19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 KASIM 1988 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 KGB'den ClAya görüşme önerisi WASH1NGTON (AA) ABDSSCB ilişkilehnde son yıllanla güzlenen yumuşama, gizli servislere de yansıyor. A BD Başkanı Ronald Reagan ile Sovyet lideri Mihaii Gorbaçov arasındaki doruk gö'rüşmelerinin ardmdan, şimdi de Sovyet Haberalma örgütü KGB, Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü CIA 'ya ' 'göriişmeler yapma'' önerisinde bulundu. Yunan hükümeti karıştı STELYO BERBERAKİS ATİNA Yıınanistan'da son bir aydır güncelliğini yilirmek bilmeyen bankacı Yeorgios Koskotas'ın yolsuzlukları, şimdi de PASOK'un iktidarını zorluyor. Koskotas'ın îzini kaybettirdikten sonra istifa cden Kamu Düzeni Bakaııı Tassos Schiotis'tcn sonra Adalct Bakanı vc Başbakan Yardınıcısı Agamemnon Kutsogeorgas'ın da istifasının Başbakan Andreas Pupandreu tarafından kabul edildiği dün gcce açıklandı. Koskotas olayı şinıdilik iki bakanın istifasına yol açtı. Yunanistan Başbakanı Papandreu, uzun bir beklemeden sonra, dün akşam aniden Yunan TV'sinc çıkarak Yunan kamuoyunda son günlcrdc büyük huzursu/luklar yaratan skandal olayları karşısında hükümet içinde köklü bir değişiklik yapacağını açıkladı. Papandreu, bu karannın Koskotas olaylarıyla ilgisi olmadığını da öne sürdil. Papandreu, TV'de soru cevap şeklinde yaptığı açıklamalarında Koskotas olaylanna açıklık getirilmesi amacıyla "PASOK hiıkümctinin elinden geleııi yaptıgını; buna paralel olarak da olayın adalelin elinde bulundugunu" anımsattı. Yunanistan'ın içinde ve dışında büyük Koskotas Nereye kaçtığı bilinmiyor. Koskotas skandalının siyasi boyutlan öne geçti Yunanistan Başbakanı Papandreu, kamuoyunda huzursuzluk yaratan Koskotas skandahndan sonra hükümet içinde köklü değişiklikler yapdacağını açıkladı. Koskotas'tan rüşvet almaklasuçlanan Adalet BakanıKutsogeorgas'ın istifası da kabul edildi. inandığını söyledi ve bu emelleri paylaşan iç ya da dış çevrelerin bu arzusunu yerinc gctirmesinc izin vcrmcycccğini vurguladı. Papandreu, önümüzdeki hal'ta içiııde kuracağım açıkladığı yenı hükümetinin PASOK taralından da onaylanması gerektiğini soylerkeıı bu durıım karşısında Yunan halkını leskin edebileceğini belirtti. Yeni kuracağı kabinenin ise Yunanistan'ın ekonomik durıımunu f'craha kavuşturacak nitclikte olacağını, ayrıca scçim sistemi vc Amerikan üslcri gibi öncmli koıuılan da sorumlu bir şckildc ele alacağını dile getirdi. Papandıcu, son olaıak Yunan halkına denıokıasinin korunması içın tetıkle olnıası çağrısıııda buluıuırkcn, Yunan Silahlı Kuvvetlcıi'niıı de demokratik ilkelere saygı gosteıdiğini vurgulamak gereksinimini POLİTİKADA SORUNLAR ERGUN BALTJ Dazlaklar Tiirk goncini bıçakladı HANNOVER (AA) Federal Almanya'nm Hannover kentinde 19 yaşındaki bir dazlakla, bir çrup Türk genci arasında çıkan kavgada, 15 yaşındaki Turk bıçak darbeleriyle ağır yaralandı. Polis tarafından verilen bilgiye göre dün gece meydunu gelen olayda NeoNazi Alman'ın, Türk gencini iki yerinden bıçakladığı kaydedildi. Mücahitler 4 ııçak düşürdü ISLAMABAD (AA) Afganistan 'da mücahitierle Kabil yönetimine hağlı birlikler arasında çarpışmaların, ülkenin çeşitli bölgelehnde tüm hızıyla sürdüğü ve mücahitlerin Mangarhar eyaletinde son 48 saat içinde, 4 A/gan avcı uçağını düşürdükleri bildiriliyor. tslamabad 'daki mücahit kaynaklarmca yapılan açıklamaya göre Sovyet yapısı uçaklardan ikisi Gani Kel'de, MtG21 tipinde olan bir tanesi Gazi A bad Farm 'da, 4 'üncüsü de kontrgerilla operasyonunu katılmak amacıylu Celalabad Havaalanı'ndan kalktıktan hemen sonra düşürüldü. yankılar uyandıran bu skandal olayı açıklık kazanmadıkça, hiçbir hükümet yetkilisini rüşvet aldığı gerekçesiyle sorumlu gösteremeyeceğini, çünku kendisinin yargıç olmadığını ifade eden Papandreu, hükümetteki değişikliğin one sürüldüğü gibi PASOK hareketindcn baskı gördüğü için değil, bunu Yunanistan halkının istediği için yapacağını açıkladı. Iktidardaki PASOK içindc bazı görüş ayrılıklartnın bulunduğunu da kabul eden Papandreu, "Beni izlemek istemeyenler ve kendilerini grup başkanı kabul edenler islifa elsin" dedi. Papandreu, Koskotas olayından ötürü PASOK hükümetine yönlendirilen suçlamaların ise, hükümeti düşürmek ya da PASOK hükümetini ikiye bölmek istcyenlcr tarafından yapıldığına duydu ve genel seçimlerin 1989 yılıııın haziran ayında yapılacağını yinclcdi. l'apandreu'nun iki günlük beklcmcden sonra dün gece TV'de istıtasını kabul cttigi Kutsogeorgas, volsıı/lııklaıı "urtbas elmek" istemekle sııçlanıyor. Kutsogeorgas'ııı hııtun devlet kuruluşlarına, topladıkları büyük meblağları bu bankaya yatırmalarını teşvik ettiği, bu meblağların bıraktığı yüksck l'ablcrdcn kcndisi gibi Başbakan Andreas Papandreu, Başbakanııı oğlu Ycorgios Papandreu vc biıçok üst düzeyde bakanın yalaılaııdığı one sürülüyor. Yıınanistan'da yayımlanan tüm Yunan ga/eteleıi ve dergileri, Koskotas olayının yankılarına çok genis yeı ayırıyor. Anti Dergisi'nin Koskatos skandah ile ilgili yazısının bir bölumünde, "Bugiin Dubçek: Ifeniden başlayabilirim Dış Haberler Servisi Çekoslovakya Komünist Partisi'nin eski genel sekreteri vc "Prag Bahjn " olarak tanınan "yenilenme" hareketinin mimarı Alcxander Dubçek, I968'de Varşova ordulannııı müdahalesi sonucunda görevinden alınışından 20 yıl sonra serbest olarak gıttiği İtalya'da Çek yönetimini "büyük halalar" işlemekle suçladı. Dubçek, dun Bologna Universitesi'nde kendisi için düzenlenen ödül töreninde yaptığı konuşmada, 1968'de iktidardan devrilmesinden bu yana geçen 20 yıl içinde "ekonomik dıırıımıın kötüleştigini ve ölçüiemeyecek hoyııtlarda ahlaki kayıplar" yaşandığını söyledi. Çekoslovakya'da şimdi her tür1U diyaloğun rcddcdildiğini bclirten Dubçek, Çek yetkililcrin yalnızca tek taratlı propagandaya hizmet eden gcrçeklcri kabul ettiklerirü vurguladı. Reuter Ajansı'nın haberine göre, "Prag Baharı'nın donduğunu" söyleyen Dubçek, "Şuna keslnlikle inanıyorum ki eger partlmize ve Çekoslovak toplumuna dış miidahale olmasaydı çabalanmız başanya ulaşırdı" ifadesini kullandı. Dubçek, " l ü m olanlara rağmen, geçmişte başladığım yerden yeniden başlayahilirim" dedi. 1970'ten beri ilk ke/ yurtdışına çıkan Dubçek, 1968'de girişliği reformlardan hiç pişnıan olmadığını da belirtti. Çtkoslovakva Komünisl Partisı'nin 1968 başında yapılan koııgresinde genel sekreterliğe seçilen Alexander Dubçek, Ulkede ve partide bir "yenilenme" kampanyası başlatmıştı. Parti ve devlet aygıtının bürokrasiye boğulduğunu, katı ideolojik tutumlardan otürü her türlü ilerlemenin engellendiğini ve tüm ulkeyi duraklamaya iten koyu bir tutuculuk dalgasının hemcn her yeri kapladığını savunan Dubçek vc arkadaşları başlattıkları bir dizi reformla bu duruma son vermeyi amaçlaınışlardı. Alexander Dubçek Yılmadı. Çekoslovakya Komünist Partisi'nin eski Genel Sekreteri, Italya'da konuştu Hrezilya'lda grev ılulgası RİO DE JANEtRO (AA) Latin Amerika'nın en büyük Utkesı Brezilya'da yerel seçimlere 2 gün kala sosyal ve ekonomik huzursuzluk giderek büyüyor. Ülkenin en buyük çelik tesisi Volta Redona'da ücretlerinde artış isteğiyle geçen pazartesi günü greve giden işçiler eylemlerini sürdürme karart aldılar. kii Yunanistan'da bu skandah temizleyecek bir operasyon yapılamaz. Çünkü bu operasyonu yapması gereken Adalct Bakanı ve Başbakanın adlan da bu skandala karışınış durumda" yorumunu yapnıası büyük yankılar uyandırdı. Papandreu, Yunan basınının bu tutumuna dün akşam TV'de değinirken Koskotas skandalının bu denli büyük boyutlara ulaştırılmasından ötııru Yunan gazetelerini sorumlu tuttu. öte yandan Adalet Bakanı Kutsogeorgas, kendisine yöneltilen suçlamalardan 'sıyrılmak' amacıyla Yunanistan Merkez Bankası Başkanı Dimitri Halikias'a vc Ticarct Bakanlığı ile Atina Savcılıgı'na birer talimat ileterek, skandalların temel ta^ı Girit Bankası'nda derinleme bir araştırma yapılmasını istedi. Kutsogeorgas, bu araştırmalarda, bankamn hangi siyasi kuruluşlara, hangi siyaset adamlanna v basın kuruluşlarıyla siyasi partilere kredi verdiğinin saptanmasını ve açıklanmasını da istedi. Bu arada, Yunanistan Merkez Bankası Başkanı Halikias'ı da sorumlu göstcrirccsinc, 1982'dcn bu yana, yani Koskotas'ın bu bankayı satın aldığı yıldan bu yana, Merkez Bankası'nın yaptığı olağan tcttişlerin 'nc denli sağlıkir olduğu sorusunu ortaya attı. Ancak Halikias da bir açıklama yaparak teftişlerin her zamaıı 'hükümelin denelimi allında yapıldıgım' belirtince, yine PASOK hükümeti zor durumda kalmış oldu. Koskotas skandah Yunanistan'da bir fenomen haline geldi. 150 kiloluk 34 yaşındaki dolandırıcı Koskotas'ın, skandal patlayınca yurtdışına kaçmasına yinc hUkümetin yardımcı olduğu görüşü oldukça yaygın. Çünkü Koskotas Atina'da kalması halinde duruşmalara götüreceği kalın dosyalarımn arasında mutlaka 'rüşvet verdiklerinin" de isimlerini bulundu. naktı. Bu nedenle Koskotas'ın kaçmasıençok PASOK hukunıetinin işine yaradı yolundaki yorıımlara ağırlık veriliyordu. Bu arada tüm bu gelişmeler yetıniyormuş gibi, Yunan Silah Sanayi (EBO) ile Girit Bankası arasında işbirliği olduğu ortaya çıktı. Bu ilişkiyi ortaya çıkaran da Savunma Bakan Yardınıcısı Slalhis Yottas oldu. Yottas'ın ha/ırladığı rapora göre, Yunan Silah Sanayi (EBO), Girit Bankası aracılığıyla lran ve Irak'a 30 bin adet top mermisini 15 milyon dolar karşılığında sattı ve bu satıştan oldukça büyük komisyonlar sağlandı. Filistin ve Siyonizm Filistin dramı 1948 yılında israil devletinin kurulması ile başlamadı. Filistin sorununun kökenleri ise Siyonizmin ileri sürdüğü gibi iki bin yıl geriye gitmez. Filistin sorununun temelleri 19. yüzyılın sonlarına doğru Siyonizmin ortaya çıkması ile atıldı. 19. yüzyılda bir Yahudi devletinin kurulması tezi ile sahneye çıkan Siyonizm, Filistin üzerinde ıddıa ettiği hakkı yaklaşık 2 bin yıl önce Yahudılerin bu topraklardan Romalılar tarafından kovulmasına kadar götürür ve "vaat edilmiş topraklar", "geri dönüş" gibi dinsel içerikli sloganlarla bu iddiayı desteklemeye çalışır. Ama bu "geri dönüş" için neden 2 bin yıl beklendiğini ve Avrupa'da kapitalist gelişmenin belirli bir aşamasında harekete geçildiğini açıklayamaz. Kaldı ki ilk Siyonistler Yahudi devletinin kurulması için Filistin'i şart koşmamışlardı. Başlangıçta herhangi bir toprak parçası düşünülmüş, bu arada Sina, Doğu Afrıka, Arjantin ve Uganda'nın da sözü geçmişti. Siyonizmin kurucusu Macaristanlı gazeteci Theodor Herzl, Uganda'da bir Yahudi devleti kurulması konusunda ingiliz hükümeti ile temaslarda bulunmuştur. 1897 yılında isviçre'nin Basel kentinde toplanan Birinci Siyonist Kongresi'nde ise YahLdi halkına bir "yurt" yaratılması için Filistin'de karar kılındı. Siyonizm (Filistin'de bir Yahudi devleti kurulması görüşü), 19. yüzyılın ikinci yarısında Rusya'da Yahudi katliamı (Pogrom) ve Fransa'da Dreyfus olayı sırasında ortaya çıkmıştır. Rusya'da 1862'de serfliğin ortadan kaldırılmasından sonra kapitalist gelişmenin hızlanması ile kıtlelerin hoşnutsuzluğu artnııştı. Sermaye sınıfı bu hoşnutsuzluğu kentlerde yaşayan küçük burjuva kökenli Yahudilerin üzerıne başarı ile kanalıze ettı. Bu kışkırtma 1882'deki Pogrom (Yahudi katliamı) ile doruğuna ulaştı. Batı'da ise orta sınıf, Yahudilerin küçük burjuva rekabetinden tedirginlik duyuyordu. Yahudiler her iki yerde de istenmiyordu. 1791'de Jakobenlerin Fransa'sında Hıristiyan Avrupa'nın tarihinde Yahudilere ilk kez eşit haklar tanınması ile başlayan ve "Yahudiler Kudüs'ü Paris1 te arasınlar" diyen Napolyon Bonapart'ın iktidarında ivme kazanan liberal dönem sona eriyor, antisemıtizm yine canlanıyordu. Bu olgu ise Batı burjuvazisine asimile olmuş büyük Yahudi sermayesini tedirgin ediyordu. Çünkü ipin ucu onlara uzanabilırdi. Baron Rothschild'in önderlığını yaptığı büyük Yahudi sermayesi, küçük burjuva kökenli ırkdaşlarının Avrupa'nın dışında başka bir yere gitmesini kendi çıkarları açısından yararlı görmeye başlamıştı. Dreyfus olayı, Yahudi büyük burjuvazisi için ilk tehlike çanları idi. Theodor Herzl, "Yahudi Devleti" adlı kitabını bu ortamda yazdı. Herzl, kitabında Yahudi sorununun temelinde aıv tisemitizmin yattığını, Yahudilerin içinde yaşadıkları toplumlarla asimilasyonuna olanak bulunmadığını, tek çıkış yolunun bir Yahudi devletinin kurulması olduğunu savunuyordu. Böylece Siyonizm, 19. yüzyılın sonlarında Batı kapitalizminin çalkantıları arasında sıkışan Yahudi küçük burjuvazisinin tepkisi olarak ortaya çıktı. Yahudi büyük burjuvazisi de kendi çıkarları açısından bu tepkiyi destekleyip kışkırtmıştır. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi 1897 Basel Kongresi1 ne kadar Yahudilerin yerleştirileceği "yurt" olarak Filistin düşünülmemişti. ingiliz Siyonist liderlerden "israel Zangvvill" bu kongreden sonra ünlü "topraksız halka halksız toprak" slogamm ortaya atmıştır Ama Siyonıstler "halksız toprak" olarak nitelendirdikleri Filistin'de o sıralarda Türk egemenliğı altında 450 bin Arabın yaşadığından söz etmemışlerdir Siyonizm ortaya çıkar çıkmaz ingiltere, Fransa ve Almanya gibi büyük emperyalist devletlere yanaştı. Theodor Horzl'in 1901'de Sultan Abdülhamid'den Yahudilerin Filistin'e yerleşmeleri için bir ferman koparma çabaları sonuçsuz kaldıktan sonra Siyonizmin emperyalizme yaklaşma girişımlerı daha da yoğunlaştı. Sıyonistler Ingıltere'nın desteği ile Filistin'e yerleşecek Yahudilerin SüveyşKanalı'nın korunmasında etkin bir rol oynayabileceklerini belırtiyorlardı Ancak 1. Dünya Savaşı'na Almanya'nm müttefikı olarak giren Osmanlı imparatorluğu'na karşı bağımsızlık vaadi Arkası 10. Sayfaıla , Yaratıcıların sırları çözülüyor... / j?p j? 0 ^ C? t> P fl fi *%m ,'ff Wi W \P • \ J7 •fi IBM'in Ncw York Araştırma Merkezi'nde yüzlerce bilim adamı yarının dünyası için çalışır. Sürekli deneyler yapılır. Dencyler yeni fikirler oluşturur. Yeni fıkirler bilinmeyene ulaşmak için yeni pencereler açar. Bir Türk, Kemal Ebcioğlu da bu bilim adamlarından biri. Bir bilgisayar uzmanı. Kısa bir süre önce, Ebcioğlu yaratıcılığa yeni boyutlar getiren bir çalışmaya imzasını attı. Johann Sebastian Bach'ın müziğinden yarar lanarak armoni yapan uzman bir sistem tasarımladı. IBM'in bu uzman sistcmiyle herkes herhangi bir melodiyi Bach'ın yöntemleriyle çok sesli hale getirebilir. Başka bir deyişle, adeta Bach'la birlikte çalışabilir, ondan kompozisyon ve armoni dersleri alabilir. Bach'ın müziğini, yaratıc ı sırlarını öğrenerek kendi yaratıcılığını geliştirebilir. Ebcioğlu'nun başarısı şüphesiz uzun bir yolun ilk adımı. Yarın belki dc IBM'le Mozart'tan N..M..l'L^ r • v Borodin'e, Leonardo'dan Van Gogh'a... ya da Emile Zola'dan Hemingvvay'c Marquez'e... tüm yaratıcı beyin lerin sırları çözülebilecek, yaratıcıların kimi zaman t P/> M <ty ^ kendilerinin bile farkında olmadıkları özel yaratım teknikleri, genç sanatçılara sıınulabilecek. Bu tür dene\sel çabalar yanında, dünyada ve Türkiye'de birçok sanatçı günlük çalı.şmalarında da IBM'den yararlanmakta... I lcr geçen gün daha çok ressam IBM'le yeni arayıslara ycinelmckte, daha çok edebiyatçı dil araştırmalarında IBM kullanmakta, mimarlar yeni projelerini IBM'le geliştirmekte... Kısacası IBM, Kemal Ebcioğlu gibi sürekli "yeni'nin peşinde olan bilim adamlarıyla ve onların ürettiği en gelişmiş bilgi işlem sistemleriyle, sanatçılara yepyeni urlıklar açmakta, yarının sanatına katkıda bulunmakta... .w • C. • • ! * • L3 IBM, Türkiye'deki SO. yılını kutlarken, bilgi işlemin olanaklarını Türk sanatçılarına da sunmaktan /. mutluluk duyuyor. T •) !•' I I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle