Katalog

arlamentodan HABERLER CUMHURİYET/7 GÖRÜŞ Uyanık Bütçe görüşmelerinde ekonomik uygulamalar ve TKTyayınları ağır bir dille eleştirildi TRT'den hükümet de şikâyetçi köşe yazanna "Başbakan Özal taşeron olarak güven vermiyor 450 milyona ve samimi Mavi Yolculuk değil. Fon dizisi uygulamaları yaptırılıyor. daha sonra şimdi Bunlara sus payı ^ hükümet edenleri olarak siyasi rüşvet veriliyor. ciddi bazı sıkıntılara düşürebilir. Prenslerin yönettiği kurumlar Geçmiş dönemdeki ihracatın yolsuzlugun batağındadır." yüzde 2025 7 hayali." TRT'de "Sanatçı unvanını haketmeyen" bazı kişilerin ekrana çıkarıldığı görüşünü de savunan Öztürk, bu tür yayınlarla, genç kızlar ve kadınlarla "Bakın, btınlar soyunup meshur, 2engin oldular. Siz de onlar gibi yapın" imajı verilmek istendiğini iddia etti. Personel rejiminde yapılan düzenlemeleri de eleştiren Mahmut Öztürk, komisyonda bütçeyi savunmak için hazır bulunan Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'e donerek, "Siz Başbakan Yardımcısı olarak belki 1 milyon 700 bin lira maaş alıyorsunuz. Ama bir prens 56 milyon lira alıyor" dedi. DYP adına konuşan Isparta Milletvekili Aykon Doğan da "Eğer bir meralekette enflasyon yüzde 80'lere varmışsa, ekonomi hükumetin kontrolünde değildir" dedi. Dogan, Özal iktıdan doneminde Turkiye'deki gelir dağılımının tahminlerin de ötesinde bozulduğunu, işçi ve memurların satın alma gücunun yuzde 50 oranında gerilediğini kaydetti. Hükumetin ekonomik kararlarında tutarlılık ve istikrar olmadığını da kaydeden Doğan, " A N A P bükiimelini kendi siyasi lercihleri mi idare ediyor, yoksa baskalannın telkinleri mi idare ediyor?" diye sordu. Doğan, ağustos ayında faizlerin Devlet Bakanı Yusuf Özal'a bir meslek odasının yaptığı telkinler sonucu indirıldiğini hatırlattı. SHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncu de konuşmasında, Başbakan Özal'ın güven vermediğini ve samimi olmadığını söyledi. Tütuncü, fonların denetimi konusunda da şunları söyledi: "Fon uygulamaları daha soııra şimdi hükümet edenleri ciddi bazı sıkıntılara duşurebilir. Onun için fonlar Mecliste daha saglıklı ve ciddi bir denetime tutulabilir." Enis Tutuncu, hayali ihracat denetimlerinin son dönemde yoğunlaşmasj ve bazı teşvık unsurlarının da kaldmlmasıyla ihracat rakamlarının düşmeye başladığını da belirterek "Bizim bir lakım araşlırmalanmız var. Gecmiş dönemde yapılan ihracatın jüzde 2025'inin ha>ali olduğu anlaşılıyor" dedi. INSANLAR Su uyur, enflasyon uyumaz Ercan Baysal FÜSUN ÖZBİLGEN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Başbakanlık butçesi görüşülürken eleştiriler TRT üzerinde yoğunlaştırıldı. DYP'liler, Başbakan Özal'ı destekleyen bazı köşe yazarlanna "sus payı olarak siyasi rüşvet verildiğini" öne surdüler. Eleştiriler uzerine Başbakan Yardımcısı Kaya Erdern de TRT'den kendilerinin de şikâyetçi olduklannı, bunun da tarafsızlığa gidişin bir işareti olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. SHP'li Fikri Sağlar ne özal'ın ne de Evren'in cumhurbaşkanı seçileraeyeceğini, iktidar ve muhalefetin üzerinde mutabık kaldıkları sivil bir kişinin cumhurbaşkanı seçilmesi gerektiğini soyledi. DYP'li Mahmut Öztürk, "Bu ekonomiyi kim yönlendiriyur? îlgili devlet bakanı mı, Başbakanın oglu mn, prensJer m i ? " deyince tartışma çıktı. ANAP İstanbul milletvekili Orban Ergüder, "Banlar çok özel şeyler" karşılığını verdi. öztürk konuşmasında ağırhklı olarak TRT'yi eleştirdi ve TRT'deki milliyetçi muhafazakârlann kıyıma uğratıldığıru iddia etti. öztürk, TRT'nin hazırlattığı bazı dizilerde iktidara yakın sanatçıların kayınldığını da belirterek şunları söyledi: "Bu ya soygun, ya siyasi nışvettir. Özal'ı desIeJJeyen köşe yazarlanna dizi hazırlatılıyor. Bir köşe yazanna taşeron olarak 450 milyona Mavi Yolculuk dizisi yapünlıyor. Bunlara sus payı olarak siyasi rüşvet veriliyor. Bugün Başbakan Türkiye'de pekçok basın ve >ayın organını cüzdanlamla kendisine bağlamıştır. Prenslerin yönctliği kunım ve kuruluşlar yolsuzlugun batağındadır." Mahmut Öztürk, Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi'nde de bazı yolsuzluklar yapıldığını belirterek fon idaresinin çıkardığı "Yeniden Yapılanma" dergisini Gorbaçov'un perestroykasına benzetti ve son iki yılda iki firmaya müşavirlik hizmeti karşılığı adı altında 2.7 milyar lira para verildiğini bildirdi. Öztürk, bu firmaların bugüne kadar iki sayfalık bir rapor bile hazırlamadıklarını söyledi. öztürk, Türk halkının halen Amerika'nın 3. sınıf dehşet filmleriyle, Avrupa ve ABD'nin kendi ülkelerinde göstermedıği "Aile yapısım bozucu" filmleri seyretmek zorunda bırakıldığını öne sürdü. Öztürk, Türk çocuklarının, RedKit. HeMan ve benzeri Rlmlerle yetiştirildiği görüşünü de savundu. SHP'li Tütüncü: DYP'li Öztürk: "Bir Ertüziin komisyonu terk etti Bu arada, DYP Zonguldak Milletvekili Tevfik Ertüzün, Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmel Kurtcebe Alptcmoçin'in oncekı günkü gorüşmeler sırasında, "Dresder Bank" hesaplarıyla ilgili olarak komisyonu yanıltıcı bilgi \erdiğini öne sürerek, bu du rumu protesto amacıyla toplantıyı terk eı>;. SHP'li Birgen Keleş, hükumetin TBMM'nin yasama yapma yetkisini kanun hükmünde kararnamelerle, butçe yetkisini de fonlar kanalıyla kısıtladığını belirterek getirilen son \ergi Yasası'yla da vergı koyma yetkisine sınır getirildiğini söyledi. SHP'li Abdülkadir Ateş, Özal'ın başbakanlığa geldiğinden beri "devletin işlerinin arap saçına döndügünü" öne surdü. Ateş, "Başbakan Özal haset bir çocuk gibi birçok KtT'i Başbakanlığa bağlamış, bütün faaliyet dallannı kendi sorumluluğuna almış ve kuluçkaya yatan tavuk gibi bunlann üstünde dunıyor" dedi. SHP'li Fikri Sağlar, Özal'ın cumhurbaşkaru olmaya yöneldiğini belirterek "Ancak önünde kendine büyük bir rakip van Sayın Evren" dedi. Sağlar sözlerini "Ne sayın Özal ne de Evren cumhurbaşkanı olamaz. Evet cumhurbaskanı parlamentoda seçilecektir. Ama secüecek kişinin iktidar ve muhalefetin mutabık kalacağı sivil bir kişi olması gerekir" diye tamamladı. SHP'li Cemal Seymen, kurulduğu 1965'ten bu yana milli iradenin MlT'i denetleme imkânına sahip olmadığını beliıterek MİT'in düzenlenecek gizli bir oturumda tartışılmasını istedi. Eleştinleri yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, enflasyonun 1992'ye kadar "makul" bir hadde indirileceğini kaydetti. Erdem, TRT ile ilgili eleştirileri yanıtlarken "Bakanlar olarak biz de TRTden şikâyetçiyiz. Milletvekili arkadaşlanmız da şikâyetçi. Bunun için gnıbumuzda araştırma komisyonu oluşturduk" dedi. Erdem, TRT'nin bugünkü yapısıyla "ANAP'ın borazam" olmadığını, aksine tarafsızlığa doğru yöneldiğini belirtti. Prof. Dr. Ferruh Korkut (sağda) ve Dr. Şükrü Guner sorularımızı yanıtladı (Foto Mehmet Demırkaya) Hastanın başında 60 öğrenci Hekımler Ankara'da beyaz gömleklerı ile yürüyerek kamuoyunun dikkatini kendi sorunlarına çektıler. İstanbul'da da benzer bir yürüyüş yapmak ısteyen hekımlere vilayet izin vermedi. Hekimlerin sorunları neydi, neden kamuoyuna duyurmak ıstiyorlardı, kendilerıne yönelık eleştirilere nasıl yanıt veriyorlardı? Bu konulan istanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ferruh Korkut ve Genel Sekreterı Dr. Şükrü Güner ile konuştuk. Sayın Korkut, İstanbul Tabip Odası olarak niçin bir yürüyüş yaparak sorunlarını Siz öğretim görevlisi olarak kaç öğrenciyle uğraşmanız gerekirken kaç öğrenciyle ilgileniyorsunuz? Tıp. uygulamalı bir bilım dalı. Böyle olunca bir öğretim üyesine en fazla iki veya üç öğrenci düşmesi lazım. Batıda bu böyle. Şimdi bızde uygulamalı derslere 5060 öğrenci katılıyor. Bir hastanın başında 60 öğrenci. Hem hasta rahatsız oluyor, hem biz rahatsız oluyoruz. Laboratuvariarda da aynı şey geçerli. Biz 5 kişilik gruplarla kadavra incelemesı yapardık, bugun 40 kişilik gruplar kadavraya sadece uzaktan bakı İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ferruh Korkut hekimlerin sorunlarını anlattı: yetersiz olarak geçen pratisyen hekimin ilk düşündüğü şey ihtısas yapmak, uzmanlaşmak. Uzmanlaşamayan hekim kendine güvensiz hekimdir, hasta karşısına geldiği zaman korkan bir hekimdir Bundan sonra korkan değil, kacan hekim olacaktır; çünkü tıp eğitimi iyice kötüleşti Bu anlattıklarınız hekimlerin yetişmesiyle ilgili geleceğe yönelik uyarılannızı dile getiriyor, ama şu anda hekimler nlye yıirüyorlar? Yani bizden sonraki hekimler iyi yetişmiyor diye yürümüyorlar herhalde, başka sorunları da var. Onlan da biraz deşelim. Evet, bunlardan bıri zorunlu hizmet Amaç, hekimi dağıtmak. Güzel, biz buna prensıp olarak karşı değıliz. Zaten şikâyetçi olduğumuz konulardan bırı de hekimlerin İstanbul, Ankara ve Izmir'de toplanmış olması. Bütün vatan sathında sağhk hizmeti verilmesıni ıstiyoruz. Ancak hekımleri oraya göndermekle iş bitmıyor. Hekimi bir mahrumiyet bölgesıne gönderdiniz. tamam. Elıne verılen bir masa, bir sandalye o kadar. Araç gereç yok, yardımcı sağhk personeh de yok llacı yok. Hekim tek başına gıdıyor. Bu şu işe yarıyor: Hayatında hiç hekim görmemiş bir insanın grıbini. kırığını çıkığını düzeltır, ama oranın temel sağhk hızmetlerıne bir çare bulamaz .. Ücret meselesine gelelim. Bütün çahşanları özendiren bir konu ücrettir. Kamuoyuna yansıyan başlıca şikâyetiniz devlette çalışan doktorların çok düşük ücretle çalıştıkları, bu konu nedir? Bugün kamu kuruluşlarında 30 bine yakın meslektaşımız çalışıyor. Bunlar devlet hastaneleri, ünıversiteler, sıgorta hastanelerı, Kamu İktisadı Teşebbus hastanelerinde asistan ya da uzman hekim olarak çalışıyorlar Bugün asıstanların aldığı maaş ortalama 300 bınle 400 bin lira cıvarında Bunlann yani sıra nöbet tutuyorlar SSK dışında hiçbinne fazla mesaı tazmınatı verilmıyor. Ayda ortalama 56 saat nöbet tutuyorlar ve ertesı gün tekrar çalışıyorlar. Izın yok ve nöbet karşılığı ücret de yok. BAŞBAKANİIK BUTÇESİ 70 müyur gizli hizmete Toplam 208 milyarhk başbakanlık bütçesinin üçte biri aynntısı bilinmeyen 'gizli hizmet giderleri'ne ayrıldı. ANKARA (Cumlmrryet Bürora) Başbakanlık bütçesinin üçte birinin "girii hizmet giderierTne ayrıldığı ortaya çıktı. Toplam 208 milyarhk bütçenin 70 milyan, aynntısı bilinmeyen bu hizmetlere ödenecek. Toplamı 69 milyar 750 milyon lirayı bulacak istihbarat hizmetleri ödeneklerinden üike nüfusunda kişi başına 1 milyon 288 bin lira düşecek. Toplam 208 milyar 88 milyon liraya baglanan Başbakanlık bütcesindeki büylime yüzde 89.1'i buldu. Başbakanlık bütçesinden önümüzdeki yıl Başbakan için özel güvenlik önlemli bir binek otomobil iie 3 bakan binek otosu alınacak. Hizmetler için 3'ü arazi tipi toplam 16 binek otosunun odeneği de yine Başbakanlık bütçesinde yer alıyor. Hazine ve Dış Ticaret Müstesarlığı bütçesinde Hazine kontrolörlerinin 1987 yıh faaliyetlerine iliskin şu kayıt yer aldı: "1987 yıh programı cerçevesinde yapılan incelemeler sonucooda; kamuoyunda bayali inracat obuık bflinen ihracarU vergi iadesi islemlerindeki asuisiiziâkler konusunda dizealeaen reporiarda kaiutz alınan ve iadesi gereken topbun 13 milyar 26 mflyoB 638 WB 603 Ura vergi iadesi ve topiam 421 mflyoo 2 K b t a 475 ttra ksynak kuliaaımı ve destekiemeprtaiites pit ettilmiştir." 1988 yıhnda 7 trilyon 439 milyar liraya bağlanan Hazine bütçesi bu yıl komisyona 11 trilyon 335 milyar lira düzeyinde önerildi. Devlet Planlama Teskilatı ise yüzde 75.6'hk bir artış sergiieyen 59 milyar 694 milyon lira düzeyinde bir ödeme takbinde bulunuyor. Diğer bütçeler Komisyonda daha sonra DPT, DİE, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı bütçeleri birleştirilerek görüşüldu. SHP Gaziantep Milletvekili Abdülkadir Ateş, uç bütçe üzerindeki görüşlerini açıklarken, hayali ihracattan sonra bir de "hayali ithalat" olayının ortaya çıktığını savundu. Ateş, 30'a yakın dosyanın Maliye ve Gümrük Bakanhğı memurlarınca incelendiğini belirtirken, "Persembepazan'nda bir hamala leşvik belgesi verilmiş. Bugün hamalsa teşvik alıp >ann gemi yapacaktır. Hamal, birden bire gemi yapabiliyorsa, demek ki, biz gerçekten çağ atlamışız. Bu 30 dosyadaki haksız kazanç 1 milyara yakındır" dedi. Elimizdeki pratisyen hekımlere eğitimde kimlik verememişiz. Uzmanlaşamayan hekim kendine güvensiz hekimdir. Karşısına hasta geldiği zaman korkan hekimdir. Bundan sonra korkan değil kaçan hekim olacaktır, çünkü tıp eğitimi kötüleşti. zı duyurmak istediniz, hekimlikle ilgili başlıca sorunlarımz nelerdir? Hekımlik sorunlarımızı 4 ana bölümde ele alabilırız: Bunlar genel mesleki sorunlar, kamu hizmetınde çalışan hekimlerin sorunları, uzman hekirn sorunları, üniversite ve YÖK'le ilgili sorunlar. Genel mesleki sorunjarı şöyle değerlendırebilıriz: Öncelikle hekim sayısında bir artış ve hekim nıtelığinde de bir düşüş söz konusu 80lı yılların başlarından itibaren YÖK süratle 23 tıp fakültesi ortaya koymuş durumda. Eskıden yılda 15002000 kadar hekim mezun edilirken, şu anda 5500 hekim mezun edilir o'muştur. Şu anda mezunların yüzde 65'ı bu yenı fakültelerden mezun oluyor, yani yeterli binası. aracı gerecı, öğretim görevlisi olmayan ve bızım anladığımız anlamda bir tıp fakültesi duzeyıne gelmeyen fakülteler tıp eğitimi vererek hekim mezun etmektedir. Eğitimin kalitesi düşmüş durumda. yorlar. Böylece hekim, temel bilgilerı, klinik uygulamayı almadan mezun oluyor. Yetersiz eğitimle hekim mezun etme politikası nasıl sonuç verecek? Bir taraftan kalıtesiz hekim ortaya çıkıyor. Bir taraftan da en yakın gelecekte bir hekim enflasyonu ortaya çıkacak Şu anda dahi gerek Sağhk Bakanhğı, gerekse SSK ile kamu kuruluşlarındakı kadrolar dolmuş durumda. hatta zorunlu hizmete de gönderecek yer kalmamıştır Ama hekim kıtlığından söz ediliyor bir taraftan da... İlk basamak sağhk hızmetlerinı kuramamışız. bunun için de bugün bir uzman hekim çok basit hastalıklara bakmak zorunda kalıyor. Bu yüzden hastanelerde yığılma başlıyor Önemlı olan mevcut hekim potansiyelinı iyi kullanabilmek. ilk basamak sağhk hizmetlerinı oturtabilmek. Bu da pratisyen hekımle olur. Ehmizdeki pratisyen hekımlere eğitimde kımlık vermemişiz. Tıp eğitiminden i md i daha se rî / Sılındır hacmı 1700 cc1 Beygırgucu 103 SAE Yenı tıp ve guçlu motoruyla Flash 1700 Renauit teknolojısının ustunluğunu kanıtlıyor Flash 1700 guçlu otomobil1 • * • Azamı hızı saatte 185 km Ve yalnızca I2sn ıçensınde 0 daMOO km/s hıza erışebılıyor Flash 1700 hızlı otomobil1 • • * Performansına oranla çok az yakıt tuketıyor 90kms sabıt hızda gıderken, 100 km de5 8lt benzın yakıyor Demirel DYP grubunda konuştu DYFden 'Yerel seçimler Mecliste Çankaya seçiminin atak basamağı halinde' Sökmenoğlu: SHP'yi düzene karşı bir parti olarak ilan etmek, aynı zamanda o parti ile anayasa değişikliği konusunda görüşme yapmak çelişki değil mi? Fraksiyonları iyi ayarlamamız gerekiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel İdare Kurulu ve TBMM Grubu yerel seçimler oncesi ortak mesaj verebilmek amacıyla 16 soruya yanıt bulmak için dün toplandı. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ortak toplantıda, mart ayında yapılması beklenen yerel seçimleri yeni bir hesaplaşma olaıak niteledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Hata> milletvekili Murat Sökmenoğlu ve arkadaşları deniz taşımacılığı ile ilgili olarak Meclis araştırması açılmasını istediler. Flash 1700 ekonomik otomobil' • • * Ferah ıç mekanda konforlu koltuklar var Vu16 soruya yanıt aranan toplancudu kavrayan petal tının yerel seçim çalışmasının bir koltuklar Flash 1700 rahat ve modern otomobil1 başlangıcı olduğunu bildiren Demirel, iktidar ile bir hesaplaşma daha yapılacağını belirterek özetle şunları söyledi: Referandum hesaplaşmasını ülkeyi \onelenler kafi bulmadılar. Yani her )üz kişiden 65'inin "sızı istemiyoruz' demesini kafi bulmadılar. Yüzde 65'i reddedilmiş Meclisin 1989'daki cumhurbaşkanlığı seçimini nasıl >apacağı üzerine istifham düşmüştür. Yerel seçimler bugünden mahiyet deGenel idare kurulu üyesi Ismet ğiştirmiş, adeta 1989'da yapılacak olan Çankaya seçiminin basamağı Sezgin, 1425 yaş grubuna hitap etmeyen bir partinin oy alamayahaline gelmiştir!" cağını belirtirken, eski parlamenterlerden Beliğ Beler, DYP'nin DP ve AP'nin devamı olduğunu soyDemirel'in açıklamalarından lemek gerektiğini bildirdi. sonra basına kapalı olarak çalışToplantıda Yaşar Keçeli, Onal malarını surdüren genel idare kurulugnıp ortak toplantısında Şakar, Bekir Sami Daçe ve İbradün 11 üye söz alarak görüşlerini him Gürdal da görüşlerini açıklaaçıkladı. Hatay Milletvekili Mu dı lar. TBMM Başkanlığı'na dün veriien önergede deniz taşımacılığı sektorünün krizde bulunduğu ve deniz ticaret filosunun uluslararası rekabet gucü kalmadığı kaydedildi. Gemi inşaat sanayiinin gelişmesinin durduğu, limanların ihtiyaçlan karşılamaktan uzak olduğu belirtilen önergede Türkiye'nin dünya deniz ticaretinde yeterli payı DEMİRELReferandumu kâfı bulmaalamadığı savunularak şu görüşdılar. lere yer verildi: şöyle konuştu: "Kendi kaderine terk edileme"SHP'nin yeri, felsefesi bellidir. yecek olan bu seklörde yatınmlaSHP'yi Marksist, anarşist, yıkıcı n yeniden baslatacak ve seklörün olarak tanımlamak demokrat bir ekonomiye katkısını yeniden sağgoruştür. Hakkında bu niteleme layacak tedbiıierin alınması, deniz ler kullanılan SHP ile anayasa de ticaret sektorünün içinde bulunğişikliği için ongöruşme «pılması duğu vahim durumun araşünlmabir çelişki arzetmiyor mu? Onu sı gerekli hale gelmiştir." düzene karşı bir parti olarak ilan Öte yandan DYP Zonguldak etmek bir çelişkinin ifadesini yansıtmaktadır. Fraksiyonları iyi ayır milletvekili Tevfik Ertüzün ve armak gerekir. Sosyal demokratla kadaşlan da ANAP iktidarının izra bile tahammülü olmayanların lediği yabana sermaye politikası demokratik alanda yeri olamaz. konusunda Meclis araştırmasını SHP'yi ve CHP'yi ihlilaki fikir istediler. Ertuzün'un hazırladığı lerin kaynağı göstermek bizi uz önergede verilen buyuk imtiyazlalaşmaz bir tutuma sokar ki bu ra rağmen 198487 döneminde CHP'ye oy verenlere. onların ço Türkiye'ye yabancı sermaye girişicuklarına karşı yeni bir husumet nin beklenen olçude gerçekleşmediği belirtiîerek soyle denildi: cephesi oluşmasını sağlar.1' "ANAP hükümeti milli sana>ileşme ve kalkınma hedeflerimizi destekleyici ve güçlendirici vönde bir yabancı sermave politikası izleyememektedir. Yabancı sermaye politikasının sanayileşme ve dış ticaret politikalarından soyutlanması düşünülemez. 1984 sonrası gelen yabancı sermaye yatınma ve üretime vönelmek yerine daha ziyade hizmet sektorlerinde yoğunlaşmakta ve Türkiye uluslararası Genel Başkan Demirel, birinci şirketlerin pazarı haline gelmeksoru üzerinde 11 üyenin göruş be tedir. Bir başka ifade ile ulkemiz lirttiği toplantıyı siyasi seminer merkantilist etkili bir yabancı serolarak niteledi, ortak toplantının maye girişi karşısında bulunmaktadır." bugün sona ermesi bekleniyor İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Şükrü Güner: Gorüşmeler rat Sökmenoğlu, siyasi sağ yelpazede net bir görunum bulunmadığına işaret ederek DYP'nin siyasi yelpazedeki yerinin belirlenmesi zamanının geldiğini kaydetti. Gençlik kesimine yönelinmesi gerektiğini bildiren Sökmenoğlu, 2000 yılındaki Türkiye'ye hitap etmek durumunda olduklannı geçmişin tarihe bırakılması gerektiğini söyledi. Sökmenoğlu, parti içindeki eskiyeni çekişrnesine değinirken, "Tecrübe, liyakat ve enerjiyi bünyesinde birleştirme>e çalısan sagın tek umudu durumundaki DYP kendi şemsiyesi altında milleti toplayarak umut olmalıdır" dedi. Uyelere dağıtılan raporda SHP ile ilgili ağır eleştirilere tepki gösteren Sökmenoğlu, bu konuda da Pazar akşamları Engin Ege Orkestrası eşliğinde Secaattin Tanyerli'den Tangolar Tel: 168 66 6061 Temel Sağhk Yasası çı bi bir kurumu getırmek ıçın ge tayla hekim karşı karşıya kalıkardı hükümet biliyorsunuz. nel bütçeden ayırdığınız payı yor. Ne hekim yaptığı işten Anayasa Mahkemesi de onun mutlaka yüzde 8'lerın, 10'ların memnun ne de hasta aldığı bazı maddelerini iptal etti. üzerine çıkarmanız lazım Bu sağlık hızmetinden memnun Başbakan da dedi ki biz bu çıkmayınca yasayla halktan ye Birbırlerının yüzlerini gördüklerı sorunu çözüyorduk, ama nı bir sağlık fonu almaya yönel ıçın memnuniyetsızlıklerıni bırAnayasa Mahkemesi iptal et me olacak, ama sağlık hizme bırlerınin yüzlerine karşı ıfade ti. Siz bu Temel Sağlık Yasa tınde hıçbir iyileşme olmaya edebiliyorlar. ama asıl sorumsım nasıl değerlendiriyorsu caktır. Karşılıksız yenı bir ver lu. ışın yonetıcıleri Sağlık Sosnuz? gı getırılmış olacaktır. yal Yardım Bakanhğı Teskilatı Temel Sağhk Yasası çı Anayasa Mahkemesi nin Sağlık bütçesi arttınlmıkarken Türk tabıplerinin görüş yor, hatta tam tersi, giderek iptalinden sonra yeni bir yaleri alınmamıştır, süratle çıkarılmıştır. Adeta bizden kaçırılırTemel Sağlık Yasası casına çıkanlmıştır. çıkarken tabiplerin Temei Sağhk Yasası çıkalı iki görüşleri alınmamıştır. yıla yaklaştığı halde gündeme getırilemedı. Çunkü pratikten Genel sağlık çok uzaıktı. sigortasına geçiş Sağlık Yasası'nın karşı modelleri getiriyor, çıktığınız başka yönleri nelerama bütçedeki sağlık di? Oyle belirsız konumlar payını arttırmıyordu. vardı ki . Sağlık hizmeti verilYani yetersiz sağlık mesınde sağhk yardım sandıkhizmetlerine karşı halktan sağlık fonu olarak ları kurularak birtakım sağlık sigortasına geçış modelleri gelı karşılıksız bir vergi toplayacaktı. riyordu Genel sağlık sigortasını uygulayan ülkeler var, bun kısılıyor. Sağlık bütçesinin sa hazırlanırsa sizin önerilelar belırii bir zamanda başarıyla artmamasının sonucu olarak riniz nelerdir? uygulamışlar Özellikle Avrupa hasta olan vatandaş kamu Türkiye'nin sağhk hizmetülkelerinde genel sağlık sigor kuruluşlarına geldiği zaman lerinın lyıleştırılmesı yolunda tasını uygularken bütçelerin karşısında yeterli sağlık hiz yeniden bir yasa tasarısı hazırden sağlığa ayırdıklar pay meti bulamıyor. O zaman kar lamak ve bu yasa tasarısında önemli orandayükselmış. Yüz şısındaki hekimi. hemşlreyi mutlaka belirli noktalara dıkkat de 15 ıla 20. Bızde bu yasayla düşman olarak görüyor. Has etmek gerekir, bunlardan bırı genel sağlık sigortasına geçıs tayla, onu sağlığma kavuştu genel bütçeden ayrılan payın getirilıyor, ama genel bütçerıin racak kişilerarasındaki uçu yukseltılmesı. ıkıncısı çalışma sağlığa ayırdığı pay hıçbır za rum gitgide derinleşiyor. Gi güvencesınin sağlanmasıdır. man yukseltılmıyor. O zaman derek bakanlık bütçesinin kı Hekımlere ve sağlık personelisağlık yardım sandıkları ne ge sılması yönündeki devlet po ne adil bir tayın terfi. atama sıstiriyor? Halka yeniden bir ver litikasının sonucu olarak he teminın getırilmesi de gerekligı getiriyor. Bununla da genel kimle hastanın arası açılıyor dir. Bu konuda çok açık bir örsağlık sigortasına geçılemeye gibi geliyor bana, ne nek vereyım. Bugun kamu kuceğı açık, çünkü ne yaparsanız dersiniz? rumlarında nasıl tayın yapıldıyapın prim oranlarını yükseltse Asıl sorumlu aradan sıy ğı, neye göre tayin yapıidığı binız de genel sağlık sıgortası girılıyor. Asıl sorumlu yenne has lınmemektedır. Asıl sorumlu aradan sıyrılıyor...