27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 KASIM 1988 EKONOMİ CUMHURİYET/11 TÜRKİYE'den Anadolu Bankası yöneticilerine dava Ekonomi Servisi Emlak Bankası 'nın yaptığı suç duyurusu ile Şişli Cumhuriyet Savalığt, Anadolu Bankası'nın bazı eski yöneticileri hakkmda "görevi ihmal" iddiasıyla cezja davası açtı. Beş firmaya toplam 13 milyar lira usulsüz kredi verdikleri öne sürülen 19 bankacmm, üç yıla kadar hapsi isteniyor. Ekonomik Panaroma Dergisi'nin haberine göre bankacı samklar şunlar: "Halil Ata (Anadolu Bankası eski Genel Müdürü), Rafet Yılmaz Sirer, Şinasi Gökkaya, Arman Güner, Yusuf Özer, Mahmut Fırat, Yalçın Sayın (Emlak Bankası Genel Müdür Başmuavini), Osman Fethi Okyar (Emlak Bankası Y.K. üyesi), Hayrettin Birdal, Sunel Diren, Kudret Uras, Semiramis Sekben, Yüksel Diler, Ali Saip Topluca, Necati Başar, Atiya Toplar, Gürşüt Coşkay, Suat Özoğuz." Borsada kayıp hîsse telaşı / Hisse iptalinden tedirgin olan Borsa çevreleri ve ^iaracılar, ellerindeki hisselerin numarasım bilen ykişilerin, mahkemeye başvurarak bu hisseleri kaybettiğini ileri sürebileceğinden korkuyorlar. ABDURRAHMAN YILDIRIM Borsa'da geçen hafta meydana gelen "iptal olayı" hisse senedi yatırrmcısının ne derece korumasız kaldığım ortaya koydu. Değişik tarihlerde Borsa'dan satın aldıkları bugünku piyasa değeri 60 milyon lirayı bulan toplam 209 adet tzocam hissesi, ilgili mahkemeye yapılan "kaybettim" başvurusu sonucu "iptal" edilince sayılan 20'yi bulan yatınmcı mağdur duruma duştu. Hisselerin "hamiline" yazılı olmasından ve Borsa'daki takas odasınırı taın olarak faaliyete geçmemesinden kaynaklandığı belirtilcn iptal olayı, tüm Borsa çevrelerinin tepkisine yol açtı. Bu çevreler iptal olayını, "Birisinin cebindeki parasının numarasım biliyorsan, mahkemeye git, şu şu numaralı paralan kaybettiğini belirt. O para iptal edilsin veya bulunursa, sana verilsin" diyerek yorumluyorlar ve durumun düzeltilmesini istiyorlar. lira nominal değerli Izocam hissesini kaybettiği gerekçesiyle, tstanbul Asliye 3. Ticaret Mahkemesi'ne başvurdu. Kayıp hisselerin numaralarıru verdi. Mahkeme kayıp gerekçesini dikkate alarak belirtilen numaralı îzoeam hisseleri için "ödeme yasağı" koydu ve hisseleri iptal etti. 21 Eylül 1988'de alınan bu karar Izocam şirketine bildirildi. Şirket durumu Borsa'ya iletti. Borsa da hisselerin iptalini işlem salonunda 16 ka EKONOMINOTLARI OSMAN ULAGAY 1209 adet İzocam hissesinin kaybedildiği öne + fsürülünce, hisseler ticaret mahkemesi kararıyla iptal yedildi. Bu hisseleri satın almış olan 20 kadar yatırımcı mağdur oldu ye karşı dava açtı. "Ben de diger yatınmcılar gibi bu hisseleri Borsa'dan aldım. Kullanamay acaksak, istediğimiz zaman satıp parasını alamayacaksam veya çalınmış veya kaybedilmişse bize bu hisseleri niye satülar? Şimdi mahkemeye başvurduk. Hisseleri teslim ettik. Kazansak bile bu, bir iki sene sonra olacak. Bu süre içinde paramız alıl duracak. Kaybedersek zaten parasıyla aldığımız hisseler eliınizden gidecek. Kazanmamız ve hakkımızı elde etmemiz için bu hisseleri Borsa'dan aldığnnızı ispatlamamız gerekiyor. Borsa'dan aldık, aracı üyemiz de inkâr etmiyor. Ama hisseleri alırken numarası kaydedilrnediği için şimdi ispat hakkımız zayıflıyor. Çok lakayl çalışıyorlar. Böyle olunca işte bizim gibi yatınmcılar tertipli işlemlere alet oluyor." İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Hukuk lşleri Başkanı Gültekin Ashaboğlu da olayın Borsa'mn kontrolü altında bulunmadığını, kararı mahkemenin verdiğini belirtti. Ashaboğlu, Borsa olarak kendilerine gelen yatırımcılara sadece yol gösterdiklerini, bundan sonrasının mahkemenin karannda olduğunu söyledi. Ashaboğlu, "Bundan evvel de böyle kayıp olaylan olmuştu. Ama bu kez bu kayıp hisselerden elinde bulunan yatınmcılar çıktı. Sorun buradan kaynaklanıyor" dedi. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Sermaye Piyasası Kurulu Genel Sekreteri Recep Önal, olayın, Borsa'mn takas ve saklama hizmetlerini yeterince yeı ine getirememesinden ve alım satımlarda aracı üyelerin hisselerinin numaralannı deftere işlememelerinden kaynaklandığını bildirdi. Devletin Faiz Kamburu ve Enflasyonun Geleceği Türkiye'de herhangi bir konuda yaygın görüş birliğine varmak kolay değil, ama galiba bir konuda böyle bir noktaya doğru gidiliyor. Hemen herkes Türkiye ekonomisinin, hatta Türkiye'nin bir numaralı sorununun, tamamen kontrolden çıkma bellrtileri gösteren enflasyon olduğunu kabul ediyor. Pekiyi enflasyonun ardında yatan temel nedenler hangileri? Enflasyon, aslında karmaşık bir süreç ve enflasyonu tek bir nedene bağlamak doğru değil, ama Türkiye'de halen yaşanmakta olan hızlı enflasyonun en önemli nedeninin 'kamu açığı' olduğu konusunda oldukça yaygın bir görüş birliği var. Toplam kamu açığının bir ifadesi olan "Kamu Kesimi BorçlanmaGereği"nin GSMH içindeki oranı aşağı çekilmeden enflasyon cephesinde anlamlı sonuç almanın olanaksız olduğunu yalnızca bazı ekonomistler değil, ekonomi bürokrasisinin tepe noktasındaki bürokratlar da vurguluyor. O halde enflasyonu aşağı çekme konusunda ciddi niyeti olan bir hükümetin ilk iş olarak kamu açıklarını azaltması, Kamu Kesimi Borçlanma Gereği (KKBG)nin GSMH içindeki oranını düşürmesi gerekiyor. Bunu başarmadan enflasyon cephesinde hedefe varmak olanaksız. Bu oranla, yani KKBG/GSMH oranıyla enflasyon oranı arasında belli bir katsayıyla ifade edilebilecek bir ilişki olduğunu iddia edenler de var. Bir hesaplamaya göre Türkiye'de bu katsayı 10. Yani KKBG'nin GSMH'ye oranı yüzde " 8 ise enflasyonun yüzde 80 olması gerekiyor. Başka bir hesaba göre ise katsayı 15. Ben bu katsayılara fazla güvenmiyorum, ama toplam kamu açığının göstergesi olan KKBG/GSMH oranıyla enflasyon oranı arasında belirleyici bir ilişki olduğunu kabul ediyorum. Bunu kabul edince hemen şu soru akla geliyor: Bu oranı düşürmek için ne yapmalıyız? İşe nereden başlamalıyız? Kamu açığını kapatmak için ilk akla gelen önlernler, doğal olarak, kamu yatırımlarım ve diğer kamu harcamalarını sınırlamayı ve kamu gelirlerini arttırmayı amaçlayan önlemler. Bir yandan harcama cephesinde azami tasarrufa gideceksiniz, diğer yandan vergi cephesinde bir atılım yapacaksınız, kamu gelirlerini arttırmaya çalışacaksınız. Bunlar kuşkusuz kamu açığını kapatma ve dolayısıyla KKBG/GSMH oranını düşürme çabalarının önemli unsurları. Ancak, acaba Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu noktada salt bu çabalarla sorunu çözmek, KKBG/GSMH oranını istenen ölçüde aşağı çekmek mümkün mü? DPT Müsteşarı Sayın Ali Tigrel'in verdiği bazı rakamlar bunun mümkün olmadığını ortaya koyuyor. Geçen hafta Türk Ekonomik Hukuk Araştırmaları Vakfı tarafmdan düzenlenen bir panelde konuşan Sayın Tigrel'in açıkladığı ilginç rakamlar, KKBG/GSMH oranını kabul edilemez boyutlara tırmandıran başlıca unsurun kamu kesiminin borç faizi yükü olduğunu gösteriyor. 1986'da yüzde 4.5, 1987'de yüzde 8.7 olan ve bu yıl yüzde 6.8'de kalması beklenen KKBG/GSMH oranının bu oranlaratırmanmasında en önemli etkinin kamu kesimi uzerindeki faiz yükü olduğunu açıklayan Tigrel'e göre bu faiz yükü olmasaydı kamu kesimi 1986 ve 1987 yıllarında fazla verecek, yani KKBG eksi olacak, 1987 yılında ise KKBG/GSMH oranı yüzde 2 dolayında kalacaktı. 1989 bütçesine şöyle bir göz atıldığında da benzer bir gerçekle karşılaşıyorsunuz. Bütçede 9 trilyon lirayı aşan faiz yükü, personel harcamalarına ayrılan 7 trilyonu epeyi aşıyor, yatırımlara ayrılan 53 trilyon lira, personel dışındaki cari harcamalara ayrılan 4.2 trilyonun toplamına yaklaşan bir büyüklüğe varıyor. Açıkça görülüyor ki kamu kesiminin borç ve faiz yükünu azaltmadan kamu kesimi açığında önemli bir daralmaya gitmek, KKBG/GSMH oranını aşağı çekmek çok zor. Bu oran yüksek kaldıkça da kamu kesimi daha fazla borçlanmaya gitmek zorunda ve dolayısıyla faiz yükünün daha da artması söz konusu. Bu, işin ekonominin iç dengelerine yansıyan cephesi. Bir de ödemeler dengesini olumsuz etkileyen yani var. Gene Sayın Tigrel'in yaptığı açıklamalara göre Türkiye 1984 yılından beri, yaptığı dış borç faizi ödemeleri hariç tutulursa, cari işlemler hesabında açık değil fazla veriyor. Ama ağır dış borç faizleri bu fazlayı eritiyor ve giderek azalan rakamlarda da olsa cari işlemler açığına dönüştürüyor. Demek ki Türkiye ekonomisinin bugunkü en önemli sorunu, dış ve iç borç yığınağının sonucu olan faiz yükü sorunu. Bu sorunu çözümlemeden diğer sorunları çözumlemek, enflasyon cephesinde anlamlı sonuç almak olanaksız. Dış borçların faiz ödemelerinı erteleme ya da yeni bir plana bağlama konusunda Özal yönetiminin manevra alanı yok gibi. Bütün dış itibarını dış borç servisi performansına bağlamış olan Özal yönetiminin, şimdi zor bir dönemeçte faiz erteletmeye gitmesi çok zor. Dış borç ödemelerinin dolaylı bir sonucu olan iç borç yükü konusunda ise durum biraz farklı. Enflasyon cephesinde niyeti ciddi olan bir hükümetin iç borcu ve faizlerini zamana yaymak ve faiz yükünü kısmen azaltmak için elinde bazı olanaklar var. Kamu borçlanmasının başlıca aracı olan Hazine bonosu ve devlet tahvillerinin büyük bölümünün bankaların portföyünde bulunmast da faiz yükünün devletle bankalar arasında paylaşılması için bir olanak yaratıyor. Sayın Ali Tigrel, geçen haftaki konuşmasının sonunda, "iç borçlar konusunda yeni bir mekanizmaya gitmenin gerekli olduğunu" söyledi. Bakalım bu mekanizma ne olacak? • sım tarihinde duyurdu. Bunun üzerine ellerinde belirtilen numaralı İzocam hisseleri bulunanlar paniğe kapıldılar ve Borsa Başkanlığı'na başvurdular. Borsa Hukuk Dairesi'nin de yol göstermesiyle mağdur duruma düşen yatınmcılar, yine ayru mahkemede 1988/915 dosya numarasıyla iptal kararına itiraz ettiler. tptal edilen İzocam hisse senetlerinden alan Serdar Kıyat, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: İMKB, Macarlara örnek Yabancı markah Türk malı ANKARA (AA) Tekstil ve makarnadan sonra tıbbi malzeme üreten Türk firmalan da iiçüncü ülkelere Avrupa ülkelerinin markasıyla girmeye başladılar. Nüve A.Ş., tıbbi etüv, santhfüj, kül fırını, su banyosu gibi malzemeleri anılan ülkelerin markaları altında üretiyor. Hollanda, Frunsa, Belçika gibi damgalar taşıyan malzemeler bu ülkeler üzerinden Üçiincü Dünya ülkelerine ihraç ediliyor. Yatınmcılann, aracı üyelerin ve Borsa yöneticilerinin tepkisini çeken olay şöyle gelişti: Semih Menkul Değerler'in sahibi Semih Yıldız'ın da avukatlığını yapan Se Borsa islem salonunda asılan bir panoöa. r*a,ıp veya çalınan hısselere lahattin Ergüden, 209 adet 50 bin aıt ilanlar yer alıyor tSTANBUL (AA) Macarlar, Budapeşte'de kurmayı planladıkları menkul kıymetler borsası için, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'ndan (İMKB) teknik konularda yardım istediler. Macaristan'da faaliyet gösteren, ancak henüz resmi kimliğe kavuşmamış Budapeşte Menkul Kıymetler Ticareti Komisyonu'nun başkanı bayan tlona Hardy, lMKB'ye gönderdiği yazıda 56 kişilik bir "uzmanlar heyetFnin aralık ayında Türkiye'ye gelip İMKB yetkilileriyle görüşecegini bildirdi. OPEC'te yeni birpürüz Ekonomi Servisi Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nde (OPEC) kota konusunda anlaşma sağlanması umudu, İran'ın olumlu tutumuna rağmen, bu kez de Suudi Arabistan'ın çıkardığı bir pürüzle tehlikeye girdi. lran, OPEC kararlarını kabul ettiğini açıklarken Suudi Arabistan son anda, petrolde taban fiyatın 15 dolar olmasını sağlayıcı bir mekanizma kurulmasını istedi. 1989 yılı üretim kotalarını belirlemeye çalışan OPEC'in Viyana'daki toplantısında, İran'ın günlük üretim kotasının 271 bin varil daha arttırılarak 2.6 milyon varile çıkarılması ve diğer bazj ülkelerin, kendi paylarını Irak'a vererek, bu iki ülkenin eşit üretim kotalanna sahip olmalannın sağlanması kararlaştınlmıştı. OPEC bakanlan aynca şu anda günlük 22.5 milyon varile ulaşan OPEC toplam üretiminin gelecek yılın ilk yarısında 18.5 milyon varille sırurlandırılmasını kabul etmişlerdi. AA'nın haberine göre OPEC kararlannı hükümetine danışmak üzere Tahran'a giden lran Petrol Bakaru Agazade, dün yaptığı açıklamada OPEC'in onerisini kabul ettiklerini bildirdi. Agazade önceki gün Tahran'a gelişinde, OPEC önerilerinin Tahran'a avantajlar sağladığmı ve petrol fiyatlarının kısa surede varil başına 1618 dolara çıkmasını beklediklerini belirtmişti. Ancak Suudi Arabistan'ın petrol taban fiyatının 15 dolar olmasını sağlayıcı bir mekanizma kurulması önerisi, anlaşmayı yeniden tehlikeye soktu. önerinin görüşülmesi için Cezayir, Endonezya, Kuveyt, Nijerya, S. Arabistan ve Venezüela petrol bakanlan acilen toplandılar. Öte yandan lran, Suudi Arabistan'ın önerisi karşısmda bu ülkeyi OPEC'in toplam üretiminin kısılmasını amaçlayan yeni anlaşmayı sabote etmeye çahşmakla suçladı. OPEC dönem toplantısındaki İran delegasyonunun Başkanı Feridun Barkeşli, S. Arabistan'ın ham petrolün taban fiyatının 15 dolar, azami fiyatının da 18 dolar olmasını öngören onerisini reddettiklerini belirterek, "Bu, anlaşmayı tamamen sabote edebilir. Böyle bir fikri kabul edemeyiz, herhangi bir komplikasyonun sorumluiuğunu ustlenemeyiz" dedi. tran'ın 15 doların "hedef fiyaf'a dönüşmesinden çekindiği belirtiliyor. lran Bakanlar Kurulu'nun OPEC'in, Irak'a da İran'ınkine eşit üretim kotası verilmesi onerisini bugün kabul etmesiyle, 1986 yılından beri ilk kez 13 kartel üyesini de kapsayan yeni bir anlaşma imzalanması ümidi doğmuştu. Mecburi standart ANKARA (AA) Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanvekili Mustafa Başdurak, "AT'ye üye oluncaya kadar üretilen bütün mallar, mecburi standart kapsamma alınmalı ve bu uygulama bir an evvel başlatılmalıdır" dedi. Başdurak, Türkiye'de TSE'ye kayıtlı 3 bin 200 firmanın, standartlara uygun 6 bin çeşit mal ürettiğini işaret ederek şunları söyledi: "Bu sayı ülke genelindeki fırmaların ve mallarm yüzde 15'ini oluşturmaktadır. Bu oran ile Türkiye AT'ye üye olmaz. pazar olur. Türk mallannın AT pazarındaki yerini koruyabilmesi ve rekabet edebilmesi için AT'ye üye oluncaya kadar bütün mallarda mecburi standart uygulaması başlatılmalı ve standart miktarı yükseltilmelidir." Adnan Kahveci yatırımı önesürdü: JAPONYA istenen ücreti . veremeyız ŞEKA'da Kimya sanayii kataloğu ANKARA (ANKA) Kimya Mühendisleri Odası, kimya sanayii kataloğu çıkarıyor. Katalogda kimyasal madde üreticileri ile ticaretini yapanlar, makine, ekipman ve malzeme üreticileri, hizmet veren kurum ve kuruluşlar, Türkiye ile ticari ilişkisi olan yabancı şirket ve temsilcileri, ilgili kamu kurum ve kuruluşlan yer alacak. Kimya sanayiinin sektör envanteri niteliğini taşıyacak kataloğu hazırlayan komisyon, üretimi Türkiye'de gerçekleştirilen 1000'i aşkın kimyasal madde ile kimya sanayii ve diğer sektörlerde kullamlan 2 bin civarında makine, ekipman, malzeme ile kimya sanayiine sunulan hizmetleri belirledi. Çöplerden biyvgaz ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) Anakent Belediyesi'nden üç kişilik bir heyet, çöpten biyogaz ve elektrik üreten işletmeler hakkmda arastırmalar yapmak üzere Belçika 'ya gittl BüGÜN ~~ • Araş1ırmaSA4i?/l.Ş. bu yıl da Prof. Dr. Gülten Kazgan yönetiminde Prof. Dr. Nuri Uman ve Doç. Dr. Nuri Yıldınm'ın çalışmaları ile gerçekleştirilen, "Türk tmalat Sanayiinin Yapısı ve ATye Katılma Konusundaki Düşünce ve Beklentileri" konulu bir çalışmayı tamamladı. Bu araştırmanın sonuçlan saat 14.00'te Marmara Etap Opera Salonu'nda Prof. Dr. Gülten Kazgan tarafmdan sunulacak. • Fuari. Yapı Malzemeleri, tnşaat ve Iş Makineleri ve Toplu Konut Fuarı, bugün açılacak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nda düzenlenen ve 111 kuruluşun katılacağı fuann açılışını Bayındırlık ve tskân Bakam Safa Giray yapacak. Ekonomi Servisi Devlet Bakam Adnan Kahveci, SEKA'nın içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan dolayı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde sendikanın istediği ücret artışlarını karşılayamayacaklanm söyledi. İstenilen ücret artışlarının verilmesi durumunda SEKA'nın geleceğinin tehlikeye gireceğini savunan Kahveci, basınla düzenlediği aylık sohbet toplantısında şöyle konuştu: "SEKA'nın Devlet Yatınm Bankası aracıiığıyla kullandığı dış kredilerden dolayı Eximbank'a halen 100 milyar lirayı aşkın bir borcu var. Bunun yanında çevre kirliliği yatınmı siiriiyor. Sürmesi de gerekir. Kuruluşun verimli çalışır hale gelmesi ve eskiyen leknolojisini yenilemesi için 250 milyon dolarlık ek bir yatınma ihtiyacı var. SEKA bu yatınmı dışandan borçlanarak gerçekleşüreÇoğu inşaat tşçisi Japonya'da yetkililer tarafmdan yakalanan kaçak işçilerin yarısı ınşaaöarda çalışıyordu. Yetkililer, yakalanan kaçak işçilerin, buzdağının cek. 1015 yıl daha tomruk sübsadec€ su uzerindeki bölümü olduğunu söylüyorlar. vansiyonu sürecek. Bu arada SEKA'ya her yıl 1012 bin dönumlük bir araziyi ağaçlandırması görevi verildi. İşte SEKA, bu yatınmlarla verimliliğini artüracak ve artan verimlilikle işçisine reel anDiğer sanayileşmiş ülkeler gibi .<onusunda Fedeıal Almanya ör lamda daha iyi ücretler verebileJaponya, Uzakdoğu 'nun ucuz işgücü için yeni bir Japon hukümeti de, yabancı işçi neğini yakından inceliyorlar. cek. Şimdi istenilen ücretleri vecennet olmaya başladı. Halen 150300 bin arasında yıldır 1950'lerin sonunda büyüyen eko ya istenilene yakın ücretleri vertahmin edilen kaçak yabancı işçilerin 1992 'de 600 bine ler konusunda kararsız. Üçhükü nomiye yardımcı olması için ara mesi durumunda mevcut yatmmsüren tartışmalara rağmen, çıkması bekleniyor. metin kesinleşmiş bir politikası ol larında Türklerin de bulunduğu lardan fedakârlık etmesi gerekiEkonomi Servisi Japonya, hükümetin en azından bazı ya mamakla birlikte, yetkililer göç binlerce işçiyi çalışmaya davet yor. Bu yatınmlar da kuruluşun Üçüncü Dünya'nın ucuz işgücü bancı işçilere yasal statü tanıması kontrollerini sıkılaştırmıyoılar ve eden Federal Almanya, daha son hayatiyetini devam ettirecek yalıiçin yeni bir "cennet" olmaya baş gerektiğini savunuyorlar. Ekono ekonominin "davetsiz misafirlere" ra nüfusun yüzde 8'ine ulaşan 5 nmlardır." Adnan Kahveci, işçilere yüksek ladı. Uzakdoğu'nun kalkınmakta miniri gelişmesi ile işgücü talebi ihtiyacı olduğunu kabul ediyorlar. milyon yabancı işçi konusunda, Her yıl yaklaşık 2.2 milyon ya ülkelerine geri dönmeleri için cid ücret vermek yerine işçileri konut olan ülkelerinden, turist veya öğ nin de artacağını savunan aydınrenci vizesi ile Japonya'ya giren lar, ucuz yabancı işgücünün eko bancının giriş yaptığı Japonya'da di sorunlarla karşılaştı. Şimdiler sahibi yapmaya yardımcı olabilekaçak işçilerin sayıları hızla artar nomik üretkenliği arttırdığını, ay yakalanan kaçak işçilerin sayısı da le hızla büyüyen Japon ekonomisi ceklerini, bunu gerçekleştirecek ken yoğun tartışmalara da neden nca ülkelerine para yollayarak ve hızla artıyor. Bu yılın ilk yansın de yabancı işçilere "hayır" diye "mali ve siyasi" gücünün de buoluyorlar. Uzmanlar, 10 yıl önce Japonya'da oğrendikleri iş teknik da 4 bin kişi havaalanlarından ül miyor, ancak ekonominin yavaş lunduğunu söyledi. Kahveci, sendikanın istediği bir avuç olan kaçak işçilerin sa lerini geri döndüklerinde ülkele kelerine geri yollanırken, bu yıl ladığı dönemde büyük sorunlar yısının şimdilerde 150300 bin ara rine götürerek Üçüncü Dünya'nın şimdiye kadar 80 bin kaçak işçi yaratacak yabancı işçilere karşı yüzde 287 ücret artışına karşılık, sında değiştiğini ve anış hızının kalkınmasına yardımcı olacakla nin vizesi geçmiş ve 15 bin işçi ya nasıl bir tutum izleyeceğini de he SEKA işvereninin ilk altı ay için nüz net bir biçimde kararlaştırmış yüzde 40, ikinci altı ay için yüzde kalanmış durumda. devam etmesi halinde 1992 yılın rı görüşündeler. 37.5 önerdiğini hatırlattı. Japon yetkililer, yabancı işçi değil. da ülkedeki toplam işgücünün yüzde l'i olan 600 bine ulaşacağını savunuyorlar. KISA KISA Japon yetkililer, bu "davetsiz misafirieri" pek memnuniyetle • KAMEL Oto Kiralama'karşılamasaiar da, ımalat, inşaat, ADDİS ABABA (AA) Belli Ekonomik Topluluğu (ECOVVAS) Komisyonu (AEC) ve Afrika Kal nın, son 4 yılda, özellikie de gıda gibi sektörlerde Filipinler, coğrafi bölgelerde bulunan ülke gibi bölgesel ekonomik örgütlerin, kınma Bankası'nın, Afrika Birli bu yıl gösterdiği gelişme ve Güney Kore, Pakistan, Bangladeş ler arasındaki gümrük ve ticaret 50 üyeli olması düşünülen Afrika ği Örgütü idari komitesi için orbüyüme hızı ile Avrupa düzegibi ülkelerden gelen ucuz işgücü engellerinin kaldırılarak "ortak ekonomik topluluğunun çekirde tak sekreterya oluşturmalannı, bu yinde binnciliği kazandığı bene Japonya'da fazlasıyla ihtiyaç pazar" kurulması hareketi giderek ğini oluşturmasını öneriyorlar. lirt ildi. Türkiye'de ilk büroyu sekreterya aracıiığıyla da Afrika var. Business Week Dergisi, diğer yayılıyor. 1985 yılında 4 araç ile açan Uzmanlar, >reni bölgesel ekono ekonomik topluluğunun kuruluş sanayileşmiş ekonomilerde yıllarBudget Rent A Car, 1988 yıAvrupa Topluluğu (AT) ulkele mik örgütlerin, halihazırda mev çalışmalarının yürütülmesini tavdır tartışılan'yabancı işçi konusu ri, ABDKanada serbest ticaret lının sonlanna ulaştığımız şu siye ediyorlar. nun Japon toplumunda fikir ay anlaşması, Kuzey Afrika ülkeleri 2 0 Afrika ülkesi, günlerde 32 büro ve 700 araçÖte yandan Avrupa kıtasında, nlıklanna neden olduğunu vurgu arasında bir Mağrip birliği kurulhk bir filoya ulaşmış budünyanın en büyuk ticaret bloğu2000 yılında kıtanın luyor. Japonya'nın homojen ve ması girişimi ve benzerlerinden nu oluşturan Avrupa Topluluğu1 lunuyor. yıllardır dünyaya kapalı toplumu sonra, şimdi de 20 Afrika ülkesi, tümünü kapsayacak nun 1992 yılında geçeceği tek pa• TEKNOTES Türkiye'de yabancı işçi akınıyla birlikte eko 2000 yılında kıtanın tümunü kap bir ortak pazar zar uygulaması öncesinde Kuzey ilk defa kurşun geçirmeyen nominin ve toplumun geleceğine sayacak bir ortak pazar kurulması kurulması konusunu Amerika'da da ticaretin serbestleş yelek üretimine başladı. ilişkin hararetli tartışmalara sah konusunu görüşüyor. tirilmesi arayışları devam ediyor. • 25 kasımda açılan Türkine oluyor. Bazı yetkililer, yabangörüşmek üzere ABD ile Kanada arasında ticare ye'deki ilk deniz ürünleri fuAfrika ortak pazarının kurulcılara yasal oturma hakkı verildiEtiyopya'nın başkenti tin tamamen serbest bırakılması arı International Marineğinde, ekonomik durgunluk döne ması konusunu görüşmek üzere nı ongören anlaşmanın 1 ocaktan Shovv, 4 aralığa kadar açık Etiyopya'nın başkenti Addis Aba Addis Ababa'da bir minde yabancüarın iş için Japonitibaren yürürlüğe girmesi bekba'da biraraya gelen Afrika Birli araya geldi. kalacak. larla rekabete girebileceğini, ücretleniyor. ği Örgütü "OAU"nun idari komi• OYAK Renault Yönetim lerin düşmesini sağlayacaklarını Kuzey Amerika kıtasında ekoKurulu Başkanlığı'na Cavit ve böylece Japon toplumunun dü te üyesi 20 Afrika ülkesinin dışiş cut olmayan alanlarda kurulmazenli yapısında sosyal patlamala leri bakanlan,. Afrika ekonomik sını, böylece Afrika ülkelerinin tü nomik entegrasyonurıu tamamlaya Çıtak getirildi. • TÜRK Merchant Bank ra neden olacaklarını savunuyor topluluğu AEC'nin yasal çerçeve münü kapsayan bir ekonomik cak ABDMeksika serbest ticaret sini çizmeye çalışıyorlar. topluluğun oluşturulmasına yar anlaşmasınm ise Meksika'nın için Genel Mudurü Vural Akışık, lar. dımcı olunacağı görüşünü savu de bulunduğu ekonomik ve siya"OAL" uzmanları, Doğu ve 1989 yıhnı 1982'ye beıueterek si durum nedeniyle yürürlüğe girAydınların da arasında bulun Güney Afrika ülkelerini biraraya nuyorlar. "1989 çok zor bir sene duğu bazı Japonlar ise, ekonomi getiren Tercihli Ticaret Bölgesi Afrikalı uzmanlar, OAU, Bir mesinin uzun yıllar alacağı tahmin olacaklır" dedi. nin gereksinimlerine işaret ederek, (PTA) ile Batı Afrika Ülkeleri leşmiş Milletler Afrika Ekonomik ediliyor. Kaçak işçinin yeni cennetf w inşaat sektöründe yeni umut: SSCB ANKARA (ANKA) Moskova'mn, doğalgaz anlaşması çerçevesinde Türk müteahhitlerince Sovyetler Birliği 'nde üstlenilen inşaat projeleriyle ilgili olarak 18 milyon dolarlık avans ödemesini yaptığı bildirildi. 18 milyon dolarlık ödemenin 10 milyon dolarlık bölümü ENKA'ya, geri kalan 8 milyon dolarlık bölümü ise BayturKoray ortaklığma yapıldı. ENKA, Moskova'da bir hastane yapımı ile bir alışveriş merkezinin restorasyonunu, BayturKoray ise Pitsun'da ve Mohaçkale'de olmak üzere, iki sağlık merkezi inşaatını üstlendiler. Bu iki anlaşmanın toplam değerinin 180 milyon doları bulduğu ifade ediliyor. Bu arada, 1988 yılına ilişkin müteahhitlik ödemelerinin yıl sonuna kadar yapüması beklenen ek ödemelerle birlikte 25 milyon dolara ulasacağı hesaplanıyor. 1989 yıhndaki ödemeler tutannın ise Afrika'ya da ortak pazar daha önce imzalanan anlaşmalara yeni projelerin ilave edilmesi ile 7075 milyon dolara yükseleceği tahmin ediliyor. Bu arada, Yalta'da, bir kültürspor merkezinin yapımı ile bir otelin restorasyonu ve genişletilmesine ilişkin projeler konusunda çeşitli Türk firmalannın Moskova'daki temaslan ise devam ediyor. Yalta'daki projelere ilişkin karann aralık ayında alınması bekleniyor. Türkiye ile Sovyetler arasında 1624 kasım tarihleri arasında yapılan Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantılarında Türk müteahhitlerince ortaya konulan bazı taleplerin KEK protokolünde yer alması, müteahhitlik çevrelerince olumlu karşılandı. Türk müteahhitlerinin Sovyetler'de sadece sağlık, kültür ya da eğlence projeleri değil, aynı zamanda sanayi tesisleri yapımını üstlenebilecekleri protokolde belirtildi. Istantaıt: 133 03 49 133 03 9^ Anhııa: 117 21 15 5 hal lımır: 22 38 5 ; idatu: 3 S3 91 Fotokopi makinaları DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Dotan 1 Avusturya Şiltni 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 Isveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 Italyan Lıretı 1 Japon Yeni 1 Kuveyt Dınarı 1 Stertin 1 S Arabistan Riyali Dövız Alış 1761.64 1533.51 145.83 1025.70 48.97 265.27 431.46 300.24 909.71 293.12 1226.34 138.06 14.55 6316.38 3250.23 469.71 Dövız Satış 1765.17 1536.58 146.12 1027.76 49.07 265.80 432.32 300.84 911.53 293.71 1228.80 138.34 14.58 6329.04 3256.74 470.65 28 KASIM 1988 Efektif Ahş 1761.64 1507.44 145.83 1025.70 48.14 265.27 424.13 300.24 909.71 293.12 1226.34 135.71 14.30 6209.00 3250.23 461.72 Efektif Satış 1783.00 1552.10 147.60 1038.14 49.57 268.48 436.69 303.88 920.74 296.68 1241.21 139.74 14.73 6392.97 3289.64 475.40
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle