27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CVMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER k.anımca 1402 ııygulamasıyla ıınıversitenıi/ bir demokıası sıııavından gcçmektedir. Bu uygulama urmersiteyi uçc bölmustur; Atılanlar, atanlar ve atılnıa tchdidi altında olanlar. Ortaçağ kıliscsi z.ihniyeti içıncle bir aforo/ uygulama.sına dönusen 1402 olayında sıkıyönetinı bağrıaz ve tutucu ünivcrsite yonetıminiıı istcmediği elematılaıı atmada bir aracı tolunu ustlcnmiştir. Univeısitelerde ıllegal "ycıııınlı gruplar" aracılığıyla istcnnıeyenler saptanıııış vc bu adlar sıkıyönetime bildirilınisür Bu eylemde salt polıtık göruş dışında kişisel çekenıeınezlikler de IOI oynamıstır. Örneğin Ege Uııiversilesi Pıp I akultesı Cerrahı Kursüsu oğretim uyelcnndcn Pıof. L)ı. Hayrullah Kocaoğlu 12 Pylııl sonrası atamalı rektoıuylc kursu başkanlığı çekişmesiııe dayalı birikmış biı kınıtı kurbanı olmuştur Atılma lehdidi altında ünıvcrsitede kalan oğretim uyeleri ise gerçekten en az dısarda kalanlar kadar manevi acı çekmislcıdir. Belkı dc cıı çelışkili ve sıkıntılı olan gıııp budıır. Bu gruptakılerin az bir bölümu istif'a ederck hosnutsuzluklaııııı bellı ctmisler, bir kısmı sinmiş vc bir kısmı da yoııetımle butunlesmiştir. Bence asıl demokrasi sınavını bu kesım vernııs ya da vcrememiştir. Bazı olaylar vc tepkileı ya da tepkisizlikler bu sınavın nıihenk taşlarını oluşturmuştur. Örneğin, 1402'lik, Pge Üniveı sitesi'nin değerli öğretim üyclerinden Prof. Dr. Tuıkaıı Sııren öncelcri kalp sanılan bir krı/ gcçııiyor ve Ege Universitcsi Hastanesi'ne "Sıkıyönetimin emıi vaı" gerekçesıylc alınmıyor. Ancak rektorden i/in alınaıak yatıs ıslemi yapılabiliyor. Bence bu olay tek ba^ına universitedc demokrasinin sınıl'ta kaldığının resmıdir. lıyor, tepki bekleniyor, gelmeyince bir grup daha aforoza uğruyor. Ekinı ayı basında Ankara'da lnsan Hakları Derneği'nce düzenlenen 1402'lıkler Kurultayı'nda 1402'lik öğretim uyelerinden değerli bilim adamı Hüseyin Hatemi, Sinan Paşa olayından söz etti. Asıl adı Yusuf Sinanüddin olan, deli lakaplı, paşalığı da lakaptır Fatih Sultan Melımet dönemınin önemli bir astronomi ve matematik bil gını Sinan Paşa, aynı zamanda cdebiyatla da ilgili ıdı. Doğa olaylarını din dışı bilgilerlc açıkladığından din ulemalarınca Fatih'e jurnallendi vc görcvinden alınaıak hapscdildi. Ancak kendisinı dcstekleyen bilginlerin direnişi ve görevlerini bırakmaları uzerine yenidcn görevine iade edildi. 14 KASIM 1988 1402 Uygulamalam ve Üniversiteniıı Sormnlıılııgıı Kanımca 12 Eylül faşizminin uzantısı 1402 aforozuna üniversite demokrat çevresinden çok az tepki gelmiştir. Bu tepkisizliğin bir bülümü "Ancak sessiz kalıp kendimi belli etmezsem yararlı olurum" biçimine bürünerek yönetinıce kullanılmış ve hiç de "yararlı" olunamaırvş; bir bölümü ise böyle diye diye yönetimin istediği adam oluvermişlerdir. Dayanışma ve tepki eksikliği gerçekten demokrat nitelik/i öğretim üyelehni ezik ve çaresiz bir konuma getirmiştir. OKURLARA... OKAY GÖNKNSİN COUnjRIYETTE/V Temel İlkeler T Sonuç Kanımca 12 Eylul faşizminin uzantısı 1402 aforozuna üniversite demokrat çevresinden çok az tepki gelmiştir. Bu tepkisizliğin bir bölümü "Ancak sessiz kalıp kendimi belli etmezsem yararlı olurum" biçimine bürünerek yönetimce kullanılmış ve hiç dc "yararlı" olunamamış; bir bölumıı ise böyle diye diye yönetimin istediği adam oluvermişlerdir. Dayanışma ve tepki eksikliği gerçekten demokrat nitelikli öğretim üyelerini ezik ve çaresiz bir konuma getirmiştir. Doç. Dr. ATAMAN TANGÖR 1402 sayılı sıkıyonetım yasasıyla ünnersiteden uzaklaştırıltnaların uzeıınden yaklaşık ycdi yıl geçti. Genclde bu uygulamanın lek sorumlusu oiarak sıkıyönetim gorııldu ve gosterildi. Acaba kurum ve bircylcr oiarak mmersitcnin bu konuda lutumu ne oldu? 1402'liklerin yenidcn goıevlerinc dönmelcrinc ilişkin son gunlcrde hukumel çevrelerince dılc gctirilcn söylentilcr beni universitenin sorumluluğu üzerinde düşunmeye itti. Dcğerli hukukçu ve bilinı adamı Prof. Dr. Rona Aybay "Murat Sarıca Arnıağam" kitabındakı makalesınde asıl işe son verme işleminin "sıvil" makamlarca yapıldığını ömekleriyle ve belgeleriyle açıkladı (1). Ayrıea profesörlerle ilgili işe son vermeler bizzat YÖK Başkanı Prof. Doğramacı imzasıyla olmustur. Ve bu da belgelerle kanıtlıdır. Savunma açısından dcnilebilir ki "Sıkıyönetinı emir verdi ve biz de uyguladık. Ne yapsaydık, uygulamasaydık da işimizden mi oısaydık? Ancak olaylar bu kolay ma/erele sığmayacak kadar kın ve dıişmaıılıkla doludur. örncğin benim olayırnda, isiıne son veıme ya/ını rcktörlük yazısı bilc beklennıeden o dönem kursü baskan vekilı ve daha sonra rektor vekili Prof. Dr. Refet Saygılı tarafından alclacele kaleme alınmış, irnzalanmış ve bizzat kcndisi tarafından elinıe tutusturulmuştur. Bununla da yctınilnıetniş, sanki yasa gercğımişçesine elimdckı kimlık, sağlık karnesi ve demirbasın "acilen" ladesini istcycn bir nol duşülmüstur. Bu "ikı eümle bir imza" uygulaması bazılarımıza gccc yarısı ya da sabaha karşı baskın yaparcasına ulastınlmıştır. Halcn görevini surdürmekte olan bir öğretim üycsi "Ama siz de çok şeyler yapınıssnuz. Aınerıka'da, lngıltere'dc ya da Almanya'da dıızcnc uymayan öğretim üyelerinin anlaşmaları yenilemez" diyerek ne kadar da Batı düşünceli bir demokrat olduğunıı baııa anlatmaya çalışmıştı. Bunları sOylerken bi/im anlasmalı olmadığımızı ve de yasal çerçeve içinde daha demokrat bir üniversite için çaIıştığımızı görmezden gelmışti. Eğer yarın üniversitelerin demokratlaşması yeniden gündeme gelecekse, geçmişle ilgili konuların açıklıkla dilc getirilmesi gerekir inancındayım. Geçmişe sünger çckmenin, özellikle demokrat kesimde vicdani ve moral açıdan suçluluk psikozuyla yüklü bir savunmayı beraberinde getireceğinden endişe duymaktayım. Oysa "Ben demokratım" diyenUzun yıllar Tıp Fakultcsı dekanlığı yapmış de lerin hoşgörülü, aıılayışlı ve içten bir dayanışmasığerlı hoca Prof. Dr. Yavuz Aksu atılıyor vc tepki nın en gcrekli olduğu bir dönemden geçmekteyiz. gelmiyor. Tepkisi/lik yeni atılnıaları gctiriyor. Prof. 1) Aybay, R.. 1402'lıklerın göreve döndürulmemesı hukuka Dr. Rona Aybay'ın deyimiylc atılınalarda "salam aykırıdır Murat Sarıca Armağanı, Aybay Yayınları. 1988, 43. doğrama" taktiği uygulanıyor. Yanı bir grup atı 02 14Ü elevizyonda Başyazanmız Nadir Nadi'ye soruluyor: "Çağdaş gazetecilik anlayışının temel ilkeleri neler olmalıdır?" Yanıt son derece açık ve yalın: "Temel ilkeler hiçbir zaman değişmez. Hakikatleri doğru göstermektir. Doğru göstermek, sapmamak ve objektif olmaktır." İşte temel ilkeler bu kadar basit: Doğru göstermek... Sapmamak... Objektif olmak. Başyazanmız Nadir Nadi'nin 7. Kitap Fuarı'nın onur yazarı ve yeni kurulan Türk PEN Kulübü'nün onur üyesi seçilmesi dolayısıyla düzenlenen törenler sadeydi, ama önemliydi. Televizyonun her iki kanalı da olaya ilgi gösterirken, basınımız pek haber değeri bulmadı... • Ekim ayının başında Cumhurıyet 50 lira zam yaparak 400 lira olmuştu. Diğer gazeteler beklediler. Eklmin son günlerinden başlayarak diğer gazeteler de fiyatlarını art arda arttırdılar. Kimileri ise henüz bekliyor. Ekim ayında yeni bir gazetenin daha yayın yaşamına başlaması dolayısıyla günlük gazete satışları 3 milyon sınırını aşmış görünüyor. Ancak kasım ayındaki zamlar yoğun promosyonlara, TV reklamlarına karşın, geçen Iki haftada genel satışı önemli ölçüde düşürmüş görünüyor. Geçen yıla göre genel görünümün genlş bir özetini gelecek hafta yapmaya çalışacağız. Ekim 1988'de gazetelerin günlük ortalama net satışları ve bir önceki aya göre farkları şöyle oldu: 400 liralık gazete Cumhuriyet 114.624 707.788 595.434 427.239 304.119 178.261 164.719 90.444 53.806 267.823 145.661 30.248 4.201 + 23.619 85.182 6.730 + 45.548 + 2.048 + 11.245 11.012 18.831 OKTAY AKBAL EVET7HAYIR Karikatür Nasıl Bir Sanattıı? "Eşek" bir gazete adı. 1910'da çıkmış. ilk baskısı on bin, bırkaç saatte tükenmış. Yeniden basılmış, sayı kırk ıki bine kadar yükselmiş. Ama ömrü uzun olmamış, hükümet tarafından toplatılmış! "Eşek" gazetesinin ılk sayısında şöyle bir yazı var: "Gayet açık fıkirli bir zat bir gün arkadaşına demış kı: Yahu bir oğlum doğarsa Eşek adını koyacağım Arkadaşı da cevap oiarak: Tühaf, dünyada bu kadar isım varken Eşek ısmine ne lüzum var? demış. O zat da şoyle cevap vermış: Evet lüzum var. Çünkü bu memlekette büyuk adam olmak içın Eşek olmaktan başka çare yok. Bızım memleketimızde de ılgi görmesi arzu olunan bir gazete ancak eşekçe bir gazete olabilir Vatandaşlarımız ancak buna ilgı gösterirler. Herhalde halkımız daha bu kadar hoş bir gazete görmemişlerdir. Tabiı bizden çok memnun olacaklar. Malum ya, Eşek'in görevı eşeklık etmektır." 'Eşek' adlı bir gazeteye çıkış iznı almak mı? Bir hıle bulmuşlar; "Eşk", yani Gözyaşı ısimli bir gazete ımtıyazı ıstemışler Matbuat Umum Müdürü ıstıdayı okumuş, "Başka isim bulamadınız mı?" diye sormuş, Dilekçeyi veren, "Kahkaha ile gözyaşı! Tezat olsun diye efendim" yanıtını vermiş 'Eşek' ımtiyazı ışte böyle alınmış.. Turgut Çeviker'in "Gelişim Sürecınde Türk Karıkatürü" adlı ilginç incelemesınin ıkıncı cıldı çıktı. Bu kez ele alınan dönem Meşrutiyet'tir, yanı 19081918 arası... Çeviker, büyük bir özenle ve belgesel çalışmayla bu on yılın hemen bütün mizah gazete ve dergılerını, karıkatur sanatçılarını, ilgınç olayları da anlatarak okurlara sunuyor. Böyle çalışmalar pek sayılıdır Çeviker yıllarını vermış. istibdat ve Tanzimat döneminı kapsayan bırincı cılt, ardından Meşrutiyet dönemi mizah, dergı ve gazeteleri, unlü karikatür sanatçıları, ilgınç konuları, yergılerı, taşlamalarıyla bizlere o çağı yaşatmaktadır Meşrutiyet döneminde karikatür sanatı nasıl tanımlanıyordu? Bakın "Kalem" dergısı "Karikatür nedır?" sorusunu nasıl yanıtlıyor: "Sanat değeri olanları, kı bızım demek istedığimiz, asıl karikatürler ıkı kısımdır; bırı bedenımızin sakatlığını ve kabalığını göze çarpıcı bir garıp açıklıkla resmeder. Bunlar güldürücü bir fantezı, kızgınlığı çekmeyen bir şaka yerine geçer. Öbürü insanın ahlâk ve ılışkılerıyle manevi bozukluklarını gösterir işte bu zalimdır. Onda yıkıcı bir alay, ıntikam alıcı bir yergı vardır. Boyle bir eleştırıyı herkese aşılayan şeyler hiç unutulmayacağından tasvir ettiği bir siyası ve sosyal olayın, bir resmı kişınin ta ruhunun derinliklerinde sakladığı şeyleri gösterir, çırkın, zararlı, guzel, yararlı her ne varsa hepsinı gösterdığınden buyük bir çıkar sağlamış olur" Unlü çızgı sanatçımız Cemil Cem de aynı dergide karıkatürü şöyle anlatıyor: "Karıkatur... Kapsamı genış, büyük bir sözcük Güldürmek ıçin bıraz yarı şaşı baktırılan bir göz; biraz büyütülen bir buruncuk, biraz sırıttırılan bir ağız; yanpiri çiziliveren bir çızgı, kimıleyın bir kızgınlık yaratır. Güldürecekken kızdırır. Melek bir düşünceyı ıfret bir duşmanlık biçimine sokar Karikatür; nükte, anıştırma, mazmun gıbı, edebıyat sanatından sayılır Bu kanatlarla edep alanında, hem yalnız edep alanında uçması gerekir Karikatür hıçbır zaman kötü düşünmez, hep tuhaf düşünür." Bilmem çağımızın çizgi ustaları bu tanımlamalara ne derler? Bence karikatür sanatının ana kaynağı boyledır Kotu değıl, biraz tuhaf düşünmek Olayların gülunç, yanlış yonlerını bırkaç çızgıyle göz önüne sermek. Karıkatur sanatçısı, ıster istibdat, ıster meşrutiyet, ıster cumhurıyet, ısterse demokrasi adı verılen dönemlerın ınsanı olsun, aynı amaç, aynı özlem peşındedır Meşrutiyet dönemi mizah dergılerinın ve karıkaturculerının ustalıkla işledıği bir önemli konu özgürluklerdır, en başta da basın özgürlüğüdür. Gazete toplamalar, yazarları tutuklamalar, sansur OKURLARDAN İşsiz Fransızca öğretmenleri Bizler dört yıllık F.ğitim Fakültesi mezunu, gerek Fransızca öğretmenine talep azlığı, gerek yahancı dil eğitimi isteğe bağlı hale getirilişi sonucu işsiz kalmaya mahkum kisileriz. Bunca yıl maddi ve manevi zorluklarla yetistik. Yararlamlmaya hazır potansiyel bir gücuz. Bizlerden ek branşlanmızda ya da yeni bir branşta kurs verilerek yararlanılması akla gelen çözümlerden biridir. Eğitimcilik konusunda yetistirildiğimiz için zalen birçok bakımdan öğretmenllğe hazır durumdayız ve bu konuda diploma sahibiyiz. Ûğretmen ihüyacının oldukça fazla olduğu iilkemizde asıl mesleği öğretmenlik olmayan kişilerdm bile yararlanılması düsünülmektedir. örneğin, istekli olanlara yeterli bir süre lngiliz.ee kurslan düzenlenerek çok geçerli olan bu dilin öğretmeni olması sağlanabilir. Rizim âlıl bırakılmamız haksızlık değil midir? Ugililerin dikkatine sunarızPERVİN DER/N Fransızca öğretmeni kosullar altında yeterli gorulerek, elimize dekan ve rektörün öğretmenlik için imzalayıp verdikleri diploma ile mezun edildik. Sonra da bu yeterlik sınavını anlayamadık. Bu eğitim fakültelerine 500 bin kisinin içerisinden ikl kez elenerek girdik ve ytne eğitimimiz süresince hocalarımızın gözetimi altında lise ve dengi okullarda yeterinden fazla öğretmenlik stajı yaptırılıp formasyon derslerini alarak ve bunun yamnda alanımızdaki derslerle ilgili her türlü öğretmenliğe yönelik bilgilerle yetistirildik. Fakültelerimizin anabilim dalmdaki sımflannın toplamından elene etene yeterli gorulerek, ancak 10 kifl mezun edildik. Bu yeterliklerden sonra bir türlü nasıl yeterli olacağımızı doğrusu biz de anlayamıyoruz. Herhalde bu gidisle ömrümüzün sonuna kadar anlayamayacağızYÖK'ün öğrencisi olmak bizim suçumuz olmamalıdır. Çünku geçmiş dönemlerde bizler çocuktuk. Sayın Bakammız da bizim çocuk olduğumuz bu dönemlerde üniversitelerde hocalık ve üevlet Planlama Teşkilatı'nda milli eğitimle ilgili eğitim uzmanıydı. Bu yeterlik sınavının kaldırmasmı ve bizleri anlayısla karşılamasım bekllyoruz. öğretmen Adayları 300 liralık gazeteler Hürriyet Sabah Milliyet Günaydın Türkiye Güneş Tercüman Yeni Asır 200 liralık gazeteler Gazete Tan Bulvar 6.060 6.561 Milli Eğitim Bakanımıza sesleniyvrus! r • • Eğitim fakullelerinden güç BAĞIMSIZUK OEHOKRAS! SOSYALIZH COZUM • • H Aylılı Slyaal Dcıgl "HAKLIY1Z KAZANACAĞIZ" Devrimci Sol Dava Savunması • Üniversiteleıde Denıokratık örgütlenme ve YÜK * SSCB'de Özgür Ulu.slar Neden Çatışıyor? * Kalliamlar, Pasifikasyon ürtüsünün Kaldırılmasını Engelleyemeyecekhr. • Siviı Toplumculuk ya da Uzlaşmacılığın Yeni Yazışma Adresi: Binbirdirek ler/ihane .Sukak Kaleaftası Han. No: II Kat: I SULTANAHMET Dr. CENGİZ KILIÇ I9S31988 Can dostumuz, yiğit insan "adam gibi adam" Cengiz ağabeyimizi kaybettik. ölüm, adın kalleş olsun Genel Yayın Müdürümüz Hasan Cemal şu sıralarda IPI (Uluslararası Basın Enstitüsü) Yürütme Kurulu toplantısı için New York'ta bulunuyor. Dünyada basın özgürlüğünün en sıkı izleyicilerinden biri olan kuruluşun yönetlminin gündemindeki ağırlıklı konu bu kez Güney Afrika; toplantıda Türkiye'de basın özgürlüğünün gelişmesi üstünde de durulacak. Bunun yanı sıra aynı günlerde, ünlü Los Angeles Times Gazetesi'nin de sahibi olan Times Mirror grubu ile IPI'nin düzenlediği bir seminerde de başkanlık seçimi sonrasında ABD'nln geleceği tartışılacak. Hasan Cemal'in bu ilgınç toplantıyla ilgili izlenimlerini bu hafta sonu okuyacağız. Dr. HİKMET KARAGÜLLÜ Dr. KENAN DİNÇER TÜM DEYRİMCİDEMOKRAT KAMUOYUNA DUYURU 1 Ağustos Genelgesi'nin bütün sonuçları ile kaldırılması ve sorunlarımızın çözümünün sağlanması için 10 kasımdan itibaren süresiz açlık grevine başladık. Bütün dcvrimcidemokrat kamuoyunu mücadelemizde bize destek vermeye çağırıyorıız. Malatya K Tipi Siyasi Hüküntlü ve Tutukluları adına Hasan Giilbahar, tsmail Kartal, Alilla Azrak, Hüseyin Isli, Orhan Aydın, Sıddık lşi, Turgut Serbest, Seracettin Akyol, Nasretlin Adalı, Osman Filiz, İbrahim Akan, Ahmel Toksoy, Ahmel Alkaya, Abdurrahman Ayaz, llaydar Yurlsever, Kasım Yürekli Satış Koordinatörü Fısan Fıstık SanayiA.Ş., fıstık ürünleri pazarlamasında görevlendirilmek üzere aşağıdakı nıteliklerde Satış Koordinatörü aramaktadır • Tüm satış teşkilatını istanbuldan yönetebılecek bılgı ve deneyıme sahip. • Gıda sektöründe deneyimlı. ilgilenen adayların, fotoğraflannı ekleyecekleri özgeçmişlerini aşağıdakı adrese göndermeleri rica olunur. Müracaatlar gızli tutulacaktır. S.S. İST. TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜ YAPI KOOPERATİFİ BAŞKANLlCl GENEL KURULU ILANIDIR Kooperatifimizın yıllık olağan gcnel kurul toplantısı aşağıda yazılı gundem maddelerini görüşmek Uzere 4.12.1988 Pa/ar günü sual 13.00'tc Yıldız Posta Cad. No: 4142 Gayrettepe adresinde bulunan İstanbul Yakası Telefon BaşmudUrluğU kafeteryasında yapılacaktır. Üyclcrimizin toplantıya katılmalarım öncmle rica ederiz. S.S. İST. TELF. BAŞMÜDÜRLÜĞÜ YAPI KOOPERATİFİ BAŞKANLltil GÜNDEM 1 Açılış ve yoklama, 2 Saygı duruşu, 3 Başkanlık Divanı secimi, 4 Çalışma raporu ve bilançonun okunması, görüşülmesi ve ibrası, 5 Gelecekteki faaliyetlerin görüşülmesi, 6 Mali konuların görüşülmesi ve üye aidatlarınm yeniden tespiti, 7 Dilek ve temenniler, 8Kapanış. B E N DE VL E T I M F İ Ş L E R İM H A L İ L N E B İ L E~R OZELLIKLE12 EYLUL 1980'DEN SONRA EFTEN • PUFTEN SEBEPLERLE, INSANLARI YILDIRMAK İÇİN MILYONLARA UYGULANAN SISTEMLl BİR BASKI POLITIKASININ OYKUSUNU ANLATTIĞI KAPSAMLI BİR INCELEME GAZİANTEP 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1987/557 Davacı 1 atih Akçura tarafından davalı Faruk Taşar aleyhıne açılan senel ıplalı davasıııın yapılan açık dıi'uşınasında verilen aıa ka ran gercğincc: Davalı Halen Ankara ili Konur Sokak No: 69 Kızılay Ankara'da oluran Faruk Taşar'ın çıkartılan davetiyclerde ve zabıtaya yazılan yazılarda davalının adresinde bulııııamanııştır ve adresi de lespil eüıleıucmişlir. Bu suretle davalının ilaııen tcbligat yapılmasma karar verilmış olduğundan davalının, nıahkcmemızın 1987/557 esas vc duıuşıııası 1/12/1988 tarihli duruşnıasında ha/ır bulunması, ha/ır bulunmadığı takdirde mahkeme gıyabında karar vcrilcccği vc teblıgaı yapılmış sayılacağı ilan olunur. Basın: 33406 ' FISTIK SANAYI A S (ArkasılO. Sayfudu) Altıntepe, Bağdat Caddesi Bayram Apt. No. 54 Küçükyalı, istanbul 19/9 YIL IICRA PL 467 TEDBİR UYARINCA SİGARA SAĞLIĞA ZARARUDIR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle