19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ve diğer bazı ileri üikelerde BDE yapılıyor, ama o ülkeler bunun altyapısını kurmuşlar ve bu aygıtın üreticisi olmuşlardır. Eğitim düzeyleri de BDE 1 ye geçecek düzeye gelmiştir. Böyle olduğu halcte bile bugün ABD'de 36 öğrenciye, tngiltere'de 20 öğrenciye bir bilgisayar düşmektedir. Türkiye'de ise 9 öğrenciye düşecektir. Çağ atlama duygusu düzeldir, hoştur; ama, insaflı olmak, ülkeyi sevmek ve ülkenin milyarlan da güzeldir. "küçük adam olma"dan öteye gidemiyor. Bundan sonra da gidemeyecektir. Bilgisayar bunun için şimdilik şimşir tarak durumundadır. BDE'de bir başka sorun da eğitimi kolaylaştırıcı ders izlenceleridir. Çünkü, eğitim programlan en can alıcı ve önemli öğelerdir. Elde bunlar olmadan ya da bunlan hazırlayacak uzman kişiler yetiştirmeden eldeki bilgisayarlar bir işe yaramaz. Burada nasıl öğretileceğinden çok, neyin öğretileceği önemlidir. Ayrıca, uzmanların biyirdiğine göre bilgisayar eğitimini kavratıcı diğer derslerin izlenceleri de yadsınamaz. örneğin bilgisayar mantığını öğrenci modern manakta öğrenmelidir. Matematik eğitimi de bilgisayar düzenine uydurulmaIıdır. Öyleyse, bilgisayar destekli eğitimin başanlı olması için diğer derslerin müfredat izlenceleri de yeniden hazırlanmalıdır. 18 ŞUBAT 1988 Bir Milyon Bilgisayar Eğitimin güncel ve ivedi sorunu bilgisayar değildir. Teknolojinin hızla "geliştiği bir çağda da "şimdiden alıp koyalım" demenin anlamı yoktur. Eğitimde sorun öğretmendir, dengesiz eğitimdir, çağdaş bilgileri içeren ' kitaptır. Üniversite kapılarına dengeli ve eşit yetişmiş öğrencilerini yarış için getiremeyen devletin okullara bilgisayar sokması "kel başa şimşir tarak" ya da "ayranı yok içmeye..." sözlerini uslara getiriyor. Doç. Dr. M.TAHİR HATİBOĞLU »5 Birkaç ay içinde Milli Eğitim Bakanlığı bir mil• y n bügisayar alacak. Aralık aymda gerçekleşme•o si beklenen alım, alımcısatımcı çekişmesi sonucu önümüzdeki aylara sarkmıştır. Kamuoyuna "Bil gisayar Destekli Eğitim (BDE)" savıyla sunulan ,T>roje hükümet programına da girmiştir. Bu kadar önemli bir proje için görüş açıklayan, Jartışma üreten ve kamuoyunu aydınlatan tek ku. rum, kişi ve tüzel kişilik çıkmamıştır. Özal'ın her ; sunduğuna "çağ atlatacak" yargısı iyice egemen olmuş ki, başta ana muhalefet partisi olmak üze,re, kimse bu büyük yanlışı ve anlamsızlığı söylemiyor. Eğitimcüerin örgütsüzlüğü de eklenince, çok acıdır, eğitim alanı da "dikensiz gül bahçesine" dönmüştür. olan öğretmen kullanacak, bozulursa teknisyen denilen onanmcı onaracaktır. Ayrıca, bilgisayar eğitiminde çok önemli olan Türkçe kaynağı da bu alanda yetişmiş insan üretecektir. Altyapı dediğimiz bu üç öğeyi dışlayarak ve var etmeden girişilen BDE'nin ömrü, açık söylemek gerekirse, Türki ye'ye gelişiyle bitecektir. Olan, bu yoksul ulusun milyarlarca lirasına; kazanan da, üretimci firma ile satımcı yabancıyerli birkaç fırma olacaktır. Kanımız odur ki, bu bir milyon bilgisayar, kazanıcı bu birkaç firmanın etkisi ve zoruyla ülkemize gelecektir. Bilgisayar çağdaş eğitimde amaç değil araçtır. Öğretmene yardımcı, öğrenciyi güdüleyici etkide olacaktır. Üç yüzyıl önce bulunan mikroskop da eğitimde amaç değil araçtı. Teleskop da aynıdır. Ulkemiz, üç yüzyıl önce bulunan bu aracın en basit yapıdakini bile henüz eğitime sokamamıştır. Bugün ilköğretimde ve ortaöğretimde bulunan bir miktar mikroskobun çoğu bozuktur, bozuk olmayanlar da kullanılmıyor. Yalnız bu değil, okullarımız, geçmiş yıllarda ahnmış, kullanılmamış ya da bozulmuş milyarlarca liralık araçgereçle doludur. Bunun tersini söyleyen varsa ortaya çıkmahdır. Bilgisayar, mikroskop, teleskop vb. gereçler öğretmensiz bir işe yaramıyor. Öğretmeni dışlayan, görmezlikten gelen, ona hak ettiği değeri vermeyen ve çağdaş düzeyde yetiştirmeyen bir devlet, bir milyon değil on milyon bilgisayar getirse ve dağıtsa neye yarar? Her zaman olduğu gibi birkaç üretici ve satıcı firmanın işine yarar o kadar. ABD'de PENCERE Robotve İnsan İnsan gibi bir makinedir robot; demirden, çelikten, alüminyumdan, plastikten ya da benzeri bir maddeden yapılmış usaktır, işçidir, köledir; laf anlar, buyrukları yerine getirir, programlanır, çalışır. Televizyon izleyen kişi, robotu bilimkurgu filmlerinden tanıyor; ama robot, günümüzde yalnız film oyunculuğu yapmıyor; 21'inci yüzyıla doğru hızlanan "biiims&lteknok^k ctevrirn"in başını çeken ülkelerde sanayi üretiminde kullanılıyor. Ancak çok yeni bir olgudur bu; Japonya'da 14 bin, Amerika'da 4500 "tam robot' olduğu soyleniyor. Yine de bu küçük başlangıç bile kuramsal açılımlar yaratmıştır. Deniyor ki: Bilimsel teknolojik devrim eski çağlan kapatacak; tarih anlayışı kökünden değişecek; bilçisayariı robotlu üretim sureçlerinde insanoğlu, çalışmayanlar toplumunda yan gelip yatacak; gel keyfim gel sefa sürecek. Gelecekte işçi yerine robot kullantlacağı için işçi sınrfı ortadan kalkacak. işçi sınıfı ideotojisi de böylece tarihe gömülecek. Sosyalizmin anlamı kalmayacak; kapitalistler rahat edecekler... Çok güzel... Ama kimi sorular da boşlukta kalıyor. Emekçi sınrflart çalışmayınca ne yapacaklar? Robotların sahibi kim olacak? Üretim sonuçlan nasıl paylaşılacak? Paylaşımda kararları kimler verecekler? • "Felsefe Dergisi" son ayısında (de Yaymlan 1988/1) bilimsel ve teknik devrim konusuna bir özel bolüm ayırmış. Batı ile Doğuda yeni tartışmalann gündemini saptayan bilimsel gelişmelerin yaratacağı dönüşümleri tam anlamıyla bugünden kavrayabilmek çok güç. Çünkü her şeyin başlangıcındayız. Ancak felsefe de yaşadığımız dünyanın bir gerçeğidir. "Felsefe Dergisi" bu alanda doğru yaklaşımı belirliyor: "...Son sözü daima insan ın söyleyeceği gerçeğinden hareket ediliyorsa, bilimselteknolojik devrimin olumlu ve olumsuz sonuçlannı değeriendirmek ve bu sonuçlann tarihsel gelisme açısından oynayacaklan rolü bugünden görmek biraz daha kolaylaşmaktadır. Çünkü tartışmasız bir temel çıkış noktamız var ki o da insanın kendi tarihini yazmaya başladığı günden bu yana içinde bulunduğu eyleminin değişmez yönüdür. Bu yön hep Özgürieşmeye doğrudur!' (Prometheus öldü mü? Yazan ömer B. Canatan). • Gözlerimi kapatıyorum, geleceğin Türkiye'sini düşünüyorum. Çukurova'da ağalann pamuk tarlalannda robotlar çalışıyor; Zonguldak'ta yer altında robotlar kömür çıkanyoriar; Güneydoğu'da aşiret reisleri robotlara buyruk veriyorlar; işçi sınıfı yan gelmiş yatıyor, sermaye sınıfının verdiğiyle yetiniyor; ekonominin yonetimini belirleyenler, toplumu da biçimlendiriyor. Yok canım... Düşlem gücü kıt bir yaklaşım bu; bilimselteknolojik devrimi kötü bir karikatüre dönüştürmek işe yaramaz; insanlık ileride kökünden değişecek ve bütün kavramlar yeniden oluşacak... Değil mi? Peki, bizler o güne degin ne yapacağız? Mapushanelerdekt açlık grevlerine seyirci mi kalacağız? işkenceler sürerken sus pus yerimizde mi oturacağız? Ulkenin ulusal gelirini bir avuç insan ele geçirirken sosyal adaleti savunmaktan vaz mı geçeceğiz? Baskı rejimi sürerken demokrasi isteklerini rafa mı kaldıracağız? Bir avuç sermayeci, emekçi halkın haklarını çtğnerken beylere alkış mı tutacağız? Ve robotları mı bekleyeceğiz? O robotlar ki jjretim sürecine katıldıklarmda insanlığı kurtaracaklar, öyle mi? Kapitalizmin sömürü düzenini aşmak için Godot'yu bekler gibi robotu bekleyen insanın zaten robota gereksinmesi yok ki!.. Böyle bir insan robotun ta kendisidir. ...ruA.i.a> ıA.. ."• Bilgisayar eğitimi Şu anda bilgisayar kullanan öğretmen yok denecek kadar azdır. Öğretmen yetiştiren kurumlarda da bilgisayar eğitimi yapümıyor. Bu kurumlar bı, rakınız bilgisayar eğitimini, en kolay fizik ve kimya deneylerini yapacak araçgereç ve bilgili öğretmen bulamıyor. YÖK döneminde çoğu fakültede araçlıgereçli uygulamalı eğitime "veda" edilmiştir. Tıp başta olmak üzere tüm fen ve biyolojik bilimlerde kitlesel eğitim yapıüyor. Bilgisayarı kullanacak insanların yetiştiği okulların bu acıklı görünürnü ortadayken, ülkeye sırf "nam olsun diye" bir milyon bilgisayar sokmak, deposu olmayan okulları depo arayışına sokmak demektir. Eğitimin güncel ve ivedi sorunu bilgisayar değildir. Teknolojinin hızla geliştiği bir çağda da "şimdiden alıp koyalım" demenin anlamı yoktur. Eğitimde sonın öğretmendir, dengesiz eğitimdir, çağdaş bilgileri içeren kitaptır. Üniversite kapılarına dengeli ve eşit yetişmiş öğrencilerini yarış için getiremeyen devletin okullara bilgisayar sokması "kel başa şimşir tarak" ya da "ayranı yok içmeye.. !' sözlerini uslara getiriyor. 1985 yılında alınan ve okullara gönderilen 1100 bilgisayarın %80'inin bozuk olduğu bakanlık denetçilerince saptanmıştır. Savımızı kanıtlamaya bu örneğin yeteceği kanısındayız. Dengesiz eğitim için kanıt aramaya gerek yoktur. Yine de, sınavların babası ÖSYM Başkanı Altan Günalp'in geçenlerde söylediği sözü yazmakta yarar vardır: " Okullar arası denge kurulmalıdır. Öbür üikelerde de eğitim açısından okullar arasında farklar var, ama bizdeki gibi uçurumlar yok!' tşte, Türkiye'nin gündemindeki bir no'lu sorun söz konusu "uçurum"dur. Bu uçurum sonucunda onbinlerce yoksul aile çocuğu eğitilmiş Sonuç Önümüzde dağ gibi duran niteliği düşük ve okullar arası uçurum olan eğitimimiz vardır. YÖK'le birlikte çökmüş öğretmen yetiştiren okullar önümüzdedir. Bir de, eğitimi "kerhen" ve adından ötürü üstlenmiş koskoca Milli Eğitim Bakanlığı karşımızdadır. Bakanlık eğitimi "ciddi" olarak yapmak istiyorsa, belirtilen ana sorunlan çözmeye çalışmalı; beş yıl nitelikli ve dengeli eğitimi hedef almalı; bu arada da bilgisayarb eğitimin hazrrhklan yapılmalıdır. öğretmen yetiştiren kunımlann yürekleri sızlatan durumlan da düzeltilmelidir. Bakanlık da bilmektedir ki, öğretmen oldum diye sınava giren adaylann "%65'i yeterlik sınavmda başansız olmaktadır. Bilim bu gerçeği gösterdiği, yetkililerce bu olgu bilindiği halde, ille bir milyon bilgisayar demenin açıkça söylenmeyen bir anlamı kuşkusuz vardır. Okulları karakol yapılan, öğretmeni ek iş peşinde ve öğretmenliği ikinci iş gibi gören, sınıflannda yüz öğrenci bulunan, yarıdan çok okulda ikiliüçlü eğitim yapılan, binlerce öğrencisi beş sınıflı tek öğretmenli eğitim gören, ders kitaplan gerici ve çağdışı bilgüerden kokuşmuş olan bir ülkede; bizce ülkeye yazık olmasa bile, bir milyon bilgisayara yazık olacaktır. Bilgisayar nedir? BDE demek eğitimde bilgisayar denilen aracın kullanılması demektir. Bir milyon bilgisayarın anlamı da ilköğretim ve ortaöğretimde okuyan her 'dokuz öğrenciye bir bilgisayar düşecek demektir. Ve de, bunca bilgisayar dağıtıldığında Türkiye'de eğitim düzeyi yükselecek ve en uç köydeki öğrenci de çağı birden atlayacak anlamı yayılıyor. Böylesi büyük ve çığırtkanlıkla söylenen sözlerin yanında olayın ne olduğu, ne getireceği ve ne götü• receğinin sözü bile edilmiyor. " ' " Bilgisayar kendiliğinden çalışan, bilinmeyeni anlatan, öğretmenin yerine geçen bir araç değildir. ~ Bilgisayarı insan kullanacaktır. Eğitim alanında kuUanılacağına göre bu aygıtı, eğitimin temel öğesi ARADA BİR Dr. SABİHA ÇAYCI, Ank. Barosu Avukatlarından VEFAT VE TEŞEKKKÜR Kıymetli varlığımız Prof. »r. TÜRKfYE GENEL SİGORTA A.Ş. İDARE MECÜSİ'NDEN Türkiye Genel Sigorta A.Ş. Ortaklar Genel Kurulu'nun 23 Mart 1988 çarşamba günü saat 11.00'de İstanbul'da Salıpazarı, Meclisi Mebusan Caddesi 487493'te kâin şirket merkezinde adi surette toplantıya çağnlmasına idare meclisince karar verilmiştir. Toplantı gündemi aşağıda yazılmıştır. Ana sözleşmemiz hükümlerine göre bütün hisse sahiplerinin bu toplantıya katüabileceklerini ve bu toplantıya katılabilmek için hisse senetlerini en geç 16.3.1988 tarihine kadar şirketimizin merkezine tevdii ile girimlik almaları ve kendilerini başkası ile temsil ettirmek istedikleri takdirde aşağıda bir örneği bulunan yetki mektubu vermeleri gerektiğini, bilanço ve kârzarar hesabı ile idare meclisi ve denetçiler raporlarının 8.3.1988 tarihinden itibaren şirketimizin merkezinde tetkiklerine hazır bulundurulacağı ve bunlann birer suretlerinin toplantıyı takip edecek bir sene içinde aynı surette alınabileceği duyurulur. tdarc Meclisi GÜNDEM 1. Açılış ve Başkanhk Divam'mn teşkili, 2. Genel Kurul Toplantı Tutanağı'nın imzası konusunda Başkanhk Divanı'na yetki verilmesi, 3. 1987 yılı çabşmalarına ve hesaplanna ait Yönetim Kuruhı ve denetçi raporları ile bilanço kârzarar hesaplannın görüşülmesi ve onaylanması, 4. Yönetim Kurulu üyelerinin ve denetçilerin ibraı, 5. 1987 yıh kârının dağıtımı hakkında karar alınması, 6. Müddeti dolan yönetim kurulu üyelerinin seçimi veya yönetim kurulunun tamamının yeniden seçimi ve huzur haklannın tespiti, 7. Denetçilerin seçimi ve ücretlerinin tespiti, 8. Yönetim Kurulu üyelerine Türk Ticaret Kanunu'nun 334. ve 33S. maddeleri ve şirket ana sözleşmesi gereği mezuniyet verilmesi, 9. Dilekler ve kapanış. İşçinin Umudu Güçlü Sendikacılık... Ülkemiz ekonomisinde 24 Ocak Kararlan'nın olumlu ve olumsuz etkiteri ile çahşanların yaşam düzeyinde yaptığı tahribat, 12 Eylül'den 1 sonraki yıllarda gerek basında gerekse kamuoyunda uzun süre tartışılamamıştır Son yıllarda kamuoyunda tartışılmasına karşın modelin olumsuz etkileri ile mucadele ve çözüm yollarına ilişkin önerilerin henüz açıkça ortaya konamadığı gözlenmektedir. 24 Ocak Kararları bilindiği gibi bunalımı önlemek amacı ile geçici olarak "unlemler paketi" adı altında getirilmişken, hükümetçe kalıcı bir kalkınma modeli olarak uygulanmak istenmektedir. Bu modelin uygulanmasında toplumun bir bolümünün çok yararlandığı, öteki bolümünün ise modelin faturasını ödediği gorülen bir ger' cektir. Ekonomik modelin zararlarını görenler toplumumuzda çok büyük ' bir bolüm oluşturmakta ve her gün giderek yoksullaşmaktadır. İşçi sı">nıfı bu bolümün bir kesimini oluşturmaktadsr. Söz konusu ekonomik modeli defiiştirebilecek tek gücün "işçi gücü" olduğu, modeli uygula• yan iktidarca çok iyi bilinmektedir. 8u nedenle işçinin oncelikle örgütlenme gücü ile siyasal gücü engellenmek istenmiştir. Anayasa ve iş yasaları değiştirilirken uluslararası ilkeler çiğnenerek işçi hak ve özgürlükleri büyük ölçüde kısıtlanmıştır. ~ işçi hak ve özgürlüklerine getirilen kısıtlanmaların, iç talebi kısmak ve işçi emeğıni ucuzlatarak yabancı sermaye talebini arttırmak gibi fltonomik hedefleri yanında, modelin uygulanmasındaki sürekliliği sağlayabilmek ve bunun için d e sendikal mücadeleyi engellemek gibi çok. önemli hedefleri vardı. * Ekonomik modelin başarısızlığı ve amaçlanan ekonomik hedeflere ulaşılamadığı bilim adamlannın üzerinde birleştiği ekonomik bir gerçektir. O halde eziten bolümün bu enflasyonist modelin uygulanmasına daha ne kadar süre katlanacağı veya her ay bir zam paketini gerektiren bu modeli uygulayan iktıdardan. yoksulluktan kurtulmak için neleri ve nasıl talep edeceği konusundaki tartışma, ülkemizin en güncel konusu olmalıdır. Ekonomik ve onun aynlmaz bir pîrçası olan demokratık mücadelede sendikalann demokratik kuruluşlar ve siyasi partılerle ne gibi ortak yollar deneyebileceği tartışılmalıdır • Ekonomik model kalıcı bir hukuk sistemini de beraberinde getirmiştir. İş yasalarmdaki kısrtlamalar uygulanan ekonomik modelin gereği olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle modeli uygulamakta kararlı olan iktidarın yasal kısrtlamalardan ödün vererek toplu pazarlık ve sendikal mucadele yollannı açmasını beklemek fazla iyimsertik olacaktır Uluslararası Çalışma Orgütü'nün (ILO) 73 Genel Kurul çalışmalanrtda Türk hükümeti sözcüsü "Ülkemizde iş yasalarmdaki yasaklar ile ILO sözleşmelerinin ilkelerinin çiğnendiği ve düzeltıleceğini" söylemiştir. Bu sözlerin günü kurtarmak için söylenmiş sözler ve vaatler olduğu, aradan geçen bunca zamana karşın bu konuda hiçbir adım atılmamış ve uluslararası ilkelerin çiğnenmesine devam edilmiş olması ile kanıtlanmıştır. Görüldüğü gibi uluslararası raporlar verilerek kınamak ve baskı gibi yontemler ile ANAP iktidarına karşı hiçbir olumlu sonuç alınamamaktadır. Bugünlerde bir bankanın çalışanları, haklarını vermeyen patronlarını Uluslararası Memurlar, Teknisyenler ve Yöneticiler Federasvonu1 " na şikâyet ederek, geçim dertlerine çareyi uluslararası düzeyde aramaktadıriar Ulusal düzeyde neler yapılabileceği sorusu kanımızca daha başka önemli sayılabilecek sorunlan akla getirmektedir. Meclisteki iktidar ve muhalefet gruplannın saytsal durumu göz önüne alındığında işçi hakları lehinde önemli yasal değişiklikler için umutlu olunamamaktadır. Muhalefetin işçi hakları lehine yasa değişikliği için Mecliste vereceklerinden kuşku duymadığımız inançlı mücadeleleri nin, işçi haklarını tanımayan ve Meclis çoğunluğu elinde olan ANAP * iktidarına karşı yeterli sonuç vereceğini kabul etmek zordur. işverenlerin sendikal mücadelede yer almış inançlı işçileri toptan işten çıkarma eylemleri her gün giderek artmaktadır. Son 5 yılda Otomobil İş Sendikası'na üye oldukları için 6.000 işçi işten atılrmştır. iktidar işyerenin işçi haklarına karşı uygulamalarına destek olmakta hatta işçilere ve sendikalara karşı yeni yeni politikalar üretmektedir. "Yüksek Hakem Kurulu'nun grev yasağı getiremeyeceği" yolundaki yargı karanna karşın, PetroMş'in petro kimya tesislerindeki grev hakkı, iktidar uygulamaları ile elinden alınmıştır. ilk ciddi grev uygulaması olan NETAŞ grevinin başarısızlıkla sonuçlanması için iktidarın elinden gelenı yaptığı basın yoluyla kamuoyu önünde sergilenmiştir. Yıllarca Amerikan tipi işletme modelinin uygulandığı Erdemir'de, işçiler arasında ayrım yaratılarak sendikal birliği bozma yöntemi başarıyla uygulanmıştır. Erdemir'de yetki sorunu değil, sarı sendikacılığı, sahteciliği kollayan ve işçiyi sendikasız, sözleşmesiz bırakan iktidarın ' uygulaması vardır. Sözleşmeli personel uygulaması da sendikacılığa getirilmiş bir engeldir. Bunlara benzer pek çok uygulamalar da iktidarın yasalarta kısıtladığı işçi haklarıana yine yasaların boşluklarından yararlanarak ve . işverenle işbirliği yaparak nasıl saldırdığınm açık kanıtlandır. 1987 yılında çalışma hayatında gorülen canlanma umut verici oldu. Yüz binlerce örgütlü işçiyi temsil eden 19 uluslararası sendikal kuruluş yönetici ve temsilcilerinin katıldıkları DİSK'in 20. kuruluş yıldönümünü kutlamak üzere istanbul'da düzenleen toplantıda, yabancı sen• dikacılann açıkladıklan duşüncelerle, ilkeli sendikacılığın nasıl ölması gerektiği ortaya kondu. DİSK'in Genel Başkanı Baştürk'ün yabancı sendikacılara son altı . yılda ucretlerin gerçek anlamda %55 dolayında azaldığmı belirttikten sonra "bu gibi durumlarda yabancı üikelerde ne yapıldığını" sorması üzerine derhal aldığı cevap ilginçti: "Genel greve gideriz." Ülkemizde genel grev yıllarca tartışılmakta olup, bugünlerde yeni den gundeme gelmiş bulunmaktadır. Genel grev ancak güçlü sendikacılığın yerleştiği üikelerde isverene ve iktidara karşı mucadele aracı olarak kullanılmaktadır. Güçlü sendikacılık oncelikle ilkeli sendikacılığı gerektirmektedir. Güçlü sendika bilindiği gibi üyeleri yasa zoruyla arttınlmış sendika demek ,^i değildir. İlkeler etrafında toplanmış üyelerle, yöneticiler arasında koy' pukluğun ve güvensizliğin olmadığı sendikalar, tabanın gücünü her i*H zaman arkalarında hissedebilmekte ve güçlü mucadele verebilmektedirler Parçalanmış sendikalarla ve sendikal dayanışma bilincinden yoksun sendika yöneticileri ile, ilan edilen "eylem yıllar"ı veya "genel grev"i gerçekleştirmek hayalden başka bir sey değildir. SELAHATTİN ERTÜRK'ün rahatsızlığıru sürekli takip eden ve anjiyosunu yapan Doç. Dr. FERHAN ÖZMEN'e; ameliyatını yapan Doç. Dr. İLHAN PAŞAOĞLU'na, tyileşmesi için büyük çaba gösteren Dr.TUTVÇ Ş A F A K ile kardiyoloji bölümü ve emeği geçen tüm doktor, hernşire ve personele, kan bağışında bulunanlara, her türlü yardım için seferber olan çok sevdiği öğrencilerine, meslekdaşlanna, ziyarete gelenlere ve vefaf.nda gelen, telefon, telgrafla aamızı paylaşan, çelenk gönderen tüm akraba ve dostlara teşekkür ederiz. AtLESt YONETIM GELİŞTİRME MERKEZİ MANAGEMENT DEVELOPMENT CENTER As a consultant of a leading international company, vve're looking for PRODUCT MANAGERS • The candidates should have an excellent command of English • Shouid believe in TeamWork; dynamic, bright and highly motivated in interpersonal relations • Should have a successful academic background in business administration or marketing • Should be able to understand and interpret marketing as well as advertising strategies and plans. • Should have vvorked closely with or in an advertising agency. Interested candidates should caiM74 88 4849 for an appointment or submit a resume to the follovving address. All inquiries vvjll be treated in confidence. rıng Ünlü markadan sürpriz TEK RAPİDO FİYATINA YETKİ MEKTUBU TÜRKİYE GENEL StGORTA A.Ş. Meclisi Mebusan Cad. No: 487493 kat: 8 Salıpazarı/lstanbul Vekil veya temsilcinin adı soyadı: Vekil veya temsilcinin adresi: İlan edilen gündemi görüşmek üzere 23 Mart 1988 çarşamba günü saat 11.00'de İstanbul'da Salıpazarı, Meclisi Mebusan Caddesi, 487493'te bulunan şirket merkezinde toplantıya çağnlan olağan genel kurulda sahip olup şirketimize tevdi ettiğim/iz ( ) adet hisse senedinin adı, soyadı ve adresi yukanda yazılı olan tarafından temsil edileceğini ve genel kurulun yapacağı toplantıda bu yetki mektubunun geçerli olacağını bildiririm/iz. HİSSEDAR o JUNIOR SET RAPİDO RAPİDO MÜREKKEBİ VERSATİL MADEN MÜHENDİSLERİNE ÇAĞRI Odamız 31. Olağan Genel Kurulu ve seçimler 2021 Şubat 1988 günleri Ankara'da yapılacaktır. Odamızda çağdaş, demokrat bir anlayışı etkin kılmak için tüm ilerici ve demokrat arkadaşlanmızı genel kurul ve seçimlere katılmaya çağınyoruz. Barbaros Bulvarı No: 20/2 Balmumculstanbul Tel: 174 88 4849 Nefis İtalyan Yemekleri, Nezih Atmosfer, Titiz Hizmet, Makul Fiyatlar, TÜRK H V YOLLARI A.O.'dan A A Ortakhğımız uçaklarına ait mefruşat malzemelerinin 1 yıl süreyle temizlettirilmesi işi kapalı zarfla teklif alma usulüyle yaptınlacaktır. ' Anılan temizlettirme işinin toplam tahmini bedeli 32.OO0.O0O.TL. olup, konuya ilişkin geçici teminat tutan 1.280.000.TL'dır. Kapalı zarfla verilecek teklif mektuplan en geç 29.02.1988 günü saat 17.00'ye kadar Istanbul, Şişli Abidei Hürriyet Cad. Vakıf İş Hanı B Blok Kat. 5 adresinde mukim THY A.O. Ahm Satım Kurulu Başkanlığında bulundurulacaktır. Anılan gün ve saatten sonra elden verilen veya posta ile gönderilen teklif mektuplan kabul edilmeyecektir. Konuya ilişkin ihale 01.03.1988 günü saat 14.00'te yukandaki adreste yapılacaktır. Tahmini bedeli aşan teklifler değerlendirme dışı bırakılır. Şartnamede istenilen tüm belgelerin asb veya noterden tasdikli suretlerinin ibrazı gereklidir. Şartnameler yukarıda belirtilen adresten temin edilir. Ortakhğımız 2886 sayıh Devlet İhale Kanununa tabi olmayıp, ihale konusu temizlettirme işlemini gerçekleştirip gerçekleştirmemekte veya dilediği firmaya yaptırmakta tamamen serbesttir. ÇAĞDAŞ MADEN MÜHENDİSLERİ GRUBU Genel kurul toplantı yeri: 20 Şubat 1988, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği toplantı salonu Seçimler: 21 Şubat 1988, Oda merkezi Selanik Cad. 19/3 Kızılay/ANKARA ristorante RÖSA 1* Risiorunic Ko^a ( umhıımet C adtlCNi \ o Ilnuıü.ıuKı.ınhn ! ;i 2; t^J MERZİFON ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1987/218 SAYILI DOSYASINDAN Davacı Merzifon Belediye Ba;kanh£ı tarafından davalılar Cumaoğulları'ndan Lütfl ve thsan aleyhine açılan dava: Davalıların maliki bulunduklan Merzifon Sofular mahaliesi 23 ada, 78 parsel nolu taşınmazın (232) nV'sinin tapusunun iptali ile Merzifon Belediyesi Başkanlığı adına tesciline dair verilmiş bulunan karar, davalılar adına karar tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Istanbul dışmda çalışacak tecrübeli tNŞAAT MÜHENDİSİ aranıyor. Tel: 144 20 25 İLAN MERZİFON ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1987/212 SAYILI DOSYAS1NDAN Davacı Merzifon Belediye Başkanlığı tarafından davalılar MahmutNedimbey Erzurumlu aleyhine açılan davada: Davahların maliki bulundukları Sofular mahaliesi 23 ada, 76 parsel nolu taşınmazın (30) m I 'sinin tapusunun iptali ile Merzifon Belediye Başkanlığı adına tesciline dair verilmiş bulunan karar, davalılar adına karar tebligi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. ORJAN S.S. ORMAN VE JANDARMA MENŞUPLARI SAHİL, ARSA TURİZM VE YAPI KOOPERATİFİNDEN DUYURU: Bayındır Sok. 54/14 Bakanlıklar/ANKARA Aşağıda isimleri, adrssleri, ortaklık numaralan ve borç miktartan yazılı ortaklanmızın bilinen adreslerine tebligat yapılamadığından, ilanen tebligat yapılmış ve borçlarını ödemeleri konusunda uyanlmışlardır. Ancak yapılan ilk uyarıya, verilen süreye karşın borçlarını yatırmayan söz konusu ortaklanmızın, tebligat yasasının ilgili maddesinde gösterilen süreden başlayarak 30 gun içerisinde (15 + 30 = 45 gün) borçlarını kooperatifımizin Akbank Meşrutiyet/Ankara Şubesi'nin 240058 numaralı hesabına yatırmaları, tersi durumda 1163 sayılı yasa ve anasözieşmemizin ilgili maddeleri uyarınca ortaklıktan çıkanlacakları ikinci uyan olarak ilanen tebliğ olunur. Ortaklık No Adı Soyadı Borç Mlktan Adresl AYSEL SEZER 152 75.130. TL. 8 München 83 Ottoburunner Str. 97/1 DEUTSCHLAND MİNE EUGÜR 699 243.236 TL. Bebekyokuşu Erd«m Apt. No: 10 K.1, D.1 ETİLER/İSTANBUL MEHMET EFE 789 272.440. TL. Hasan Basri Çantay Mh. Fevzi Çakmak Cad. 34 BAUKESİR M.SİNAN AÇAREL 958 119.236. TL. Rahmanlar Bağdat Cad 121/3 KARTAL/İSTANBUL LÜTFİ KABADAYI 8 7 . 6 4 9 TL. 1802 Komür işlt. Gediz Linyit Işlt Sondaj Muh. GEDİZ/KÛTAHYA ANADOLU AJANSI'NDAN STAJYER MUHABİR ALINACAK 1 Yetiştirildikten sonra, Anadolu Ajansı'nın merkez üniteleri veya illerdeki bürolannda muhabir olarak çalıştınlmak üzere istekliler arasından smav ve mülakatla stajyer muhabir alınacaktır. 2 Isteklilerde aranan nitelikler, sınav için başvuru şekli, sınav tarihi ve yeri ile ilgili belge, (Anadolu Ajansı'nın Hanımeli Sokak No: 7 SıhhiyeAnkara) adresinden ahnabilir. 1 DOKTORLAR Istanbul Kâğıthane'de yeni açılacak polikliniğe ortak j/man doktorlar aranıyor. lst.: 148 01 87 131 26 30
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle