19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı: Cumhuriyet Matbaacıbk vc Gazetecılik Turk Anonım Şırketı adına NadJr Nadi • Genel Yayın Müdüru: Hasan Cenul. Muessese Muduru: EmiK UfaUtgil. Yazı Işlerı Müdüru: Okly Gonensi», • Habcr Merkezı Muduru Yllçu Bayer, Sayfa Duzenı Yönetmem Ali Acar, • Temsılcıler ANKARA Valçm Dofaa. İZMİR HiknKI Çrtiakmn, ADANV Cdal Başlaagıç. Isıanbul Haberleri: Ertaa Akyıldu. Dış Habcrler Ergun Bıia, Ekonomı. Ceagiz Turtıan. Kulıur Cdal İ'ster, Spor Danışmanı: Abdulkadir Yucrlmaa. Duzeltme Rtflk Durbaş, Araşlırma: Şahin Alps>. tşSendıka Şukraa KeCfnci, Yurl Haberleri: Necdtl Dogan, Dızı Yazılar: Kcrnn Çabşkan, 0 Koordınalör Aamel Koruban, # Mal: Işler Erol Erkut. 9 Muhasebc: Bulcnt Yentr # ButçePlanlama: Scvgi Anıa 9 Reklam: Tonın, Ek Yaymlar: H«l.va Ak>ol • Idare: Hascrin Gnrcr, Işlelmr Öınfer Çelik, Bilgıtşlem Nail tnal. Basan ve Yayan Cuınhun>«et Matbaacılık v« Gazeteoiık T.A Ş Turk Ocagı Cad. 39/41 Cagaloglu 34334 Isı Pk. 246Istanbul Td. 512 05 05 (20 hat), Tdcx 22244 Fax. (1) 526 60 72 # Burolor Ank«r«: Zıya Gökalp Blv Inkıiap S. No 19/4, Tel 133 II 4147, Teloı 42344 FM. (4) 133 1141428 • t n n k H Zıya Blv. 1352 S.2/3. Tel 13 12 30. Tel«. 52359 Tıx: (51) 19 53 60 • Adıu: Inonu Cad 119 S No 1 Kat I, Td 114550119731, Tcleı 62155. Fax. (71) 328 056 TAKVtM: 28 KASIM 1988 Imsak: 5.28 Guneş: 6.58 öğle: 11.57 tkindi: 14.23 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.10 Fransa 'özerk savunma'için destek arıyor y SEMİH İDİZ \ayında hak' savaşı ALPAY KABACALI "Kitap okumak için girdim bu işe" dıvor Osman \ecmi Karaca. İşi "copyright ajansı" yonetmenHği. Sanatsal ya da külturel \araıımda bulunan bir kimsenin ortaya koyduğu urun (kitap, oyun. beste, film vb.) uzerindekı hakkına copyright deniyor. Bu terim, OsmanlıTurk hukukunda "telif hakkı" kavramıyla karşılanmış. Ancak "telif hakkı" kavramı, görsel urünler (tablo, film vb.) ve müzik yapıtları (bir bestenin çalınması vb.) uzerindeki haklan açıklamaya yetmiyor. "Yapıt hakkı" terimini kullanmak gerekiyor. Copyright ajanslan, yapıt hakkının üçüncu kişiye aktanlmasını üstleniyor ve yapıt sahibinin maddi, manevı haklarını kovuşturuyor. Batıda yazarlar, yapımcılar, müzikle uğrasanlar haklarının aktarılmasını, kovuşturulmasını çok sayıdaki, kendi alaniannda uzmanlaşmış copyright ajanslarından birine bırakıvorlar. Evet, Osman Karaca, 1959'da Türkiye'nin ilk copyright ajansını, yabancı yayınları, yeni kitapları izleyebilmek için kuruyor. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 1952'de yürürlüğe girmiş, ama kâğıt üzerinde kalmış... Zamanla, temsilcilik yoluyla ve kişisel çabalar, kişisel bağlantılarla yabancı kuruluşların, kişilerin copyright ilişkilerini yurüten üç kişi çıkmış ortaya. Bunlardan Ali Rauf Gazeteci, copyright ajansı sahibi Osman N. Karaca'nın uğraşı, yapıtları savunmak ÖSYS için 6 son gün Hua,. ynna'da ön temasları süren Konvansiyonel Istikrar Görüşmeleri (KİG) c^^cvesinde, Fransa tarafından geliştirilen ve siiah indirimlerinin Batı Avrupa Birliği sınırları esas almarak yapılmasım öngören eğilim, Orta Avrupa'daki NATO üyesi >lkeler tarafından da soğuk karşılanmıyor. rü uygulayarak "niyet beyanında" bulunması üzerinden 13 ay geçANKARA Eski NATO Av miş olmasına rağmen, birlikten rupa Kuvvetleri Komutanı Gene bugiıne kadar herhangi bir olumral Bernard Rogers'ın, Sovyetler' lu işaret gelmiş değil. in Doğu Anadolu'ya saldırması Durum bu ıken NATO içinde halinde müttefıklerin yardıma ge ittifakın askeri kanadına dahil ollip gelmeyeceklerini bilmediğine mayan, ancak KlG müzakereleilişkin sözleri Türk kamuoyunda rine katılan Fransa'nın önderlığihalen yankılanırken, Türkiye'nin ni yaptığı bir eğilim, birkaç ay NATO içerisinde "dtşlanması" önce kendisini iyice göstermeye anlamına gelen yeni bir eğilimin başladı. Buna göre, lspanya ile Ankara'da tepki ile karşılandığı Portekiz'in de bu ay içinde kabul bildiriliyor. edilerek sınırları genişletilen Batı Avrupa Birliği'nin, Varşova Paktı ile yapılacak KtG müzakerelerinde ayn bir coğrafi alan olarak ele alınması tasarlanıyor. Norveç'in bulunduğu kuzey 1 kanat ile Türkiye ve Yunanistan ın bulunduğu güney kanadın ise iki ayn bölge olarak ele alınması öngorülüyor. Böylece "Attantik'len Urallar'a" formülü Orta Avrupa ülkeleri tarafından kendi gereksinimlerine göre yorumlanırken, genel alan "kuzey", "genişletilmiş merkez" ve "giiney" olarak uç ayn alana bölünecek. Osman Karaca 1959'da Türkiye'nin ilk copyright ajansını kurdu. Akan, kımı yabancı ajanslara ait çizgiromanlann, karikatür bandlarının temsilciliğini yapıyor. İsmail Kema! Elbir, tiyatro alanında çalışıyor. Enver Esenkova ise daha çok ga/etelerle ilişki kuruyor, yabancı romanları "plase" ediyor. Osman Karaca, "Bir g^in Enver Esenkova Akşam'a geldi" diyor. "Eskişehir'de oğrelim üveliğine baslıyorum. Bu yiizden artık cop>right işinden vazgeçiyorum dedi. Benim için bulunmaz bir fırsaltı bu. Istediğim ya>ını getirtebilecek, dilediğim kitabı okuvabilecektim. Temsilcilikleri bana devretmesini istedim ve 1959'da devraldım. Beni bu işe yönelten. kitap okuma tutkusudur." "Tenten adlı çizgiPORTRE roman için dava açmıştık. Yargıç, 'Bu O.N. KARACA Tenten, Fransızcası ise Tintin' diyerek bizi haksız gördü." "Copyright anlayışı, 1923'te Ayvalık'ta doğdu. yasaya saygıdan Galatasaray Lisesi'nde ve Lausanne E.P.U.L.'de öğrenim dolayı değil, gordu. 1941'de öğrenciyken rekabetten dolayı Vakit'te başladığı gazeteciliği benimsendi." Istanbul Ekspres'te yazı işleri müdürlüğüyle sürdürdü "Yayıncılığımız can (19511955). Yeni Sabah çekişiyor. Orhan (19551957) ve Akşam Kemal, Kemal Tahir (19571962) gazetelerinin genel yayın mudurluğünde bulundu. gibi yazarlann 1959'da ONK'u kurdu. kitapları bir buçuk, 19601982 arasında tstanbul iki yılda bir basılırdı. Üniversitesi Gazetecilik Son zamanlarda yılda Enstitüsü'nde öğretim görevlisi bir ya da iki kitapları olarak çalıştı. Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu'nda yayımlanıyor." iki dönem görev aldı. renci "izin almak" gerektiğini sö;lüyor. "Polisten mi?" diye soruyorlar. Gülümsüyor: "Hayır. Telif Haklan Örgütii'nden..." Balodan sonra, tam dağılacakları sıra, Osman Karaca'ya " G e l " diyor orkestra şefi, "hesap yapacağız." Gece çaldırdığı parçaların listesini duzenlemiş. "Şu parça Duke Ellington'dan, şu Hoogv Carmichael'dan, bu falancadan..." diye. "Hesabı hemen oracıkta örgüle ödedik. O sırada Duke Ellington ve ölekiler mışıl mışıl uyuyorlardı herhalde..." Basında yarım yüzyıl ANKARA (AA) Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Smavı'na başvuru süresi, bugün mesai saati bitiminde sona erecek. Halen başvurusunu yapmayan adaylarm, lise ve dengi okul müdürlüklerinden 1350 lira karşılığmda edinebilecekleri başvuru formlarım, kılavuzdaki açıklamalara uygun şekilde doldurarak, 12 bin liralık sınav harcımn dekontuyla birlikte okul müdürlüklerine teslim etmeleri gerekiyor. 1987 ve 1988 birinci basamak smavını kazanan adaylardan yalnızca ikinci basamak sınavına girmek isteyenler de diğer adaylar gibi yarın akşama kadar başvuru işlemlerini tamamlayacaklar. Vakıf Haftası ANKARA (AA) Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 511 aralık tarihleri arasında düzenlenecek "6. Vakıf Haftası"nda ünlü Türk mimarı Sinan'ın eserleri ve sanatçı kişiliği ile Türk vakıflarının yaratılmasındaki katkılan ele alınacak. Hafta boyunca, "Türk vakıf medeniyetleri çerçevesinde Mimar Sinan ve dönemi", "Osmanlı vakıf külturü içinde Sinan", "Sinan devri Türk mimarlığı" konulu sempozyumlar düzenlenecek. Bu eğilim diplomatik çevrelerce, "NATO Ue Varsova Paktı arasında klasik silahlarda indirimler öngören muzakerelerin Orta Avrnpalı mutlefikler tarafından ağıriıklı olarak Batı Avrupa Birligi (BAB) sınırlanna oturtulması çabası" olarak özetleniyor. Halen Viyana'da ön temasları sürcn Konvansiyonel Istikrar Görüşraeleri (KtG) çerçevesinde cercyan eden bu gelişmede NATO1 nun askeri kanadına dahil olmayan Fransa'nın "lokomotif rol" oynadığı belirtiliyor. Fransa'yı çevreleyen diğer Orta Avrupalı NATO üyesi ülkelerin ise bu yaklaşıma "soguk bakmadıklan" kaydediliyor. Bu egilimi "NATO içinde a>n ve özerk bir savunma oluşumu kurma gayreti" olarak gören ABD ve bir kanat ülkesi olması nedeniyle Türkiye ile aynı endiseleri paylaşan Norveç'in konuyla ilgili olarak Ankara'ya yakın pozisyonları bulunduğu ifade ediliyor. Konvansiyonel silahlarda Doğu ve Batı arasında denge sağlanmasının Türkiye açısından "hayati" önem taşıdığmı vurgulayan bir diplomatik kaynak, Ankara'nın konuya ilişkin büyük duyarlılığı olduğunu belirterek, "Türkiye'yi bu şekilde muzakerelerden dışlama egilimi somutlaşırsa, kanımca Ankara KİG siirecini engellemeye kadar gider" sözlerini kullandı. NATO ve Varşova Paktı'na mensup 23 ulkenin temsilcileri, KtG "yönerge belgesinin" saptanması için resmı olmayan temaslannı halen Viyana'da sürdürüyorlar. Bu öngörüşrnelere Türkiye de aktif bir taraf olarak katılıyor. Indirime tabi olacak coğrafî alan, kapsama alınacak silah türleri ve müzakerelerde uygulanacak teknik kriterleri belirleyecek olan yönergenin saptanmasıyla resmi KİG müzakerelerinin başlamasına yönelik önemli bir adım atılmış olacak. öte yandan, Ankara'nın BAB üyeliği için kabul edilen prosedü İlk tanışma Her konuda, her dilden yuzlerce kitap arasındayız. Osman Karaca, "copyright olayı" ile ilk karşılaşmasını anlatıyor: 1940'larda, Isviçre'deki öğrenciliği sırasında, bir balo duzenlemek istıyorlar. Orkestra şefliği de yapan bir arkadaşları, Isviçreli bir oğ Yapıt hakları Batı'da böylesine titizlikle izlenirken bizde Fikir ve Sanat Eserleri Yasası hiçbir dönemde gerektiği ölçüde işlerlik kazanmış değil. 1960'ların başında yer alan şu olay ise gerçekten tirajikomik: "Tenten adlı çizgiromanın yaratıcısı Herge, kişisel dostumdu. O sıralar 19 Tenlen albıimü yapmıştı. Bunlar Türkiye'de izinsiz yayımlandı. Bu, olağan gorülebilir. İşin ilginç yanı, Türkiye'de 22 Tenten kitabının çıkmış olması. Hepsi de Herge'nin çizgileriyle... Nasıl olur diyeceksiniz. l'sta bir sahlekâr olan yayıncı, Herge'nin kitaplanndan kareler alarak yeni serüvenler uretmişti. TentenTintin Bunlardan biri de Tenten Istanbul'da adını taşıyordu ve gerçekten Islanbul'da geçiyordu. Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'nın uygulaması yoktu, yargıçlar deneyimsizdi. Bu sahtekâriık ve izinsiz yayın olayı üzerine tespit davası açmıştık. Aldığımız karar çok daha ilginçtir: (Bilindiği gibi Tenlen, Fransızcada Tintin yazılır. Bıiyuk harflerle yazılınca nokta konmaz. TİNTİN olur) Yargıç bizi haklı görmedi. Karannda, 'Türkiye'de yayımlanan kitabın adı Tenten, üzerinde hak iddia edilen kitabın adı ise Tıntın'dır' diyordu!" Ajansın gelişmesi kolay olmuyor. Osman Karaca, "Copyright anlayışı, yasaya saygıdan dolayı değil, rekabetten dolayı benimsendi" diyor."Bir kitabı başkalan yayımlayamasın, yalnız ben yayımlayayım duşüncesinin ağır basmasıyla..." 1970'lerin başında ajans, Tiyatro Yazarları Derneği'yle kurulan ilişki sonucu, hemen hemen tüm tiyatro yazarlannın temsilcisi oluyor. Yayıncılıkta da önemli olçude gelişme sağlanıyor. Kuşkusuz ki bunlar yapıt hakkı anlayışımn Türkiye ölçüsünde benimsenip yaygınlaşması için yeterli değil. Ama Osman Karaca sonuna kadar direniyor. Ve ancak 1974'te, sinema alanına girince rahat bir soluk alıyor: "O sıra Fatoş Sevengil TRT'de çahşıyordu. Tatlı Cadı dizisini gormüş, ilginç bulmuş. 'Hakkını alırsanız, Tatlı Cadı'yı Türkçeye uyarlarız' dedi. Araştırdık, bu 300400 bölümlük dizinjn temsilcisi Columbia Pictures Television imiş. Biz, metnin hakkını almaya çalışıyoruz. Onlar 'Doğnıdan filmin bakkını alır, televizyona devrederseniz çok daha uygun olur' dediler. Bu öneri gelince, dünyanın beş büyük firmasından biri olan Columbia'nın temsilcisi olduk ve Mag Multimedia Ltd'i kurduk." Efes'te ışıklandırma SELÇUK (AA) Antik Efes kentinin geceleri de ziyarete açılabilmesi için Mıstr piramitlerinde uygulanan sistemle ışıklandınlacağı bildihldi. Konu ile ilgili olarak incelemelerde bulunmak üzere Müzeler ve Eski Eserler Genel Müdüru Altan Akad ve Efes Müzesi Müdüru Selahattin Erdemgil, Mısır'a gittiler. Dünyanın en geniş alanı kapsayan antik kenti olan Efes'in ışıklandırmasınm en az 2 milyar liraya mal olmasımn beklendiğini kaydeden yetkililerin verdiği bilgiye göre, şimdiye kadar Liman Caddesi ve Büyük Tiyatro ışıklandtrıldı. Bu uygulama yalnızca gece konserleri için kullamlıyor. Gilbert kasırgası iki ay önce Meksi' ka'nın Yucatan Yarımadası'nı silip süpürurken, Kuba bandıralı "Portachernara" adlı gemiyi de fındık kabuğu gıbi Cancun kıyısına fırlattı. Kumsalı aşan gemi, kıyıdakı bir otele çarpıp durdu. Ûç katlı ev yüksekliğinde ve 100 metre uzunluğundaki gemi, otelin bir ucunu yıktı, ancak yıkılan bölüm otel sahipleri tarafın Kasırga gitti, gemî kaldı dan hemen onanldı. Gemi de hidrolik araçlaıia dik duruma getirildi. Frankfurter Allgemeine Zeitung'da yer alan habere göre Kübalılar hıçbir yabancının gemrye çıkmasına izin vermiyorlar. Yöredeki Meksıkalılar ise balıkçı gemisinde casusluk işlerinde kullanılan efektronik araçlar olduğunu öne sürerek homurdanıyorlar Cancun Belediye Başkanı, "En iyisi gemiyi parçalayıp sökmek" derken, Kübalılar gemilerinı yenıden denize taşıyıp kurtarmanın yollannı anyorlar. Sığla yuğı üretimi MUĞLA (AA) Ilaç ve parfümeri sanayiinin en önemli hammaddelerinden biri olan ve tamamı ihraç edilen sığla yağı üretiminde geçici bir azalma görüldüğü bildirildi. Muğla Orman Bölge Mudürü Hayali Geçit, gençleştirme projesi nedeniyle yaşlı sığla ağaçlannın söküldüğünü, bu yüzden geçen yıl 3 bin kilogram olan sığla yağı üretiminin bu yıl bin kilograma düştüğünü söyledi. Ermeni cemaatinin gazetesi Jamanak, 1908'den beri varlığını sürdürüyor Arahksız yayımlanan en eski gazete ANNA TURAY Tırajı 1000, çalışan kadrosu 13 kışı olan Jamanak, birkaç yıldır ofset tekniğiyle basılıyor. rutiyet'in yarattığı özgurlük güneşinin ışık telik kazanan ilişkilerine tanıklık eder. Tarafsız ve genellikle yorumsuz haberlanyla boy verdi. Kurucuları Misak ve SarTasviri Efkâr, Tanin, Ikdam gazetele ler vermek, son derece "temkinli" davranTünel'le Galatasaray arasında tam dört kis Koçunyan kardeşlerdi. Yayınına baş riyle aynı dönemlerde yayımlanan Jama mak, ne siyah, ne de beyaz, çoğunlukia gazete binası yer ahr. Ancak ne yüzlerce ladığı ilk gün, okuyuculan için bir de nak'ı 1988 yılına kadar yaşatan, Turkiye' " g r i " olmak, gösterilen uyuınun ve sağçalısanı, ne de yüz binlerce tirajı vardır bu ikramiye kampanyası düzenlemişti. Kam de yaşayan Eımeni toplumunun "ne olursa lam kılınan devamlılığın temel gerekleri. gazetelerin. Teleks tıkırtılan hiç duyulmaz. panya, Koçunyan ailesinin sahibi bulun olsun" bir gazeteye duyduğu gereksinimSıvaslıyan "rejime sadakat" olarak niYalnız arada bir daktilo sesleri gelir. Di duğu 500 adet şimendifer hissesinin kârı di. Bu durumu gazetenin yazarlanndan telendiriyor bunu. "Ermeni toplumu ve ğer gazetelerde bütün bir güne dağılan te na okuyuculan ortak etmek için verilen ku Hagop Sıvaslıyan şöyle özetliyor: "Gaze onun gazetesi, rejim ne olursa olsun öz vatenin devamlılığı cemaatin devamhlığıdır tandaşı olarak rejime sadık kalnuştır. Galaşlı koşturmaca bu gazetelerde öğleden ponlarla gerçekleşti. sonra saat 14.00'te durulur. Baskı saati10 paraya satılan Jamanak'ın ilk yılları bir yerde. Kiliselerinin, okullannın, der ze|fciyi, çalışanlannın kişisel düşünceleri dir artık. Birazdan gazetenin dağıtımı baş yayın hayatının belki de en güç dönemi. neklerinin, muhtelif sosyal kunıluşlannın bağlayamaz. Toplumun huzuru ve devam"İyi ki bu alana da girmişiz" layacak, o her günkü yolculuğa çıkılacaklılığı açısından bu gereklidir. Bu yiizden diye ekliyor Osman Karaca. sivri görüşleri olmamıştır pek bizim gaze " Y o k s a tır. yayıncılığımızın Jamanak Gazetesi'ni 1988 yılına kadar getiren temel lelerin. Devlet politikası ve gidişinin dışın 1980'lerden bu yana yaşadığı buGazetelerin okuyuculan Türkiye'de yanoktalar tarafsız ve genellikle yorumsuz haberler vermek, da, onlardan çok daha fazla cemaatla il nalım nedeniyle, ajansı kapatmak şayan iki azınlık topluraudur. "Jamanak" gili konularla meşgul olmuşlardır." ve "Marmara" Ermenice, "Apoyev son derece 'temkinli' davranmak, ne siyah ne de beyaz, zorunda kalırdık. Size bir fikir matin" ve " t k o " Rumca yayınlardır. Top çoğunlukla gri olmak. Gazete yazarlanndan Hagop Bugün Jamanak'ın çalışanlan da yöne vermesi için şu bilgiyi aktarayım: lam tirajları 5 bini geçmez. Ama ne kar Sivaslıyan bu durumu rejime sadakat olarak ticileri de Koçunyan ailesinin fertleri. Ba Haklannı koruduğumuz Orhan ton ekler verir ne de "dev" kampanyalar ba Ara Koç gazetenin köşe yazarlarından Kemal, Kemal Tahir, Sabahattin düzenlerler. Hiçbirinde tiraj artürma umu nitelendiriyor. biri, anne Liii Koç başyazar, oğut Sarkis Ali gibi yazartann tum kitaplanKoçunyan gazetenin sahibi, gelinleri Na mn baskilan her bir buçuk, iki yıldu yoktur çünkü. Sayfalarında yer alan ölum ilanlan, doğum ilanlanndan çok da O yıllar hem diinya devletlerinin, hem de çalışmalannı, ilişkilerini duyurmak, bu ku dia Koçunyan yazı işleri müdurü ve aynı da yinelenirdi. 1980'lerde, özellikha fazladır artık. Sayıları giderek azalan, Osmanlı Devleti'nin en çalkantılı yılları ruluşlaria cemaat arasında koprii görevi zamanda tek dizgi sorumlusu. Yine Ko le son yıllarda bu yazarlann anhızla Türkiye'den kopan iki toplumun bu çünkü. Balkan Savaşı'nın ardından patlak yerine getirmek gazetenin sorumluluğun çunyan ailesınden Alin hamm mali işler so cak yılda bir ya da iki kitabı yayımlanıyor. Kitaplannın yeni bas"mütevazı" yayın organlan >illardır inatia veren 1. Dunya Sa\aşı, Osmanlı tmpara da. Bu yiizden cemaat gazetesini yaşatmak rumlusu. torluğu'nun çokuşu, Kurtuluş Savaşı ve yı ister ve yasatır. Her tiirlıi maddi ve maneyaşama mucadelesi verirler. Tünel'de, Narmanh Yurdu'nda hazırla kılannı yaptıramadığımız yazarKısa bir süre önce 80. yüdönumünü kut kıntıları arasından yükselen genç Türkiye vi desteği sağlar, guç verir." nıp basılıyor Jamanak. Tirajı yalnızca lanmız bile var. Türk yayıncılığı Jamanak, 80 yıllık tarihinde bir impa 1000. Devamlı çalışan kadro 13 kişiden adeta can çekişiyor. Birçok yayılayan Jamanak, bu gazetelerin en eskisi. Cumhuriyeti. Jamanak da tıpkı öteki azınlık gazete ratorluğun çökuşune, yeni bir devletin ku oluşuyor. Birkaç yıl öncesine kadar lino nevinin bu krize dayanamayıp or1908 yılından bu yana varlığını sürdürüyor. Aynı zamanda Türkiye'nin de aralık leri gibi bir yandan Turkıye'deki ve dun ruluşuna, 1. ve 2. dunya savaşlarına, de tipte, kurşun dizgiyle hazırlanan Jamanak, tadan silinecegini sanıyonım." sız yayımlanan en eski gazetesi olma nite yadaki gelişmeleri yansıtmaya çalışırken ğişen hukumetlere ve anayasalara, siyasal, bugün artık ofset tekniğine geçmiş durumKultürümuze, edebiyatımıza liğini de taşıyor. Jamanak, Babıali Yoku bir yandan da kendi toplumunun giderek ekonomik ve sosyal yapılara, ayaklanma da. Gazetenin hiçbir ajansla teleks bağlan katkılarda bulunmuş yazarlann tısı yok. şu'nun 19 numaralı ahşap evinde, 2. Meş değişen konumuna, daha da hassas bir ni lar ve ihtilallere tanıklık etti. (Arkası 10. Sayfada) Burdur'da hahcılık ANTALYA (AA) Orta Anadolu'yu Akdeniz'e bağlayan karayolu üzerinde bulunan ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin uğrak yeri olan Burdur'da, turizm potansiyelini gelistirmek amacıyla çalışmalar yapılıyor. Halı üretimiyle ünlü olan Göller bölgesinde bulunan Burdur'da, küçük halı atelyelerını bir araya toplayacak halka açık bir hahcılık kompleksi ve konaklama tesislerinin kurulması planlanıyor. 30 dekarlık alanda, Selçuklu kervansaraylan tarzında inşa edilecek halıcılık kompleksinin yapımına gelecek yıl başlanacağı ve yaklaşık 2 milyar lira harcanacağı bildirildi. Koruma Tarım İlaçlanFabrikası'nda3 kasımda başlayan grevsürüyor Klor stokları tükenmek üzere ÜMİT OTAN Şehir sularını temizlemekte kullanılan klorun yalnızca Petkim, SEKA ve Koruma Tarım'da üretilmesi, SEKA ile Koruma Tanm'ın grevde olması Petkim'in de kendi tüketimini karşılayacak kadar klor üretebilmesi şu an 172 belediyeye zor anlar yaşatıyor. Kloru, Koruma Tarım'dan alan bazı belediye yetkilileriyle yaptığımız göruşmede yakınmalar şu noktalarda odaklaştı: • tstanbul Anakent Belediyesi İSKI Genel Müdüru Atom Damalı, şu an ellerinde 10 gunlük stokları bulunduğunu, grevin surmesi durumunda kloru PETKIM'den alma yolunu deneyeceklerini soyledi. Mardin Belediyesi yetkilileri ellerinde bir miktar stoğun bulunduğunu, bitmesi durumunda ll Sağlık Mudurlüğü'ne başvuracaklarını, ancak olayın boyutunun kendilerini aştığını öne surerlerken Elazığ Belediyesi uzmanları Fehmi Çolakoğlu ve Yavuz Çak konu ile ilgili şu bilgileri verdiler: "Belli bir stogumuz var, ama yakın zamanda klor gerekebilir. Bizim (uplerimizi Koruma Tanm'dan başka yerde doldurtmanuz mumkıin değil. Eğer klor biterse ve grev İZMİR lzmit'te kurulu Koruma Tarım ilaçlan Fabrikası'nda 3 kasımdan bu yana süren grev 172 belediyenin klor sıkmtısı yaşamasına neden olurken, sendika yetkilileri hükümetin halk sağlığı ile ilgili bir konuda bile duyarsız kaldığını söylediler. Belediye yetkilileri grevin uzamasının büyuk sorun yaratacağını belirttiler. devam ederse suyu mecburen klorsuz vereceğiz." Adana Belediyesi ASKİ Genel Muduru Hikmet Batur, grevin uzaması durumunda buyuk sorunlar çıkabileceğini, Petkim'in üretimini arttırmasını isteyeceklerinı belirterek hükümetin olaya el koymasını istedi. Erzurum ESO Genel Mudürü Haşim Tohuracu da, stokları kullandıklarını soyledi ve "Bilhassa kuyu suyu veren belediyelerde durum ciddi sonuçlar doğurabilir." d'ye konuşıu. En buyuk hissedarları Iş Bankası ve Sanayı Bankası olan Koruma Tarım'da grevin başlamasını ve sürmesini işverenin katı tutumuna bağlayan PetrolIş Sendikası Izmit Şube Başkanı Mehmel Guray, anlaşmazlığın direkt halk sağlığını ilgilendirdiğini, birçok belediyenin şu ana kadar klorunun bitmiş olacağını soyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle