Katalog

15 ŞUBAT 1988 HABERLER CUMHURİYET/7 \ayın için zirvede diyalog YALÇIN ÇAKIR Yâyın~Sünyasında >a$anan sorunlarla, kitap okuru ve üreteni üzerindeki baskıları içeren Turkiye Yazar1ar Sendikası'nm (TYS) "Sonınlar ve Istemler" başlıklı rapom Kültür ve Turizm Bakanı Mustafa Tınaz Titiz'e verildi. 1978 yüından bu yana ilk kez gerçekleşen TYS ile bakanlık arasındaki görüşmede, Titiz'e verilen iki bölümlük raporda, ilk koşul olarak duşünme, ifade ve yazma özgurluğunün sağlanması gerektiği, ancak bunlann TCY'nin 14!. 142. maddelen ile Basın ve Küçükleri Muzır Nesriyattan Konıma Yasalan'nca kısıtlandığı ifadeleri yer aldı. TYS tarafından "olunlu" olaıak yorumlanan görüşmede, dil, kulturun maddi unsurlannın geliştırilmesi, yayıncılara ekonomik destek ve uluslararası kuruluşlarla ortaklaşa çalışma konuları ele alıodı. Bakan Titiz dün bir açıklama yaparak, önümuzdeki ay, "Çİçek yeriâc kitap" kampanyası başlatılacağını ve bir banka aracılığıyla da kitap alımında geçerli olacak, "hediye çeki" uygulamasına geçileceğıni be TYS ile KültürBakanı lOyılsonra ilk kez görüştü. Martta 'çiçekyerine kitap' kampanyası başlıyor AJNKARA'dan YALÇIN DOGAN Büyük Şirketlerie Kooperatifleri Baltalamak anayasal sınırtamalar sendikaların etkinliğini ortadan kaldırmakta bire bir. Ancak, ortada "biz sendikayız" diye dolanan Türkİş'in de hergeçen gün, attığı heradımla kendi kendini bitirmesi, sözü edilen yasal ve anayasal düzenlemetere eklenince, sendikalann etkinliği iyice hafiflryor. Türkiye'de 1980'li yıllann sonunda sendikacılık kör topal düzene karşı takla atarken, toplumda yeni bir güç beliriyor \feni bir dalgatoplumuyavaş yavaş sarmaya başlıyor: Kooperatrtçilik... Toplumun kooperatifler yoluyia örg<jttenmesi ve sesini duyurmaya başlamast... 1982 Anayasası'nı tek bir kavramla özetlemek mümkün otea, hertıakje böyle bir anayasaya vurulacak tek bir damga bulunurdu: 'örgütlenme özgürlüğünü yok etmek"... Töplumun herfıangi bir kesiminin kendi amaa yonünde örgütlenmesi 1982 Anayasası'yla Konut sonuna dek engelle kaoperatiflne üye niyor. Her türlü örgütlenme özgürtüğünün olmak, siyasal yok edildiği bir ortam çarkm günlük da, 1980'li yıllann so yaşamdanasıl nunda Türkiye kendi istedlğininen ne yeni bir "örgüt çarptcı oluşturuyor: Kooperatif yoİLryia örgütlenmek... Bir yandan toplumsal örgütlenme yolunda adım atmak, bir yandan da örgütlenmenin s o mut sonuçlanndan yararlanmak... Kooperatifleşme yoluyla örgutlenmenin başını şu sırada Sendikaların 196O'II, 197O'lı yıllardaki görkemli etkınliği artık iyiden iyiye eriyor. Getirilen yasal ve Yayın kurtarma raporundan t Kültürün maddi unsurlarımn düzeltilmesi. öncelikle dil sorunu ele alınmalı. I Yaymların sayısı her gün biraz daha azalmaktadır. Kâğıt ve kitap devletçe ^ 1 sübvanse edilmeii. Cerekirse gazeîe kâğıdı ile kitap kâğıdı kavramlanna ayrılık ^fgetirilmeli. Devletçe sinema ve tiyatroya ödül ve yardım yapılıyor. Bu uygulama ~ yayınevleri için de uygulanabilir. Edebiyat dergilerinin sayısı yok denecek kadar azaldı. Bu Basın llan Kurumu tarafından diriltilebilir, desteklenebilir. Asya Afrika Yazarlar Birliği'nin toplantılarının Türkiye'de yapılması hükümetin de aracılığıyla sağlanabilir. TDK, TTK konuları yeniden ele almabilinir. rek, "sigmrayı bırak" kampanyasında kitaba yer verilmesi için başlattığı çaüşmada bakanın olumlu bir yaklaşım içinde olduğu belirtildi. Bu arada daha çok okur ve kitap üreteni üzerindeki siyasal baskılann ele alındığı TYS'nin "Sonular ve İstemler" başlıklı rapor da Kultür ve Turizm Bakanı Mustafa Tınaz Titiz'e veriidi. tstanbul, AKM bınasında gerçekleşen özel görüşmede TYS Yönetim Kurulu uyeleri Demirtaş Ceyhun, Adnan Özyalcıner, Alpay Kabacah, Arir Çalışlar ve Ongiz Beklas hazır bulundular. TYS'den edinilen bilgiye göre en son 1978 yüında dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ahmet Taner Kışlalı ile göruşen ve hukümetin aracılığıyla Balkan Yazarlar Toplantısı'nı gerçekleştiren TYS üyelerinin 10 yıl sonra görüştükleri Kültür ve Turizm Bakanı Mostafa Tıoaz Titiz, yazarlara çeşitli konulardaki göriişlerini anlattı. Iki bölümden o!u şan 6 sayfahk TYS raporunun ilk bölümunde siyasal baskılar ve nedenleri ele alınırken, ikinci bölümunde dil, kültür ve ekonomik sorunlara yer veriidi. TCY'nin 141, 142. maddelen Ue Basın Yasası ve Muzır Yasası'nca kısıtlandığı belirtili>or. Ancak bu konulann bir dunya görüşü olduğunu da bakana beürttik." dedı. Görüşme sırasında Bakan Titiz'in de dil konusundaki sorunlan haklı bulduğunu belirten Ceyhun, •'Yayınlann sayısı ber gün azalıyor. Kitap kâğıdına ekonomik destek istedik. Bunun için de çeşitli oneriler getirdik. Kitap fivatının yüzde 50 ucuzlaması için bir oneri sunduk" dedi. Kultur ve Turizm Bakanı Mustafa Tınaz Titiz'in anlatılan konulara içten ve samimi bir ifadeyle yaklaştığını belirten TYS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dtrairtas Ceyhun, bakanın kendilerine "Milli Eğitim Genclik \e Spor Bakanı De de göruşu>oruz. Kitap kâğıdının ucuzlatıiması için birtakım önlemler gelirecegiz" dediğini söyledi. Görüşme sırasında uluslararası yazar ve yazın örgütleriyle hukümet aracılığıyla çaUşmalar yapılması konusunun da ele alınacağını anlatan Ceyhun, loplantımn sonuç bolumünü şöyle ozetledi: "Bakan bize 'Ben eleştirenden korkmam. Bir iktidann basansı eleştirilerle mümkundur. Siz beni eleşlirin ki ben kendimi kontrol edebi. leyim. Ben gereksiz bvguden korkanm' dedi. İşbiriiği yolundaki onerimiz için de 'Haklısınız, olabilir' dedi. Bu bir ilk tanışma toplantısıydı. Rapom da kendisi inceieyecek." Bakanın kampanyası Tınaz Titiz, kitap okuma alışkanlığını yaygınlaştırmak ve okumayı teşvik etmek için 28 martta "Çiçek Yerine Kitap" kampanyası başlatacaklarını bildirdi. Çeşitli vesileterle günde tonlarca çiçek tüketildiğini, çiçeğin 550 bin Jira arasında olduğunu, bir kitabın ise bin lira ile 100 bin lira arasında olduğunu belirten Titiz, şöyle konuştu: "Her şeyden önce tanıtım malzemelerinin hazırlanmasına çalışıyoruz. Sadece kulturel yayınlar alımında ve kitapçılarda geçerli olabilecek yaygın bir banka ile anlaşarak 'hediye çeki' sistemi getirilecek. Mülki âmiriikJerce kampanyanın amacına ulaşması sağlanacak." Kitap fiyatlan TYS Başkan Yardımcısı Demirtaş Oybnn tarafından "ohımln*' olarak yorumlanan ve "Bu bakana sunulmus bir rapordur" sözleriyle ifade edilen rapor ve karşılıklı görüşmede SEKA'run kâğıtta fiyat indirimi yapılması istemine de yer veriidi. Demirtaş Ceybun görüşme konusunda şunlan söyledi: "Bakana verdiğiıniz rapor iki kısındı. Bunlardan birinci bolumde özellikle ilk koşul olarak düşunce. ifade ve yazma özguriugunun bulunması gerektiği, ancak bnnlann firtıi. Kitapta yaşanan sıkıntılann son yülarda "kriz" boyutuna ulasmasıyla birlikte çeşitli kuruluşların soruna çözüm bulunması için çalışmalan süruyor. Yayıncılar Birliği'nin (YAYBİR) Sa|lık ve Sosyal Yardım Bakanı Buient Akaraüı ile görüşe lenme Kiriilik korkutuyor İstanbul 1. İdare Mahkemesi tarafından yapımı durduaılan Amavutköy'deki kaaklı yolun bir bölümu mahkeme kararına karşın asfaltianarak hizmete açılırten btlimadamlannın aylar öncetd uyanlannın doğruluğu, yol kıyısında kanıtJandı. Bazı yerlerde nhtımdan 10 metre kadar açıktan giden kazıkiı yol ile nhtım arasında kalan kıyı, dışartdan yeterlı akmtı gıremedıği İçin bir çupüık halinı almaya başiadı. ilk kez 1950'li yıllarda Amavutköy Feneri'nın bukınduğu bumun, yol geniştetme çalışmalan nedeniyle denlze doğru fazla çıkıntı yapılması sonucu, Amavutkuy koyuna yeterlı akınt) giremedığinı ve bunun sonucu koyun dogal temızfığıni ytrjrdiöini belirten bilimadamlan, kazıkiı yolun kirliliğı daha da arttırarak koyda t>ır Kurbağalı Dere örneğı yaşanabileceğinı ılen surüyoriardı Arnavutköyiuler, yeni yeni oluşmaya başlayan ioyıdakı bu kirlilıgın yazın iyice kokmaya başlamasındar torkuyoriar Deıııîrel Izmir bunalımına el koydu tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) DYP Izmir örgütündeki bunalıma Genel Başkan Süleyman Demirel el koydu. Demirel, ihraç istemiyle disiplin kuruluna verilen "isyancılar"dan eski il başkanı Rıfat Serdaroğlu'nu Ankara'ya çağırırken, il yönetim kurulunda da bazı değişiklikler yapılmasını istedi. DYP lzmir örgütü, 29 Kasım seçimlerinden sonra bir türlü durul. madı. Genel merkeze "40 Haramiler" diyen eski il başkanı Rıfat Serdaroğlu ve ekibi, partiden uzaklaştırılmaya çalışıldı. tl başkanlığına atanan MYK üyesi Armağan Çaglayan, Serdaroğlu yanIısı ilçe örgütlerini görevden aldı, üye kayıtlannın denetimini başlattı. Ancak parti içindeki bunalıma bir çare buiamayıp, kendisi de yıpranınca istifa etti. Yerine atama yapılmasını bekleyen Çaglayan, bu arada Rıfat Serdaroğlu ve arkadaşlarını partiden ihraç istemiyle disiplin kuruluna verdi. Serdaroğlu, "Biz DYP'liyü. eğer ihraç kararı çıkarsa, merkez disiplin kuruluna başvurunız, o da olmazsa mahkemeye gideriz" dedi. Serdaroğlu'nu Genel Başkan Süleyman Demirel'in bilgisi dışında "harcama" girişimlerinde bulunulamayacağı belirtildi. Demirel, görüşmek için Serdaroğlu'nu Ankara'ya çağırdı. Bu arada delege seçimleri sürüyor. özellikle Karşıyaka'da deiege seçimleri olaylı geçerken, Rıfat Serdaroğlu, "Merkez ilçe, Karşıyaka ve Bornova'da delege seçimleri sağlıksız oldu. Diğer ilçeler normal yapıyoriar" dedi. Serdaroğlu, tüm engelleme çabalanna karşın kongrelere gidildiğinde, kendilerini "göslereceklerini" belirterek, "Biz vanz, diyonız ve kongrelerde bunu göstereceğiz. Eğer il kongresinde ekibimiz benim adaylığım üzerinde anlaşırsa, kongreyi rahat alınz" dedi. Kooperatifleri" çekiyor. Toplum, hem konut edinme amacryta bir kooperatif çevresinde örgütleniyor, hem de aynı kooperatifin kuruluş amacı olarak üyelerini sonuçta ev sahibi kılryor. Ev sahibi olmak için bıraraya getenler,toplumdayavaş yavaş bir güç olusturmaya başlıyor. Siyasal iktidara tepki, konut kooperatifçiliği modeliyie boy atryor. Konut edinme, insanlann en önemli gereksinimleri, siyasal iktidann niteliğini öğrenmeye kaynaklık ediyor Konut kooperatifine üye olmak, siyasal çarkın günlük yaşamda nasıl işlediğinin en carpıct göstergesine dönüşüyor. Onca yoteuzluğu, onca calıp çırpmayı, insanlar konut edinme sürecinde yasayarak görüyor. Kooperatifler yoluyla sıradan insanlann bilinçlenmesi hızla/iıyor. İşte, bunu n için de ANAP iktidan konut kooperatiflerinin önünü tıkamaya calışıyor. Konut kooperatiflerinin işlerini güçleştirmek amacryia yeni Sendikalann iğdiş edildiği bir toplumda, koouygulamalarageçiyor. Bir yandan kooperatifler peratrfleri "yeni birtehllke" olarak gören ANAP deki bilinctenme sürecini saptırmaya, öte yandan iktidan, kendinegöreönlemlerialmaktagecikmida kooperatifler yerine "büyük yapı şirketleri yor. "konut modeli" göstergeslne dönüşüyor. Kooperatifler yoluyla sıradan İnsanlann billnçlenmesl hızlanıyor. işte bunun için de ANAPİMdan konut kooperatiflerinln önünü ttkamaya ga/ıyypf. ni devreye sokarak" kooperatifleri baltalamaya çaba harcryor. ANAP iktidan daha dört yıl öncesinden en büyük propaganda araçlanndan birini konut edindirme alanında ortaya koyuyor. Toplu Konut Fbnu'nu kurarak topluma umut pompalıyor. Şimdi 1984 yılından bu yana Toplu Konut Fonu rakamlarına bir göz atalım: 19841987 arasında fon gelirterinintoptamıbir triryon 140 miryar lira. Fon dörtyildatoplam birtrilyon 740 milyar liralık kredi açıyor. Bunun birtrilyon 80 milyar lırasını fiilen toplu konut kredisi olarak ödüyor. 1988'de ise 600 milyar lira kredi açmayı öngörüyor. "Toplu Konut" adryla kurulanfon,dört yıl icinde başka kaynakJan bester hale geliyor. Toplu konuttan önce yüzde otuz oranında bütçeye, sonra da yüzde on oranında "FakFukFon"a kaynak aktanlryor. "rani, yozJaşma konut için topianan paralarm başka amaçla kullanılmaya başlamasıyia netleşiyor. 1988 yjlında Toplu Kbnut Fon gelirinin 750 milyar lira doiayinda gerçefdeseceği açıkianryor. Bunun yüzde kırkı fon dışına aktanlacağına göre (yüzde on FakFukFon'a ve yüzde otuz bütçeye), fondaki para450 milyar liraya inecek. Oysa, 600 miryar lira kredi açacağı açıklandığına göre, fon bu yıl bu krediyi açamayacak. Bu kadar basit ve yalın. Ama, bir yandan da dört yıldırsüren ünlü propaganda var.' 'Toplu konı' yoluyla her memurumuzu, Ifçlmlzi konut sahlbl yapmak" propagandası... Uygulamaya bakılırsa, Tbpkj Konut İdaresi'nin belirienen ilkelerin dışına çıktığı ortada. Fon yönetimi şu anda ne yapryor?... Kendi arsalan üzerinde kendi hazırladıgı projelerle "büyük inşaat şirketlerlni" besliyor ve onlara ihale ediyor konut yapımtannı. işte, ömeği Ankara Eryaman projesindeki ya da istanbul Halkalı'daki projeler gibi, hem konut projeterini kendi hazırlryor, hem de projelerin yüzde yüzü "Toplu Konut Fonu" tarafından flnanse ediliyor. Yani, kooperatifleri baltalayarak, kendi finans kaynaklanyla büyük şirketlere destek oluyor. Kooperatifleşmenin önüne geçmek amacıyia elindeki fon kaynaklannı doğrudan doğruya büyük şirketlere aktanyor. Büyük şirketlerin ne arsa sorunu var, ne kredi sorunu. ikisini de deviet karşılryor. Buna karşılık kooperatifler, ortalama yuzde 3040 oranında kredilendirilen bir sistemie aynı alanda yanşryor. Büyük şirketlere destek, kooperatiflere köstek... İşte, "Toplu Konut Fonu"nun bugün geldiği noktadaki tşlevi bu. Kooperatifleri baltalayarak, onlan "gücsüz v« İse yaramaz" olarak damgalamak, onlardan halkın umudunu kesmek... Buna karşılık, her türlü krediyi açarak ve arsa vererek büyük şirketlerie kol koia girmek... Ankara'da 560 üye için tören yapıldı Genel Sekreter Fikri Sağlar "tki ayrı isim altmda olan partilerden bir tanesinin başında bulunan kişiler yaptıkları yanlışlan anlayacaklar ve eninde sonunda onlar da bir bütünün bir parçası olarak sosyal demokrasiye hiztnet edeceklerdir" dedi. ANKARA (Curahuriyet Burosa) DSP'nin Çankaya, Mamak ve Yenimahalle iiçe yöneticileri ile üyelerinden oluşan 560 kişı dün parti genel merkezınde düzenlenen bir törenle SHP'ye katıldılaı. DSP'nin Mamak îlçe Başkanı Isnail Cansev ve Başkan Yardımcısı ile 3 ilçenin DSP'li uyeleri partilerinden aynlarak SHP'ye uye oldular. Üye olanların giriş bildirgelerini SHP Genel Sekreteri Sağlar imzaladı. Sağlar törende yapüğı konuşmada, şunlan söyledi: "Demokrasi yolonda yaphğımız çahşmalar bizleri daha da güçlu kılmaya zorunlu tuluyor. Oııç birleşmeyle ohır, giiç bbrünleşmeyle olur, giiç inanmış insanlann yanyana, omuz omuza mücadele vermesiyle oiur. Ben 560 DSP'li arkad&şa hoş gddiniz diyorum. tki a\n isim altında olan partilerden bir tanesinin de başında bulunan kişiler yaphklan yanbflan anlayacaklar ve eninde sonunda onlar da butunun bir parçası olarak sosyal demokrasiye hizmet edeceklerdir. Birlikte olmak islemeyenler birgün bu sorumlulnk altında ezüeceklerdir." Törene SHP yöneticileri ile çok sayıda milletvekili de katıldı. Genel Sekreter Fikri Sağlar, törenden sonra düzenlediği basın toplantısında Ziraat Bankası'ndan durdurulan kredilerin yeniden açıldığının belirtilmesine karşın, kredi alınamadağını. küçük çiftçinin ve köylülerin ANAPTA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Genel Başkan Yardımcısı Eyöp Aşık, partisınin Mamak ilçe kongresinde yaptığı konuşmada, "ANAP Türk devleti için tarihi bir fırsattır. Bu fırsatı ccbini doldurmak için kuUaomak istejvnier partimizden defolsunlar" dedi. Eyüp Aşık, dun yapılan ilçe kongresinde yaptığı konuşmada, DYP'nin devam etmesinin mumkün olmadığını kaydederek, "DYT'nin 29 Kasım seçimlerinde buviik parti olma ozelligini >itirdiğini" savundu. Aşık, "Önümuzdeki gunlerde her viiayelten ses gelecek. DYP ve SHP'den istifa edetı binlerce kişi ANAP'a geçecek. Geieceklere ön kapıtnu ardına kadar açıklır" dedi. SHP ve DYP'yi yerel seyimlerden kaçmakla suçlayan Aşık, muhalefet partilerinin her yasa için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmalarmı da eleştırerek., "Bizim haydi seçime dememizi, haydi Anayasa Mahkemesi'ne diye anlıyoriar. Bu iktidar olmak isteyen bir partiye yakışır davranış değiklir" diye konuştu. Aşık, muhalefet partilerini, "Anayasa Mahkemesi'ni siyasi bir yarduncı gibi gösteımeye çalışarak. mahkeme KONGREKULISI nin itibannı zeddemeklc de" suçladı. Aşık sözlerini özetle şoyle sürdurdü: "Türk devleti Ortadogıı'nun ağabeyi duruınuna gelmiştir. Ama bu yetmez. Butün dunyada soz sahibi olmamız lazım. VVaMheira için 40 >ıl sonra hesap soruyorlar. soruşfurma açıyorlar. Yahudiler, 40 yıl sonra da olsa biz besap soraru diye reklam yapıyortar. Ama bütiin dunyanın gozleri önünde FilistinlOer dayak yiyor, Bulgaristan'da Turklerin isimkri degiştiriliyor. Araba, renkli teloizyon ishyonız. Ama Türk mflietinin biraz fedakârlık >apması lazımdır. Uoslunun güvendigi, düşmanının korktuğu Turk devlelini ^ratmamız lazımdır. ANAP Turk devleti için tarihi bir fırsaClır. Ama bu fırsatı cebini doldurmak için kullanmak isteyenler partimizden defolsunlar." Aşık'ın bu sözlerini hakkındaki yolsuzluk iddialan nedeniyle Mamak Belediye Başkanlığı'ndan alınan ANAP'lı Mehmet Akgün üzgun bir ifadeyle dinledi ve önundeki kağıda not aldı. Aşık konuşmasıru, "ANAP jolsuzluklara sabip çıkan bir parti de DSP'den SHP'ye btiytik katılım tefecinin kucagına duşürüldugunu kaydetti. Sağlar, "Ziraat Bankası. iktidar y&ndaşı bü\ük holdinglere milyarlarca liralık ticari kredi verirken, çiftçiye, subelerde toplanacak mevduat ölçüsunde kredi vermeye cahşıyor" dedi. Sağlar, TBMM Başkanı Yıldınm Akbolnt'un Türkiye'deki ceza ve tevkif evleri, karakol ve Dezarethanelerde incelemeler yapmak uzere TBMM'den bir heyet oluşturulmasını isteyeceklerini bildirdi. kendi kendisini koruduğu vaki degildir. Halkın korunraası devletin gorevleri arasındadır" dıye konuştular. SHP Doğu Komisyonu uyeleri dün Afn'ya gıttiler. Burada komisyon üyelerinden İstanbul Milletvekili Hasan Fehmi Güneş, Kars Milletvekili Mahmut Alnıak ve Mardin Milletvekili Adnan Ekmen olayın meydana geldiği bölgeye hareketlerinden önce şu açıklamayı yaptılar: "Ana muhalefet partisi olarak SHP'nin bir Doğu komisyonu kurmuş olması Doğu ve Güneydoğu'da meydana gelen olaylara partimizin ne kadar duyarlı olduğunun bir gostergesidir. Koyde me\dana gelen olayda şiipbe çekici yanlar olduğu için parti bizi görevlendirdi. Eğer olayda siyasi nhelikli bir dunım söz konusu ise biz bu ve bunun gibi olaylan Mecliste gundeme getirecegiz. SHP Doğu Komisyonu'nun amacı ezilen balkın sesini tum dunyaya duyurmaktır. Ezilen halkımız sesini bırakın Turkiye'yi, çevresine bile duyuramıyor. Bizim bu komisyonu kurmamızın amacı da bu sese kulak vererek halkın sorulanna çözüm ge(jrmektir.1 Ankara 'Devletin tarihi fırsatı* gUdir. Ama bakanlar hakkında iddialar ortaya atmanın da bir riski olmalıdır. Bunlan ispatlamalıdır. Bu iddialan ipsallamadan iki ay btitün Turkiye'yi bu iddialarla uğrastınp, sonra da baydi başka bakana başlayalım denmemelidir. İspatlayamavanın ceza gorraesi gerekir" biçiminde surdurdu. Kongre divan başkanlığını yapan ANAP Ankara milletvekili Barlas Doğu, Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın açtığı kampanyayı desteklemek için salonda sıgara içilmesini "20 dakika süreyle" yasakladı Doğu'nuıı Malatya milletvekili Talat Zengin'e söz verirken, "Salonumuzu süsleyen beylerden" biri diye anons yapması dikkaı çekri. Kongrede ilçe başkanhğı için iki ayn liste çıkanldı. Ancak Doğu, Mamak'tan üye olmadığı gerekçesiyle Alpaslan Türkeş'in avukatı Can Ozbay'ı salona almadı. Özbay'ın listesinde yer alanlardan Arif Şenses adayhğı kabul etmediğini açıkladj. özbay'ın yönetim kurulu adaylannın onemli bir bölümünün salonda olmadığı görüldü. Bu gelişmelerden sonra Özbay'ın aday listeleri divan başkanlığına sunulmadı ve böylece Özbay adaylıktan çekilmiş sayıldı. Mamak bölgesi ANAP milletvekilleri Barias Doğu, Göksel Kalaycıoglu ve Mehmet Çevik'in destekledikleri Nnri Hazer'in listesi okunurken salondaki delegelerin hemen tamamı ayağa kalkarak alkış tuttu. Özbayın çekilmesiyle tek liste kaldığından ilçe baskanlığını Nuri Hazer kazandı. Yönetim Kurulu; Ali Türkyasar, Mustafa Uslu, Salih Ardjçlı, Fahrettin Cebeci, Mustafa Çiğdem. Kaplan Ot, Ali Söküt ve AbduUah Özel'den oluştu. SHP Dogu Komisyonu Cumhuriyet muhabiri Mehmet Uçar'ın haberıne göre SHP Doğu Komisyonu uyeleri, Ağn'nın Doğubeyazıt ilçesine bağlı Yaygınyurt köyünde bir hafta önce bir jandarma erinin ateş açması sonucu bir kişinin ölümü ile sonuçlanan olayla ilgili olarak yaptıkları açıklamada "Bölge balkı yoğun baskı altındadır" dediler. Komisyon uyeleri Doğu ve Guneydoğu Anadolu'da uygulanmakta olan köy koruculuğu sistemine karşı olduklarıru da belırterek, "Dünyamn hiçbir yerinde halkın Meclisiıı gündemi bu hafta da yüklü Medeni Yasa'yı değiştiren tasarı, 18 şubatta Adalet Komisyonu'nda göruşülmeye başlanacak. Muhalefetin enflasyon ve gelir dağılımı konularmdaki Meclis araştırması önergeleri de ele alınıyor. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) TBMM'de yoğun bir hafta yaşanacak. Genel Kurul ve komisyonların gündemleri oldukça yüklü. Yıllardır üzerinde çalışılan ve kesin şeklini alarak TBMM'ye sunulan Medeni Yasa'yı değiştiren yasa tasarısının görüşülmesine 18 şubat perşembe günü Adalet Komisyonu'nda başlanacak. Tasanrun bir an önce yasalaştırılması için çalışılacağı bildiriliyor. TBMM Genel Kurulu'nun yarınki birleşiminde gensom nedeniyle geçen hafta görüşülmesi yarım kalan SHP'nin "enflasyon"la ilgili Meclis araştırması önergesi ele alınacak. Geçen hafta önerge üzerinde yalruzca hükümet ve SHP Grubu görüşünü açıklamıştı. önergenin görüşülmesi yarın tamamlanacak. DYP'li üyelerce verilen "gelir ve reffth dağılımı" hakkında Meclis araştırması açılmasına ilişkin önerge de bu hafta Genel Kunıl'da ele alınacak. Bölge idare Mahkemeleri Yasası'nda değişiklikler ongören tasarı da Genel Kurul'da görüşülecek. ÂNAP, SHP ve DYP gruplarının yarınki toplantılannda genel başkanlann birer konuşraa yaparak son siyasi gelişmeleri değerlendirmeleri bekleniyor. Bütçe ve Plan Komisyonu'nun çarşamba günü yapılacak olan toplantısında, geçen hafta Sağlık ve Sosyal lşler Komisyonu'nda görüşülerek kabul edilen "çalışaniann tasarruflannın teşviki" hakkındaki yasa tasarısı ele alınacak. Tasarı ile çalışaniann ücretlerinden yüzde 2, işverenlerden ise yüzde 3 oranında kesinti yapılarak bunların bir hesapta toplanması ve çeşitli yollardan değerlendirilmesi öngörülüyor. Dışişleri Komisyonu'nun 18 şubat perşembe günü yapacağı toplantıda "işkence ve kötü moamelenin önlenmesi" hakkındaki Birleşmiş Milletler Sözleşmesi görüşülecek. Danışmanhğını yaptığımız büyük bir kuruluşun İstanbul'daki merkezinde çalışmak üzere aşağıda nitelikleri verilen yöneticiler yetiştirilmek üzere alınacaktır. Seri olarak parlak krom kaplama yapılır • Demir • döküm • Çelik, saç ve benzerleri mamul tüm parçalar; Alman normlarına uygun sıcak ve hareketli banyolarımızda çiftbakır + nikel üzerine dekoratif krom kaplama yapılır. Mali Analist Muhasebe Elemanı Bilgisayar Elemanı ÖZELLİKLERİ Kendi dalında yüksek tahsil yapmış olmak, İngilizce veya Almanca'yı çok iyi konuşan ve yazabilen, Bilgisayar elemanının hardware, perifleri ve yazılım konularında deneyimli olması, 30 üâ 35 yaş arasında olması, Sınai veya mali kuruluşlarda en az 5 yıl çalışmış olması, İçerde ve dışarda tetkik ve eğitim imkânı sağlanacaktır. Dolgun bir geliri ve istikbali olan bu görevler ile ilgilenenlerin 29 Şubat 1988 tarihine kadar aşağıdaki adrese bir fotoğrafla birlikte özgeçmişlerini mektupla göndermeleri rica olunur. Kongreler suruyor Haber Merkezi ANAP kongreleri sürüyor. Dün de Tunceli, Bingöl il ve Erzurum, Giresun merkez Uçe kongreleri tamarnlandı. Tunceli il kongresinde başkanlığa, rakip aday olmadığı için Huseyin Kılaıı yeniden getirildi. Dört iistenin yansacağı söylenen Bingöl il kongresinde ise seçimlere tek listeyle gidildi ve başkanlığa Mabmut Sönmez secildi. ANAP Bingöl eski milletvekili ve Nakşibendi tarikatı şeyhi olan Mahmut Sönmez'in aday olmasından sonra, öteki adayların çekildiği öğrenildi. Giresun Merkez İlçe Başkanlığına Şafak Hisarkaya, Erzurum merkez ilçe başkanlığına Avni Dursun getirildi. Gümüşhane'nin Bayburt ilçesi kongresinde iki tiste çekişti. Oylar eşit çıkınca, oy sayımının yeniden yapılması kararlaştırıldı. UYGULAMA ALANLARI: • • • • • • • Elektronik yan sanayii Oto yan sanayii Çelik büro eşyaları Hediyelik büro eşyaları Ütü kapakları Çeşitli vidalar Çeşitli borular Müracaat: 6 G € ELEKTRİKLİ CİHAZLAR SAN ve PAZ. A.Ş. Okcumusa Cad. No: 84/86 Sahlan Han Koraköy Ist. Tel: 156 08 08 (4 Hat) Telex: 24685 kugu tr. BAR1ŞA ÖZLEM Prof. Dr. H ısnü Göksel 1000 lira (1 DV içinde) Çağdaş Yayırlan Türkocağı Cad 3941 Cağaloğluktanbul PEVA İstiklâl Cad. İmam Sok. PEVA HAN No:l K.4 Beyoğlu/İSTANBUL