18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 1988 DIŞ HA3ERLER CUMHURİYET/3 Polonyn gergin VARŞOVA (AA) Polonya'da, bazı tüketim mallanna yüzde 50 civannda zam yapılmasıyla tırmânan toplumsal gerginlik sürerken, Nobel Banş Odülü sahibi ve kapatılan Dayamşma Sendikası'nın lideri Lech Walesa, özetlikle Cdansk kentinde durumun "gergin ve kaygı verici" olduğunu söyledi. fValesa, dün akşam, AFP muhabirine Gdansk'tan telefonla verdiği demeçte, kendisini kaygılandıran bu gerilim havasının, yürürlüğe giren zamlardan kaynaklandığını belirtti. Walesa, "Bu nedenle, Polonya'yı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Whitehead ile göruşmek için Varşova'ya gitmekte tereddüt ediyorum" şeklinde konuştu. ABD'den engefleme Washington'un Güvenlik Konseyi'nde veto ettiği karar tasansı aynca Israil'i işgal altında tuttuğu topraklarda insan haklarım çiğnerhekle suçluyor. İsrail Savunma Bakanı Izak Rabin, ordunun işgal altındaki topraklarda kuvvet kullanmaya devam edeceğini söyledi. NEW YORK (Ajanslar) ABDnin, israil işgali altındaki topraklar konusunda BM Güvenlik Konseyi tarafından hazırlanan karar tasarısını önceki gece veto etmesi, Sovyetler Birliği ve Arap ülkderinin sert tepkilerine yol açtı. Veto edilen karar tasansında, Ortadoğu bunalımı için BM gözetiminde uluslararası bir konferans toplanması için çağrıda bulunuluyor. Karar tasansı, ayrıca Israil'i işgal altında tuttuğu topraklara insan haklannı çiğnemekle suçluyor ve bu ihlallere bir son verilmesini, ayrıca tsraü'e Filistinlıiere 4. Cenevre Sözleşmesi'nde yer alan hakları vermesi çağrısında bulunuyor. Cenevre Sözleşmesi, işgal altında tutulan topraklarda yaşayanlann bir yerden başka bir yere gönderilmelerini ve sokağa çıkma yasağı gibı engelleyici cezalar uygulanmasını yasaklıyor. ABD'nin BM Temsilcisi Büyükelçi Herbert Okun, Ortadoğu konusunda BM gözetiminde barış görüşmeleri düzenlenmesinı öngören karar tasarısının ABD'nin diplomatik gırişımine müdahale niıelıği taşıdığını söyledi. Okun, "Tasan, şu anda diplomatik kanallardan cle alınabilecek bir konuya Guvenük Konseyi'nin dahil edilmesi yonünde bir çabadır" dedi. İsrail ve ABD, doğrudan görüşmeler yerine, BM gözetiminde bir barış toplantısı düzenlenmesi fıkrine karşı çıkıyorlar. Israil'in BM Temsilcisi Büyukelçi Johanan Bein de Konsey'de yapıığı konuşmada, ülkesinin tasanya ABD veıosundan memnurüuk duyduğunu ve ABD'nin Ürdün ile Mısır'ın doğnıdan görüşmelerde bulunmasını sağlamasını iımit ettiğini belirtti. Bein, Suriye ve Lübnan'ın da görüşmelere katılabileceklerini ifade etti. ABD'nin, 15 üyeli Güvenlik Konseyi'nde 14 üyenin desteklediği karar tasarısını veto etmesi, sert tepkilere yol açtı. BM'deki Sovyet temsilcisi Büyukelçi Alexander Belonogov, ABD'yi Konsey çoğunluğunun isteğini engellemekle suçladı. JVashington, BM'de Ortadoğu için uluslararası konferansı öngören tasanyı veto etti POLITIKTVDA SORUNLAR ERGUN BALa Davos Zirvesinin Ardından Başbakan Turgut Öza/Ia Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu arasında gerçekleştirilen Davos zirvesi bıze kalırsa, önce iki Başbakan için kişisel başarıdır. Zirvenin Türkiye ile Yunanistan arasında yol açtığı yumuşama ve diyalog ortamı kuşkusuz olumlu karşılanacak bir sonuçtur. SHP Başkanı Sayın İnönü, bu gerçeği kabul etmek olgunluğunu göstermiştir. DYP Başkanı Sayın Demirel'in zirveye ilişkin açıklaması ise "her şeye rağmen muhalefet" görüşünün ağır bastığı izlenimini vermektedir. Davos zirvesi bize Başkan fleagania Genel Sekreter Mihail Gorbaçov arasında geçen yıl yapılan VVashington zirvesini anımsattı. İki zirve arasında ilginç benzerlikler var. Aslında iki zirvede de somut hiçbir anlaşma olmadı ve liderler sorunlara ilişkin tutumlarını değiştirmeyerek korudular. Denebilir ki "VVashington zirvesinde tarihi orta menzilli füzeler (INF) anlaşması imzalandı. Bu somut bir adım değil mi?" Doğru. Ancak INF konusunda iki süper güç daha önce zaten anlaşmışlardı. Vvashington'da Reagan'la Gorbaçov yalnızca önceden hazırianmış anlaşma metnine imzalarını koydular. Bu imza töreninin dışında, iki lider, Yıldız Savaşları, insan hakları ya da Yahudi goçü gibi konularda tutumlannı, bir değişiklık yapmadan korudular. Davos zirvesinde de Sayın Özal'la Sayın Papandreu Ege, Kıbrıs adalarının silahlanması, kara sulan gibi temel sorunlarda somut herhangi bir adım atmadılar ya da çözüm formülü önermediler. Yaklaşımları değiştirmeden korudular. Ama iki zirve de temel sorunlarda somut herhangi bir anlaşma sağlanamayışına rağmen başanlı sonuçlandı. Çünkü iki zirvede de temel sorunlarda anlaşamayan liderler, anlaşmazlıkları hakkında kavga etmemek ve bunları diyalogla çözümlemeye çalışmak konusunda anlaştılar Soruna bu açıdan yaklaşımda bulununca VVashington ve Davos zirvelerinin her şeyden önce onlara katılan liderlerin kişisel başarıları olduğunu kabul etmek gerekıyor. İki zirve de temel sorunlarda somut bir anlaşma sağlanamamış olmasına rağmen katılan liderlerin başanlı olmasını istedikleri için başarılı olmuşlur Reagan'la Gorbaçov, VVashington zirvesine başlarken toplantının başanlı olması için ellerinden gelenı yapmaya kararlıydılar. Özal'la Papandreu'nun da Davos'a aynı niyetle gittikleri anlaşılıyor. Bu olguda kuşkusuz çeşitli etkenler rol oynamıştır. Reagan, VVashington zirvesine Irangate skandalı ile yıpranmış, prestiji ağır darbe yemiş bir şekilde gıtmiştir. Gorbaçov ise içeride muhalefetin sesini yükselttiğı, Borıs Yeltsın olayının tedirginlik yarattığı bir sırada Başkan Reagan'la buluşmuştur. Zirvenin başanlı geçmesi, iki liderin de içeride durumunu güçlendirecekii. Ayrıca iki lider de gerçekçi davranarak, tehlikeli bir sürtüşme yerine sorunların diyalogla çözümlenmesi gerektiğini kabul etmişlerdi. Türk ve Yunan Başbakanlarının da Davos'a giderken zirvenin başanlı oiması konusunda önceden karar verdikleri anlaşılıyor. Şu soru sorulabilir: "Zirveye gitmeden önce, onun başarılı olmasına karar verilebilir mi?" Verilebilir. "Ben, temel anlaşmazlık konulannın bu zirveyi gölgelemesine izin vermeyeceğim. Yalnızca diyalog yolu arayacağım" 6ediniz mi, zirvenin başanlt olmasına önceden karar vermış olursunuz. Diyalog, ikrtarafın da çıkanna uygun düştü mü temel sorurlardaki görüş ayrılıklarının sürmesine karşın kolayca yakınlaşma ve yumuşama saölanabilir. Davos'ta diyalog hem Türk hem de Yunan Başbakam'nın çtkanna uygundu. özal'ın içeride başta ekonomi olmak üzere ne denli ağır sorunlarla karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Bu sorunlara bir de Yunanistan'la sürtüşmenin eklenmesini kuşkusuz istemez. Papandreu'nun da içeride ekonomi ile başı derttedir. Enflasyon, hedeflenen düzeye düşürülememiş, dış ticaret açığı 6 milyar dolara yaklaşmıştır. Ayrıca, sürekli "Türk tehlikesini" vurgulamak ve AT ile NATD içinde "hırçın" olarak tanınmak yarardan çok zarar getirmeye başlamıştır. Belkı de en önemlisi, Yunanistan Başbakanı gerçekçi davranarak, Türkiye ile sorunlara, sürtüşme değıi, diyalogla çözum aranması gerektiğini kabul etmiştir. Nitekim Papandreu, Davos'ta Yunanlı gazetecilerin sorularını yanıtlarken "Mart krizi bir tiyatro oyunu değildi. İki ülke de savaşın eşiğine geldi. Mart krizi TürkYunan ilişkilerinde tanhi bir donüm noktası oluşturdu" demiştir. Sonuç olarak temel sorunlarda anlaşma sağlanamayan VVashington zirvesinin, Reagan ve Gorbaçov'un çabaları ile başarıya ulaştığı gibi. Davos zirvesi de temel sorunlarda somut bir ilerlerne otmadığı halde, Özal ve Papandreu'nun çabaları ile başarıyla noktalanmıştır. Sorunlar durmaktadır, ama bunlara çözümün kavga ile değil, diyalogla aranmasına karar verilmiştir. Bu diyalogun ömrü ne olur? Papandreu diyalog kurallarına ne zamana kadar uyar? Bunlar ayrı sorulardır. Ama diyalog gereğının kabul edilmesi dg en azından ileri doğru bir adımdır ve küçümsenecek sonuç değildir. MRİSTİYAM filJSTİMJmriM PMTEST0SU İsrail askerlerinın işgal altındaki topraklarda uyguladıflı İnsanlık dışı yöntemler, israil'de Betleem kentnde ilk kez Hıristiyan FilıstinHler tarafından da protesto edildı (Fotoğraf AP) Arap Birliği Örgütü Clovis Maksud, Ortadoğu konusunda doğrudan göriişmelenn olanaksız olduğunu vurgulayarak, ABD vetosunun ArapAmerikan ilişkilerinin ne kadar duşük düzeyde olduğunu kanıtladığını söyledi. Mısır Dışişleri'yle görevli Devlet Bakanı Butros Gali, BM Güvenlik Konseyi'nde yapılan oylamada, hrail'in işgal altındaki topraklarda ı:'JSlararası hukuka uygun davranmasını isteyen bir karar tasansının ABD tarafından veto edilmesinden "iizuatü" duyduklanru açıkladı. Bütros Gali, oylamayla ilgili olarak yaptığı açıklamada İsrail'in, işgal altında tuttuğu topraklarda uyguladığı saldırgan politika göz önüne alındığında, vetonun "olıunsuz" bir etki yapacağını belirtti. FKÖ de, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne sunulan ve BM himayesinde Ortadoğu banş görüşmelerine başlanmasım öngören karar tasansını ABD'nin veto etmesini kmadı ve bu vetonun, "banş cabalanna yeni bir darbc" oluşturduğunu bildirdi Sovyetler'den yeni girişiın Sovyetler Birliği'nin Ortadoğu barışı ile ilgili olarak yeni bir girisimde bulunacağı büdirildi. FKÖ siyasi büro şefı Faruk Kaddumi, ElVatan gazetesine verdiği demeçte, "Çok kısa bir süre sonra Sovyetler Birliği'nin, Ortadoğu'da banşın saglanmasına yönelik bir girişiraine tanık olacagız" dedı. Kaddumı, Sovyetler Birliği'nin FKÖ'ye, bölgede barışın sağlanması için uluslararası bir banş konferansı nın düzenlenmesini kabul etmediği surece, İsrail'le diplomatik ilişki kurmayacaklan yolunda söz verdiğini söyledi. Çavuşesku'ya sahte tebrik BRÜKSEL (AA) Belçika Kralı Baudouin'in, kısa bir siire önce 70 yaşına basan Romanya Devlet Başkanı Nikolay Çavuşesku 'ya bir kutlama mesajı gönderdiğini yazan bir Romanya dergisi, iki ulke ilişkilerinde soğuk bir havanm esmesine yol açtı. Belçika Dısışleri Bakanlığı, dun Romanya 'nın Belçika Büyükelçisini çağırarak, "uydurma" tebrik mesajı ile ilgili bir protesto notası verdiğinı bildirdi. A VUSTURYA Waldheim tartışması btiyüyor Alman ve Yugoslav basınında, Avusturya Cumhurbaşkanının 1942'de Nazilerle işbirliği içinde savaş suçu işlemiş olduğu iddialarına kanıt olarak beş belge yayımlandı. Belgelerden, Waldheim'm tehcir emri verdiği, yerine getirdiği görevlerden ötürü Alman ordusunca taltif edildiği anlaşılıyor. Dış Haberier Servisi Yugoslav basını üe Federal Almanya'da yayımlanan ciddi Der Spiegel dergisi nin Avusturya Cumhurbaşkaru Kort WaMeim'ın gecmişiyle ilgili son iddialan ve Nazilerle ışbirliğinin kanıtı olarak yayımladıklan belgeler bu konudaki tarüşmalara yenj boyut kattı. Federal Alrnanya'nın ciddi Der Spiegel dergisi, hafta sonunda, VV'aldheim'ın savaş suçu işlediğinin kanıtı olarak bir tclgraf yayımladı. AP Ajansırun haberine göre, derginin kapağında "VValdheim olayı, isJe kanıt" başlığryla tamulan ve 1942 yıh temmuz ayında Alman Kuvvetleri Ortak Komutanhğı'na gönderilen bir telgraf metru yayımlandı. Telgrafta, "Teğmen Kurt VValdheim, 4224 sivil Yugosla> hukümlünün göç ettirilmelenni talep ediyor" deniliyor. Avusturya Cumhurbaşkaru Kurt Waldheim ise, bunun üzerine Viyana'da yaptığı açıklamada, belgenin sahte olduğunu ve yayımlanmasından suçluluk duymadığını söyledi. \ Bu arada, VValdheim hakkındaki iddiaları araştıran Koraisyon'un üyesi olan ve daha önce Yugoslavya'da birçok arşivde araştırma yapmış olan Manfred Messerschimidrin de soz konusu telgrafın aslının arşivlerde bulunmadığını ileri surmesi ve "belgenin nerde olduğunu kimse bilmiyor demesi" yeni tamşmalara yol açtı. Der Spiegel dergisi yetkilileri önceki gün yaptıklan açıklamada, belgenin kendilerine Yugoslav askeri tarihçi Dusan Plenca tarafından satıldığını ve sahte olmadığından kesınUkle emin olduklannı belirttüer. Yugoslav tarihçi Plenca'dan demeç aldığını belirten gazeteci Danko Vasoviç de AP Ajansına dun yaptığı açıklamada, Plenca'nın kendısinin telgrafın orijinaline sahip olduğunu ama bunu Avusturya hükümetinin kurduğu Komisyon'da görevli tarihçilere göstermeyeceğini söylediğini aktardı. Yugoslav gazetecinin Plenca ile röportajının Bdgrad'da yayımlanan "Vecernje Novosti" adlı gunlük gazetedc bugun qkacağı bildirildi. kanıtı olarak en az beş belge bulunduğunu yazdı. AA'nın AFP'den aktardığı habere göre, Borba, Vecernje Novosti ve Politika gazeteleri bu beş belgenin, Waldheim'ın İkinci Dünya Savası sırasında Hiüer ordusunun Kozara (Bosna Yugoslavyasının orta kesimleri) bölgesinde yaptığı kıyımlardakı "sonımluluğunu inkâr edilemez bir biçimde" kanıtladığını belırtiyorlar. Bu gazeteleregöre, ilk belge, Bosra'daki Alman Kurmay Başkanı General Stahl tarafından hazırlanan "Savaş Lislesi". Listede, VValdheim'ın adı da geciyor. İkinci kanıt, Walhdeim'a Nazi yanlısı bağımsız Hırvatislan Devleti tarafından, "Kotara zaferine kallulan için.." ödül verilmesi emri. Üçüncüsu ise, bu ödülun Waldheim'a "TesBın edüdigfcü" gösteren bir belge. Gazetelere göre, dörduncü belge, Kozara'daki Alman Kurmay Başkanı'na bir ödui verilmesi dolayısıyla düzenlenen törene Waldheim'ın da çağrılı olduğunu gösteren yazı. Alman dergisi Der Spiegel'in yayımladığı bir telgraf ise, beşinci belge oldu. 22 Temmuz 1942 tarihli bu telgrafa göre, Waldheim, çoğu kadın ve çocuk, 4 bin sivilin göç ettirilmeleri emrini verdi. ÜrdünFHistin Bu arada, Ürdün hükümetinin ülkedeki üniversitelerde okuyan ve aileleri İsrail işgali altındaki topraklarda yaşayan Filistinli gençlerin masraflannı ödeyeceği büdirildi. Kral Huseyin'in talimatı ile bundan böyle ayaklanmalar nedeniyle ailelerinin para gönderemedığı Filistinli bütün gençlere ayda 148 dolar odenecek. PARlS (AA) Beyrut'un Hıristiyan kesiminde dün bir Fransız, silahlı saldırı sonucu vurularak öldürüldü. Paris'teki iyi haber alan kaynaklar, Jacques Merrin adlı Fransız'ın Fransız Dış Güvenlik Genel Kfudürfağü'nde çahştığmı söyledıler, ancak görevi hakkında ayrınnh bilgi vermediler. Merrin 'e yapılcn silahlı saldırıyı henüz üstlenen olmadı. Bu, Beyrut'un Hıristiyan kesiminde, son üç ayda Fransızlara yöneltilen üçüncü saldırı oluyor. 29 ekimde gerçekleştirilen ilk saldında, Fransız Elçiliği'ni koruyan jandarmalann üzerine ateş açılmış, içlerinden ikisi ölmüş, biri de ağır yaralanmıştı. 11 kasımdaki ikinci saldında ise, Richard Gimpel adında bir Fransız mühendis Oldurülmüştü. Beyrui'ta bir Fmnsız ajan öldürüldü ABO'deki skandal Başka belgeler Öte yandan, Belgrad'da yayımlanan üç büyük gazete, VValdheim'ın 1942'de Nazilerle işbirliği yaptığının Adalet Bakanı güç durumda Afganistan SSCB'ye giden karayolu kapandı İSLAMABAD (A.A.) Afganistan'ın kuzeyinde geçen haftadan bu yana meydana gelen siddetli çaaşmalar sonucu, ülkeyi Sovyetler Biriiği'ne bağlayan Salang ana karayolunun sivil trafığe kapandığı açıklandı. lslamabad'taki Batüı diplomatik kaynaklann bildirdiğine göre, Kabil'i Sovyetler Birliği'ne bağlayan en önemli yol olan Salang'U, 28 ocaktan bu yana ulaşım yapılamıyor. Diplomatik kaynaklar, Sovyet birliklerinin Afganistan'dan çekilirken bu yolu kullanmak zorunda olduklaruu hatırlatıyorlar. Aynı kaynaklar aynca ülkenin doğusundaki HostGardez yolunun da yeniden kapandığı yolundaki haberleri doğnıladılar. FtaUMDİYA'DA WfUM SEÇMEHa KUMUI BEÜRLEYEC8( Rnlandiya'da. dun sona eren cumhurbaşkanlığı seçiminde, halen gorevı yuruten Sosyal Oemokrat Parti adayı Mauno Koıvisto, seçilmek için (jerekli mutlak çoğunluğu sağlayamadı Koıvreto, oyların yüzde 47.9'unu alırken, kendisini tawp eden adaylardan ana muhalefetteki MerkezPartisi'nın adayı Parvo Vayrynen yuzde 2C.1, muhafazakâr Başbakan Harrı Holkeri yüzde 18.1 'de kaldı. Fınlandıya'daki seçim kanununa gdre, cumhurbaşkanlığı seçıminde adaylardan hiçbirinin, oytarın yüzde 5O'sini alamaması halinde, başkan, yine halktn bu seçimlerde verdiği oyların partilere göre dağılımıyla uyeleri belirlenen ve 301 üyeden oluşan Yuksek Seçmenler Kurulu tarafından belirlenecek. Kurul 15 şubatta toplanacak. Koivısto'nun partisınin, aldığı yüzde 47.9'luk oy oranına göre, Yüksek Seçim Kurulunda 144 uyest bulunacak. Sosyal Demokrat Partili aday, salt coğunlugu sağlamak için 7 uyenin daha desteğint sağlaması halinde cumhurbaşkanı seçılecek Reaganhn Contra sevgisi tVASHINCTON (AA) ABD Başkanı Ronald Reagan, Nikaragua'daki Sandinista hükümetine karşı mücadele eden Contra çerillalarına yapmayı 'lanladığı 36 milyon dolarlık yardımı, Nikaragua hükümetini, Orta Amerika'da barış sürecine katılmaya zorlamak için son şans olarak niteledi. WASHINGTON (AA) Çeşitli yolsuzluk iddialan dolayısıvla birkac yıldır hakkında açılan soruşturmalar ardından son olarak Irak'ta yapılması planlanan ham petrol boru hattı ile ilgili bir skandala adı karışan ABD Adalet Bakanı Ed»in Meese'in durumunun ciddi bir şekilde sarsılabileceğı bildıriliyor. Washingıon'daki siyasi gözlemciler, Meese'in Başkan Ronald Reagan'ı'giıç durumda bırakmamak için, istifa etmesi gerektiği yolundaki goruşlerin >oğunlaştığını belırlivorlar. Bu arada, l milyar dolarlık boru hattı projesindekı rolü dolayısıyla Meese hakkındaki soruşturmayı yurüten bağımsız mufettiş James Mckey. Adalet Bakam'nın olayda "önemli ve sürekli" bir rol oynadığını bildirdi. New York Times gazetesinde yer alan habere göre, Mcke>, bu konudaki raporunu Beyaz Saray yetkilileriyle yaptığı bir göruşme sırasında sundu. Bu arada, Beyaz Saray Genel Sekreteri Hovvard Baker, Adalet Bakanı Edwin Meese'in, hakkındaki soruşturma sonuçlana kadar görevden alınmasının duşünülmediğini söyledi. Baker. "Edwin Meese'in yanlış bir şey yaplığı kanıllanana kadar başkanın herhangi bir tedbir alması için bir neden >ok" dedı. GüNEYKIBRIS Kipriyanu Türklere karşı sertleşiyor tZZET RIZA YALIN LEFKOŞA Güney Kıbrıs'taki Rum başkanlık seçimlerinde Demokratik Parti'nin (DİKO) adayı ve şimdiki Başkan Spiros Kipriann, seçim kampanyasını Rum toplumunun duyarlı olduğu noktalara çekerek, sert çıkışlarla havayı gerginleştirmeye başladı. Kiprianu, uzun süredir, "Kıbns'taki Türk birlikJeri ile Turk göçmenlerin geri çekilmpsini" savunurken, son gunlerde, odun vermezliğinın bir kanıtını göstermek amacıyla sık sık "V'alnu Turk birlikJeri"nın değil "Tek bir Turk askerine kadar (um Türk askerinin çekiimesini" vurgulamaya başladı. DİKO'nun başkan adayı Kiprianu, Baf'taki seçim konuşmasında Glafkos Klerides'in, anlaşmalarla Kıbns'ıa bulunan yabancı askerlerin Kıbrıs"ta kalması gerektiği yolundaki gorüşunü eleştirerek •Yalnı/ Turk biriikleri degil. Cek bir Türk askeri bile adada kalmamaudır" dedı. Kiprianu, seçim kampanvası çerçevesinde gerek basın ınensuplarımn sorularını yanıtlarken gerekse seçim propagandalan sırasında konuşurken. şu tumcelerı kullaruyor: "Slratejimizin temelini, her se>den once isteklerimizde direnmek olnşturuvor. Kıbns'ta Turk askerinJn ve goçmeninin kalmasını istemi>oruz. Rum goçmenlerin e>lerine donme bakkı kabul edilmeli. Aocak bövle bir yozumu kabul edebiliriz. • Öte yandan DİSİ (Demokratik Birlik) Partisi'nin adayı Glafkos Klerides şöyle konuştu: "Aslında Turk tarafı >e Denktaş, Kiprianu'nun alevbine ne kadar çok konuşurlarsa, Kiprianu'nun seçim kampanvasına o oranda >ardımcı olacaklannı çok i>i bilmektedir. " İNGİLİZCE'Yİ KONUSUN . . . Siz,hangi gruptonsınız? Yurdumuzda ilk defa çeşitli konum ve mesleklerdeki on grup iasana.öze) servis ve tatfl kolaylığı sanayorrz. İREflKlUB İREfTKUUB İR€fTKlUB İRCfTKlUB İRffTKlUB ENGLISH CENTRE BİR DERS YILIMDA "CAMBRIDGE FIRST CERTIFICATE" ve CAMBRIDGE CERTIFICATE OF PROFICIENCY" SINAVLARINA HAZIRLAMA 1 birya/tıh tBalou tıttitri • Cocuklu oıleler t Arkadas grupicrı • Tek gezenlcr • Sekrererier İRgmCLUB İREfTKLUB İR£mCLUB iRemcıuB 10 yıliık deneyımle kurumlaşan nıtelıkli DİLKO İNGİLİZCE EĞİTİMİ. FKÖ • 60 yasını askırt gönlu gencler • 30 losınu kadar bekâr gençler BROÇUR ISTEYIN 1 Ku'Sia'imii Bntısft Counof tarafmnan onanm ştır Atete fetco u *«*•** BTA * Havu^ollarında calıscnlor • bansc ıe kadere inancnlar • Is dunvası tursem KAYITLARİ SURMEKıhUlR BAK1RKOY H.ıltKıyıı C.ıd Nıı lfı lei S72 21 11 İNGİÜZLJSANOKUIİARI DANIŞMAMERKEZİ Cumhurıyet Cad 173/18 Elmadağ 80230 Istanbul Hılton Otelı Karşısı KADIKOY fcskı Kkı'iı k.ü^ıs Sul.ır İd.ırf»ı Yolu Ncı .i I ILI Si» S« (7 :UH 83 10 Tel (1)148 39 77148 79 4313296 84 Tlx 27498 TUSMTR Fax (1)132 97 29 B ı Ozel indirimler • Ödem«kolavlığı « Otellerdeki er.tra harcamalarda indirim • Özel servis. özel ikram vc hediyeler • AVTICD her grut>a. kcmiine has koloylıklar • Oto sevdafalan Murat, Rcnault veva Suzuki Jecp'leri kullanarak le otel de dahil olmak ÜZCTC indirimli TATİL PAKETİ sistcmimizden yararlanabilirsiniz. latfen broşür isteyimz. . Inonu Cad 4d'6 Taksımtsf 151 73 35 ı S Hal I KAOKOT : 345 24 51 » 3 4 6 ! 3 38 BAKWCOY: 570 27 87 • 571 88 48 : 1175923.1252870 : 12 1 5 9 5 . 2 5 30 1213 MERKEZ İcra Komitesi üyesi Ahmed, Ankara'va £ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Filistin Kurtuluş Orgutu İcra Komitesi uyesi Abdulrahim Ahmed FKÖ lideri Yaser Arafat'ın ozel temsilcisi sıfatıyla dun Ankara'ya geldi. Bakan konumunda bulunan ve 5 şubat larihine kadar Ankara'da çeşitli temaslarda bulunacak olan Ahmed, ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Başbakan Turgul Özal tarafından kabul edilecek Esenboğa Havaalanı'nda bir açıklama yapan Ahmed, zıvaretı <ıra«ında Cumhurbaşkanı Kenan E\ren ıle Başbakan Turgut Özal'a FKÖ lideri Arafat'ın sözlü bir mesajını sunacağını bildirdi. Ahmed, Türkiye'rjin lsrail'e karşı izlediği tutumun kendileri tarafından takdirle karşılandığını belirterek. mesajda Turk Cumhurbaşkanına. hukumetine \eTurk halkına leşekkürlerini ilettiklerini bildirdi. FKO temsilcisi, Ankara'dakı temaslarını 5 şubatta tamamlayarak l j l > d l S70 \2 70 Hüviyet cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SEMA TUNCA Dıliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. MUZAFFER KÖÇEK IRCmTUR "farklt ve dUrüst" Budget
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle