Katalog

CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU Mel lefcorolotı Gengl Mudüriüîü'nden alınan Mgiyt göre yurdun kuay losimtori nvçalı çok &glutkı. Marmara'nın doOusu. Kandmz. Iç Aıudokı'nun kuzayi yaOmuf ' kı. Doftı Anadokı'nun taıayi kar y a f t t (p«ecak. HAA SKAKLIöl: Yi>$ A n ywierd» t v u a z t e a k . ( * * ) prtânle Onunt bif « t t i M k otoıayac*. RUZGAR: Guney v» bot yftHerten ham. arasıra orö taıvvcm yaflış alan yarterdt zaman aman kuvvafl olarak esactk. DenolenK KAIe ve lodosbn M a m a n . Ege v« Bak Kmfcniz'de yıtdu w karjyetden 35, aman aman 67 ktıvvMMa saatk 1021. a m a n zaman »•33 dariz miR hcU «sacak. DENİZ: Mufedl yer yw kaba dügafc. ttga yuteetSJİ 12.5 m yer ytr 4 m. doA Y A B K Y B A Y A Y Y B B Y Y B Y B HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN 18° 5°ttyart«taf 12°2°Manisa 14° 5*Kltaraş 13° 7°E*n» 10» 1«Erancan 0° J 10° rErajranı 12° 2°Muş •*> W>tsk&tm 13° 0°Wtde 8° 2°Gaaaı*p 14° 8°Or*ı 18° BPöresm 18° e°Gümü#an«K 3°7» R a 8° z»Hakkiri B 4°6° Samsun 19° e°ispana 8 12° P S ı i 14° 4°isönbul B 11° 7°Sinop 9° 4°ianir 8 17° 8°Snas 5° 5° Kara K 2° «•TetârttoO 4° 8° Kasomonu K 8° 0°TratHDn 10° 2°Kays»i B 14° 4°KırMni A 12° « 12° 8°Konya B 12°1° V » 10° O°ICütal*a B 10° 3°Ytaaat 16° 6°MaHty» B 8° 6° Zongukjak 8 8 A A 16° 6° 12°2° 18° 8» 15" 4° 10 ŞUBAT 1988 /$ d0 g Moskova •Berlin •Paris ^ Madrit 'Q? ki DÜNYA'DA BUGÜN AmsfcnJam Y 5° Leningrad Anvnsn A 18° Londra ABna B 17° A 19° NMano Montreal Baolona Y Y 7° Mostna Boal Y 10° Münih Bdgtat Y 7° N m t o t Y 6° Oöo Bom Y 8° Paris BriMtl Budıpeştt Y Ccnnn Y 5° Kyıd A 19° Roma Ceza»» A 24° Sotya Cttde A 24° Şam Dutayi FnnMuri Y 7° lelAvîv A 20° lünus K 3° A 20° Kilm Kopenhag K 4° vlyına Y 7° W»sl> A 19° Zurtı Leftaışa 2° 8° 14° 12° 2° 7° 5° 2° 9° 5° A 22° B 15° A 8° A 16° A 21° A 18° K 5° B M° A 11 8° Y 7* MEHMED KEMAL POLİTİKA VE OTESI layında. gorüs uzaMıjı 10 km.. y a f e a n m b 25 km dolayinda btHuracak. Van gflunde hara parçat buMhı «e ssS gsctcek flüzgar günay ve dogu j * * f d e n h»m. arasıra orb tamene esecek. GAI mutedil dalgalı olacak Goruş uzaklı> 10 km sts anında 1 km dofayınoa yaOmurtu * ^ lart BMc* Bingfcl Bîtks Bokj Burea C Conım Oefizl B Y Y Y B Y K B Y B ev B e»4° 10»2» 14» 7» 14» 7° 13» 7° 10° 0" 15" 8° 3°3° 11° 7° 14° 7° Bir Zamanlar... İigili Bakana gazeteciler toplu taşıma ve metro konusunda soruyorlar, o da şöyle yanrtlıyor: "Bir metrcyu kârtı işl&inek, dünyada kjmseye nasip olmamışör. Böyle bir şey yok. Tren dolu gtderken otobüse göre kMdr. Dünya uçağa gıdryor. Dünya 21. yüzyılda ferdiyotçitiğe gkiiyor. 21. yuzyılın ortalarında dünya nüfusunda azalmalar olacak, dünya robot kullanacak. Kan koca dahi aynı evtte oturmayacak. Eğer şartlanmaksa, 'Demir ağlaria ördük yurdu baştan başa1 şanosmı ben söyiuyordum. Ben şartianmahydım. Bugunun son teknokğsi neyi getirdi, ona bakın. Avrupa frene yatınm yapmtyor. Bir memleketin bütün ulaşımı demiryolu ile olabilir mi sanıyorsunuz?" Londra, Paris, Moskova, Berlin metrosunu görenler hayranlıklannı anlatmakla bitiremezler. Acaba bu metroyu yapanlar ve yaptıranlar zarar etmek için mi yaptırdılar? Metro uzun erimde kendini öder. Ama sadece kâr için mi metro yapılır? Metronun yapımıyta gelen başka kârlar yok mudur? Şurasını da ayrıca ekleyelim. Londra ve Berlin metroları İkinci Dünya Savaşı yıllarında birer sığınak görevi yapmışlardır. Binlerce insanın ölmesini önlemişlerdir. Bugün de öyle düşünülur. Tren de metro gibidir, yapımı önce pahalı olur, sonra kendini yavaş yavaş öder. Bizde tren yapımı Serbest Fırka ile Halk Partisi arasında siyasal tartışma konusu olmuş. Tren yapımından yana olanlar tartışmayı kazanmışlardır. Eğer demiryolu politikasına ilk yıllarda olduğu gibi bakılsaydı, bugün yurdun birçok yeri demir ağlarta dösenmtş olurdu. Atmıpa ülketerinde her kerv tin birbiriyle demiryolu bağlantısı vardır. Bizde sıkça trafik kazalarına neden olan otobüslerte yolculuk hemen hemen yoktur. Otobüs seferleri yerlerini trene bırakmışlardır. Karayollarını öne alırken biz Avrupalı'dan daha mı akıllıyız? Avrupalı, demiryolu yapacağma otobüslerte işleri görmeyi yeğiemez miydi? Eğer yeniden demiryolu yapma azalmışsa, ülkenin artık demiryoluna doyduğu anlamına gelmez mi? 'Demir ağlarta ördük yurdu bastan basa' şariasından söz ediliyor. önce şurasını belirtelim ki böyle bir şarkı yok, marş vardır. Buna da, Onuncu Yıl Marşı denir. Cumhuriyet'in onuncu yılında sözlerini Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar yazmıştır. Cumhuriyet'in onuncu yılı kutlanırken bu marş alanlarda toplanan halka öğretilmiştir. O yıllarda kalabalıklann doğru dürüst ortaklaşa söylediği tek marş da budur. Ondan sonra ne marş yapılmış ne de ogretilmiştirl Dogrusu soyledir şarkı denilen marşın. On yıkJa on beş milyon genç yarattık her yaştan Demir ağlarta ördük ana yurdu dört baştan önümüzdeki yüzyılın bireyci mi, toplumcu mu olacağını tartışmak istemiyoruz. Devletlerin sosyal devtet anlayışına sıkıca sanlmalan, her seyde hep bana demeteri geride kalmıştr. ilerde de daha çok geride kalacaktır Uçakların, demiryolunun yerini alması bir hayal olabilir. Aslında ikisinin de yeri ayn ayndır. Belki uçaklarla getirilen mallar, demiryoluyla kentlere dağıtılacaktır, kimbilir? Avrupa'nın trene yatınm yapmadığı soyleniyor Belki trene doymustur da onun için yapmıyordur. Son Almanya gezimizde kentler ve ülkeler arasında yeni demiryolu döşendiğini çok gördük. Kişinin şartlanmasına gelince; Onuncu Yıl Marşı o yıllarda hepimizi şartlandırmıştı. Atatürk dönemi gençleri olarak bize Atatürk devletçiüği çok yatkın geliyordu. Eldeki oianaklarta istenilen her türlü kalkınma yapılıyordu. Hepimiz toplumsal olarak koşullanıyorduk. Bundan hiç zarar görmedik. Devlet okullarında bedava okuyanlar, devtet hastanesinde bedava bakılanlar hiç de şikayetci olmadılar. Devlet adamları kendilerini doktorlarımıza teslim etmekte sakınca görmediler. O yıllarda, o yaşlara şartlanamayanlar bir daha agızlanyla kuş tutsalar hiçbir şeye şartlanamazlar. Sanırım devtetin bir de bu yani var. Nereye doğru gittiğimiz birkaç yıla kalmaz anlaşılacaktır. B 13° 4» A 4°8° Y r o° Y 14» 9° Cazayir Ş«m A. w * B UufcOu K kar» S sst V Bütçede enflasyon korkusu (Bofton/ı 1. Sayfada) Edinüen bılgılere göre. geçen hafta cumartesi ve pazar günleri yapılan YPK toplantılarında 1988 yılı konsolide bütçesi 21 ırilyon 24.6 milyar lira, karau yatınmlan toplam: da 11 trilyon 711.9 milyar lira olarak bağlandı. Büıçenin büyük bolıimü iç ve dış borçlann faız ödemeleri ile ihracatçı ve ücretlilere yönelik vergi iadesi ödemelerine aynldı. 21 trilyon lam 3.5 trilyon liralık bir ödenek almayı başardı. Ulaştırma Bakanlığı, talep ettiği ödenefin yüzde 84'ünü sağlarken, Millı Eğitim Bakanlığı ile Sağlık BakanhğYnın ise istedikleri yatırım ödeneğinin sadece yansını alabildikleri oğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Cebü Güzel, eğitim yatınmlan için toplam 1 trilyon liralık ödenek istedi, YPK ise eğitim yatınmlanna yaklaşık 650 milyar lira ayırdı. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Bölenl Akarcalı'nın ise istediği yatırım ödeneğinin sadece yüz(Baftarafi 1. Sayfada) si 11 trilyon. bu yılınki 20 trilyon lira dolayında. \anı yuzde yuze va . de 40'ını alabildiği görüldü. Akarcalı unceki gün Yüksek Planlama sağlık yatırımlan için 525 milyar liran bir artış. işte sadece bu artış biKurulu fVPK) daha önceden dağıra ödenek istedi ve bunun sadece 210 le, enflasyon oranını bas bas bağıtılan program gereğınce "toplanımilyar liralık bölümünü alabildi. rıyor. Yüzde 70'lerde dolaşan bir yor". Hayır "toplanmyor". Daha doğenflasyon oranını ANAP iktidarı Konsolide bütçenin 21 trilyon lirusu. Toplanafntyor". YPK üyesi ba"resmen" kabullenryor. ralık giderle bağlanması, kamu yakanlar toplantı satonuna geliyor tam tırımlan toplamının da 11 trilyon Butçede yeni yatırım yok. Devam saatinde Ardından bir "bekleme" 711.9 milyar liraya yükseltümesi ekobaşlıyor. Bakanlar "bekliyor ve bek eden yatırımlann bıtirilmesine çalınomi kurmaylannı telaşlandırdı. Önşılacak. Yeni yatırım olmadığı için liyor". Kimt?.. ceki gün Başbakan Özal'la görüşen 1988 yılında işstzlik artacak. BakanBaşbakan TurgutözaT\... Aradan lıklar arasında en yüksek pay ulaş ekonomi kurmaylan, 21 trilyon liratam bir saat geçiyor Başbakandan lık bütçenin daha başlangıçta 3 triltırma kesimine ayrılıyor. Bir yandan ses yok. YPK için bakanlar "bekleyon liralık bir açık öngörduğünü beyeni PTT yatırımlan, bir yandan da mede". Bir buçuk saati aşan bekle otoyol projeleri nedeniyle bu kesilirterek, yıl icindeki ödenek aşımlamenin sonunda, Özal'ın aklına gelrıyla bu rakamın 5 trilyon liraya çıme aynlan pay diğerlerine göre en miş olmalı ki, YPK salonuna telekabileceğini söylediler. Bu boyutta yüksege ulaşıyor. Sağlık ile eğitimin fon ettiriyor özel Kalem Müdürü bir kamu yatırımı ve bütçe açığının payları ise geçen yıTa göre yüzde aracılığı ile, "Ben getemiyorum, sız yüz artıyor Ama geçen yılın düşük enflasyonu iyice körükleyeceğini vurler dağıiın, ben burada konutta bu payları anımsandığında. yüzde yüz gulayan kurmaylar, bütçenin küçülrokrattarla bütçsyi bağlıyonım" diyoc lük artışlarla neler sağlanabilecek, tülmesini önerdiler. Başbakan bakanlara gerek duyonu rakamlar kesinleştiğinde göBunun üzerine, önceki gün YPK muyor ülkenin bütçesini hazırlarreceöiz. toplantısını iptal eden Başbakan Turken. Üç beş bürokratla çözüyor sogut özal, önceki gün ve dün Devlet Bunlar bir yana, yeni bütçede a»l runu. Bakanlara da "beklemek" du vurgulanacak nokta, yeni zamlar ile Bakanı Yusuf Özal, Maliye Bakanı şüyor. Beklerken kendi aralarında iç ve dış borç ödemeleri. Yine ge Kurtcebe Alptemocin, Hazine Müstartışmalar eksik kalmıyor. "Ben bu teşan Yavuz Canevi, DPT Müsleşan çen yıl getinlen bir uygulama ile kadar para isterim, nayrr seninki çok hem iç hem dış borç anaparalan Ali Tigrel ve Merkez Bankası Başkaoklu, bunu azaltalım, benim parayı "bütçe dışında" bırakılryor. Yani, 20 nı Rüşdü Saracoglu ile bir dizi topartbrabrrf tartışmalan gerçege uzak lantı yaptı. Bu toplantılarda, bütçetrılyonluk bütçede iç ve dış borçlanduşuyor. Çünku, özal Başbakanlık nin 21 trilyon liradan 20 trilyon lima anaparalan yok. Bunlar nasıl KoriLrtu'nda rakamlan önüne diziyor raya çekilmesine çalışıldığı ve bazı ödenecek?.. özal usulü ile. "İç ve kendi göaışü doğrultusunda yenı borçla. dış borçla ödenecek". Dola yatınm ödeneklerinin de kısüdığı öğbutçeye son biçimini veriyor. renildi. yısıyla ciddi bir fmansman sıkıntısı Bir gün önce bakanları beklettidoâacak. Özellikle iç borçlanma YPK'mn 37 şubat tarihleri arasınği için de bugün "gönül alma buTunamadığı zaman "gelsin daki toplantıları sonucu konsolide faslından" olmak üzere iigili bakan zamlar"... bütçe giderleri 21 trilyon 24.6 milyar ları yeniden YPK'ya çağırıyor. Oylira olarak belirlendi. Buna göre, Hatta, YPK'da varılan bu anlaşsa iş çoktan bitmiş. Butçe bağlanmaya göre "iç borçlanmaya çok zo personel harcamalan 1987 bütçesi mış bile. runlu olmadıkça gidilmeyecek". Bu başlangıç ödeneğine göre yüzde 97.8 Ayrıntıları henüz tam belli olmanun halk açısından önemli bir so arttınlarak 4 trilyon 450 milyar liramakla birlikte, yeni bütçe yaklaştk ya, personel dışı cari harcamalar yüznucu var: 2021 trilyon liraya bağlanıyor. Belde 38.5 arttınlarak 2 trilyon 700 milGötcten ne yağmur yağacak ne ki bir trilyon daha inebilir. Ama da sevgı .Gökten zam yağacak bu yıl, yar liraya yükseltildi. Yatınm harcaha fazla ınmez Geçen yılın bütçemaları yüzde 90.4'lük artışla 3 trilzam... yon 529.6 milyar liraya çıkarılırken, transfer harcamalan toplamı da yüzde 107 arttınlarak 10 trilyon 345 milyar lira olarak belirlendi. (Baftamfi 1. Sayfada) yetinmek zorunda Millet Meclisinde "Bir iki kişi de çıkar, olumsuz 21 trilyon 24.6 milyar lirahk bütcak. Hükümel üyelerinin seslerini sözler söyler, işteri bozar" gibi bir çenin finansmanı için de toplam 15 çıkarmaları ne hadlerine. ANAP mantıkla dış^orunlar da egementrilyon liralık vergi geliri öngöriilürgrubunun nereye gidiyoruz gibi bir ken, buna ek olarak vergi dışı kalemliğin kayıtsız şartsız toplandığı yüsoruyla özal'ın karşısına dikilmesi lerden 1 trilyon 250 milyar lira, fonce kurumdan kaçınlıyor. ne mümkün! lardan da 1.6 trilyon lira tutarında Ekonominin, iç siyasetin temel ANAP grubu, siyasal bir topluluk gelir aktanlması öngörüldü. Konsotaşlarında soyutlanan Meclis, dış değil sanki. Sal; günleri büyük salide bütçe için aynca katma bütçesorunlarda da aynı yola itiliyor. özal lona toplanıyor, Özal'ın haftalık konlerden de 175 milyar liralık gelir faziki lidere bilgi verir gibi oldu ya, milferansını dinlemekle yetiniyorlar. lası konuldu. Bu dunımda toplam letvekillerinin dış sorunlarda düşünDün yine gözledik, Özal bacaklarıgelirler en fazla 18 trilyon 25 milyar celerini söylemesine gerek görmünı iki yana savurarak yanında ko yor. Dış konuları da "dar çerçeveli" liraya çıka/ılabiliyor. 1987 bütçe taşuşturan şakşakcılarının söytediklesansında 930.7 milyar lira olarak önMeclisi dışlayan çerçeveye oturtrini yarım ku(ak dinleyerek ANAP görülen başlangıç açığı bu yılın bütmak istiyor. grubuna giriyordu. Konferans izleçesinde 3 trilyon (2 trilyon 999.6 milönceki gece Özalmuhalefet göyicileri de yerlerini almışlardı. yar) liraya yükseldi. rüşmelerinden hava cıva çıktığını öğrenenler, liderlere "Peki bu davet Dış sorunlarda aynı yöntem. MuBorç idaresi verilerine göre, 1988 niye" diye soruyordu. SHP ve DYP halefet gezi öncesi Yunanistan'la ilyılında toplam 2 trilyon 516 milyar liderleri dış görünüşü zengin, içegili konulara bir göz atalım diyecek lira tutarında dış borç anapara öderiği boş bu görüşmeye anlam vere mesi, 1 trilyon 343 milyar lira tutaoldu. Özal'ın bilgeliği başkalarına memenin sıkıntısıyla yanıt vermekte söz hakkı tanımaz, önerge ret. Dönnnda da, iç borç anapara ödemesi dü geldi. Havaalanında Davos'un bocalıyorlardı. yapılacak. Söz konusu toplam 3 trilkar izleri ayaklanoda, bir yem attı yon 859 milyar liralık borç anapara Kimi yorumlara göre, incir çekırortaya, muhalefet liderlerine hem geri ödemesi ve 3 trilyon liralık da degini doldurmayan bilgiler vererek bikji verecegini söyledi hem de "kiözal, dış dünyaya "muhalefetin de bütçe açığının finansmanı için ise mi izlenimlerini anlatacağını" bildir aynı koşutta olduğunu" yaymak is toplam 6 trilyon 858.6 milyar lira yedi. Umut muhalefetin ekmegi. Ola ni borç bulması gerekecek. Yapılmatiyor ya da dar çerçeveli kapalı topki özal, açıktan soylemediği kimi sı gerekli borçlanmanın 2 trilyon 40.7 lantılardaki konuşmalan ileride sapönemli saptamalannı muhalefete tırmayı amaçlıyor. Şimdiden, "mu milyar lirasının da devlet tahvili ve anlatacak diye bir beklenti. Hazine bonosu ihraçlan ile Merkez halefeti bağlamayı" tezgâhlıyordu. Her şey alaturka. önceki gün Grup toplantısına dün Ercan Vu Bankası'ndan sağlanacak kısa vadeli herkes programını yapmış, işinde ralhan siyah giysiler çekmiş, çevrey avanslarla kapatılması planlanıyor. gucünde. Ama Başbakanımız Tunale konuşmamaya özen gostererek lı Hilmi caddesinde göz doktoru Bügiriyordu. Gözleri bir sağa bir sola lent Bey'den eşiyle çıkmış, dünyadurmadan gelip giden değişik tip(Baştarafı 1. Sayfada) yı daha pembe görüyor ki, akşam te bir bakanı ızlemek oldukça ilginçm iyi becerebilenlerin günlük cirosu üzeri parti merkezlerine telefon: ti. Vuralhan olayı patlak verdığin"Bekleniyorsunuz." Sanki 292 kişi den, "soruna bulaşrnamak için el ise 300 bin dolan geçiyor. Peki piden oluşan ANAP grubu, muhaleden gelen gayreti esirgemediği bi yasada fiyatlar nasıl oluşuyor? Bu sorunun yanıtını da şöyle veriyorlar: fet partıleri Aklına estiginde ver linen", fakal nedense on gün için"Aymkçılar saat 10.00 sulannda buyruğu, çağır muhalefeti konuta, de yüz seksen derece çark ederek Aga Sokak't» toplanır. Açılış mahibir saatlik görüşmelerie TV'den bir Vuralhan'ın bir numaralı vefakâr yetiade bir fiyat tespit edUir. Bu isi yeni şov yayımlat. Demirel dişçisindostu olabilen Mesut Yılmaz'ı göredaha çok piyasadaki büyükleriD den, Erdal InönO partideki programmedik.. herhalde başka kapıdan ayakcıbuı yapariar. t$lemler öğle salanmış işlerinden sıynlıp nefes nefegirmişti. Olaya doğrudan karışıp Vuse Başbakanlık konutuna çıkıyor. ralhan savunucusu otmamaya özen aüerinc kadar a n vt takbe göre f arkbhklar (öslerir. Bo sutlcrdc, bayali gösteren Yılmaz, son demecinde, İBracalcı, ithalatcı ve bankalar gibi "herhangi usulsüz muameleye Gece Erdal inönü'yü aradık, "Gazetelerde ne çıktıysa, Başbakan on rastlanmadığından" söz ediyor, dür> büyük abcdar döviz talep ederler. Asıi fıyat artışlaruun göriildügü öjŞkuşkuları, kaygılan oian Dışışlerı lan sıraladı"dedı. Demirel'de belki lcden sonraki saatlcrdc piyasayı büBakanı bugün "Vuralhan olayı başka bilgiler vardır diye kapısını yüklcr gjrerter. Bankalan vejı büyük çakjık. "Dtşarda scylediklehni daha maksatlı" diyebiliyordu. mofterflm ddviz satanlar, kasalanndeğişik uslupla anlattı" dedi. OrtaDışişlerı Bakanı söylüyordu bundaki acıgı kapmtmak için döviz ahrda verilecek bir bilgi de yokmuş. ları. O zaman çıkar kürsüye, "öne lar. Herkes adeta bir anbeyini andıözalımız "diyskıg" anlayışı sezmiş. sürdüğü maksatların' ne olduğunu ran büyük islemcOerin etrafından Ama, hiçbir konuda hiçbir biçimde kanıtlayan bilgileri, belgeleri döker toptanır. İşte fiyatlar bu sırada yükPapandreu'ya yanıt vBrmemiş, buz ortaya". Siyasal bılgilerden mezun selmeye başiar. Her dövizci o günii kıralırn, güven sağlayalım demiş. olduğuna göre azbuçuk hukuk bilen azından basladıgı döviz miktan He Kendine ozgü doğasıyla yıllardır iki gisi de vardır elbet Mesut Yılmaz: bitirmek zonındadır. Ancak bu anulkeyi uğraştıran sorunları nasıl çöın. Sadece bakanlığındaki belgeleri da bazı dovizcfler büjük zarartara gizecekmiş, biliyor musunuz?... İnöincelemekle yetinmemeli. Dışişlerebilir. Akşam yüksek fiyatUn aldınü alaylı dille söylüyordu. "Ekono rindeki dosyanın ardından yüzlerce gı dövfa sabah daşük açılabilir. Son mik işbiriiği iki ulke arastnda hele bir sayfaya ulaşan "ötekiilintilene" iigili günkrdc böyik zarar edenler var. Babaşlasın Ardından patır patır siya son dosyaları inceleyip, itrtiz bir zdannıa eUnde hAU 830 liradan sal sorunlartn çözümü getecekmiş." araştırma yapmayı" yeğlemeli. mark, 1380 liradan dolar var." Başbakan, Mesut Yılmaz örneinönu, daha önce aldığı bilgilerBu büyük döviz alınüan hakkınle yetinmiyor. Soruyor Ozal'a. Da ğinde de görülüyor "çevresinde küda epeyce spekülasyon yapüıyor. Tahmelenen evet efendimcileri" Vuralvos sonrasım MiHet Meclisi'nde miltakale'deki dövizcilerin bankalann han konusunda derlemiş toplamış, letvekillerine de bir anlatsak diyor. veznesine çuvalla dayanıp lira tahsil dilediği direğe bağlamış. Dün grupözal'ın yüzü buruşuyor, ekşi elma ettigi, bazı banka şube müdürlerinin yemiş gibi. Gerek görmediğini do ta ekonomik masallarını yinelediktelefonla 'iş bitirdigi' gibi... Peki Tahten sonra, Vuralhan'la iigili çifte kunduruyor, isteksiz. takale'de kimler iş yapıyor? Gökkugensoru görüşülürken ANAP gruŞimdi ortaya çıkan şemaya bakın: şağı dergisinin ocak sayısındaki habunun tam takım Mecliste olmasıEkonomik kararlar ki başlıca sobere göre piyasada suyun başını tunı istiyordu. rumlusu Bakanlar Kurulu hükümettanlar 'Pariak', 'Berber*, Kayserili', Özal'ın "velut kaleminden çıkan ten ayrı bir dünyada kotarılıyor. 'Yahudi' gibi lakaplarla anılan ailesenaryonun" son sahnesi belli. ANAP grubu mu?.. Konferans izleler. Gensoru reddedilecek. Ama son yicisi sus pus topluluk. Kuzu gibi, Piyasanın eskilerinden birisi de yedinliyor, alkışlıyor, üç ayda bir ma sahneden önceki perdelerde Vuralnilerden şikâyet ediyor. Aga sokağa han konusunu muhalefet öyle anaşını alıyor. Mecliste GAP konusu, son zamanlarda gelen yeniler gözülamlı vurgulamalarla renklendirebankaların birlestirilmesindeki hopeklikleri ile döviz fiyatlannın son cek ki... kus pokus, pahalılık gibi konuların zamanlarda hızla tırmanmasında pay görüşülmesi mi? Gerek yok, ret! Kamuoyu Vuralhan'la iigili savlan sahibi olmuşlar. Piyasada eskilerin Dış sorunlardaki yöntem "ttpkısı reddedecek mi? hâlâ normal kâr oranıyla çalıştığı ve Degeri büyük olan sonuç bu. ntnaynısı" Hükümetin birkaç bakaötesı ANAP'sal, özal'sal davranış yenilerin fıyatları yükseltmesinden nı belki haberli, belki değil. Grup endişe duydutdarı soyleniyor. ların sergilenmesi. özal'ın verdiği üstünkorü bilgi ile liralık bütçenin 10.3 trilyon lirası transfer ödemeleri için aynlırken, bunun da 5.6 trilyon liralık kısmmın iç ve dış borçlann faiz ödemelerine yönelik olduğu belirlendi. Yaklaşık 11.7 trilyon liralık k?mu yatınmının da 3.5 ırilyon liralık kısmını Ulaştırma Bakanlığı'nm aldığı görüldü. Kurulda ağırlığını koyan Ekrem Pakdemirii, ulaştırma ve haberlesme sektörü yatırımlan için top ÂT'de Davos için 4 test 1. I l y u n anlaşması: Yunanistan, hep "64 kararnamesinin kaldırılması" koşuluna bağladığı uyum anlaşmasım imzalayacak mı? 2. Ortaklık Konseyi: Yunanistan, 25 nisanda yapılacak Ortaklık Konseyi toplantısında yine "tek tabanca" mı kalacak? 3. D a v a l a r : Yunanistan, AT nezdinde açtığı davaları geri alacak mı? 4. Avrupa Parlamentosu: Yunanlı milletVeklllerinİn tUtUmunda değİŞlklİk Olacak mi? HADİ ULUENGİN BRÜKSEL Davos zirvesiyle başlayan AnkaraAtina diyaloğu ve bunun ardından özal hükümetinin Rum mal varlıldannın transferini yasaklayan "1964 karamamesini" kaldırarak "Uk jesti" yapmasından sonra, Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı bir siyaset degişikliği gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği, AT cephesindeki dört ayn testle belli olacak. Bunlardan birincisini, Yunanistan'ın Türkiye ile "uyum anlaşmasını" imzalayıp imzalamayacağı; ikincisini TürkiyeAT Ortaklık Konseyi sırasında Batı komşumuzun alacağı tutum; üçüncüsünü Atina'ran Türkiye sorunundan hareket ederek AT Komisyonu ve Konseyi aleyhinde açmış olduğu davayı geri çekip çekmeyeceği, dördüncü ve sonuncusunu ise, Yunanlı milletvekillerinin Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye'ye karşı izleyecekleri siyaset oluşturacak. Kısa ve orta vadeli bu "tesüer", yalruz AT cephesiyle de sınırlı kalmayacak ve genel olarak ilişkilerin bütünü açısmdan ötçü teşkil edecek. Birinci test, yani "TürkiyeATYunanistan uyum anlaşmasının" imzalanması, "1964 kararnamesinin" kaldınlmasıyla çok yakından iigili. Bilindiği gibi, Yunanistan'ın ATye üye olduğu 1981 yılında imzalanması gereken ve son derece teknik bir içerik taşıyan "nynm anlaşmasını" Atina'nın şimdiye kadar onaylamamasınm nedeni, Türkiye'nin 1964 kararnamesini yürürlükte tutmasıytb. Normal olarak, kararnaraenin ilga^dilmesiyle birlikte Yunanistan'ın "uyum anlaşmasını" şimdi imzalaması gerekiyor. Ancak buradaki temel sonın, Atina'nın yalnız kararnamenin kaldınlmasıyla yetinmeyeceğini ve geriye dönük tazminatların da Rum vatandaşlarına odenmesini talep ettiğini daha önce açıklamasından kaynaklanıyor. Oysa Ankara tarafından önceki gün yapılan duyuruda böyle bir madde yer almıyor. Ikinci "teft", yani 25 nisanda toplanacak TürkiyeAT Ortaklık Konseyi'nde Yunanistan'ın ızleyecegi tutum ise, normal olarak, birincisine oranla daha iyimser bir sonuçla nihayetleneceğe benziyor. Eğer Yunanistan burada, 16 Eylül 1986'daki Ortaklık Konseyi toplantısında olduğu gibi "tek tabanca" bir çıkış yaparak Türkiye'yi ikili sonınlardan dolayı eleştirirse, "Daros ruhu" çok önemli bir darbe yiyecek. Ancak şimdilik bu ihtimal uzak gözüküyor ve Atina temsilcisinin 25 nisandaki Ortaklık Konseyi'nde daha mutedil bir yaklaşım içine gjreceği sanılıyor. Üstelık söz konusu konsey oturumuna, "daha şoven" olarak nitelenen AT işlerinden sonımlu bakan Teodoros Pangalos yerine Dışişlerı Bakanı Papulyas'ın katılması durumunda, Ankara'mn bunu Yunanistan'ın bir "iyi niyet jesti" biçiminde yorumlayaeagı tahmin ediliyor. Üçüncü "test" ise, Türkiye'yi dolaylı yönden ilgilendiriyor. AT yürütme organı durumundaki Brüksel Komisyonu ile karar organı konsey aleyhinde geçen ay Lüksemburg Adalet Divanı'nda iki ayn dava açan Yunanistan, bu davalannı geri çeküği takdirde, "Davos rubunda" samimi olduğunun bir işaretini vermiş olacak. Çünkü her iki davanın nedeni, Or ANKARAttm YALÇIN DOĞAH tak Pazar organlanmn Türkiye'ye verdikleri 10 milyon ECU'luk bir kredi dilimiyle iigili. Atina, bu kredi, kendi muhalefetine rağmen Ankaraya aktanldıgı için AT kurumlarını suçluyor. Aslında son derece cuzi bir miktar oluşturan ve anlaşmalan çok önceden yapılmış olan bu kredilere ilişkın davalar geri çeküdiği takdirde, üçüncü "testin" olumlu sonuçlanacağı belirtiliyor. Dördüncü ve son "test" ise, Avnıpa Parlamentosu'ndaki Yunanlı milletvekillerinin bundan böyle Strasbourg Assamblesi'nde Türkiye'ye karşı izleyecekleri tutumla iigili. AT kurumları içinde zaten Ankara'ya karşı en sert tutumu alan ve ilişkileri şimdiye kadar normallestinneyen Avrupa Parlamentosu'nda Atina temsilcilerinin en büyük özelliği, heı konuda ve siyasi egilimleri ne olursa olsun, Yunanb milletvekillerinin sürekli olarak Türkiye'ye karşı bir faaliyet içinde bulunmaları ve bunda öncü rolü oynamalan. Davos buluşmasının parlamentoya vansıması dunımunda ise, Yunanlı temsilcilerin en azından biraz daha mutedil davranmalan ve Türkiye ile diyalog kapısını açmaları gerekıyor. Yukarıda saydığumz faktörlere rağmen, önemli Türk gözlemcilere göre, Davos yakınlaşmasının "belki en az meyvelerinin lcplanacagı yer AT olacak." Bunun nedeni de, Yunanistan'ın Avrupa Topluluğu içinde Türkiye'nin sahip olmadığı bir konuma sahip olması. Kandemir iletti CUNEYT ARCAYUREK yazıyof Özal'dan Papandreu'ya nıesaj STELYO BERBERAKİS ATİNA Başbakan Turgııt Özal, Davos'ta sağlanan yumuşama ve yakınlaşma havasının ardından dün Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'ya özel bir mesaj gönderdi. özal mesajında Davos'ta yaratılan uygun ortamın devara ettirilmesi, geliştirilmesi ve etkin bir biçimde takibıni istedi. Papandreu'nun da aynı görüşte olduğuna inandığuu belirtti. özal'ın, dün Atina'ya gelen Dışisleri Bakanlığı Müsteşan Nüzhet Kandemir tarafından iletilen mesajında Davos görüşmelerinin samimi ve bir devtet adamına yaraşır bir biçimde cereyan ettiğini bildirdi. Görüşmelerin ve ortak basın bildirisinin kamuoyu, iç siyasi çevreler ve dünyanın pek çok merkezinde iyi karsılandığını belirten özal, mesajında özetle şu görüşlere yer verdi: "Bu olumlu geMşme gerçekten ülkelerimiz arasında yakın dostluk ve (Baftamfi 1. Sayfada) yarariı bir işbiriiği ilişkisinin tesisi Mecliste sıkı bir çalışma dönemine konusunda iki iilke halkının duygu başiayacaklannı söyledi. ve beklentilerini vurgulamaktadır. Konuşmasının ikinci bölümüne, Bu beklentileri karsılamak ortak gö"Bu sene ANAP için önemli bir re vimizi daha da asil ve önemli kılmaktadır. Şimdi iki iilke iliskilerinin senedir" diyerek başlayan Başbakan, iyfleştirilmesi için Davos'ta yaraunaya muvaffak oMugnmaz nygun ortamın devam ettirflerek mümkün olan btr fırsatta gellştirilnıesinin yani sıra, orada başanlı bir şekilde ulaştıgımız olumlu sonuçlann etkin bir biçimde takibi gerektiği konusunda ekselanslannın benimle mutabık olduğuna eminim. Üzerinde mutabık oldugumuz güven arttınnaya yönelik onlemler. sadece bu amaca hizmet etmekle kalmaya>, gdecekteki işbiriiği için saglam ve saghkh bir zemin tesLsine katluda bulunacaktır." Özal mesajında, kurulması kararlaştınlan iki komitenin çalışmalanna bir an önce basjamalarını ümitle beklediğini, iki ülke yetkililerinin basın mensuplarının ve işadamlannın daha yakın temaslarda bulunması ile olumlu gelismelerin şimdiden başladığını kaydetti. Başbakan özal, Kandemir'in Atina ziyaretine değinerek, "Yardımcılanmızın gelecek toplantımızın başansı için gerekli zemitti haarlayacaklanna eminim" dedi. Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Kandemir, Davos'ta vanlan mutabakatın yöntem bakımından geliştirilmesi için görüşmelerde bulunmak üzere dün Atina'ya geldi ve akşam üzeri Başbakan Andreas Papandreu tarafından kabul edildi. Papandreu Kandemir görüşmesi saat 19.55'te başladı ve bir saat süren görüşmede Kandemir, Özal'ın yazılı mesajını iletti. Kabulde Başbakan özal'ın dış politika damşmanı Cem Duna, Kıbns Yunanistan Dairesi Başkaru Ömer Akbd, Atina Büyükelçisi Nazmi Akıman'la Yunan tarafından Dışişleri Bakanı Karolos Papulias ve Papandreu'nun siyasi damşmanı Kiryakos Rodusakis bulundu. Papulias alınan mesaj ın olumlu olduğunu belirtti. Tahtakale galip (Baftarafi 1. Sayfada) mak üzere piyasaya girmesiyle birlikte dolar 1328, mark da 782 liraya çıktı. Daha sonra dolar 1334, mark 785 lirada sabitleşti. Dolar önceki güne göre 11 lira değer kazanırken, serbest piyasaya resmi kur makası yüzde 15 ile 173.65 lira oldu. Önceki güne göre 10 lira değer kazanan mark da serbest piyasa resmi kur farkı ise yüzde 15.2 ile 103.67 lira oldu. Tahtakale'de tsviçre Frangı 10 lira, sterlin de 30 lira değer ka2anarak, sırasıyla 950 ve 2330 liraya çıktı. Cumhuriyet Altını da bin liralık bir artışla 139 bin liradan satıldı. Tahtakale'de geçen cuma günü en düşük düzeyine inen dövizler, yeniden tırmanışa geçti. Cuma günü serbest piyasada bir ara dolar 1225, mark ise 725 liraya geriledikten sonra, günü 1275 ve 760 liradan kapamışlardı. Ancak cumartesi ve pazartesi günü başlayan yeniden yükseliş dün de sürdü. Tahtakale'de döviz fiyatlannın durdurulamamasının nedenlerini bankalar ve piasayı yakından izleyen çevreler şöyle sıralıyorlar: • "Piyasada işlem yapan dövizcilerin elinde 1380 liradan dolar, 780 liradan mark var. Fiyatlan şişkin lutarak bunlan zarar elmeden elden çıkartmayı amaçlıyoriar. • Mevduat faiz oranlanrun 89 puan arttırılmasıyla elinde döviz tutan küçük yatırımanın bunlan satması beklenemez. Sterlin 1987'de yüzde 80'i aşkın prim yaptı. • Cezalı durumdaki ihracatçının dövizini 10 günlük süre içinde yurda getirmesi halinde affedilecegi yolundaki karar, ibracatçının Tahtakale'ye basvurmasına neden oldu. Piyasada benüz belirsizlik hâkim, karariar açıklığa kavuştukça, ihracatçının Tahtakale'ye talebi daha da artacaktır. • Hayali ihracatçı da 10 günlük süreden ve yüzde 20'lik ek primden yararlanmak için Tahtakale'den döviz topluyor ve taahhüdünü kapatıyor. • Ithalatçının talebi hSlâ sürüyor. Serbest piyasada 28 ocakta dolar 1379, nıark ise 829 lira ile zirve noktasına çıkrruştı. Geçen haftamn ilk 2 gününde piyasada yeni açıklanacak ekonomik önkmlere bagh olarak hâkim olan bekleyiş ve tedirginük havası nedeniyle dolar 1342, mark ise 795 liraya diistü. Karariann açıklannıasından sonra, 5 şubat cuma günü dövizler en düşük noktasına inmiş ve bir ara dolar 1225, mark ise 725 liradan saolnuştı. Komisyoniar yüzde 30 Bu arada bankalann ithalat transferlerine uyguladığı komisyoniar yeniden tırmanmaya başladı. Geçen hafta sonunda yüzde I4'e kadar düşen komisyoniar, dün yüzde 20 ila 30 arasında seyretmeye başladı. Bankalann ancak büyük ithaJatçılann transferlerini yaptıklan yurtdışmda öğrenim gören öğrenciler ve küçük ithalatçılann taleplerini geri çevirdikleri belirtildi. Bankalara ihracatçı dövizi girişinde de bir artış görülmediği belirtildi. Bir büyük bankanın şube müdürü döviz akışının normal bir şekilde seyretüğini belirterek, "İki akredidfuniz var. Ancak düzenlemelerdeki beürsizlik nedeniyle bekletiyonız" diye konuştu. Bu arada bazı bankalann ihracatçı dövizine yüzde 1015 arasında fark verdiği, ihracatçılann da yüksek faiz veren bankalan seçtikleri belirtildi. öte yandan Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğ ve kararnamelerle Merkez Bankası'nın yetkileri antınldı. Merkez Bankası'nın dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan kararnamesine göre ihracatçı dövizlerinin, süresi içinde getirilmemesi halinde, bankalann ek süre tanımalan uygulamasına son verilmesi kararlaştınldı. Buna göre süresi içinde yurda getirilen ihracat hesaplan, ek süre tanınmaksızın bankalarca kapatılacak. Aynca Merkez Bankası'nca kabul edilmeyen yabancı bankalarda açılan hesaplar ile mevcut muhabirlik ilişkileri ve her türiü döviz piyasası işlemleri uygulamasına dOnden itibaren son venldi. Devlet Bakanlığı'nm dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğine göre de ihracatta, mal bedeli dövizin yurda getirilme sürelerinin başlangıcı ve ihracatla iigili diğer esaslar Merkez Bankası'nca belirlenecek. Bazı yabancı bankalann döviz işlem bölümü müdürleri, önceki gün kendi aralannda yaptıklan özel toplantıda döviz konusunda görüş alışverişinde bulundular ve gelecege iüşkin bazı tahminler yaptılar. Buna göre bankacılar mevcut durum için "ftrtma öncesi sessizök" tanımlaması yaparlarken, gelecege ilişkin karamsar bir tablo cızdiler. Bankacılar, gelecek aylarda bankalann lira sıkıntısına düşeceğini, bu nedenle döviz satmaya başlayacaklanm, ancak piyasadaki lira sıkıntısı nedeniyle döbanka bulamayacaklanrn Öngördüler. Bankacılar, döviz sorununun önümüzdeki 34 ay içinde çözülmesi ve Merkez Bankası'nın piyasayı kontrol etmek için yetkilerinin arttınlması gerektiği görüşünde birlestiler. \aürımlara fren Tahtakale dedikleri Türkiye'nin Eskiler, yeniler için 'bu işi ayaga düşürdüter' diyorlar. Yeniler ise çok kolay para kazandıklan için o kolaylıkta para harayorlar. Aralannda yüksek tahsilli gençlerin de bulunduğu yeniler daha çok BMW'yi tercih edıyormuş. Eskiler ise kendilerini ilerde garantiye alacak gayri menkule, arsaya para yatınyorlar ve tatlı kârlar getiren, az vergi ödenen bu işin dışında başka bir alana yatırun yapmayı düşünmüyorlar. (Baftarafi 1. Sayfada) şeklinde konuştu. Papandreu, TürkiyeAT anlaşmasının imzalanmasından sonra topluluğa üye olacağım da hatırlattı ve "Bu anlaşmayı biz onaytamak zornndayu" dedi. Başbakan Özal'ın teknokrat kişiliği nedeniyle Türk ekonomisini kalkındırmak istedigini ve ülkesinin Avrupa'ya girmesini arzuladığını kaydeden Papandreu, bazı kesimlerin, Türkiye'nin AT'ye tam üye olmasının sadece PASOK'un vereceği izinle gerçekleşeceğini ileri sürdüklerini, ancak bunlann, "F.Almanya'nın müsaadesi 9e" demelerinin daha doğnı olacağını ifade ederek şöyle konuştu. "PASOK, belki Türkiye'nin AT'ye ginnemesi için bahane olarak gösterilebilir fakal, bu dunımda Türkiye'nin AT'ye üyeligini bloke edecek oUıun ashnda F.Almanya'nın olacağını söylemem gerekir." Papandreu, konuşmasında geçen mart ayında yaşanan Ege krizini de hatırlatarak, o zamanlar Türk hükümetinin "Sismik" gemisinin, Ege'nin henüz belirlenmemiş Türk kıta sahanlığında araştırmalar yapacağuu açıkladığım kaydetti ve şöyle devam etti: "Bizim bu konuda herhangi bir tereddürümuz yok. çunkıi yürüriükte olan uluslararası hukuk nyannca adalann kıta sahanlıgı var. Bizim için temel kono bndur. Adalann kıta sahanlıgı var." Yunanistan Başbakanı, silahlı kuvvetlerin de seferberlik ilan edildikten 48 saat sonra bütün cephe boyunca tam bir hazırbk halinde olduğunu vurguladı. Papandreu, her >ıl bir mart krizi yaşamrsa, bunlardan birinin savaşa neden olacağını ve bundan iki tarafın da kaçınması gerek tigini belirtti. Papandreu şöyle devam etti: "Tabii savastan kapnmak için milH egemenUgimizden fedakarhk yapmak olmaz. Ege'de bir rejhn var. Bu hukuken tescil edilmiştir ve bu rejime saygj gösterilmettdir." bütçenin haarlanmasında çekılen zorluklara deginerek, ANAP'lı milletvekillerinden iküdann 5 yılhk olduğunu ve seçimler öncesinde verdikleri sözlerin tümünü birden yapmaya çakşmamalan gerektigini söyledi. Hatalardan ders alınması gerektigini dile getiren Özal, "Gerek belediyder, gerekse mahaDi idare bir parça fazla yatınm senesine girdi Yatınmlarla ihtiyaçlar dengdenmezse, 12 sene rahat edebiliru, ama orta vadede büyük problemlerle karşılaşınz" biçiminde konuştu. Bu nedenle bu yü kalkınma hıanın geçen yıla oranla daha düşük tutularak, yüzde 55.5 olarak hedeflendiğini söyleyen Başbakan, konuşmasım özetle şöyle sürdürdü: Tahtakale veya Ağa sokak uluslararası borsalan 'tam teçhizatla' yakından izliyor. Kapalıçarşı'da 'büyük babalar* dış borsalardaki döviz hareketlerini Reuter ekranından saniyesi saniyesine takip ediyorlar. Çarşıdaki bir merkezden uluslararası borsalarda dövizlerin yani sıra çeşitli mallara ve hisse senedine yatınm yapmak mümkün. Dışarda fiyatlar inip çıktıkça iyi paralar kazanmak mümkün, ama 19 ekimdeki borsa krizinde birçok üstat' büyük zararlara uğramış. Tahtakale'de karapara nasıl dönüyor? Yurtdışına servet kaçakçüığı veya yurda döviz sokmak. Bu işleri de Tahtakale yürütttyor. Birçok isadamımn, bankacırun Tahtakale'nin sırdaşı olduğu ve tonlarca altının, milyarlarca liralık dövizin ya yurtdışına gittiği ya da yurda girdiği artık iyice biliniyor. Piyasa, Tahtakale'nin gdecegi hakkında karamsar değil. Çoğu Tahtakale'nin hep devam edeceğini söyiüyor. Yüksek tahsilli bir kuyumcu, Ankara'da Merkez Bankası'nda çalışan burokrat okul arkadaslarının her gün kendisini arayıp Kapalıçarşı'daki döviz ve altın fiyatlannı aldığını soylOyor ve ekliyor: "Demek ki carşıyı ciddiye afayoriar." Piyasayı iyi bilen birisi ise "Döviz ve altın piyasalan resmi olarak saglıklı bir yapıya otunnadan, ekonomide kahcı vt saglam tcdbirler abnmadan Tabtakale hep devam eder" diyor. "Yaünmlarda prensibimiz, baslanaa ve 1988'de bitecek olanlara birinci önceligin, 1989'da bitecek otanlara da ikind »nceligm verilmesidir. Başlamamış olanlan da bekletebiUriz. Yeni projeierde de eğitim ve sa|hk hariç yeni proje almamayı esas kabul ediyoruz. Bunn iki sene götürdngumnz zaman, bütün sistemi yerli yerine otnrromz. Tabii istisnai dnrnmlar olabiür. Bir önemli konu da bankaiardır, bankalara geçen dönemden daha fazla önem vermek mecburiyetindeyiz. En önemli konu bankalara giden tasaımflann iyi knUanılması meselesidir. Bir ekonominin daha iyi netke atabimesi km baakalann çok iyi y h p n ^ i mecburiyeti vardır. Bankalann verdikleri parayı geri alabitaaesi, yanhş yollara para vermemesi lazımdır. Geçen 10 ydda Türk ekonomisinin problemlerinden bir tanesi donmuş kredilerdir. Donan krediler ekonomiye enflasyon getiriyor." ANAP grubunun vergiler konusundaki duyarhlığını anlatan özal, "Kücük esnaf, büyük esnaf diye lyıramayız. Ama, onlara daha fazla vergi yiikü yüklemememiz bzun, onda haktısımz" karşılıgim verdi. Bu sırada, Başbakan'ı dinleyen Maliye ve Gümrük Bakanı Knrtcebe Alptemocin dayanamayarak oturduğu yerden " 2 mUyooun üzerinde vergi verenler 1 milyon mükellefuı yüzde 9'u efendim" diyerek söze kanştı. MilletvekiUerinin tepkileri devam ederken özal, "Üzerine yüklenip lakip rttigimiz zaman, vergi geUrierinin yuksekügini masahede ettin" dedi. TürkYunan Ulaştırma Komisyonu toplandı ANKARA (Cumhuriyet Borosu) TürkYunan Kara Ulaştırması Karma Komisyonu 1984 yıhndan bu yana ilk kez toplandı. Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirii toplantıdan önce Yunanistan Ulaştırma Bakanlığı Genel Sekreteri Alexandros Roussopolous'u kabul eui. Pakdemirli kabul sırasında, Karma Ulaştırma Komisyonu'nun tekrar bir araya gelmesinin, Başbakan özal ile Yunanistan Başbakanı Papandreu'nun Davos'ta yaptıkları buluşmanın yarattığı olumlu gelismelerin ilk aşamasını oluşturduğunu söyledi. Bugün sona erecek olan komisyon toplantısında, Türk tarafımn 1984 yılında varılan protokol gereğince karşılıklı olarak yılda 4 bin araç geçişine olanak tanıyan kotarun arttınlmasını isteyeceği bildiriliyor. Yunan tarafımn da taşımacılann karşı Ulkeye getirdikleri malı teslim etmelerinden sonra kendi ülkelerine götürmek üzere ticari mal almalanna getirilen sınırlamanın azaltılmasını istemesi bekleniyor.