28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sandoz'dan zakkum için İımutlıı'rapor Sahib: Cumhuriyet Matbaaahk ve GazeteriJik Tlirk Anonrnı Şirketi adına Nsdir Nadl • Genel Yayın Müdürü: H u a a Cmal, Müessese Müdürü: Km\ut Ufakbgfl, Yan Isleri Müdürü: Okıy G4nensiB. # Haber Merkezi Müdürü: Yalcıa Baycr, Sayfa DOzeni Yöneunem: All Acv, # Temsılcıler: ANKARA: Yalfta Dotaa, İZMİR: Hikact Çrtiakaya, AOANA: Cdal Başlugtf. Isunbul Haberleri: Erfeaa AkytUu, Dij Haberler: EifM Baia, Ekonomi Osauuı Maf>y, KUltOr: Cdal Üster, Spor Danışmanı: AbdMlkıdir Yüeelmııı. Dttzeltme: Rcflk Durb»}, BilımEgilim: Şaain Alp«), Iş Scndika Şttkru Ketcııd, Yurt Haberleri: Necdti Dofan, Dızı Yazılar: Kerem Ç«lışk«n, Bursa Ltveat GeafelU, # Koordinatör: Abrotl Konılsaı, 0 MaJı Ijler: Erol Erkol, 9 Reklam Ay>« Toınn, Ek Yayınlar: Hulya Akyol • Idare: Hiseyln Girer, tsletme: önler ÇeBk, Bilgiişlem: NaU faal. ı tr Yayan Cumhunyr: Mıtbuolık ve GazcteciiiJc T.A.Ş. fart O o * Ctd. j J4334 İSI. PK: 246lsunbal Tel: 312 03 05 (20 lul), Tda: 2224* Fu: (1) 526 60 72 # Bürolar: Aıkuı: Ziyı Gokllp Blv. Inkılap S No: 19/4, Tel: 133 11 4147, Tetn: 42344 Fu: (4)1338264 • InJrH Zıy» Blv 1352 S.2/3. Td: 13 12 30, Tetn: 52359 Fu. (51) 13 lj 30 # Adua:lnonac«d. 119S No: 1 K*t l.Td: 1143501197)1. Tckx: 62135, Fu: (71) 32* 0K TAKVtM 11 MART 1988 lmsak: 4.52 Güneş: 6.16 öğle: 12.19 lkindi: 15.35 Akşam: 18.12 Yatsı: 19.31 1992'de "tekpazar"a dönüşecek Avrupa'da şirket savaşlan kızışıyor Avrupa'da 'Vahşi Batı' Dış Haberier Servisi Avrupa Topluluğu ülkderi 1992 yılında bütün gümrük duvarlannı kaldırarak "tek bir iç pazar" oluşturmaya hazırlanıyorlar. Boyle bir pazarın birHkte getireceği sorunlar Avnıpalı işadamlanmn güncel tartısma konulan arasında. FAlmanya'da yayunlanan "Der SpiegeT dergisi Belçika'run ünlü işadamlanndan Aodre Leyscn ile bu konuda uzun bir soy'.eşi yaptı. Çejitli şirketlere ekonomik danışmanlık yapan Andre Leysen son olarak Belçıka'nın en bü>1ik kuruluşu olan "Societe Generale"nin ttalyan işadamı Carlo de Benedetti tarafından satın alınmasına karşı mali bir direniş cephesi kurulmasına önaj'ak olarak dikkatleri üzerine çekmisti. Leysen, Avrupa iç pazaıı konusunda özetle 5u görüşleri öne sürüyor: Avnıpa firması: Benedetti'nin, 1992'de oluşacak Avrupa iç pazan öncesinde Societe Generale'yi satın aimak istemesi çok normaldi. Ancak bu firma Belçika'mn bütun yaşamsal ekonomik alanlannı kontrol ediyor. Enerji, gaz, elektrik, petrol ve Belçika'run en büyuk bankası bu kurulılşun elinde. Benedetti ile daha ilk göruşmeraizde "Yalraz sizin hdkmüniize giremez" dedim. Şimdi Benedetti hisselerin çoğunu ele geçiremedi. Yüzde 43'ü ttalya'ya gitti. Vahsi BaU: Aslında bu tür "de geçinne savaşlan" ekonomi için olumludur. Son 40 yıl içinde olusan kemikleşmiş yapılar böylece sarsılıyor. Avrupa'nın önünde yeni perspektifler, yeni olanaklar açılıyor. Bu bence, Amerika'da demir>olu ve telgrafla birlikte bir kıta pazanmn oluştuğu döneme benziyor. Avnıpa iç pazan ile birlikte yeni bir kumluş çağı yasayacağu ve tüm Avrupa'yı kapsayan bazı yasalar kabul edilmezse, bu çağın oldukça "vahşr geçeceğini sanıyorum, üpkı Amerika'da 130 yıl önce yasanan Vahşi Batı gibi olacak. UNICEF'ten Şoray'a plaket ANKARA (ANKA) Birleşmiş Milletler Dünya Çocuklarma Yardım Fonu (UN1CEF), sinema sanatçva Turkân Şoray'a, çocuk sağhğma katküanndan dolayı plaket vermeyi kararlaştırdı. Plaket, Birinci Ankara Film Şenliği çerçevesinde Ankara'ya gelecek olan Şoray'a 19 mart cumartesi günü UNICEF'in Türkiye temsilcisi Saragini Abraham tarafmdan verilecek. Büyük pazarlar Tüketici sayısı ve alım güçleri (Mityar dolar) JAPONYA İsviçre'nin çokuluslu ilaç şirketi Sandoz'un iki ayn araştırma merkezinde yapılan incelemede, Dr. Ziya özel'in zakkum ekstresinin, bağışıkhk sistemini güçlendirerek, kansere karşı etkili olduğu belirlendi. • Prof. Muzaffer Aksoy, Dr. özel'in zakkum üzerinde önemli bir gözlemi olabileceğini, ekstre sonuçlarının uzmanlardan oluşan bir ekip tarafmdan bilimsel olarak saptanması gerektiğini söyledi. ORHAN BURSALI İsviçre'nin çokuluslu ilaç şirketi Sandoz'un iki ayn önaraştırma merkezinde, "Zakkum ekstresi" uzerınde yapılan laboratuvar deneylerinin sonuçlan belli oldu. Sandoz'un hanHaHigı resmi raporlara göre, in vivo ve In vitro (canlılar dışında ve canlılar üzerinde) yapılan araştırmalarda, zakkum ekstresinin vücudun bağişıklık sistemini güçlendirerek, kanser üzerinde etkili olduğu belirlendi. Zakkumda bulunan oligosakkarid maddesinin, vücudun bağışıkhk sisteminin tayın edici onemdeki birincil humoral sistem, Tlenfositleri ve interleukın2 faktörlerini uyancı etkisinın, kontrol maddelerine kıyasla daha fazla olduğunu bildiren rapor, ekstrenin sitostatik/sitotoksik (kanser hücresinin çoğaimasını durdurucu ve kanserli hücreyi direkt öldürücfl) etkisinin ise görülmediğine işareı ediyor. Profesör doktor Muaffer Aksoy, doktor Ziya Özel'in zakkum üzerinde önemli bir gözlemi olabileceğini, ekstrenin sonuçlannın patolog, farroakolog, onkolog ve hematologlardan oluşturulacak bir ekip tarafından bilimsel olarak saptanması gereğine işaret etti. Doktor Ziya özel'in bazı kanser hastalıklannı iyileştirdiğini öne sürdüğu zakkum ekstresi üzerinde, İsviçre'nin çokuluslu ilaç şirketi Sandoz'un uzun suredir araştırmalar yaptıgı öğrenildi. Sandoz yetkililerinin Doktor Ziya özel'e gönderdiği sonuç raporlanna göre, zakkum ekstresi nde bulunan oligosakkarid maddesi, vücudun bağısıklık sistemini duzenleyici, uyancı etkilerde buhınuyor ve bu yolla kanser üzerinde etkili oluyor. Sandoz araştırma merkezlerinde yapılan in vitro (canlılar dışında, doku kültürleri üzerinde) ve in vtvo (canlılar üzerinde) deneyleri ve sonuçlarını kapsamlı bir şekilde anlatan 7 sayfalık raporda, zakkum ekstresinin sitostatik (kanserli hücre çogalmasını durdurucu) etkisinin saptanamadığı, ancak immunomodulatör niteliğinin belirlendiği kaydediliyor. Sandoz raporlarını gören Profesör Dr. Muzaffer Aksoy, "Bn araştırmaiara bakıbcak oiorsa, Doklor Özel zakknm bilkisi konusunda önemli bir gözteın yapmtş oiabüir. Ancak immunomodıilatör Hafiar, kanser tedavisinde sitostatfk Itefiann yanında yaıthmcı ilac olank knllanılır; patolog, farmakolog, hematolog ve onkologlardan oloşacak bir kuruL, Uacın bilimsel sonuclannı tespit etmelidir" dedi. Kamuoyunda uzun süredir tartısılan zakkum bitkisi ekstresinin kanseri tedavi edici niteliğinin olup olmadığı konusu, çokuluslu ilaç şirketi Sandoz'un zakkum raporuyla yeniden gündeme geldi. Doktor Ziya özel'in, zakkumdan kendi yöntemleriyle elde ettiği ekstrenin, kanser üzerindeki etkisinin araştınlması amactyla gecen yıl İsviçre'nin Sandoz ilaç şirketiyle ilişki kurduğu anlaşıldı. Edinilen bilgilere göre, zakkumla ilgili çalışmalar, Sandoz'un biri Bossei diğeri Viyana'da bulunan iki ayn ön araştırmalar merkezinde başlauldı. Daha sonra, iki merkezin zakkum bulgulan birlikie deierlendirildi ve hazırlanan rapor Ziya özel'e gönderildi. Sandoz yetkilileriyle Ziya ö z d arasında yapılan yanşmalan içereTi belgelerden ve doğrudan laboratuvar arastırmalannın sonuclannı içeren 7 sayfalık rapordan anlaşıldığına göre, zakkum ekstresi immunomodülatör etkiye sahip. Bdgelerden, ilaç şirketinin Ziya özel'i yapılan çalışmalar hakkında sürekli bilgılendirdiği anlaşılıyor. Haziran 87 tarihli ilk yazıda, in vitro deneylerde, ekstrenin toksik olmadığı, ancak aktif olduğunun anlasıldığı, in vtvo deneylerin ise sürdüğü bildiriliyor. Bir ay sonra gönderilen ikinci yazıda, ekstrenin sitostatik bir soriuç vermediği, ancak bağışıklığı güçlendirerek tOmörler üzerinde etkili olduğu kaydedilirken, agustos tarihli yazıda tn vtvo çahşmalann "otdukca heyecan verici" görüldüğü Ziya özel'e bödiriUyor. Eylül ayı basında Sandoz'un zakkum ekstresi üzerindeki çalışmalannı sonuçlandırdığı, 7 sayfalık bir rapordan anlaşılıyor. Zakkum ekstresi üzerinde yapılan çalışmaları özctleyen belgede, zakkumun birincil humoral immun, interleukin2, lenfosit ve mastositoma etküerinin to vitro araştınldığı belirtuiyor ve araştırmada model ahnan bilimsel yöntemler, hazırlanan doku kültürleri konusunda bilgiler veriliyor. Zakkumun, doku kültürleri üzerinde "silicicoKn" ve "Ciclosporin" ilaçlanyla karşılaştırmalı etküerinin sonuclannı bildiren raporda, zakkum ekstresinin birincil humoral sistemi, bağışıkhk hücreleri olan lenfositleri ve vucudun yabancı maddelere karşı savasta en önemli görevi üstlenen Thücrelerinin interleukin2 salgılamasını, diğer ilaçlara kıyasla önemli ölçüde etkilediği kaydediliyor. Söz konusu bu üç taraflı etkın^ik, zakkumun bağışıkhk sistemini duzenleyici ve uyancı özelliğini vurguluyor. P815 mastositoma (meme kanseri hücreleri) üzerinde in vitro deney sonuçlannın ise olumlu olmadığı anlaşılıyor. lnvtvo (canlılar üzerinde) deneylerde, koyun eritrositleriyle bağışıklanan farelerin antikor (savunma etfcenleri) oluşturabilme güçleri araştınldı. Zakkum ekstresinin, kontrollu yapılan karşılaştırmada, kilo başma 4 mg verildiğinde antikor oluşturma etkinliğinin en yüksek düzeyde seyrettiği ve komrolün etkisiyle arasında anlamlı bir fark bulunduğu gözlendi. Çok hızlı seyreden deri kanseri (B16 melanom) geliştirilmiş farelerde, zakkum ekstresinin 1,5 mg. uygulamasında metastası yüzde 60 engelleyebildiği, dozun arttınlması durumunda etkinliğinin yüzde 39% düştüğü kaydediliyor ve şu görüş belirtiliyor: "Bu sonuç, bOeşiğin (zakkum ekstresinin) direkt hücre öldürilcü/hucre artışını durdurucu etkinliğinden ziyade, bagısıklık sistemini güçlendirici etkisini gösteriyoK' Nitekim P815 mastositoma (meme kanseri) in vivo deneylerde de, zakkumun direk hücre öldfirücü olmadığı saptandığı belirtiliyor. Sandoz'un ayn bir araştırma ku(Arkan 13. Sayfada) 1500 Kaynak Der Spıegel Bırakın karıssın: Japonya ve Almanva İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeni bir başlangıç yaptılar ve sosyal engellerin kalkması sonucu yeni güçler üste çıktığı için böyle bir kalkınma sağladılar. Bırakalım Avrupa şöyle bir karışsın. Avrupa'nın tek bir yapıya kavuşması daha 30 yıl alır, ama bu mutlaka gerçeklesecek. Kaç tüketici var?: Zaten Avrupah işadamlannın başka şansı yok. Bugun yeni bir telekomünikasyon sistemi geliştirmeye başlamadan önce I milyar dolannızın olması gerekiyor. Aimanja'daki Siemens, Hollanda'daki Philips ya da Belçika'daki Bell, "Ben sadece yerli pazanma dayamnm" diyemez. Bu ekonomik şartlarda girişimciler tıpkı Stalin'in "Papanın kaç »skeri?" dediği gibi "Bu kılanm kac tuketicisi var?" diye sormak zorundalar. AT Avrupa'sı Belçikalı ünlü işadamı Andre Leysen, şöyle diyor: "Avrupa'da bugünkü oluşum, Amerika'da 130 yıl önce kıta pazanmn oluşmasına benziyor. Bu hızlı gelişmeye göre düşünenler gelişecek, ayak uyduramayan şirketler ezilipi gidecek." 19B2 de"tek A vrupa pazan'', Batı dünyasının en büyük pazan olmaya aday. run 324 milyon tuketicisi var, bağlantılı ülkelerde en az bir 30 milyon var. Sendikaıar tş dünyasındaki farklılıklar ancak uzun bir uyum sürecinde gıderilebilır. Belli hedeflerde anlaşmak ve aynı normlan 1015 senede gerçekleştirmek gerekir. Bence sendikalar için en iyi şey de İşverenler Avrupa'sının olusmasıdır. Isverenlerin böyle bir hedefe, kazanılmış sosyal hakları azaltarak varmak isteye cekleri bir çağda yasadığunızı sanmıyorum. Çevre: Ekonomi için iyi olup olmadığı ayn bir sorun, ama giderek daha sıkı çevre koruma önlemleri alınması eğilimi gelişiyor. Bu sorunlar kıtasaJ, hatta dünya çapında bir yaklaşımı gerektiriyor. Sınırda formaiiteye son: Sınır formalitelerinin kaldınlması Avrupa iç pazan için ilk sinyal olmalı. Bugün Belçika'dan Yunanistan'a bir TIR gönderseniz, sınırdaki durma süreleri de hesaplanınca, saatte ortalama 12 km. hızla gidiyor. Bu 150 yıl önceki bir posta arabasının hızının ayrusı. Amerika'da aynı TIR Amerika'nın bir ucundan diğerine saatte ortalama 60 km. suratle gidiyor. Bunun ortaya çıkardığı kayıp bütün Avrupa'nın gayri safı milli üretiminın yüzde 23'ü dolayınde. ıNomılar; Avrupa şirketlerinin bugün farklı normlar nedeniyle zorlandıklan doğru. Philips, değişik Avrupa «ormlanna uyabilmek için tam 36 çeşit elektrik fışi üretmek zorunda kalıyor. Ancak bu giderilecek, yoksa Avrupa sanayii ayakta kalamaz. Zaten •compaktdisk, kaset gibi yeni tek bir dünya normu oluşuyor. Geçen yıl Avrupa'nın her yerinden konuşabilmek için otomobilime 3 değişik telefon monte ettirmek zorunda kalmıştım. 1987 haziramndan beri Benelüks ülkeleri tek bir sisteme geçtiği için şimdi 2 telefon var ve 1991'de bütün Avrupa'da tek bir telefon sisterai olacak. Uymayan gider. Avrupah şirketler hesabını 1992'de finans ve sermaye pazarlannın açüması üzerine yapryor. Sigorta şirketlerinin şu sıradaki büyük manevrasını biliyor musunuz? Tekellere saldınyorlar, fıyatlar sallaruyor. Kendisini yeniden ayarlayıp bu gelişmeye uyamayan ezilip gidecek. Bundan en çalışkanlar ve en yaratıcı olanlar yararlanacak. DYO, İTİTye bağlanıyor ANKARA (AA) Denizcilik Yüksek Okulu 'nun Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinden çıkartılarak İTÜ'ye bağlanmasını öngören yasa tasarısı, TBMM Başkanlığı 'na sur.uldu. Tasarıya göre, Denizcilik Yüksek Okulu'nun taşınır ve taşınmaz mallan ile her türlü hak ve yükümlülükleri tTÜ'ye devredilecek. Bu okulda okuyanlar, yeni düzenleme yapılıncaya kadar eğitim ve öğretimlerini mevcut mevzuat hükümlerine göre sürdürecekler. Denizcilik Yüksek Okulu'ndan ilisiği kesilen öğrenciler, bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde başvururlarsa, yüksek öğretim kurumlan ile ilisiği kesilen öğrenciler için getirilen af imkânlanndan faydalanacaklar. Şirket kurtarma uzmanı Belçika'mn en tanınmış ve başanh işadamlanndan biri olan Andre Leysen, özellikle iflas durumundaki şirketleri düzlüğe çıkartarak iş dünyasında adından söz ettirdi. Leysen 1984 yılından beri Avnıpa tsverenler Birliği ve Brüksel Operasj'run başkan yardımcılığı görevini yürütüyor. Leysen özellikle son yıllarda ünlü ttalyan işadamı Carlo De Benedetti'nin, Belcika'nın en büyük şirketlerinden biri olan "Societe Generale"i ele geçirrae girişimlerine karşı, bu şirketin Fransız ve Belçikalı ortaklannı, "Societe General"i yabanaların eüne geçmesini önlemek için birleşmeye çağırarak dikkatleri üzerine çekti. PORTRE ANDRE LEYSEN Kan bağışı Andrö Leysen Hedef tek Avrupa ABD'nîn milli sınırları' Orta Avrupada NATO ittifakmda merkeze yönelik tehdidin kanatlardakinden çok daha büyük olduğunu belirten Amerikalı strateji uzmanları, Sovyetler'le bir çatışma durumunda ABD'nin milli smırlanm "Orta Avrupa" olarak belirtiyor. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK Brüksel'de yapılan NATO zirvesine rağmen konvansiyonel silahsızlanma göruşmelerinin geleceğindeki belirsizlik surtlyor. ABD ekibinin zirve öncesi hazırhklanna katılan Rand Corporation ve Pentagon yetkilileri, "Ittifak konvansryonel silahsızlannıa konosanda İMİeıı belirti bir öneriye sahip degil. Viyana ve Slockholm goriısmekrinin muhtemden yıl sonuna dognı >eniden başlaması bekleniyor, ama halen somut poHtikalar geüştirttebilmis degil. Ancak Bniksd'de orta)a çıkan sonuç, öncekilerden çok daha gelişmiş özellikleT tasıyor" seklinde konuşuyorlar. 1946'da hükümet silahsızlanma yanşımn başlamasıyla kunılan ve 'caydıncıhk' stratejisini geliştiren araştırma geliştirme kurumu Rand, ra yönelik hedefler üzerinde tartışşimdi ABD'nin silahsızlanma sonrası stratejisi üzerine çalışıyor. tığını kabul ediyorlar. "lirifak nzun dÖDemli bir strateji konusunda goBrüksel toplamısı öncesinde yarus birligi oluşturanuyor" diyen bir yımlanan ve konvansiyonel silahsızRand Corp. yetkilisi, konvansiyonel lanmaya ilişkin ortak metnin tasandenge konusunda ABD'nin stratejısında kullamlan "Konvanstyond sisinde öncelikler sırasuıda merkez yalahsıdanmanın yeni bir degeriennı Avrupa'nın bası çektiğini, bunu dirmesi" adlı yeni bir Rand Corp. sırasıyla kuzey, güney ve kanatlann çalışması, ABD stratejisini göstermeizlediğini doğruluyor. si açısından ilginç Bu çalışmada ABD'nin ittifakı merkez Orta AvnıMerkeze yönelik tehdidin kanatpa olmak üzere nasıl bir anlayışla bir ' lardan çok daha buyük bir tehdit olaraya getirebileceği inceleniyor. duğu nda ısrar eden Amerikalı stratejistlere göre, "Sovyetler'le bir çaBrüksel'deki gelişmeleri 'giderek tışma söz konusu oldugunda ABD'artan bir ortak anlayışın ifadesi' şeklinde değerlendiren Pentagon yetki nin milli sınırlan Orta Avnıpa" olarak belirleniyor. lileri, 'caydırıcılık' sonrasında nükleer silahsızlanma anlaşmaları süreRand Corp.'un hazırladığı çalışcinde NATO'nun uzun dönemlı strama, NATO stratejisinin en önemli tejiler yerine, "ilk ddeki" sorunlaeksiklerinden birini, "Savunma ve silansulanına poliükaiannın birbirinden aynlıgı" olarak tanımhyor. Bu doğrultuda konvansiyonel silahsızlanma stratejisi olarak şu önenler getiriliyor: "Her şeyden önce bütüorükiii (bir uctan diğer uca) savunma Ukesi belirlenmelidir. tkincisi, NATO'nun arzulanan duzevin neresinde olduğunu görmek açısından mevcnt güç dengesi saptanmahdır, son olarak hem savunma hem de silahsızlanma suanlannın ikisinde birden, mevcut açıgın giderilmesi yönönde adımlar atılmahdır." Çahşma şöyle devam ediyor: "NATO konvansiyonel savunma planlamasının merkezi Orta Avnıpa olduguna gore, Orta Avrupa'daki konvansiyonel güç dengesi (ya da dengesizligi) bütünlükJü çerçevenin kalbini teşkil elmektedir." Brüksel'deki son ârvenin yeni bir şey getirmediği, ancak daha önce Viyana (MBFR) ve Stockholm (CSBM) konvansiyonel silahsızlanma görüşmelerinin ortak yargısıyla "Atlanük'ten Ural'lara" değin 16 NATO, 7 Varşova Paktı Ulkesini kapsayacak yeni göruşraeler için "genel ilkeler" muğlak da olsa saptandığı beliniliyor. Nükleer silahsızlanma antlasmalan öncesinde caydıncıhk politikası konvansiyonel silahlanmanın yüksek maliyetli olması nedeniyle nükleer silahlara dayandınhyordu. Silahsızlanma göruşmelerinin başlamasıyla NATO 1983 Montebello kararlannı getiren modernizasyon politikalan gündeme geldi. 4 lstanbul Haber Servisi Doğru Yol Partisi, lstanbul il ve ilçe teşkilatları üyelerinin kan bağışında bulunacaklannı bildirdi. İl Başkanı Dr. Seyfı Basa'nm açıklamasına göre, DYP'nin lstanbul ve ilçelerindeki teşkilatlarına kayıtlı uyelerden 1865 yasları arasındaki gönüllüler, 2324 mart tarihleri arasında kan bağışı yapacaklar. öte yandan kan bağışı kampanyasına TELETAŞ çalışanları da katıldılar. Çapa Kızılay Kan Merkezi ekibine 910 Mart tarihleri arasında 300 TELETAŞ çalışam kan bağışında bulundu. tzinsiz defineci tutuklandı HA VZA (AA) Samsun'un Havza ilçesinde, izinsiz kazı yapan bir kişi tutuklandı. Havza'nm Karahalil köyünde izinsiz dejîne aradığı belirlenen Erdoğan Aydemir, ilk sorgusu sonucu cezaevine gönderildi. Bu arada, Karahalil köyünde Nihat Kara adlı bir çi/tçi, tarlastm sürerken iki adet mask buidu. Lıgiliz sigaracılar 6 özgürlük' ilaııı verdi Rock konseri ve izleyenler Vakkorama'nın kultur matineleri, dün çiçeği bumunda bir Rock grubunun konseri ile devam etti. 1987 yılında kurulan Reflex Rock Grubu, bir yıl sonra isim değiştirerek Anka adıyla sahneye çıkmıştı. Anka grubu yaş ortalaması 20 olan 225 kışilik bir seyirci kitlesine çoğunluğu kendi bestelerinden oluşan bir repertuar sundu. Hepsi de Galatasaray Lisesi öğrencisi olan grup, Murat Çekem (solist klavye), Hasan Köseoğlu (davul). Mert Karamızrakçı (gitar) ve Caner Üstündağ'dan (bas gitar) oluşuyor. Anka Rock Grubunun birbirinden hareketli parçalan izleyicileri yer yer çoştururken bazılan da kuçuk fotoğrafta göruldüğü gibi sessizce konseri izlediler. (Fotoğraf Tarık Ersoy) tngiltere 'de ' 'ulusal sigara içmeme" günü 9 martta verilen tam sayfa ilanda, sigara içeni işten atma tehditlerine değinilerek "Bu ülkede 17 milyon kişi özgür bir ülkede yaşadığından kuşkulu" deniyor. Geçen yıl 800 bin kişi bir günlüğüne sigaradan vazgeçmiş, 50 bini toptan bırakmış. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA fngiltere'de önceki gün yaklaşık 3 milyon kişi, sigarayı hiç olmazsa bir günlüğüne bırakmaya niyetlendi. Geçen ytl bu rakam, 2.5 milyon civannda dolaşmıştı. Sigara aleyhtan kampanyanın etkisiyle bu yıl niyetlenenler daha fazla oldu. Dokuz yıldan beri her 9 mart, Ingiltere Sigarayı Bırakma Günü. Gazetelerde sigara tiryakilerine arka çıkan ya da sigarayı yerin dibine batıran reklamlar görüHlr. Televizyonda boy boy politikacılar kişisel görttşlerini açıklarlar. Sigarayı bırakmak için hipnotizmaya, akupunktura vanncaya kadar türlü yöntemlere nasıl başvurulacağı açıklamr. 10 mart oldugunda, bir gün önce kaç ki SMOKEANİ YOURE*1* SACKED Do w» Hve İn a free country? 17mMk>n people are havfcıg serious doubt s. Bu da sigara içenlerin protesto ilanı şinin sigarayı toptan bıraktığı tahmin edilirsell mart oldugunda bir yıl sonra hatırlanmak üzere Sigarayı Bırakma Günü unutulur. Ancak, geçen yıl 800 bin kişi sadece bir günlüğüne sigaradan vazgeçmiş. Bunlardan 50 bini de toptan bırakmış. 17 milyon kişinin sigara içtiği bir ülkede yine de azımsanacak bir sayı değil. Ingiltere'de halen en etkili reklam kampanyasında, bütün sigara içenlerin dörtte birinin sigaradan kaynaklandığı belirlenen hastalıklardan öldüğü vurgulanıyor: "Bütün sigara içenlerin dorrte biri her yıl öliiyor. Bu, her iki giinde bir bir jumbo jet yoicu ucafımn tüm yolculannın öliimiine eşit." Karşıt görüşler de var elbet. Ge çen gün "Independent" gazetesinde tam sayfa yayımlanan ilanda, "Hür bir ülkede mi yaşıyoruz? 17 milyon kişi bu konnda kuşkulu" deniyordu. Reklamın bir kösesinde, birkaç ay öncesine ait bir gazete haberi yer almıştı. Bir fırmada patron sigarayı tümden yasaklamış, sigara içeni işten atacağını açıklamış. Bu, sözleşmelere de yazıldığmdan, çahşanlara Sigara içmemek düşüyor. "Özgttr bir ülkede bu ne biçim kısıtlama?" diye soruluyordu haberde. Reklam da bu özgürlük konusunu işleyerek "Şimdilik. İngatere'de sigara tir>akisi 17 mil)on kişinin özguıiügü tehdit altında. Ya yann listede kim olacak?" diye sonıyor. Akciğer kanseri olma özgtlrlüğünü savunanlann dikkatlerinden kaçan bir nokta, evvelki akşam >ine televizyonda bir haberprogramda vurgulandı. Küçüklere sigara satışı yasak olduğu halde en küçüğü 7, en büyüğü 15 yaşında üç kız, tam 45 ayrı yerden sigara satın alabilmişlerdi. Yasa, satışı yasaklıyor, ancak uygulamayı polise bırakıyor. Polis ise ancak 22 yer için kovuştunna acabilmiş. Dolayısıyla tngiltere'de sigara içimi de satışı da özgurce sürüyor. Çoğunlukla açık hava da tabii. Londra'da bir metro istasyonunda çıkan yangının, yanar şekilde atılan bir kibritten çıktığına artık herkes inandı. Metro girişlerinde koca uyarı levhalarmda "Burada sigara içilmez" yazıyor artık. Metronun sigaradan yanıp kül olma özgfirlüğü kalmadı bir tek. Samsathlara gıda yardunı AD1YAMAN (AA) Fırat nehri yatağının genişlemesi sonucu sular altında kalacak Adıyaman'ın Samsat ilçesini terk ederek yeni yerleşim merkezine taşınan vatandaşlara, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nca 2 milyon liralık gıda yardımı yapıldı. Adıyaman merkezine bağlı 3, Kâhta ilçesine bağlı 6 ve Samsat ile 8 yerleşim biriminde boşaltma işlemleri tamamlandı. Avrupa'ya mercimek turu ANKARA (AA) Toprak Mahsulleri Ofısi (TMO) Genel Müdürü Ahmet özgüneş, Türk mercimek yemeklerini tanıtmak amactyla Avrupa'da da bir tanıtım kampanyası başlatacaklanm bildirdi. Mercimek yemeklerini, Hindistan 'da da tamttıklarım hatırlatan özgüneş, Türkiye'de yapılan tanıtma programı sonucunda mercimek satışlannm yüzde 30 oranmda arttığım bildirdi. Tarmısal zehir balık düşmanı Antalya Ticaret Odası Başkanı Fikri Şirin, akarsu ağızlarına bırakılan balık yumurtalannın tarımsal zehirler nedeniyle yok olduğunu söyledi. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Pekmezci, tanm ilaçlanmn denize ulaşacağım sanmadığını, ancak ilaç türüne göre bir etki olabileceğini belirtti. B. ECEVİT ANTALYA Bahar aylannda kullamlan zehirli tanm ilaçlanmn tarla ve yeraltı sularıyla derelere karışıp denize gittiği ve özellikle çay ağızlannda balıklann bıraktıklan yumurtalann tamamen yok olmasına neden olduğu öne surüldü. Akdeniz kıyılannda balığın az olmasının nedeni de bu 'kimyasal zehirienme'ye bağlandı. Antalya Deniz Ticaret Odası Başkanı Fikri Şirin, Antalya'nın Kopak çayı mevkiini örnek göstererek "Balıklar genellikie yumurtalanm derelerin denizle birleşligi latlı suyun bulunduğu ycrlere bırakırtar. Kopak cayının denizle birleştigi yerde nisnn ayı başlannda binlerce baiık larvatannı ölmüş olarak görebflirsiniz. Bunun nedeni tanm ilaçlanmn tarla sulan ile dere veya çay yoluyla denize akması. Ondan sonra Antalya'da neden balık >ok diyoruz. Balık dogmadan oliiyor çunkii" dedi. Türkiye'de tanmda kullamlan birçok zirai ilacın Avnıpa'da yasak olduğunu ileri süren Şirin, Akdeniz'de genel bir önlem alınmasımn gerektiğini, yakın bir gelecekte denize girmenin olanaksız olacağını belirtti. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Pekmezct, tahmin edildiği kadar tanm ilaçlanmn denize ulaşacağım sanmadığını, ancak ilacın cinsine, yapısına göre bir etkirun olabileceğini söyledi. Fikri Şirin, parçalanmayan aktif maddelerin, mutfak detarjanlannın biyolojik antıma tabi mtulmadan falez boşluklarından denize gittiğini hatırlatarak, "Antalya metropotiten bir kent oluyor. Bildiginiz gibi Antalya'nın bir kanalizasyonu yok. Dogal falezlerin yapıs kanalizasyon görevi göriıyordu. Artık yıllardan beri kullamlan falezler dotrauş durumda. Belki 250 bin nufustu Antalya için sonın yok, ama 2000 yılında nıifusun 1 müyona çıkacagım döşönürsek sornn çok biıyük olacak. Çözümü şimdiden bulmak gerekir" seklinde konuştu. TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi de yaptlaşmanın deniz kirİenmesini gündeme getirdiği, hatta içme suyuna pis suyun karışmasından korkulduğunu belirterek yapıİBşmanm yoğun olduğu yerlerde yeterli antma tesisinin kurulması gerektiğini söylediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle