Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU Meteoroloii Genel Mudürtüjünden alman bügiye gAre. yurdun kuzey kestmleri parçalı buKiUu. Marmara Ne yurdun iç kesimlen sabah saatlerinde yer yer sisli dijer yerler parçalı az buluöu gcçecek Hava sjcakfaOı yurdun barj kesımlerinde biraz artacak Meti yerterde defjismeyecek. RÛZGÂR: Kuzey ve Doju yonierden harfrf ara sıra orta kınrvette yurdun kuzey kesimlennde yer yer süreldi tırtına şeklinde esecek Denizterde yıBız ve gun doflusundan 35 zaman zaman 67 kuvvetmde saatte 1Or za bulunacak. Van gölunde hava. parçalı buluttu gececek. mzgâr man zaman 2833 denız rmli fnzla ese kuzey ve doju yönlerdeo orta kuvvette zaman zaman kuvveUice cek. DENİ2: MuiadH yer yer kaba dal esecek. Gol mutedi dHgalı olacak gonj; uzaklıgı 10 km. yafcs gah olacak. DalgayuleekiOi 125 metre amida 13 km. dolayında bulunacak. zaman zaman 4 metre dolayında olacak. GArüs ozakııflı 10 km dolayında 12° 5° 8° 4° 0° PTJtyirtalM 4° Edine 1° Erancan 8° Erzurom 12°EslO5et«r TÜRKIYE'DE BUGÜN HABERLERİN DEVAMI TT 3 ŞUBAT 1988 DÜNYADA BUGÜN Moskora Amstertam Amman Mra BaOda! Bjrceiona BaseJ Belgraı Bcrin Boraı Y Y 12° B 12° B 11° B 15° Y 8° B B° Y 7° Y 10° Y Budape» B 7° Cemvre B 8° B A 28° OöHe Dutayi A 26° Frankhjrt Y W Y 13° Helunlo K 2» Kltn Y 18° Kopenhag Y 9° «m Y 10° Leftoşa Y 13° Lenrngrad Londra Madnd Mıtano Mostova Munih Ne* YbrV Os» Pans FöyaO Rona Sofya Ibnus Vıyana VUsh Zurih K 3° Y W Y 8° Y 10» B 11» S 10° Y 9° Y 12° K 2° Y 9° Y 6° A 25° B 13» B 1» Y 13° Y 15° Y 14° Y 7° Y 3 8° Y 10° Y 8» %•* + 13° 7° 2°0rtu 0° 5° Samsun B°«° Sıifi S°1° Smop 11° 0 » S I M S 4° 14°1ttanlat Hel Helsmkı POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Dernokrasinin başlıca kuralı düşünme, yazma, yayma özgürlüğüdür Kişi düşünemiyor, düşündüğünü yazamıyor, yuzdığını yayamıyorsa özgür değildir. Demokratik haklarının hiçbirini kullanmıyor demektir. Demokratik ülkeiere özenir, onlar gibi olmaya heveslenirken başta bu kurallara arka çıkmamız gerekir. Düşünme, yazma, yayma özgürlüğü kısılmışsa demokrasiden söz edilemez. Batılı dostlanmız Avrupa Topluluğu'na katılma özlemlerimizi dile getirdiğimizde, karşımıza en ilkel demokratik kural olarak düşünme, yazma, yayma özgürlüğünü çıkarmışlardır. Şair, "Bende Mecnun'dan füzun âşıklık istidadı var" derken, biraz da demokrasi sevgi ve saygtstnı dile getirmek ister. Bir zamanlar bir parti liderine düşünme özgürlüğünün kısılmakta olduğunu söyiemiştim. "Olmaz öyle şey" demişti. "Zaten çok az düşunen bir toplumuz, düşünceyı cezalandtrdığimız zaman hiç düşunmeyöceğiz. Düşüneni cezalandıramayız, tersine ödül vermamiz gerokir." Bu lider, partisi koalisyon hükümetlerinde yör almaya başladığında ne görelim, düşünceye ödül değil ceza veriyor. Hükümet olunca üstat düşünceye ödülü unutuvermişti. Bizde böyledir. Demokrasinin kendi olmayınca kuralları da işlemez. Seçimler bitti, iktidarlar belli oldu, muhalefet kendini belirledi, hâlâ durmadan demokrasiden söz ediyoruz. Demokrasi sürekli gündemdedir. Bu gidişle gündemden ineceği de yoktur. Demokrasiyi söylevlerde, demeçlerde, kürsülerde konuşurken varmış gibi gösteriyoruz. Sonra demokrasiyi kısmak için elimizden ne gelirse ardımıza koymuyoruz. Dahası var, demokrasi için savaşanlar da demokrasiyi unutuyorlar Sorduğunuzda, "Ha, böyle bir şey vardı" diyerek unutmuş görünüyorlar. Demokrasi hiçbir iktidarın keyfine kalmamıştır. Kişi demokratsa var gücüyle herkes için demokrasi savaşımına devam edecektir. Demokrasi savaşımı b'ılimsel bir soğukkanlılıkla verilir. Belli bir kesim için demokrasi vardır, belli bir kesim için yoktur diye bir ayrım yapılamaz. Varsa demokrasi, herkes için vardır. Kimi yazarlar görüyoruz, yıllar öncesi herkes için demokrasi savaşımı verdikleri halde, bugün sade kendileri için demokrasi istiyor, öyle bir demokrasinin ardına yatıyoriar. Diyelim ki, kitap toplatılması... Kitap dün de toplatılıyordu, bugün de toplatılıyor. Kitap yasağına, toplanmasına karşı olan bir yazar bugün de onun savaşımını vermek zorundadır. Dün bana vardı, bugün yok, neme lazım öyleyse... diyerek kitap yasağı ve toplatılması gözardı edilemez. Bir ülkede kitap toplatılıyor, yasaklanıyorsa, ülkenin demokratları hep birlikte buna karşı çıkmak zorundadır. Egemen çevrelerin kitabına, defterine, yazısına kimsenin bir şey dediği yok... Ama egemen çevrenin karşısında olanların kitapları toplatılıyor, defterleri dürülüvor. Demokrasi bu mudur? Böyle giderse demokrasi savaşımı hiçbir zaman bitmeyecektir. Kitap toplatılıyor, kitap çıkaranlara baskı yapılıyor, işkenceler sürdürüiüyor, aynalı odalar yerli yerinde duruyor, kendiliğinden yurda dönmüş insanlar tutuklamyor, tutukluluk süresi dilediğince uzatılıyor, hapishanelerde baskılar dinmiyor, böyle bir ülkede demokrasi var denilemez. Dileğimiz kadar insan haklanna saygılıyız, insan haklarının yanındayız, sözieşmelerini imzalamış olalım, uluslararası sözleşmelere bağlı olduğumuzu söyleyelim... Demokrasi kuralları durmadan çiğnenirken, buna kimseler inanmaz... Dışanya demokrasi demeçleri verip duralım, kimseyi inandıramayız. Demokrasi dendiğinde başta düşünce özgüriüğü gelir. Bir ülkede düşünce özgürlüğü yok, düşünce kelepçeli ise, orda hiçbir vakit demokrasiden söz edilemez. Batı, düşünce özgürlüğünün üstünden kelepçeyi kaldırdığı içindir ki demokrasiye erişmiştir. Düşünce özgürlüğü yoksa her şey demokrasi için bir gösteriş olur. 0°5°fte «^ .Paris Önce Düşünce Özgürlüğü JıomJ*^ lebrıı A acn B tıuluOu K kart S sıs» V Siyasi sorumluluk Milli Savunma Bakanı'nın görevden aynlması gerekönemli ve aynmılı bir açıklama yaptı. Basın ve Halk tiğinden söz edildi. Bakanın istifa etmesi çağrılarına la llişkiler Müşavirliği'nin yayımladığı bu açıklama karşı Başbakan, bir gazeteciyle yaptıgı, ilgilinin de hazır nın, Milli Savunma Bakanı ile ilgili iddialann, "Dev bulunduğu mülakâlta: "Ercan suçlu (!) çikars*, onu kt Denetleme Kunılu tarafından soruşturulması ge bcn atanm" uedi Fakat konunun incelenmesini ne resrekıigi yolundaki dilekkrin... tekrartanması" karşısın mi mercilere ne de özel bir soruşturmacıya verdiğine da yapıldığı anlaşılmaktadır. dair bir haber duyuldu. lktidar partisinin başkan yarÇankaya'nın söz konusu dileklere yanıtımn özü, dımalanndan birinin, "Bakanın yerinde obara, efli ke"Vııraihan olayı" karşısında Cumhurbaşkanlığınca be n istifa etmiştim" yollu beyanını Davos'ta öğrenen nimsenen tavrın "hnkukun geregi" olduğu savunma Başbakan, Bakanın görevden çekilme&inin söz konusından ibarettir. Bu bir bakıma Başbakanın, iktisadi su olmadıgmı ve istifa etmeyecegini; yurda döndügUnde ve sosyal aianda yürütme ve idarenın aldığı karar ve yardımcısı ile görüşeceğini söyledi. önlemlerin "ekonominin geregi" olduğu yolundaki saBöylece Başbakanın bu "ola>"da Bakanını her şevına benzemektedir. Ancak Cumhurbaşkanlığının açık ye ve herkese karşı sonuna kadar savunacağı ve konılaması, Başbakanın bcyanından farkh olarak, bazı ge yacağı, açıkça ve kesinlikle ortaya çıkmaktadır. Bu durekçelere dayandırümak istendiğinden, irdelenip tar rumda Mecliste temsü edilen iki muhalefet partisi, Milli tışüabüir niteliktedir. Savunma Bakanı'nın görevden düşürülraesi için hakBasın ve HaJkla llişkiler Müşavirliği, "konunun tau kında gensoru önergesi vermekten başka bir çare kalkulü yönlerinJn açıklıfca kavuşturalmas" yolunda; ha madıgını görerek, bu yola başvurmuş bulunmaktadır. len miUetvekili ve bakan olan "ol»y"la ilgili kişınin tşte bu ortam ve koşullar içinde Cumhurbaşkanlımemurluğu sırasında yaptığı ışler hakkındaki ihbar ğınca yapılan (çıklama, daha bir önem ve anlam kaların, "İDcelenmesinin ve sonıştunılmasının", yasa zanmaktadır. Çünkü iktidar partisi başkam olan Başma dokunulmazhgının kaldınlmasına ve özel yargıla bakanın Meclis grubu aracılığıyla muhalefetin gensoma usulünün karanna baglı bulunması nedeniyle, Dev ru önergelerini genel kurulda reddettirebileceği kuşlet Denetleme Kunılu'nun yetkisi dısında kaldığını öne kusuz oldugundan "Vuralhan oUyı"run aydınlatılması sürmektedir. Aynı yöndeki öbür gerekçe, ilkinin bir ve doğrularla gerçeklerin saptanması, ancak Devlet Deuzantısmdan ibaret olup "yasama dokunulmaziıgı bu netleme Kurulu'na yapunlacak bir "uKdeme" ile sağlunın kişUerle ilgili bilgi ve belgelerin Başb«k»nlıga lanabilir. göndtrilmesinio bukuki bir zorunluluk oldugu" biçimindedir. Bu ıtibarla "Milli Savunma Bakanı Sayın Açıklamamn irdelenişi Ercan Vnralhan Ue Ugili iddialara Devlet Denelleme : Kanımca açıklamamn içerd |i gerekçeler, hukuken Karuln «racüıgıyla el konulması gertktigi yolundaki sağlıklı ve geçerli sayılamayacağından, böyle bir "ingörüşierin, yanhş degeriendirme ve çagnşımlan da berabcrinde gcürebilccek özeUikler taşıdıgı düşiiniilmck ce)emt"nin yapılmasını engeller nitelikte ve yeterlilikte değildir. tedir. " Şöyle ki, Devlet Denetleme Kurulu'nun yürüteceği "Vuralhan olayı"nın Cumhurbaskanlığı açısından bu prosedür, yukanda açıklandığı üzere, herhangi bir "hukuki yöoleri" gerçekten böyle midir? Yoksa Devlet yönden ilgili hakkında bir "soruştunna" olmayıp, kenBaskanı, bazı siyasi mülahazalarla bu işte açıkladığı di kuruluş kanunu Ue yönetmeli ji çercevesirufe, söz kotutumu benimsemeyi mi yeğlemiştir? nusu işlem ve eylemlerin hukuka, kanunlara ve idari usullere uygun olup olmadığını saptamaya ve gerçek Sorunun ortaya konuluşu durumu belirlemeye yönelik bir "inceleroe"dir. tncelemenin bu nitelik ve amacına göre; bütün çalışmaJaHer şeyden önce, açıklamada sorunun onaya ko rı esas itibariyle, evrak veya dosya Uzerinden yapılanuluş biçiminin dogru ve yerinde olup olmadığı sorul cak ve zaten engellenmiş bulunan ilgilinin ifadesine damak gerekir. Şöyle ki, Çankaya'ya göre "o)ay"ın hi basvurulmayacaktır. Böyle olunca, Bakanın gerek "Devlet Denetİcmt Kunılu larafından sonışlunılma memurluk sıfatı dolayısıyla "lüzumu muhakeme" kası gerektigi yolunda... dUekler..." de bulunulmuş, fa ran gerek milletvekilliği hüviyeti nedeniyle yasama dokat adı geçen örgüt bunu yapmaya yetkili olmadığın kunulmazlığının kaldınlması kararı alınmasma yer ve dan, ise el konulamamıştır ve konulamaz. Oysa bu di gerek yoktur. Devlet Denetleme kurulu'nun bu suretlekleri tekrarlayan basının ve muhalefetin, Devlet De le düzenleyeceği rapor ve buna göre alacağı karar, netleme Kunılu'nun görev ve yetkilerinin konu ve sı Cumhurbaşkarunca benimsenip onaylandığı takdirde, nırianru bilmediği ve "iBctkme"y\, "sonıştunna"dan gereği yani soruşturma yapılmak üzere Dışişleri Baayırt edemediği düşünülemez ve söylenemez. kanlığına ve Başbakanlığa gönderilir. Çünkü gerek anayasa (m. 108) gerek Kuruluş KaKaldı ki, "Vuralhan ola>ı"nda soruşturma açüması nunu (m. 2) bu kurulun yetkilerinin "inctkme", söz konusu olsaydj dahi, ilgilinin yasama dokunulmaz"araşünna" ve "denedeme"den ibaret olduğunu açık lığının kaldınlması ve memuriyet eyleminden dolayı ça belirtmi; bulunmaktadır. Cumhurbaskanlığı tara yargılanmasına izin verilmesi için Cumhurbaşkanmın fından çıkanlan kuru! yöiıetmeliği de (R.G. 5 Kasım derlediği bilgi ve belgeleri, haftalık görüşme sırasında 198117505, s. 26); "Inceteme deyiminden, belirli bir Başbakana iletmesi, usule uygun olmadığı gibi gerekkonunun y» da sorunun saptanması ve dunımun be li kararlann alınmasını da sağlayamaz. Çünkü, bu lirienmesi anUşılır" (m. 3/0 tanımını yapmaktadır. "olay"da Bakanın aleyhindeki iddia ve ihbar, milletAyrıca kuruluş ve kurumlarda çalışan kamu görevli vekili secilmeden önce, memuriyet görevini ifa ederleri hakkında yapılacak idari, adli ve malı soruştur ken yaptığı işlem ve eylemlere ilişkin olmak itibariyma ve kovuşturrnaların, bu yönetraeliğin kapsamı dı le, bu konuda soruşturma açılmasının gerekli ve yeşmda (m. 2/2) olduğu vurgulanmaktadır. Bununla be rinde olup olmadığını takdire ve kararlaştırmaya, her raber, "tjctleme, araştırma ve dtnetlemtler sırasın şeyden ve herkesten önce, kendisinin mensup olduğu da suç sayüan eylem ve tşlemlerie karşılaşılması ha Dışişleti Bakanlığımn yalnızca bakanı yetkilidir. Bu linde dunımun bir luUnakla saptanması" (m. 22) ka bakan soruşturma açılmasına karar verirse, aynı zabul edilmektedir. manda atayacağı bir veya bırkac soruşıurmacının milBu nedenle gerek basın gerek muhalefet, Devlet Baş letvekili sanığm ifadesini alabilmesi veya tutukjanmakanlığının Milli Savunma Bakanı hakkında soruştur sını hâkimden isteyebilmesi için önce dokunulmazhma yaptırması dileğinde veya telkininde bulu.ımamış; ğının kaldınlması usulüne göre sağlanmak gerekir. Bi"Vuralhan oiayT'mn Devlet Denetleme Kurulu'nca in naenaleyh, Cumhurbaskanlığı, bir kamu makamı olaceleuirilip, "dunımun beürienınesi" önerisini yapmış rak, öğrendiği usulsüzlük ve yolsuzluk eylemlerine ilişlardır. Uslelik muhalefet bu istemini ilkin dile getir kin bilgi ve belgeleri, Başbakana değil, bu gibi işlerde mcmiş, ancak başbakanın sorunu hafıfe alıp, olayı res bir tür savcı olan ve soruşturmayı açmak hususunda mi ve etkili yollardan araştırmaya yanaşmadığı belli takdir yetkisine sahip bulunan Dışişleri Bakanına, doğolduktan sonra, Çankaya'ya duyurma yönüne gitmek rudan doğruya tevdi etmek durumundadır. zorunda kalmıstır. (Baştarafı 1. Sayfada) Esever, Sosyalıst Parti Baskanı iknceki gün kurulan Sosyalist Parti Genel Sekreterliğine Yalçın Büyükdağlı getirildi. ANKARA (AA) Sosyalist Parti Genel BaşkanlığYna Makint Muhendisi Ferit Ilsever seçildi. Pani Genel Sekreterüği'ne de Mimar Mühendis Yalçın Büyükdağlı getirildi. Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu'nun dün yaptığı toplantıda, SP Genel Başkanlığı'na seçılen Ferit lisever, eski Türkiye Işçi Partisi Üsküdar llçe Teşkilatf r.da çalıştı. Daha sonra kapatılan Türkiye tşçi Köylü Partisi'nin Ankara tl Başkanlığı'na getirilen tlsever, Aydınlık gazetesinin sahibiydi. SP Genel Başkam llsever başkanlığında MKYK üyelerinden oluşan bir heyet, paninin kuruluşu nedeniyle dün Anıtkabır'i ziyaret etti. Heyet, kabre çelenk koyarak, atanın manevi huzurunda saygı duruşunda bulundu. Sosyalist Pani Genel Başkam llsever, gazetecilerle sohbet ederken, partisinin kuruluş haberinin radyo ve televizyonda çok kısa verildiğini ileri surdü. llsever, "panimizin kuruluş haberi, radyo ve televizyonda Ankara Büyükşehir Bdediyesi Ekmek Fabrikasfnın ürettiği portakalh ek' mek haberi kadar yer alrriadı" dedi. r 0 1 ^ ^ ^^^Yenı ******* rik supuroeleri karştsında pes oemiyor. Supürgeciler, satışlannda azalma bir yana, arttş oWu8unu belirtiyorlar ve nedenini de kentjerdeki oecekondulaşmaya ba(Jlıyorlar. "Yeni teknoloji bile bizim supürgeye pes eturemedi" diyor 45 yıllık Izmirli supuroed Hüseyin Erkuluş. 55 yasında okjuöunu ve 10 yaşmdarı bo yana yalnızca supurgeciKk yaptömı belirtiyor. Erkuluş, süpürgenin dürvden bugune öyVCsunü anlatıyor: "Zor iştir bu sanat. Buğdaygillerin yetiştiği topraklarda aynı bufiday gib; tohumunu ekip yetiştirirsin. Sonra kurutursun. Ama ne çok kuru olacak ne de çok yaş. Sonra fjrme işi başlar. Şimdi elektrik süpurgeleri var, ama hanımlar bizim süpuraeye muhtaç. Neden dersen, bir hanım hattada bir iki tere etektritfryie toz alır. Ot supurgesiyi ise her zaman kullanır. Tuvalete, banyoya, bahçeye eletrikliyı göturemez ki." Gaziantep'te yasaklandı GAZtANTEP (Cumhuriyet) Yönetmenliğini Ali Özgentürk'ün yaptığı "Su da Yanar" isimli fılmin göslerimi Gaziantep Valiliği'nce yasaklandı. Nakip Sineması'nda Uç gün gösterildikten sonra filmin, siyasi şubede görevli bir polisin ve Kültür Müdürlüğü'nden bir yetkilinin izlemesinden sonra el konulduğu bildirildi. Vali Vekili Oğuz Kaan Köksal, Su da Yanar'ın gosteriminin yasaklanmasıyla ilgüi olarak "yetkflerini" kullandıklannı söyledi. Filmde, "Türk polisini küçük düşüriicü ve ülkenin bütünlüğunü bozmaya yonelik fikir empoze etmek isteyen sahneler olduğunu, bu nedenle yasaldandıgını" belirten Köksal, "Filmin diğer illerde oynatılması bir görüş meselesidir" dedi. Kendisinin filmi izlemediğini, fılmi denetleyen görevli kişilerin tutanaklan sonucunda filme el konulduğunu belinen Vali Vekib Köksal, olayın şu anda savcıbğa intikal ettirilmedigini, film sahibinin isterse ida re mahkemesine başvurabileceğini, olumlu bir karar çıkarsa filmin yeniden gösterime sokulabilecegini söyledi. Su da Yanar'ın gösterildiği Nakip Sineması sahipleri ise, filmin sakıncalı bulunarak bir tutanakla alındığım, ancak filmin Kültür ve Turizm Bakanhğı sansüründen geçtiğini ve bandrollu olduğunu söyİediler. OzaL bankaları yine uyardı (Baştarafı 1. Sayfada) di. Özal, mevduat faizinde yetkinin Merkez Bankasf nda olduğunu, ancak birtakım tedbirler alabileceklerini söyledi ve "hatla bunu bankalar arasında ayrım yaparak da alabiliru" diye konuştu. Faiz konusu gündüz yapılan göruşmelerden sonra gece de Başbakan Özal'ın ekonomik kurmaylan ile yaptığı toplantıda ele alındı, ancak görüş aynlığınm gideriîemediği bildirildi. Bu arada, basın mensuplanmn sorulannı yanıtlayan Devlet Bakanı Adnan Kahveci, hükümetin, kısa vadeli mevduata daha yüksek faiz verilmesinden yana olduğunu söyledi. Kahveci, şöyle konuştu: "Bir yıl önce kısa vadelinin zamanUmasını yaptık. Bu konuJaki karan, yıllık faizi bellriedigimiıde vermiştik. Bankalar, bir yıl üzerindeki faizleri artlırmak istemiyorlar. Bakış açılan şu: Enflasyonun bir miktar dusecegini duşundükleri için, bir yılın üzerindeki »sıdeli hesaplara fazla yüksek faiz vermiyoriar. Onun için, bundan sonra daha kısa vadeliye serbestlik yolu açılıyor." Ziraat Bankası'run, hükümetin faizlerle ilgili karannı belirledikten sonra bir yıllık mevduata uyguladığı faizi yuzde 62'ye çıkarması bekleniyor. Ziraat Bankası Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'un, Merkez Bankası'run taızierle ilgili kararını açıkladıktan sonra, yeni faiz orarunı yüzde 62 olarak ilan etmeyi kararlaştırdığı belirtiliyor. Sorunu çevreleyen olgular Gerçekten, "Vuralhan otayT'nm kamuoyunda ve siyasi çevrelerde ilgi çekip yayılması üzerine, Köşk'ten gelen çağrı ile gazeteci yazar Uğur Mımcu, sorunla ilgili bazı bilgi ve belgeleri Cumhurbaşkanına sundu. bu görüşmenin ertesi günü başbakaru kabul eden Cumhurbaşkarurun, elde etmiş olduğu bilgi ve belgeleri kendisine ilettigi öğrenildi. Çankaya'yı ziyaretinden bir gün sonra da Başbakan, partisinin meclis grubunda yaptıgı konuşmada, "olay"a ilişkin belgelerin önemli bir şey içermediğini, ortada ciddi bir ihbar ve iddia bulunmadığını, bununla beraber konuyu incelettireceğini ve esasen Cumhurbaşkanının da bu bilgi ve belgeleri ciddiye almadığını açıkladı. Aynı günlerde, gazetecilerin sorularına karşılık olarak, belgeleri şöyle bir gözden geçirdiğini, uzman ve müşavirlerine inceletecegini, gerekirse işi (Amerikan usulü) özel bir soruşturmacıya vereceğini, fakat olağan yasal usul ve mercilere başvurmayı düşünmediğini bildirdi. Bu arada "olay", TBMM'de de gündem dışı konuş.malara ve sonı önergeleri görüşmeierine konu aldıı ve Bu nedenle, Basın ve HaJkla tlişkiler Müşavirliği'nin ifadesiyle, Sayın Başbakanın Sayın Cumhurbaşkammızdan bu belgeleri yukanda değinilen hukuki durum çerçevesinde gereği yapılmak için istemesi ve iddialara eğileceklerini bildirmesi üzerine belgelerin kendisine verilmesi, ilgili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasının öngörülmOş olması halinde dahi hukuken ve usulen isabetli sayılamaz. Sonuç Başbakanın, Milli Savunma Bakanıyla ilgili 'iddialart egilecegi'ne dair beyanına, bugüne kadar ne ölçüde uygun davrandığı, daha doğrusu uymamakta kesin kararlı olduğu ortada iken, "Vuralhan olayı"nı Devlet Denetleme Kurulu'na usulü gereğince inceletmek, Cumhurbaskanlığı için zorunluluk haline gelmiştir. Böyle bir incelemenin, "yanlış degeriendirmt ve çagnşımlan da beraberinde getirebilecegüıi" sanmıyorum. Çünkü Cumhurbaşkanı, 3. Cumhuriyet rejiminde, yurütme ve idarenin sorumsuz, fakat en yetkili başıdır ve "anayasanın uygulanmısını, devlet organlannın düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetmckle" yükümlüdür. Bu denli önemli bir sorun dolay.sıyla gerekirse siyasi sorumluluğunu da üstlenebilmelidir (iensoru U şubatta ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) TBMM Danışma Kunılu Milli Savunma Bakan; Ercan Vuralhan hakkında SHP ve DYP'nin verdiği gensoru onergelerinin birleştirilerek, 11 şubat perşembe gunü Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesini kararlaştırdı. TBMM Danışma Kunılu dün Başkan Vıldınm Akbulut'un başkanlığında toplandı. ANAP Grup Başkan Vfekili Haydar Özarp, SHP Grup Başkan Vekili Deniz Baykal ve DYP Grup Sözcusu Murat Sökmenoğlunun katıldığı toplantıda, önergeler birleştirileceği için siyasi parti gnıplan adına 2 milletvekilınin konuşması benimsendi. Bakanlar Kurulu adına Dışişleri Bakanı Mesut Yıunaz'ın konuşacağı öğrenildi. Vuralhan hakkındaki gensoru önergesinin gündeme ahnıp ahnmaması göruşmelerinin yapılacağı 11 şubatta genel kurulda gündeme alınma kararı çıktığı takdirde gensorunun görüşme günü de belli edilecek. Ancak gensorunun gündeme alınmasını n ANAP grubunun oylan ile reddedileceği bildiriliyor. 1727 yaşlannda bayanlar, lngiltere'de çocuğa bak, karşılığında Ingilizce oğren. 158 53 42 Genel sekreteri harcama (Baştarafı 1. Sayfada) yönetici ve işçinin işten çıkanldıkian, işyerleri değiştirilerek sürgün edildikleri öne sürüldü. Demiryolu Işçileri Sendikası Genel Başkam Mehmet AcıdereH, genel sekreteri görevden uzaklaştırmak için genel sekreterlik organını kaldırma girişimlerini "rahatsızlıgımız var" olarak açıklarken, genel sekreter Muhittin Yılmsz'ın toplusözleşmeden bu yana biçbir sendikal görev yapmadığını öne sürdü. Genel sekreter Muhittin Yılmaz ise, grev aşamasında imzalanan toplusözleşmeye, ddha iyi haklar elde etmek için karşı çıkan bütün sendika kadrolan gibi kendisinin de yönetim işveren ortaklığınca kara listeye alındığım söyledi. "SözJeşmenin ünzalanmasına karşı çıktıgnn için cezalandınldım. Sendikal çalışmalanm engellendi. lstifaya zorlandım. Kabul etmedigim için de şimdi bu yola başvunıldu" dedi. Muhittin Yılmaz, yönetimin gizli oy, açık sayımla yapılacak bir seçime gitmeyi göze alamadığını, bu nedenle açık oyiama ile yapılacak bir tüzük değişikliği kararı ile kendisini tasfiye etmeyi hedeflediğini söyledi. Daha önceki sürgünler, işten çıkarmalar nedeni ile, işveren sendika ortakhğım bilen delegelerin korkutulınaK ısıendiğını, baskı altında tutularak tüzük değişikliğinin gerçekleştirilmesinin hesabının yapüdığını bildirdi. Mehmet Acıdereli ise, demiryollarında her zaman bazı işten çıkarmalar ve işyeri değişürmelerinin yaşandığını, bunlann sendikal çatışma ile bir ilişkisi olmadığını, işverenle anlaşmalannın söz konusu olamayacağını savundu. Rahatsızlıklanmn bu türden haksız suçlamalardan kaynaklandığmı, bu nedenle de anlaşamadıklan genel sekreter YUmaz'ı görevden uzaklaştıracak bir karan aldıldannı açıkladı. "Biz zor olam seçUk. Tüzük değişikliği uçte iki çoğunluk istiyor. Secime gitseydik salt çoğualukla tasfiye ederdik" şeklinde konuştu. Türkiye Demiryolu Işçüeri Sendikası Yönetim Kurulu'nun aldığı olağanüstü genel kurul karanna göre 20 şubat günü yapılacak genel kurulun gündemi tek maddelik. Tüzük degişikliği yönetim kurulu Üye sayısımn, genel sekreter ve görevlerine ilişkin maddeler iptal edilerek 5'ten 4'e indirilmesini öngörüyor. Piyasada faize (Baftarafı 1. Sayfada) nünde bir karar alması durumunda paranın maliyetinin artacağı ve bunun doğrudan ürün maliyetlerini yükselteceği beliniliyor. Faizlerin yükseltilmesiyle kredi faizlerinin yuz> de 100'ü aşmasımn söz konusu olabileceğini hatırlatan çeşitli fırma yetkilileri, "Piyasadan para çekilmesi iş hacmlni de diişürectktir" dediler. Bu arada, son yıllarda satışlan iyı giden elektronik ürün ve beyaz eşyayı da içeren dayamklı tüketim malları UTetİcileri faizlerin yükselmesinin piyasayı olumsuz etkileyeceğını belintiler. Elektronik Cihaz tmalatçılnn Anketörler aranıyor. 155 29 00 156 04 68 Başbakan özal, Davos dönüşünde döviz spekülatifi yapüdığı kanaatinde olduklanm bildirdi ve gazetecilerin sorusu üzerine bu konuda şunları söyledi: "Gerekli ber türlii tedbir alınır. Biz konunun spekülatif japıldıgı kanaatindeyiz. Açık seçik ifade ediyonım, bankalar bir basit ticari müessese değildir. Orada mületin parası devletin dövizi \ardır, o paralar ne kendilerinin parasıdır. ne de kendilerinin dövizidir. Belirli kaideler içerisinde oynamak mecburiyetindedirler. O kaidelere uymazlarsa o vakit ber türlu tedbiri alınz. Tabi canı yaBuna göre, mevduat faizlerindeki nan olursa kendileri bilir." yeni düzenlemelere paraJel olarak mevduat munzam karşılık oranlarıözal mevduat faizleri ile ilgili sonın da değiştirilmesi öngörüldü. Haruyu da şöyle yanıtladı: len yüzde 14 olan zorunlu karşılık "Merkez Bankası başkanına yeloramnm yüzde 18 ya da yüzde 20'ye ki verilmişlir. o zaman konuyu o halçıkanlması düşünülüyor. Bu düzenledecektir. Tabi yapılanlar hakkınlemenin para arzmı daraltacağı gibi, da bizim bilginüz olacaktır. Birtakım kredi maliyetlerini de büyük ölçüde tedbirler alabiliriz. Hatta bunu banarttıracağı bildirildi. kalar arasında aynm yaparak da alabiliriz." Bu arada, Akbank Yönetim KuBu arada, dün saat 14.00'te toprulu Başkam Erol Sabancı, dün Başlanan Merkez Bankası tdare Meclibakan Yardımcısı Kaya Erdem ve si, faizler, munzam karşılıklar ve diMerkez Bankası Başkam Rüşdü Sasponibibte oranlannın belirlenmesini racoğlu ile ayrı ayrı görüştü. SabanBaşkan Rüşdü Saracoğlu'nun yetkicı'nın, gerek Kaya Erdem gerekse sine verdi. Toplantıda, tdare MecliSaracoğlu ile yaptığı görüşmelerde ,si göruşünün de Başbakan Özal'a Saağırlıklı olarak döviz spekülasyonu racoğlu tarafından iletilmesi kararve bankalann sorumluluklan üzerinlaştınldı. de durulduğu belirlendi. Başbakan Özal, Davos dönüşünde ayağının tozuyla ekonomik kurmaylarım topladı. Başbakanlık Konutu'nda akşam saat 21.00'de (Baştarafı 1. Sayfada) başlayan toplantı gece 23.30'a kadar sürdü. Toplantıya Başbakan Yaralacağı belirtildi. Yeni "istikrar dımcısı Kaya Erdem, Devlet Bakanı tedbirleri" bir hafta süre ile eleştiriYusuf Özal, Hazine ve Dış Ticaret .ye açık tutulacak. 21 şubat günü BaşMüsteşarı Yavıız Canevi, ile Merkez bakan Turgut Özal, eleşürilere topBankası Başkam Rüşdü Saracoğlu !u yanıtı İzmir'de sanayicilerle yapakatıldı. Toplantıda ağırlıklı olarak cağı toplantıda verecek. 22 şubat güfaİ7 tartıştnası ele alınırken, döviz nü yine İzmir'de düzenlenecek "ekospekülasyonu ile ilgili olarak bankanomi forumu"nda başta Kaya Erdem ların tutumlan da değerlendirildi. ve Yusuf Özal olmak üzere ekonomi Faizler konusundaki görüş ayrılı ' ile ilgili bakanlar ve kurmaylar, alınan kararlan tek tek savunacaklar. ğının bu toplantıda giderilemediği. Merkez Bankası Başkam Rüşdu SaPaıa kredi konusundaki önlemleracoğlu'nun serbest faiz yerine gürin öne alınması nedeniyle "istikrar dümlü yuksek faiz konusundaki tedbirlerryle getirilecek diğer onlemısrarını yinelediği öğrenildi. Başbaler, dün yurda dönen Başbakan Turkan Turgut Özal'ın ise bu toplantıgut Özal ile ekibinin önümüzdeki da kesin fikrini açıklamadığı ve günlerde üzerinde en çok çalışacakkararı bugune bıraktığı bildirildi. İarı konu olacak. Tedbirlerin açıklanilgili çevreler, Başbakan Özal'ı da masının ertelenmesinin yeni sorunlaserbest ve yüksek faizden yana terra yol açabileceğini varsayan Özal1 cihini yapmasıran daha güçlü biv olam ekonomi kurmaylan, Ankarasılık olduğunu belirtiyorlar. Davos araiında kurulan telefon trafiği ile çalışmalar konusunda sık sık bilgi abşverişinde bulundular. "tstikrar tedbirleri"ne 13 şubata dek kesin bir biçim verilmesi karanna varan Derncgi (ECİD) Baskanı Maral Özkurmaylar çaJışmalannı hızlandırdı. tekin yüksek faizlerin kredi faizleriBu arada 13 şubatta açıklanacak ni arttıracağını ve bunun da fırma"istikrar tedbirleri"nin bir hafta süların maliyetlerini zorlayacağını bere ile eleştirilmesine "^es çıkarümayalinerek "Bunun sonucunda fiyatlar cagı" öğrenildi. Eleştiriler, 21 şubat da artacaktır. Aynca para bankaya günü ANAP İzmir tl Kongresi'ne kagidebileceği için tüketim azalabiletılacak olan Başbakan Turgut Özal cek, yani satışlannuz düşecektir. Hr tarafından sanayici ve işadamlannın malar satışlann düşmesi karşısında kalılacağı bir toplantıda toplu olarak vadelerini 24 Aya kadar çıkarabiyanıtlanacak. Ertesi gün, 22 şuballirler" diye konuştu. Profilo Holta, İzmir'de toplanacak olan "ekonoding Pazarlama Genel Koordinami forumu"nda başta ekonomiden töni Orhan tyiler kullandıklan pasorumlu Devlet Bakanları Kaya Erranın maliyetinin artmasıyla budem ve Yusuf Bozkurt Özal olmak nu hem fiyatlara hem de bayilere uyüzere bakanlar ve kurmaylar larafınguladıklan aylık faİ7 oranlanna yandan tek tek eleştiriler ele alınacak ve sıtabileceklerini beürtti. tedbirler savunulacak. ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL w Yankş okul m u seçtik?" SORU: Liseden sonra 4 yıl ögrenim veren Denizcilik Yüksek Okulu mezunuyum. Teknik hizmetler stattisünde olup 1. derecenin 4. kademesinden 29 yıl 3 ay hizmetten sonra 1981 yılında emekli olmoştum. Ek göstergem 600 olduğu için çok düşiik emekli aylığı almaktayım. 1) Verdiğim bilgilere göre ek göstergem ve emekli aylığım ne olmalıdır? 2) Başka hizmet sınıflanndan emekli olan ve öğrenimi lise çıkışlı olan bazı emeklilerin bile ek göstergesi benimkinden yüksek olduğuna göre acaba bizler yanlış okul mu seçtik? . iSTANBUL H M Tahtakale (Baştarafı 1. Sayfada) göre 1 lira değer yitirerek 1342 lıraya düştü. Merkez Bankasıdöviz kurlarında önemli bir değişiklik yapmadı ve dolarda serbest piyasa resmi kur makası yüzde 17 ile 193.86 lira oldu. Serbest piyasada Federal Alman Markı ise sabah saatlerinde 790 liradan açıldı. Daha sonra 5 lira değer kazanarak günü 795 liradan kapatan mark önceki güne göre değişmemiş oldu. Markta serbest piyasa resmi kur farkı ise yüzde 17.6 ile 118.10 lira oldu. Piyasada diğer dövizlerde de durgunluk gözlendi. tsviçre Frangı önceki güne göre sabit kalarak 970 liradan satılırken, tngiliz Sterlini 10 lira gerileyerek 2360 liraya düştü. Kapalıçarşı'da Cumhuriyet Altını 500 lira değer kazanarak 143 bin 500 firaya çıkarken, Reşat Altıru 3 bin lira gerileyerek 162 bin liraya düştü. 24 ayar külçe altımn gramı da 80 liralık bir artışla 20 bin 130 liraya çıktı. Serbest piyasa çevreleri şok ekonomik önlemler paketinin açıklanması ile birlikte döviz fiyatlannın önemli ölçüde değer yitirmesinin beklendiğini ileri sürdüler. Uluslararası borsalarda dolar değer yitirdi. Londra'da önceki gün 1.6945 marktan kapanan dolar dün 1.6895 marka gerilerken Tokyo'da dolar 0.10 yen değer yitirerek 128.90 yenden kapandı. Londra'da altımn 31.1 gramlık onsu önceki günkü 453 dolarlık düzeyinden 455.20 dolara çıkarken, Hong Kong'ta 2.5 dolar değer kazanarak 459.10 dolardan kapandı. Bu arada 5 büyük Amerikan bankası, kredi temel faiz oranlarını yüzde 8.75'ten yüzde 8.5'e indirdiİer. tngiltere'nin önde gelen 3 ticari bankası ise kredi temel faiz oranlarını yarım puan arttırarak yüzde 9'a çıkardılar. Onlemler i YANIT: öncelikle yaptığınız görevin teknik hizmet olmasına karşın "Kaptan. Çarkçı ve Gemi Adamlan" da Genel İdare Hizr metleri sınıfında yer almıştır. Genel İdare Hizmetleri sınıfının yasal tanımında "Diğer sınıflara girmeyen mernuriar Genel tdare Hizmetleri sınıfım teşkil eder" denilmektedir. "Kaptan, Çarkçı ve Gemi Adamlan" da bu sınıfa dahil edilmişlerdir. "Kadrolan Teknik Hizmetler sınıfına dahil olup, en az 4 yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte veya yüksek okullardan mezun olarak" 1. derecenin 4 ve diğer kademelerinden aylık alanlara 1.200 ek gösterge uygulanmaktadır. Aynı öğrenim durumunda olup "Kadrolan Genel İdare Hizmetleri Sınıfına dahil olup tahsisli ek gösterge belirienmemiş olanlar"a ise geneM. derecenin tüm kademeleri için 900 ek gösterge belirlenmiştir. 29 yıl 3 ay çalışma karşılığı ocak 1988 emekli aylığınız şöyle: 1.400 (Ana gösterge) + 900 (Ek gösterge) = 2.300 2.300 (Toplam gösterge) x 84 Katsayı = 193.200 (Emekli aylığına esas) x'o?o79.2< v^9 yıl için %79 ve 3 ay için "Io 0.25) = 153.111 TL. emekli aylığı + 53.000 TL. (Sosyal Yardım Zammı)= 206.111 TL. (Toplam aylık). Sıkça tartışma konusu olan " E k göstergeler" Devlet Memurlan Yasası kapsamındaki personelin" hizmet sınıfları ve görev türleri dikkate alınarak belirlenmektedir. Ayasofya parlayacak CEM HAMULOĞLU Evliya Çelebi "Seyahatnamesi"ne göre "Uludag'dan bakıldığında, Ayasofya'nın kubbesi altın gibi parl»r..." Bu tür abartılı ifadeler çeşitli seyyahlarca, Ayasofya'nın görkemini vurgulamak için yazılmıştır kuşkusuz. Ama Ayasofya'da, "allın" ile "kubbe" arasındaki ilişki, asılsız değildi. Çünku 1500 yıldır görkemini koruyan yapı. altın "alem" ile taçtandınlmıştı. İstanbul'un felhiyle birlikte cami oldugunda ise "alem" biçim değiştirerek, "haç"tan "hilal"e dönüşmüştü. Günümüzde ise Ayasofya'nın "alem"i uzun süredir parlamıyordu. Çünkü yapı, son koklu onanmını 1947 yılında görmüştiı. Uzun bir aradan sonra Eski Eserler ve Müzeler Genel Mudürlüğu'ne bağlı olarak Istanbul Roleve ve Anıtlar Müdürlüğü'nce 1982'de başlatılan restorasyon çalışmalan ise once Ayasofya'nın yaşamsal sorunlarına el atmıştı. Çahşmaların 6. yılında ise sıra dün yaca ünlü kubbeyi süsleyen aleme geldi. Kaıdesiyle birlikte boyu 7 metreye ulaşan ve 9 parçadan oluşan bakır alem, 23 ayar altın varakla kaplandıktan sonra yerine tekrar takılacak. Bu çalışmayı ise yaklaşık 50 yıldır altınla haşır neşir olan Tabsin Öztaş yapıyor. "Büliin vilayetleri dolaşlım. 100150 eskiyeni eserde nakış işi yaptım" diyen Tahsin Usta, Kapalıçarşı'nın içindeki nakışlan da yapmış. Tahsin Öztaş ile Abmet Erbastı'nın otuşturduğu ekip, alem dışında padişah mahfeliyle batı yanm kubbesinde yenilenen sıvalann nakışlarıru da yapıyor. "Bugüne dek 56 kilometrekarelik yaldız kaplarnışımdır" diyen Tahsin Usta, Ayasofya'da 7080 metre karelik yaldız işi olduğunu söylüyor. Bu saymın altın olarak fiyatı ise 50 milyon lirayı buluyor. Ayasofya'dakı restorasyon çalışmalarının kontrol amirliğini yapan Yük. Müh. Mimar Alpaslan Koyunlu, "Ayasofya üzerine >aptığımız incelemeier doğnıltusunda bazı ilziksel degişiklikler yaptık" derken, bu değişiklikleri şöyle sıralıyor: "Kubbe payandalanndaki tahribatı incelerken, sıvabnn altında bulduğumuz bakır >e kurşun malzemeler, bu payandalann önceleri bakıı daha sonra da kurşunla kaplı oldn| u sonucunu çıkarmamıza neden oldu. Bu teknik, yapının sağlığı açısından da mantıklıydı. Biz de çalışmalannuzı bu yönde sürdürerek payandalan kurşunla kapladık. Böylece sıva çatlaklanndan girerek tehlikeii olan nıtubet önlenmiş oldu. Aslında turn avsJann, indirilerek horasanla yeniden sıvanmalan gerekiyor. Ama bu tamanla gerçekleşecek bir Kıbns harekâtına ait gazi kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. MUZAFFER TEKİN