17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10MART1988 • * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Evren: Askere çamur atıyorlar (Baştarafı 1. Sayfada) bilir? Atatürk, lslam dininin en mükemmel din olduğunu beyan etmiş bir liderdir. Ona nasıl 'dinsiz' diyebilirtz? Bunlsın maksatlı olarak ortay» atıyorUr. Atatürk'u milletin göziinden düşunnek istiyorlar" dedı. Bir süre önce ortaya atılan Atatürk'ün vasiyeti ile ilgili görüşlerini de açıklayan Evren, ortaya atılan iddıalarda asker kökenlilere "çamur atddtgını" kaydetti. Evren, sözlerinı şöyle sürdurdü: formaya çamur siçratacağız? Onlar memlekelin haynna çalışmıyorlar mı? Şerrine mi caüşıyorlar? O meslegi seçmiş, neden bu aynlık gaynlık. Sebep: Bizi bolüp parçalaj'arak birbirimize düşürmektir" dedi. rabilsekerdi. bugün b>vok ülke hâkim olurdu, ama dunyada bugun kendisinden yuz misli buvüklukteki memleketlere hükmedebilenler var. Bunlar ilmen ve fikren gelişmiş ülkelerdir. Biz de ilmen ve fikren gelişirsek hiçbir şeyden korkumuz olmaz. İlerlememize kimse engel olamaz. Engd koymak isteyen olursa yıkar. devirir, geceriz. Bunun için aman birlik ve beraberliğimizi kaybetmeyelim. Birlik ve beraberliğimizi sağlarsak her güçluğu yeneri» Hakkından geliriz. Bölünür, parcalanırsak güçlükleri aşamayız" diye konustu. KaddumFden daha aktif destek çağrısı (Baftarafı I. Sayfada) yiyecek yardımı göndermek için bir tek Ankara'nın başvurusunu kabul etmesini Türkiye'nin "bölgedeki agırlığının " bir göstergesı olarak niteledi. Ankara'ya yaptığı resmi ziyaret sırasmda kaîdığı Devlet Konukevi'nde Cumhuriyet'in sorularını yanıtlayan Kaddumi, FKÖ'nün BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Kıbns ile ilgili girişimlerini desteklediğini söyledı. İsraıl işgali »ütındaki Gazze şeridi ve Batı Şeria'da meydana gelen olayları "boîgenin haritasını degiştirecek bir ayaklanma" olarak tanımlayan Faruk Kaddumi'ye sorduğumuz sorular ve verdiği yanıtlar şöyle: " Ankara'da yaptıgınız resmi görüşmeler sırasmda, Filistin davasının kritik bir dönemde olduğunu ve 'zamanın tarihi gelişmelere gebe bulunduğunu' belirttiğiniz bildirildi. Bu konuyu biraz açar mısınız? KADDUMt Filistin halkının ayaklanması bir dönum noktası olduğu için bu tarihi bir andır ve bolgenin haritasında köklu degişikükler getirecektir. Bu da düşmanlanmızın emellerini bozup yurtsuz olan Filistinlılenn bağımsızlıkianru kazanmalarında etken olacaktır. lsrailli yetkilUer Gazze şeridi ve Batı Şeria'daki olaylan, FKÖ'den bağımsız olarak meydana gelen gelişmeler olarak gostermek çabası içindeter. Bunun doğruluk derecesi nedir? KADDUMİ Ayaklanma halkımız tarafından spontane olarak başlatılmış bir ayaklanmadır. Ancak halkımız FKÖ'nun kendisini temsil eden tek örgut olduğunu her zaman behrtmiştir. Israilliler ne derse desin bu ayaklanma sonucunda meydana gelen durum ile ilgili gerçekleri değiştirmez. Bu gerçeklenn bayında da FKÖ'nun Filistin halkını temsil ettiği ve son ayaklanmanın da Filistinlilerin mucadelesinde yeni bir aşama olduğu gerçeği gelıyor. lşgal altındaki topraklarda ve özellikle genç FUistinlilerin aşın lslam akımlanna kaydıklan bildiriliyor. FKÖ bu gelişme karşısında esas davamn mahiyelinin saptınlacağından endişe ediyor mu? KADDUMİ Fılistinlilerin çoğu Muslumandır. 1936 ayaklanmasının onderlerı de Muslumandı. Liderimiz Yaser Arafat dua eden dindar bir adamdır. Yani lslam unsuru bu direnişin içindedir. Ancak bu Filistin hareketinin aşın dinci bir hareket olduğu anlamına gelmez. Dini içerik esas davamızın mahiyetini saptırmaz, bunu guçlendirir. Direnişimizin amacı Filistin'i kurtarmaktır. Bunun başanlmasından sonra kurulacak sosyal sistem hakkında değişik görüşlerimiz olabilir. Ancak hareketimiz şu anda her çeşit akım ve fraksiyonun FKÖ adlı örgutün içinde yer aldığı bir milli harekettir. Birçok ülke işgal altındaki topraklardaki Filistinlilere yiyecek ve diğer insani yardımda bulunmak için 1 baş>urmuşken tsrail bir tek Türkiye nin başvurusunu kabul etti. Sizce bunun nedenleri nedir? KADDUMİ Türkiye Ortadoğu'da siyasi ağırlığı olan önemli bir ülkedır. lşgal altındaki topraklardaki Filistin halkı ile dayanışmasını göstermek için yardım yapmaya karar vermiştir. Neticede silah değıl yiyecek gönderiyor. İsrail'in Turk başvurusunu kabul etmesi ise, Türkiye'nin bölgede ağırlığı olduğunun ve barışın sağlanmasında onemiı bir rol oynayabileceğinin bir işaretidir. Türkiye'nin gosterdigi yardımı kalite açısından yeterli buluyor musunuz? KADDUMİ Turk kardeşlerimizden daha fazla yardım isteyip istemediğimizi soruyorsanız, bu kendilerinin karaı vereceği bir konudur. Ancak Filistinliler olarak Muslüman ülkelerden ve Turkiye"den davarruz için siyasi ve manevi destek istiyoruz. Bize gore Filistin halkının direnişini desteklemek tslam ülkelerinin görevi dir. Peki Türkiye'nin Ortadogu'da daha faal bir rol oynamasını bekliyor musunuz? KADDUMİ Türkiye'nin Fjlistin halkının işgalden kurtulmak için gösterdiği direnişi ve Filistin davasını desteklemekte daha aktif olabileceğini söylerken buna inamyoruz. Bunu Türkiye'ye dolaylı bir davet olarak degerlendirebüir miyiz? KADDUMİ Kanımca Türkiye ne yapacağına kendisi karar verecek durumdadır. Benim görevim ne yapması gerektiğini söylemek değildir. Son olarak şunu sormak istiyonım. Kıbns Rum Yönetimi Oe iyi Uişkileriniz olduğu biliniyor. Kıbns sorunu hakkındaki gorüşleriniz nedir? KADDUMİ BM Genel Sekreteri'nin bu soranu çözümlemek için gösterdiği çabaları destekliyoruz. tki kesim bir mutabakata varırlarsa bunu da destekleriz. tki toplumun barışçı ve uyumlu bir şekilde bir araya gelmeleri için gösterilen tüm çabaları destekliyoruz" FKÖ Siyasi Daire Başkanı Istanbul'a gitmek üzere Ankara'dan aynlmadan önce dün bir basın toplantısı düzenledi. Kaddumi, gazetecilerin çeşitli sorularını yanıtlarken, Ankara'nın Filistin davasına destek göstermeye devam edeceğine ilişkin güvence verdiğini söyledi. Türkiye'nin, tranIrak savaşına banşçı bir çözüm bulunmasında da faal bir rol oynayabileceğini söyleyen Kaddumi, "ABDnin Ortadotu ptanını niçin kabul etraivorsunuz?" seklindeki soruya "İsraire 3 milyar dolar yardun yapan bir ülkeye nasıl güvenebiliriz" yanıtını verdi. Kaddumi Ankara'daki temaslarıru tamamladıktan sonra akşam uçakla tstanbul'a geldi. Kim bu Schwab? "Dünya Ekonomi Forumu Başkanı." Oavos'ta toplantılar düzenleyen işbilir bir isviçreli.. Başka bir özelliği yok mu bu Prof. Schwab 'tn? Var, olmaz olur mu hiç? Prof. Schwab, ENKA HoJding'in yöneticilerindendir. Son beş yıldır ENKA Holding'de çalışmaktadır Prof. Schwab. ENKA Holding de biliyorsunuz, ANAP'ın ayrıcalıklı şirketlerinden biri. Belki de en büyüğü. Nobel ödülü için başvuru süresi geçmişmiş... şuymuş, buymuş, ne önemi var? ENKAMENKA iş tamam.. TRT'de de bu haberi büyuttünüz, artık iş kıvamına girmiş demektir. 1960 öncesinde, MenderesKaramanlis yakınlaşmaları yaşanmadı mı? Yaşandı. Süleyman Demirel'in Yunanistan'ın o günlerdeki diktatörü Papadopulos ile Karagao'daki görüşmeleri unutuldu mu? Ya Nihat Erim'in başbakanlıklarında Türk ve Yunan hükümetleri arasında sıcak ilişkiler kuruluyor izlenimleri yaratılması.. Arkasından İstanbul, İzmir, Atina ve Selanik ticaret odalan başkanlarınm aralarında "başkanlar komitesi" kurarak ortak yatırım işlerine el atmaları.. Sonra ne oldu? Sonra ne olacak? Olanlar oldu... Bugün ENKA'o Prof. Schwatf\n üstlendiği görevi, 1970 öncesinde Amerikalı Senatör Jacop Javits üstlenmişti. Senatör Jawfs1n TürkYunan ilişkilerini çözmek için önerdiği yollar, tıpkı ENKA'cı Prof. Sc/?wa6'ınkine benziyordu. Senatör Javits, Türk ve Yunan siyasetçileri ile işadamlarını yakınlaştırmayı, böylece, NATO'nun güneydoğu kanadında sorunlan çözmeyi düşünüyordu. Javits, 1963 yılında VVashington'dan Ankara'ya, Atina'ya ve Tel Aviv'e çok gidip geldi. Javits'ın Türkiye'de çok etkin sandığı siyasetçiler de vardı. Bunlardan biri CHP kökenli bir cumhurbaşkanlığı kontenjan senatörüydü. Öteki de AP'li bir ekonomi profesörüydü. New York Senatörü Javits'm 196364 yılları arasındaki çabaları sonuç vermedi. Albaylar, 1967 yılında Yunanistan'da yönetimi ele alınca, Papadopulos'a ilk destek kimden geldi biliyor musunuz? New York Senatörü JaWfs'ten.. Javits'm o günlerdeki bütün çabası, Yunanistan'ın Ortak Pazar ve Avrupa Konseyi ile arasındaki uyuşmazlıkların çözümüydü. TürkYunan dostluğunu, işadamları ve siyasetçiler arasındaki işbiriiğine bağlayan Javits"m çabaları bir sonuç vermeyince devreye bir başka Amerikalı girmişti. Rotary Kulüpleri Başkanı Conway.. Conway de 1971 yılı öncesi benzer çalışmalar yaptı.. Yaptı, ama bir sonuç alınamadı.. 1971'de hem Atina'da hem de Ankara'da askerler yönetimdeydiler. Yunan başbakanı Papadopulos, "Benim kişisel kanım odur ki her şey Türkiye ve Yunanistan'ı bir konfederasyon kurmaya itiyor" diye demeçler bile verdi. Sonrasını yine biliyoruz. özal'ın ENKA'cı profesör tarafından "Nobel Barış Ödülü"ne aday gösterilmesi, TürkYunan ilişkilerinin çözümünde daha önce başansızlıkları kanıtlanmış olan sermaye çevrelerinin yeni bir propaganda girişimidir. Bir ülkenin dış siyasetinin yörüngesini, yabancı iş çevreleri çizemez. Çünkü uluslararası ihaleye açılamayacak tek konu varsa, o da bir ülkenin dış siyasetidir!.. Uyanyorum Türk mılletmin bin yıldır ıçinden parçalanmaya çalışıldığını ve bunda da başanlı olunduğunu anımsatan Evren, yabancılann Türkler için methiyeler düzdüklerini de söyledı. Bu sözlerden çok sayıda örnek veren Evren şöyle dedi: "Ne acıdır ki, yabancüar bizi boyle metbederken, bizim icimizden çıkanlar, aynı kanı taşıvan kişiler bizi kötulemeye çalışıyoriar, Ama biliyorum ki, Türk milletinin çok buyuk çogunluğu. bizi birbirimize diışurmek isteyenlerin söylediklerine ehemmiyet vermiyor. Ama yeni yetişen nesillerimiz, bu yanlış telkinlere kanabilirler. Onun için uyanyorum." Vasiyet "Atatiirk, olumunden önce sözıimona bir vasiyet bırakmış. 'Asker kökenlileri cumhurbaşkanı yapmayın', demiş. 'Cumhuriyet idaresi Türkiye için en uygun rejimdir. degjştinneyin, Ankara'yı başkentiikten çıkartmayın' demiş. Bunu yazan diyor ki, vasiyet yerine getirilseydi o zaman tnönu etınıburbaşkanı olamayacaktı ve Türkive'nin kaderi başka lürtii olacakU. Goriiyor musunuz, neier uydunıyoriar! Vt sözdt, Atatürk, vasiyetini Kıtaf Ali'ye vemuşmiş. O da sakhyonnuş. Ortaya çıkmamışmış. Böyle takdim etmek isteyenler maalesef •ramızdan çıkıyor. Alalurk. milletine inanmış bir liderdir. Hatta 'ben yapmadnn millet yaptı' demiştir. Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir demfetir. Bbe o ögretmistir. Boyle diyen bir Uder ölraeden evvel, bundan sonra asker kökenlileri cnmhurbaşkanı yapmayın diye vasiyet bırakır mı?" Evren'in sözleri, ak sık alkışlarla kesildi. Evren daha sonra, "Atatürk gibi bir lider, asker kökeniUeri cumhurbaşkanı yapın yapmayın diye tavsiyede bulunur mu, buna tenezzül eder mi? Milletine inanmıs bir insan. padişablar. krallar gibi, benden sonra şunu yapın, bunu yapın, der mi?" diye sordu. Atatürk'un olumunden önce 29 Ekim 1938"de Türk ordusu için söyledigi sözleri okuyan Evren, "Orduya millet adına teşekkür eden Atatürk, benden sonra boyle yapmayın, diyebilir mi? Asker olsa ne olur, olmasa ne olur? Hepimiz bu vatanın evladı degil miyiz? Neden illa askere çamur açratacagjz, neden illa üni "Kuruluş" dizisi Evren, Incirliova'dan sonra gittiği Aydm'da Yedi Eylül 11kokulu'nu gezerek denetimlerini burada da sürdürdu. Evren, okulu gezerken sınıflarda kapalı devre televizyon yayını yapıldığım gördu, ne gösterildiğini sordu. Okul Muduru Ziya Gökçek, "Kunıluş dizisini gösteriyoruz" dedi. Bunun üzerine Evren, "Bunu niye gosteriy orsunuz? Vatandaşlar bana mekluplar yazarak yanlışlan yazıyorlar. Birçok hata var. Bir misal vereyim. Ata sağdan biniyorlar. Dunyanın hiçbir yerinde ata sağdan binilmez. Buraa efeler diyan, ata nasıl binilecegini siz iyi bilirsiniz. Çocuklan boyle yanlış şeylerle bilgilendirmeyin" dedi. Evren, Aydın tekstil fabrikasını gezdikten sonra karayoluyla Izmir'e geçti. Konuşmayayım mı? Konuşmasından bazı çevrelerin rahatsız olduğunu vurgulayan Evren, şunlan söyledi: "İstiyorlar ki, ben konuşmayayım. Hep onlar konuşsunlar, yazsınlar. Türkiye'nin cumhurbaşkanı, bir köşede otursun, konuşmasuı istiyorlar. Bazı zaman konuştugumda, yetkisini aşö diyorlar. Cumburbaşkanımn, şunu söyiemeye, bunu yapmay» yelkisi yok diyorlar. Ama başka zaman yetkim olmayan şeyierde, cumhurbaşkanı niye müdahale etmedi, diyorlar." 12 Eylül'u eleşîırenlerin bulunduğunu anımsatan Evren, "12 Eylnl'ün hıncıru içinde taşıyan bazt kişiler hâlâ var. Ama millet 12 Kylul'un zanıretine inanmıştır. 12 Eylul olmasaydı, demokrasi rayına oturacaktı, diyorlar. 12 Eylül olmasaydı, demokrasi rayına mı oturacaktı, >oksa yuvarlanıp gidecek miydi, bunu düsnnmek lazım" dedi. Türkiye'nin "ilmen ve fikren" geliştiğini vurgulayan Evren, nttfus artışırun önemli bir unsur olmadığını kaydederek, "Nüfusu fazla olan milletler eger hakimiyet ku raporu birisi yazdırmış' (Baştarafı 1. Sayfada) poru kim yazdırmışnr, aranmaya devam edilecektir" dedı. Raporun hukumet tarafından hazırlattınldığına ilişkin bir suçlama bulunduğunu "ancak hükümetin biz yazdırmadık diyemedigini" belirten Demirel, Kendiliğinden yazıldıysa, kendiliginden yazan adama ne yapıldı? Ortada hukumetin yazdırdıgına dair iddia v^ır. Bu iddia ortada bulunduğu sürece, bu hükümetin sırtında bir kambur olmaya devam edecektir" biçımınde konuştu. Demirel "Hükümet bunlann altından kalkıncaya kadar" bu olayı kamuoyıı önünde tekrarlayacaklarını belirtti. DYP Grup Başkan Vekili Köksal Toptan, M1T raporunda DYP'nin karanlık guçlerle ilişkisi olduğu yolundakı iddialara ilişkin de "İspat etmtyen namerttir" dedi. Toptan, dun TBMM'de düzenledıği basın toplantısında, MİT raporunu hükümetin hazırlattığı yolunda ciddi belirtiler bulunduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "MtT iç siyasete malzeme hazıriayan bir mutfak gibi çalışmaya başlayınca buyuk yara almıştır. Belli ki bu rapor referandum oncesi iç siyasette kullanılmak üzere hazırianmıstır." Tercüman MAHALLESİ'NDE ÇOK UYCUN HYATLA PEŞIN SATIŞ ' (Baftarafı Spor'da) "İnönü de mi yoksa AH Sarai Yen de mi?" oynanacak tartışmaları sonucunda da Ali Sami Yen'e gidenler kazandılar. Ama gjdemeyenler de üzülmesinler. O oynanılan futbol karşısında o yagmuru yemek biraz acı olurdu doğrusu. Tam 7329 biletli seyirci vardı. Zaman zaman takımlannı ıslıklayan taraftarlar çoğu kez de oyuncu değişimi yapmadığından tngiliz Milne'yi elestirdiler. Kadir "iyi" diyorduk o da diğerlerine ayak uydurdu. Hele bir Turan vardı ki sağbekte e\lere şenlik. Gelen geçti hep. Allahtan Zalad devleştı kalede. Tam iki kez Altay forvetinin ayaklanna yatarak iki mutlak golu önledi Yugoslav kaleci. Ona alanda Rıza'nın yerine oynayan Cem görevini tam anlamıyla yapamadı. Gökhan da diğer maçlara oranla canlı değildi. Forvette özellikle ikinci yanda Metin,rauhteşembir oyun çıkardı. Beşiktaş'ı özetlemek gerekirse SiyahBeyazlı takımda Uç kişinin dışında görevini yapan hemen hemen hiç yoktu. Yani bu maçı, Beşiktaş'a üç İtişi kazandırdı. Beşiktaş tek SON FIRSAT Altay'a gelince; Beşiktaş'ın eski» çahştınası Milutinoviç yönetimindeki İzmir ekibi, Beşüctaş karşısında ezilmedi ve iyi bir mücadele örneği gösterdi. Aynı futbollannı lzmir'de yinelemeleri halinde Beşiktaş'ı çok zorlayacağa benziyorlar. İlk yarısı golsüz sona eren karşılaşmanın 51. dakikasında Metin'in güzel ortasına iyi yukselen Feyyaz zorlanmadan Beşiktaş'a golü kazandırdı. Golden yedi dakika sonra hakem Toroğlu, Feyyaz'a sert giren Yesiç'e kırmızı kartını çıkardı, bu kırmızı kartın yani sıra Erman Toroğlu yine Altay takımından üç kişiye de (Mehmet, Hasan, Gökhan) san kartını gösterdi. Karşüaşma atılan tek golle sona erdi. 2000 YILININ MAHALLESİ TERCÜMAN MAHALLESİ'NDE SÜPER LÜKS DAİRELER.. Beşiktaş'ın (Baştarafı Spor'da) Orta sahada Rıza'nın yokluğu Beşiktaş'ın yine orta sahaya dayalı oyun düzenini bozarken Zeki, Gökhan, Cem üçlüsünün köprü görevi görememesinin yani sıra, sahanın kaygan oluşu da top kontrolünu etkiledi. Beşiktaş'ın kaygan zeminde, tcp kontrolünün çok zor olduğu bir ortamda, bunca top dolaştırmak yerine, ceza çizgisini gördüğu anda kaleye şut atsaydı fark daha fazla olurdu. Çünkü böyle bir zeminde futbol oynamak zaten olası değildi. Gordon Milne'nin çok basit olarak futbol oynattığı bu takımdan da ancak bu beklenirdi ki futbolcular anlaşılmaz bir nedenle şut atmamakta ısrar ettiler. Beşiktaş birçok fırsat da kacırdı bu arada. Ama dediğimiz gibi kontrolün sağlanamadığı bir ortamda, kontroUü bir gol zaten düşünülemezdi. Feyyaz'ın golü ise maç boyunca gerilerden top alıp ileri uçlara kadar giderek orta yapan Metin'in bir atağından geldi. Metin i>i bir günunde olmamasına karşın yine de hava topları ile forveti beslerken, ne yazık ki Feyyaz ile Ali de hem şanssız hem beceriksizdi. Altay özellikle duvar pası yapan en iyi ekip. Sahanın çeşitli bölgelerinde kurduklan üçgenlerle Beşiktaş'ı zaman zaman bunalttılarsa da ataklarda çoğalamadıklan için etkisiz kaldılar. Ne var ki Yesiç'in Feyyaz'a yaptığı kasti harekete, her şeye karşın kırmızı kart çıkanlmazdı. Tercüman Lisesi ŞİRİNYER HİPODROMU'fVDA>i 1. KOŞU: F: Kasva, P. Huraa, S: tmparator. 2. KOŞU: F: Boğazlayan, P: Tezcan II, S: Ruzgârlı. 3. KOŞU: F: Laleşah, P: Tankut, S: Denizhanım. 4. KOŞU: F: Surpriz, P: Almara Sultan, Tuaree, S: Bafo. 5. KOŞU: F: Bora, P: Robert Sangster, Evrim, S: Karayar. 6. KOŞU: F: Heyecari, P: Kurtalan, Akpınar, S: Seklavi XV. 7. KOŞU: F: Sermet. P: Aldatmaz, Sultansovlu, S: Noşirahvan. n n Çevreyoluşehîr îçî otobanı HavaalantEdlme otobar» G.3 AT YARIŞLARI Alolı Ganytn: 2315813 Üçiü b»his: 325 EVET/HAYIR OKT4Y AKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) Kastel İnşaat tarafından yapılan TERCÜMAN Mahallesi'nde sahibi bulunduğumuz dairelerden elimizde sadece 31 adedi kalmıştır. Bir hafta önce sattığımız daireler yüzde 25 prim yapmıştır. Elimizde bulunan son 31 daireyi de daha öncekiler gibi gene çok uygun fiyatlarla peşin olarak satışa sunmuş bulunmaktayız. Bir daha ele geçmeyecek avantajlarla konut sahibi olmak için bu fırsatı kaçırmayınız ilkokul, ortaokul, lise, yanıbaşınöa. Her yere ulaşım kolay. vasıta 24 saat bol. Havaalanına 10 dk., Kadıköye 20 dk. mesafede, üsteiik hafif metro projesi güzergâhında... Tercüman Mahallesi'nde Neler var? Alışveriş merkezi, Basketboi voieybol sahaiarı, Suni çimli tenis kortu, Yürüyüş parkuru (jogging). 30.520 m 2 yeşil alan, çocuk bahçeieri, 8.790 m 2 otopark ve site tali yoliarı, Her Binada Neler var? 16 kanal uydu anten Doğal gaza da uygun merkezi ısıtma, • 2 asansör, Yük asansörü, Dev hidrofor, Vb... Her Dairede Neler var? Merkezi müzik ve TV yayını, Cörüntülü kapı telefonu, Çöp öğütme sistemi, Avrupa standardında mutfak, Yerler parke, luks fayans ve mermer, isındığınız kadar ödemeniz için yakıt'ölçer" Vb... laşılryor. 82 Anayasasf nın engelleri, önlemleri elbet bir gün kaldırılacaktır, Batılı bir ülke olmak çabasındaysak, iktidar partisi de bu görüşte ise, sendikalaşma hakkı, politikayla ilgilenme sorumluluğu, genç, yaşlı, memur, işçi, öğretmen, köylü her yurttaşa tanınacaktır. Politikayla ilgilenmek yalnızca işverenlerin, para babalannın ağırlığını koyduğu, belirli kesimlere özgü bir alan olmaktan çıkarılacaktır. Ankara'da yedi eğitimcinin kurucusu olduğu "EğitDer"\r\ öğretmenlerin bir araya gelmelerinde, haklarını ve özlemlerini savunmalannda önemli bir güç oluşturacağına kuşku yoktur. ABECE dergisi, "Demokrasi savaşımı ülkemizin en yakıcı ve en güncel sorunudur. Insanca yasamamız, geleceğe güvenle bakabilmemiz, huzur ve barış ıçinde yaşayabilmemiz ülkemizde verilmekte olan demokrasi savaşımının başarıya ulaşmasına bağlıdır" diyor. 'EğitDer1, bilinçli Türk öğretmeninin bu savaşımda kendine düşen görevleri üstleneceğinin kanıtıdır. Tercüman Gazetecillk ve Matbaac.l.k A.Ş. Te| 5 5 8 işte Daireniz: 3 oda, 1 salon, kompie mutfak, komple banyo ve çitf wc'den bltrşan daireleriniz 113 m' konforu, kullanışlı ve rahat yerleşim düzeni, dairelerinizin özelliklerinden sadece birkaçı. Üstelik 4. kattan itibaren bütün Marmara ayakiarınızın aitında. ^ ı şantiye: Tercüman Lisesi yani, Londra Asfaltı üstü, Topkapı/istanbul, 567 15 61 62 Jg 57 J8 Bir daha böyle bir imkânla servet sahibi olmanız mümkün değildir. Hemen bugün dairelerlnizi seçln, tapunuzu alın. inşaatın bitiş tarihi: 31.12.1990
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle