23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/7 ClVlGftlCTltOClClfl •Betül Uncular •HakkıErdem •Canan Gedik*Faruk Bildirici rORTRE Giray: Toplu konut tıkır tıkır / Bayındırlık Bakanı Safa Giray, Toplu Konut Fonu'ndan 1987 /yılına kadar 1 trilyon 80 milyar lira kredi verildiğini, her yıl A m/150200 bin konut yapılmasımn hedeflendiğini, 1983'ten bu yana • tamamlanan 189 bin konutun, Toplu Konut Yasası'na dayanarak verilen kredilerden yararlandığını söyledi. ANKARA (Cumhoriyel Burosu) ' Konut sorunları Ue ügili Meclis araştırması açılması ANAP oylan Ue reddedildi. DYP'nin verdiği önergeyi SHP'liler de desteklerken, Bayındırhk ve Iskân Bakanı Safa Giray, "Toplu konulon tıkır tıkır yarüdağünü" savundu ve bu konuda bir Meclis araştırmasının zaman israfı olacağını öne stirdü. SHP'li Vtfi Aksoy, konut sonınunun, "Masalcı özal'ın aalattıgı gibi olmadıgını ' belirtti. DYP'li Baki Durmaz da konut kooperatiflerinin inşaat şirketleri ve kâr ortaklığına dönüştüğünü söyledi. DYP'nin toplu konut ile ilgüi Meclis araştırması üzerinde hükümetin görüşlerini açıklayan Bayindırlık ve tskân Bakanı Safa Giray, Toplu Konut Fonu'ndan 1987 yılına kadar 1 trilyon 80 milyar lira kredi verildiğini belirterek, "Toplu konut ükır tıkır yürümektedir" dedi. Giray, nüfusun 26 milyonunun büyük şehirlerde yaşadığını, büyük sehirlerde çoğunluğun ise gecekondu veya kaçak yapılarda oturduğunu belirterek, 35 yüda çeşitli kredilerle yapılan konut sayısının 700 bin olduğunu söyledi. Giray, 1983 yılından itibaren Toplu Konut Yasası çıkanldığını belirterek, 189 bin konut ihtiyacırun bu kredilerle tamamlandığını, her yıl 150200 bin konut yapılmasının hedeflendiğini anlattı. Toplu Konut Fonu'ndan kredi alanların çoğunluğunun meraur ve işçi olduğunu anlatan Giray, hükümetin daha çok 60 ila 80 metrekarelik konut yapımmı desteklediğıni, bu tip konutlann yüzde 90'ının kredi ile karşılandığını kaydetti. Çimento ve demir kullanımının arttığjm belirten Giray, Toplu Konut Fonu'nda 1987 yılında 1 trilyon 700 milyar toplandığını ve halen 380 bin konutun inşasının devam ettiğini bildirdi. Giray, konuşmasını, "Tophı konut tıkır tıkır yühimektedir. Bu konuda bir Meclis araştırması getinnek, Meclisin zamanının israfı olnr" diye tamamladı. SHP grubu adına konuşan lzmir Milletvekili Veli Aksoy, 100 yüın sonuna doğru yeni konut gereksinmesinin 5 milyon dolayında olacağını bildirerek, ülke nüfusunun büyük bölümünün sadece bannak niteliğindeki evlerde yaşadığını söyledi. Ak DYP'nin toplu konut konulu Meclis araştırması isteği reddedildi Paraşütçü başkan: Diker ANAP Ankara İl BaskanlıgVndan milletvekilliğine geçince, TBMM'de ilk konusma yapana kadar "düj paManan" Rıfat Diker, bu konuşmasında "deve çanhui" konusunu yine gündeme getirdi. ANAP'ıfl boynuna deve çanları olduğunu kabul eden Diker, bu çaflların "Toplu konut, GAP, köpra ve barajlar olduğunu ve bunlcnn güzel sesler çıkaran çanlar olduğunu" söyledi ANAP'ın milli irade çanını da boynuna taktığmı belirten Rıfat Diker, ANAP'a yakınlaşması 1983 yıhnda Turgut özal'a parti kurma hazırlıklan sırasında evini açmasıyla başhyor. "Allah nzası icin" Farabi sokaktaki evini özal'ın hizmetine veren Rıfat Diker, özal'ın ANAP kuruculuğu ve ardından milletvekili adaylığı teklifini kabul etmedi. tşadamlığını sürdürmek istediğini kaydeden Diker, 1985 yüındaki ANAP Ankara il kongresine kadar özal ile sadece iki kez karşılaştı. Ancak hareketçi kanadın Ankara il başkanlığına aday gösterdikleri Oguz Karabay'ın durumunun güçlenmesi üzerine Basbakan, Diker'den yardım istedi. Diker de bu kez politikaya girme önerisini kabul edince birden paraşutle ANAP Ankara tl Başkanlığı koltuğuna indi. özal aday gösterince partililer Diker'e itiraz edemediler. Ve Diker bu görevi 1987 secimlerine kadar sürdürdu. "Ruto" adlı insaat şirketinin sahibi olan Rıfat Diker'in üstlendiği inşaatlar arasında devlet mezarlığı ve Kara Harp Okulu laboratuvan da bulunuyor. Rıfat Diker'in Mecliste dikkatleri üzerinde toplanmasına neden olan ilk hareketi Milli Savunma Bakanı Ercan Vnralnan'ı savunmak üzere bir basın toplantısı girisiminde bulunması oldu. ANAP Ankara milletvekillerinin tümünün desteğini alamaması nedeniyle "fiyasko" olarak nitelenen bu girişim, Diker'i yine de memnun etti. Diker, Vuralhan olayı konusunda düzenledıği basın toplantısıyla ANAP grubunda "kapı arkasmda" yapılan konuşmaların acığa çıkmasına neden olduğunu söylüyor. SHP Izmir Milletvekili Veli Aksoy, 2 bin yılına doğru yeni konut gereksiniminin 5 milyon dolayında olacağını belirterek, ülke 'nüfusunun büyük bölümünün barınak niteliğindeki evlerde yaşadığını söyledi. DYPAfyon Milletvekili Baki Durmaz da, konut yatırımlarının genel yatınmlar içindeki payının sürekli düştüğünü vurguladı. r soy, "Dnramun İcraabn İçinden programında konut sorununu çözümlemiş gibi gösteren masalcı Ozal'ın anlattığı gibi olmadığı bir gerçektir" dedi. Fakir fukaranın konut sahibi olabilmesi için kredi sisteminin gelir dağılımındaki dengesizlikteri giderici şekilde geliştirilmesini öneren Aksoy, 1988 yılında verilen kredinin konut maliyetinin ancak yüzde 32'sini karşılayabildığini bildirdi. Aksoy, fakir fukaranın bundan sonra ev sahibi olmasının hayal olduğunu kaydederek, Basbakan Yarduncısı Kaya Erdetn ve Ulastırma Bakanı Ekrem Pakdemirii ile yüksek dereceli bürokratlann bulunduğu 'Bal Tetanlar" kooperatifîne kredi verimesini eleştirdi. Aksoy, ANAP iktidannın konut politikasının deylet eliyle holdingleri zengin etme girişinu olduğunu vurgulayarak, "Sayın Özal'ın artık haikı inandırraası mümkün değildir. Çünkii haliun yüzde 64'ü kendisine güveno>ıı vennenuştir. Toplu konut prpııuş icerisinde bulunmaktadır. Sayın Ozal'ın konul ve ekonomik politikasını degiştirmesi gerekmekledir" diye konustu. DYP grubu adına konuşan Afyon Milletvekili Baki Durmaz ise, konut yatınmlanna aynlan miktann, genel yatınmlar içindeki payının sürekli düştüğünü bildirerek, çığ gibi büyüyen kooperatiflere üye olan vatandaşın şaşkınlığa düştüğünü, ümidinin ümitsizliğe dönüştüğünü söyledi. Durmaz, vatandaşların ödeme güçlüğü nedeni ile paralanm yüzde 30 Yerel seçim yasa önerisi ANAP grubunda taküdı Aralannda ANAP Genel Başkan Başyardımcm Mehmet Keçeciler'in de bulunduğu bir grup tarafından hazırlanan ve erken yerel seçimlerin ekim aymda yapılmasım öngören yasa önerisi, ANAP Meclis Grup Başkan Vekili Taşçıoğlu tarafından incelemeye almdı. ANAP seçim tarihini "yasa" yerine "meclis kararı" Ue belirlemeyi hedefliyor. ANKARA (Camhuriyet Burosu) ANAP'ın erken yerel seçimlerin ekım ayında gerçekleştirilmesi amacıyla hazırladığı yasa önerisi ANAP Grup Başkanvekili Mükerrem Tasçıoglu'na takıldı. ANAP yerel seçim tarihini "yasa" yerine, "Meclis karan" ile belirleyerek Anayasa Mahkemesi'ne gidilmesini önlemeyi planlıyor. ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Kececier'in de içinde bulunduğu bir grup tarafından hazırlanan erken yerel seçimlere ilişkin yasa önerisi dün Meclis Başkanlığı'na verümek üzere ANAP^fup yörletimine sunuldu. Ancak, ANAP Grup Başkanvekili Mükerrem Taşçıoğlu, «öneriyi incelemeJeri gerektigtar belirterek öneri>i Meclis Başkanbğı'na vermedi. Mükerrem Taşçıoğlu, Cumhuriyet muhabirine yasamn geciktirilmesinin nedenini, "Sayın Keçeciler teklin bana bugün (dün) getirdi. Grup idare beyetj olarak karar aldık. Boodaa soara işleri sıkı tutacağız. Bcn bakak müsavirlerine havale eltim, iaetllyorlar. Haftaya kalır diye disünüyoraın'' biçiminde acıkladı. Taşçıoğlu, "Öneride Ukıldıgınız bir yer mi var?" sorusuna, "Onu şimdi söyleyemem. 12 gün Lrin verirseniz, onu da söyleyebilirim" yanıtını verdi. Mehmet Kececiler ise Cumhuriyet muhabirinin önerinin Meclis Başkanlığı'na verilmediğini ve Taşçıoğlu'nda kaldığını belirtmesi üzerine, "Ohır mu öyle şey. Ben kendisi ile bir koaaşayun" dedi. Basbakan Turgut özal geçen hafta ANAP yöneticilerine yasa önerisi nin bir an önce hazırlanarak TBMM'ye sunulması talimaünı vermişli. ANAP'ın hazırladığı yasa önerisinde ANAP Genel Başkan Müşaviri Mustafa Taşar ile TBMM Adalet "omisyonu Başkanı Alpaslan Pehliranlı'nın, "Büyük sehirlerde belediye başkanlannın ayn listeler halinde secümesi" biçimindeki önerüeri yer almadı. Yasa önerisinin hazırlanması sırasında Basbakan, Taşar ve Pehlivanlı'nın önerilerini kabul etmeyince bu iki ANAP'lının isteği Meclis gündemine yansıyamadı. Ancak, Taşar ve Pehlivanlı'nın yasada bağımsız belediye başkan adaylığı konusunda boşluk olduğu yolundaki görüşleri dikkate alınarak, yeni bir düzenleme yupıldı. ANAP'ın hazırladığı ve Taşçıoğlu'nun incelemeye aldığı yasa önerisinde özetle şu hükümler bulunuyor: " Vferel seçimlerin her yıl hazirao ayıanı ilk pazar günü yapılması biçimindeki yasa hükmü seçimlerin 5 yılda bir ekim ayında yapdacağı şeklinde degiştiriliyor. Siyasi partilerin seçimlere katü'mak için kurmalan gereken örgüt sayısı 3'te ikiden yanya indiriliyor. Büyük şehirierdc siyasi partiler tek Uate balinde Hce belediye başkanlan Ue birlikte aday gösterirken, bagımsızlar da aday olabilecekler. Ancak, bagımsulara oy kulla'nmak isteyenler aynca siyasi partilerin listelcrine de oy verebilecek. ' Yerel seçimlere bir yıl kala ara yerel seçim jvpılamayacak. Siyasi partiler büyük sehirlerde bterierse önseçim yerine merkez yoldaması ile ada> belirieyebilecek. Siyasi partilerin kongrelerinde ve önseçimlerde partilerin üye kayıt defterieri yerine, Cumhuriyet Bassavcılıgı'ndaki üye kayıtları esas alınacak. Yerel seçimin ekim ayının hangi gününde yapüaca|uıa 'Meclis karar' verecek." . ANAP yasa önerisinde erken yexi seçim tarihine yer vermeyip seçimlere karar venne yetkisini TBMM'ye bırakarak, muhalefet partilerinin Anayasa Mahkemesi'ne başvurmalannı önlemeye çalışacak. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Eyüp Asık, siyasi partilerin Meclis karanna karşı Anayasa Mahkemesi'ne başvuramayacaklarını belirterek, "Bu kannn teUifimiz kabul edildikten sonra Meclis stcim tarihini k&rarlaşnracak" dedi. Aşık, konuşmasını, "Muhalefet yine Anayasa Mahkemesi'ne gitmenin bir yolunu bulur ve kanun ile karan iptal ettirirse büyük bir boşluk çıkar. Zaten bizim de amacunız böyle çok acele etmek değil. Biz seçim yapalım diyonız, onlar kaçıyorlar. Biz de kovafayonız. Başka bir şcy olmuyor" şeklinde sürdürdu. ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Kececiler, Taşçıoğlu ile yaptığı görüşmeden sonra yerel seçim yasa önerisinin bugün ya da en geç yann TBMM Başkanlığı'na sunulacağım belirterek, "Bu teklifi 25 marttan önce kanunlaştırmamız lazım" dedi. H f | 7 V P I f Ü Basoaka" Turgut özal dün Meclis albümürtde kullanılması için vesikalık fotoğraf çektirdi. SHP p w » W ı ? l I I I v e oYP'li milletvekillermin tamamının albüm için fotoğraf çektirme işlerinı bitirmelerine karşın, 8 ANAP'lının bir türtu Meclis stüdyosuna uğramamaları üzerine albumün basımı durduruluyor Dun Basbakan Özalt ANAP grup toplantısından çıkarken stüdyoya çağıran TBMM görevlisi Selami Mutlu aynı zamanda bakanlar Mesut Yılmaz ve Hüsnu Doğan ile eski bakan Metin Emirofllu'nu da stüdyoya getirebildi. 4 ANAP'lının fotoğraf çektirmelerinden sonra albüm bu kez Veysel Atasoy, Cengiz Tuncer, Ibrahim özdemir ve Göksel Kalaycıoğlunu beklemeye başladı Ûzal, önce fotoğraf çektirdi, sonra stüdyoya foto muhabirleri alınarak Başbakanın vestkaiık fotoğrafı çekilirmış gibi fotoflraflarının çekilmesme izin verildı. Ûzal, stüdyodan ayrılırken SHP kulisinde Mardin Milletvekili Nurettin Yımaz ile karşılaştj. ANAP'lı Yılmaz, uzal'ın önünde büyük bir saygı ile eğüerek selam verdi. (Fotoğraf: Haydat ÛzturkAA) eksiği ile geri alarak kooperatiflerden aynldığını, kooperatiflerin ihtiyacı olmayanlarla dolduğunu bildirerek, "Kooperatifkr birer insaat şirketi ve kâr ortaklıgına dönüşmüştür" dedi. Bugünİcü rakamlarla kooperatiflere ayda 600800 bin lira taksit ödenmesi gerektiğini vurgulayan Durmaz, memurun, işçinin, emeklinin eline geçen ücretle bu parayı ödemesinin mümkün olmadığını belirtti. Durmaz, kooperatif ve konut sorununun memleketin kanayan yarası durumuna geldiğini de kaydetti. ANAP grubunun görüşünü açıklayan Ankara Milletvekili Rıfat Diker ise, iktidarın konut politikasını savunarak, "Yaptıklan Ue övünen, ama fırsat düşmedikce bu işi de beceremeyen bir partiyiz" dedi. Diker'in bu sözleri muhalefet milletvekillennin gülmesine yol açınca ANAP milletvekili, "Ben il baskanlıgından gelen biriyim. Dilim paslandı. Müsaade edin de konuşayım" diye sözlerini sürdürdu: Kendilerine sosyal demokrat diyenlerin bir türlü ANAP gibi sosyal adaletçi olmayı beceremediklerini anlatan Diker, "Tophı konuttan saglanan katkılaria, temiz, pembe kaldınmlan ile, yeşil parklan Ue ışıl ışıl yollan Ue çehresi değişen şehirierimiz cag atlayan Türkiye'nin en önemli müjdecisidir" diye konuştu. Toplu Konut Fonu gelirlerinin 1988'de 1,5 trilyon liraya çıkacağını savunan Diker, DYP'li Esat Kıratboğlu'nun bir süre önce ANAP'hlar için yaptığı "deve" benzetmesine de değinerek, şöyle dedi: "Bizim boynumuzda tophı konut, GAP gibi güzel sesler çıkaran çanlar da var. ANAP'ın kervanı boynunda asılı güzel sesler çıkaran bu çanlaria ilerleyip, yüzde 36'da olsa, halkın elinden milli irade çanını boynuna takarken, hep onünde giden ve mUli irade çanını zorla boynuna takmaya çalışan sizleri gördü. Ama sizin boynunuzda 70 senl, yolsuzluk, kan, gözyaşı gibi çanlar var." Rıfat Diker'in DYP'lilerin protestosuna yol açan bu konuşmasından sonra yapılan oylamada konut sorunu için Meclis araştırması açılması reddedildi. SHP ve DYP'liler, önerge yönünde oy kullanırken, ANAP'hlar araşlırmanın reddi için oy verdiler. KuLİS Başbakanın hobisi Gazetecileri üzerinde kimono Ue kabul etmekten ve oyuncak trenlere, elektronik aletlere olan hobisinden söz etmekten bü' yük zevk duyan Basbakan özal'ın bir hobisi de kürsüde konuşurken gazetecilerin teyplerini izlemek. Kasetleri biten ya da çahşmayan teypleri sürekli kontrol eden Basbakan, dün de ANAP grubunda bir teybin kasetinin sonuna geldiğini görünce, konuşmasını yanda kesti ve gazeteciyi uyarmak için teybi havaya kaldırdı. MUletvekilleri ne olduğunu anlayamayıp olayı hayretle izierKen, teybini havada gören gazeteci, yerinden fırlayarak Başbakanın yamna gitti ve kaseti değiştirdi. Gazeteciler, Başbakanın basın toplamüannda "zorln sorulan" dinlerken, önündeki teyplerie oynayarak bazüannı boıduğunu da unutmadılar. Giray^ın saygısı Basbakan Turgut Ozal Ue göruşme sıkıntısı çekenlerin başında bakanlar geliyor. Basbakan ile görüşmek için randevu alamayanlar, Basbakan özal'ı ya Meclis koridorlannda ya da arabasına binerken yakalayarak denlerini ayaküstü anlatmaya çalışıyorlar. Bayındırlık ve tskân Bakanı Safa Giray dün özal'ı Meclisten ayrılırken yakaladı ve Basbakan arabasına binmeden önce birkaç dakika bakanı dinledi. Bir gazeteci "Siz de Başbakanla ayaküstü göriişüyorsunuz" sözlerine Giray, "Evet öyle. Siz Basbakan olduğunu unutuyorsunuz ama biz unutmuyoruz" karşılığını verdi. ANAP'ta Vuralhan alarmı Basbakan özal, partisinin grup toplantısında yaptığı konusmada, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan hakkında verilen ve yann öngörüşmesi yapılacak olan gensoruya ilişkin olarak "en önemli işimiz budur, bu meseleyi düşündüğümüz şekilde çözmeyi rica ediyorum" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) SHP ve DYP tarafından Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan hakkında verilen gensoru önergesi TBMM'de yann görüşülecek. ANAP Genel Başkanı ve Basbakan Turgut Özal dün partisinin TBMM grubunda yaptığı konusmada, "Müli Sa\unma Bakanımız Ercan Vuralhan hakkındaki gensoru onergesinin gorusülmesi sırasında milletvekili arkadaşlanmın burada hazır bulunmalannı rica ediyorum" dedi. SHP lıderi Erdal lnönıi de grup konuşmasmda ANAP'ın kamuoyunu Vuralhan olayından uzaklaştırmak amacıyla "çeşitli konulan istismar ettigini ve yeni olaylar yaratmak istediğini" söyledi. tnönü gensoru öngörüşmeleri sırasında, "Vuralhan'ın konuşacagını umul ettiğini" söyleyerek şöyle dedi: "Her yerde, her fırsatta 'kendimi savunmak için Mecliste konuşmaya hazınm' diyen bir insan konuşmak için kürsüye çıkmazsa artık ona karşı ne söylenecektir, dogrusu bilemiyorum. Ama o gün kursüye çıkacağına inanıyorum. Usul maddeleri arkasına sığınılarak. bu kadar ciddi iddialar varken hicbir şekUde konu örtbas edilemez. Hiçbir usul maddesi Milli Savunma Bakanlığı gibi önemli bir devlet gorevini işgal eden kişinin kendisini savunmasına engel olamaz. Devletın daha iji çalışır.ası. dürüst yönelimini kurması için hakkında iddialar bulunan insanın ce\ap vermesini istiyonız. Buna usuller imkân vermiyor demeleri, kabul edemeyecegimiz bir davranıştır. Kimseyi de kandıramazlar." Turgut Özal da partisinin grup toplantısında Vuralhan olayına değindi ve gensoru görüşmelerinde milletvekillerini Meclise gelmeleri konusunda uyardı. özal, "Muhalefet partileri şu günlerde araştırma önergeleri, soru öner ENSORU 4 geleri hazırlıklan içindedirler. Ona bir şey divemera ama, arkadaşlanmdan ricam, çalışma saatleri icerisinde Mecliste bulunmalandır" dedi. "En önemli işimiz budur" diyen Özal, gensoru görüşmelerinde de tüm kadro ile Mecliste hazır bulunulmasını istedi. Özal, "Bu meseleyi düşündüğümüz şekilde çözmeyi rica edhorum. Gnıp karan almaya gerek yoktur. Ama bu gibi meselelerde birlikte hareket etmekte yarar vardır" diye konuştu. özal, TBMM'den ayrılırken eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral Necdet Ünığ'un 2000'e Doğru dergisinde yayımlanan MİT raporu için "Vuralhan olayının örtbas edilmesini amaçlayan bir komplo" değerlendirmesine ilişkin bir sonıya "Bir şey söyleyemem" karşılığını verdi. (ienîş kabine9 Meclisten geçti Kamera, nelere kadîrsîn Türkiye'nin Amerikalı Dostlan Demeği'nin çağnlısı olarak 29 şubat tarihleri arasında ABD'ye giden Türk parlamento heyeti yurda döndü. önce MDP, sonra HDP, en sonrada ANAP'ta karar kılan Denizli Milletvekili tsmail Şengün, kendilerini Esenboğa'da TRT kamerasının karşılamamasına çok öfkelendi. Şengün havaalanından Meclis Basın Bürosu'na telefon edip saat 16.00'da basın toplantısı yapacağını belirterek TRT'ye haber verilmesini istedi. Ancak, Şengun ve ekibi saat 17.00 sulannda TBMM'ye ulaşabUdiler. Basm mensupları ve kamera bir süre sonra toplantı yerini terk etmişti Şengün ve arkadaşlan bu kez kameranın gelmesini beklediler ve akşam TV'de kendisini seyretmek üzere kamera karşısında konuşurken Esenboğa'daki öfkesi kaybolmuştu. SöYLEŞÎ 'Güzel konuşmak bana ndnas' Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan hakkında verilen gensoru ile ilgili olarak ANAP grubunun sözcülüğünü yapacak olan Orhan Ergüder, Yassıada'da Celal Bayar'm avukatlığını yapmış ünlii bir "hatip". Ergüder o günlerde ayna karşısında saatlerce konuşma ahtrenmanı yaptığım söylüyor. Insanlan ithamdan çok korkanm. Adli hatadan korkanm. Yassıada duruşmalan beni çok etkiledi. Orada yargdananlara çok acınm. Adnan MeDderes, Fatin Rüştii Zorlu ve Polatkan'ın idamlan bana çok acı vermiştir. Biz Celal Bayar'ı knrtardık, ama saçlanm orada beyazlaştı." Ergüder, kişiliğini ise şöyle tanımlıyor: "Hayatı severim. lyi giyinmeye ve erkek kokusnna özel bir merakım var." Kulislerde kendisinden önce çevrev, yayılan parfümüyle fark edi'.cn Ergüder, bu merakından ötürü birçok arkadaşımn da tepkisini çekmiş. Ergüder, parfüm düşkünlüğünü eleştirenlere, şu yanıtı veriyor: "Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed, çiçegi ve güzel kokuyu severdi." Vuralhan'ın savunmasını üstlenince uykuları iyice kaçan Ergüder, yoğun bir çalışma içinde. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) ANAP grubunda, Vuralhan için verilen gensoruya bir sözcü bulmak gereksinimi ortaya çıkınca, Celal Bayar'm avukatı, İstanbul milletvekili Orhan Ergüder adı etrafında herkes hemfikir oldu. Ergüder, Yassıada duruşmalannın üzerinde büyük iz bıraktığını ifade ederken, "O duruşmalar 13 ay sürdü ve benim saçlanm orada beyazlaştı" diyor ve konuşmasını şöyle sürdürüyor: "Güzel konuşmak, bana bir miras.. Yassıada dunışmalanndan miras.. Ben Celal Bayar'm avukatlığını üstlenince odalarda aynalar karşısında saatlerce güzel konuşma antrenmanlan yaptım. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Devlet bakanlıklarının sayısım arttıran yasa tasansı TBMM'de görüşelerek yasalaştı. ANAP'lüann oylarıyla kabul edilen yasaya SHP ve DYP karşı çıkü. Muhalefet yasayı "anayasaya karşı hile" olarak nitelerken, hükümet yasamn, anayasaya uygun olduğunu savundu. Bakanlıkların kuruluş ve görev esasları hakkındaki 3046 sayılı yasada değişiklik öngören tasanrun tümü üzerinde DYP grubunun görüşlerini açıklayan Yaşar Topçu bakanlıkların ikramiye ile dağıtılacağını öne sürdü. Topçu hilei şerie yapıldığını savunarak, ANAP'm iş sorunlarını meclisin çözmek zorunda olmadığını vurguladı. SHP grubu adına konuşan Turan Beyazıt da ANAP'ın devlet olanaklarıru çıkarlan için kullandığım öne sürdü. Klinikte hasta bulunduğunu, klinik şefinin duruma müdahale etmesi gerektiğini kaydeden Beyazıt, "Hiikümel içinde bir çekirdek kabine oluşturulmakladır. Basbakan ve onun güvendiklerinin sevk ve idaresine hükümet verilmektedir. Tasannın örtülü amacı budur' dedi. ANAP grubunun görüşlerini açıklayan Resit Ülker ise tasannın parlamenter demokrasiye uygun olduğunu belirtti. Hükümet adına konuşan Devlet Bakanı Ali Bozer, tasannın anayasaya karşı hile olmadığını, anayasaya uygun bulunduğunu ve vicdanlannın rahat olduğunu söyledi. Devlet bakanlarının sayısım 15'e çıkaran yasa tasansı Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi. Vazgeçilmez müşteriler ANAP'U Genel Başkan Yardıması Eyüp Asık, muhalefet liderlerini, "Lorel Hardl''ye benzetmesinden sonra, bu kez de muhalefet partilerine, "vazgeçilmez müşteriler" adını taktı. Aşık, anayasadaki "Siyasi partiler demokratik siyasi hayatın vaıgeçilmez unsuriandır" ifadesini "Siyasi partiler, Anayasa Mahkemesi'nin vazgeçilmez müsterileridir" diye değiştirdi. ANAP'b milletvekilleri, şimdi de Aşık'ın Basbakan Turgut Özal'a takacağı lakabı merakla bekliyorlar. DM9li yan yana Danışma Meclisi'nin 3 üyesi tmren Aykut, Şadan Tuzcu ve Mehmet Akdemir, şu anda ANAP'ta birlikte çalışıyorlar. Hatta içlerinden biri bakanlık yapıyor. SHP kulisinde Aykut, Tuzcu ve Akdemir'i başbaşa vermiş hararetle konuşurken görenler, ister istemez 1980 sonrasının danışma meclisi il'. çağnşımda bulundulaı. Mecliste dün Durgun genel kurul TBMM'de dün hareketli genel kurul toplantüanm aratacak bir sessizlik vardı, Genel kurulun hareketsizliğine karşın kulisler canltydı. Ne ANAP'ın politikalarmdan en Onemlisi olan toplu konutla ilgili Meclis araştırma onergesinin göriişülmesi, ne de devlet bakanlıklarının sayısım arttıran yasa tasarısınm görüşülmesi genel kurulda umulan tartışma ortammı yaratmadı. ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Kececiler bile kuliste çevresine topladığı gazetecilerle sohbet etmeyiyeğledı. Toplu konutun erdemini savunan ANAP sözcüleri boş sıralara konuşurken uHiç obnazsa Kececiler dinleseydV der gibiydiler. Basbakan TUrgut özal ANAP kulisinde yardımcısı Cengiz TUncer'le karştlaşıp kısa bir süre göriiştü. özal'ın, Tiıncer'e "Gazetecilerle çokfazla dost obna" önerisinde bulunduğu söylendi. Bazı ANAP'hlar bu öneriyi küçük bir uyarı olarak değerlendirdiler. DYP'li milletvekilleri Demirel'den çekindikleri için dün araştırma önergeleri ile ilgili göriişme yapılırken genel kurul salonundan aynlamadılar. SHP'liler ise sadece kendi sözcülerini dinlemek için genel kurulda bulundutar. Meclis kulisinin en önemli konusu "taksitle alınacak otomobiller için yapılacak kura çekilişiydi." Meclis idare amirlerinin bir araya gelememeleri nedeniyle çekiliş yapılamadı. DYP'nin Meclis araştırma önergesi ANAP'larm oylan ile reddedilirken, devlet bakanlıklarının sayısım arttıran yasa tasansı yine ANAP'lüann oylanylakabul edildi ASA ÖNERİSÎ 'İdama örtülü af ANAP grubunda ANKARA (Cumhuriyel Burosu) Adalet Komisyonu Başkanı ve ANAP Ankara Milletvekih Alpaslan Pehlivanh ile ANAP Genel Başkan Müşaviri Mustafa Taşar, iki ayn yasa önerisini dün ANAP Grup Yönetim Kurulu'na sundular. Pehlivanlı ve Taşar'ın 647 sayılı cezaların infazı hakkında yasaya madde eklenmesini öngören yasa önerisi ile TBMM'de bir yıl içinde onaylanmayan idam cezalarının infaz edilemeyeceği öngflrülüyor. Taşar'la Pehlivanlı'nın diğer yasa önerisiyle de Turk vatandaşlarının kumarhanelere girmeleri yasaklanıyor. Pehlivanlı ve Taşar'ın imzalannı taşıyan idam ceıalanyla ilgili yasa önerisinin gerekçesinde TBMM'nin yıllarca bir karar vermeden meseleyi askıda tutmasının onun zımnen infazda kamu yararı gormediği anlamına gelebileceği vurgulandı. Meclis karan olmadıgı için çözümün askıda kaldığı ve spekulasyonlara konu edildiği gerekçede, şu görüşlere yer verildi: "TBMM'ye inlikal eden bir ölüm cezası hakkında dosyanın Meclise geldiği tarihten itibaren bir yıl içinde herhangi bir karar verilmediği takdirde, artık Meclis iradesinin o cezayı infazda kamu yaran bulunduğu yolunda olduğu so> lenemeyeceğinden, bu cezamn yerine getirümemesine karar verilmiş sayılması şeklinde bir hüküm getirilmekledir." Yasa önerisi yasamn yürürlüğünden once Meclise gelen tüm idam dosyalarını da kapsıyor. Halen TBMM'de bulunan 187 idam dosyasından I24'u bir yılı aşkın süredir komisyonda bekliyor. Önerı yasalaştığı takdirde, 124 dosyadaki idam cezalan müebbet hapse çevrilecek. Müebbet hapse çevrilecek cezalar arasında Mısır Büyükelçilfği'ni basan Fılistinlilere verilen ceza da bulunuyor. Bu cezalar müebbete çevrildikten sonra değişen İnfaz Yasası uyarınca 30 yıl hapis cezası olarak çektirilecek, Mustafa laşar ile Alpaslan Pehlivanlı'nın imzalannı taşıyan ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasası'nın 19. maddesinde değişiklik yapılmasına ilişkin yasa önerisiyle kumar ve talih oyunları oynanan yerlere ancak yabancı pasaport taşıyanların girebileccği öngorülüyor. Akbulut ÖzaTı ziyaret etti ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) TBMM Başkanı Yıldınm AkbuInt, Basbakan Turgut Özal'ı ziyaret etti. Akbulut'un Basbakan Özal'ı ziyaretinin iade amaanı taşıdığı belirtitdi. TBMM Başkanı Yîldırım Akbulut, özal ile göriışmesinde Meclisi tarafsızlık içinde anayasa, içtüzük ve yasalara bağlı kalarak yönetmek istediklerini söyledi. Akbulut, bu nedenle bütün gruplann desteğini aradıklarını kaydetti. Basbakan Özal ise, Meclisin çalışması için en büyük görevin ANAP grubuna düjtüğunü belirterek, "Meclisin daha kolay ve suhuletle çalışması için elimlzden geleni yapanz" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle