Katalog

arlamentodan HABERLER CUMHURİYET/9 Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin reddedilmesinden sonra ANAP'ta sıkıyönetim GUNLEREV KOPUGU AHMET TA]N ANAP göre göre gol yedi GOLÜ NASIL DEĞERLENDİRDİLER? CANAN GEDIK ANKARA Kültur ve Turizm Ünal Yaşar: Kültür Bakanlığı ile Bakanlığı bütçesinin genel kurulda çoğunluğun olmaması nedegrubumuzun ilişkileh çok zayıf. Ilgi niyle reddedilmesi ANAP'ta gösterilmemesinin nedeni, yatırımcı bakanhk "sıkıyönetim" ilanına yol açtı. olmaması. Yatırımcı bakanlıklara işimiz düşüyor.Grup başkamekilleri ANAP milde\am konuTalat Zengin: Sayın Tiüz'in yerine başkası letvekillerini Meclise Kültur ve Tusunda uyarırlarken. olsaydı çoğunluk sağlanırdı. Titiz'in rizm Bakanı Tınaz Titiz'in "yalnızlıgı" dikkati çekti. ANAP grubumuzdaki arkadaşlarla yakınlığı yok. lılar Titiz'i parti grubuyla ilişkiEyüp Aşık: Oylamadan önce Namık Kemal sinin "en zayıf olduğu bakan" olarak nitelediler ve çoğunluk sağlaZcybek konuşurken, 150 kişi vardı. Daha namamasının nedenini bu zayıf sonra tansiyon düştü. ilişkiye bağladılar. Akgün Albayrak: Başbakan gitmeden TBMM Başkanlık Divanı konuya çözüm bulamadı. Divan buönce bu olasıhğı düşünerek grubumuzu gün yeniden toplanacak. uyardı. Bir müsibet bin nasihattan iyidir. Başbakan Turgul Özal'ın son B a k a n Titiz: Istifayı düşünmüyorum. grup toplantısındaki uyarılarına rağmen önceki gece Küllur ve TuHareket bana yönelik değil. 1 rizm Bakanlığı butçesi görüşmelerinde ANAP milletvekillerini genel kurula çekmek mumkun olamadı. Butçenın oylamasına geçildiği sırada genel kurul salonunda 35 ANAP milletvekilinin bulunduğu oğrenildi. Muhalefetin oylarıyla bütçenm maddelerine geçilmesi reddelince. ANAP grup voneticilerinden bazılarının yoklama cetvellerini alarak salonda bulunanlardan imza topladıkları görüldu. ANAP Içel Milletvekili Hikmet Biçentiirk telaşla salonda bulunan ANAP miüetvekillerinin yoklama cetvelini imzalamasını istedi. Biçentürk'un bu teklifıne bazı ANAP'lılar karşı çıktılar. ANAP Tokat Mıllet\ekili Metin Gürdere. "Biz burada imza atmak için değil. görevimiz geregi bulunmalmz" diyerek imza vermevi reddetti. Reddedilen \KUL1S Bütçede bakiavalı 3 bütçe ANKARA (Cumhuri>et Burosu) TBMM Genel Kurulu'nda SHP ve DYP oylarıyla reddedilen Kültur ve Turizm Bakanlığı bütçesı aynı şekilde reddedilme durumu ile karşı karşıya kalan uçuncu butçe oldu. 1977 yılında MC iktidarı sırasında o dönemde Cumhuriyet Senatosu'nda Oğuzhan Asilturk'un bajkanlığında butçe reddedilmişti. Asiltürk Gece senatoda İçişleri Bakanlığı butçesi göruşulurken AP milletvekillerı kuruluş yıldonunıu balosuna gidince CHP'liler oylamada salona girerek MC iktidarına gol atmışlardı. 1978 yıhnda Ahmet Taner Kışlalı'nın vonetım i ndek i Kültur Bakanlığının butçesi Meclis Genel Kurulu'nda aynı akıbete uğruyordu. Kültur Bakanlığı bütçesinin reddine Kıslalı goruşmeler sırasmda AP'lj Mustafa Eşrefoğlu'nun konuşması uzerine başlavan tartışmalar neden olmuştu. Tartışmalar arasında oylamayı gerçekleştiren Başkan Şevket Dogan bütçenin reddedildiğini açıklamıştı. Kültur ve Turizm Bakanlığı'nın bütçesinin reddedilmesinden sonra ANAP'lılar, dün neredeyse tam kadro TBMM'ye gcldiler. Hayali ihracat olayiarıyla birlikte adı yükselen eski DPT Müsteşar Yardımcılanndan Bülent Öztiirkmeo de ANAP'lıları kuliste yalnız bırakmadı. Grup v Başkanvekillerinden Ahmet Karaevli ve bir grup milletvekiliyle sohbet eden Öztürkmen, Gaziantep Milletvekili Ünal Yaşar'ı görünce, ANAP'ın buruk havasını dağıtmak için teselli "baklava" istedı. Ünal Yaşar, odasında seçmenlerinden birinin getirdiği baklavayı kuliste ANAP'lılara ikram etti. Baklavadan en büyük payı tsmail (jğdul'u yatıştırmak için ustun çaba sarfeden Tokat Milletvekili Metin Gürdere aldı. Ahmet Karaevli, Gürdere baklavaları yerken, şoyle seslendi: "Metin Be> bunları faakkelti. Hem tsmail Lgdul'u muhalefetin elinden kurtardı hem de güvenligi sağlamada yüksek çaba harcadı." Televîzyon için çekişme DYP Hatay Milletvekili Murat Sökmenoğlu, bütçe göruşmelerinde gruplar adına konuşan milletvekillerinin konuşmalarının televizyondan verilmemesinden sıkıntı duyuyordu. Sökmenoğlu, bu sıkınlısını TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut'a kadar iletti. DYP Grup Başkanvekili Köksal Toptan, basın toplantısı düzenlerken Sökmenoğlu, TRT'nin artık bütçe sözcülerinin konuşmalarını verdiğini söyledi. Toptan, esprili bir biçimde Sökmenoğlu'nu yanıtladı: "Biliyorum. TRT'ye hep sen çıkıyormuşsun." Sökmenoğlu, Toptan'ın bu esprisine liderinin bir sözuyle karşılık verdi: "Kendi adıma bir şe> istiyorsam namerdim." Edinilen bilgiye göre oylarna sırasında salondd bulunan ANAP'lılar şunlar: "Akgün Albayrak. Ledin Barlas. Mehmet Ali Doğuşlu, Mehmet Sağdıç, Metin Gürdere, İsmail Cğdül, Tevfik Ertürk, Şevki Göğüsger, Mehmet Çevik, Mehmet Perçin, Fecri Alpaslan, İsmail Dayı. Seçkin Fıral, Ayhan Uysal. Şükrii Z«ybek, Namık Kemal Zeybek. Mehmet Aydın, Ali Babaoğlu, Rıza Şimşek, Erol Zey tinoğlu, Kâmran Karaman, Avni Akyol, Rıfkı Atasever, Ali Rıza Yılmaz, Kerem Güneş, İsmail Şengün, Cemal Özbilen, Mehmet Akarca, Birsel Sönmez, Erkan Kemaloğlu, Sayit Ekinci ve Hikmet Biçentürk." Bakanlığın bütçesinin reddedilmesinden sonra Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz'in oldukça sinirli bir biçimde kulise çıktığı göruldü. Titiz, Cumhuriyet muhabirinin sorusu üzerine istifa etmeyi düşunmediğini belirterek, "Hareket bana karşı özel bir hareket degildi. Arkadaşlar diğer bütçelere gelip, sadece benim bakanlığım bütçesinde burada bulunmasalardı istifa etmeyi düşünebilirdim. Ama arkadaşlanmız maalesef bütün bütçelere karşı ilgisiz" şeklinde konuştu. Başbakanımız diği gibi yarından sonra Houston'da çekap tan geçerek özal'a Amerıkalı kalbini, tansiyonunu ölçturecek, görme yeteneklerıni gözlar olağanüstü ilgi gösterıyorlar. llgınin. ellerı ayakları, den geçirtecek. Ancak Texas Tech. Üniversitesi'nin Rekmıni şortlu bacakları, kıraz dudakları var.. Inanmayan töru, Ozal, Houston'a geçmeden önce bir "hoşluk" yukandakı resme bakar. Resımde Başbakanımız Özal'ı yapacak Rektör, Özal'ı, Playboy'un ABO baskısında ta"onur doktoru" yapacak olan Texas Tech. Ünıversıtesi1 nıtılan 5 hanımlık protokol ekibine karşılatıp, tansiyon nın karşılama ekibi görülüyor. Başbakanımız Ûzal. bilin kontrolune tabi tutacak. llllllf Ne dediler? ANAP milletvekilleri grubun Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilişkilerinin zayıf olduğu görüşünü dile getirdiler. Cumhuriyet muhabirinin konuştuğu bazı ANAP milletvekillerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin reddedilmesiyle ilgili görüşleri şöyle: Talat Zengin (Malatya Milletvekili): Sanıyorum ki, Sayın Titiz yerine bir başkası bakan olsaydı çoğunluk sağlanırdı. Ancak, Sayın Titiz'in grubumuzdan arkadaşlarla fazla bir yakınlığı yok. Bütçesinin ilgi görmemesinin nedeni budur. Eyüp Aşık (Trabzon Milletvekili): Oylamadan önce Namık Kema! Zeybek konuşurken salonda 150 milletvekili vardı ve ilgiyle dinlediler. Arkadaşımızın konuşması çok beğenildi. Fakat daha sonra tansiyon düştü ve oylamayı beklemeyen arkadaşlanmız işlerinin peşine düştulür. Ünal Yaşar (Gaziantep Miletvekili): Kültür Bakanlığı, grubumuzun ilişkilerinin en zayıf olduğu bakanhk. Yatırımcı bakanlıklara hepimizin işi düşüyor. O nedenle bütçelerinı izliyoruz. Ancak, Kültür Bakanlığı'nın şanssızlığı yatırımcı bakanhk olmamasında yatıyor. Bütçeye ilgi gösterilmemesinin nedeni bu. Akgün Albayrak (Adana Milletvekili): Başbakan gitmeden önce bu olasıhğı söyleyerek grubumuzu uyardı. Bütün uyarılara rağmen, arkadaşlarımız bütçelere ilgi göstermediler. Aslında bu olay iyi oldu. Bir musibet bin nasihattan iyidir. Gramajlı 'Zamaj' Hükümetimiz telefonlara ekmek ' muamelesi çekti." Açıkgöz fırıncılar gibı zam yapmak yerine gramajdan yürüttü. İnanmayan üç jeton alıp en yakın PTT kulübesine gider ve kayınvalidesine telefon edip saniye tutar. Konuyu, yüksek elektrik mühendısı Ali Hüseyin Yılmaz ile konuştuk: Zam yüzde 25 diye açıklandı. Bu doğru değil mi? Değil. Zam oran. yüzde 125lere varıyor. Nasıl yani? Şöyle daha önce bir küçük jetonla üç dakika konuşulurken, şımdi iki dakika konuşulabılıyor Aynı şekılde şehırleraI rası görüşmeler de kısaltıldı. • Ama akşam saatlerinde ı indirim uygulanacağı i açıklandı. ! Bu zaten tüm ülkelerde böyle, ayrıca buralarda bayramlarda, tatillerde çok daha kademeli, çok daha ucuz tarifeler uygıılanıyor. Bir de konuşmalar uzaklığa göre ücretlendirilecek denildi. Doğru. Ama şimdi de aylefonların ilk numaralarını 123 diye başlıyor. Farklı numaralarla başlayan telefonların birbirleriyle daha pahal/ya konuşmaları uygulaması getirıldi. Aynı apartmanda ya da aynı sokakta telefoniarı farklı numaralarla başlayanlar var. Bunlar bırkaç adım yürüyüp, söyleyeceklerıni yüz yüzetonuşsalardaha 'ekonomik.' Örneğin? Ankara'da Maltepe'deki bir abone burnunun dıbındeki izmir Caddesi'yle bir jetonla iki dakika konuşurken, Sincan'la üç dakika konuşabıltyor. istanbul'da ise EminönüKaraköy arası konuşmak için Galata Köprüsü'nü geçmek daha kârlı, çünkü bu iki bölge arasında da bir jetonla iki dakika konuşabiliyorsunuz. Ama Eminönü Büyükçekmece arasını ise bir jetonla üç dakika konuşabilirsiniz. PTT'NIN GIZLI NUMARASI Demokrat Recep Paşa... Adalet Bakanlığı bütçesinin goruşülmesi sıtasında SHP'li Cumhur Keskin, sıkıyönetim mahkemelerini eleştiriyordu. Keskin'in konuşması laf atmalarla süslenirken, tutanaklara şöyle yan<ıdı: KESKİN Bakınız, 12 Eylül döneminde görevli Hâkim Binbaşı Halit Cengiz ne diyor?.. HAYDAR KOYUNCL (ANAP) O olmadı işte, ayıp oluyor. ALt PINARBAŞI (ANAP) Hiç yakışmadı. RECEP ORHAN ERGLN (ANAP) Bırakın, devam etsin arkadaşlar. TtMUR KESKtN (Devamla) Araştırırsm sen..." ANAP'ın iki Konya milletvekili, Keskin'e laf llav a neden soğuk? DYP'li Adil Aydın, İbrahim Demir, Tevfik Ertüzün ve fbrahim Gürdai, kuliste sohbet ediyorlardı. DYP Antalya Milletvekili İbrahim Demiı, birdenbire doğrularak sordu: "Bu soguk hava da nereden geliyor? Kapı mı açıldı?" DYP'li Adil Aydın yanıtladı: "Kapı falan açık değil, ANAP tarafından geliyor. Bütçe reddedilince buz kestiler." nı apartmandakiler ya da aynı sokaktakiler birbirleriyle görüşürken, 30 kılometre uzaktaki abonelerle görüşmelorinden daha fazla para ödüyorlar Bu nasıl oluyor? Ankara ve İstanbul'da te atarken, eski Sıkıyönetim Komutam yeni ANAP Milletvekili Recep Ergun'un bu tavrı SHP kulisinde kendisine yeni bir sıfat daha eklenmesine neden oldu: "Demokrat Recep Paşa..." Politikadaminnettarlık.ileridesağlanacakavantabeklentisi anlamına gelir. Makamın düzeyi ne kadar yüksekse, paranoyanın düzeyi de o kadar yüksek olur. anımdan Vaziyet 'Uy Anamlar' Sanayi bütçesinde 'küflirlü' diyalog Sanayi Bakanlığı butçesi görüşülürken, Bakan Yürür ile muhalefet milletvekilleri arasında küfürlü diyalog başladı. ANAP'lı Sanioğlu'nun tek başına muhalefet sıralarına saldırmasını 10 ANAP'lı engelleyebildi. ANKARA (Cumhuriyet Biı la genel kurul salonu gerginleşti. rosu) Mecliste Sanayi Ba Bakan Yürür, Demiralp'in bu sokanlığı butçesi gönışülurken, Ba rusuna, "Bir zamanlar sokaklara kan ŞUkrü Yurıir ile iktidar mil yazılar yazan, sloganlar atan bir letvekilleri ve muhalefet millet kişinin, şiradi en sag partide yer vekilleri önce birbirlerinı "adi be almasını yadırgıyorum" yanıtını rif, şerefsiz, it herif" gibi açık söz verdi. Ardından da SHP'li Hilmi lü eleştiri düellosuna tutuştular. Ziya Poslacı'nın bir başka soruDaha sonra birbirlerini dolaylı suna da, yüruyerek "Söke söke" olarak "teröristlikle" suçladılar. hak alınamayacağını ifade edince, Ardından da, bu tabloyu "tavzih" genel kurul salonu bir anda ettiler. (Tavzih sözcuğunu sözlük karıştı. ler "vuzuh" kazandırma, açıklık Postacı ve DemiraJp kürsüye getirme di>e tanımhyorlar. Ancak doğru yürüyerek, söz istediler. Meclis dilinde bu lafını geri alma Başkanvekili ANAP'lı tlyas Aktaş anlamına geliyor). önce Demiralp'e söz verdi. DemiANAP'lı Yılmaz Sanioğlu, ralp ANAP'lıların "Otur yerine hemşehrisi Bakan Şükrii Yürür'ü lan" uyarmaları arasında, "Sayın muhalefet milletvekillerine karşı Bakanı sözlerini belgelemeye, tek başına savunarak, muhalefet ispallamaya çağınyorum. Ispatlasıralarına doğru tek başına atıldı. yamazsa kendisini müfterilik ve Kendisini on kadar ANAP'lı şerefsizlikle suçluyorum" deyince, milletvekili engelleyebildi. ANAP'lı Yılmaz Sanioğlu, OrduBütçe uzerindeki DYP'li İrfan dan hemşerisi olan Bakan Yürür'ü Demiralp'in, "Bakanın yakınlan savunmak için bir yandan ceketina Halk Bankası'ndan kredi sag nı sıyırarak muhalefet sıralarına lanıp saglanmadıgmı" sormasıy doğru hamle yapıı. Kısık sesiyle. "Serefsiz sensin. Adi herif, it herif. Çık dışarı" diye bağıran Sanioğlu 10 kadar milletvekili tarafından zaptedilirken, küfürlerini Demiralp'in sülalesine kadar genişletemeden "Ananı..." ağzınjn kapatılmasıyla bitirdi. Aynı anda ANAP'lı Fecri Alpaslan da Başkan Aktaş'a doğru giderek, "Bu şerefsizlik, ahlaksızlık, yanına mı kalacak? Bu lerbiyesizliktir, yann size de söylenecektir" dedi. Küfürleşmeler karşılıklı sürerken SHP'li Erdoğan Yetenç ile ANAP'lı Murat Batur'un da arka sıraları boş bularak karşı karşıya geldikleri görüldü. Ancak, yakınlardaki milletvekilleri araya girerek tampon oluşturdular. Tam bu anda genel kurul salonundan içeri giren SHP'li Tayfur Ün karışıklığı gOrünce önce bir duraladı, aşağı inip inmemekle tereddüt geçirdikten sonra yerine oturdu. Daha sonra kendisine söz verilen SHP'li Postacı, Başkan Aktaş'ian bu tiir suçlamaiara izin vermemesini istedi. Bunun üzerine Bakan Yürür sözlerini "tavzib" ettiğini, geri aldığını ve özür dilediğini bildirdi. DYP'li Demiralp'e ANAP'lıların "Evet", muhalefetin "hayır" oylarına karşın çoğunlukla "kınama" cezası verildi. SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin, genel kurulda reddedilen Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin içtüzüğün 13. maddesine dayanarak başkanlık divanı karanyla yeniden gündeme getirilmek istenmesine karşı çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin çalışanlann ücretleriyle ilgisi olmadığını vurgulayan Çetin, şöyle konuştu: "ANAP iktidannın getirdiği bütçenin ülkenin hiçbir sorununu çözmeyeceği açık. Hükümet başkanının bütçe göritşmeleri sırasında ABD'de bulunması ibret verici bir durum. Bu konuya önem vermediğini gösteriyor. Başbakan böyle yapınca iktidar milletvekilleri de bütçeye sahip çıkmıyor. İktidar grubunun reddedilen bütçe jöriişmeleri sırasında yoklama isteraesi ibret vericidir. Bütçe göriişmelerinin bir gelenegi vardır. Bu geleneğe muhalefet partileri u>makta, ama 292 milletvekili olan iktidar partisinin buıta uymayarak yoklama istemesi son derece garipsenecek, ibret verici bir durum. Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin reddedilmesi, hiç değilse iktidar partisi milletvekillerinin Meclise gelerek bütçelerine sahip çıkmalannı sağladı." Yazılı itiraz Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin reddedilmesi ANAP'ta "sıkıyönetim ilanına" yol açtı. Grup başkanvekilleri bütün milletvekillerini ve bakanları Meclise devam konusunda uyardılar ve muhalefete açık verilmemesini istediler. ANAP Grup Başkanvekillerinden Haydar Özalp ile Ahmet Karaevli yazılı bir metin hazırlayarak başkanlık divanına itiraz ettiler ve Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin yeniden oylanmasını istediler. Özalp ve Karaevli itiraz dilekçesinde şu görüşlere yer verdiler: "14.12.1988 Çarşamba günü Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin goruşülmesi sırasında bütçenin bölürnlerine geçildiğinde ANAP gmbundan 10 milletvekili yoklama isteyerek ayaga kalkmasına ve bu husus divan evrakında belli olmasına ragmen başkanın, 'kabul edenler, etmeyenler' dediği, avnca bu esnada divan hatiplerinin karar yeter sayısının olmadığına ilişkin başkana itiraz ettikleri tespit edilmiştir. Ancak, başkan ne yoklama talebini ne de karar yeter sayısı olmadiğı itirazını kabul etmeyerek, oylamaya devam etmiş ve anayasanın 96. maddesinde öngörülen toplantı yeter sayısı ve karar yeter sayısı olmadiğı balde bütçenin bölümlerine geçilmesinin kabul edilmedigini bildirmiştir. Durum tutanaklarda açıkça bellidir. Oylama hatası iç lüzüğün 13. maddesi 2. fıkrasına göre başkanlık divanında görüşülerek giderilmesini arz ederiz." Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin reddinde SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin ile birlikte onemli rol oynayan DYP Grup Başkanvekili Koksal Toptan, dün dıizenlediği basın toplantısıyla hedeflerinin bakan olmadığını belirterek, "Şartlar öyle gerektirdiği içinreto>u kullandık. 290 üyeli hükümet bütçe müzakeresinde 22 kişi bulunduruyorsa, bu hükümetin söylediklerini ciddiye almak mumkun değildir. Hükümetin başı bundan böyle vılın yansını kapsayan gezilerini gözden geçirsin" dedi Reddedilen Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesine nasıl bir çözum ğetirileceğine TBMM Başkanlık Divanı'nda çozüm bulunmadı. Başkanlık Divanı'nın dünkü toplantısında sorunun içtüğün 13'üncü maddesine göre çözumlenip, yeniden genel kurulda görüşülmesi uzerinde duruldu. Ancak bir karara varılamadı. İmt mı iıatdıu dikJuçı açu Enflasyonun resmini çekebilir misin Abidın? Hıdır, Devlet Budur r\\i Hıdır Düzgün, Tunceülı idi. ama Bursa'da yaşıyordu. isim benzerliği yüzünden birkaç kez gözaltına alınmış, hacizin kapısından dönmüştü. Başına bir ış daha gelmesin diye Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi'ne soyadını "Bora" diye değiştırmek için dava açtı. Mahkeme gereklı sorusturmayı yaptı Düzgün'ün soyadını "Bora" diye değiştirdi. Ancak mahkemenin 1988/630 sayılı kararına Bursa Merkez İlçe Nüfus Mudürlüğü itiraz etti: Gerekçe mı? "Bora, şiddetli rüzgâr demektir' ama Yunanca bir sözcüktür. Türkçe değildir. Karar 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 5. maddesine ayktrıdır." Mahkeme, kararında ısrar etti. "Bora" davası Yargıtaya geluı. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi ıtirazı reddetti. "Bora"yı onayladı. Ama Nüfus Müdürü Aygül Günbey'in. "Bora Yunancadır. Bir Türk kullanamaz" itirazı "Ali Hıdır"a 1 milyon lıraya mal olmuştu. Acaba, Ali Hıdır "Bora" yerine "Hora" soyadını almak ıstese, daha ucuza mı çıkardı. Bizce, aynı paraya çıkardı Niye mi? Bora ile Hora aynı kapıya çıkıyor da ondan. Çünkü ikisi de Yunancadan geliyor. Gerçi devletin bir araştırma gemisi vardı. Ege'ye açıhrdı. Aaı Hora idi. Ama devlet idi bu. Devlet Yunanca ad koyardı. Millet yapmaya kalkınca da ya tepeler ya da terletirdı. Ali Hıdır dua etsın kı ikincisi oldu. SHP, YOK'e DPT raporu üe vuracak akademik kariyeri olmayan kişi DPTNİN YOK DEĞERLENDİRMESİ lerin de bu sayının içinde değer lendirilmesinden kaynaklanmak öğretim üyeliği cazip değil, ihtiyaç programı Dil bilgileri yeterli değil tadır. Öğretim elemanı başına dü belli değil. şen öğrenci sayısı 14.6 olmakh "• Akademik eleman sayısının birlikte. bir öğretim üyesi başım ögretim elemanı yetiştirme prog düşen öğrenci savısı açıkögretiır Öğretim üyesi rotasyonu gelişmiş üniversitelerin de zayıflamasına neden oldu. ramının etkili olarak uygulamaya faküllesi açık bölüm öğrenciler konulamaması ve öğretim üyeliğiMeslek yüksekokuUarında akademik kariyeri nin cazip haie getirilememesi ne hariç 46'dır. deniyle beşinci 5 yıllık kalkınma olmayan kişiler ders veriyor. Bu yüzden Eğitimin kalitesi öğretim elemanı sayısı da yüksek görünüyor. planı hedefinin altında kalınmıştır. Y'urtdışında ihtiyaç duyulan • Halen birçok üniversitede belirlenemediği, 5 yıllık Araştırma görevlilerinin derse girmesi, eğitim konularprogramı hazırlanmadığı özellikle yeni kurulmuş olanlarda ihtiyaç öğretim üyesi sayısının yetersizlikalijtesini etkiliyor. ve araştırma görevlilerinin yabancı ğinden, araştırma görevlilerinin dil bilgileri yeterli olmadiğı için derse girmesi eğitimin kalilesini YÖK üniversitelerde uluslararası standart yurtdışına gönderme işlemi hede etkilemektedir. tespit etmedi. fine ulaşamamıştır. ÜMİT ASLANBAY ANKARA DPT programına göre YÖK, üniversitelerde belirlenen hedeflere ulaşmaktan çok uzak. SHP bugün TBMM'de göruşulecek Milli Eğitim ve YÖK bütçesinde DPT programında yer alan eleştirilerle YÖK'e vuracak. Öğretim üyeliğinin cazip olmadığını, öğretim elemanı rotasyonunun gelişmiş universiteleri de zayıflattığı, meslek yüksekokullannda ders veren akademik kariyeri olmayan kişilerin de öğretim ele* Yükseköğretim Kanunu'nun manı sayısına eklenerek yüksek 26. maddesi gereğince aynı ünivergörülduğü, YÖK'ün üniversiteler sitede üç yılım tamamlamış dode doktora programları içiı. ulus çentlerin bulunduklan yerde prn lararası standartlar saptamadığı fesör olamamalan, yeni kuruimu yolunda değerlendirmelerin bu üniversitelerin kadrolannı ilk baş lunduğu DPT 1988 yılı programı larda desteklerken, tcrfi zaman SHP İzmir Milletvekili Turkân gelmiş doçenllerin başka üniver Akyol tarafından kursüden dile sitelere gitme mecburiyetinde kal getirilecek. malan, gelişmiş üniversitelerin d< DPT'nin beşinci 5 yıllık kalkın zayıflamasına neden olmuştur. ma planı çerçevesinde 1988 yılı * Öğretim elemanı sayısınıı için hazırladığı program muhale yüksek gorünmesi ise, meslel fete yaradı. Programda yüksek oğ yüksek okullarında ders vereı retim ile ilgili saptamalar şu noktalarda netleşti: Argo kullanımı unıversite gençlıği arasında yaygınlaşıyormuş. Uzmanlar bunun nedenlerıni monotonluğa başkaldırma, özgün olma. eğlendiricı konuşma gereksinmesı, özgün ya da farklı görünme çabası diye açıklıyorlar. Yaygınlaşan örnekler şöyle sıralanıyor: "İnekleme". "Kelekatma", "Uçmak", "Göçmelerde olmak", "Sefilleri oynamak", "Tribe girmek", "Tüyo vermek", "Kryak çekmek", "Arka çıkmak", "Fransız kalmak." "Selamın aleyküm" sözcüğü okul argosunda çoktan "rahmetli" olmuş. Bunun yerini: •Ne haber? • İyi geldi daha ver." "Ne iş? İnce is" almış. Fiyat sorarken, "Kaç bin dolar". Boş geçen dersler için, "Dersler badem", "Okey" oynama önerilirken, "Taş devrine dönelim", sınirlenen gençler için "Kıl kapıyor" deniyormus "Sadakat vaziyetlerini" anlatmak için, "Ölümü ısır ", açıklanamayan durumlarda, "Muful, dıgıl", zor durumlarda "Uy Anamlar" kullanılıyormuş. Yakında tüm ülke üniversite gençliği gibi konuşursa şaşırmamak gerek. Çünkü "ekonom: badem", durum "uy anamlar"a tam gaz. OtoDiyalog AçKapat AçKapat • YÖK tarafından üniversitelerin doktora programı açabilmelerine ilişkin uluslararası standartlar tespit edilmediği için doklora programlan talep eden her üniversilede devam efmektedir. • Meslek lisesi mezunlannın buyuk bir kısmının kendi alanlannda eğitim yapmayan 4 yıllık fakülteleri tercih ettikleri gönılmektedir. Bunda en büyük etken meslek yüksekokulu ve meslek lisesi mezunlannın görev ve unvan tanımlannın tam olarak yapılmamış olmasıdır." Butçe açığını kapatmak için Özal dışarıda dort donuyor. Oysa ki çare ulkenin içinde. Nasıl? Karavolları Genel Mudürlüğü Boğaz Koprusü gelirlerini dun açıkladı. Ne kadar? 11 avda 80 milyar Iira. "Merhaba Politika" ocak ayı Yani köpıülerden su gibi başında ekrana veda ediyorpara akıyor. muş... Neydi Türkiye'nin bütçe Politikaya hevesli olanlar bile bu programdaKi polıtıkacıla açığı! 4 trilyon 98 milyar Iira. rı dinledtkçe politikaya elveda Yani?.. diyorlardı. Yanisi vok. Böl açığı köpru gelirine... 51 edet. Yani 51 tane 80 Kültür Bakanltğı butçesi milyarlık gelir. Demek 51 koprü dafcra yaMeclis'te reddedtlmiş... Kültürsüztuğe bulçe mi pılsa. bütçe açığı kapandı gitti. Dedım ya çare, dışarıda yaaynlır? bancı bankaların veznelerinde değil. Içeride >apılacak 51 yeni Şinasi Nahit Berker koprunün gişelennde. Etki BoşunaL.