Katalog

CumhuriYet Uzmanlar uyarıyor Sahtbı Cumhunytt Matbaacılık ve Gaznecihk Turk Anonım Şırketı adına INadir Nadi • Gend Yayın Müdürü" H H K Omıl. Mılessese Muduru: Eaıiac L>>Ultil. Yazı Işlen Muduru Okay G< r.ensıa. 9 Haber Merkezı Muduru Yalçıa Bavrr, Sa>fa Düzenı Yon«menı Mı Var • Temsılcıler ANKARA YaJçıa Do|aa, İZMİR Hikmtt Çctiakaya. ADANA. CeUI Baslaagif. Islanbul Habcrlerı Ertaa Akyıldu, Dı; Habcrlcr Ergua Balcı. Ekonomı Oagiz Turhan. Kıiltür Cttai L'sltr. Spor Danışmam AMulkadir Vucelnan, Duzcllmc Rrfîk D«rba$, BılımEgıltm Şahin Alpa), IsSendtlca Şukran Kflcaci, Yurl Haberlerı NKdtl Dofaa. Dızı Yazılar Kmm Çalışkan. 0 Koordmator Ahmel Konıbaıı. • Malı Işlcr Erol Eıtuı, # Muhascbe Batral Vrım # Buıçe Planlama Srvgı Araa • Rcklam AvjfTonı», Ek Yayınlar: Huly» Akyol £ Idarc Husnin Gunf, Işleıme OndcrÇelik. BılgıUlem Nail Inal. Sosa/ı ıe Kovon. Cumhunyti Maıbajcılık vç Gnetecılıfc T A Ş Turk Ocagı C«J 39/<l Ca|alotlu J4334 lii Pk. 246lsıanbul Tcl 512 05 05 (20 hall. Telc» 2224* F»ı (I) 526 60 '2 % Buroiar Ask>ı> Zıya Ookılp Blv InkılapS ~o 19 4. Ttl 133 II 114'. Telt* 42344 F u (4) 133 II 41 428 0 I n l r H Zıya Blv 1352 S2/3. Trl 13 12 30 Tele» 52359 Fuı (51) 13 12 30 # Adını lıKJnu Cad 119 S No 1 Kaı 1 Tel 114550119731 Tdeı 62155. F u 1711321056 TAKVI.M: 22 KASIM 1988 /msak '.22 Guneş: 6 52 ögie: 11.55 Ikindi: 14.25 Akşam: 16.48 Yatsı: 18.12 Ege Üniversitesi'nden Prof. Nevzat Akpınar, göğüste ve sol omuzda yayılan ağrıların' 'ağrıdır geçer" diyerek küçümsenmemesi gerektiğini söyledi. İZMİR (Cumhuriyel Ege Bıirosu) Kalp hastalıklarının en erken belirtisinin goğuste "yeri belirlenemeyen ağn" olduğu anımsatılarak, bu durumda bir hekime danışmak gerektiği bildirildi. Ote yandan, her goğüs ağnsının kalp hastalığı belirtisi olmadığı, hekimlerin yeterli inceleme yapmadan "kalp tanısı" koymamaları gerektiği savunuldu. Ege Üniversitesi Tıp Fakultesi fç Hastalıklar Anabilim Dalı öğretim uyelennden Prof. Dr. Nevzat Akpınar, kalp hastahklarının ilk belirtilerini, "Göguste ağn, çarpınlı, >orgunlnk, ııefes darlıgı, bayılma nöbetleri. agızdan kan gelmesi ve uykunun bozulraası" diye sıralayarak, en erken belirtinin de goğus ağrısı olduğunu söyledi. Göğüs ağrısı şikâyetiyle kendilerine başvurunun oldukça fazla olduğunu beliıten Prof. Akpınar, "Bu ağnlann en onemlisi ve en sık gorulcni, damar sertligine bağlı, kalbin damarlannın beslenememesinden kaynaklanan ağrılardır" dedi. ağrısı hasta kalpten sinyul olabiür bir ozelliği, o/ellikle sol omuza yayılabilir olmasıdır. Agn, hareketle, yorulmayla artar. Harekel ederken ağn geçiyorsa, o kalp damarlanndan kajnaklanan agn degildir. Günlerce sünıyorsa ya da bir iki sanhe içinde geçiyorsa bu da koroner ağnsı degildir. Ağnyı uyandıran başka unsurlar da vardır; yemeği fazla kaçırmak, heyecanlanmak >a da soguk ile birden temasa geçmek ağnja neden olabilir. Ancak her ağnnın kalp hastalığı belirtisi olraadıgını unutmamak gerekir." "Enfarktüs" ağrılarının ise çok şiddetli ve şiddeti giderek artan ağrılar olduğunu belirten Prof. Akp:nar. hastanın bu durumda hemen hastaneye kaldırılması gerektiğini, "saniyderle ifade edilebilcn erken müdahalenin" yaşam kurtarıcı olduğunu söyledi. Aksoy'u ağlatan ödül Prof. Muzaffer Aksoy, benzenin lösemiye yol açtığım kamtlayan çahşmalan nedeniyle verilen ödülü alırken, "Bilimsel bir başanda bulunmuşsam, bunun en önemli nedeni eşsiz Atatürk'ün yarartığı ortamdır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eczacıbaşı Cumhuriyet Donemi 2. Tıp Ödulıı'nü kazanan Prof. Muzaffer Aksoy, "Eğer çalışma hayalımda bilimsel başarıda bulunabilmişsem, bunun en önemli nedeni eşsiz Alalurk'ün yurdurnuzda yaraltığı ortamdır" dedi. Sanayide kullanılan benzer adlı kimyasal maddenin insanlat da lösemi oluşumuna yol açtığını dunyada ilk kez ortaya ko>an Prof. Dr. Aksoy, ödulunü dun Cumhurbaşkanı Kenan Evren'den aldı. Prof. Aksoy'a gümüş bir pUs ket ile 5 milyon liralık odul verildı Eczacıbaşı'nın Cumhuriyet Donemi 2. Tıp Ödulü nedeniyle dun Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Konferans Salonu'nda bir tören düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Cumhurbaşkanlığı Konseyı uyeleri, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı, Devlet Bakanı Ali Bozer, YÖK Başkanı Prof. thsan Doğraman ile doktorlar, askeri ve sivil yetkililer katıldı. Eczacıbaşı'nın düzenlediği yanşma, onerilen 32 aday adayı arasından Türkiye'deki tıp fakultesi dekanları tarafından seçilen 10 aday arasından yapıldı. Türkiye genelinde hekimlerden gelen oylar denetçiler ve noter huzurunda açıldı. Sonuçta Eczacıbaşı Cumhuriyet Dönemi 2. Tıp Ödulii'nu Prof. Dr. Muzaffer Aksoy kazandı. Dünku ödül töreninde söz alan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Eczacıbaşı2. Tıp Ödülü'nüMuzaffer Aksoy'a Cumhurbaşkanı Evren verdi Petersberg dönebilir İstanbul Haber Servisi Aylarca Türk kamuoyu gündeminde kalan "zehirli madde" yüklu "Petersberg" gemisinin ^ tekrar Istanbul'u dönebileceğı one süruldu. 18 gün once, tstanbul'u terk ederek Karadeniı'e açılan "Petersberg"in Tuna nehrine girmesine Sovyetler Birliği'nin henuz ızin vermediğı oğrenıldi. Petersberg'in Avukatı Dr. Rabe, kendisini telefonlu arayan Cumhuriyet muhabirine, Petersberg 'e, Tuna nehrinden geçebılmesi için gerekli ıznin verilmediğını belirterek geminin, yeniden İstanbul'a donme durumunun olabileceğini söyledi. Evren, Prof. Aksoy'a gümüş plaketı verirken Nejat Eczacıbaşı da onları izliyor. (Fotoğraf. Rıza Ezer) Nihat Kitapçı, sağlık hizmetlerinin etkili bir şekilde sürdurulmesinde nitelikli personele, yeterli elemana ve çağdaş yönetime gereksinim olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Bilimsel araştırmalara çok büyük ihliyaç vardır. Sağlık hizmetlerinin Türkiye'de düzenlenmesine önemli katkıda bulunacak araştırmalar yapılması gerekir. Genç kuşaklann ilgisini çekmek için özendirici, ödüllendirici tedbirler alınmaJıdır. Bilim adamlanmıza yeterli ieşvik unsuru sağlanmalıdır." Prof. Dr. Muzaffer Aksoy ise zaman zaman hıçkırıklara boğulan konuşmasmda, ödule aday gösterilen diğer adaylardan daha başarılı olmadığını, ancak onlardan daha şanslı olduğunu bildirdi. Prof. Aksoy, şöyle konuştu: "Bilimde ve sanatta ödüllerin önemli bir (eşvik unsuru olduguna hiç kuşku yoktur. İnsanlar her ne kadar ödül almak için çalışmazlarsa da, ödüllerin önemli bir teşvik unsuru olduğuna hiç kuşku yoktur. Ödüller onlan teşvik eden ve bilime katkıda bulunmay» iten önemli unsurlardan biridir. Amansız ve sessiz bir mucadelenin sürdüğü dünyamtzda ulusların ayakta kalabilmelerinin bilimin göz kamaştırıcı ilerlemesine ay^k uydurabilmek ve yeterli katkıda bulunabilmekJe sağlanabilecegine inanıyorum. Eger çalışma hayatımda bilimsel başanda bulunabilmişsem, bunun en önemli nedeni eşsiz Atatürk'ün yurdumuzda yarattığı ortamdır." Her nefes darlıgı yakınmasının da kalp hastalığından kaynaklanmadığını anımsatan Prof. Akpınar, "Kalbi gayet muntazam çalışan biri de kendini çarpıntılı hisscdebilir. Çarpıntılı, bayılma durumu olan, uyuklaması olan kişiler hekime danışmalı" diye koKalp damarlannın rahatsızlı nuştu. ğından kaynaklanan ağrıların en belirgin özelliğinin "yerioin laın Hekimlerin bu yakınmaJarla bilinememesi" olduğunu vurgu kendilerinc başvuran hastalara layan Prof. Akpınar, sozlerini karşı çok dikkatli davranmaları şöyle surdurdü: gerektiğini savunan Prof. Akpı"Agn, omuz ağrısı ya da sırl nar, yanlış bir kalp hastalığı taağnsı şeklinde de olabilir. Agrı msının, kişiyi omurboyu ilaç kullar, bir nevi kraval taranda doş lanmaya \e huzursuzluğa mahkemiğinin arkasındadır. Diğer küm edeceğini sözlerine ekledi. ödülunu Cumhurbaşkanı Kenan Evren'den aldı. Cumhurbaşkanı Evren, Prof. Aksoy'a "Başanlannız bana büyük zevk verecektir" dedi. Eczacıbaşı Topluluğu Başkanı Dr. Nejat Eczacıbaşı da torende yaptığı konuşmada, Turk bilim adamlarının araştırmalarının dunya bilim literaturundegittikçe yerini almaya başladığını söyledi. Eczacıbaşı, ulkenin bilim atılımına tıp alanında katkıda bulunmak için 1959 yılında Eczacıbaşı Bilimsel Araştırma ve Odul Fonu'nu kurduklarını ve bugüne kadar 95 bilimsel araştırmaya madrji imkâr, sağlandığını, 34 başarılı araştırmanın odullendırildiğini bıldirdi. Ödul töreninden hemen sonra da Cumhurbaşkanı Evren. Prof. (Arkası 1$, Sayfada) Prof. Dr. Aksoy, daha sonra (Arkası 15. Sayfada) A.NKARA (AA) "Eczacıbaşı Bilimsel Araştırma ve Odül Fonu" tarafından "Cumhuriyet Donemi Ikinci Tıp Odulü"nun sahibi Prof. Dr. Muzaffer Aksoy Turkiye'nin tıp alanında Avrupa seviyesine çıkabilmek için birçok adımlar attığını, fakat bir sistem kuramadığını soyledı. "Turkiye'nin lıp biliminde katettiği aşama, bulunduğu yer ve gelecegini" değerlcndiren Prof. Dr. Aksoy, Atatürk'ün unıversite reformuyla, tıp fakultelerinde de buyuk reform yapıldığını belırtti. Aksoy, "Turkiye'nin, tıpla Avrupa sevi\esine çıkabilmesi için gerekli sistem, dun de, bugün de kurulmamıştır. Tıp fakültelerindeki bugunkü sistemin, dunyadaki, Batı ulkelerindeki standardına uygun bir seviyeye getirilemedigi kanaatindeyim" dedi. Prof. Dr. Aksoy, "Bunun nedeni tıp fakülteleriain çokluğu mıı" şeklindeki soruyu şöyle cevaplandırdı: "Hayır degil, beJki, yeni kurulan lıp fakülteeri bu eksiklikleri, eskilerden daha belirgin şekilde göslermektedir. Bu eksiklik, yalnız yeni kurulmuşlarda yok. Eskilerde de var." Üniversıtelerde araştırmaların ulke imkânlarına göre en iyi şekilde yapılabilmesini sağlayan bir ortam hazırlanması gerektiğini belirten Aksoy, şoyle devam etti: "Ortam için her şe> var. Yani helva yapmak gibi. Universitelerde. tıp dalında kurallar çok iyi düşunülerek konulırıaiı, bir kez konduktan sonra, semeresini ya da yetersizliğini gorecek kadar bir süre geçmeli. Bu kurallann içine gir Prof. Aksoy: Türkiye'de tıp sistemi kurulamadı Türk firmaları SSCB'de MOSKOVA (A A) Sovyetler Birliği'nin Gürcistan Cumhuhyetı 'nde bir Türk firmasının gerçekleştireceği tatil köyü inşaatının temeli atıldı. TürkiyeSSCB KEK toplantıları ile ilgili teknik göruşmelere katılmak üzere Moskova'da bulunan Türk yetkililerden alınan bilgiye göre KorayBaytur fırmasınca üstlenılen inşaat ışleri 1990 yılı sonunda tamamlanacak. Karadenız kıyısında, toplam 45 milyon dolara mal olacak tatil köyunUn inşaat işlerinde Türk ışçilerin de çalışacakları bildirildi. Amerika 'Görevimiz Tehtike' Türk polisi karşısında NEW YORK (AA) ABD'nin ABC TV'sinde pazar akşamı yayımlanan "Görevimiz Tehlike" (Mission Impossible) adlı dizinin son bolümunde, dunya çapında giriştiği gizli operasyonlarıyla tanınan ekip, İstanbul'da "Haksız yere" idama mahkum olan arkadaslarını hapishaneden kurtardı. ABD'nin en çok ızlenen programları arasında yer alan dizide, entari, cepken ve lakkegiyen "Turkler", İstanbul sokaklarında deve ile dolaşıyorlar. Türkiye hakkında bastan sona yanlış izlenimler ve görüntüler veren film, ABD'deki Turklerin tepkisi ile karşılaştı.Türkler.TRT'nin ABC TV'sini boykot etmesini istediler. ABD kamuoyunun genellikle Turkiye'yi "Geceyansı Ekspresi" adlı Türkiye aJeyhtarı filmle tanıdığı biliniyor. Bu filmde, esrar kaçakçılığından mahkurn olan Amerikalı gencin gozüyle Türk hapishaneleri ve Türk gorevliler "anlatılmışCı." "Gorevimız Tehlike"nin bu bölümünde de yine Türk hapishanesi, yine "haksız yere yakalanan bir Amerikalı", "rüşvetçi, katil polisler" ve sefalet içinde sozde "İstanbul sokakları" gösteriliyor. Görevimiz Tehlike'nin bu macerasmın ABC TV'sinde gösterilmesi, ABD'deki Türklerin büyük tepkisi ile karşılaştı. ABC istasyonuna telefon ederek tepkikrini bildiren TürRler, aynı zamanda TRT'nin de ABC TV'sini boykot etmesini istediler. TRT'nin, 180 bin dolar harcamayla (yaklaşık 360 milyon TL) ABC TV'sinden "War and Rememberence" adlı diziyı satın alacağı yolunda haberler olduğunu soyleyen Türkler, protesto için bu dizinin alınmamasını istediler. Koskotas'ın izi FercLPnin gizli merdiveni Brezilya9daki otelde buhındu Hızlı koşuyor, çok yükseliyor, sert vuruyor ve "gool"... Beşiktaş'ın tngiliz oyuncusu 22 yaşmdaki Lesli Ferdinand, son haftalarda üst üste attığı kafa golleriyle takımım başarıya götürüyor. Siyahi futbolcu süratli driplingleri ve yan toplara harika zamanlama ile vurduğu kafalarla Türkiye liglerine yeni bir futbol zevki katıyor. TANER KUTLAY ~ ilk sinyalini 4 eylulde istanbul'da oynanan BeşiktaşEskişehirspor maçında verdi. Deneyimli kaleci Tanoviç'in önünde kule gibi yukselerek çaktı kafayı; gol... "Ferdi boyle çok gol atar" diye duşünduk. Her iki direğe çabuk ve hazır gidiyor, tek hareketle bitirici oluyor. Fenerbahçe'ye goğusbaldır attı bir tane. Sonra bir bekleme devresine girdi. Aslında Beşiktaş kanat ortacıları daha Ferdinand'ı keşfetmemışlerdi, onun sevdiği o yuksek toplar gelmiyordu pek. "Kaleci çıkar alır" diye duşunuyordu belki ortayı yapacak oyuncular. Ama 6 kasımda Sanyer'e attığı kafa goluyle keşfedildi işte ve ardından Rizespor'a. bir hafta sonra da Altay'a çaktı şablon gibi kafa gollerinı. Üç hafta ust uste kartal gibi yükseliyor süzulen topa, bir çekıç gibi çekiyor boynunu geriye ve tam aluı ortasıyla sert ve yüksek vuruyor, gool... Gordon Milne'nin Beşiktaş'a oynatmak istediği futbolun tipik dişlisi Ferdinand. Orta alandan başlayan uzun driplingler, rakibinden yaka paça sıyrıhp cezaalanına girişı, uzerine kumelenen defanstan kurtardığı top, al sana gol pası. Atak genden kanada açılarak geliyorsa, çapraza depar, kaleciyle birlikte topa hareket, ustun bir sıçrayış. kalecinın elleri hiFerdinand bu konuda da üstün rakiplerine oranla. Turk futbolcusu zaten çok iyi sıçrama yeteneğine sahip degildir. Bütun bu faktorlere bır de "timing" dediğimiz "zamanlama"yı eklerseniz, çikolata renkli İngilız futbolcunun kalecılerin elleri uzerinden leblebi gibi golleri sıralayışına şaşmazsınız. Henuz 22 yaşında Lesli Ferdinand... Ingiltere liglerinin unlu takımlarından Queens Park Rangers'tan bu yıl transfer edildi. Kulubüne verilen para tam açıklanmadı, ama kendisine 90 milyon sözü verildiğini biliyoruz. Beşiktaş'a genellikie ilk golleri kazandıran, rakip savunmanın oyuna girmesini onlemek için ileride pres>e katılan, yan sahaya kadar adam kovalayan, ataklarda mutlaka boş alan yaratarak depara kalkan, yerdeki ikili mücadelelerden çoğunlukla topu kazanarak çıkan ve yuksek hava toplarında gole yakın hareket eden Ferdinand, bu sezon Beşiktaş'ta çok iş yapacağa benzer. Güçlü fiziğine bakarak biz de katılıyoruz hocasının sözlerine, ağır sahalarda Ferdinand'ı tutacak defans elemanlarının vay haline... Futbolumuzda belirgin bir eksik olarak görülen ne varsa Ferdinand'dan öğreneceğız ve guzel kafa gollerine doyacağız galiba bu sezon. Yunanistan'da hükümeü sarsan büyük ekonomik ve politik skandalın sorumlusu Koskotas'ın Rio de Jeneiro'da bir otelde kaldıktan sonra şimdi Copacabana'da lüks bir villa kiraladığı belirtiliyor. bankacı Yorgo Koskotas'tan milyarlarca ruş\et alan hukumet yetkılilerinin listesı bulunuyor. Öte yandan Yunanıstan Başbakanı Andreas Papandreu, Londra'da geçirdiğı ağır kalp ameliyatından sonraki ilk chekup yoklaması için dun Atina'nın E\angelismos Devlet Hastanesi'ne girdi. Papandreu'nun ameliyat sonrası kalp muayenesinden geçeceği. yanlış yorumlamalara yol açılmaması amacıyla, geçen hafta resmen açı.klanmıştı. Böylelikle Papandreu dun öğlen saatlerınde sevgilısi Dimilra Liani ve siyasi buro muduru Mihalis Zragas eşlığinde Evangelismos Hastanesi'ne gıttı. Papandreu'nun ameliyat sonrası kalp durumunu ozel doktoru Dimitris Kremastınos izliyor. Dunku chekup muayenesine ayrıca, Papandreu'y u ameliyat eden Mısırlı doktor Macdi \akup'un yardımcısı Yunanlı kalp cerrahı Stergıos Theodoropulos da katıldı. Bu arada Koskotas skandalının yankıları, butun şiddetişle ve PASOK hukumetinin aleyhinde gelişirken, milyarlar duzeyindeki yolsuzlukların siyasi boyutlarına açıklık getirılmesi amacıyla hukuki araştırma \e soruşturmalar da başladı. Buna karşılık, Başbakan Papandreu'nun bu konuda gosterdiği bır bakıma ilgisızlik olarak yorumlanan tutumu oldukça rahatsız edici boyutlar kazanıyor. Yunanistan'daki gelışmelerın en ilgınç vanı da ana muhalefet Veni Denıokrasi Partisi'nin durunıu oldu. Sağ eğılımli Yeni Demokrasi Partisı'nin, 1981'de ıktidara gelen sosyalıst PASOK'a karşı ızlediğı 7 yılhk sert muhalefet ansızın urun verme\e başladı STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'da >uzyıltn skandaiı olarak nitelenen milyarlar duzeyındekı volsuzlukların başrol oyuncusu bankacı Yorgo Koskotas'ın Brezilya'ya kaçtığı yolundakı iddialar doğrulamyor. Rio de Jeneiro'da Rio Palaca Oteli'nde 520 no.lu odada üçgun kaldığı ve daha sonra oteli terk ettiği, Rio Palas yetkılilerince doğrulandı. Koskotas'ın şimdı Brezilya'nın en lüks bolgelerınden Copacabana'da luks bır villa kıralandığından ve ailesiyle birlikte orava yerleştiğinden soz ediliyor. Ancak Brezilya polisi, Yunan polisine bu konuda bilgi vermiyor. Çunku Yunanistan'ın Latın Amerika ulkeleriyle adli anlaşması yok. Yunanistan'ın, Koskotas'ın gorulduğu \erde \akalanıp Atina'ya teslim edılmesi için Interpole ilettıği mesajlar da boylece askıda kalnıı^ oluyor. Ancak oncekı aunku aşırı ^ağ eğilimlı Akropolib Gazetesi F.A1manya'da Frankfurt'ta bulunan Koskotas'ın kardeşi Stavros'un bir dizi tehditleı savurduğunu one surdu. Yunanıstan Girit Bankası'nda 450 nıilvar Turk Lıra^ı düzeyindeki yolsuziuk olayına adi karışan Sıavıos, hakkında >urtdışına v'^ma vasağı konmamış. ancak Koskotas olayı patlak \erir vermez ailesiyle birlikte Frankturt'a kaçmıştı. Akropoüs'e gore Stavros, kardeşi Yorgo Koskotas'ın nerede olduğunu bilnıediğı gibi oldurulmüş olabileceğiııden endişe duyuyor ve bu olasılıkta, elinde bulunan birçok belgeyi ifşa etmekle tehdil ednor. Iddıalara gore Stavros Koskotas'ın elinde. Dış Haberler Servisi Moda dunyasında 89 bahar defileleri sona ererken, yaz ve mayo defileleri de başladı. Londra 'da yapılan "89 Yazı" adlı defilede fanıezı bikiniler dikkati çekiyordu. Manken Marnıe'nin sunduğu Carl Francci'nin koleksiyonundakı uçuk mavi bikini, önumuzdeki yaz "romantik bikinilerin" revaçta olacağını gosteriyor. 89 mzt için romantik bikini Woolmark'ın semineri tstanbul Haber Servisi Turkiye'nin yün kullanımı yönunden dunyada ilk 10'a girdiği bildirildi. fVoolmark Türkiye şubesinin duvardan duvara halı seminerinde, Türkiye'de ilk Woolmark lisansiyesinin Altınyıldız'da olduğu bildirildi. Halıdaki lisansiyelerin ise Sezak, Gümüşsuyu, Diyarbakır ve Isparta Sümerbank Dinarsu, Saray, Hasel, Atlas ve Renk Halı olduğu, Yıldız Halı 'nın ise lisansınm gelmek üzere olduğu belirüldi. Başlarda bizim maçlarırnızın atmosferine ısınamadı ve sinirli hareketlerine tanık olduk. Hatta TSYD Kupası maçında kırmızı kartla o>un dışı kaldı. Gordon Milne bir guzel haşladı kendisini: "Burası Türkiye. burada oyun içindeki normal iliş kakışlan fazla büyıitmeyeceksin. Hareket sonuçlandıklan sonra rakibine kasıtlı eyleme kalkışırsan kendine de taHtıal kartal Beşiktaş'ın siyahi ingilız santrforu Ferdinand çok iyi zıplıyor kımına da zarar verirsin. ayağını ve işte kalecinin elleri uzerinden golü atıyor. (Fotoğraf: Levent Yücelman) ona göre denk al." zasındaki topa kafavla vuruş. Eğer orta, geriye duşuyorsa iki adım geriye gıdiyor, bu kez kaleciye değil, topa yukselecek savunmacıya bakıvor ve hareketini ona gore duzenleyip, genden çakıyor kafayı; sert, duzgun ve kalecinin elleri uzennden top ağlarda... Ne demışti Milne: "Siz Ferdinand'ı havalar biraz soguyunca gorun..." Evet, "kurl dumanlı bavayı sever" sözune benzer şekilde tuıtu İngiliz'in tahmini. Ferdi güçlü bacak adaleleri sayesinde sıçrama hareketinde çok başarılı oluyor. Zeminin nem yüzünden ağırlaştığı ortamda, ayakları yerden kesmek zordur. Vucudu yukarı çekmek için sadece bacak kasları da yetmez, aynı ölçude güçlu karın kaslanna da sahip olmak gerekir. Bu öğüdün etkisi de gorulmeye başladı son zamaniarda. Ferdinand yiyor tekmeyi, düştuğu gibi kalkıyor, ya da uzerinden atlayıp de\am ediyor yoluna. Örnek bir sporcu gibi sadece maça veriyor kendisini ve kazandırıyor işte. Kendi de kazanıyor bize gore. Karakartallara Ingiltere'den gelcn umulmadık güzellikte b'r arıııağan gibi Ferdinand. Mısır Başbakam ASKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mısır Başbakam Atıf Sıtkı'nın ilk bahar aylarında Turkiye'ye resıni bir ziyaret yapacağı bildirildi. Dışışleri Bakanlığı 'ndan alınan bilgiye gore, Mısır Başbakam'nın Ankara ziyaretı, Dışışleri Bakanlığı Musteşan Sıizheı Kandeınır'ın 17 kasımda Mısır 'daki temaslan sırasında ele alındı. Bakaıı Titiz: Bilim merkezi kurulacak ORHAN BURSALI İSTANBUL İstanbul Teknik Üniversitesi ve Bilim ve Teknoloji Tarihi Araştırma Merkezi'nin düzenlediği Bilim ve Teknoloji Müzesi kurulması konulu sempozyumda yapılan konuşmalar ve tartışmaJarda, bilim merkezi kurulması düşüncesi geniş ilgi gördü. Sempozyumun açılış konuşmalarında, Prof. Dr. Kâzım Çecen, Prof. Or. Kemal Kafalı ve İTÜ Rektörü Prof. IIhan Kayan, bir bilim ve teknoloji merkezinin geniş bir kitleye hizmet vermesi açı5indan İstanbul'da kurulması düşüncesini savunurken Kültür ve Turizm Bakanı Tinaz Titiz, Kanada Ontario Bilim Müzesı'yle anlaşma yapıldığını ve bu merkezden sağlanacak teknik olanaklarla Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde bir bilim merkezinin kurulacağını açıkladı. Konuşmasında, gazetemize ve "Bilim Teknik" ekine, bilim müzesi kurulmasıru destekleyen yayımJarından ötüru teşekkür eden Bakan Titiz, klasik müze sergilemelerinin bütün dunyada yavaş yavaş terk edildiğini, muzeciliğin artık yaygın bir eğitim kurumu olarak ele ahndığını söyledi. Titiz, konuşmasmda şunları belirtti: "İsUnbul'da veya başka kentlerde bilim fflüzeleri kuralmasını destekliyorum. Gerekli katkıyı ve destegi sağlayacagız. Ancak eski eserierin sergilenmesinde durağanlık terk edilmelidir. Müzeler yaygın eğitim kunımlanna dönüştüriilmelidir. Türkiye müzelerinde de klasik sergileme yönteminin terk edilmesi ve muzelerin eğitici anlamda yeniden düzenlenmesi için talimat verdik. Klasik egitimin sonuçlanndan dunyada hiç kimse memnun değil. Biz de bundan gerekli dersi çıkarmalıyız. Bilim merkezleri yaygın eğitim kurumlan olarak düşiinüJmeJidir. Bu amaçla, Kanada Ontario Bilim Muzesi'yle anlaşma yaptık ve 1 milyon Kanada Doları degerinde sipariş verdik. Bu bilim merkezinden saglayacagımız teknik olanaklarla Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde bir bilim merkezi kurscağız." İTU Bilim ve leknoloji Tarihi Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kâzım Çeçen, ileri ülkelerin hemen hepsinde çeşitli bilim ve teknoloji muzeleri bulunduğunu belirtti ve tstanbul'da da böyle bir bilim merkezinin kurulması için Almanya ve Avusturya'daki kuruluşlardan gerekli yardımların alınacağını açıkladı. İTÜ Vakfı Başkanı Prof. Dr. Kemal Kafalı ve İTÜ Rektöru Prof. İlhan Kayan'ın İstanbul'da bir bilim ve teknoloji merkezinin kurulması düşüncesini destekleyen konuşmalarından sonra sempozyuma katılanlar, Turk ve lslam dunyasında bilime dünya çapında katkılarda bulunan bilim adamlannı ve çalışmalarım anlatan bir bilim tarihi multivizyon gösterisi izlediler. KoHUMSr pApn uRtonEN