19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER duklerı halde, yanlış ışlerı etkıleme güçlennın olmadığı, Mıllı Kutuphanemız halk kütuphanesı görevlennı yuklendığınde ortaya çıkmıştır Bu yuzden bızde, ust yönetıcı olarak kutuphanecıhk mesleğınden bır uzmanın bulunması şarttı Bugun ıçın bu kurumun başında, yalnızca polıtıkacının kararlarını uygula>acak, mesleğın kuramsal temellenne ve uygulama kurallanna yabancı bır eleman var 23 Mart 1988 akşamı, yıne televızyondan bır başka haber daha geldı "Amerıkan patentlerınden oluşan, 4 mılyon 700 bın patent ıçeren bır patetıt havuzu meydana getırdık " Bılındığı gıbı patent, keşıf yapana venlen bır çeşıt dıplomadır Patentı veren mıllı buro, patentle bırlıkte, buluşun nıtelıklerını yansıtan bır yazı hazırlar, buna da patent derız ve teknolojık araştırma, gelıştırme, uygulama çalışmaları ıçın çok önemlı bır yayın turudur Butün dunyada yılda ortalama 300 000 kadar patent ortaya çıkmaktadır Bunlardan >ararlamayı kolay, ucuz ve sağlıklı bır bıçım de vapabılmek ıçın 1972 yılında Vıyana'da INPADOC (Internatıonal Patent Documentatıon) adlı uluslararası bır bılgı verme merkezı kurulmuştur Merkezden yararlanmanın tek koşulu, ulkemızın verdığı patentlen duzenlı olarak buraya bıldırmektır Sısteme ılk olarak Japonya katılmış, butun gelışmış ulkeler onu ızlemışlerdır Turkıye de sısteme uyedır INPADOC, bıldınlen patentlen duyurmak ıçın haftalık bantlar yayımlar, bılgısayar çıktısı olarak mıkrofiş, ısteğe göre mıkrofilm ve fotokopı sağlar, soruları yanıtlar Ücret olarak posta, fotokopı, mıkrofiş, mıkrofilm masraflarını ıster 1983 yılında sısteme gırmış patent sayısı 11 mılyondu, şımdı kım bılır kaça yukseldı' Dünya ülkelen, vıllardır kurdukları büyük koleksıyonlar, buyuk olanaklarla, bugun artık çeşıtlı konulardakı bılgı aktarım merkezlerı çevresınde toplanmaya çalışı>orlar. Vıyana'da bedava bır koca denız var, bız burada havuz ınşa edıyoruz Üstelık 4 700 000 patentın ıçınden aradığınızı bulmak da kolay değıl Bır yığın kılavuz kıtaba, konu başlığı lıstelenne başvurmanız gerekiyor Bıze satılan, eskımış bır teknolojıdır Bu tur ışler ıçın artık her >anda bılgısayar kullanılıyor gelışmış teknıklerle bır kaç bın saytanın kuçültulerek basılabıldığı 7 5x12 5 ya da 10x15 cm boyutlarında bır filmdır. Ekranlı bır okuyucu cıhazla okunabılır, ıstenırse normal buyuklukte basılmış olarak kâğıt uzerıne de alınabılır Bılımsel rapor, patent, standart, makaie gıbı okuyucu çevresı sınırlı yazıları çoğaltmak, posta ve baskı masraflarını azaltmak amacı ıle kullanıma gırmıştır Son yıllarda, her tarafı okunmayan, bazı bölgelennden yararlamlan, örneğın bıblıyografya gıbı yaymlar ıçın de kullanılmaktadır Şımdı bız, halk kutuphanelerımızde bulunmayan yayınları mıkrofışe alarak ucuza mal edeceğız ve halkımız da okuyucu cıhazIara takarak bunları okuyacaklar Turkıye'de 823 halk kütuphanesı var Her kutuphaneye, ancak bır kışırnn kullanımına olanak verecek bu okuma bas9 ma cıhazlarından kaçar tane koyabılınz Uzun yazıları ekrandan okuma sağlıklı değıldır, basmaya ? kalkarsak malıyet nereye vanr Yazar haklan ıle ılgılı yasalar ne der? Daha dünya basılı yayının tamamen ortadan kalktığı bır noktaya gelmedı, bır yayın sektöru var Reşat Nun'yı köylülenmıze ekrandan okutmaya kalkarsak ınsanlar bıze gulerler Soz konusu Reşat Nurı değıl de bırkaç ansıklopedı maddesı ıse bu kadar zahmete değmez Bızım asıl sorunumuz ınsanlanmıza ansıklopedı maddelennı değıl, olabıldığınce çok ve değışık kıtabı okutmaktır, kıtap mezarlığına dönmuş kutuphanelenmızın dermelerını güncelleştırıp zengmleştırmektır Özet olarak, Kültür ve Tunzm Bakanlığı'nın önce "Kutuphanecıhk ve Bılgı Bılımı" denilen bır bılımın var olduğunu görmesı, bu bılımın kuramsal temelleri ve uygulama yöntemlen ıle ilgilenmesı, sonra da teknolojınin ancak amacına uygun kullarulabıldığınde bır anlam taşıyabıleceğıru anlaması gerekiyor Teknoloji yenıdır dıye ozenilecek bır şey değıl Mıkrofişler de eskıdı Şımdı artık compact dısk dönemıne gıriyoruz Bu arada, bakanhğın kutuphanecıhk bılımı ve kutuphanecıhk mesleğı alanlarından gelen uzman danışmanlan ne yapıyorlar, onu bılemıyorum'' (')Bkz UNESCO Ttıesaurus Ubrary and Irtfomıatıort Science (Kutuphane ve Bılgı Bılımı' ve Lıbrary Scıence (Ku tuphanecıhk Bılımı)' Pazar yazılarına başlayan Sayın H V Velıdedeoğlu'na sevınçle "hoşgeldınız" dıyorum 5 KASIM 1988 Kütüphaneeiliğimiz Ve AnlaşılmasM Zor Işler Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın önce "Kütüphanecilik ve Bılgi Bilimi" denilen bir bilimin var olduğunu gormesi, bu bilimin kuramsal temelleri ve uygulama yontemlerı ile ilgilenmesı, sonra da teknolojınin ancak amacına uygun kullanılabildiğinde bır anlam taşıyabileceğıni anlaması gerekiyor. Teknoloji yenidir dıye ozenilecek bir şey değıl. Mikrofişler de eskidi. Şimdi artık compact disk donemine giriyoruz. Prof. Dr. JALE BAYSAL İ.Ü. Ed. Fak. Kütüphane. Bol. Bşk. Bır sureden ben kutuphanecıhk alanında bırbırı ardı sıra yanlış ışler yapılıyor Kutuphanecıhk bır bılımdır ve uygulama alanındakı çalışmaları ıle de bır uzraanlık mesleğıdır (•) Yuzyıllar boyunca gelıştınlmış kuramsal bazı temellere ve uygulama kurallanna dayanır Yapılan ışlerın doğru mu vanlış mı olduğu bılımsel bır kesınlıkle söylenebılır İlk olarak 28 Şubat 1988 akşamı TRT Bınncı Kanalı'ndan şöyle bır haber verıldı "Turk Mıllı Kütuphanesı artık çocuklara da hızmet verecektır Okumaya özendırmek, ıstasyonlarda ve benzerı yerlerde gecelen de çalışanları yararlandırmak ıçın, 24 saat açık tutulacaktır " Kutuphane, tarıhsel gelışıraı ıçındekı toplumsal dış dunyaya sıkıca bağlı bır kuruluştur Tarıhsel, toplumsal, ekonomık, pedagojık, vb butun gelışmelerden şıddetle etkılenır Bu çeşıtlı etkıler sonucu bugun, görevlerı, amaçları, çalışma yol ve yöntemlen kesınlıkle belırmış, bütun dünyaca onaylanmış, beş buyük kütüphane türü ortaya çıkmıştır Mıllı kutüphaneler, unıversıte kütüphanelerı, halk kütuphanelen, okul kütüphanelerı ve özel arastırma kütuphanelen Okumaya özendırmek, her düzeyde okuyucuya ve çocuklara hızmet vermek, mıllı kütuphanelerın değıl halk kutuphanelerının görevlerıdır Her hızmet türu, kendıne özgü bır derme, örgütlenme ve bellı bır personel düzeyı gerektınr. Çocuk ve halk kesımının Bahçelıevle semtınde gereksınımlen varsa, Bahçelıevler Halk Kütuphanesı desteklenmelı, Mıllı Kütüphane'yı halk kutuphanesıne dönuşturmeye kalkışılmamalıdır PENCERE İdeolojik Kazalar E5 karayolundayız Hava kararmış Hendek'ten geçtık m ı ' Duzce'ye ne kadar v a r ' Onde Rıfat llgaz oturuyor Konyak şışesı yanında Kıbrıs'ta bır trafik kazasında sakatlanan ayağını uzatmış Arkada Rahmı Saltuk ve sazı Bır de ben Gece bastırdı Karşıdan gelen kamyon, otobus, otomobıl dızısı uzun bır konvoya dönuşmüş Ouzenlı duzehsız, yakın uzak, çarpık ışıklar göz alıyor Onumuzu goremıyoruz Derken konvoydan bır araba kopuyor Dızıyı sollayarak ustumüze gelmeye başlıyor Kaçacak yer yok Aydın dıreksıyonu ıster ıstemez sağa kırıyor Yoldan çıkıyoruz Karşıdan gelen araba geçıyor Bırkaç sanıye ıçınde oluyor her şey Bereket versın sağımız hendek ya da uçurum değıl, duz toprak Kurtuluyoruz Bır sessızlık Sonra yorumlar başlıyor Inanılır gıbı değıl 7 Neden solladı adam 7 Delı m ı Rıfat llgaz konyağını yudumluyor, Aydın, gaza basıyor, yola çıkıyoruz Ver elını Kastamonu Bırkaç gun once bızım başımızdan geçen bu "önemsız" olay, E5 karayolunda her gun kaç kez yınelenıyor? Dünku gazeteler yazıyordu Hendek yakınında bır otobüsün "hatalı" sollaması yüzunden 29 kışı can vermiş Herkes bılıyor kı karayotlarımız bır mezbahadır, bu yuzden her yıl ancak bır ıç savaşta kaybedılecek kadar cana kıyılıyor, ama yıne de kımsenın kılı kıpırdamıyor Neden' Çunku trafik kazalarının "ıdeok^ık" bır yönu yok, telaş yaratmıyor •k Bızde ";deo/o/(" korkusu var Cınayet mı, önce "Işın ıçınde ıdeolojı var m ı ' " dıye bakılıyor Kıtap mı, yazı m ı ' Aman ' ıdeotojık" bır yönü olmasın "ldeotqı" meslek odalarına gırmesın sendikaların ıçıne sızmasın Doktoriar yürüyüşü mu oldu, ılk soru: İdeolojik m ı ' Polıs mantığı Turkıye'de "ıdeolojı"yı suç unsuru sayıyor Devlet adamlan da bu saplantı ıçındedırler Ideolojı ne demek' "Bır butün oluşturan fıkırter dızgesı" değıl m ı ' Sağ ıdeolojı, sol ıdeolojı, kapıtalızmın ıdeolojısı Hırıstıyan ıdeolojısı vb Say sayabıldığın kadar, ama bızde "tutarlı duşunmek" suçtur, ılle de sap derken saman dıyen kafaJar ülkenın yazgısına egemen olduğundan 'ıdeolojı" sözcüğü gerçek anlamını yıtırmış korkutucu bır şey olmuş Eğer bır yurttaş "ideolojik' bır çatışma yüzunden ölmüşse devlet ayağa kalkar Ama 29 yurttaş otobüsle kamyonun çatışmasında ölmüşse devlete vız gelır Oysa Hendek yakınlarındakı kazada ölen 29 yurttaş ve benzerlerı "ıdeolo/ı" yüzunden canlarını yıtırmışlerdır Turkıye'dekı trafik kazalarında yaygın neden "hatalı sollama"dır, ama temel neden ıdeolojıktır * Demıryolu polıtıkasını dışlayârak ınsan ve yük taşımacılığını yüzde 90 karayollarına bağlayan sıyasetın ıdeolojısı çeyrek yüzyıldan ben geçerlıdır Bu ıdeolojı nedenıyle demıryolları ıflas ettırıldı Bugün kent ıçınde ve kent dışında kamyon, uzun arac, TIR yığılmasının baskısı olağanüstüdür ABD ve Batı Avrupa'da ulaşımın yarıdan çok yükünu demıryolları üstlenıyor Bızımkı gıbı yoksul bır ülkede, hem daha ucuz hem daha guvenlı demıryolunu bırakıp ıthal malı petrole dayalı karayolunu yeğlemek akıliı ış mı? Hayır "Kökü dışarda sermayecının ıdeolojisı" sureklı ulaşım sıyasetı olarak çeyrek yüzyıldan ben uygulanıyor Bugün Turkıye, kamyon sayısı bakımından bütün Avrupa'ya meydan okuyor Karayollarına yığılmış büyük araçlar bırbırlerını çığneyerek ve ezerek ölumcül bır rekabetın yarışını surdürüyorlar Ulaşım polıtıkamızı, az gelışmış sermaye düzenının ıdeolojısınden kurtardığımız zaman, azraıl çok üzulecektır Milli kutüphanelerin uğraşı alanı Mıllı kutüphaneler ana karakterlerı bakımından bılımsel kütüphanelerdır Mıllı Kutuphane'nın ye terlı personelı ve başka olanakları varsa kendı esas görevı olan yapamadığı ışlere yönelmeh, orneğın ortalama ıkı yıllık bır gecıkme ıle çıkabılen Turkı>e Bıblıyografyası'nı guncelleştırmeye bakmalıdır YÖK Dokümantasyon Merkezı ıle TUBtTAK çevresındekı büyuk araştırıcı kalabalığının ıstemlerını karşılamaya yönelmehdır Buralarda her ay bınlerce sayfalık bılımsel fotokopı var, bu yüku kaldırmaya omuz vermelıdır tkıncı olarak, Mıllı Kutuphane'nın basına esas mesleğı resımış öğretmenlığı olan bır yönetıcı atandığını gördük Lıbrary of Congress, Bıblıotheque Natıonale Parıs gıbı kuruluşların başında ekonomıstlen ya da kütüphanecilik alanı dışından uzmanlan görmeye alışkınız Ancak oralarda, kütüpha necılık bılımınden haberlı, çalıjmalan yetennce yürütebılecek ve gıdışı etkıleyebılecek guce sahıp mesSonuncu ış, proje aşamasında bulunan bır "Halk lek elemanı uzmanlar vardjr Mıllı Kütüphane'de Kütuphanelennde Mıkrofiş Kullanımı" ışıdır kı bızım uzmanlanmızın, durumu açık olarak görMıkrofiş, üzerıne ortalama 500 sayfalık, daha EVET/HAYIR OKT4YAKBAL OKURLARDAN sıra; yavrucak bisıklete binemedı bu engebeli çamurda, baba da koşu hazırhğı yapmış eşofmanmı giymıştı. "A* rezalet bu, ne hale getırdüer şu guzelım doğa armağuunı", eşine döndu, "Goztepe Doğanın verilenni, kişiyı, Parkı 'na gidelim burası Kadıkoy Belediyesi'mn kendisini yadsımasıdır; doğanın berbat", dedi. Fenerbahçe'de yore halkı koşu yapıyordu, taş verilerine, kişıye. Kadıkoy doşeme yerine de kumun uygun Belediytsi'nin kendısıne olduğu açık; ama asü amaç saygısızlıktır, tam bir utanç duşunübneyip pek çok kez tablosudur. Dalgalann gösterişe kaçartz. Helikopterle pırıltılarmdan oluşan bir çekilen resimleri övunçle kolyenin suslediği kıyılar bu minyatur yarımadacığın piknik yayımlanan Kalamış'taki Marina 'da Uk açıhş yılında yeri olmak amacını açıklayan tarhlar birer çiçek boş bira kutulan, naylon torbalar, kâğıt parçaları... Çop cumbuşuydu, ertesi yıl bozkıra donuştu. Fenerbahçe de yığınlanyla bezenmlş; taptaze yeniden altust olmadan yol ebegumecilerin surduğu kenarlanna mevsimine göre ktrlarda şişe kınklan, akla gelen her pislik... tki yaşmdaki çiçekler dikiUyordu. Doğa torunumun elini bırakamadım, direniyor, şu sıra san kuçiçekleri bu pisliklerden ozgurce dolasamadı yavrucak, dikkatimizi üzerlerine çekmeye bir duşse yuzu, elleri kesilebilir, gezmtimiz bir drama çalışıyorlardı; baharda donuşebilirdi. Yollar bulamaçh ballıbabalar, mtneler, eflatur.umsu mavi kır çiçekleri bir çamurla kaplı. Bırçok suslemeye çalışır bu şirin işlenmiz gıbi burası da bir olması gereken yarımadacığı "yazboz tahtası" omeği. korumaya çalışırlar varlıkhvını Yeniden ele almmadan once kızıl bir kum serpümişti yollara top oynayan hoyrat tekmelerden. Yine de doğaya çamur olmuyordu; yok gonul vermiş ressamlanmız efendim taş doşemeye çizerler sevımli fenerini, gur kalkışüdı, yarım yamalak dallan govdesinde fışkıran kaldı, sonradan sökulup sakız ağaçlarını; her mevsim yanlara istifltndı, kınk guzeldirler, sonbaharda kızaran parçalar çamur çukurlanna tohumları, kışın heykelieşen atıldı. Biri pusette, oteki altı siluetleri, baharda yeni yeni yaslarındaki çocuklanyla bir kızaran, yazın yeşeren aile geldi bizim donduğumuz Yılmaz Güney'i Tanımak Için.... "Benım durumum farklı Halktan, sanatımdan kaçamam Ben artık halka aıtım Sanatımı halkım ıçın yapabılırsem ben varım Kaçmam, sanatımı yapmama engel olur O da benım öJümüm olur Son sınırlarıma kadar sanatımı ülkemde, yasamın sıcak kaynağında yapmaya çalısacağım Sokağa çıksam herkes tanır Yurtdışına çıksam ulkemdekı gıbı verımlı olamam Emperyalıstlenn ve yerlı ışbırlıkçılerının karanlık güçlerı süreklı peşımde olacak O zaman egemen sınıfların ıstedığı olur, yasal zemınde mücadeleden uzaklaşmış olurum " 1978 yılında Paşakapısı Cezaevı'nde Yılmaz Guney, Bektaş adlı bır mahkum arkadaşına böyle demış Kaçmanın, sanatını yapmasına engel olacağını, son sınırlarına kadar ulkesınde sanatını surdüreceğını Oyleyse ılk fırsatta nıye kaçtı' Bırkaç yıl önce söyledığı bu sözlere neden ters düştü? Bu soruların yanıtını arayanlar, Hasan Kıyafet'ın "Mahpus Yılmaz Güney" adlı kıtabını okumalıdırlar "Mahpus Yılmaz Güney"e bır önsöz yazan llhan Selçuk soruyor "Yılmaz Güney neydı, kımdı? Bır masal mıydı? Fılmlerde mı yaşıyordu, aramızda mı? Düş müydü, gerçek mıydı? Türkıye1 nın çağdaşlaşabılmesı Yılmaz'ı lyıce tanımaksızın gerçekleşemez Yılmaz'ın fılmlen sınemalarda oynayacak, sanat enstıtülerınde ırdelenecek, yapıtları örnek gösterılecek, derslerde ıncelenecek, hayatının anlamında bır dönemın kımlığı tartılıp ölçulecek Turkıye özgürlüklere kavuştuğu, demokrasıyı gerçekleştırdığı gün Yılmaz'a hakkını verebılır O bıze çok şey verdı Bız ona ne verebılmz'" Gerçekten de Yılmaz Güney neydı'' Kimdı, bır zamanlar Çırkın Kıral dıye anılan bu ınce yapılı, mahzun yuzlü genç adam? Yılmaz Guney'ı, Yılmaz Pütün adıyla yazdığı öykulerıyle tanıdım Adanalı, edebıyataheveslı bırgençmış On Uç Dergısı'nde bır öyküsünu okumuştum Sonra duydum kı o öykude komünıstlık propagandası bulunmuş, bu yüzden hapse mahkum olmuş Yılmaz Güney BBC Televızyonu'nda yaşamını anlatırken bu konuya şu sözlerle değınmış "18 yaşımdayken bır dergıde yazdığım hıkâyede komünızm propagandası yaptığım suçlamasıyla kovuşturmaya uğradım. Orada bır cumle vardı Kız 'Eğer herkes eşıt olsaydı burası bır cennet olurdu' dıyordu Bundan hareket eden savcı benım eşıtlıkten bahsederek komünızm propagandası yaptığım sonucuna vardı Ben de o zaman mahkemeye komünızm ve sosyalızm hakkında hıçbır şey bılmıyorum dedım Gerçekten de bılmıyordum 'Bız sızın gıbı ınsanları bılınz Sız her şeyı bılırsınız' dedı" Hasan Kıyafet uzun bır uğraş sonucu hazırlanmış bu kıtabı Hemen bütün yurdu dolaşmış Yılmaz Güney'le bıriıkte hapıste yatanları aramış, çoğunu bulmuş, onlaria konuşmuş, anılarını bır araya getırmış.. Bütün yurt dedım, bır bakıma doğru bır soz, çünkü Yılmaz Güney'ın yatmadığı hapıshane yok gıbı' Paşakapısı, Nevşehır, Ankara, Kayserı, Izmıt, Toptaşı, Sağmalcılar, Isparta, İmralı ve Bınncı Şube Gencecık yaşında hapıshane gerçeğını tanımış, yaşamının en güzel yıllannı hucrelerde, koğuşlarda geçırmış Kitaplarını 'ıçerde' yazmış, filmlerının yonetmenlığını de 'ıçerde' yapmış bır sanatçı Kıyafet de Güney'le bıriıkte yatmış' olan eskı bır mahpus Onun da ılgınç anılan var, şöyle yazıyor "Bır ışçının, bır köylünün, bır öğretmenın, özetle duz bır vatandaşın cezaevınde yalması önemlı bır olay değıldır Çünkü bunların dışarda da ahım şahım bır yaşamları yoktur Hanı ha ıçerı ha dışarı fark etmez Oysa btrıncı sınıf bır sınema oyuncusunun yatması önemlı bır olaydır Onun dışarda her ınsanın kolay unutamayacağı renklı, şaşaalı bır yaşamı vardır" Ama Güney bır tahlıye olayından sonra şu sözlerı söylemış "Hıçbır şey hıssetmıyorum Maddı koşullar değıştı, dışardayım Ama dışarda olmanın sevıncını duyamıyorum Arkadaşlarımız daha hapıstedır" "Mahpus Yılmaz Guney" kıtabında Güney'le bıriıkte hapıs yatan pek çok kışının ılgınç tanıklıklan var Guney'ı lyı anlamak, tanımak ıçın yararlı bır başvuru kıtabı Güzeiim Fenerbahçe tam bir çöplük yapraklanyla. Özellikle sarmaş dolaşı ıkı erguvanın her bahar yeniden açtığmı gormek buyuk ozlemımızdir; odüm kopmuştu yol yapılırken kesecekler diye; nıtekım ne guzel koyu pembe çiçekli Japon kırazları dikilmişti, yollar altust olmadan once, bırkaçı biçildi ne yazık kı. Açık denizU Fenerbahçe koyunu bırleştirmek amacıyla bir köpru tasarlandı, guzel; aman efendim ne anıtlar yapılırdı bu sure içinde, şu an betonlanmış bin şukur, sanınm ona da bir kurdele kesilir, kurban kesilse daha yennde olur. Genç, yaslı şışman, zayıf, çoluk çocuk "sağlıklı yaşam" kavramuıı benimseyerek buraya koşuyorlardı, ama artık yağmurlar da başlayah bataklığa donüşen yollar hiçbir işlevi yerine getiremez durumda. Kalamış Parkı'nı da yitirdik; ne bakımlı bir park olmuştu; peki, bir bolumu Marina 'ya gerekti, yol genışletildi, iyi; geri kalanı neden çoplük olarak kalsın! Üstelik kaç paralık şey orayı duzenlemek; belediye planı tanzim edecek, şurası çocuk parkı, buralan oturma yerleri, şuraları tarh diye saptayacak; Park ve Bahçeler Mudurluğu de ağaçlandırıp, çiçekler dikecek. Bir şaşkınlık egemen, neyı neresinden tutacağız gibi; milyarük işler göğusleniyor, en yalın, ucuz hızmetlenn halka göturulmesi becenksızhkle sonuçlanıyor. Üzünç vericı, acıkb durumdan Fenerbahçe'nin en kısa zamanda kurtanbnası dileğimle. İNCİ GÜREL îstanbul / Kızıltoprak Kediköpek itlafı Türkiye'de her yıl onlarca ınsan kuduzdan olurken ve biıAerce insan, kedi ve köpeklerden bulaşan, ozelakle echınokokus kurtlan turlennden hastalanırken, insanlanmız beslenme guçluğu çekerken, hastanelerde insanca baktlamazken, başıboş kedi ve köpeklerin imha turu uzerine tartısmak, bu konuda duygu sömurusune girişmek, yapıcı bir tutum değlldir. Kedi ve köpeklerin, Batı ülkelerinde olduğu gibı, astlt ve cuzdanlı olması, tabu kı idealdır. Başıboş kedi ve köpeklerin, insanlara ve turizme zaran ise tartışılamaz. Bunu tartışma konusu yapanlann bır yakmlannın hastalanıp da konuyu anlamalannı beklersek, korkanm hayalperest bir tutum sergilemiş oluruz. Dr. MAHMUT TOLON Îstanbul TSEY MAHMUT OZDE1Vİ ANIYORUZ O en zor koşullarda bır dağlı onuruyla dırendı ve O alcakça bır saldın sonucu suskun dıyarlarda halkıyla düğumlendı EMEĞIN • ŞlliAskerl Faşlzm Zorlamyor. •k Darbeler Sorunu * Sendikaların Siyasal Mucadeledeki •k Marksızmde Devrım Sorunu CIKTI. BAVİLERDE BAYRAĞI I arif KASETÇIIERDE. ^ "; i kemar I ÇIKTI aS e ü k üleri3 a d a l e l , cgfS' KUZEY KAFKASYALI Arkadaşları adına MtRAÇ BAŞTUĞ DUYURU HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ADINA OKUTULMAK ÜZERE ÖĞRENCİ ALINACAKTIR 1 Ha\a Kuvvetlen Komutanlığı adına askerı ögrencı olarak okutulmak üzere, ANKARA ve ÎSTANBUL'da bulunan fakultelerde aşağıda belırtılen dallarda ö ğ r e n n gören ıstekhler arasından mıılakat/seçımle öğrencı ahnacaktır a Elektronık Mühendıslığı, b Bılgısayar Mühendıslığı, c Makına Mühendıslığı, d Uçak Mühendıslığı, e lngılızce öğretmenlığı 2 ASKERI ÖĞRENCİLİĞE GİRİŞ KOŞULLARI a Erkek ve Türk Vatandaşı olmak, b Öğretımıne devarn edeceğı fakülte ve yüksek okula gınş kaydını yaptırmış olmak ve gundüz öğretımıne devam etmek, c Fakulte veya Yuksel Okulların ara sınıflannda bulunanlardan ısteklı olanların öncekı sınıf ve sömestrlerde venlmesı gereklı sınavları veya dığer sınavları başannış ve sene kaybetmemış olmak, d Ne şekılde olursa olsun askerhk görevını yapmamış olmak veya voklama kaçağı, bakaya gıbı nedenlerle askerlıkle ılışığı bulunmamak, e T S K Sağlık Yeteneğı Yönetmenhğınde belırtılen sağlık şartlarıru taşımak, f Yaptırılacak guvenlık soruşturmasından olumlu sonuç almak, g Hazırlık ve l'ıncı sınıf ıçın 20, Il'ıncı sınıf ıçın 21, IH'uncu sınıf ıçın 22, IV'üncü sınıf ıçın 24 yaşından buyük olmamak, h Dığer gınş koşulları ıle ıstenecek belgelere ılışkın aynntılı bılgı ANKARA (Cebecı) ve ÎSTANBUL (Sarayburnu)'nda bulunan Fakülte ve Yüksek Okullar Askerı Öğrencı Komutanhklanndan tetnın edılecektır 3 BAŞVURU ŞEKLt a Isteklı öğrencıler müracaatlarını öğrenırn yaptığı fakültenın bulunduğu şehıre göre ANKARA veya ÎSTANBUL Fakulte ve Yüksek Okullar Askerı öğrencı Komutanlığına 25 KASIM 1988 tanhıne kadar bızzat yapacaktır b Müracaatlan kabul edılen öğrencıler başvjrduklan ANKARA veya ÎSTANBUL Fakülte ve Yüksek Okullar Askerı öğrencı Komu tanhklarında yapılacak mulakata katılmak uzere 12 ARALIK 1988 tPnhlennde çağn beklemeden hazır hulunacaklardır Basın 3279 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANUĞI TASFÎYE tŞLERÎ DÖNER SERMAYE tŞLETMELERt GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA tŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ VASITA SATIŞ ÎLANI 1 TASİŞ Susuzköy Ambarında 47 adet bınek otomobü (5 adedı hurda) 2 adet Şası Kupa, 8 adet Mınıbüs, 1 adet (Hurda) Mobılet 17 12 1983 tanh ve 18254 sayüı Resmı Gazete'de yayımlanan "Gümrüğe Terkedılen, Terkedılmış. Sayılan Müsadere Edılen Eşyanın Tasfiyesıne Ihşkın Tüzük"ün 5 3 1985 tanh ve 18685 sayılı Resmı Gazete'de yayımlanan değışık 1121'ncı maddelen uyannca açık artınna suretıyle 18 11 1988 tarıhınde bınncı defa satılamayanlann, anılan Tüzüğün 19/G maddesı uyannca 2 12.1988 tanhınde ıkıncı defa ve 16 12 1988 tanhınde üçüncü defa satışı Ankara Talatpasa Bulvarı Bıga Sokak No 26 adrestekı TASİŞ Açık Artırma Salonunda yapılacaktır 2 Bınncı defa yapılan satısta alıcısı çıkmadığı ıçın ıkıncı kez satışa çıkarılacak vasıta lıstesı bınncı satışın, ıkıncı satısta alıcısı çıkmayan vasıta lıstesı ıkıncı satışın tamamlanmasıru müteakıben ılan tahtasına asılarak ılan edılecektır Gazeteye aynca satış ılanı verılmeyecekür 3 Açık artırmaya katılacaklann, kımlıklennı belırlemeye yarayan bır belgeyı, ış ve ıkametgâh adreslerını gösterır bır bıldırgeyı ve satışa esas bedelı 500 000 TL'nın üzennde bulunan vasıtalara aıt temınat makbuzunu satış kunıluna vermelen gerekmektedır 4 Açık artırmaya konu vasıtalann saüşı yukanda belırtılen günlerde 10 00 12 00 ve 14 00 16 00 saatleri arasında yapılacaktır 5 Satışa sunulacak vasıtalar Susuzköy Ambar lşletme Şeflığı sundurmasında olup, ambara gınş tanhınden vasıtanın alıcısı tarafından teslım alınarak çekıldığı tarıhe kadar olan bütün masraflar ve ardıye, yükleme, boşaltma, naklıye, tartı gıbı ucretler ılgılı tanfe uyannca aynca alıcıdan tahsıl edılır 6 Ilgılı mevzuat bukümlenne göre ödenmesı gereken Katma Değer Vergısı dahıl her çeşıt vergı, resım, harç ve tellalıye ücretı ıle saır gıderler alıcı tarafından aynca ödenecektır 731 3 1988 tanh ve 2'ncı mükerrer 19771 sayılı Resmı Gazete'de yayımlanan 3418 sayılı Kanunun geçıcı 2'ncı maddesınde belırtılen Ek Taşıt Alım Vergısı alıcısı tarafından ödenecektır 8 Şartname ve eklen Belediye ve Ankara TASİŞ ılan tahtasında görulebıleceğı gıbı satış kurulu başkanlığından bedelı mukabılı temın edılebılır 9 Vasıtalar halıhazır durumu ıtıbanyle satışa sunulmakta olup, eklı lıstelerde belırtılen hasar oranlan ıdareyı bağlamaz ve alıcı bu oranlara hıçbır şekılde ıtıraz edemez veya mahkemeden yeniden tespıt ıçın talepte bulunamaz Vasıta hurdalan ıçın Trafik Şahadetnamesı verılmez Hasar oranı %60 ve daha yukarı olan vasıtalar hurda olarak satılır Hurda olarak satılan vasıtalar ıçın alıcı tarafından plaka çıkarmak amacıyla mahkemeden tespıt talebınde bulunulmaz 10 tdareden yazılı ızın alınmak suretıyle bınncı defa satışa sunulan vasıta 7 II 1988 ve 17 II 1988 tanhlennde, satılamayıp da ıkıncı ve üçüncü defa satışa sunulacaklar ıse satış tanhlennden bırer hafta önce mesaı günlerı 9 0012 00 ve 14.0016 00 saatleri arasında yukanda belırtılen ambarlarda görülebılır 11 Satış sartnamesı sözleşme yerine geçer 12 Satışla ılgılı olarak aşağıdakı telefondan bılgı alınabılır Ankara 311 64 30 tlan olunur Basın 32577 TEŞEKKÜR Ustaca gerçekleştirdıkleri operasyonlarla beni sağlığıma kavuşturan SSK Okmeydanı Hastanesi II. Nisaiye Servisı Şefi jin. Op. Doç. Dr. YAVUZ BERKOL, op. Dr. GÜRSU EROĞLU'na gerek amelıyat öncesinde, gerekse amelıyat sonrasında yakın ilgisini esirgemeyen dost Dr İBRAHİM GÜRPEVAR'a; ameliyat sırasıhda ve sonrasındaki değerli çabaları içın As. Dr. EMİNE PAŞMAKÇIOĞLU ile As. Dr. AHMET TÜKER'e; ameliyat hemşiresi Oya Genç'e; tum hastane personelıne, özellikle candaş hemşireler Rukiye, Cemile, Kezban, Zeynep ve Hacer'e gönulden teşekkurlerimı sunanm. FEVZtYE YAZMAN ÇÎFTELER İFLAS MEMURLUĞU'NDAN tFLASEV AÇILMASI tLANI 1988/560 Çıfteler Asbye Hukuk Mahkemea'nın 4 5 1988 tanh ve 1988/3434 D Iş sayılı karan ıle Çıfteler Çıftçı Mahallesı Tanm Sokak No 2'de ıkamet eden EMİN KAHRAMAN'ın ıflas tasfıyesı açılmış, tasfıyenın şımdıhk ÜK'nın 219 maddesı gereğınce adı tasfiye şeklınde yapılması tensıp kılınmış olduğundan, Alacaklılar ve ıstıhkak ıddıası sahıplennın alacak ve ıstıhkaklanm ve bunlann dayanağı olan belgelen veya örneklennı bu ılan tanhınden ıtıbaren bır ay ıçınde memurluğumuza kaydettırmelen veya tevdı eylemelerı, muflıse borçlu olanların aynı süre ıçınde kendüennı ve borçlannı bıldırmelen, aksı halın cezaı sonımluluğu gerektıreceğı, müflısın mallannı her ne suretle olursa olsun ellerınde bulunduranlar, o mallar üzennde kanunı haklan saklı olmak şartı ıle bunları aynı süre ıçınde ıflas daıresı emnne tevdı etmelerı, makul özre dayanmaksızın vermezlerse cezaı sorumluluğa uğrayacakları ve ruçhan haklanndan mahrum kalacaklan, ılk alacaklılar toplantısı 7 11 1988 gün saat 14 OO'te Çıfteler llçesı Iflas Memurluğu'nda yapılacağından alacaklılann bu toplantıya gelmelen veya yetkıh bır vekıl göndermelen, müflıs ıle muşterek borçlu olanlar ve kefıllenn borcu tekefful eden s jr kımselerın bu toplantıda hazır bulunmaya haklan olduğu ılan ve teblığ olunur Basın 32638 Yaşamını banş, demokrasi ve özgürlük mücadelesine adamış bir dostumuz, bir yol arkadaşımız İSMAİL H. İNANÇ'ı 2.11.1988 günü yitirmenin acısını duyuyoruz. Ailesine, yakınlanna, tüm dostlarına başsağlığı dileriz. tLAN ADIYAMAN/GÖLBAŞI SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No 1988/43 Yukarıda dosya numarası yanlı dosyada davacı Hatıce Torun tarafından davalılar Şeyho Doğru ve 22 arkadaşı aleyhıne açmıs olduğu taksım ve ızaleı şüyu davasında, davahlardan Durmuş Yağlıcalı'ya duruşma gününün 8 11 1988 günü saat 09 00 olduğu, bu gün ve sa atte duruşmaya gelmedıgınız takdırde yargılamanın gıyabıruzda davam olunacağı, dava dılekçesı ve davetıye yerine kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur Basın 32637 CEVAHİR GÜZELK Tâ ÇIKTI KASETÇİLERDE (DEYİŞLER) MEHMET KARACA OSMAN SAKALSIZ TİCARİ INGİLİZCE SETt SATILIKTIR 350 000 TL 164 39 99 SATILIK DAİRE Okmeydanı'nda bıtmck üzere lüks daıre Tel 511 49 44
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle