Katalog

8 ŞUBAT 1988 SHP'de sıkıdüzen HABERLER CUMHURİYET/7] Gündem dışı konuşmaya denetim DemirePin Izmîr sancısı 29 Kasım seçimleri öncesinde liste sıralaması nedeniyle başlayan çözülme, Bornova llçe Yönetim Kurulu'nu görevden alan ve parti içinde "naylon üye" denetimini başlatmasıyla tepki gören il başkanı Armağan Çağlayan'ın istifası üzerine yeni boyut kazandı. İZMİR (Cnmhuriyet Ege Bürosu) DYP'de seçimler öncesinde başlayan bunalım, il başkanı Annagan ÇagJayan'ın istifası ile büyük boyutlara ulaştı. Armagan Çağlayan istifasında kararlı olduğunu söylerken, eski il başkanı Rıfat Serdaroglu, "Siyaset uzun solukJu bir işlir. Biz mücadelemize devam edivonız" dedi. layan Serdaroglu, daha sonra yapılan önseçimlerde kendi bölgesi olan 3. bölge yerine 4. bölgede girmeye zorlanırlcen, yine alt sıralara düştü. 29 Kasım secimlerinden sonra Serdaroglu, ekibiyle birlikte bir hizip olarak çalışmalara başladı, hiziplerin partiye canlılık kazandıracağını söyledi. DYP'de 29 Kasım seçimleri öncesinde parti içindeki gruplaşmalar büyük boyutlara ulaştı. Genel merkeze, "40 Haramiler" demekten çekinmeyen il başkanı Rıfal Serdaroglu aday listelerinde alt sıralarda gösterilerek cezalandırılınca, partide bunalım başladı. Bazı arkadaşlanyla birlikte adavlıktan cekildigini açık // başkanının istifası DYP'deki bunalımı su yüzüne çıkardı Bornova ilçe yönetim kurulunu görevden alması, merkez ilçe yönetim kurulunda değişiklikJer yapması ve parti içinde "naylon üye" denetimi başlatmasıyla buyuk tepki almıştı. Sık sık "Genel başkanın bilgisi dahilinde bunlan yapıyoram, keadisi bana tam yetki verdi" diyerek genel merkezin desteğini aldığını vurgulayan Çağlayan, parti içindeki tepkiler il binasırun "baalması" noktasına gelince artık dayanamadı. Çağlayan, yaradılışının politika yapmaya müsait olmadığını savunarak "Ne huzunım kaldı, ne dirlik düzenim. tl başkanlıgı koltugundan da bir şey bektemiyorum. Parti içindeki takımlan bir araya getirmek için çok ağraştım, ama olmadı, çok yıprandım" dedi. DYP İl Başkanı Armağ.uı Çağlayan'ın istifasını genel merkez kabul etmezken, Çağlayan yaptığı açıklamada "Kim ne derse desin görevde kalamam. Çünkiı bu tür politika benim yapacağım iş değil" diye konuştu. tl örgütünde naylon üye kayıtları ve delege seçimleri öncesinde bazı cevrelerde "çıkar Uişkileri"ne girdiği iddialan üzerine istifa eden Armağan Çağlayan'ın isıifası üzerine "Başkan kim olacak?" sorusuna yanıt aranırken kimi partililer, yönetimin bugüne dek yaptığı işlemlere el konulmasını, naylon Uye kayıtlarının ortaya çıkanlarak delege seçimlerinin buna göre yapılmasını istediler. Bu arada DYP İzmir eski İl Başkanı Rıfat Serdaroğlu, tl İdare Kurulu tarafından disiplin kuruluna v?rildi. Serdaroğlu ile birlikte Muamnter Mudüroglu, Tevfik Sakıpağa ve Yılraaz Özşener'in de disiplin kuruluna verilmesi istendi. Disiplin kuruluna verilenler için geçici veya tümüyle ihraç isteminde bulunulduğu bildiriliyor. Disiplin kurjluna verilen Rıfat Serdaroğlu, olayın normal olduğunu belirterek, "Bizi partiden ve şerefli davadan kimsenin koparmaya gücü yetmeyecektir. Tecrubemiz, bizi disiplin kuruluna veren İdare Kurulu üyelerinin siyasi tecriibesinden fazladır" dedi. DYP içindeki gruplar da ilçe kongrderi öncesinde çalışmalanna hız verdiler. 12 Eylül sonrasında DYP'nin tzmir'de örgütlenmesinde tek isim olan ve miUetvekili olmasına kesin gözüyle bakılan Rıfat Serdaroğlu 29 Kasım secimlerinden sonra partideki tüm etkinliğini yitirdi. Genel merkez bu "isyaııcı" partiliye pek sıcak bakmazken, Serdaroğlu tabanda çalışma yaparak kongrelerde ağırlığım koymaya hazırlamyor. Serdaroğlu, "Siyaset uzun soluk isler. Biz çalışmaianmızı sürduriiyoruz. Kongrelerde sesimizi duyuracagız" dedi. AJNKARA'dan \ALÇIN DOGAN Şimdi de AIDS'in ekonomik etkileıü Kocaman cüssesi, iriliğine uygun kocaman kafası, yaşının 60'lara dayanrnış olmasına rağmen saçlarından tek tel eksilmemiş olan Robert Maxwell tane tane konuşuyor. "Dunyadeki yüz büyük basın kuruluçunun yönetlclleıine blrer mektup yazdım" diyor Maxwell. Dünyanın en büyük basın kralları arasında adı geçen Ingiliz "Mirror grubunun" patronu Maxwell'in kendi meslektaşlanna yazdığı mektup basınla ilgili değil. Ama, son birkaç yıldır basının üzerine an çok eğildiği konulardan biriyle ilgili, AIDS'le.. yönde etkiliyor. Çünkü hastal'k insanlan yaşamdan soğuttukça, bunun ilk etkjsi sağlığın ötesindP, kendini turizm ve eğlence sektöründe gösteriyor. AIDS gelişme polrtıkalarını etkiliyor. Yatırım ve ticarette önceliklerin değişmesme neden oluyor. AIDS başka alanlarda kullanılabilecek sağlık fonlarını çekerek o alanlardaki sorunların büyümesine neden oluyor. Tıp hizmetlerinin maliyetini yukseftiyor. Maxwell yaptırdığı araştırmanın sonuçlarını sıraladıktan sonra "AIDS bir sağhk aorunudur v« sağlık sorunuyla llgilenec«k kurumlar vardtr" demenin yanlış olduğunu vurguluyor. AIDS'in ekonomik yaşam üzennde doğrudan ya da dolaylı etkilerini kanrtlıyor. Basın kralı işi bu noktada bitirmiyor ve işte tam burada kendi mesleğiyfe bağlantı kuruyor. "AIDS'in ekonomik etkllerinin kamuoyuna duyurulması"... Basın kralı iiginç bır arastırma yapıyor, araştırmanın sonuçlarının kamuoyuna duyurulmasmı isteyerek gazeteciiıkle ilgili bağlantıyı bu noktada kuruyor. Kamuoyuna özetlenen etkileri kim duyuracak.. Elbette basın... Maxwell devam ediyor: Normal ve günlük ilişkiler içinde AIDS'e yakalanan olmaz. AIDS'e yakaiananlar ister fahışe, ister escinsel, ister aileden biri olsun hasta muamelesi görmelidir. Dünyanın her yerinden işverenler bu hastalık ile mücadeleye katılmalı, mücadele için örgütlenmeli ve katkıda bulunmalıdır. Kan arzı temiz ve güvenilir hale getirilmelidir. Bunu yapacak kaynak ve teknoloji vardır. Maxwell sıraladığı bu maddelerden sonra tekrar kendi mesieğiyle bağlantı kuruyor. Sıraladığı noktalar özünde " m ü c a d e l * •tmeyl" gerektiriyor. "Mücadele etmek" ise, dünyanın her yerinde kamuoyu oluşturmaktan geçiyor. Maxwell zinciri yeniden tamamlıyor: "Kamuoyunu oluşturacak olanlar ise gazatecllerden baskası d«gll"... Davos'ta AIDS'le ilgili panelin konusunu gördüğümüzde, önce konunun "doktorlar v» Isadamlan arasında" tartışılacağını sandık. Bir gazete patronu da elbette bir işadamı. Ama, bir patronun gazeteci olması, onu "dlğer sıradan Isvarentorden" ayınyor. Ya da ayırması gerek. AIDS gibi son yıllarda Batı'da en çok tartışılan konulardan birine "bir gazete patronumın" yaklaşımı bize iiginç geldi. Çok çarpıcı bır konuyu hiç akla gelmeyecek yönden araştırıyor, sonra da "Isveren" olarak bir hastalığın kendi mesieğiyle bağlantısı kuruyor. Sadece "gazctad" olarak araştırryor, yine sadece "gazeteci" olarak bağlantı kuruyor. Yaptığı araştırmayla bunun duyurulması arasında "mesleld" bir bağ kuruyor. Batı'da gazetecilik yeni boyutlar kazanıyor. "işvaren" olarak önemli bir hastalığın ekonomik etkilerini araştınyor "Gazataci" olarak bu ekonomik etkilerin dünyada tartışılmasına ve bu tartışman;n kamuoyuna hetilmesine katkıda bulunmak istiyor. işin içine başka konular katmadan, başka dünyalara girmeden "Isverenllk ve gazeteclllğl" atbaşı yürütüyor. ANKARA (Cumhuriyel Burosu) SHP'de, tstanbul Milleivekili Mehmel Ali Eren'in Kürt sorunu konulu gündem dışı konuşmasının yol açtığ] gelişmelerden sonra, milletvekillerine sıkı düzen getiriliyor. Grup içyönetmeliğinde yapüacak değişiklik ile milletvekillerinir. TBMM Genel Kurulu'nda yapacaklan gündem dışı konuşmalar daha sıkı dentlienecek. SHP'nin TBMM grup içyönetmeliği, son tartışmalar ve gelişmeler ışığında yeniden düzenlendi. Yeni düzen leme ile partili milletvekülerinin, TBMM Genel Kurulu'nda yapacaklan gündem dışı konuşmalann yazılı bir metnini öııceden grup yönetimine vermeleri kuralı geürildi. İçyönetmeliğin eski biçiminde gündem dışı konuşma yapacak milletvekillerinin "varsa" konuşma metnini grup yönetünine önceden vermesı ongöruluyordu. Yeni düzenlemede "varsa" kelimesi çıkartılarak, metin vermek zorunlu hale getirilirken, milletvekillerinin konuşması sırasında "konu ve metne baglı kalması" ilkesi de benimsendi. Içyönelmelikte, Eren olayında olduğu gibi Genel Başkan Erdal lnönü'nün isteğine karşın bir milleıvekilinin disiplin kuruluna verilememesine karşı da yeni bir düzenlemeye gidildi. Buna göre, SHP milletvekilleri grup yönetim kurulu tarafından grup disiplin kuruluna verilebilecek. Ancak genel başkan gerek gördüğünde miUetvekili ile ilgili ihbar ve şikâyetini doğrudan disiplin kuruluna bildirebilecek. SHP Genel Başkanı tartışmalara yol açan konuşması nedeniyle grup yönetim kurulunda Eren'in disiplin kuruluna verilmesini istemiş, ancak, bu istek yönetim kurulundan geçmemişti. SHP milletvekillerinin yasama çalışmaları dışındaki faaliyetlerinden ötürü disiplin kuruluna verilmesini ise merkez yürütme kurulu kararlaştıracak. Bu durumda milletvekilleri merkez disiplin kuruluna verilecek. SHP grup içyönetmeliginde yapılan defişiklikler bugun grup yönetim kurulunda ele alınacak. Değişiklikler grup genel kurulunun onayından sonra uygulamaya konulacak. Çağlayan, istifamı geri alamam Delege seçimlerinin başlamasıyla birlikte partideki kavga iyke büyüdü. Serdaroglu ekibi kongrelerde sesini duyurmak için yoğun kulis yaparken, iyice yıpranan il başkanı Armağan Çağlayan istifa etti. Çağlayan, bMlR'den HIKMET ÇETINKAYA DYP Egrtle Çatırdıyor İZMİR DYP Genel Başkanı Süleyman DemireTm başını en çok ağrrtan il örgütleri sanırız İstanbul ve izmir. 29 Kasım genel seçimi öncesi ıl başkanı Rıfat Serdaroğlu'nun, merkez yoklamalanna karşı aldığı tavır, ardından önseçimler sırasında meydana gelen olaylar bugünkü bunalımın iki ana nedeni. Bu gidışle DYP'teki çalkantı bir süre daha durulmayacak. Bireyselliğın öne çıktığı DYP il örgütlerindeki delege seçimleriyle birlikte başlayan çatışma, giderek çatlama noktasına dönüşecek. DYP'den aynlanlar karşı tarafı suçlayarak politikaya ANAP'ta devam edecekler. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, sık sık yakın çevresine "Ege'ye ne zaman çekkKızen vareceğtz" diye soruyor. Demirel sordukça, DYP Ege örgütleri arapsaçına dönuşüyor. Karşılıklı suçlamalar, "ANAP'a gkteriz" tehditleri DYP'yi çözumü güç sorunlara süruklüyor. Deneyimli bir eski AP'Iİ politikacı ile konuşuyordjk. DYP'de giderek büyüyen huzursuzluğa bir çuzüm arıyor, ama bir turlu bulamıyordu. Kendisine, "DYP'deki bunahm nedir?" diye sorduk. Yanrtı şöyle oldu: Bizim kadrolarımız iktidar olmaya alışmıştır. K o lay değil, 20 yıl iktidarda kaldık. Şimdi muhalefetteyiz. Tüm bunalımın gerçek nedeni budur DYP izmir örgütündeki bunalım, il başkanı Armağan Çağlayan'm istifasıyla yeni bir boyut kazandı. Aylardır "kışisel çıkariarı ön plana alryor" suçlamasıyla karşı karşıya kalan ıl başkanı Çağlayan, "DYP'de politika yapılmaz" deyip yönetimden ayrıldı. Görevinden istifa eden il başkanı Armağan Çağlayan, kooperatif ortaklığı ve Karşıyaka ilçesinde "naylon üye" kaydı yaptırdığı savlarıyla suçlanıyor Ancak Armağan, tüm bunların kendisinı yıpratmak için ortaya atıldığını, DYP üst duzey yöneticilerinın de bu davranışlara izleyici kaldığını suylüyor. 29 Kasım 1987 genel seçimlerinde istanbul ve Ankara'dan hiç miUetvekili çıkaramayan DYP, sadece izmir dördürvcCı bölgeden bir miUetvekili çıkarabilmişti. Geçmiş dönemierde AP'nin kalesı olarak biıinen Ege'de, sadece izmir ve Manisa'da Cıç miUetvekili kazanan DYF, Aydın t.alesini de ANAP'a teslim etmişti. Seçimlerin hemen ardından DYP Ege örgütlerinde bireysel hesaplaşma baaladı DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, izmir İl Başkanı Armağan Çağlayan'ı sürekli arayarak, "Seni destekliyorum, İzmir'i düzelt" dedı. Armağan da il örgütünü, Bornova ve Merkez ilçe yonetimlerini görevden aiarak örgüte çekidüzen vermeye başladı. Karşı taraf, yanı Rıfat Serdaroğlu ekibi Çağlayan'a saldırıya geçtı. Öyle savlar vardı kı, kimsenin altından kalkması olanaksızdı. Kimi üyelerin aynı zamanda ANAP'a da kayıtlı oldukları polıtika kulislerinde çalkalanırken, Bergama ilçe Başkanı Zeki Tarancı ile Çağlayan'ın kooperatif ışı ortaya atıldı Delege seçimleriyle birlikte DYP'deki çatlak daha da büyüdü ve önceki gun kopma noktasına geldi. DYP içindeki polıtik kavga, bir anda çıkar ilişkisine dönuşmüşe benzıyor şimdi. Armağan Çağlayan, "Bergama ilçe Başkanı Zeki Tarancı bir girişimci" deyip anlatıyor: Zeki Tarancı, bana 'bir kooperatif kuralım' diye geldi. Bir ön protokol yaptık. Söz konusu olan benim arsam. istediğime veririm, istediğıme vermem Bu arada gazetelere ilan verilmiş, üyelerden para toplanmış. Bunlar beni hiç ilgilendirmez. Şu anda üye sayısı 151.700'ü bulmaları 28 şubata kadar imkânsız. Protokol da kendiliğınden geçersiz olacak. Bergama ilçe Başkanı Zeki Tarancı ise şunları söylüyor: Biz adımımızı attık. Kooperatifçilik maceracılıH değil. Sayın Armağan Çağlayan bu işin içinde. Geriye dönecek halimiz de yok DYP'de sahte üye yazımı, kooperatifçilik öyküleri örgutü darmadcğın etti. ANAP kurmaylan DYP'deki gelişmeleri çok yakından izliyor. Ellerınde bir transfer listesi var. MiUetvekili transferinden önce şu izmir'i alabora edip, ekim ayında yapılacak erken yerel seçimde DYP tabanını ANAP'a kaydırmak daha kolay olacak TBMM'de 300'ü bulmak ise ANAP kurmaylarına hiç de zor görunmüyor. ANAP'lı etkin ve yetkin bir kişinin tanınmış bir işadamına söyledikleri çok iiginç: Mecliste şu anda 300'ü bulduk bile. Bize geleceklerin listesi cebımizde... içlerinde bir de SHP'li varmış. e*conom/de ÜKtlml etkiliyor, karşı dayanıksızitğı sonucu ortaya çıkan bu mallyetİBrİ iaş»cı ve öidurücü has yükseltiyor. Tedavi ve « « " durumunda meyecek boyutlarıyla OOWien SlgOTU tartışıiıyor. Her yaşta miktarı hızla büyüyor. kacim ve erkekte görü Bu gellşme sadece lebilen cinsel ilişki, ı şirketlehnl ya s gorta bir insandan digerine hurumlanni aegll, geçebiien AIDS'in flrmalan da etkiliyor. kendineözgübeiirtisi örneğln Amerika'da yaratıyor S ? y / dDkçe geniş yankıiar slgoıtalar Batrda her konu milyon doları nun oldüğu gibi, l AIDS'in de artık "Is ödenen para 200 tarafından 'Evliliğe solcııluk engelF Mecliste ••ÖNDER B A L O Ğ L U ESKİŞEHtR Nişanlısı "sol sempatizanı" olduğu için evlenmesine izin verilmeyen polis memuru Mehmel Eriten olayı, 7Lifı,,,ı SHP Eskişehir 2610 U n a l MUletvekili Zeki Ünal tarafından TBMM'ne göıürüldü. SHP Eskişehir MiUetvekili Zeki Ünal, lçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'nin yanıtlaması isteğiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği önergesinde şu soruları yöneltti: "• Bu otayda Emmyet Örgüıii Disiplin Tüzıiga'Dön hangi maddesi uygıılanmıştır? • Sözü edilen polıs memurunun nişanlısı Sevim Kutahyalı'nın "Bir polis memunı fle evleofnıeyecegi" kanısı ne tür bir güvenlik soruşturması ile belirlenmiştir? • Sevim Kütahyalı'mn yapıtdıgı aöz edilen güvenlik sornşlurması rapomna gore ne türden bir sakıncası ortaya çıkmışlır? • lstanbul Valisi Sayın Nevzal Ayaz'ın Bölge İdare Mahkemesi'ne gönderdiği savunmada sözü edilen "Davaamn nişanlısı olan Sevim KütahyalTnın halen Eskişehir ilinde ikâmet ettigi, çevreferinde aitece sol ideoloji sempatizau olarak tanındıklan.." biçimindekı bir yargı, anayasamıza ve Insan Hakları Beyannamesi'ne göre suç oluşturmakta mıdır? • "Sol ideoloji sempatizam" deyimi, sizce nasıl tanımdır? "Bir başkası ile nişanlı iken aynldığı.." biçimindeki yargı. sizce ilgili tüzügun 38. maddesinde >er alan "iffetazlikle tanınmak.." kapsamı ile eş anlamb mıdır? yaşamındaki etkileri ve ekonomik sonuçları" araştırılıyor. " İ B dünyası ve AIDS'in ekonomik etkllerlt"... Konuyu bu açıdan inceleyen de basın krallarından Robert Maxwell. Geçen hafta Davos toplantıları sırasında büyük itgiyle tartışılan bu konuya bir basın kralının "patron " olarak yaklaşımı, gazeteciliğin v ardığı noktayı göstermesi açısından iiginç. Ayrıca, konunun hemen "iş dünyası ve ekonomlk etkileri" yönünden irdelenmesi de Satı'nın tipik bir alışkanlığı. Maxwell'e göre dünyanın her yerinde işadamları AIDS'in ortaya çıkardığı tehdidin farkında Bununla birlikte AIDS'e yakalanan çalısanlaMa ilgili bır politika gelişiırılmediği, AIDS'in ekonomı dünyasında yarattığı etkilerle ilgili bir politika saptanmadığı ortada. İşte "Mirror grubu" Avrupa'da ve ingiltere'de AIDS'le ilgili bu yönde bir arastırmaya giriyor. Maxwell bu araştırmanın sonuçlarını şöyle sıralıyor: AIDS ekonomıde üretimi etkiliyor, maliyetleri yükseltiyor. Tedavi ve ölüm durumunda ödenen sigorta miktarı hızla büyüyor Bu gelişme sadece sigorta şirketlerini ya da sosyal sigorta kurumlannı değil, firmaları da etkiliyor. Örneğin Amerika'da AIDS nedeniyle sigortalar Urafından ödenen para 200 milyon doları geçıyor. Bunun 500 bin doları federal bütçeden karşılanıyor. Bu şu demek, Amerika'da federal hukümet memurları arasında epeyce AIDS'Iİ var. AIDS turizm ve eğlence sektörünü olumsuz ANAPTA KONGREKULİSİ Bursa Aday adayı enflasyonu Mart ayında yapılacak ANAP Bursa il kongresi Öncesinde, mücadele yeni ilcelerin başkanlıkları için yapılıyor. Kentin 'büyükşehir' ilan edilmesinden sonra oluşturulan Nilüfer, Yıldırım ve Osmangazi ilçe başkanlıkları için şimdilik 10 kişi aday adayı oldu. ANAP'ta ilk mücadele 12 subatta Nilüfer ilçesinde olacak. Bu ilcede, 'ılımh' olarak tanman Ali Karamık ve Mehmel Yurtoğlu adayhklannı açıkladılar. Partililer, 'geçici başkan' Ali Kanuaık'a şans tanıyorlar. Yıldırun ilçesindeki mücadele ise oldukça sert geçiyor. Bu ilçenin başkanlığı için 5 partili adaylığını açıkladı. Bunlardan Fahreltin Demirtaş, Yaşar Daglar arasındaki mücadelede zaman zaman sert tartışmalar izleniyor. Bu arada Yaşar Dağlar'ın akrabalannın ilçe binasını basarak bazı belgelere el koymak istemeleri ile basgösteren bunahm, ıl yöneticilerinin araya girmesiyle önlendi. 13 şubatta sandık başına gidecek delegderin büyük bölumünün, aday sayısının azalmasını istedikleri de bildiriliyor. Yıldırım ilçesi için Fahreltin Detnirtas, Yaşar Daglar. Ali Fuat Aşlun, HalU tbrahim Özkaya ve Ziyaeltin Delibaş, kahve toplantılanyla delegelerden oy istetiyorlar. Kentin en büyük ilçesi durumundaki Osmangazi'de Feridnn Pehüvan, Mahir Soyer ve Fikri Karaka; 14 şubattaki kongrede başkanlık için çekisecekler. Bdediye meclis üyesi ve paninin en aktif kişisi durumundaki Pehlivan'ın Osmangazi ilçesinde seçimi kazanması durumunda il başkanı adayını da saptayabileceği öne sürülüyor. Başkan adaylan kahve toplantılanru sürdurürken, adaylara destek veren bazı oto galericileri de yerel gazetelere tam sayfa ilanlar vererek, yönlerini belirtiyorlar. 600 delegenin oy kullanacajı il kongresinde Csmangazi 191, Yıldırım 120 ve Nilüfer ilçesi de 19 delege ile temsil edilecek. Hatay Taban desteği ANAP II Başkanlığı için çekışecek iki adaydan OIİHD BatuHİıriı, milletvekili KAmanuı Kcbninaa ve Hatay Belediye Başkaru Mtiıınut Alpsg<rt'tan destek akrken, eski politikacılardan. iktisatcı Iskenderurüu l gur Kuru ise "Ben labanıo deslefine güveniyorum" diyor. 138'i merkez ilçeden, 155'i Ukendenın'dan, kalan 307'si de diğer ilcelerden 600 delegenin oy kullanacağı ANAP tl Ba$kanlığı seçimlerinde kendini şansh gören U|ur Kuru, Merkez Yönetim Kurulu'nun isteklerini mutlaka uygulayacağını söylüyor. Kuru, ANAP'ın Hatay'da dagınak olduğunu, il başkanı seçildiğı takdirde dagınıklığı giderecejıni belirterek "Partideki kırgınhkian giderip toplayKi unsur ol«cak ve hizmetleriıı Hatay'a gdmesini uglayacagım" diye konustu. BAL1KESİK Liberaller kazandı RECEP ASLANDUR BALIKEStR ANAP Balıkesir il kongresini liberaller kazandı. tki listenin çekiştiği kongrede liberallerin adayı Nadir Kanağaç'ın listesi 295, Süleymancılann desteklediği Sadi Ocaktan'ın listesi ise 284 oy aldı. 600 delegenin oy kullandığı kongreye Adalet Bakanı Oitan Sunguriu. ANAP Balıkesir ı ıilletvekilleri Edip Utnr, Ali Alkış, Necat Tcnçsiper, SHP Hatay MiUetvekili Turhan ovası olayını TBMM'ye götureceflım Amik baskını Meclise gidiyor söyledi. Hırfanoğlu, 1987'de aynıHirfanoğlu, Amik büyük sel baskını yaşandığını ve yöredekı uretıcıolayın çok daha boyutlarda Kudrel Böliikoğlu, Fenni Islimyeli ve İsmail Dayı da katıldı. Çalışma raporunun okunmasından sonra seçimlere geçildi. 295 delegenin oyunu alan Nadir Karaağaç yeniden il başkanı oldu. Yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: "Sadık Çankçı, Kemal Akçay, Münir Aykül, Ferit Şeremet, Ali Eren, Metin Erdag, Selçuk Kabakçı, Coşkuo Tur, Mehmet Toplu, İlhan Sezginsoy, Mehmel Abdülselamoglu, Aziz Han, Haluk Kapçık ve Rahmi Camaoğlu." lerin büyuk zarar gurdüğünü, yarrJım yapılacaflının açıkianmasına karşın yöredekı üretıcilere hiçbır yardım yapılmadığım belirterek, bu durumun üreticılenn perisan olmasına yol açtıgını bıldirdi Turhan Hirfanoölu, yurttaslann istekJerini saptayarak bir rapor hazırladı. Hirfanoğlu, yöredekı su baskınlarımn Eşrefîye Karakolu'ndan başlayarak Kurtuluş köyü yakmlarındaki Afrin »itajma kadar uzanan tahliye kanalının tamamlanması ile buyük ölçüde çözümleneceSıni, ancak bu kanalın yapımının 2 yıldır tamamlanamadıflını söyledi TBMM'ye konu hakkında bır soru önergesi vereceğini, ayrıca gündem dışı bir konuşma yapmaya çalısacağım belirten Hirfanoğlu, ağırlıklı olarak bu tahliye kanalının bitjrilmeme nedeninı ve zarar gören ureticıiere neden yardım yapılmadıfiını gundeme getjreceğım söyledi (Fotograflar Mefımet AkaAdana) Eleman Aranıyor Plan ve Denetim Müdürlüğünde Görevlendirilmek üzere KIŞORTASINDABAHARIYAŞAYIN! İTHAL MALI YEPYENİ Bm ISITICI Amerika, Avrupa ve Ortadoğu'da satışa çıktığı anda yüzbinlerce satılan KENDAL'ı sizde deneyin. Isınmanın keyfini yaşayın. • KENDAL en iyi ve en sağlıklı ısınma sistemiyle ısıtır. Tıpkı bir güneş gibidir. Isıyı ışınlar halinde yayar. • KENDAL havayı ısıtmaz. Doğrudan insanları ve eşyaları ısıtır. Dolayısıyla odanın her yerini aynı derecede ısıtır. Çok kısa bir siirede ısıtır. Diğer ısıtıcıların bir saatte ısıttığı bir alanı on dakika gibi kısa bir sürede ısıtır. • KENDAL havanın nemini etkilemez. Kokusuz ve gürültüsüzdür. Ekonomiktir 24 saat çalışsa bile 8 saatlik elektrik sarfeder. • KENDAL dekoratif görünümüyle kullanıldığı her mekanla iyi bir uyum sağlar. Fazla yer kaplamaz ve çok kolay taşınabilir. Planlama Elemanı • İktisadiMali konulara yatkın • Kısa ve orta vadeli ekonomik ve mali planlama yapabilecek Finans Elemanı • Nakit/Kredi yönetimi • Bankalarla ilişkiler alanlarında çalışacak Genç, dinamik ODTÜBOĞAZİÇİ İdari Bilimler mezunları aranıyor. Adayların fotograflı özgeçmişlerıni içeren mektuplarını P K 5 MecidiyeköyİSTANBUL adresıne göndermeleri rica olunur. Türkiye Temsilcisi ve Genel Dağıtıcısı: BÜRO MAKİNA İTHALAT PAZARLAMA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. J BankalarCad No 17 KarakOy 80000 İstanbul TeH 14567 4 0 1 4 9 0 5 36 Tlx 25349katx tr24683lxktr n SATILDIĞI HER ÜLKEDESATIŞ REKORLARIKIRAN KENDAL'I SİZDE DENEYİN. Çeşitli iflerde bayilikler verilecektir. ELEKTROTERMIK I S I T I C I ISINMANIN YENİ A D I LLI