başlamış... Devletten madalya beklerken her türlü devlet rr.c murunu kar>ısında bulan Soydan, gunde 18 saat tuvalette yaşıyor... tnanılacak gibi değil, ama sürekli tuvalette yaşamasına karşın, "tuvalete gidecek zamanı yok..." Çünkü 1213 milyon lira masraf ederek dekore etıirdiği Aksaray'daki "modern WC"yi temiz tutmak için her an gözü kulağı ve tüm organlan ile işbaşında olmak zorunda... "Devlet laçka" DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger, ekonomik açıdan "Türkiye'nin konkordato çekilecek duruma geldiğini" belırterek "iktidan 12 Eylül ile ara rejim arasına sıluşmış bir sandviçe" benzetti. Dülger, dün düzenlediği basın toplantısında ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Keçeciler'in "Türkiye, taribinin en agır borcunu ödiiyor" biçimindeki açıklamasına değinerek, "Bunlar, yetkili bir agızdan ilk defa soyleniyor" dedi. Devletin "laçka" duruma geldiğini ve "bu durumu 12 Eylül öncesioe dönersiniı" diye geçiştirmenin mümkün olamayacağını belirtti. Y l l r f l T Q21 r21111 r D C t n K I C I f n i i l l Y l W l z Sara I I İ U I & w O I O J I I C O İ U I a a f U I I M ) a r a s ı v a h a r c ı Koyarak tatılan Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan. "Yılöız Sarayı tarihmde en buyuk restorasyona tabi olacak. Fatih Muzesi'ndekı şehır müzesı eserlerini buraya taşıyarak bir İstanbul muzesi haline getirmeyı düşunüyoruz" dedi Düzenlehen protokolle Yıldız Sarayı restorasyonu Kültur ve Turizm BakanlığYndan Buyükşehir Belediyesı'ne devredildı Yaklaşık 3 milyar lira harcanacak olan duzenleme ve restorasyon çalışmalarında Mimar Sinan Ûniversitesi öğrencileri de çalışıyor Çalışmalar eylül ayında tamamlanacak (Fotoğraf: Uğur Gunyuz) V k u l t u r v e t u n z m m e r R e z l h a l l n e getınliyor. Çahşma Türk Bankacılığı'nın birleşik gücü Türkiye Emlak Bankasfndan halkımıza saygıyla: Tuvalet adabımız ' Söylediğine göre, "Halkımız tuvalet adabını ogrenememiş... Ayaklarını paspasa sil" dendigı zaman kendisine küfür edilmiş gibi geliyor... Ellerini, yüzlerini yıkamak için musluğu açmastm bitiyorlar, fakat kapatmasıru bilmiyorla.... Saçlarmı tararken suları "hanl hanl" aknıyorlar... Soydan, havlu koymuş önce... Fakat elini yüzünü yıkamadan havluya sarıtanlar yüzünden bu işten kısa sürede vazgeçmiş... Zaten vuzgeçmeseymiş "havlu yıkamaktan bıkan" hanımla aynlacaklarmış... Sonunda elektnkli el kurutma makineieri alarak sorunu çözümler gibi olmuş. Bu kez aygıtlann yanlıs ve hoyrat bir şekilde kullanılması yüzünden aletler bozulma•ya yüz tutmuş... Orıaya onanm masrafları çıkmay^a başlamış... Sigara lablalannın çalınması sorununu, lablaları mermer tezgâhlara yapışlırarak çözmuş... Tuvalet kâğıtlarını götürenler için bir tornacı ite kafa kafaya vererek yerinde n çıkanlamayan tuvalet kâğıdıru icat etmek uzere imiş... Bunu başarabilirse, kılitli tuvalet kâğıtlan dünyada ilk Jcez ülkemizde kullanılacak... Kolonya şişesi hâlâ seyyar... Mustafa Soydan sürekli kafasını işleterek, hem şişeyi sabitleştirecek, hem de dökülmcsini sağlayacak bir formül peşinde... Fakat bu iş kolay değil, çünkü meretin içinden kolanyanın dökülebilmesi için başaşağı gelmesi şan... Oysa şişe>'i başaşağı yerleştirse. durduğu yerde dökülmemesini nasıl sağlayacak?.. Alafranga tuvaleti daha önce denediği ve sakıncalarını (klozelin üzerine çıkılması gibi) gördüğü için burada alaturka hela yaptırmış. Fakat deliği ayarlayamayanlar yüzünden şimdi yeni çözümler anyor. Deliği biraz büyütse acaba içine çocuk falan düşer mi kuşkusu içinde. Şimdilik duvara astığı bir vazıyla durumu idare ediyot: "Tuv^ltte oturmasını bilenler girsin. bilmeyenler öğrensin..." Ayıp olmasa kendisi bizzat ögreıecek, ama ne yazık ki müşteri ile biriikte içeriye giremiyor. Görünuşünden kuşkulandıklanna kapının önünde kısa bir "tarifname" veriyor. Elinden gelen sadece bu... Sağlar: ANAP yönetimi karabasana dönüşüyor ANKARA (Cumburiyel Bürosu) SHP Genel Sekreieri Fikri Saglar. "Türk halkırun SHP Ue el ele ANAP iklidannı düşürmek gayreti içerisinde" olduğunu söyledi. Sağlar, Özal'ın "Herkes oturduğu yerde oCursun" biçimindeki açıklamasını, "talihsiz beyanatlardan biri olarak" değerlendirdi. Sağlar, "Başbakan'ın artık kendine gelmesi gerektiğini" ifade ederek, "Gelmezse eger, Türk halkı SHP ile biriikte kendine gelmesini sağlayacaktır" dedi. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, dün düzenlediği basın toplantısında, ekonominin Uretim ve dağıtım dokusunun parçalandığını söyledi. Olumsuz olarak değerlendirdiği "gidişin" iki önemli göstergesi olduğunu ifade eden Sağlar, bunlardan birinin üretimsizlik olduğunu bildirdi. Sağlar, "Üretimsizlik; aclıklır, yokluklur" dedi. İkinci göslergenin protesto edilen senetlerde görülen büytlk artış olduğunu kaydeden Sağlar, "Piyasanın giiven zinciri kırılmıştır ve iflaslar birbirini izkmekledir" dedi. Sağlar, şöyle devam etti: '• ANAP yönetimi lüm toplum kesimleri içtn bir karabasana di>nüşüyor. ANAP yonelimi her bakımdan başarısız olduğunu her gün kanıllıyor. Biz SHP olarak halkımızın elbirliğiyle demokratik süreçleri işlelerek, bu karanlık gidişe dur diyeccgini biliyoruz. Değişik toplum kesimleri sorunlara ve haklanna sahip çıktıkça. ANAP'ın iktidardan gidişi de kolaylaşacaktır. SHP bu sureçle üzerine düşen görevi yapacakür." Turguclu mitingine değinen Sağlar, "Zamlann allında inleyen insanlann (eryatlan artık ANAP iktidannın düşeceğini, duşmesi gerektiği mesajlannı vermektedir" dedi. Sağlar, Başbakan Özal'ın dünkü basın toplantısında, "Herkes oturduğu yerde otursun" biçimindeki açıklaması için de sunları söyledi: "Başbakan aba altından sopa gösterme. ya da 12 Eylül umacı yöntemini kullanmaya çalışıyor. Ama bu yöntem tedavüMe'n kalktı." Sağlar, bir soru üzerine, genel sekreterlik tarbşmassna girümemesi gerektiğini söyleyerek, "Bu tarlışmalann yeri kurultaydır" dedi. Ulkenüzin konut Uıtiyacuıa cevap vermeye ve 2000'ti yülaruı ortanunt bugünden sağlamaya devam ediyoruz... Türk Bankacılık Sistemi'nin, ülkemizin konut ihtiyacına cevap veren en güçlü kunıluşu Türkiye Emlak Bankası, sayın halkımıza, tamanüanmış 2963 konutun daha satışa sunulduğunu bildirmekten kıvanç duyuyor. Türkiye Emlak Bankası tarafından Eskişehir, İzmit, Diyarbakır, İstanbul ve İzmir'de, yani Türkiye'nin dört bucağında gerçekleştirümekte olan konutlardan İstanbul Ataköy'de 1892, İzmir Denizbostanlısı'nda 1071 daire satışa sunulmuştur. Yurdun öbür köşelerinde üretilen konutlar da en kısa zamanda tamamlanarak halkımızın yararlanmasına arzedilecektir. Konut alıcılanmızın geceyarılan kuyruklarda beklemesini önlemeky daha adil ve çağdaş bir müracaat tarzını gerçekleştirmek amacıyla bankamız, bügisayarla kura usulünü benimsemiş bulunmaktadır. Alıcı adaylan, müracaat formlarını hangi gün ve saatte vermiş olurlarsa olsunlar eşit şansa sahip olacaklardır. Konut sahiplerini kura sonuçlan belirleyecektir. İstanbul Ataköy 9.ve 10. kısımda 1892, İzmir Denizbostanlısı'nda 1071 konut için başvurmak isteyen alıcı adaylan, dairelerle ilgili tüm bilgileri ve ödeme koşullannı ihtiva eden müracaat formlarını bankamız şubelerinden* sağlayabilirler. Nasıl başladı? Malaıya'nın Arapgir kazasında dünyaya gelen Musıafa Soydan, uzun süre taksi şoforluğu yaptıktan sonra luvaletciUğe karar vermiş... Çünkü gezdirdiği turistler her tuvaleıe gidip dönüşlerinde kendisine, "No No..." diyorlarmış. Yani, "Biz oraya oluramadık, çünkü sizin tuvaleıleriniz çok pis..." Soydan o zaman tarzanca soruyormu>: "Sizin tuvaletler nasıldır?" diye... Aldığı yanıt her zaman "veri gut" oluyormuş... Yani "Bizde tuvaletler gayet temu v« ga>et güzeldir..." Yabancılara karşı duyduğu ıılanç yüzünden kafayi tuvalet olayına takan Sovdaıı. T1R şoförlüğüne başlayarak Avrupa'nın birçok tu^alelini dolaşmış... Sonunda "nesi var. nesi yoksa" saıarak ilk tuvaletini açmış... Şimdi 6 laııe "işyeK" \ar. Anık bir turist geldiği zaman Soydan'ın içi rahat... Gururla. "Nasıl. gut mu?" diye soruyor. Ayrıcasız butün yabancılardan "veri gut..." yauıtını alıyor. Yani "Muslafa bry. si/e teşekkür rderiz. Tuvaletiniz hakikaten çok temiz ve çok güzel..." Soydan'a son olarak merak eıliğim bir konuyu soruyorum: "Sürekli luvalftte >as»yan biri. ihtiyat duyduğunda luvalete girince ne hisseder?.." Daha önce belinıiğim gibi Muslafa Soydan genellikle tuvaletlerinı temiz uıııııak için keudi luvaleııni lutma eğiliminde... Fakaı girdigi zaman yarım saal çıkmıyor. (,'ünkü biıiiin yeni l'ikirler. "nt hiknu'lM"" aklına tuvalette geliyor. Bir de geceleri rüyasında... Çünkü Soydan. uyurkıMi de ruyalarında lıep lu\alet\en\le uğrasıyor... MÇP'den protesto kampanyası Vurguna, lalaııa rüşvete dur ANKARA < AA) Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP), "Özal iklidannın ekonomi polilikasını, zamlan ve pahablığı protesto" kampanyası başlatacak. Parti Genel Başkan Yardımcısı Şevket Biılent Yahnici, kampanya başlatma kararının MKYK'mn son toplantısında ahndığını büdirdi. Yahnici, "Kampanya, bütün Türkiye sathında, MÇP il ve ilçe teskilâllannca dünenknecek kahvehane, salon, açıkhava toplanlılan ve yuruyuşlerte gerçekleştirilecefc" dedi. Özellikle 10 nisan pazar günü Türkiye'nin pek çok yerinde "vurguna, talana,riişvete,ahlâkstzlığa dur" adı altında toplantılar düzenleneceğini bildiren Yahnici, ANAP iktidarının ekonomi poliıikasının iflas ettigi gönişünu savundu. TÜRKİYE EMLAK BANKASI *Formları Alabileceğiniz Şubeler: Adana, Ankara, Antalya, Erzurum, Gaziantep. İstanbul, İzmir, Kayseri, Malatya, Samsun ve Trabzon. 1:1