18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ARALIK 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 YAYIN DUNYÂSINDA SANATEDEBIYAT HAYVANLAR isMAtL GÜLGEÇ Kum Kitabt I Jorge Luis Borges / Çeviren: Münir Göle / İletişim Yayınları / 100 s. FÜSUN AKATLI Kuşku yakasına yelken açmak "Kum Kitabı" Jorge Luis Borges'in 13 öyküsünü içeriyor Borges ile ilişkisini çok derinleştirmek istememiş bir okura, bu sözlerim paranoid bir okuma yaklaşımının abartılmış sonuçlan giBorges konusunda başvuracagınız herhangi bir kaynakta, onun IHsımlı Mr sftz Jorge Luis Borges konusunda başvuracağımız herhangi bi gelecektir. Böyle düşünenler yazarlığında ayna, labirent, ikiz bir kaynakta, onun yazarlığında "ayna", "labirent", "ikiz" gibi izleklerin belir hakh olabilir. Böyle düşünmekte gibi izleklerin belirleykiliğinden leyiciliöinden söz edildiğini okuyabilirsiniz. Ama açtığınız her kapının ardın de... Borges'le çok sıkı fıkı olmaksöz edildiğini okuyabilirsiniz. Bu da, açılıp açılmaması fark etmeyen bir başka kapı bulursunuz yine de. Anah tan kaçınmakta da! Yine de, tarihin, zamanın ve belleğin; zonınanahtar, sınırsız bir imgelemin, sı tara değil, tılsımlı bir söze gereksinim vardır o kapılardan geçmek için. luluk ve rastlantı eksenlerinin ayrurlandınlmamış bir kultür evrenini sahiplenen bir "intellekt"in lizm ile beslene beslene, kendine tezilere konu olabilir" diye düşü kın düzlemlerine yerleştirilen "ayürünleri olan Borges öykülerine akla uygun bir deney dünyası, bu nen salim kafalı 20. yüzyıl aydı na"larda bürünebilecekleri fantasuyar uymasına; ama açtığınız her dünyayı açıklamaya ve yönetme nı; bilimkurguyu, fantastik ruh tik ve barok kisveleri yazan Borkapının ardında, açılıp acılmama ye elverişli bilimler, bu dünyada havalandırmalarını, hatta belli bir ges'e ilgisiz kalmanın, insana bası fark etmeyen bir başka kapı bu yaşamayı kolaylaştıran teknikler düzemi (doz) aşmamak kaydıyla zı önemli şeyler kaybettireceğine lursunuz yine de. Anahtara değil, yaratmış olan yüzyılımız için çok simge ve alegoriler yoluyla dünya inanıyorum ben. Tersinden söylertılsımlı bir söze gereksinim vardır tedirgin edici bir usçelendir Bor sınm sağlam çatısının biraz esne sem; Borges'in öykülerini çözmeo kapılardan geçmek için. ges. "Metafizik ve dogaüstü, bi tilmesini kabul edebilir. Hoşlana ye çalışmanın, dille kurulan bir limin ve deneyin ölesi ancak fan bilir bile bunlardan. Ne var ki, dünyaya bakma açısından olduğu 17. yüzyıldan bu yana rasyonakadar, bir dünyayı dille ve dilde kurma etkınliğıni kavrama açısından da önemli şeyler kazandıracağını düşünuyorum. Yüzyılımıan en düşündürücü yazarlanndan biri olan Jorge Luis Borgesi ilk kez 1982'de, Tomris Uyar çevirisiyle yayunlanan Öiiim ve Pusula adlı öykü kitabı ile tanıdı Turk okuru. Sonra 1985'te, Fatih Özgüven, Borges'in 17 öyküsünü çevirdi. tçlerinden birinin adıyla yayımlandı: Yöllan Çatallanan Bahçe. Bu kitapların ikisi de, yazarın çeşitlî kitaplanndan seçiÜp derlenmiş öyküleri kapsıyordu. Kum Kitabı ile ilk kez bir Borges kitabı, özgün bütünselliği içinde aktarılmış oluyor dılimize. On üç öykü var bu kitapta. Borges karşısında tedirgin, tetikte, temkinli davranmak öyle kaçımlraaz ki, bu on üçe bir anlam verraeli tniyiz sorusuyla bile saatlerce uğraşmak ve tabii ki bir sonuca ulaşamamak naiv bir kılıkırkyarma sayılmamalı. On üç"ü ve kitabın niçin "Kum Kitabı" olduğunu düşünmekten vazgeçmesek de, ilerleyelim. Borges işi tadında bırakmaz! Onunla kuşku yakasına yelken açmaya cüret edenin atıldığı seruven; belge ve bilgi birikimlerinin, kuram ve kılgı orüntülerinin boşluklarına düştükçe, mantığını rastlantınıo burgaçlanna kaptırdıkça, bir karabasana donüşecektir. Borges, pervasızca kurgulamakta ve uydurmaktadır. Yani yaptı KİM ğının, temelde, bin yıldır edebiyatın yapmakta olduğundan bir farkı yoktur. Ancak o belki de, hep gerçeğin içinde kalınarak ya da gerçeğin kendisiyle oynanan bir oyunun kurallarını bozmuştur. Gerçek'le gerçek'in kendisiyle bir alıp veremediği yoktur; ama insandaki gerçeklik duygusunu zedeler. Gerçek denilenin, gerçek te, gerçeğe yönelik her bir algı ve bilinç odağında oluşan gerçeklik duygusundan başka bir şey olup olmadığı sorusu da hep cevapsız kaldığından; zedelenen, butunlüğü bozulan ve parçaları aykırı bir düzende yeniden kurgulanan o 'şey', Borges'in dünyasından ve kaleminden size bir tehdit olarak uzanır. KİME DUM DUMA BEHJÇ AK bvcunden ihbaren ih ftyhtma ?am ıça horçhâını PİKNİK PİYALE MADRA Demir Özlü'nün "Stockholm öyküleri"yayımlandı Işte yeniden sokaklarda / Demir ~ özlü / Ada Yayınlan / 94 s. FATMA ORAN Durmadan sokakları anlatmak istiyor. Yazılarında yeniden sokaklara çıkılıyor, hep sokaklara çıkılıyor. Işte yeniden sokaklarda o. Nerenin sokaklan ama? İskenderiyeiıin, Paris'in, Ceneviz'in, Atina'nın, Berlin'in , tstanbul'un (Ah, en çok tstanbul'un), Kuzey'in; Stockholm'ün... Sokaklar hangi Ulkeye ait olurlarsa olsunlar, dinmeyen bir kımıltı oluyorlar onun için. Oralarda her şeyi düşünebileceğini, dügleyebileceğini, derin bir tedirginlik de duymayacağını biliyor. Biliyor, sokaklar herkesindır çOnkü. tşte ön yüzleri Rokoko tarzından bozma yapılarıyla düzgün bir caddede yürüyor. Kurşun rengi, koyu sarı, mal, açık mavi yapılar. Taş düşeli dört köşe alandan doğru aşağıya inen dar bir sokak var; ölgün körfezin ucu görünüyor ordan. Kıyıya çekilmiş küçük geraUerin direkleri... Nerden gelip.nereye gidiyor? Epeydir sürgünde yaşamaya yargıh kılınmış. Ne çok özlüyor çocukluğunun kayın ağaçlarını, Simav'ın yeşil doğası içinde. Kendisine rahat vermeyen bir geçmişin ıslak görüntüleri: Kapalı gökyüzü altında, bütün, çok uzağında olduğu ülkesinin bir görunüp bir yiten, kendisini yoklayan görüntüleri. Bu solgun kuzey göğu altında... On dokuz yaşındaydı. Fatih'te babasının yaptırdığı küçük bir evin üçüncü katında , annesiyle babasının kendisine verdiği, kitapların sıralandığı küçük odada, bir gazetede bir şeyler okurnuştu. Bir lspanyol yazardan söz eden bir şeyler. 1950 yıllanydı. Uzun yıllar hapiste olan bir yazardı. Hapishaneyi gözünün önüne getiremiyor, sadece yazann kaldığı, alt kattaki odalardan birini, küçük pencereli odayı düşünüyordu. Gazetede onun üzerine bir şeyler okumuş ve bir daha da hiç ama hiç unutmamıştı. Orada, Ku'damm'da yalnız kaldırımlarda dolaşıyor ve işte yine o yazarı düşünüyordu. Bir de kendini: Gidecek bir yeri yoktu. Hem bir Turk yazar nereye gidebilir? Nerede olsa bir cezaevinde değil mi Stockholm öyküleri Kum Kitabt'ndaki öykülerın hepsini aynı yoğun ilgi ile okudumsa da, hepsinden yoğun entelektüel hazlar devşirmedim doğrusu. Bu kitapta benim Borges inıgerni pekiştiren öyküler özellikle: "Öteki", "Başka Şeyler Daha Var" ve "Armagan Gecesi." Bir başka okur, başka öykülerde bana kapalı kalmış gizler ve tatlar bulabilir kuşkusuz. örneğin "UNDR", "Ayna ve Maske" gibi öykülerde öne çıkan; tek sözcük ya da tek satıra indirgenmiş bir saltıklık motifi gibi kabalistikler ya da tek yüzlü disk, sonsuz sayıda sayfası olan kitap gibi "olanaksız" geometriler ilgiyle didiklenebilir. Münir Gole'nin çevirisi, Borges "rahunu" yansıtmaya çok elverişli geldi bana. Kitabın başında yer alan "Çevirenin Notn" da çok açıklayıcı ve inandıncı. Ancak bu notta söylenenlerin, dipnotta neden yinelendiğini anlayamadım. "Yazann Notu" da, iyi niyetli bir yayımcının notu gibi duruyor kitabın başında. Ta ki, sayfanın arkasını ve özellikle de son satırlannı okuyasınız: "Yıllar boyu, insanoğlu bir boşlugu imgelerle, ilItrie, kralhklaria, daglarla, körfezlerle, gemilerle, adalarla, balıklarla, odalarla, aletlerie, yıldızlarla, atlarla, insanlarla doldurur. Ölümünden az önce, usanmaz çizgi labirentinin kendi yüzünün imgesini oluşturduğunu anlar." İş(e size bir labirent... bir de ayna. Borges, "Kendim ve dostlanm için ve zamanın akışını yumoşatmak için yanyonım" diyor. Okuyana ise, "zamanın akışını yumuşatmak için" etkili ve sücekli bir Borges kürü gerekebilir. Ben Kum Kitabı ile birlikte, onun hemen ardından, Ölüm ve Pusula'yı ve Yollan Çatallanan Bahçe'yi de okumanızı salık veririm. HIZU GAZETECİ NECDETŞES KÖMİSt'M ÖftâÜTÜ "•£ Y0ZUM FÂ7ILBT, KARHN MI ? YoKSA SSN DE Mi ACUK GRBVİHOESİH ? ŞOfLB HEFİS 3i 0öeex E.LHA KoifiPOSToSU ? h ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI Amlar yaratıcıyı bırakmaz Demir Özlü'nün "Stockholm Ûyküleri"nde, yazann yaşadığı yerteri, anılarındaki yerieri, belleğindeki anıları okurken, insan "anılann" yaratıcı bir yazan hiç bırakmayacağının bir kez daha farkına vanyor. dir o? tmge, gerçek, anı ya da sadece bir görüntü belki. Bilincinin içinde taşıdığı kendi cezaevi. Varlığının parçası ya da zihninin içinde kurulmuş... Stockholm Öyküleri, Demir Özlü'nün kendi ülkesinin dışında yazdığı on dört öyküden oluşuyor. Çağdaş bir özgürlüğü savunan, dünyaya ve insanlara bütünüyle açık olan bir yazarımızın yaşadığı yerieri, anılanndaki yerleri, belleğindeki anıları o her zaman büyuk bir incelikle kullandığı güzelim Türkçesiyle okurken, 'anılar'ın yaratıcı bir insanı hiç, ama hiç bırakmayacağının farkına bir kez daha vanyorsunuz: Yazar'ın anılarıyla sizler de zenginleşerek... AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHANGÜRSES puypugHrwzA öc** İNSAN Bi 5(?fejw niu VARPI p'nı p ¥AYEV RAPORU BU KALEM BUKALEMUN Yazan: Enis Batur / Hil Yayın / 190 s. Eais Batur " B u Kalem Bukalemun" adını verdiği kitabında okuma ve yazma serilveni ile ilgili yaalannı bir araya getirmiş. Batur özellikle "Mecmua1, II, III, IV, V ve VI bashklı yazılarında kitapta yer alan metinleri, konularını, başka bir deyişle kitabın içerdiklerini ve içermediklerini sorguluyor. Bütünüyle bir yazüar mozayiği diyebileceğimiz yapıtı hakkında Batur'un kitabından bir alıntı vermekte yarar var. Şöyle diyor Batur: "Her kitabın yazılma süresiyle yapım süreci arasında farklı türden motivasyonlar okunur. Yazı ile Yapı'nm, baştan tasarun evresinden yola çıkarak örtüştüğu, en azından geniş oranda çakıştığı kıtaplar vardır. Bir de tasarımlama evresindeki farklı odaklaşmalar nedeniyle, Yazı'nm ve Yapı'nın iki apayn serüvenden geçerek en son noktada ya da ortak güzergâhın belli bir yerinde buluştuklan örneklere rastlanır: O noktadan başlayarak iç içe geçmiş, sarmal bir gidişe ayak uydururlar. Bu durumda biçimlenmesi geciken hep Yapı'dır, biçimlenmesi bütünleştikçe de yazıyı denetler, budar ya da çoğaltır ya, bu, bir yandan da kendi kesinliğini arayışıdır." BAY PERŞEMBE Yazan: G. K. Chesterton / Çeviren: Vedat Günyol / Ada Yayınları / 178 s. Roman ve denemeleriyle ünlü G. K. Chesterton 18741936 yıllan arasında yaşamıştı. "Bay Perşembe" Chesterton'un dilimizde yayımlanan ilk kitabı. Romanda, yeryüzünü dinamitlemek C.K. CHESTERTON Bay Perşembe YAZILMAZ BİR tSTANBUL Yazan: Refik Durbaş / Boyut Yayınları / 90 s. BEFİK DUKSAŞ VAZRMAZ isteyen devrimcilerden oluşan bir dernekte kod adlan haftanın günlerinden oluşan 7 kişilik bir Merkez Kurulu vardır. Bay Pazar'ın başkanı olduğu kurula, anarşist ozan Lucien Gregory ile dostluk kuran bir gizli polis sızar ve boş olan Bay Perşembe'nin yerine seçilir... Metafizik bir polis romaru olarak nitelenen "Bay Perşembe", 1. hamur kâğıda özenle basılmış, Vedat Günyol'un güzel çevirisiyle bir solukta okunan bir yapıt. 60 YIL ONCE Cumhuriyet henüz bunun için tahsisatı Çocuk evleri yoktur. Tahsisat bulunur bulunmaz hemen işe CUMHURİYET KITAP KULUBU'NDE YENI KITAPLAR açilacak başlanacakttr. Kod: Kitabın M ı : Yayınevi: Yazar / Çevirran: Tur: Ryat: Himayeieıfal Cemiyeti reisi ve HUaUAhtar Kırklareli mebusu Fuat Bey 002.354 835Satır(1.Hm.) Adam NazımHikmet Şiir 9.150: Ankaraya gitmiştir. Fuat Bey 002.355 835Satır(3.Hm.) Adam NazımHikmet Şiir 6.700: iki üç güne kadar tekrar ismini değiştirdi 002.356 002.357 002.358 002.359 004.113 007.277 007.378 064.010 152.438 309.007 309.008 Benerci Kendini Niçin Ûldürdö?(1.Hm.) Benerci Kendini Niçin Öldürdü?(3. Hm.) KuvayiMilliye(1.Hm.) Kuvayi Milliye (3. Hm.) EnverGökçeYaşamıve Bütün Adam Adam Adam Adam Alan Altın Altın NazımHikmet Şiir Şiir Şiir Şiir Şiir 10.500: Şair Refık Durbaş, Cumhuriyet Pazar Dergi, Siyaset 85 eki ve Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan yazılarından lstanbul'la ilgili denemelerini seçerek oluşturduğu kitabında Yahya Kemal, Salâh Birsel, A. Kadir ve Orhan Veli'nin birer şiirine de yer vermiş. Kitapta yer alan yazılann ana başlıklan şöyle: Yazılmaz Yaşanır Bir Sonbahar, Kalsın Adı da Soyadı da (şiir Refik Durbaş), Anadoluhisarı'nda Bin Yıllık İstanbul Yerli Yerinde Duruyor, Zeyrek: Serçelerin, Çocukların, cuklann Çocuk Parkı, KapısınYokuşlann Semti, Rumelihisarı: dan Kulesine lstanbul Surları..., Eski ile Yeninin Bir arada Oldu Cibali (şiirA.Kadir), Cibali Kağu Semt... Gece (şiirYahya Ke rakolu da Anı Oluyor..., Kazhçeşmal), Sevda Tepesi: Bir Bitmeyen me ve tnsanları, Galata Köprüsü Aşk mı Söyler Hüzünle Perdeli?, (şiirO.Veli), Galata Köprüsü Emirgân (şiirSalâh Birsel), Emir Emekliliğe Hazırlanıyor, Gümüş gân'ın Kimsesiz Sokakları, Kim Rengi Sonbahann, Sessizliğin Bese Kimseye Selam Vermez mi Se deni Sonbahann, Sarı Yüzü Sonlamsız'da?, Güzel Kızlar İçin Ha bahann, Yosun Kokusu Sontıra Şiiri, Şiir Satarım Şiir..., Ço bahann. \ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA* 186t'P£ SU6ÜN,ÜNLÜ FRANSIZ HEVKELCİSİ ARISTtP£ MAILLOL (MAYyOL) POĞMUŞTV KAOIN FİGÜRLERİ ÜZ£&fi/O£ ro£U*/L4ŞAA/ ÇAt/ŞM/UARtrCA 77W/ASA/V SAfifATÇf, ZO. rÜZY/LIN £M 8/)ŞTA <SEL£N HEYKELCİLERİMDENOlG. ÜOPiN 'İN AKICl PORMLA&INA, PE&lÇİK SİLÜETLBRİNE VE DGAMATİK POTHNSİYBLİNE BİR TEPtti SAYILABİLECEK PÜgAĞAN VB ANITSAL YAPlTLAR. MEYOANA GEnauiçri. MAILLOL, MÎLATTAN ÖNCE S VÜZY(L yuHAAl HEYK£U£R.İNİ ETÛP ETMİŞ VE SAAJA77A/O4 SENT&2E ULAŞMA/C İ İ A4A/LLCL, 8İU5E S//S KİÇf YENİ YETİŞEN HEYICBLCİLEee ETM/Ş İy Ö MAILLOL 'ÛN HEYKELLERİ.. Bıl J 19381988 istediğini anlatmıştır. cemiyetimizin bu içtimaı 9 Müteakiben Reis Mazhar uncu yıllık toplanmasıdır. Osman Bey de bir hitabe irat Resmen sicilimize dahil olmamakla beraber kalbini bize ettikten sonra Hilali Ahtar isminin tebdili reye konmuştur. vermiş narıçte böyie büyuk bir Neticede ortaya atılan "Yeşil kütlenin mevcut olduğu da Hilal" ve "Yeşil Ay" şüphesizdir. Cemiyetimizin kelimelerinden "Yeşil Ay" faaliyetinden olan yeşil gün ekseriyeti kazanmıştır. Bundan bayramı yıllık ayyaşlardan bir sonra yeni heyeti idare çoğunu tövbekar etmiştir. intihabatı yapılmış Riyasete Vakıa bazı muharrirler Mazhar Osman, ikinci mesaimize biraz garip bakarlar. reisliklere Miralay Atıf, Doktor Fakat biz mesaimizi fıkir Şükrü Hazım, Katibi sahasına naklederek Umumiliğe Fahrettin Kerim, mekteblerde konferanslar, halk veznadarlığa avukat Celalettin Feyyaz Beyler, azalıklara da geceleri tertip ediyoruz." Cevat zati Yesari Rıza, Safıye, Bundan sonra katibi umumi Talat, Pakize Ferit, Salih, bey, cemiyetin yaptığı daha bir Keramet, Haşim, Polis Müdürü çok işleri zikretmiştir. Bu Şerif, Osman Nuri Bey ve meyanda ecnebi bir takım teşkılatm kendileriyle anlaşmak hanımlar intihap edilmiştir. İstanbula gelecektir. NazımHikmet Nâzım Hikmet NazımHikmet EnverGökçe Fuat Bey Himayeietfal 6.700: Cemiyeti larafmdan açilacak olan çocuk evleri hakkında 9.000: teıkikatta bulunmaktadır. Cemiyet bu evlerde sabahları işine giden ve akşamları evlerine dönen dul kadınların çocuklanna bakacak ve onları okutacaktır. Bu kadınlar çocuklarmı sabahları bu evlere bırakacak akşamları da alacakiardır. Fakat Cemiyetin Şiirleri BirGünBüyuyeceksin Dokunulmazlar VecizelerAtatürk Zıkkımın Kökü SosyaJist Haretcet ve Halkçılık Sovyetler'de Uzay Çalışmaları İnkılap Bilgi Dönem Dönem MehmetSeyda Çocuk Jacqueline Briskin/Gönül Suveren Roman Haz F. RagıpTuncer Yard. Muzaffer İzgü Mizah Osman Devrez İnc. İnc. 5.90f> 2.500 3.850: 7.700: 4.000: 6.000: 4.320: 2.700: Hilali Ahtar Cemiyeti diin 9 uncu senelik içtimaını Turk Ocağı salonunda yapmıştır. Bu içtimada pek o kadar kalabalık yoktu. Polis Müdü'rü Şerif Bey de içtimaa iştirak etmiştir. Celse açılır açılmaz Katibi Umumi Fahrettin Kerim Bey Cemiyet hakkında izahat vermiştir. Bu izahat meyanında doktor ezcümle şunları söylemiştir: ' 1336 da tesis edilen
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle