27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MART 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 'Hükümet değişîkligi daha sonra' Başbakan Turgut özal, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın istifa etmediğini belirterek, "Ama 56 ay sonra bakarsınız bir değişiklik ihtiyacı duyulur" şeklinde konuştu. Vuralhan ise "Görevimin başındayım, dimdik ayaktayım" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Başbakan Turgut özal, Mılli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın istifa ettiği yolundaki sorular uzerıne bflyle bir şeyin olmadığını kaydederek "Ama S6 ay sonra bakarsnu, bir dctişikUk ihtivacı dayular. yapthr" dedi. Başbakan Özal, Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile haftalık olagan göruşmesinden sonra gazetecilerın Vuralhan ile ilgılı sorulannı yanıtlarken "Ba konular oldugu zaman yuüır, jroksa olmadan ben yazdım. önc aldım, arkasından digerieri takip etti, acaba biz mtl«hk mı diye sonıjoriar, onon İÇİB dikkalü olun diyorum" dedi. Vuralhan'ın istifa etmedığıni, ancak Vuralhan üe ilgili on raporun hazırlanmaya başlandığım belirten özal, "Esas inctteme, araştırraa, Dıjitieri Bakanlıftı'na aittir. Zaten oraya d» yazı yazdık. \uralhan arkadasımızla ilgili btrçok laf soylenmiştir" dedi ve şöyle devam etti: "Ben kendisinin temize çıkmasını isterim. Nonnal şarHarda bu araşlırmalar bu kadar yapılmaz. Onu da soyleyeyim. Ama çok fazta lu/umsuz iddialar raptlmıştır. Onun için Dışişleri BakanlığTna dedim ki; daha once başlattığıaız araştırma var, ona devam edin >e kimsenia artık soyleyecek Boktası kalmasın. Yani araslırma yapılnadı, inceleme yapılmadı, soınşturma yaprimadı denmesin. Arkadaşımuın hiçbir şeyi yoksa ODUB için bu araşürmalar yapılacaktır." Başbakan Ozal, gorev venlen muhakkıkin dısında Vahit Halefoglu zamanında Vuralhan hakkında yapılan soruşturmaiarın devam edeceğini belırterek "O devam etsin dedik. Çunkü laflar fazla luzumsuz srotensin islemiyonız. Bize de laf gelmesin, araşlırma yapmadı denmesin diye" dedi. Başbakan Ozal, "Boyle bir araştırmanın devamı için sayın bakan yine gorode kalacak mı?" sorusuna ıse "Hayır, hiç alakast yok. O Dışişleri Bakanlıgı, digeri MUU Savunma Ba Vuralhan'ın istifa ettiği yolundaki söylentileri yalanlayan Özal GUNLERIN KOPUGU Dışîşlerî Ailesi Tam Kadro Toplandı toplumun çeşitli kesimlerinde, hatta buna kaDışişleri Bakanı Mesut Yümaz Dışişleri menmu kesimi de dahil, hâkim olan bazı yanlış desuplan ve eski Dışişleri Bakanlan için Ankara ğeriendirmelere bakarak devletin benim bakanPalas'ta (Devlet Konukevi) bir yemek düzenlıgıma tanıdıgı imkânlara bakarak işimizin çok ledi. Bu kendi türünde bakanlık tarihinde ilk zor olduğunu söyluyonım." kez idi. Yemeğe 520 kadar diplomat ve eşleri Yılmaz, tüm aile büyüklerinin önünde mekatıldı. tinsiz ve notsuz konuşmuştu. Konuklar, bunun Eski Dışişleri Bakanlarından lhsan Sabri önemli bir husus olduğunu belirtmek ister giÇaglayangil, Haluk Bayülken ve Melih Esenbiydiler. Ayakta alkışın nedeni de buydu. bel vardı. Vahit Halefoğlu'nun bulunmaması Daha sonra konuşan emekli büyükelçi Nadikkat çekti. Hasan Esat Işık Ankara dışmda mık Yolga, "Sizi daha önceki görevlerinizde yaoldugu için yemeğe gelemedi. kından izledlk. Sizi son derece çalışkan, dioleYemekte Cemil Başargan ve orkestrası Çigan yen, inceleyen f akat karennı isabetk veren, çok mtlziği çaldı. Başargan Ankara Palas'ta 1950'li zeki bir devlet adamı olarak tanıdık. Bu vasıfyıllarda müzik direktörluğü yapmıştı.. Ankalannızia son zamanlarda ve genç yaşta Türk sira Palas'ın o yıllarda Ankara'nm en "canlı" yeryasetinde parladınız ve siyasi çevrelerin içinde lerinden biri olduğu yaşları ve başları müsait ve dışmda sevgi ve itibar kazandınız" dedi. olanlarca yadedildi. Yemek ve orEski Bakan thsan ganizasyondaki baSabri Çaglayangll de şansı nedeniyle Devşunları söyledi: let Konukevi'nin ye"Eski Dışişleri tenekli yöneticisi Nil adına konuşacagım Turagay bir kez damüsaadenizle. Baha beğenildi ve kan oldugum zaövüldü. •an, taşradan gekn Bakan Yılmaz'ın vali nasıl Dışişleri ayakta alkışlanan Bakanı olur dedikr. konuşması özetle Diplomasi giiç bir şoyleydi: sanattır. tnsan sefir "Diplomatik haolmaz, sefir dogar. yatta nutuksuz yeDiplomasi iki kısımmek olmavacagını dan müteşekkil? Biöfrenmek için fazla ri teknik, digeri temzaman gerekmiyor. sil. Temsili biliyorAma biz bu akşam dum, 15 sene valilik burada aslında bir etmiştim. Ama tekatte toplantısındayız. nik ten baberim yokOnun için uzun bir tu. tnsanı, yanında konuşma yapma niberaber çalıştıgı inyetinde degilim. Bu sanlar yetiştirir. aflenin en yeni ve doGenç bakanı dinlerlayısıyla en kıdemsiz ken çok duygulanmensupları olarak dım. Hepiniz çok eşimle ben bu daveasil bir meslek mentimize icabet ettiğisubusunuz. Size yaniz için teşekkiir şımın verdigi yetkiyediyoruz. le bazı ögütlerde buBu yemefin aynı lunacagım. Dışişleri zamanda Dışişleri Bakanı oldugum zacamiasını en geniş man Haridye'de yaşanlamda bütünleştilılar ve gençler diye ren bir gelenegin de iki grup vardı. Bir başlangıcı olmasını araya geldik. Gençlediliyorum. Çiinkii re dedik ki, hanginiz inanıyorum ki ne hanımlannızı eUi yayaşlılann tecrübesin Mesut Yılmaz'ın verdiği yemeğe 520 kadar diplomat ve şmdaki haUyte hiden ne de gençlerin eşleri katıldı (Fotoğraf: Rıza Ezer) kflhlarsınız. Onlar dinamizminden kenda gençtiler. Onlar da parlak insanlardı. Bu dimizi rnahrum tutmak liiksüne sahip degil iz. mesleğe girdiler ve meslekle beraber ibtiyariaDışişleri mesleğinde taanımlann özel bir yedılar. Onlan hor gönneyiniz. Ne diyor genç bari oiduguna inanıyorum. Aslında bir diplomatkan, yaşlılann tecmbesinden yararlanmalıyız. la evlenen bir hanım, sadece bir eşle değil çok Yaşlılara döndüm, niçin gençleri kuçümsüyorbüyük sorumluluklar taşıyan bir iş ile evlensunuz. Niye, bunlar eski kfitiplerimizdi, şimdi mekledir. a«am oldu diyorsunuz? tçlerinde parlak insanVe bu işi de fahri olarak yapmayı peşin olalar var. Diplomasi degişir. Bunlar degişen diprak kabul etmektedir. Onun için müsaadenizlomasiye uyuyorlar. Sizin de başarı gösterecele ben bütün mesai arkadaşlanm adına eşieriğiniz yerler var, onların da. Genç bakanın demize olan şükran duygulanmıza tercüman oldiği gibi bu bakanlığı hatır ve gönül politikası mak istiyorum. tşinizin kolay olduğunu söylesokmadan idare etmek lazım. miyorum. thtilaflan azalacak yerde günden güÇaglayangU'in "Eşinizi bu haliyle nikahlar ne artan bir dünv^da, üstelik bu dünyanın en mıydımz?" sözlerine, diplomat eşleri biraz sıcak noktasında bulunan bir ülkenin dış polialındılar. tikasını yürutmenin kolay bir iş olduğunu da Onun dışmda aile toplantısı başladığı gibi sıkimse söyleyemez. cak, canlı ve renkli bir biçimde sona erdi. Üstelik ben Dışişleri Bakanlığı hakkında, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan ile ilgili önraporun hazırlanmaya başlandığım belirten Özal, esas incelemenin, araştırmanın Dışişleri Bakanlığı 'na ait olduğunu kaydetti. Bir başkasoruya da "Parlamento dışından bakan alınmaz"dedi. tindedirier. Hiç kimseye ayrım yapmayız" diyerek şöyle konuştu: "Tabii bu bzerine gilmede makul de olmak icap edilen >erde, odeme ünkânlannı çok da aşın zoriamamak lazım. Bunlar bankayla muşteri arasında olan hadiselerdir. Ama hiç kimse de devlel bankalanndan anormal istifadeje çalışmasın. Onu da ikaz ediyonım." Başbakan Özal, 4 Şubat Kararlan'nın olumlu etkilerinin görülmeye başlandığına değinerek bu ayın ve önümüzdeki ayın, vergi ayı olduğunu, onun için de piyasadan buyük miktarda paralann çekileceğine dikkat çekerek "Kunımlar Vergisi, Gelir Vergisi. bunlann taksitlerini >ntırma ayıdır. Bu bakımdan da para darbgı bahts konusudur. Zaten bunu bile bile yapıyoruz. Hatta şunu da so>leyrbilirim, paranın daha dariaşma konusu ozerinde hassasiyetie durdugumuzu söyleyebilirim" dedi. TBMM'de tasamıf konusunun göruşulmesı sırasında muhalefetin yurtdışı konusunda başbakanı eleştirmelerini de yanıtlayan özal, "Bunlar gayri ciddi elestirilerdir. Bizim yurtdışına gitmemizle tasarnıf kanununun hiçbir ilgisi voktur. Muhalefeti dikkatle dinliyorum da şu göruşe sahip olmaya başladım: Bundan evvelki donemde gerek Halkçı Parti, gerekse MDP milletvekillerimizin tenkitleri daha daha tutartıydı. Onlarda biraz da burokrasiden gelraiş arkadaşlanmız vardı. Bizi hakikaten koşeye sıkıştırabilivorlardı. Şimdi yapilaB tenkitler ise ynvarlak. Munasebetleri olmayan tenkitler, maalesef pariaaientoda tenkil sevivesinin döştugunti gonıyonım. Ondan da uzülu\orum" dedi. Başbakan özal, basınla ilişkileri konusunda kendisine yöneltilen soruları da yanıtlarken şöyle konuştu: "Bazı gazeteler nedense bize karşı biraz fazla ateşli yazıyorlar. Geçenlerde Sayın İnonu bir yeriere gitmisti, ondan sonraki yazılan hatırlıyonım da derhal gazetelerin farkını gorrt)Ui>orsunuz. Bizim basınla, her zaman ifade ettigim gibi kimseyle bir problrmimiz olmaz. Kimseye hakstzhk yapılmasını istemeyiz ne basına ne vatandaşa, ama bazen şöyle oluyor 'Ben basımm, her şeyi yaparım' diye duşünenler var. Onu da berkesi yerii yerine oturtmak lazım. Basımn onemli bir guç olduğunu kabul edi>onım. Ama tştc odur. O şartlar içerisindedir. Memleket meselelerini ortaya koyan, halkın goruşlerini aksettiren bunlar lamam, ama ben memleketi idare ediyorum havasına kapılanlar olursa yaniış olur. Seçimler gelir, gidip parti kurun seçime girin, karsımıza çıkın ona bir şey deme) iz." kanlıgı. Zaten bakanlığıyla ilgili bir konu degil ki. Bakan olması ile ilgili konu degil ki, hatta şu kadannı söjleyeyim; benim, şu ana kadar banı gelen bilgilerde onun ismi dahi geçmivor" diye yanıtladı. Başbakan Ozal, parlamento dışından bakan alacak mısınız sorusuna da "Pariamento dışından bakan alınmaz. Mumkundur, ama şimdi bojle bir duşuncem yok" dedi. Ozal a, 1983 yıhnda kabinesıne parlamento dışından bakan aldığı hatırlatılınca da "1983'te almıştım, ama aldıgım kimseter bizim partimizin esas kuruculanytlı. Dikkal edin. Boyte bir olay bir daha olmaz. Çok ender durumlarda olur. Çok ozel durumlardı otur. Yoksa nonnal oiarak parlamento icinden alınır" dedi. Ozal, kamu bankalarına olan borçların odenmesi için bankalara özel bir talima'a olup olmadığına ilışkin, "Şu kadannı soylr>e>im. kama baakalan geri donraeyen kredilerin peşine asian gibi gitmek mecburije SHP Parti Meclisi toplanıyor Uç ayrı rapor görüşülecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) SHP Partı Meclisi bugün toplanıyor. Partı medisi toplantısında son siyasaJ gelişmelerle ilgili Uç ayn rapor görüşülecek. Bu arada Genel Sekreter Fikrı Sağlar ve Merkez Yürfltme Kunılu hakkında Cahit Angın'ın isıediği guvenoyu sorunu da tartışılacak. Partı meclisinde "1973'ten Bu ¥«na Sosyal Demokrat Hareketin Seçimlerdf Aldıgı Sonuçlar" raporuyla birlikte "SıyasalSosyalEkonomik Durum Raporu" ile "Yerel Yönetımler"le ilgili iki ayrı rapor uzerinde de görüşmcler yapılacak. Bugün saat 13.00'te baslayacak parti meclisi toplantısında lsmail Cem, Türkan Akyol, Yiğıt Gülöksüz ve Ayhan Fırat tarafından hazırlanan, son genel secimlerden bu yana "Siyasal Sosyal ve Ekonomik Gelişmeler" raporunun içeriğinin eleştirel agırlıkta olduğu belirtiliyor. lzmir Milletvekili Turan Bayezit tarafından hazırlanan "Yerel Yönetünlerle" ilgili raporda yerel yönetimlerin seçümiş organlarının görev suresi bitmeden, bir erken seçımle değistirilmesinin anayasaya aykırı olduğu belirtiliyor. Sosyalist Parti davası On savunınayı 236 avukat yapü ANKARA (Cumhorivet Bürosn) "Sımf egemenliği" öngörduğü gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavalığı'nca hakkında kapatüması ıstemiyle dava açılan Sosyalist Parti yöneticileri, ön savunmalanm dün Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na verdiler. 236 avukat tarafından hazırlanan 41 sayfalık ön savunma metninde, "Işçilerin, emekçUerin, halkın çıkarlannı savunmak, kapatma nedeni degildir. Her parti temsil ettiği sınıfın çıkarlannı korumak için mucadele eder" denildi. ön savunmada, Siyasi Partiler Yasası'nın kuruluş bildırgelertnde yer alan eksiklik ve aykınüklann giderilmesinin istenmesini içeren hukmü dikkate alınmadan açılan bu kapatma davasırun reddedilmesi istendi. Savunmada, başsavcılığın ıddianamesinde, parti programı değerlendirilirken programın bütünü dikate abnarak bir değeriendirme yapılmadığı, kimi maddder ve cümlelerin göz önünde bulundunılduğu kaydedildi. tddianamede bir kavram kargaşası bulunduğu da öne sürülen savunmada, "Bassavcıhga göre, Halk demek işçiler demektir' ve 'lktidar demek, diktatörlük demektir' ve demokratik keiimesinin de başsavcılıga göre bir anlamı yoktur. Demokratik kelimesini, bu kavramdan çıkartmakta hiçbir mahsur göımemiştir. Bu yondem ile parti programının yasalar karşısındaki dummunu dogrn olarak tespit etmek raümkün degildir" denildi. Işçilerin, emekçilerin, halkın çıkarlannı savunmanın, sımf partisi olmanın, sımf iktidan amaçlamanın ve sımf mücadelesi öngörmenin kapatma nedeni olmadıgı öne sürülen savunmada, her partinin temsil ettiği sınıfın çıkarlannı korumak için mücadele edeceği belirtilerek "Sınıflann yok edildiği ve tek anıfın öngörnldügu iddiasının gercekle ve sosyalist parti programıyla bir ilgisi yoktur" denildi. Demokratik halk iktidan öngörulmesınin suç obnayacağma yer verilen ve Ataturk'ün "halk bükömeli" kurulmasını içeren çeşitli konuşmalanndan örnekler verilen savunmada, programdaki bazı sözlerin alınarak daha sonra programda hiç yer aimayan bir biçime dönüşturülmesi ve oradan da sonuç çıkanlması bir "tahrifat" olarak nitelendirildi. SHP Genel Sekreterı Safiların ışten çıkardığı basın danışmam Nursal Yavuz ve propaganda uzmanı Savaş Ocak, SHP önunde lımon satarak açltk grevıne başladılar SHP'ye Umonlu protesto ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) SHP'nin seçimletde ANAFa karşı kullandığı sıkılmış limon esprisi, bu ket SHP'de işten atılan ıki personel tarafından SHP'ye karşı kullanıldı. SHP Genel Sekreteri Flkri S«|l«r'ın yazısıyla işten çıkarılan Basın Danışmam Nunal Yavaı ilc Propaganda Uzmanı Savts Ocak, SHP önünde limon sa tarak açlık grevi başlattılar. Yaklaşık 7 aydır SHP'de çalışan Nursal Yavuz ve Savaş Ocak, kendilerim işten çıkan Genel Sekreter Fikri Sağlar, "asli gorevi olan kıbzımallıga dondnceye kadaı eylemlerini sunlureceklerini" bıldırdiler. Olaya bclediye zabıtası mudahale etıı ve limonlara el koydu. Eylemciler de kimlik kontrolünden sonra scrbesı bırakıldı. tşıen çıkarılmalannı protesto için dün saat 11.00 sıralannda bir sandık limon ile SHP Genel Merkezi önüne gelen Yavuz ve Ocak, ellerinde SHP'nin son genel secimlerde kullandığı sıkılmış limon resmı bulunan afişleri taşıdılar. Ocak ve Yavuz'un ellerindeki afişlerde bulunan sıkılmış limonların yanında, "örgıit emekcisi" deyimiyle kendi adlarını yazdıkları dikkati çektı. Propaganda Uzmanı Ocak, seçimlerdeki sıkılmış limon esprisinin bulunmasında, kecfdisinın büyük katkısı olduğunu belirterek olayın profesyonellere mal edildiğinı bildirdi. Ocak, SHP Genel Sekreten Sağlar'ın şimdı kendilerini bir limon gibi sıkıp kenara atmak istedigini söyledi. 13 bin 500 lira tutarındaki bir sandık limonun kendılerine sermaye olarak bazı SHP milletvekılleri tarafından verildiğıni bildiren Yavuz ve Ocak, "Fikri Sağlar yapmtş oldufn yanlışlıgı duzeltmek için eski gorevi kabzıraaflıta dönüncrye kadar eytemimiz surtcek. SagJar, kabnmallıgt başlıyincaya dek açlık groi >apacagız ve evinizin gecimini saglatnak için limon satacagız" diye konuştu lar Eylemlerinin kesinlikle partiye karşı olmadığım vurgulayan Nursal Yavuz ve Savaş Ocak, "Biz partimiz için canımm, malımızı verdik, ber zaman da vermeye hazınz. Ama basansız Sağlar bizi sokagı ıtmıştır. Bu ktşi, istifa ettigini bUdirmiş, istifa bile edememiştir" dedıler Gazetecilerin ve yoldan geçen vatandaşlann kendilerinden limon aldığı Yavuz ve Ocak'ın eylemi sürerken SHP Genel Merkezi'nin ötekı calışanlarının gelişmeleri, pencerelerden izledikleri görüldu. Yavuz ve Ocak'ın eylemi sırasında SHP yöneticileri ise MYK toplantısında bugün yapılacak parti meclisi ile ilgılı hazırlıkları görüştüler. Bu arada genel merkeze gelen SHP Gaziantep Milletvekili Mnstafa Yılmız, protesto eylemi yapan Yavuz v« Ocak ile konuşarak sarunlan hakkında bilgı aldı. Nursal Yavuz, kendılerıne yapılan ışlemi kınadıklarını bildirerek Fikri Sağlar'ın kendileriyle görüşme cesaretini bile bulamadığıru, süreklı kaçtığını soyledi. SHP Genel Sekreteri'rün yaası ile işlerıne son verilen Savaş Ocak ve Nursal Yavuz, referandum çalışmalan sı rasında SHP'de göreve baslamışlardı. Yavuz, bir sure Fikn Sağlar'ın özel kalemınde danışman olarak görev yapmı; ve basın ile ilişkılennde çaba harcamıştı. Ocak ıse, partınin özellikle propaganda malzemelerimn ve afişlerinın hazırlanmasında görev yapmıştı. Yavuz ve Ocak, bir süre önce de partinin araştırma merkezinde görev lendirilmişti. Burada Yavuz'a dış basırüa ilişkiler, Ocak'a da propaganda çalışmalan gorevi verilmiştı. Ancak araştırma merkezinden sorumlu Kocaeli Milletvekili Onur KumbanaİMfi'nın isteği Uzerine Yavuz ve Ocak'ın işlerine Sağlar tarafından son verildi. Anayasa ile oynamak Tartışmalı geçrnesi beklenen parti meclisi toplantısında görüşülecek Siyasal Sosyal ve Ekonomik Raporda Turkiye'nin ıçinde bulunduğu çıkmazlar anlatılarak şu görUşlere yer veriliyor: "• Meclis çoğunluguna dayanarak anayasa ile oynamak ve ters yorumlar yapmak ne ıktidara ne de ülkeye uzun vadede bir kazanç sağlar. • Türkiye, siyası bir parti tarafından degil, ülke gerçeklerine ılgisız, ilişkılerini yurtdışındaki küçıik bir ekıp çevresinde toplayan Turgut Özal tarafından yönetılmektcdir. tktidar, bütün ekonomik ve sosyal politikalanyla, ülke ekonomisıni bir somürge pazarına dönustürmuştür. • ANAP'ın önümüzdeki dönem propaganda stratejisi, dış konuları olabildiğince öne çıkarmak ve onları olduklarından önemlı göstermektir. Yunanistan'la üişkiler, mart, nisan ve mayıs aylarına öngörülmüş aşamalarda birer ulusal zafcr gibi topluma sunulacaktır. Başbakanın Atina gezisi olabildiğince büyütulecektir. Polis mtidahalesi SHP önünde ışten çıkarılmalannı protesto için limon satan Yavuz ve Ocak'a siyasi polis ve zabıta mudahale etti. Saat 15.00 sıralannda parti önüne gelen zabıta ve polis önce kimin mudahale edeceği konusunda aralannda tartıştılar. Polis önce belediye zabıtasının limonlan almasım isterken zabıta, polisin daha önce mudahale ederek Yavuz ve Ocak'ı götürmesi gerektiğini savundu. Sivil polislerin belediye zabıtasından şikâyetçi olması üzerine, SHP önüne resmi polisler geldi Belediye zabıta amirinin de olay yerıne gelmesinden sonra uzlaşma sağlandı. Belediye zabıtası, işten çıkanlan SHP personelinin sattığı limonlara el koyarken polis kimlik kontrolünden sonra kendilerim bıraktı. \avuz ve Ocak eylemlerini ellerinde pankartta SHP önünde bekleyerek sürdürdüler. Bu arada genel merkezden ayrılan Genel Başkan Erdal tnonü, kendilerini görmezlik..n gelerek arabası ile partiden uzaklaştı. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar da, Nursal Yavuz ve Savaş Ocak'ın işlerine son verilmesinin yasalara göre yapıldığını açıkladı Sağlar, bu konuda yaptıgı açıklamada, "Hizmetlerine ihtiyaç kalmayan bu gorolilerin tüm yasal haklan odeneceklir. Bir çalışanın ihtiyaç olmadıgı halde bile işine son verilmesi elbette kola> % rahat bir e şe> degildir. Keşke SHP'nin olanaklan dverse de hizmetlerine ihtiyaç kalmadıgı halde bu arkadaşlan istihdam etmeye devam edebilsek" dedi. "Davos ruhu"na katkıda bulunmak için yarış var. Dardanel Kültür ve Turizm Kurumu da piste son katılanlardan. tlgililere "tarihi gerçekleri" içeren yazılarla başvurdular: " Tarihte Greklerie kanlı düşman olanlar Türkler degil 'iyonlar'dır. Vunanistan deyimini de onlar uydurmuşlardır. Ve bu sözcükten Vunanlılar hiç memnun degillerdir. Atina'ya giden bir mektubun aKına 'Yunanistan' diyeyazarsanız zarflar ya geri gönderiliyor ya da yok ediliyor. Aynca bütünleşmek istediğimiz Batı dünyasuıın hiçbir yerinde 'Yunan' sözcügu kulla Yunan ımGrek mi? nılmamaktadır. 'Habeşistan'ı bir günde 'Etiyopya' yapan devletimize 'Yunanistan' adını kaldınp 'Grek' ya da 'Grekya' adlannın konulmasını öneriyonız. Yunanlılara 'Hoşluk etmek' istiyorsak bu adı degiştirmeliyiz> öneri bizce çok yerinde. Yünanistan'a bundan böyle "Grekya" densin. Ancak "Yunan" adı da "göbek adı" olarak kalsın. Ne olur ne olmaz. Papandreu'nun ipi ile kuyuya sarkarken "yumuşama" yerini "kıvınna" surecine bırakırsa yeniden "Yunan" der acımızı çıkannz. Fahlşe!.. Yeni Emniyet Genel Müdürü Sabahattin Çakmakoglu demis ki: •' Fahiseti^in artmasına sebep nüfusun artışı!" Hayır efendim .. Fahişelerin anmastna sebep fiyatlann fâhiş oluşu!.. * •* İşkence yapanlardan hesap • KlTlere yapılan atamalarla, bu kurul uyelerine yapılacak yüksek ucret ödemeleriyle devlet butçesinden milyarlarca lira ANAP'lılann partizanca belirledikleri bu sahıslara aktanlmıştır. • SHP olarak işkenceye karşı Avnıpa Sözleşmesi'ne tümuyle uyulmasını umuyoruz. Türk halkı işkenceye layık degildir. Bugune kadar işkence yapanlardan da bunun hesabı sorulmalsdır. Biz Avrupalılar'dan çok ilerde imişiz de haberimiz yok. örnek mi istiyorsunuz? Işte Günaydın gazetesinde yan yana iki haben Avrupa'da insana öbne bakkı verilccek. Aakara'da işsiz genç kendini yaktı!.. • * • Hak!.. Güldürü!. Zamlan halkın istedığmi söyieyen Devlet Bakanı Adnan Kahveci için Hürriyet gazetesi bir baslık atmış: "GiıMHrme Kahveci."' Oysa Kahveci de olmasa bu millefin hiç mi hiç gülecegi yok!.. Müzik dersleri şimdi çok daha keyifli Yeni CASIOTONE'lar daha becerikli Şinasi Nahit Berker Turkıye'de yapay kalp amelıyatları çoğaklı (Basın) Dimitri yığınağı "Henüz resmiyet kazanmamış" bir MİT dokumanından almadık. Bu yüzden olay yüzde 100 doğru. Yunanistan Ankara'ya yığınak yapıyor. Bu yığınak, Limni'deki gibi silah değil. Diplomat yığınağı. Atina hükümeti, Yunan Dışişleri Bakanlığı'nda ne kadar "Dimitri" adlı diplomat varsa Ankara'ya gönderiyor. Buynın Ankara'daki Yunan Büyükelçiliği'ne: Dunitris tliopoulos (1. kâtip) Dimitris Paraskeuopoulos (1. katip) Dimitris Hariteatos (savunma ataşesi) Dimitris Huronopoulos (2. kâtip) Yunanlıların büyükelçilik koltuğu boştu. Yeni Yunan sefiri önümüzdeki pazar Atina'dan karayolu üe Istanbul'a geliyor. Pazartesi günü tstanbul'dan uçakla Ankara'ya gelecek. 28 mart günü Cumhurbaşkanı Evren'e güven mektubunu sunacak. Ve Dimitrilerin başına resmen geçecek. Onun da adı Dimitris. Dimitris Makris. Erken ölmeyi seviyoruz DİE "ölüm istatistikleri" yayımlandı. Altı ölümden biri bebek ölümü (02 yaş). Demek ki insanlanmızın ahıda biri yürümeyi öğrenemeden ölüyor. ölümler 55 yaşından itibaren hızlanıyor. 1986'da lOOyaşını bulup ölenlerin sayısı 305. İdari işlerde çalışanlar (özellikle devlet memurlan) diğer meslek gruplarına göre en kısa yaşayan grup. En uzun yaşayanlar ise tarımcı, ormancı ya da balıkçılar. Öbür tarafa götüren hastalıkların başında "kalp" geliyor. Solunum sistemi hastalıkları ise ikinci sırada. Türkiye'de kadınlar daha çok yaşıyor. özellikle "75 yaş barajım" aşanların coğunluğu kadın. Zü, Şal ve Gül Necdet Üruğ Paşa îstanbul'da Göztepe'de oturuyor. Oturduğu sokağa hizjnet sunan bir taksi durağt var. Apartmanının kapısmdaki tabelamn ziline her gün dokunduğunda Paşa eski bir silah arkadaşmm kulaklannı çınlatır gibi oluyor: Taksi durağıntn adı mı: "EvrenTur." Casıotone'nuzu alırken mutlofco goronti belgenm ısleyiniz Beko Ticofet boyilen dışmda vevo aofontı beloesız mol olınmosı durumundo htcbir sekilde servis htzmeh venlmez Japon teknoloıısının son ürunu Castotone ElektrooHc organlonnın Türkiye sahcısı Beko Ticaret A.Ş. Istttclcri Coddesı No 349 BevoğlulslontXJİ Tel 143 1760 (7 Hot) 146 6406 lete» 24622 brrtr 18 20 00 Ankoıa: 117 3126 Adana 280 836 Casiotone
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle