Katalog

Cumhuriyet A TÎNA Sahibı: Cumhuriyo Malbaacılık vc Gaznecilik Tilrk Anonim Şirkoı adına Nadir Na* • Genel Yayın Müdürü: Has» Ctnal. Müessese Mudürü Eıaiac UşaklıgU, Vızı Işleri Mudılrü: Ok«y Göatasia. • Haber Merkezı Müduru YtJpa B«yw, Sayfa Dılzenı Yanetmenı: Ali Ac*r. • Temsılaler: ANKARA Yllçıa Dofu. İZMİR: Hikmel ÇMJnkıy», ADANA: Olal Ba;l>a«K Isıantnıl Haberlerı: Eıfcaıı AkyıMız, Dış Haberler: Eıtaa Bala, Ekonomi: Ctagiz Tıırnan, Külıur: Crtel Üsler. Spor Danışmanı: AMalkadir Y'actinıaa. DUzellme: Rtfik Durtaş. BilimEgııim: Şakin Alpay. IşSendika: Şakran Kcteaci. Yurl Haberlcri: Necdel D o | u , Dizı Yazılar: Krren Çıllşkaa. • Koordinatör: Atamcl Konıbaa. • Malı Işler Erol Erkul. • Muhasebe: Baleal Yrntt 0 BüKcPlanlama: Srvgi Araa • Rcklam: \>vTonıı, Ek Yayınlar: H.lyı Akyol • Idarc: Hosrvın Garrr, Islcıme: ÖadcrÇdik. Bilgılşlem: Sıil laal. Bason v* Yavan. Cumhurıytî Malbaacılık v* Cazrtecılık T A Ş Turk Ocagı Cad 39'4t Cl|&lotlu 34334 lu PK 246Kunbul Tcl !I2 0! 05 120 haıl. T d o 22246 F u : (Iı !26 60 72 % Bumltr Aakan: Zıya Gokilp Blv InkıUp S \ o 19,4. Tıl 133 II 414". Tcltx: 42344 Fıx (4) 133 II 41 428 0 ln.tr H Zıya Blv 1352 5 2. 3. Tel 13 12 30. T»kx 52359 F u (51ı 13 12 30 # Adanı: Inonu Cad II9S No 1 Kal I. Ttl I1455OI19731 Tcta 62155. F « 171) î 28 056 TAKVİM: 13 KASIM 1988 İmsak: 5.14 Güneş: 6.41 Öğle: 11.53 Ikindi: 14.30 Akşam: 16.55 Yatsı: 18.17 Hükümeti yerendergi parayla toplatıldı STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'da birbiri ardı sira yolsuzluk skandalları patlar. Başbakan Andreas Papandreu da sevgilisi Dimitri Liani'yle ilişkileri, genel başkanı olduğu PASOK Partisi ve hiikümet üyelerinin bir bölümünün adlannın bu skandallara karışması nedeniyle eleştirilere hedef olurken hükümeti ağır bir dille eleştiren sol eğilimli "Anti" Dergisi Adalet Bakanlığı tarafından "salın alınmak suretiyle" toplatıldı. Ancak dergi hemen ikinci baskı yaptı. Anti'nin bu haftaki sayısının kapağı "Dolandırıcılar hükümeti" ibaresini taşıyor. Adalet Bakanı Agamemnon Kutsogeorgas'ın derginin kapağını görüp kapak haberini de okuduktan sonra bazı kişilere dergiyi bayilerden "satın almak suretiyle"' toplattırdığı belirtildi. Derginin haberinde Koskotas skandalında Papandreu'nun önemli rol oynadıgı, oğlu Eğitim Bakanı Yorgo Papandreu ve Adalet Bakanı Kutsogeorgas ile birlikte yurtcîışındaki bankalarda büyük paralar sahibi olduklarmı öne sürüyor. Habere göre Papandreu kalp ameliyatı için Londra'daki Harefield Hastanesi'nde yatarken yakın arkadaşı işadamı Yeorgios Luvaris, skandallar kahramanı milyarder Koskotas'ın Girit Bankası'ndaki 300 milyon drahmiyi (3 milyar lira) çekti ve bu para Londra'da Papandreu ve çevresine pay edildi. Oğul Papandreu ise Anti Dergisi'ne, daha önceki bir haberinde Koskotas'tan rüşvet olarak büyük paralar aldığını ileri sürdüğü için hakaret davası açmıştı. Mavi Cami: Japon modacı Kimijima'nın yolu her nasılsa Istanbul'a düşmüş vebu kente âşık olmuş. Bu sevgiyi modaya dökmek istemiş. İşte koleksiyon: Mavi Cami, Adalar, Orient Express, Boğaz, Allahm Bahçeleri ve Topkapı... Paris'teki SuLtanahmet NECLÂ SEYHUN Japon modacı Kimijima'nın Istanbul ilhamı, Neco'nun şarkılarıyla podyumufethetti Hac seferi özelleşiyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Devlet Bakanı Kâzım Oksay'm bundan böyle Seyahat Acentelerinin de hac seferleri düzenleyebileceğini açıklaması turizmciler tarafından olumlu bulundu. TURSAB Genel Sekreteri Caner Saka, "Rekabet her zaman tüketicinin yararına olur. Acenteler hac seferlerini düzenleyebilecek durumda" dedi. Caner Saka önümüzdeki günlerde bu konularda Devlet Bakanlığı ile bazı görüşmeler yaparak isteklerini aktaracaklarım belirterek şöyle dedi: "Diyanet tşleri Başkanlığı dine ilişkin konularda, sağlık konularında desteğini verirse son derece iyi olur." LöNDRA Ingütere diş ve göz savaşını konuşuyor EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA İngiliz Genel Sağlık Sigortası uyarınca bedava olan diş ve göz muayeneleri artık paralı mı olsun? Geçen hafta Avam Kamarası bu tartışma ile haşır neşirdi. Hükümetin paralı muayene önerisine kendi panisi içinden dahi taraftar çıkmadı. Tasarı üçbeş oy çoğunluğu ile zar zor kabul edildi. Bütün devlet hizmetlerinin bir aşamada özel kişilere devredilmesini ve piyasa koşullannın geçerli olmasını savunan Başbakan Thatcher, az kalsın bizzat kendi partilileri tarafından venilgiye uğratılacaktı.40 yıldır İngiliz halkının benlik ve şuuruna yerleşmiş olan Genel Sağlık Sigortası uyarınca vatandaşlann yılda bir kez diş ve göz muayenesini devlet hesabma bedava yaptırma hakkı vardı. Bu muayene sonucunda daha başka tedavi gerekiyorsa o zaman ücret ödemesi gerekiyordu. Hükümet ise bu normal muayeneler için de "küçük bir ücret" ödenmesi gerektiği görüşündeydi. Göz muayenesi için 10 sterlin (yaklaşık 30 bin TL.), diş için de 3 sterlin kadar (10 bin TL.). Ancak hükümet, bizzat kendi partisi tarafından bile desteklenmedi. İstanbul rüzgân Kimijima'nın zümrüt renkli. kısa ceketli bir kıyafeti. Pantolon ve etek güllü organdiden Ne denli garip Grand Hotel'in görkemli salonunda "Üsküdar'a gideriken..."i dinlemek. "Üsküdar'a Binbir Gece: gideriken aldı da bir yağmur. kâtibimin selresi uzun, eteği çamur. Japon modacı Kimijima'nın Birbirinden şık konuklar kucaklarında üstü defilesinin son bölümü kanepelerle dolu bir küçük tepsi, ellerinde birer kadeh şampanya, Kimijima'nın 89 ilkbaharyaz Binbir Gece adını taşıyordu. koleksiyonunu izliyorlar otelin salonunda. Devekuşu tüyleri, Japon modacı, bir ayrıcalık olsun diye, öteki dizi dizi incik modacılar gibi Louvre'un avlusundaki çadırlarda yapmıyor defilesini. Paris'in ünlü bir otelinin boncukla bezeli görkemli salonunda şampanya eşliğinde sunuyor yazı. giysiler J. Baker'in tkramı oldum bittim boldur zaten. Doğu'nun kıyafetlerini konukseverliği var kanında. Modacının defilesinde Türkiye'yi bulmak, şalvarlan, anımsatıyordu. çinileri, türbanları izlemek belki bir sürpriz oldu *. Japon modacı, başka konuklar için. Ama ben, Grand Hotel'de bu İstanbul esintisini öğle sonunda beni neyin beklediğini biliyordum. Mavibeyaz davetiye Sultanahmet Camii'nin çinileri Paris'te sununca, ile bezeliydi bir kere. Davetiyesine desen olarak "olacaktı o kadar... " çiniyi seçmişti Kimijima. Sonra, düzenledikleri çeşitli denierle yurdumuzda da çok iyi tanınan iki ünlü koregraf, Norberl Schimidt ve Bermoud Trux, sahneye koydukları Kimijima defilesinin sırrını daha önce açıklamışlardı bana. Ve gelmemi özellikle istemişlerdi. Bu ünlü sanatçıların evlerinde klasik müzikten, Zeki Müren'ine, Neco'suna, İbrahim Tatlıses'e dek bizim müziğimizden çeşitli örnekler vardır. Gide gele iyice alıştılar bize. Bunları dinlemekten zevk duyarlar. Kimijima'nın defilesi için de arşivlerinden neyi, Üsküdar'ı ve Neco'yu seçmişlerdi. Bermoud "Bayılıyorum Neco'nun şarkısına" diyordu. "Anlamının nefret olduğunu da kimseler bilmez burada..." Nitekim sıra bu şarkıya gelip de, Neco'nun sesi Grand Hotel'de perde perde: "Nefret, nefret, nefret!.." diye yankılandığında, kimseler tedirgin olmadı. Bir ilanı aşk da olabilirdi bu. Ha Çince ha Türkçe ne fark eder ki?.. Bayram değil, seyran değil. Neden mi Türk modası?.. Kimijima'nın yolu Istanbul'a düşmüş. Sadece ondan. Tutulmuş İstanbul'a. Bu sevgiyi modaya dökmek istemiş. Koleksiyonunu bölümlere ayırmış. llk parti Sultanahmet ya da yabancılann dediği gibi Mavi Cami. İkinci bölüm: Adalar. Üçüncüsü: Orient Express. Sonra: Boğaz. Sonra: "Allah'ın Bahçeleri..." Marlene Dietrich'in ünlü filmine mi kaydı aklı?.. Son bölümse: Topkapı... Davetlilerden olumlu tepkiler aldı defile. Pantolon üzerine giyilen keten tunik mantolar, emprime şalvarların üstünde emprime etekler, korse belli ceketler, kenetleri, vualleri bezeyen çini desenler ilgiyle, hayranlıkla izlendi. Defilenin sonuna doğru tam bir "Binbir gece" havasına özenmişti Kimijima. Işli, taşlı, boncuklu harem giysileri, süslü türbanlar... Ama son bölümün son kıyafetlerinde ise, devekuşu tüyleri, dizi dizi incik boncuklarla bezeli giysiler, sultanların Gelincık Kimijima'nın . giysilerinden çok Josephine Baker'in gelını, kadife. devekuşu kıyafetlerini anımsatıyordu. Bu da tüyu, incik boncukla son derece doğal. Modacı Japon olur, bezeli. Modacı, modeline Türk modasından esinlenir, "Binbir Gece" modellerini de Paris'te yaratırsa... adını vermis "Olacak o kadar!.." İtalynn TVsi Türkiye'de İZMİR (AA) İtalyan RAI TV ekibi, "Antik Denizler" adlı belgesel için Türkiye sahillerinde çekim yapıyor. İtalyan yönetmen Marino Maranzana, Türkiye'de 55 gün çekim yapacaklarını, Akdeniz, Ege ve Marmara kıyıları ile bu kıyılardaki antik yerleri görüntülediklerini bildirdi. Marino Maranzana, Antalya Side'den başladıklan çekimlerin, hazırlanacak 8 saatlik belgesel dizi içinde gösterileceğini söyledi. Maranzana, doğa, deniz ve arkeolojik güzelliklerin göruntülendiği diziyi, Avrupa'daki tüm ülkelere saımayı planladıklarını kaydetti. Ulmal Halk Sağlığı Kongresi Sürpriz Atatürk fîlmi inceleniyor TRT, kömürlükteki Atatürk filmini bulan Özalp Leblebici'ye inceleme için başvurdu. Prof. Ergun Aybars da uzmanlar kurulunda yer alıyor. Atatürk'ün fotoğrafçısı Cemal Işıksel, filmin nerelerde çekildiğini saptayabileceğini söyledi. gun Aybars da kurulda yer alacak. Atatürk'ün fotoğrafçısı Cemal Işıksel, filmin kopya bile olsa tarihi değeri bulunduğunu belirterek, "Filmi seyredersem, neyin ne zaman, nerede, kimin tarafından çekilmiş olabilecegini söyleyebilirim" dedi. Filmi bulan Özalp Leblebici ise fılm göriilmeden, uzmanlar görüşlerini açıklamadan değişik görüşler geldiğini, şimdi son sözün uzmanların olduğunu söyledi. TRT, Leblebici ile röportaj yapmak için hazırladığı programdan son anda, filmle itgilenilmiş olması nedeniyle vazgecti ve röportaj ı filmin uzmanlarca izlenmesinden sonraya ertelendi. ÜMİT OTAN Belgesel Atatürk filminin bulunmasından sonra tZMtR Kömürlükte bulunan yaklaşık 1.5 sa uzmanlar, filmin kimin tarafından çekilmiş olacaatlik belgesel Atatürk filminin seyredilmesi için ğı üzerinde dururken, Atatürk'ün fotoğrafçısı CeTRT, filmi bulan Özalp Leblebici'ye başvurdu. mal Işıksel, filmin CHP fotoğrafçısı tarafından çeÖnümüzdeki hafta içinde fılm, uzmanlardan olu kilmiş olabilecegini öne sürdü. O yıllarda bir Sovşan bir kurul tarafından izlenecek. Atatürk İlkele yet heyeti ile birlikte bazı fotoğrafçıların ve filmciri ve lnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Er lerin de geldiğini belirten Işıksel şunları söyledi: "Filmi çok iyi izleyip larih sırasına getirmek lazım. Amerikalı diplomatla ilgili gorüntüler başka bir zamanda da çekilmiş olabilir. Ben gazetedeki fotoğraflan gördüm, her şeyi hatırlıyorum. Filmi bir kere görürsem, neyin nerede, ne zaman çekildiği konusunda yardımcı olabilirim. Tabii ben İzmir'e gelemem, filmin İstanbul'a getirilmesi lazım. Film kopya bile olsa tarihi değeri vardır." Atatürk llkeleri ve lnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ergun Aybars, olayın ciddi bir komisyon işi olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Filmi izlemek gerekli. Filmin içinde orijinal kareler olabilir, ancak seyretmeden bir şey söylemek olanaksız. Bu filmi, uzmanlardan oluşan bir kurulun izlemesi lazım. TRT'den haber verdiler, önümüzdeki hafta içinde filmi izleyecegiz." Filmi bulduktan sonra tüm dikkatleri üzerine toplayan Özalp Leblebici ise stresli günler geçirdiğini, film daha seyredilmeden değişik görüşler öne sürüldüğünü, işin tekniği bilinmeden ve uzmanlar karar vermeden söylenenlerin havada kalacağını belirtti. Adının açıklanmasını istemeyen bir uzman tarihçi. 1951 yılında halkevleri kapatıldığında, mallarına da el konulduğunu, bazı tarihsel filmlerin bu sırada kaybolmuş olabilecegini öne sürerken, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel, nitrat tabanlı Atatürk ve tarihsel filmlerin toplanması, korunması ile ilgili evreyi şöyle anlattı: "Daha önceleri Atatürk filmleri başla Ordu Film Merkezi olmak üzere değişik kurumlarda bulunuyordu. Sonradan tüm filmler Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde toplandı. Bu filmlerin çoğu yanar film. Şu an elimizde yaklaşık 7 bin bobin film var. Bu filmleri MSl Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema TV bölümünde Sami Şekeroğlu başkanlığındaki uzman kişilere onartıyoruz. Filmler yanmaz polyester tabana çekiliyor." ANTAL YA (AA) Türk Tabipleri Birliği'nin Antalya'da düzenlenen ve beş gün süren "Ulusal Halk Sağlığı Kongresi" dün sona erdi. Çeşitli sağlık sorunlarımn ele ahndığı kongrenin sonuç bildirgesinde, Türkiye 'de sağlık hizmetleri sorununun henüz çözümlenemediği kaydedilerek şu görüşlere yer verildi: "Başarısız uygulamalann nedeni, finansman yetersizliği, personel eğitim ve istihdam politikalanndaki hatalar ve sağlık yönetimi kadrolarının yetersizliğidir. Bu sorunlar çözümlenmeden hiçbir sisıem basarıya ulaşamaz." tsviçre'den ilticayn önlem Gorbaçov'la aklanan 'aykırı' Ermeni sinemacı Paradyanov: Greenpeace hayalet gemi alarmında SEMRA SOMERSAN Greenpeace'in İtalya'daki örgütü, Karadeniz'e atılan çöp varilleri ve "hayalet gemiler" için alarma geçti. Çöp varillerinin İtalya'dan yollandığının kesinleşmesi üzerine İtalyan limanlarıııdaki gözetimini yoğunlaştıran Greenpeace, konu ile ilgili basın toplantısı yaparak "Az gelişmiş ülkelere çöp ihracının yasaklanntasını" istedi. Türkiye'ye yollanan çöp varillerinin büyük bir kısmının boya sanayii atıkları ve kuru ternizlemede kullanılan kimyasai maddelerin atıkları olması ile ilgili olarak Greenpeace Roma örgütünden Roberto Ferrigno, "Bu, Italya'nın öteki az gelişmiş ülkelere ihraç ettiği kimyasai atıklann aynısı. Olay çok tipik" dedi. İtalya'da Carrara Limanı'ndan, AT'ye üye olmayan Doğu bloku, Afrika ve Güney Amerika ülkelerine 1986'dan bu yana 7 bini aşkın ton zehirli atık yollandığını belirten Greenpeace'in Roma örgütü, 1987 yılı içinde çöpün şu gemilerle tasındığını saptadı: Türk bandıralı Akbay, Malta bandıralı Lyııx, Çekoslovak bandıralı Radhost, bandırası belirlenemeyen Baru Luck ve Kaptan Febmi ismini taşıdığı sanılan bir Türk gemisi. Dış Haberter Servisi Gürcis.an'da yaşayan en büyük Ermeni sinemacılarından biri olan 64 yaşındaki Sergey Paradyanov, hapis, çalışma kampları, sürgün yıllarından sonra 1985 yılında eski itibanna kavuştu ve Goskino (Sovyet Sinema Idaresi) tarafından film çekmesine izin verildi. Sürgün yı 1ları nda başta Fransız şairi Louis Aragon, eşi Elsa Triolet, Mayakovski'nin eşi Lili Brik, Simone Signoret gibi ünlü sanatçılann, destekleme ve dayamşma komitelerinin yoğun faaliyetleri sonucunda serbest bırakılan Paradyanov, tüm baskılara rağmen bireyselliği eşcinsel duyarlıkla yansıtan bir yönetmen olduğu için Brejnev döneminde "Ahlaka mugayir ve antisosyalist" olarak lanetlenmiş ve cezalandırılmıştı. Son altı ay içinde Münih, Venedik ve New York festivallerine resmi pasaportuyla gidebilen Paradyanov, kasım ayında da sonbahar festivali .ve ,"Cahiers , Cinema" , .. . du , „ ., dergısının konuguolarakPar.se Sayat Nova (1971), llk Erkek (1958), Suram Kalesinin Efsanesi (1985), Ukrayna Rapsodisi (1961), Ateş Atları (1964) gibi filmlerin yönetmeni, son filmi "Âşık Kerib"de, Azerbaycan'da yaşayan bir Kürt cöpcüsünün öyküsünü anlatıyor. SSCB'de son zamanlarda meydana gelen etnik olaylar konusunu işleyen yönetmen "Bu fHm bir dostluk mesajıdır" diyor. Fransız "Liberation" gazetesinin Paradyanov'la Tiflis'te, Paris gezisi öncesi yaptığı soyleşiden bazı soru ve yanıtlar şöyle: Paris'te Gıircistan Sineması Haftası'nda sizin tüm filmleriniz bir kez daha göslerilecek. Sizin için ne ifade ediyor bu gösteri? PARADYANOV Çocuklu; ğumda Fransızca şarkılar ezber e KGB binası genelev olsun tirlerdi bize. Annem bizim Ermenice'den başka bir dil de konuştuğumuzu bilip çok memnun olur, bizle övünürdü. Fransa benim için hep kaliteli bir eğitimin simgesi olmustur. Paris'te MontmartrVa gitmek sonra Alma Köprüsü'nün oralarda dolaşnıak istiyorunı. Gavroche'lara rozetler ya da kopekler dağıtmak istiyonım. Bir de Parislilere "Küçük Prens" filmi çekmek isterdim. Ashnda vakti AMCARA (AA) Isviçre hükümeti, son zamanlarda ülkeye yasadışı yollardan girerek siyasi sığınma isteyenlerin sayısındaki artışı önleyebilmek amacıyla yeni kararlar aldı. Ankara'daki büyukelçilik yetkilüerinden edinilen bilgiye göre, 1 kasımda yürürlüğe giren kararlarda, mülteci olarak kabul edilebilmeleri için gereken işlemlerin tamamlanması sırasmda, iltica talebinde bulunanlara artık maaş, iş ve ev imkânı sağlanmayacağı belirtilivor. Perestroyka iyi bir şey de, halk desteklemiyor. Bu halkın enerjisi kalmamış, yıllardır posası çıkarılmış. Ben bile atalet içinde yaşıyorum. Şimdi saray sanatçısı oldum. Palyaço gibi, her yere g i d i y Paradyanov: ^ modern birHamlet'tir. u m G o r b a ç o v ran kadın Maria Magdalena. Tabii beyazperdede. Stern Dergisi son sayısında, üutun Hıristiyan rjünyasında fırtınalar koparan yönetmen Martın Scorsese'nin "Günaha Son Çağn" filmini ele alırken, Isa'nın çekingen bir bekârolmayıp kadınları sevdiği göruşünu ortaya atıyor. İsa'nm taşlanm?ktan kurtardığı, sonra da âşık olduğu ünlü kutsal fahışe Maria Magdalena rolündekı Barbara Hershey ise filmde gunahın simgesi gıbı. Fiirne auyuıan ilgi biraz da onun sayesinde. F. Almanya'da bazı Hıristiyan kuruluşlar filmin oynatılmasının engellenmesi için başvuruyor. Yönetmen Martin Scorsese ise belki bininci kez filmin Hırisbyanlığı ve Isa'yı aşağılamadığını, aksıne İsa'nın insancıl yönünü vurguladığını, üstelik her şeye rağmen "günaha son çağrı"ya uymadığını anlatıyor. Günaha çağıran k a d ı n ^ ^ ^ S zamanında böyle bir girişimim oldu, ama Moskova'daki bürokratlar, Litvanyalı bir sinemacıyı görevlendirdiler bu yapımla. Litvaııya, Fransa'ya coğrafi olarak daha yakınmış da ondan! Sonuç, Saint E.xupery için bir felaket oldu! Neyse... Fransa'da benim serbest bırakılmam için dayanışmada bulunanlan göreceğim. Aragon'la Trioletnin mezarlarını ziyaret edeceğinı. Bir de Tarkovski'nin tabii. Ermenistan'daki son olaylan nasıl değerlendiriyorsunuz? PARADYANOV Ermeni halkını ikiye ayırmak mümkün: Kültürel misyonunun ve temsil ettiği ulusun bilincinde bir kesim; bir de bugün zincirlerinden boşaıı lerini ve sindirdiklerini nasıl da mış, tüm kötü yanlarını sergileyen anlatıyor. İşte bu beceri ister. Gorkesim. Yarın Gürcü gençleri ve ay baçov'da büyük bir tiyatro oyundınları da sokaklara dökülüp ay cusu yeteneği \'3i. Allah vere de bu nı talepleri öne sürseler ne olur? yeteneğini kaybetmese de, bir gün Devrimin şefieri büyük bir eli gelip benim oyunumda Çatski roaçıklıkla başkalannın topraklannı lünü o oynasa. O herkesi tedirgin dağıttılar. Gürcistan çok önemli eden, kafasındaki lekeyi de makanıtlannı yitirdi. Hakhuli ve Oş yajla gizleriz, olur biter. Perestroyki bugün Türkiye sınırları içinde. ka iyi bir şey de, halk desteklemiUdabno frekslerinin üzerine Azeri yor. Bu halkın enerjisi kalmamış. bir çobanın "AhmetMamedAşk" Yıllardır posası çıkartılmış bu halkın. Ben bile atalet içinde yaşıyorum. Beni yeniden oluşturmak isteyen kaynanamı yitirdim, ama ruhu bir gün gelir beni bulur diye korkuyorum. Bence Gorbaçov yeteri kadar vahşi değil. Parti genel sekreteri ve devlet başkanı Perestroykanın oluşum döneminde sert, katı olmalı. Hiç bir insanal yön sızmamaiı, görülmemeli. Ben Perestroykanın deneysel simgesi oldum. Papağan ya da palyaço gibi, her yere götürüyorlar beni. Sarayın gözdesiyim artık. Rotterdam'da bana 'Modern bir film yapabilir misiniz?' diye sordular. Ben de 'Hamlet' dedim. 'Arkaik' diye yanıtladılar. Ben de yazmasından kim sorumludur? 'hayır, arkaik değilim, Hamlet Bir de yarın, bir grup Ermeni, Gorbaçov'dur' dedim. Biraz dübayraklarında bulunan Ağrı Da şündüler ve 'Raissa da Orfeli mi?' ğı'nı talep etmeye kalkarsa ne diye bir soru geldi. 'Hayır Raissa, olur? Eçmiazin'den aynlmak iste metinleri yutmuş. Misafir sanatyen Ermeni şairlere ne oluyor? çı. Ama yamlmış. Hamlet'te CorBu, aklını kaçırmak demektir! delia'yı oynuyor' dedim. 'Vay, ilSon filmim Âşık Kerib'i Erivan1 ginç, dâhice bir şey!' dediler. da gösteremiyorum, çünkü yerel İşte ben böyle çalışıyorum, sezmakamlar halkın düşmanca tep gilerim bunlar. Becerikli bir adaki göstermesinden çekiniyor. mın normal halidir bu anlattığım. Peki Gorbaçov'un tutumu Glasnostun trajedisi de var: Vothakkında neler düşünüyorsunuz? ka, apartman girişlerinde boş şiPARADYANOV Ben sanatçı şeler, Karabağ filan... Nihayet ben becerileri ve maceracı ruhlarıyla de aşırı uçta, Tiflis'teki KGB biönderleri çok severim. Lenin'i de... nasının genelev haline getirilmeBak şimdi Gorbaçov, pastasını sini isterim. Babam bir genelev işyerken, yerinden nasıl da kalkıp letirdi ve oldukça da zengin bir kürsüye çıkıyor, bütün düşündük adamdı. ANKARA (A.\'KA) Öğrenci Seçme Sınavı için başvurular bugün başlıyor. Başvuru kılavuzları da bugünden itibaren dağııılmaya başlamyor. Adaylar kılavuzlar için 1350 lira ödeyecek. Kılavuzîar, doldurulduktan sonra nıezun olunan okullara yatırılacak. Adaylardan mezun olduklan kentte oturmayanlar ise bulunduklart ilin herhang: bir okulıına kılavuzları yatırabilecekler. Ün iversite giriş sınavının ilk basaınağı olan Öğrenci Seçme Sınavı 'na girecek olan adaylar, sınav ücreti olarak 12 bin lira ödeyecekler. Sınav için 800 bin kılavuz basıırıldı. ÖSYMyv başvuru Trabzori'da 97 çocıığa aile TRABZON (AA) Çocuk yuvaları ile yetiştirme yurtlarında başlatılan "koruyucu aile" uygulamasına, Trabzon 'da iîgi gösterildiği bildirildi. Sosyal Hizmetler tl Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre Trabzon'da çocuk yuvası ve yetiştirme yurtlarından bugüne kadar 97 aile çocuk edindi. Yetkililer, koruyucu ailelerin çocukları resmen evlat edinmediklerini, ancak zaman içinde talep ' edildiği ve durumları uygun olduğu takdirde, bu hakka sahip olabileceklerini kaydettiler.