24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MART 1988* + ** CUMHURÎYET/13 Thatcher Kanuni Sergisi'nde LONDRA (AA) İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Türkiye'ye yapacağı ziyaret öncesinde Muhteşem Süleyman Sergisi'ni gezdi. Thatcher, 16 şubatta British Museum'da halkırı ziyaretine açılan Muhteşem Süleyman Sergisi'ni gezerken, Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Rahmi Gümrükçüoğlu'dan bilgi aldı. Kreş ücretlerine zam İstanbul Haber Servisi Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Sosyal Hizmetler Genel Müdürltlğü'ne bağlı kreş ve gündüz bakımevlerinin ücretlerine zam geldi. Bu kurumların aylık ücretleri sessiz sedasız 17 bin 500 liradan ailelerin gelir dummuna göre 20, 30 ve 50 bin liraya çıkanldı. 15 mart tarihinden itibaren geçerli olacak yeni ücretler şöyle: • Anne ve baba devlel memuru ise bunlann çoctıklanndan 20 bin Hra alınacak. • Ebeveynierden biri devlel memunı, diğeri sigortalı ise 30 bio lira. • Anne ve baba her ikisi de sigortalı ve toplam aylık gelirleri 200 bin lirayı aşmıyorsa 20 bin lira ödeyecek. • Anne veya babanın serbesl calışması halinde öcret 50 bin lira olacak. el halıcılığı sergisini gezdi. Oevlet Bakanlığı ile Kultür ve Turizm Bakanlığı'nın Turk el halıcılığını geliştirme projesi kapsamında düzenlenen sergryi gezen Evren ve Ûzal, 13. yuzyUdan bu yana dokurtmuş halüarın desenlerinin örnek alındığı yeni dokunan halılar hakkında bilgi aldıiar. Evren. bir halıda görduğu hatayı gösterince Ankara Valisi Saffet Arıkan Beduk, "Yabancılar, hatalı halılan daha çok beğeniyorlar. El ürunü oldujju buradan belli oluyormuş" dedi. Cumhurbaşkam Evren ise "0 zaman söyleyelim hatalı halı dokusunlar" diye espri yapö. Evren, çok fjnce yaptı51 bir gezıde Harput Camisi'nde görduğü iki halıyı anlatarak. "Yetkilileri halılann çalınabileceğine" ilişkin uyardığım söyledi. Evren, daha îonra yaptığı bir gezide de halılardan birinin çalındıgını öğrendiğini ifade edince, Kultür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz, diger halıyı hemen aldıracağını söyledi (Fotoğraf: AA) l U l K d l i a i l C I I I K 5 l î i g i 5 l Başbakan Turgut uzal.dünTurk Margaret Thatcher, müzeyi gezerken 130 parçadan oluşan eserlerin eşsiz bir tarihi değere ve güzelliğe sahip olduğunu belirtti. Başbakan Thatcher, son yıllarda ilk defa boylesine ilginç bir sergiyi gezdiğini belirterek, "Sergi bir devre imzasını atan Osmanlı İmparatoriuğu'nun geniş kultür ve sanal değerlerini yansıtıyor" licıii. Dünyanınbulunan Dickson şehrinde ikişehirdolü sokatöarda ilerletepesindeki kişî karla nin 800 km içinde HABERLERİN DEVAMI meye çalışıyorlar 5 bin nufuslu Dickson ş j anda dünyada bulunan şehırler içinde en kuzeyde bulunan L Yılın 10 ayının kış olarak yaşandığı şehirrJe ısı zaman zaman 60 dereceye kadar düşüyor. (Fotofiraf: AP) dan bu yana 5. kez genel seçimler: gitti. Yeni meclisi oluşturmak için yapılan seçimlerde oy kullanmak isteyen kadınlı erkekii Kenyalı insanlar oy sandıktanmn önunde ulusal giysileri ile ilginç görürttüler oluşturdular. (Fotoğraf: AP) Kenya'da seçim kuyruğu d K g SS d fiİ£r; Fişleme dönemi kapandı * (Baştarafı 1. Sayfada) lemlerine baslanmıştır." Başbakan Turgut Özal, dün yeni Başbakanhk binasında bir basın toplantısı düzenledi. "Türkiye'de yıllardır yaptlamayan ve yıllardır konuşulagelen güvenlik soruşturmalan ve fişlemeler konusunda aldıklan önlemleri ve sağladıklan basanlan" anlatmak istediğini bıldiren Başbakan Özal, ilk olarak fişlemenin ve güvenlik soruşturmalannın tarihçeleri konusunda bilgi verdi. Özal, daha sonra da hükümetleri döneminde Avrvıpa Konseyi çerçevesinde Insan Hakİan ve Ana Hürriyeüerini Koruma Sözleşmesi uyannca, kişisel basvuru hakkını tanıdıklarım da kaydederek şöyle konuştu: "lşkencenin ve diger gayri insani, küçültücü muamele ve cezanın önlenmesi Avrupa Sözleşmesi'ni MecHsinden ilk geciren Avrupa ülkesi olduk. İşkenceye ve diger zalimane gayri insani veya küçültücu muamele ve cezaya karşı Birleşmiş Milleller Sözlesmesi'ni de imzaladık. Bu, hükümelimizin insan haklanna ve insan haysiyetine verdiği üstün degerin ve bu konudaki hassas inanç ve kararhlığınuzın en müşahhas gösteryesidir." malnamesi ve bunun uygulamalan 17 Mart 1988 tarihinde hükümetimiz larafından tamamen ortadan kaldınlmıştır" dedi. Özal şöyle devam etti: "Aynca bilgi toplama ve işlem bürolannda 12 Eylül 1980 oncesi ve sonrasında çeşitli sebeplerle gozaltına alınan ve haklannda bilgi Fişi tanrim edilen kişilerden, 1. Toplantı ve gösteri yüriiyüşleri hakkındaki kanuna muhalefet veya öğrenci olaylanna kanşmaktan dolayı gözaltina alınıp adli makamlara intikal ettirilmelerine gerek görülmeyenlerden serbest bırakılanlann, 2. Herhangi bir suçla ilgili olmadıklan halde şuphe ve her turlü ihbar veya isim benzcri sebeplerle gözaltına alınarak adliyeye gönderilmeyip serbest bırakılanlann bilgi fişleri 29 Aralık 1987 tarihiyte iptal edilmKtir." Başbakan Özal, güvenlik soruşturmalarında sadeleştirme reformu yaptıklannı da bildirerek, 1986 yılında yaptıklan bir değişiklik ile soruşturmalan arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması şeklinde ikiye ayırdıklanm söyledi. Kamu görevlileri hakkındaki güvenlik soruşturmasının kapsammı da daralttıklarını kaydeden özal şöyle konuştu: "Aynca güvenlik soruşturmalan kisinin sadece 18 yaşından sonraki fiil ve hareketlerine inhisar ettirilmiştir. Yine önemli bir nokta, güvenlik soruşturmalan, yapıldığı tarihten geriye en çok 10 yıl bir geçmişi alacak şekiMe uygulanmaya başlanmış olup daha geriye gidümemek suretiyle şahıslann mağdur edilmemelerine azami gayret gösterilmeye başlanmıştır. Eskiden yakın akrabalann işledikleri suçlar şahıs suçu dunımunu menfi yönde etkilerken, yeni uygulama iie suçlann şahsiliği prensibine uygunluk sağlanmışlır." Başbakan Özal, yaklaşık 25 dakika süren açıklamasından sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özal'a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle: Haklannda düzenlenen fişleri iptal edilen kişî sayısı nedir? 1402 sayılı yasa uyannca kamu hizmetieri görevinden men edilenler yeni uygulama uyannca görevlerine dönebilecekler mi? ÖZAL Fişleri iptal edilenler 12 Eylül sonrasında muhtelif maksatlarla tanzim edilen fişlerdir. Bundan sonra zaten fiş tutulmayacak. Belki tutulmuş fiş sayısı çok daha büyük olabilir, onu bilemem. Bu şekilde işine son verilen kişi sayısı 3 bin küsurdu. Sıkıyönelim komutanlan tarafından görevlerine son verilen, ancak sakıncalan kaldınlmadığı için görevlerine dönemeyenler var. Sıkıyönelim kalktığı için bunlann başvurabileceği bir merci kalmamışlır. Genelkurmay Başkanlığı'nca 5 Ağustos 1985 larihinde hazırlanan yasa önerisiyle, sıkıyönelim kalktiktan sonra sakıncalan kaldınlmayanlar için açıklık getirilmesi önerilmişti. Bu yasa hakkında bilginiz var mı? ÖZAL Geriye dönüş tatbikatının yapılıp yapılmayacağını, hukuki olarak ne şekilde yapılıp yapılmayacağını bilemem. Biz sadece bundan sonra kirnseye bir yanlışlık yapılmasın diye bu tedbirleri aldık. 1402 ile ilgili olarak bir yasa teklifı hatırlamıyorum. Bu konuyla ilgili daha çahşmalar icabederse yapanz. Bildiğim kadarıyla 8001000 civannda müracaat edemeyen insan kalmıştır. Üniversite ve yıiksek okullarda okuyan genç kızlann başörtü örtmesine bazı okullarda musaade edilmiyor. Bu konuda herhangi bir şey yapmayı diişünüyor musunuz? ÖZAL Özel olarak bir şey getirmeyi düşünmüyoruz. Yalnız, ilgililere bu konuda müsamahalı olmaları telkin edildi. 12 Eylül döneminde vatandaşhktan çıkanlan bazı kişiler Türkiye'ye dönmek isliyorlar. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? OZAL Bizim düşüncemize göre, yurtdışında herhangi bir sebeple vatandaşlıktan çıkanlmışlann, tekrar Türk vatandaşlığma girmesi mümkündür. Bunun örnekleri de görülmüştür. Yurda dönmek isteyenlerin dönmelerinde bir mahzur yoktur. CUNEYT ARCAYÜREK yazıyor Mahkemeleri varsa, biz mahkemelere müdahale etmeyiz, o mahkemelerin kendilerinin bileceği işür. Mahkemelerin neticesinde herhangi bir şekilde tutuklanma olur, olmaz o bize ait olan bir hadise değil. MİT'in soruşturma yapmasına neden gerek duyulmuştu. şimdi neden kaldınldı? ÖZAL Bunu bizden evvelkilerine sorun. Biz sadece MlT'teki arşiv bilgilerinden yararlanınz. Dikkat ederseniz, güvenlik soruşturmasının şekli değiştirilmiştir. Mahdut miktara indirilmiştir. önemli kısmı arşiv soruşturması haline getirilmiştir, çok ufak kısmı güvenlik soruşturması haline getirilmiştir. O da çok cüzi görevlere tayin edilecekler hakkında. Orada da arşiv soruşturması var haliyle. Onun yanında güvenlik soruşturması netice itibanyla az sayıda yapıldığı için MİT'in devreye sokulmasına ihtiyaç yoktur. Basın lemsilcileriyle yaptıgınu loplantıdan sonra Basın Yasası'nı yeniden gözden geçirecek misiniz? ÖZAL Basın Kanunu'nun çıktığı yıllarda özellikle tekzip müessesesi çabşıyordu. Gazetelerimizde tekzip başlığı altında cümlenin biri bir tarafa kaymış, öbüri! bir tarafa kaymış yazılan ben hatırlıyorum. Aradan yıllar geçti, tekzip kaybolmaya başladı. İki sebepten kaybolmaya başladı. Bunun nedeninin biri, basınımız hakikaten tekziplik bir şey yapmıyor manası olabilir, ikincisi de bu kanunda verilen cezalar, uygulamalar o kadar güncelliğini kaybetmiş olabilir ki, bunlar tatbik edilmiyor manası çıkabilir. Yaptığımız incelemede bu ikinci hususun doğru oldu"ğu meydana çıkmıştır. J000,2 bin lira gibi basit para cezalan haline dönüşmuştür. Onun için bunlarda güncellik getiriliyor. Basınımızın da görüşleri vardır, taraf olarak kabul edersek. Geldiler, bazı mahzurlu uraflannı kendi görüşleri olarak bizlere anlattılar. Ücretlilerin dışında, işadamtan da artık alınan ekonomik kararlara tepki göstermeye başladılar. Muhalefet parti liderlerinin düzenledikleri mitinglerde karartara tepkiler süruyor. Bu tepkilerle erken seçime doğru gidilir mi? ÖZAL Hayır. Seçim 5 sene sonra. Biz 5 sene için rey almışız. Millel tabiatıyla rey sandığına giderken iktidarı 5 sene için seçer. Bugünkü görüşümüze göre 5 sene sonra. En fazla bir sene öne alabiliriz. Herkes oturduğu yerde otursun. Güvenlik soruşturmasının MİT Müsteşarlığı'ndan alınmasının MİT raponıyla bir ügisi var mı? ÖZAL Hayır. Epeydir üzerinde çalısıyorduk. (Baştarafı 1. Sayfada) "Arşiv bilgilerinden yararlanmak", uygulamanın bir yerde yine kimi kişilerte ilgili atamalarda, örneğin pasaport almaya dek uzanan yöntemlerde yürütüleceği izlenimini veriyor. Kişi hakkında olumsuz değerlendirmeler bir yazıyla yönetim kadrolarına belki yansımayabilir, ama başka yollardan yapılacak duyurumlarla yine kişisel hakların doğru dürüst yürümemesi, "arşiv bilgileri" ile sağlanabilirdi. Özal'ın "arşiv bilgılerden yine yararlanacağını" ısrarla söylemesinin iltında başka hangi neden olabilirdi?.. Başbakan Oza|, güncel kimi konulardaki asıl niyetlerini sorular üzerine açığa vurdu. İkisi önemliydi: Basına getinlmek istenilen yeni cezaların, "akıbeti"ni araştıran soruya verdiği yanıtta Başbakan, nedense sadece "Tekzip müessesesinin güncelleştirilmesini kişi haklarının korunması açısından gerekli gördüklerini" söylemekle yetiniyordu. Basının çıkarmayı kararlaştırdığı bir bildirisini önlemek için pazar günü gazetecılerle alelacele yaptığı toplantıda ele alınan asıl önemli sorunlara değinmemeye özen gösteriyordu. Sanki tekzip kurumunun dışında basına getırmek istediği başka ağır yükümlulükler, basın ozgurlüğünü doğrudan biçecek, "nevzuhur yeni hükümler" yokmuş gibi tartışmayı saptırıyordu. Gece TV'den Başbakan' ın basınla ilgili sözleri yayınlamnca, milyonlarca insan basının ayağa katktığı konunun "kişi hakkını korumaya yönelik" tekzip kurumunun güncelleştirilmesi olacağını düşünecek, sonunda gazetecilerin bu kadar örvemsiz konudaki direnmesine bir anlam veremeyecekti. Borçjar Kanunu ve Medeni Kanun'a Özal'ın getirmek istediği hükümler yürürlükte olsaydı yolsuzluklar, haksızlıklar, işkence olayları, hayali ihracat ve bankaların dolandırılması gibi basın aracılığıyla gün ışığına çıkan sorunların hıçbıri halka duyurulamayacak*ıi. Bu olayların "failleri", daha başlamadan yayınları durdurabileceklerdi. Herhalde Özal'ın istediği buydu. Şimdi hemen herkeste kuşkulu bir beklenti görülüyor. Özal, iki bakanın Ankara'dan sonra İstanbul'da da gazetecılerle Basın Yasası'nı tartışacaklarmı. bu toplantıdan sonra basının anlattığı, "mahzurlu yanlarla ilgili sonuçları, varsa görebileceklerini" duyuruyor. Başbakan1 ın pazar günü anlatılan "mahzurlu yanlan" kabul etmediği bu yoldan açığa çıkıyor. Daha doğrusu son iki günkü gelişmelerle ortaya çıkan sonuç, Başbakan'ın mahzurları anlatılan hükümleri "geri çekmeyi düşünmediğini" gösteriyor. Dünkü sözleri "asıl hedefinden sapmadan yine bildiğini okumanın" yolunu bulabilmeye yöneldiğini, bir bildiriyle basının sert tepkisini önleyip zaman kazanmayı amaçlayan bir strateji izlediği kanısını güçlendiriyor. Başbakan ve bakanları, "basın gibi kimi zorluklan" olduğundan dem vuruyorlar. Hükümetin zorluklan neymiş, araştırıldığında, (jrneğin ANAP grubunun Muzır Yasası'ndaki cezaların azaltılmasına karşı çıktığını öne sürüyorlar. Parti örgütünden, vatandaşlardan gelen mektuplardan söz ediyorlar. Bir bakıma hükümet, antidemokratik gidişi dünya kamuoyuna duyurmasını engellemek için neredeyse basınla, "bir pazarlık" ortamım yeğlediğini gösteren işaretler veriyor. Başbakan Özal'ın tipik davranışlarından biri: Bir konuda önlenemez tepkiler doğduğu zaman Özal konuyu sürüncemeye bırakmaya yönelik tartışma ortamı açıyor, direndiği noktayı yazımtnda biçimsel değişiklikler yaparak, kamuoyunda "makul sayılabilecek" yeni nedenlere oturtarak yine geçirmeye çalışıyor. Gazeteciliğin özünü ortadan kaldıracak son yasa taşarılarında içtenliği kabul edilebilir bir davranışa sahipse, Özal, Gazete Sahiplerı Sendikası'nın yayınlanmayan bildirisi ortaya çıkmadan önce neredeydi? Basını görevinden alıkoyacak yasal önlemler getirmeden önce pazar günü yinelediği "basının, demokrasinin bir parçası" olduğu ilkesini bir zahmet niçin anımsamamıştı? Oysa pazar günü "makul tepkilerden kaynaklanan anlattmlar;" dinleyen Başbakan'ın içtenliğini kanıtlamak için tek seçeneği vardı. Yayınlar başlamadan bunları durdurmayı hedef alan son yasa düzenlemelerini "geri çektiğini" söylemek! O zaman, dernokrasinin bir parçası olduğunu söylediği basını her alanda işlerin tepetaklak gittiği, tünelin ucu göründüğü dönemde dört duvar arasına sıkıştırmayı istemediğini soylemesı bir anlam kazanabilirdi. Bakalım bu konuda daha neler göreceğiz. İkinci nokta: TRT'nin Çanakkale zaferini Faisal Fınans kuruluşunun "ideallerine" bırakan yaymlafıyla ilgili. Özal, Atatürk'ü silen, Atatürkçülüğü hasıraltı etmeye çahşan yayını daha sonra getirtip izlemiş. Oyle anlattı. Dikkatini ne çekmiş biliyor musunuz?.. TRT'nin son açıklamasındaki bir cümle. 18 ve 19 mart gazetelerini getirtmiş, incelemiş. Bakmış ki basında Çanakkale zaferi büyük ölçüde yer almıyor. Ama Başbakan, TRT'nin İslami ilkeleri tüm dünyaya yaymayı amaç edinen kişilerin yönetiminde olan Faisal Finans adlı kuruluşu, buna alet olan TRT'nin eylemini kınayan tek sözcük söylemiyor. Devletin ana ilketerine bağlı olması g3reken bir kurumun yediği naneyi eleştiren davranış göstermiyor. Dikkat ediyor musunuz bilmiyorum. Faisal yayınının yanı sıra Semra Hanım'ın kadın vakfının "olağartüstü icraatı" hemen her gün ekrana geliyor. Hanedanın her bireyinin gözüne girmek için yapılan bu yayınlardan sonra, üç adaydan biri olacağı söylenen Tunca Toskay, bari olağanüstü hizmetlerinin karşılığı yine TRT Genel Müdürlüğü'nde kalsa? Ne gezer! Londra'da işadamlanııa kısa süreli yoğun kurslar B.ıRAT 147 44 88 148 43 57 Fişlerin iptali Turgut Özal, demokratikleşme ve sivilleşmede önemli reformlar gerçekleştirdıklerini de kaydettiği konuşmasmda, "Uygulamasına 1930 yılında mevzii olarak başlanan ve 1939 yılında genelleştirilen fiş tali UĞUR MUMCU (Baparafı 1. Sayfada) 1986 yılından gelen 33 milyar, 270 milyonluk bbrç ile blrlikte toplam zarar, 76 milyar 189 milyon olmuş.. Bankanın Merkaz Bankası'na borcu mu? Borç, 50 milyar 103 milyon.. "Disponibleksiği".. 40 milyar 573 milyon 71. Resmi mevduatın yüzde 65'i ile alınması gereken "devlet tahvili" açığı ne kadar? 70 milyar 799 milyon 71.. Peki Interbank borcu? O da 20 milyar.. Raporun 26. sayfasına göz atalım: 1986 yılı sonunda çizelgede yer alan 10 gruba kullandtrılmış krediler toplamı 173 milyar 533 milyon lira olup, bu tutar bankanın 582 milyar 820 milyon liralık kredilerin yüzde 29.8'ine tekabületmektedir. Oranın yüksekliği, n'skin belirli gruplar ve firmalar üzerinde yoğuntaşması biçimindeki hatalı kredi politikasının bir göstergesidir.. Gelelim "donuk krediler"e.. Anadolu Bankası'nın 30 Haziran 7987 tarihine göre saptanan "tahsili gecikmiş alacaklar"\ ne kadarmış? 190 milyar 848 milyon.. Raporun giriş bölümünde sayfa X'den bir paragraf okuyalım: Bankanın içinde bulunduğu durum dikkate alındığında, çok kısa vadeli ve banka kâriıhğı üzerinde şok etkisi yaratabilecek bir tedbir alınmadığı takdirde, 1.1.1988 tarihinden itibaren özkaynakların eksiye dönüşmesi nedeniyle, toplu konut kredileri dışmda bir kredi işlemi yapmanm yasal olarak mümkün olamayacağı ortaya çıkmıştır.. Buraya bir noktalı virgül koyup, Bülent Şemiler'in genel müdürlüğü döneminde açılan kredilerden örnekler verelim: Şirket adı: Narin Pazarlama İhracat ve İthalat A.Ş. 20.8.1986 tarihinde kullanılan oovız kredileri şirketçe geri ödenmediğinden, risk 8.2.1988 tarihinde aynı şirkete açılan 2 milyon 500 bin dolarlık kredi ile kapatılmıştır. Şirket, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Halit Nann'indir. Şirket adı: LJbas İnşaat ve Yatırım A.Ş. 31.12.1987 tarihine göre şirketin toplam riski 7 milyar, 522 milyon, 658 TL. Şirketin büyük ortağı Ali Rıza Çarmıklı'd\t. Bankanın gecikmiş alacakları, şirketin İstanbul "Batköy" arsalarının alımı ile ödenmiş, Çarmıklı Grubu'na yeni krediler açılmıştır. Şirket adr. ENKA İnşaat ve Sanayi A.Ş. ENKA Pazarlama ihracat ve İthalat A.Ş.. ENKA Holding Yatırım A.Ş. Bu üç şirkete, 13.10.1986 tarihınden 28.11.1987 tarihine kadar birbirlerinin kefaletiyle sağlanan kredi tutarı 25 buçuk milyar TL'd'ır. # ENKA, ANAP'ın ayncalıklı şirketlerinden biridir. En büyük ortağı Şarık Tara'dır. Şirket adr. Doğuş İnşaat ve Ticaret A.Ş. 12.11.1986 tarihinden sonra şirkete döviz kredisi ile dövize natık kredi açılmış.. ŞirketirrEmlak Kredi Bankası'na olan borcu ile birlikte toplam borcu 37milyar TL'ye yükselmiş. Riskin tasfiyesi 1.3.1988 tarihinde gerçekleşmiş.. Doğu Şirketi, Ayhan Şahenk'in.. Şirket adı: Süzer Dış Ticaret A.Ş. Şirket, Mustafa Süzer'indir. Süzer, Başbakan Özal'ın işveren kesimindeki gözcüsü ve sozcüsüdür. Dış Ticaret DerneğuBaşkanı olan Süzer'e Anadolu Bankası'nca sağlanan kredi dökümü şöyledir: TM.. 435 milyon.. Akr. 100 milyon.. İth. ves. muh.. 100.000. pret.. 3.000 Fs.. Fref.. 5.150 dolar. Şirket adı: EŞKA Turizm ve Ticaret A.Ş. 7.4.1987 ile 75.7.1987 tarihleri arasında bu şirkete 40 milyon mark tutarında kredi verilmiş.. Şirketin riski 10.576.988 mark.. ESKA, Selim Edes adlı genç bir işadamının şirketidir. "Papatya Örgütleri" ile içli dışlı olan ESKA, Hazine'den Anadolu Bankası'na satılan İstanbul Küçükbakkalköy'dekt 26 bin konutluk toplu konut inşaatının da müteahhit şirketidir.. Bu nesnel bilgileri verdikten sonra Sayın Bülent Semiler'e "Morgan Grenfell" adlı bir Amerikan şirketine banka hakkında bir rapor hazırlatıp, hazırtatmadığını, bu şirkette sonradan Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'ne getirilen Coşkun Ulusoy'un çalışıp çalışmadığım ve şirkete 222 milyon TL ödenip ödenmediğini soralım mı? Soralım.. GOZLEM V.I.P. Swissair'de size "Çok Önemli Kişi" gibi davranmamız için, ünlü olmanıza hiç gerek yok. Örneğin, yalnız yolculuk yapan küçüklerin uçakta ne kadar eğlendiğini, mutlu olduğunu görecek, onlara karşı ne kadar anlayışlı davrandığunızı hemen fark edeceksiniz. Bu da, hiç kuşkusuz, büyüklerin sessiz, rahat, huzurlu bir ortamda yolculuk edebilmeleri demektir. Başarımızın sırrı yalnızca çocuklarla ilgili becerimizde değil zamanla kanıtlanmış bir Swissair uzmanlığında yatar: Konuklarımızın dileklerini, yaşları ne olursa olsun, gözlerinden okuyabilme özelliğimizde. J V m m Swissair ile. İsviçre'ye, tstanbul'dan Airbus ile her gün, Ankara'dan DC9 ile haftada 3 gün uçabilirsiniz. 5 I f l r I S S V İ İ I M ^ f
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle