Katalog

CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYASAM 17 KASIM 1988 TV 1 05.59 Açdış Açıköğretim (Yann) Oçuncu sınıf derslen: tdare ve Özellıklerı: "Türkiye'nin Idan Yapısı", Türk Vergi Mevzuatı: "Celır Vergısmde Mukeüefıyeı ve Tıcari Kazancın Yapıst." Bırinci sınıf derslert Davranıs Bılimlerire Giris: "Sosyolojmin Tarihçesı". 07.00 Giin Başlıyor Canlı olarak yayımlanacak olan kuşak programda, gunluk hava durumu, akiuet magazın olayları yer alıyor Haber Daıresı'nın hazırladığı haber bültenlen sık aralıklarla ekrana gelıyor. 09.15 Dizi Film: Lili'nin Hayatı 09.45 Hanımlar İçin 10.15 Çocuklar İçin 1 Okul öncesı çocuklar için hazırlanan ılk bulümde, Evvel Zaman tçinde, Servı'nın Fırçasmdan adlı çızgı film, hafıanın şarkısı, Varyemez Amca ve Yeğenlen adlı çızgı film yer alıyor. Ikmcı bolümde ıse küçuk sporcular ıçın halter sporu lanıtuıyor. Twety ve Sılvester adlı çızgı film yer alıyor. Az Gıttik Vz Gıtuk adlı programda Hatay ılımız îanttıltyor. 11.45 Kapanış 14.59 Açüış • Haberler 15.20 Öğleden Sonra 16.25 Çocuklar İçin 2 18.00 Haberler 18.20 Çalışanlar İçin Baştan sona sadelik içinde düzenlenmiş Şehir Müzesi, bende bir umut, geleceğe dönük bir nostalji yarattı. Böylesi bir müzeyi, restorasyonu dahil, 250 günde gerçekleştirenler, dedim kendi kendime, İstanbul'un değişmesindeki hızı daha da arttırarak yeni, yepyeni bir Istanbul yaratmak istiyorlar ve bunun yolunun eski Istanbul'dan geçtiğini biliyorlar. FERÎT EDGÜ ~~ Geleceğe yönelik bir nostalji Yıldız Sarayı'ndaki Istanbul Şehir Müzesi'ni gezerken Suat Âtahkhn başarısı Kültür Servisi Yunanistan'ın Selanik kentinde 12 kasım günü başlayan 28. Satranç Olimpiyatı devam ediyor. 14 tur üzerinden yapılan karşılaşmalarda, Türk erkek takımı ilk turda Virjin Adaları'nı 40 yendi. İkinci turda Danimarka'ya 2,51,5 yenildi. Üçüncü turda Portekiz'e 31'lik üstünlük sağlayan takımımız, şu ana kadar 12 üzerinden topladığı 8,5 puanla 13. sırada bulunuyor. Danimarka'yla yaptığımız karşılaşmada, takımımızın 1. masasında oynayan Suat Atalık, büyük usta Curt Hansen 'i yenerek büyük bir başarı kazandı. Atahk'ın kendisinden çok güçlü bir büyük ustayı yenmesı, Selanik'te tüm dikkatlerin Türk takımı üzerinde toplanmasma neden oldu. Kentler de insanlar gibi değişir. Ancak bir insanın yaşamındaki on yıllar, bir kentin değişme süProgramda mobılya çalısanlan ve marangozların sorunlan ele ahnıyor. Uzum Çağdaş ve sade Istanbul Şehir Müzesi ndeki eserler, çağdaş bır anlayış çerçevesinde, reci içinde onemli bir yer tutmaz. ve incır ıhracatçtsı Alpaslan Bepkçıoğhı ıle ış hayalmda nasıl başarılı olduğu sade bir düzenlemeyle sergileniyor Bunlar arasında 19. yüzyıl işı gulabdan ve daldırnıalar Ama İstanbul'un kaçınılmaz dekonusunda sohbeî edılıyor. ğişimi, belki bir insanın kısa ya(solda) ve Bektaşı tekkelerinden derlenmiş yazıresimler var. (Fotoğraflar: Uygar Gürkan) 18.40 Sağhk şamındaki değişimlerden daha Dış kaynaklı programda, ınsan sağlığı ıle ilgilı bîlgıler verılıyor hemlerine, cilt kalıplarına, Beyhızlı gerçekleşmiştir. Belki değil, ma biçimlerini, bir hayli yozlaş ridir. Nedir kafamdaki, yüreğim si durumundaydı. Bu simgenin, çok yakın geçmiş koz gülabdanlarına, Haliçişi seöyle. Yaşı, benim gibi, yanm yuz mış bir biçimde, tümiiyle yaban deki geleceğin tstanbul nostaljisi? 19.00 Bilinmeyen Ortahisar yılı birkaç yü geçmiş bir orta yaşlı cısı olduklan kentin yaşamına tstanbul'un bugünkü koy/kasaba teki durumunu bilen, farelerin ci ramiklere, Eseri tstanbullara ve Nevşehır'ın Crgup ılçesme bağlı Ortahisar ve çevresmdekı tarıhı, antik eserler îstanbullu'nun çocukluk, delikan sokmuşlar ve inandmaz bir eli ça yaşama biçimınden kurtulması ve rit attığını gözleriyle gören ve Ga duvarları susleyen, buyük bir çotamtılıyor. lılık dönemindeki Istanbul ile bu buklukla kentin yaşamına, her bir metropole yakışan bır yaşama zanfer Ağa Medresesi'ndeki sözu ğunluğu Bektaşi yazı/resimlere, biçimine kavuşması. mona Şehir Müzesi'ne her uğra az sayıda, ama herbiri eşsiz güzelgunkü İstanbul arasındaki deği anlamda, hâkim olmuşlardır. 19.25 İnanç Diinyası şim, fark, uçurum, yarım yüzyılŞu soyleyeceğim bir paradoks Köyde, kasabada bir kültur et yışında yureği burkulan ben, bir likteki Tophanelere, hemen helık bir yaşama sığacak gibi değil değil: tstanbul, belki şu sırada ta kinliği yoktur. Kültür ve sanat sonbahar günü, Yıldız Sarayı'na men tümü, gene Bektaşi tekkele20.00 Haberler ve Hava Durumu rihinin en kozmopolit dönemini (yaşama biçimi olarak değil, bir uğrayıp, tüm restorasyon çalışma rinden derlenmiş yazı/resimlere, dir. 21.00 Olacak O Kadar Sami Efendi'nin hattına, MahBir romanın konusu olabilecek yaşıyor. 1950'lere değin, Müslü üstyapı urünü olarak) kentlerde ları 250 gün içinde tamamlanmış, Oiacak O Kadar televızyonu Nebaret'in sunuşu ıle basJıyor. Rekîamlardan man, Hıristiyan, Musevi halkıy gelişir. Sanat ve kültür etkinliği tertemiz, ışıklar içinde ve kulağı mud Celaleddin'in bir istifine ve bu kişi/kent yaşamındaki değişim sonra haberlerde balkondan duşen kadın, çabuk gıden mektup, Iç Guzelltgı bunların sergilenişindeki duzene, sürecinden söz edecek değilim la yer>'üzünün tüm büyük metro olmayan bir kent metropol değil tırmalamayan bir müziğin yayılyanşması, Aksaray Venedıkleşme çalışmaları, mımbus rekoru ve mıras ışığa hayran kalarak müzeden aymeklubu yer alıyor. Ayrıca programa Grup Çağn katılıyor. Smemada Sansür burda, ama bunun da bilinmesin polleri gibi kozmopolit bir kent dir. Nüfusu on milyonları aşsa dığı bir mekânda, Türk İstanbul'olan İstanbul'un, tüm bu kozmo da. Çünkü metropol, yalmz bü un kültür ve sanat eserlerinin çağ rıldığımda, kendi kendime, ve Muhteşem tkıli drjsi ıle program sona eriyor de yarar var. "Evet, dedim, bu kentte degişen Bu kent, özellikle 1950'lerden polit öğelerin oluşturduğu, kendi yuk kent değil, bir dünya kenti de daş bir anlayışla sergilendiği Şe22.00 Açıkoturum ne özgu bir yaşama biçimi ve kül mektir. Istanbul da, tarihiyle, hir Müzesi'ni görduğümde şapka bir şeyler var." sonra, yuzyıllar boyunca süregeHaber Daıresı Baskanlığı'nca hazırlanan Alı Kırca'nm sunduğu program ekrana Bir kapıdan çıkıp, yani başınlen kozmopolit niteliğini hızla yi türu vardı. Bugun biz tstanbullu coğrafyasıyla, sanatıyia buyük bir mı çtkardım. gelıyor. Baştan sona sadelik içinde dü daki bir diğerine girdiğimde, bu tirmeye başlamış ve kendine öz lar'a, bunlar nostalji gibi geliyor. dünya kentidir. Bu kentin müzegü kultürü (burada kültür sözcü Ama biz, son otuz yıldır, geçmi si (ki kültür ve sanat tarihi örnek zenlenmiş bu muze, bende bir değişikliği busbütün fark ettim. 23.10 Kamera Arkası Bir Avrupa ülkesinde pek fazğünün içinde, yaşama biçimi an şin değil, geleceğin lstanbulu'nu leri demektir) yıllar boyunca, Şeh umut, geleceğe donuk bir nostalArabesk adlı filmın setı zıyaret edılıyor ve filmın yöneımeni Ertem Eğilmez, lamı da özellikle var) aynı hızla yaşıyoruz. Ve sanınm, gorevimiz, zadebaşı'ndaki alçakgonüllu, gu ji yarattı. Böylesi bir müzeyi, res la ilgi görmeyecek Salvador Dali oyuncuları Mujde Ar \>e Şener Şen'le röportaj yapılıyor. Sorun SOyleşelım geçmişin Istanbul nostaljısini ya zel bir mekânda, Gazanfer Ağa torasyonu dahil, 250 gunde ger özgün baskıları sergisi önünde köşesınde "Ester Wıllxams ve ısunsiz sınemanın başlangıeı" hakkında bilgiler yok olmaya başlamıştır. şamak değil (o günler, tıpkı ço Medresesi'nde, sergilcnmişti. Ne çekleştirenler, dedim kendi ken uzayan kuyruk karşısında "Istanvenlıyor. Bulmaca köşesımn ardından haberler ve dunyadakı sinema haberlerı Bir metropol düşünün ki, otuz yer alıyor. Ayın Olayı köşesinde, Metın Erksan ve SıneŞaka yer alıyor cukluğumuzun, delikanlılığımızın yazık ki, geçkin, pasaklı ve bir yıl içinde, o kentte doğup buyudime, istanbul'un değişmesinde bul'da mıyım Paris'Ie miyim?" günleri gibi geri dönmeyecektir) hayli toztoprak içinde. Kentin, en yenlerin sa>ısı kent nufusunun ki hızı daha da arttırarak, yeni, sorusunu sordum kendi kendime. 23.45 Günün Sonu Kapanış geleceğin nostaljisini (geçmişin güzel yerlerinden birinde kurulu lstanbul'daydım ve Dali'nin sıazınlığını oluştursun ve o kentte yepyeni bir İstanbul yaratmak isnostaljisi olduğu gibi, niçin gele Yıldız Sarayı ise, yıllar boyunca, kendine özgü yaşam biçimi, kültiyorlar ve bunun yolunun eski Is radan baskılarını görmek için ceğin de nostaljisi olmasın?) duy yıkıkdökuk, farelerin cirit attığı, kuyruğa girmiş birüerce kişi vartürü sürebilsin. Bunun "ne madgumsamak ve bu nostaljiyi yerli her rüzgârın damından kiremitler tanbul'dan geçtiğini biliyorlar. di ne de manevi imkânı" vardır. Niçin saklayayım, daha girişte dı. 18.58 Açılış Haberler verine oturtmaktır. uçurduğu yapılardan oluşan Istanbul, belki de, kendi ülkesinin Geçen yıl, Gazanfer Ağa Med(uzun yıllar asker işgalinde kal ki mermer kitabeden, vitrinlerde taşra insanları tarafından işgal 19.20 İyi Akşamlar Bu satırların yazarı, geçmişin mış) bahçelevi, pavyonlarıyla es sergilenen taraklara, berber akse resesi'ndeki Şehir Müzesi'ni geedilmiş, bu insanlar, çoğunluğu nostaljisinden çok, geleceğin nossuarlanna, hattat makas ve ka zerken, bir ben vardım, bir de caNamık Kasapbasoğlu'nun hazırlayıp Çelın Çekı ve Lale Dıllıgıl'ın bırhkte oluşturduklannda da, kendi yaşa taljisini yaşamayı seçenlerden bi ki İstanbul güzelliklerinin simge lemtraş ve mührelerine, sarraf dir mekânların içinde, kendi evlerinsunduğu programda sohbeî ve kultur ağırlıklı gunluk olaylar magazın olarak ele ahnıyor. deymiş gibi gezinen fındık fareleri. 20.00 Müzik ~ Yıldız Sarayı'ndaki Şehir Müzesi'ni gezerken, yüzlerce kişi, ya20.10 Dizi: Yıldız Adam ni başındaki galeride, Dali'nin Paul ıle Scoıt bu kez kuçuk bır kazaya yerlesmışierdir. Scol' okula gıderken sergisinin önünde binler^e kişi. Paul da yerel bir gazetede çalısmakıadır Ancak çektiğı bir fotoğraf bir ajans TÜYAP Kitap Fuarı Kültür Servisi 6. TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı 'nı 9 gün içinde 135 bin kişi gezdi. Federat Almanya, Sovyetler Birliği, Ingıltere, Fransa ve Japonya'dan da yaymevlerinin katıldığı fuarda bu yıl 103 Turk yayınevi yer almıştı. Yapılan araştırmaya göre fuar ziyaretçilehnin yuzde 80'i yüksekokul mezunu, yüzde 36'sı 2130 yaş grubu arasında, yüzde 56'sı ise erkek. Ziyaretçilerin yuzde 57'si kitap satın almak, yüzde 20'si yeni kitaplan tanımak, yüzde 12'si ise yazarlarla tamşmak ve kitap imzalatmak için fuara geldiğini belirtti. Kazı alanlarında koruma Kültür Servisi İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkezi, "Kazı alanlarında koruma" konulu bir dizi konferans düzenledi. Arkeoloji ve Sanat Yayınlan'nın katkılarıyla gerçekleşecek olan konferanslar, merkezm Sultanahmet eski darphane binasındaki yerinde sunulacak. Gülsün Tanyeli bugün saat 16.00'da vereceği, dizmın ilk konferansında, "Perge Demetrios Apollonios Takı"nı anlatacak. Müfit Yorulmaz ve Zeynep Ahunbay 29 kasımda "Göreme El Nazar Kilisesi koruma sorunlan"nı, 27 aralıkta "Side Apollo Tapınağı restorasyonu "nu anlatacaklar. Wolfgang Radt'ın "Bergama'da Koruma" başlıklı konferansı ise 14 aralıkta gerçekleşecek. TV 2 Almanya'da yaşayan, Almancayazan bir TürkşairU Zafer Şenocak larafından beğenilmce utkenın diğer gazetelennde de yayımlanır Fox da bunu görur, oysa bulunduğu yerden ayrılmayı hiç istememekıedır 21.00 Tiyatro Necati Gökseİ'tn yapıntaltğıru yapıtğı, Ayşe Kudreı ve Süheyia Tüzün'ün hazırladığı program ekrana getiyor. Şair, kendi dilînce yazar REFIK D U R B A Ş 21.30 Haberler 22.15 TV Oyunı: Bankada Bir Giin (Aynntılı bılgı yandaki sulunlarda) 23.25 Perşembe Gecesi Zafer Karatay ve Kemal Eraslan'ın birlikte hazırladıklan programı Enis Fosforoğlu sunuyor. Programda faız konusu ıslenmekte. Dığer sanatçılar Suna Pekuysal, Volkan Saraçoğlu ve Suna Keskın. Konuk Sanalçı: Nurhan Damaoğlu. 24.00 Haberler Kapanış R A D Y O 1 05.00 Açılış, program ve kısa haberler. 05.05 Türküler vt oyun havalan. 0SJ0 Şarkılar ve oyun havaları. 06.00 Köve haberler. 06.05 Gunaydın. 07.00 Kuşak. 09.40 Arkası yann. 10.00 Haberler. 10.05 Reklamlar. 11.00 Haberler. 11.05 Reklamlar. 11.10 Çeşıtli müzık. 11JO Solıstler geçidi. 12.00 Kuşak. 14.00 Bolgesel yayın ve reklamlar. 17.00 Haberler. 17.05 Dın ve ahlak. 17JS Saz eserleri 17.40 Çocuk bahçesı. 17.55 Haftanın çocuk şarkısı. 18.00 Kuşak. 20.00 Turk sanal muziği toplu programı. 20.30 Yurttan Sesler. 21.00 Haberler. 21.05 Saz eserleri. 21.15 Türk ve Islam dunyasından 21.30 .Açıköğretim. 21.55 Hafif muzık 22.00 Kuçuk konser. 22J0 Beraber ve solo şarkılar. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenın ıçınden. 00.55 Gunun haberlerınden ozeller. 01.00 Program ve kapanış. 01.0545.00 Gece yayını. R A D Y O 2 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solıstlerden secmeler. 07JO Haberler. 07.40 Turkuler ve oyun havaları. 08.00 tki solistten şarkılar. 08.30 Paul Mauriet Orkestrası çalıyor 09.00 Türküler. 09.15 Çocuk bahçesı. 09JO Sabah konseri. 10.00 Solistler geçidi. 10.20 Milli Mucadele'den sayfalar. H.40 Türkçe sözlü hafıf müzik. 11.05 Okul radyosu. 12.00 Çeşilli müzık. 1230 Musıkımızde unutulmayanlar 13.00 Haberler. 13.15 Hafif muzik. UJO Caz muzığı. 14.00 Yabancı dıl de^i. 14.45 Beraber ve solo şarkılar. 15.15 Hafif muzik. 1530 Arkası yann 15.50 Turkuler 16.05 Okul radyosu. 17.00 Kadınlar topluluğu. 17.30 Bır album. 1S.0O Turkuler. 18.15 Uşşak Faslı. 18.45 Turkçe sözlu hafif müzik. 1».00 Haberler 19.20 Hafif muzik. 19.30 Sobstlerden secmeler. 20.00 Turkuler geçidi. 20.30 Yabancı dıl dersı. 21.15 Türkuler. 21J0 Beraber ve solo şarkılar. 22.00 Çeşıtli muzık. 2230 Bır roman / bir yazardan hikâyeler. 22.45 Turkuler. 23.00 Haberler. 23.15 Solıstler geçidi. 23.40 Hafif müzik. 23.55 Usta eller güzel sesler. 00.55 Program ve kapanış. R A D Y O 3 07.00 Açılış ve program. 07.02 Sabah için muzık 08.00 Sabah konseri. 09.00 Haberler. 09.15 Muzıkli dakikalar. 10.00 Gunun Konseri. 11.00 Muzık müzik muzık. 12.00 Haberler. 12.15 Ogle konseri. 13.45 Hafif muzik. 14.15 Konser saati. 15.45 Caz dunyası. 16.15 Çocuk korolan. 16.25 Haftanın çocuk şarkısı 16.30 Küçük konser. 17.00 Haberler. 17.15 Hafif muzik dunyasından 18.00 Plak albumlerinden. 19.00 Haberler. 19.15 Minyatür müzık. 20.00 Gençlık korolan. 20.15 Hafif müzik. 20J0 Bır konser 22.00 Haberler 2115 Gecenın getırdıklerı 23.00 Opera sanatı. 24.00 2f'ıen sonra. 01.00 Program ve kapanış. R A D Y O 4 07.00 .Açıhş ve program. 07.02 Turkuler ve oyun havalan. 07JO Solıstler seçıdı. 08.00 Türküler. 08.15 Şarkılar 08J0 Turkülerden bır demet. 09.00 Haberler 09.05 Beraber ve solo şarkılar. 09J0 Turküler ve oyun havaları. 10.00 Haberler 10.05 Sabahın getirdiklen. 11.00 Haberler. 11.05 Turkuler. 11.20 Şarkılar. 11J5 Beraber ve solo turkuler. 12.00 Haberler. 12.05 Muzık bahçesı. 13.00 Solistler geçidi. 13J0 Yurdun dört bucağından. 14.00 Haberler. 14.15 Sazlarla Türk sanat müzigi. 14J0 Turk halk muziğı toplu programı. 15.00 Sızın için seçtiklenmiz. 15.45 Türkçe sözlu hafif muzik. 16.00 Haberler. 16.05 Yurtıan Sesler Kadınlar Topluluğu. 16J0 İki solistten şarkılar. 17.00 Haberler 17.05 Iki solist soyluyor. 17J0 Erkekler faslı. 18.00 Yurttan Sesler Erkekler Topluluğu. 18J0 Solıstler geçidi. 18.58 Program ve kapanış. çalışma olanakları.' Şenocak, şu talist zihniyet dijorum. Bu, Batısıralar Alman yazınında, özellik nın Doğu>a bakış açısıyla ilgili bir Zafer Şenocak, F. Almanya'da le şiirde bir durgunluğun yaşandı nokta. Batılı kendini Batılı olarak yazan ikinci kuşak Turkiyeli şair ğı için burslann önemine dikkati algılamak için bir aynanın içinden lerden. 1961 yılında Ankara'da do çekiyor. Doğuluya siirekli bakma gereği ğan Şenocak, 197O'te ailesiyle birAlmanca yazan bir şair olarak dııyuyor. Madalyonun öbür yüzü likte Münih'e yerleşmiş. Şiire 1976 Şenocak'a Almanların Türk ede ise şu: Türkiye'nin ve Tiirklerin yılında başlamış, 1979'dan beri de biyatına bakışlannı, TürkAlman buradaki rolü ne? Bu rol elbette yayımlıyor. Şenocak, 7. TÜYAP yazınının ilişkilerini, onların içinçok onemli. Bu da Turki\e'\i ve Kitap Fuan çerçevesinde düzenle den biri olarak anlatmasını isTiirii kültüriınu tanıtabilmekle ilnen Alman Kitap Sergisi nedeniyle Istanbul'daydı. "Önceleri iki dilde >ayımlıyor "önemli olan kendi dum" diyor Şenocak: "Sonralan kimliğimizi, kişiliğimizi Almancanın agırlığı ortaya çıktı. koruyarak Batının Benim için dili kullanma değil, dille söyleşebilme onemli. Dilin duvarlarını aşabilmek. zorluklannı Almancada daha ra Zengin kültürümüzün, hal yakalajTibilme hassasiyetini çok sesli edebiyatımızın kavramak onemli. Almancayı Al sesini Batıya manya ortamında öğrenmek ulaştırabilmek. Yunus onemli. Bir de okumak onemli." Emre'nin şiirlerini ıssız Şimdiye kadar Almanca dört şiAlman köylerinde bile ir kitabı yayımlamış, bir de Yunus Emre çevirisi var. Son olarak Aras okudum. Dinleyen Ören'in "Giin Doğdulann Yükse Almanlar, Yunus'un lişi"ni çevirmiş. Yunus Emre çevi büyüklüğü karşısında şaşırıp kaldılar. risi yalmzca şiir değil, inceleme >3nı da ağır basıyor. gili bir olay. DoğuBata diye yıizeyŞenocak bu yıl Bavyera Güzel tiyorum. "Alman tarafının Türk tarafına sel bir zıtlık yaratılıyor. Şair bireySanatlar Akademisi Adelbert von Chamisso Teş\ik Ödülu'nü kazan bakışı açık. Almanya'da kendin sel oldukça evrenseli göruyor. Bimış. Bu ödül iki yönlü. Bir ana den başka olan, yabancı olan, de reycUik değil anlatmak islediğim. ödül var, bir de teşvik ödülü. Ana, ğişik olarak gösterilmeye çalışılı Bireye ulaşmak için de bir kişiliödülu 1985'te Aras Ören almış. yor. Her sey, Turk insanı, Türk ğe sahip olmak gerek. Yani özeCTeşvik ödulu burs şeklinde oluyor. kültürü bir bıilün olarak ele ah le, Türkive'de bu kişilik sorunu çöBursu edebiyata yeni başlayan nıyor. tşin tuhafı, derinliğine bir züldukçe Avrupa'da çok şey değigenç yazarlar için büyük kentler 'nceleme yok. Bu, siyasal olaylar şecek." veriyor. Bu, 910 bin markiık bir dan edebiyata her alanda aynı biPeki, nasıl çozümlenecek bu kipara ve altı aybir yıl arası sureli çimde >ansı>or. Ben buna orien şilik sorunu? Şenocak anlatıyor: "Önce belli komplekslere girmeden (Buna Avrupa kompleksi de denebilirt kendimizi olduğu gibi görebilmek, çoksesliliğimizi, hatta zıtlıklanmızı kavrayabilmek. Kuluplaşmalardan uzak durabilmek. Bu da küllurel mirasımızın ve tarihimizin ciddi bir incelemesini yapmakla olabilir ancak. Türkiye'nin kimlikkişilik sorunu çözümlenmeden hiçbir sorunu çozümlenemez sannorum." Münih'te gerek unnersitede edebiyat dalında çalışan, gerek çeviri ve edebiyat dalında urun veren 9 kişi bir grup oluşturmuş, Şenocak da bu grubun içinde. İki yıllık bir hazırlık döneminden sonra bu grup geniş oylumlu bir dergi çıkarıyor: Sirene. Grupta başta Türk, Yunan, Alman ve Fransızlar varmış. Şimdi bunlara Portekiz, Ingiliz, Finlandiyalı ve Macarlar da katılmış. "Almanların onemli bir sorunu da" diyor Şenocak, "Almanya'nın kendi içine kapalılığı. Yani yerellik sorunu. Bunun karşısında çok çeşitli uluslardan gelen yabancılann yaşaması sonucunda bu içe kapalılığı ve yerliliği aşabilecek bir potansiyel oluşuyor." İşte Sirene dergisi de bu potansiyelin bir sonucu. Derginin amacıru şöyle açıklıyor Şenocak: "Her tiıriii sınırlan ledeleven, duvarlara gedik açan bir dergi oluşturmak amacımız. Fdebiyatı ulusal bir anlayıştan evrensele gid e n b i r eli Turk ve Islam Eserleri Müzesi'ndeki 17. Yüzyıldan Günümüze Manzara Resimleri sergisini ise, 20 günde elli bin kişi gezdi. Kimi "V'an Gogh'un Kasımpatılan nerde?" diye sorarak. Kimi, resimleri eliyle okşamak isteyerek. Ki'ni, bir hatıra fotoğrafı çektirmek isteyerek. Ama ne olursa olsun, elli bin kişi. Evet, İstanbul 1950'den bu yana değişiyor. İstanbul'un yeni halkı, sanırım yavaş yavaş, İstanbul'un bir köy ya da kasaba olmadığını görerek, bir metropolu metropol yapan kulturel yaşamdan paylannı almaya ça Kültür Seıvisi tstasyon lışıyor. Sanat Evi, 1215 yaş grubu Müzenin küçük broşürü "İs gençler arasında yapacağı bir tanbul Şehir Müzesi'ne Doğru" sınav sonucunda belirlenecek başlığını taşıyor. Çok doğru bir 10 kişiye karşılıksız resim başlık. Çünkü, bugünku duru bursu verecek. tstasyon Sanat muyla İstanbul'un gerçek anlam Evi kuruculanndan Prof. da bir müzesi söz konusu değil. Nurullah Berk anısma İstanbul kentini tarih öncesinden verilecek bursun sınavı, 19 günümüze tum kültür ve sanat ka kasım cumanesi günu saat lıtımlanyla belgeleyen bir müze 11.00'de yapılacak. ancak İstanbul Müzesi olabilir. Resim bursu 'Günaha Son Çağrı'ya yasak STELYO BERBERAKİS g Martın Scorsesenın fılmı Yunanıstanda mahkemece yasaklandı aiabiimek. *im îizg'si 'Ç'nde e | e BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Görünürdeki olaylann ardında gizli gerçeklerin bulunduğunu kabul eden tarikatlanh tümüne XII. yüzyıldan sonra verilen ad. 2/ Tutsakhk... Kalsiyuraun simgesi. 3/ Şarkı... Bir çeşit sıcak içecek. 4/ Toplum töresine uygun davranma... Bir soru sözü. 5/ Sözü boş yere uzatma... Deriden sızan sıvı. 6/ Şaşraa belirten bir unlem... Parola. 7/ Hamam... Derviş selamı. 8/ Çizgiyle mizah sanatı. 9/ Eski Mısır'da bir tanrı... Emirler, beyler. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Iri muşmula. 2/ Yürürken dayanmak için kullanılan kalıa sopa... Plan. 3/ Sepicilikte ve hekimlikte kullanılan, tadı buruk bitkisel bir madde... Karakter. 4/ Şarkı, türkü... Giyiminde, tavirlannda ve beğenilerinde aşırı bir özenti içinde olan erkek. 5/ Baba soyu... Motorlu taşıtlann elektriğini sağlayan aygıt. 6/ Paylama, azarlama... Müslümanhkta mezhep kuran kimse. 7/ Tülyura elementinin simgesi... Bir cetvel türü. 8/ Marangozların dört köşe delik açmakta kullandıkları araç... özgür. 9/ Terzilikte yırtmaç anlamında kullanılan sözcük. ATİNA Gösterildiği her bir ülkede büyuk yankılar uyandıran Martin Scorsese'nin "Günaha Son Çağn" adlı filminin Yunanistan'da onceki gun tek üyelik bir mahkeme karanyla gösterimi durduruldu. Sekiz kilisenin. filmi ithal eden firmaya dava açması uzerine, onceki gün yargıç Loverdos'un aldığı kararla, "Günaha Son ÇağrT'nın Yunanistan sinema salonlarında gösterilmesi yasaklandı. Tek uyelik asliye ceza mahkemesi, filmi yasaklama gerekçelerini sıralarken, "Hazreti İsa'nın >an tann olmasına karşın, bu filmde küçük ve gülünç duruma düşüruldüğü, yalancı ve korkak gösterildiği ve dini görevine şüphevle bakıldığını" vurgulayan kilise iddialan lehine karar aldığını açıkladı. Mahkeme ayrıca bu Azlz Dafoc Martin Scorsese'in son filmi "Günaha Çağrf'da, eleştirilere karan alırken, "yönetmenin ansyol açan İsa rolünü VVİIIİam Dafoe oynuyor. yasal hakkını kullanarak sosyal içerikli bir film yapmasına karşın, para cezası konulmasına karar ves bir toplumun dindar olan kesimi rildi. ni rencide ettiğini ve bunun anaTek üyelik asliye ceza mahkeyasanın tanıdığı lemel özgürlük, mesinin aldığı bu 'sürpriz' karar düşunce ve inanç haklanna lers filmin gosterilmesinden yana olan düştüğünü" belirtti. Kültür Bakaııı Melina Merküri'Yunanistan'ın sekiz kilisesinin yi şaşırttı. Mahkeme kararının birleşerek başvurduklan mahke kendisine bildirilmesi üzerine AUANTURKÜSÛ RUYANGaGÛZLEHM mede ayrıca "fiime el konulma Merküri "Yokolamaz.. KulaklaU2uNESXİSAHQ «DENHR nma inanamıyonım." dedi. BBIDONERIMGCMÜLDÛNMEZ AĞIT sı. kopyalarının imha edilmesi ve HMAYHAVAS SMOOJ rtJTOĞMf Günaha Son Çağn filmi geçen ithalinin yasaklanması" talebinde bulunuldu. Ancak kiliselerin ayın 15'inden bu yana Kültür Babu son talepleri yerine getirilme kanlığı, Enformasyon Bakanlığı Hua plâk n kasetçilerde di. Bunun yerine filmi gösterecek ve Sinema Eleştirmenleri DerneYaymcılık v . Müzik Tw. Ltd. Şti. olan sinema salonu sahiplerine ği'nin aldıkları kararla Yunan siİ.M.Ç 5 Bl No: 5322 UnkoportıİST. Tel.: 513 00 64 yaklaşık bir milyon. Türk liralık nema salonlarında gösteriliyordu. lar arasında oluşan önyargılı yaklaşımları aşabilmek." Soz donup dolaşıp kimlikkişilik sorununda bağlanıyor. işilik "Onemli olan" diyor ustune basa basa "Kendi kimliğimizi, kişiliğimizi koruyarak Balının duvarlarını aşabilmek. Zengin kültunimiıziın, çoksesli edebiyalımızın sesini Batıya ulaştırabilmek. Yunus Emre'nin şiirlerini ıssız Alman dağ köylerinde bile okudum. Dinleyen Almanlar Yunus'un büyüklüğü karşısında şaşırıp kaldılar." Kendi şiiriııi soruyorum Şenocak'a. Yanıtı oldukça kısa: "Her şair kendi dilince yazar. Yunus Emre Türkçe değil, Yunusça yazmış. Lorca, Lorcaca. Ben de Alraanca değil, Zafer Şenocakça yazıyorum. Dil, çok onemli. Yani her şairin kendi ozel bir dili var. Onun özel koşnllanndan, özel deneyimlerinden oluşan, kendi kişiliğini betimleyen bir şiir. Bu bağlamda >apıkonuşiirim sadece benim koyduğum bir dil. Şiirde dilin sınırlannı zorlamak istiyonım." NEVZAT KARAKIS Ölüm git öte ölüm 9" öte Kültür Servisi Fotoğraf dernekleri ortak çalışma grubu, yapılan bir toplantı sonucunda "Türkiye Fotoğraf Dernekleri Yarışma Koşulları"nı belirleyerek yarışma düzenleyen bütün kuruluşlarm buna uyması gerektiğinı açıkladı. Cerektiğinde yarışma şartnamesi hazırlamakta da yardımcı olunabileceğini belirten ortak çalışma grubu, şartnamelerde yer alacak unsurlan belli ilkelere bağlayarak fotoğraf sanatına ve sanutçısına saygısızlık V cm»«l c*rvi €h edilmemesini amaçhyor. **J " • * I C H I İ C I Şartnameler konusunda Bankada Bir Gün / AFAD, AFSAD, ANFAD, BUFSAD, EFOD, FOTOYazan: Anton Çehov / FORUM, FOTOGEN, İFAD, Yönetmen: Uğur Erkır / TVye uyarlayarv Cemal İFOD, İFSAK, KASK ve SAMFAD adına AFAD Ünlü / ÇevirU Asude (Adana Fotoğraf Amatörleri Zeybekoğlu / Oyuncular: Derneği P.K. 322) yetkili Müşfık Kenter, Kadriye kılındı. Yarışma şartnamesini Kenter, Kemal Kocatürk, AFAD'ın onaymdan geçiren tlyas Namazcı, Hakan kuruluş, bu şartnamede "Fotoğraf Dernekleri Ortak Gerçek / 1988 yapımı / Çalışma Grubu'nca Süresv 70 dakika. Desteklenmektedir'' ibaresini Kültur Servisi Rus kokenli kullanabilecek. Fransız yazarı Gabriel Arout'nun Anton Çehov'un öykülerinden 12'sini oyunlaştırarak hazırladığı "Insan Denen Garip Hayvan" adlı yapıtı, Asude Zeybekoğlu'nun çevirisiyle 1972 yılında Kent Oyuıı • Türk resim sanatı Tomur cuları'nda sahnelenmişti. Müşfik Atagök, Sheraton Oteli Horizon Kenler'.n sahneye koyup Meral Salonu 'nda saat 12.00'de Taygun'la başrolunde oynadığı bu "Cumhuriyet Döneminden yapıt, 1987'de yenider oynandı. 1970'li Yıllara Kadar Türk Resim Müşfık Kenter, sahneye '. oyduğu Sanatı" isimli bir konuşma on beş yıllık oyununda bu kez yapacak. Kadriye Kenter'İe aynı rolleri üst • "Saray Süslemesinde lendi. "İnsan Denen Garip Kuş" Dolmabahçe Sarayı Sanat Hayvan" oyununda yer alan oy Galerisi'nde, "Osmanlı külerden biri de "Bankada Bir Sarayı'nda Manzara Resmi" Gün" adını taşıyordu. sergisi ile Kuşluk Galerisi'nde 44 yaşında veremden ölen Çe "Saray Süslemesinde Kuş" hov, bu oyküsünde de kendine öz sergisi açılıyor. gü gözlemciliği ve duyarlıhğıyla, • "Ege Evteri" Prof. Dr. toplumun çeşitli katlarından gelen Nilgün Bayazıt'm "Ege Evleri"ni kadınları ve bir banka müdürünü konu alan video gösterisi, İTÜ karşımıza çıkarıyor. Bu insanların Mimarlık Fakültesi 109 numaralı sevecenliklerini, özlemlerini, ben salondasaat 13.00'te cilliklerini, zavalhlıklarını, güçlegerçekleşecek. rini simgeliyor. Ama ben, bugün için "Buna da şükür" diyor ve eğer, bugune değin, Yıldız Sarayı'na gitmedinizse, bir hafta sonunda, çoluğunuz çocuğunuzla birlikte bu müzeye uğramanızı salık veriyorum. Sarayın bahçesinde yeşillikler içinde dolaşın ve "Biz de İstanbullu olmaya başladık" deyin, sonra da benim gibi (eğer varsa) şapkanızı çıkann, o salaş, dökulen mekânları, 250 günde böylesi çağdaş bir muzeye dönuşturen kişiler önünde. Fotoğraf ynrışması TV2/ TVOYUNU Çehov'dan UGUN