22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 22 KASIM 1988 TV 1 105.59 Açılış Açıköğretim (Yann) ,' Birmcı smıflar için Iktısada Gırış dersmde "Talep", tş fdaresi deninde ı "Muıeşebbıs" ve Genel Maıemaıık dersmde "Sayılarla tlgıli Uygulamalar ve | Mutlak Değer" konuları ışlemyor 107.00 Gün Başlıyor J Canlı olarak yayımlanacak olan programda, konuklar, aktuel olaylar, magazm ı ve klıplerden oluşan dtş kaynaklı mılzık, Türk Sanal ve Turk Halk Muzığı, 1 haberler, hava durumu, gunluk kur, sebze ve meyve fıyatlan ile birlikte çeşıılı ,gazeıe başlıkları yer alıyor. Düşsel ülkede aşk Çifte Sadakatsizlik (La Double Inconstance) / Yapıt: Pierre de Marivatvc / Yönetmen: Michael Darlow / Oyuncular: Charlotte Rampling, Robin Astmth / 90 dakika. Kültnr Servisi 19. yüzyıl Fransız tiyatro yazarı ve romancı Pierre de Marivaux'nun (16881763) "Çifte Sadakatsizlik" adlı oyununu bu akşam TV 2'de tngilizler tarafından küçük ekrana uyarlanmış biçimiyle izleyeceğiz. Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan Genel Sanat Yönetmeni Gencay Gürün'un tanıtımıyla sunulacak olan oyunda değişik güzelliği ve oyun gücüyle, 42 yaşındaki lngiliz oyuncu Charlotte Rampling'i de izleme olanağı bulacağız. 1970'lerde ünlenen lngiliz oyuncu Charlotte Rampling, özellikle Dirk Bogarde'la birlikte oynadığı "Gece Bekçisi" adlı filmdeki eşsiz yorumuyla belleklerde sılinmez bir iz bırakmıştı. Fransa'da Moliere'den sonra oyunlan en çok sahnelenen tiyatro yazarı olan Pierre de Marivaux, guldürülerinde romantik bir dekor içinde, düşsel ülkelerde gecen öykülere yer verdi. Yazarın yapıtlannda başlıca öğe olan aşk, coşkudan ve yoğunluktan yoksun olmasına karşın, hoş ve huzur verici bir duygu niteliği taşır. Derinliği pek yoktur, ama basit ya da önemsiz de degildir. Olaylar zekâ ve incelik dolu sözcüklerden oluşan ve "marivandage" deyimiyle anılan Marivaux'ya özgü bir üslupla anlatılır. Oyun kişileri doğallığın dışına çıkmaz. Kaba güldürü ya da soytanlığa yer olmadığından, seyirci hiçbir zaman BaşraMc Charlotte Rampling Bu akşam TV 2'de ekranlara gelecek olan "Çifte Sadakatsizlik te. değısık güzellığı ve oyun gücüyle 1970'lerden bu yana üne erişen lngiliz oyuncu Charlotte Rampling i seyredeceğız. Rampling, özellikle Dırk Bogarde'la oynadtğı "Gece Bekçisi"ndekj yorumuyla belleklerde sılinmez bir iz bırakmıştı. kahkahaya boğulmaz. lncelikli konuşmalar aracılığıyla olaydan olaya ustahklı geçişler yapılır. Marivaux, o dönemde gözde olan töre romanı türünde yazdığı romanlanna ise insan ruhuna ilişkin irdelernderle psikolojik bir derinlik kazandırdı. Yapıtlannda, dinsei baskıdan değıl, insanın d o ğasından kaynaklanan bir ahlak kaygısı güden Marivamc, Yeni Klasik akımın Fransa'da geçerliliğıni koruması ve bu akımın gözde türünun tragedya olraası yüzünden, yaşadığı günlerde yeterince un kazanamadı. Ancak 19. yüzyılda eleştirmen SainteBeuve'ün yapıtlarını yeniden değerlendirmesi sonucunda tanındı. "Çifte Sadakatsizlik "in konusu ise şöyle: Alex, kendisi gibi köylü olan Silvia'yı sevmektedir. Silvia'yı göriip âşık olan prens, genç kızı kaçırtarak sarayına hapseder. Silvia'mn gözü ise Alex'ten başkasını görmemektedir. TV 2 I TİYATRO TRT NE\ ICINDEN MAHMUT T. ONGOREN 9 Satni Lim sergisi Kültür Servisi Sami Lim 'in resimlerinden oluşan bir sergi, bugun Erenköy İşSanat Galerisi'nde açılıyor. 1986 yılında olen Sami Lim'in ailesine bıraktığı yapıtlanndan derlenen sergi, 10 aralık tarihine kadar görulebilecek. 1905 yılında doğan ve Guzel Sanatlar Akademisi'nde Hikmet Onat ve İbrahim Çallı'dan ders alan Lim'in, izlenimci ve gerçekçi bir anlayışla verdiği ürünleri çeşitli resmi ve özel koleksiyonlarda yer alıyor. Özellikle peyzaj, portre ve natürmort çahşmaları yapan Sami Lim'in son sergisi, 1957 yılında açılmıştı. "Sanat Belgeleri" TRT Televizyonu'nun yeni yayın döneminin ilk pazartesi akşamı TV 1'de Haldun Taner'in ünlü "Keşanlı Ali Destanı"nı keyifle izlemeye başlayınca, bir düş oörmeden yapamadım. Sandım ki TRT bundan böyle çağdaş tiyatromuzun klasikleşmiş yapıtlarını birtakım özellikleri gözeterek kayıt edip yayımlayacak ve "ölümsüzleştirecekti". Ne yazık ki bu gibi tiyatro urünlerinin "ölümsüzleştirilmesi" artık salt sahnelerdeki oyunlarla gerçekleşmiyor. Çünkü "Keşanlı"nın ekim 1988 başlarındaki bir kezlik TV yayım, aynı yapıtın bugüne dek tiyatro sahnelerinde oynanışlarından çok, ama çok daha fazla bir izleyici krtlesine erişti. Üstelik, önümüzdeki yıllarda TRT aynı yapıtı yeni kuşakların ve herhalde ilk yayım izlemiş izleyicilerden çok daha fazlasının önüne çıkarabilme fırsatına sahiptir. Kısacası, artık şimdi TRT'nin elinde belleklerden htç silinmeyecek bir "sanat belgesi'Var. "Keşanlı"nın TV ile "ölümsüzleşmesi"nin tek nedeni salt tiyatrodakinden çok daha büyük bir kitlenin önüne çıkmasırv da yatmıyor. Televizyondaki "Keşanlı" doğrudan doğruya sahneden TV kameraları ve üstünkörü bir uygulamayla çekilmemişti. Üstün olanaklara sahip bir stüdyo düzeninden ve TV dilinin olanaklanndan da yararlanılmıştı. Ya "Keşanlı"nın tiyatro yapımındaki ilk kadrosunun korunmaya çalışılmasına ne demeli? Bu çaba da TV yapımına tarihsel bir değer kattı. Kadronun eskileri ve yenileri TV ekranından kolay unutulmayacak etkilerin saçılmasını sağladı. Gerçi televizyondaki "Keşanlı" nın havada kalan bir yanı, tanısı koiay konulamayan bir hafrfliği de yok değildi. Belki de bölüm bölüm gösterildiğinden kaynaklanıyordu bu durum. Ama yine de "Kesanlı"yı sergilediği için TRT yönetimine çatan "kutsalittrfakçılar "ın ilkelliğini kınayarak bu girişimi gerçekleştirenlere teşekkür etmeden geçmemeliyiz. Gelelim benim düşüme. Belki, bundan sonra da sıra Vasıf öngören'in "Asiye Nasıl Kurtulur"una gelir diye umutlanmıştım. Çünkü "Asiye" de gerek anlamı ve yorumu ve gerek biçimi ile sahnelerimizde "ölümsüzleşen" ve tiyatro izleyicilerinden çok daha fazla saytdaki TV izleyicilerine de sunulmaya değer bir yapıt... Üstelik, "Asiye"nin de sahnedeki ilk kadrosunu hemen hemen eksiksiz toparlama olanağı var. Daha önemlisi, "Asiye" de üstün olanaklara sahip bir TV stüdyosunda, TV dilinin ince özelliklerine başvurularak sergilenmeye çok yatkın bir oyun... Ama bir de ne görelim? "Keşanlf'dan sonra ivedilikle "Neşeli Günler" adlı filme sıra geldi, pazartesilerl aynı saatlerde. Şimdi de ünlü Brodvvay müzikali "öp Beni Kate"in Devlet Tiyatroları sanatçıları ile yorumlanmış üç bolümüne... Gerçi TV 1 'deki bu yayınlar "Müzikallerden" başlığım taşrvor ve yerii yabancı muzikaller arasında da bir ayrım yapılmadığı anlaşılıyor. Bir başka önemli gerçek de TRT Televizyonu'nun kendi yapımcılarının dışındaki yerli ya da yabancı yapım olanaklarına "Muzikaller" bölümürvde yer vermesi... Aynı fırsatlardan ve üstünlüklerden tiyatromuzun TV ile ölümsüzleştirilmesi gereken yapıtları da sürekli olarak yararlandırılamaz mı? "Müzikallar"in dısında, "Tiyatromuzun Ölümsüzleri" diye bir başka yayın birimi açılamaz mı? Sonuçta, hem ölümsüz tiyatro yaprtlarımız,/ıem bu yaprtlan yaratan yazarlar hem de yorumlayan sanatçılarta günümüzün TV izleyicilerine olduğu gibi gelecek kuşaklara da hiç değer yitirmeyecek, hatta giderek daha da zenginleşecek "sanat belgeleri" kalacaktır. TRT Televizyonu yayın saatlerini doldurmak amacıyla yine de "müzikalleri" sürdürsün, ama bir başka gün ve saatte ve hiç olmazsa ayda bir ya da iki ayda bir de tiyatromuzun "sanat belgeleri"ne yer verse... Türk Müziği dalında ve hafif müzik dalında bu gibi çabalar var. Hem de yapaylığı doru^a çıkan ızlencelerle... Niçin tiyatronun "ölmezliği" görmezliğe geliniyor? İ09.15 Dizi Film: Lili'nin Hayatı •Bernard ıle Lılı tekrar ayntırlar. Bernard Lılı'nm yeni çevresıne tahammul \ edememektedır. Marsıeler'de durum çok daha karışıklır. Bayan Marsıeye < yandaki dukkânı oğulları Dommic yuzünden Kapule'ye kaptırdıklarmı \öğremrler. Dommic ise Rozin Kapule'ye âşık otmuştur. Bu durumda obtasından yardım isıer. Lılı ve Sabın de ona laktikler verırler. 09.45 Hanımlar tçin "Lafını Balla Kesıım" adlı programda ef seçimi konu edtliyor. Dinçer Sumer'm tyazdığı oyunda, Pekcan Koşar, Suna Pekuysal, Erol Günaydm, Gulen Karaman tve Selma Koşar rol alıyorlar. İ10.15 Çocuklar tçin 1 iProgramda okul uncesı çocuklara ydnelık olarak hazırlanan ılk bolümde, '•hajıanın şarkısı "Sen Varsm öğreımemm" yer alıyor ve ana okulundaki çocuklara eğıtıcı v« öğretıcı bilgıler verilıyor, lelevizyon seyredılmesı konusu iştemyor, çizgı film yayımlanıyor. Okul cağı çocuklan ıçin ise, GOrelım lOğrenelim adlı yarışma programı, vıdeo klıp ve Küçuk Hobo'nun Maceraları •adlı çızgi film yer alıyor. Şan resitali Kültür Servisi 5 lngiliz müzisyenden oluşan bir topluluk 23 kasım çarşamba gunü saat 19.00'da İngiltere Başkonsolosluğu Balo Salonu 'nda bir şan resitali verecek. Kate Flovvers (soprano), Nuala fVillis (mezzo soprano), Patrick Clancy (tenor), Michael Bauer (bariton) ve Courtney Kenny'den kuruiu topluluk programında Cole Porter, Ceorge Gershwin, Leonard Bernstein, Andrew Lloyd Weber, Tem Rice, Rogers ve Hammersmith'ten yapıtlara yer veriyor. j 11.45 Kapanış j 14.59 Açılış Haberler •15.20 Öğleden Sonra 'Programda Okuyalun Konuşalım köşesı, Turk Halk ve Turk Sanat Muzığı, "Ah Ana Hanım Ana" adlı drama yer alıyor. 16.25 18.00 18.20 18.50 Çocuklar Için 2 Haberler Sağkk Belgesel: Istikbal Göklerdedir (Ayrmlılı bılgı yandaki sulunlarda) 19.25 Muhteşem Yabancı 20.00 Haberler 21.00 Babalar ve Oğullar Anarşık hareketlere kartşan Olga. eski dostu Georg'un yanma sığmır. Bu arada annesiyle ılışkı kuran Max Amerıka'dan dönmüş Georg'u aramakıadır. •Nazılenn hesabına casusluk yapan Sokolowskı, gün geçtıkçe yerint sağlamlaştırmaktadır. 16 milyon dolarlık film BROOKL YN (ANKA) Federal Alman sinema yapımcısı Bernd Eichinger 16 milyon dolara (28 milyar Türk Lirası) yeni fılmin çekimi için ABD'ye geldi. Hubert Selby'nin "Last Exit to Brooklyn" (Broklyn'e Son Kapı) adlı kitabından beyazperdeye uyarlanacak olan filmin yönetmenliğini Uli Edel'in yapacağı öğrenildi. Selby'nin daruşmanlık yapacağı film için 700 oyuncunun yanı sıra, 1.800 kişilik bir teknik kadronun gö'rev yapacağı belirtiliyor. Filmin 28 milyar liraya mal olacağı bildirildi. Sinema çevreleri dana önce "Gülun Adı" gibi gişe rekorları kıran filmler yapmış olan Eichinger'in yeni filminin zarar etmesinin beklenmediğini söyliiyorlar. 22.05 Yarışma: Banko Programda dört yarışmacı yer alıyor ve tarih, edebiyat, bilim, müzık, güzet sanaılar, spor, akıualıte, coğrafya ve rurizm konulannda sorular soruluyor. 23.00 Gecenin Konuklan Sohbeı programının bu hajlakı konuklan, Sibel Tan, Faruk Peker ve Şebnem Tan. 23.45 Güniin Sonu Kapanış Ismet Küntay ödtilü Araz'ın Kültür Servisi 1974 yılından bu yana "yılın oyunlan içinde KüıMay'ın tiyatro anlayışına ve dünyaya bakışına en yakın oyunun" yazanna verilen Ismet Küntay Tiyatro Ödiilü'ne bu yıl Nezihe Araz değer bulundu. Ismet Küntay'ın eşi Nadide Künta>, Melisa Gurpınar, Seçkin Cılızoğlu, Doğan Kologlu ve Havati AsılyazKi'dan oluşan seçici kurul, sahneye çıkan ilk Türk kadını Afife Jale'nin yaşamoyküsünü işleyen "Afife Jale" oyunu nedeniyle ödülu Nezihe Araz'a vermeyi kararlaştırdı. Bugüne kadar, Orhan Asena. Vasıf Öngören, Mebmet Akaıı, Turgut Özakraan, Tuncer Cücenoğlu gibi tiyatro yazarlarına verilen Ismet Küntay Tiyatro Ödulü'nü kazanan Nezihe Araz, 1922 Konya doğumlu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakultesi Psikoloji ve Felsefe Bölumü'nü bitiren Araz'ın "Benim Dünyam" adlı bir şiir kitabımn yanı sıra "Fatih'in Deruni Taribi", "Anadolu hvliyaları", "Peygaraberler Peygamberi Hazreti Muhammed", "Peygamberlerin Tortınlan", "Dertli Dolap", "Mevlana'nın Romanı", "Gelin Canlar Bir Olalım" adlı biyografi ve inceleme türünde kitapları var. Araz'ın oyunlan arasında yer alan "Öyle Bir Nevcihan", 1980 yılında bir gazetenin Muhsin Ertngrul adına duzenlediği Tiyatro Oyunlan Yanşması'nda ödül almıştı. TV2 18.58 Açılış Haberler 19.15 tyi Akşamlar Yapımalığım Namık Kasapbuşoğlu'nun yaplığı, programda stnemadan kiıaplara, liyalrodan sınemaya kısacası kültür alamndakı etkınlıkler canlı olarak yansıulmaya çalışılıyor Programda bir de konuk sanatçı yer alıyor. Programm sunucularv Çeıin Çeki ve Lale Dilligil. 20.00 Müzik Programda klasık müzık yer alacak. 120.10 Yerli Belgesel İ 20.45 CNN Dünya Raporu [ Amerikan CNN Televızyonu'nun dunya televızyonlan ıle ışbirlığıyle hazırladığı , bu programda her ülkeden bır muhabır ulkesındekı bir olayı anlatıyor. Ressam BedriBaykam, UEFAnın Galatasaray'ı cezalandınşını yorumladv 121.30 Haberler ; 22.15 Tiyatro Tanıtım Konuşması: Gencay Giirün ! 22.20 Tiyatro: Çifte Sadakatsizlik l (Ayrmlılı bılgı yandaki sütunlarda) ı 4 Maymıın'ların futbol oynama lıakk mazsa kendi başan ve yenilgilerinden kendilerinin sorumlu olduğunu ve haklarını koruyacak tarafsız enternasyonal kurumlar, her ülkenin eşit haklarla ve eşit katılımlanyla gerçekleşen şampiyonalar olduğunu vurgulamıştım. Sanatta, hiçbir zaman tam ve tartışılmaz olarak ispat edilemeyecek olan üstünlük mukayeseleri, sporda rakamlara dönüştüğü için ve yanşma alanlan mevcut olduğu için mümkün olabiliyordu. Oysa galiba artık bu alanda bile Batılılar olaylan sanattaki gibi kapalı kapılar ardında, kapalı zarflarla halledip gerçekleri "bir oldubittiye getirmeyi" daha kolaycı bir çözüm olarak buldular. Neuchatel, Galatasaray'ın muhteşem futbolu karşısında içine düştüğü aciz durumdan, bir masada yanm saatte, hem de yarasız beresiz utanmadan sıkılmadan sıynldı. tşte bugün Galatasaray'a oynanan komedi, sanatkültür dünyasında yıllardır ve artık kanıksanmış olarak devam ediyor. Hiçbir abartma yapmadan, aynı isyan et'irici komediler, sanatta "ispat edüememe" farkıyla her an yaşanıyor. Peki, bu rezaletlerde, bu skandallarda bizim kendi payımız ne kadar? Örneğin, "barbar Türk" imajını silmeye uğraşmamız gereken bugünün ortarrunda kendimizi hâlâ Kanuni sergileriyle tanıtmaya çalışıp kendi devlet kültür politikamızda uygar ve çağdaş Türk sanatını ve düşüncesini kör ve topal olarak bırakmamamız, miUi eğitim, kültür ve turizm konularına bütçeden çok yetersiz birimler ayırmamız, Batılıyı karşımızda "hizaya getirecek" gerçek düzeyli tanıtım kampanyalanna girişmememiz hep kendi suçumuz değil mi? Sonra gidip bize "barbar Tnrk" gözüyle bakıp önyargılı biçimde imzalannı aleyhimize attnaya hazır politikacıya, spor idarecisine çok şaşırmaya hakkımız var mı? cadelesine zemin hazırlayan ve "başka nlkelere gözünii kapayan" sahte bir olimpiyat komitesi gibidir. Yıllardan beri dışanda başıma gelen inamlmaz derecede gülünç, önyargıb ve isyan ettirici tavırlan çeşitli yazılarımda derinlemesine gündeme getirip kapalı kapılar ardında dönen sahte piyasa oyunlannı Türk sanatseverlerine anlatıp komplekse kapılmamalan gerektiğini açıkladım. Sanat Olayı Dergisi Ekim 1986 sayısında "Modern Sanat Tarihi, Batının Bir Oldubittisi" isimli, daha önce Amerika'da yayımlanan yazımı yayımladı. Daha sonra aynı derginin Eylül 87 sayısında çıkan "Maymunlann Resim Yapma Hakkı Üzerine" başhklı yazımda Batılımn, bir Türk ya da Perulunun çağdaş sanat yaptığına inanmasının en az bir maymunun çağdaş sanat yaptığına inanması kadar "zor ve inanılamaz" olduğunu yazmıştım. Daha sonra Mimar Sinan Hamamı'nda açtığım sergide, "Maymunlann (yani Batılı olmayan sanatçılann) resim yapma hakkı var mı?" diye, uç bin kişinin oy kullandığı bir referandum düzenlemistim. Allahtan oy kullananlann yüzde 96.2'si, "Evet" dedi. Ve bizim haklanmız tescil edildi! Esasında modern sanatın tum oluşum tohumlannın da Batılı olmayan killtürlerden ithal edildiğini de kanıtlarla gösterdiğim uzun makalemdeki bazı bölümler, Galatasaray'ın başına gelenler açısın İsveç, SSCB'nin hızını kesti SELANtK (Cumhuriyet) Selanik'te devam eden 28. Satranç Olimpiyatı'mn 7. turunda Isveç, Sovyetler Birliği ile 22 berabere kalmayı başardı. Türk takımı ise Dominik Cumhuriyeti'ni 2,51,5 yendi ve puanını 28 üzerinden 16'ya çıkardı. Genel sıralamada 7 tur sonunda SSCB 28 üzerinden 22 puanla başta bulunuyor. tkinci sırada ise 19,5 puan ile tsveç var. lki ertelenmiş oyunu olan Yugoslavya da 18,5 puanla üçüncü durumda. SSCB bayanlarda da ilk sıraya yerleşti. ! 23.50 HaberlerKapanış • R A D Y u 1 0S.«0 Açılış, program ve haberler. 05.05 Ezgı kervanı. 05J0 Şarkılar ',ve oyun havalan 06.00 Köye haberler. 06.05 Günaydın. 07.00 Kuşak. 09.40 Arkası yann 10.00 Haberler 10.05 Reklamlar. 11.00 Haberler 11.05 Reklamlar. 11.10 Çe«iüı müak. 11J0 Beraber ve solo şarkılar. 1100 Kuşak. 14.00 Bölgesel yayın ve reklamlar. 17.00 Haberler. 17.05 Köyümüz köylılmüz. 17J0 Hafıf müzık. 17.40 Çocuk bahçesi. 17.55 Haftanın çocuk şarkısı. 18.00 Kuşak. 20.00 Yeni sesler. 20.20 Küçük •konser 20.40 Türkülergeçıdı. 21.08 Haberler 21.05 Konulann içınden. 21J5 Türk halk müzıği dinkyıci isteklen. 22.00 Çeşıtli müzik. 22J0 Solialerden seçmeler. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden 00.55 Gunun haberlennden özetlcr. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yayım. R A D Y O 2 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solıstlerden seçmeler. 0 7 J 0 Haberler. 07.40 Türkuler ve oyun havalan. 08.00 tkı solistten şarkılar 08JO Franck Po.urcd çahyor. 09.00 Türkuler. 09.15 Çocuk bahçesı. 09J0 Sabah konseri 10.00 Halk muzijimiz. 10.20 Çagnşım. 10.50 Türkçe sözlu hafıf müzık 11.05 Okul radyosu 12.00 Hafif muzik. 12J0 Yurtıan sesler kadınlar toplulugu. 13.00 Haberler. 13.15 I Hafif müzık. 133» Caz duygusu. 14.00 Yabancı dil dersı. 15.M Erkekler topluluğu. 15J0 Arkası yarın. 1550 HaHf müzık. 16.05 Okul radyosu. 17.00 Barok muzik. 17.30 Türkçe Sözlü Hafif Muzık. 18.00 Yurttan sesler. 18J0 Din ve aiılak. 19.00 :Haberler. 19.20 Hafif Müzik.9.30 Solistlerden bırer şarkı 20.00 Türkuler geçıdı •20J0 Yabancı dil dersı. 21J0 Hafıf muzik. 22.00 Beraber ve solo şarkılar 22J0 •Bir roman / bir yazardan hıkâyeler. 22.45 Türküler. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler ; geçidi. 23.40 Hafif muzık. 2355 Dunya radyolanndan muzik festivallerınden. 0055 ;Program ve kapanıs. R A D Y O 3 07.00 Açılış ve program. 07.02 Sabah ıçin müzik. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Haberler. 09.15 Muzikli dakıkalar. 10.00 Gunun Konseri. 11.00 Muzik lunelı. 12.00 Haberler. 12.15 ögle konseri. 13.45 Hafif müzık. 14.15 Konser saati. 15.45 Caz sanatı. 16.15 Çocuk korolan. 16.25 Haftanın çocuk şarkısı 16.30 Küçuk konser. 17.00 Haberler 17.15 Solıstler, topluluklar. 18.00 Muzik yelpazesı. 19.00 Haberler. 19.15 Müzik ve yorumcular. 20.00 Müzik demeti. 21.00 Esımiler. 22.00 Haberler. 22.15 Gecenin getirdıkleri. 23.00 Salı konsen. 24.00 Gece ve müzık. 01.00 Program ve kapanış. R A D Y O 4 07.00 Açılış ve program. 07.02 Türkttler ve oyun havalan. 07.30 Solistler geçıdı. 08.00 Türküler 08.15 Şarkılar. 08.30 Turkülerden bir demet. 09.00 Haberler. 09.05 Beraber ve solo şarkılar. 09.30 Türkuler ve oyun havaları 10.00 Haberler. 10.05 Sabahın getırdikleri. 11.00 Haberler. 11.05 Türküler. 11.20 Şarkılar. 11.35 Beraber ve solo türküler. 12.00 Haberler. 12 05 Muzik bahçesi. 13.00 Solisıler geçıdi. 13.30 Yurdun don bucagından. 14.00 Haberler 14.15 Sazlarla Türk sanat müzijı. 14J0 THM toplu programı. 15.00 Sizin için seçtiklerimiz. 15.45 Türkçe sözlu hafif muzik 16.00 Haberler. 16.05 Yurttan sesler erkekler toplulugu 16J0 Iki solistten şarkılar. 17.00 Haberler. 17.05 lki solist söylüyor. 17.30 Kadınlar faslı. 18.00 Yuntan sesler 18.30 Solıstler geçidi. 1858 Program ve kapanış. "Htaymunların Resim Yapma Hakkı Üzerine" başhklı yazımda, Batılımn bir Türk ya da Perulunun çağdaş sanat yaptığına inanmasınirT, bir maymunun çağdaş sanat yaptığına inanması kadar zor olduğunu yazmıştım. Galiba şimdi sporda da "maymunların futbol oynama hakkı" üstüne bir referandum yapmak gerekecek. BEDRİ BAYKAM Koyu bir Fenerbahçeli olarak Galatasaray'ın Neuchatel zaferi, kalbimde en az kendi takımımın Manchester City veya Bordeaux zaferleri gibi bir sevinç patlamasına yol açmıştı. O gün atılan beş golün yanı sıra oynanan Real Madrid vari futbol beni bir sanat gösterisi kadar etkilemişti. Galatasaray'ın başına gelen, nefret uyandırıcı ırkçılık olayı ve UEFA'nın sebep olduğu komik tarafgirlık ve skandal, bende de her Türkte ve her insanda olmasr gerektiği gibi yarattığı infial dışında, kendi mesleğimle ilgili, yani sanatkültür dünyasından birçok çağnşım yaptırdı. Sanat dünyasında, Batılı müzeciler, zenginler, galericiler, kapalı kapılar ardında yan yana gelip tarihin o döneminde hangi ressanılar ön plana çıkanlacak, kimin resimleri on bin dolardan yüzbin dolara fırlatılacak, bunlann kararlannı alırlar. Tabii bu isimler ortalama yiızde 99.5 ya Fransız ya Alman ya Amerikalı ya lngiliz, yani Batılı sanatçı lar olur. Batılı olmayan kültürler de bu saygın ve ciddi görünümlü, dev parasal çarklarla finanse edilen müzeler ve galeriler sisteminde hep Batılı ressamları görüp bir aşağılık kompleksine kapılır. Tabii bunda bir de birçok ülkede görülen geleneksel Batı hayranlığının rolü vardır. Batı sanat dünyası, gülünç ve önyargılı tavrıyla sanki yalnız 45 ülkenin gösteri ve prestij mü UGUN Schicchi' İstanbul Devlet Opera ve Balesi saat 20.00 'de "İl Tabarro" ve "Gianni Scchi" adlı birer perdelik operaları sergileyecek. • Avusturyalı sanat tarihçileri Prof. Oktay Aslanapa'nm yoneteceği ve çeşitli sanatçılann yer alacağı "Ataturk Devrinde Turkiye'de Çalışan Avusturyalı Sanat Tarihçileri" başhklı topiantı, saat 17.00'de Avusturya Kulıur Ofisi'nde gerçek leşecek. • İl Tabarro' ve Gianni Batmtn bir olduMttisi Bedri Baykam, geçen yıl Çağdaş Sanat Sergiteri kapsamında Mimar Sınan Hamamı'nda duzenlediği "Referandum Kutusu"na "Modem sanat tarihi, Batının bir oldubittisidir" diye yazmış, "Maymunlann da resim yapma hakkı var mı7' diye sormuştu. Baykam, UEFA'nın Galatasaray'a karşı yanlı tutumu üzerine, şimdi de "Maymunlann futbol oynama hakkı var mr?' diye soruyor. dan da ilginç: "lki ya da daha fazla insanın yanşabilmesi için bir yer ve bir hakem gereklidir. Hakemden vazgeçseniz bile bir podyum, bir kiirsü, bir pist, bir futbol sahası, rekabet için kaçınümazdır. Batüı iilkeleri takdirie ve Ogiyle izlediğimiz sanat ortamlannda, belki kendileri de farkma vannadan, böyle bir uluslararası faydalı rekabeti olanaksız kılmışlardır." Geçenlerde Sayın Hıncal Uluç' la bu konuvu konuştuğumuzda kendisine sporcuların ne kadar şanslı olduklarını, çünkü hiç ol BİLSAK'TA BUGÜN 22 Kasım Salı: 19.00 Konferans: Islami Kesim: Ali BULAÇ, tslam ve Sivil Toplum. llhan GÜNGÖREN'le Ta'i Chi Chuan Hareketli Meditasvon Her Sah 17.30 10.00 CAFEFOYER Yerli basınçay, kahve, hafıf içkiler. 17.00 CAFEBAR GitarVokal 19.00 RESTAURANTBAR Ayten ALPMAN ve Arkadaşları BİLSAK, Sıraselviler Cad. Sogancı Sok. No: 7 CtHANGlR 143 28 79143 28 99 Ingiltere'de çocuk bakıcıhğı yaparak hem İngilizce öğrenebilirsiniz hem de para kazanabılirsiniz. Bu olanağı değerlendirin. Deniz Turizm Ltd. Şti. 11) 345 46 77 BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Tanrı ile evreni bir kılan, her şeyi Tanrı olarak gören öğretilerin genel adı. 2/ Tehlike işareti... Futbolda topun dışarıya çıkmasına verilen ad. 3/ Üstü toprakla örtülü saman yığını... Kalın bükulmüş sicim. 4/ Kapalı bir yerde seslerin dağılım biçimi. 5/ Su düzeyindeki sıra kayalar... Üstü kapalı olarak anlatma. 6/ Bir renk... Çinko. 7/ Voleybol ve teniste oyunun her bir bolümüne verilen ad... Bir göz rengi. 8/ Kopeklerde yaş... Hayvanlara vurulan damga. 9/ Çabuk kururnasını sağlamak için boyaya katılan madde. YUKARIDAN AŞAGnfA: 1/ Güreşle boksun karışımı olan sert bir spor. 2/ Telefon sözü... Çeşitli bitkilerden elde edilen bir çeşit reçine. 3/ Tarlayı sürerek dinlenmeye bırakma... Sessiz, hareketsiz, uslu. 4/ Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldispat türü... Bir nota. 5/ llaç... Pis koku. 6/ Duman lekesi... Silisyum elementinin simgesi. 7/ Osmanlı devletinde toplum güvenliğini sağlamakla görevli askeri polis örgü. tü. 8/ Tüy, lcıl... Aruz ölçusunde kısa okunması gereken bir heceyi, kalıba uydurmak için uzun okuma. 9/ El sıkışma... Kars yakınlarındaki ünlü harabe yeıi. Havacılık tarilıimiz ekranda TV 1 / BELGESEL önyargılı Batılıları yola getirmemizin savaşı, yalnız politik masa toplantılanndan değil, aynı zaIstikbal Göklerdedir / Genel Yönetmen: Behlül manda uzun vadeli kültür çıkarmalanndan geçiyor. Dal / Yönetmen: Yılmaz Atadeniz / Kameraman: Allah tüm sporseverlerimize saNecati İltaş / Asistanlar: Ahmet Cirit, Hilal Saral, bır, Galatasaray Kulübü'ne de süÖzgür Kalın / Montaj: Alaattin Durmaz / Danışman: kunet içinde en iyi karan alma güHav. Plt. Bnb. Ertuğrul Çelen / 35 dakika. cü versin. Galiba sanattan sonra sporda Kültür Servisi Bu akşam TV nan gelişmesi anlatılacak. da yeni bir referandum yapmak 1 'de, havacılık tarihimizi ele alan Belgesel film, Balkan, Birinci "Istikbal Göklerdedir" adlı bel Dünya ve Kurtuluş Savaşlan'nda gerekecek: "maymunlann futbol gesel yayımlanıyor. Genel yönet havacılanmızın her türlü yokluk oynama hakkı üzerine refemenliğini Behlül Dal'ın üstlendi içindeki başanlannı, cumhuriyeği belgeselin yönetmenliğini Yıl tin ilanından sonra Atatürk'ün maz Atadeniz yaptı. "Istikbal göklerdedir" sozüyle siBugüne kadar bilinmeyen baz. vil ve askeri havacılığa verilen gerçeklerin de ortaya konulduğu önemi ve Türk havacılığının bu"tstikbal Göklerdedir" belgese gününe kadar uzanan aşamalan linde, "tlk uçan, ilk roketi yapa ekranlara getirecek. rak havalanan ve ilk ilkel parasüFilmde şimdiye kadar hiç yatü kullanan insanın bir Türk yımlanmamış tarihi görüntulerin İlk kadıı pilot Bu akşam izleyeceğımız "Istikbal Göklerdedir" adlı belge olduğu" da izlenebilecek. Belge yanı sıra, dünyanın ilk kadın saselde. ülkemizin ilk kadın pilotu olduğu gibi dünyanın da ilk kadın savaş pılo selde Türk havacıbğının ve uçak vaş pilotu Sabiha Gökçen'in anısanayiinin günumüze kadar uza lan da yer alıyor. tu olan Sabiha Gökçenın anılarma yer verilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle