19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM / KASIM 1988 TV 1 07.00 Açılış 07.01 Gün Başlıyor 09.15 Haftanın Dizisi: Unutulmayan Kadın Marina, Muhnoz'un bır afıfm: yakalar, onu sıbıştırmaya baflar Ftlomena Alıce'ı evlal edıntr. 09.45 Hanımlar İçin Lafım Balla Kestım adlı bu programda senaryosunu Dmçer Sumer'ın yazdığı ınsan ılifkılennın ışlendiğı bır drama yer ahyor Dtişünce özgürlüğünde ilk 25'te yoksıınuz Düşünce özgürlüğünü yaşayan "takdire layık" 25 ülke bulunduğunu belirten Blokh, "Türkiye hâlâ bu 25 ülke arasmda yer almıyor" dedi. Uluslararası PEN, Cezaevindeki Yazarlar Komitesi aracıhğıyla cezaevine düşmüş yazarlara yardımcı olmaya çalışıyor. Genel Sekreter Blokh, cezaevine bir suç işledikleri için değil, düşünceleri yüzünden düşmüş yazarlarla i/gilendiklerini vurguluyor. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA Uluslararası Yazarlar Birliği PEN'in Genel Sekreteri Ataandre Blokh, "Diınyada demokrasi sonınunu bütiiniiyle çözmiiş, diışünce özgürluğunu yaşaj'an 'takdire layık' 25 ülke var. Ne yazık ki Türkiye hâlâ 'takdire layık' 25 ülke arasında yer almıyor. Hatta korkanm, Türkiye düşünce özgürluğu hakkını en kötii biçimde v'iğneven ülkelerden biri" dedi. Paris'te yaşayan ve Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenlenen Uluslararası PEN Kongresi dönüşü Londra'ya uğrayan Blokh, PEN'in yalnızca "takdire layık 25 ülkede" etkinlik gösteremeyeceğini, kongreyi de "25"e girmeyen Guney Kore'de bu yüzden yaptıklarını söyledi. Blokh, "Şunu da eklemeleyim: Etkimiz, 25 ülke dışında kalan ülkelerde daha fazla oluyor. Yardıma gereksinimi olan yazarlara yardımımız dokunuyor. Ajnca o ülke>i uluslararası kültür ve edebiyata yaklaştırmış oluyoruz. Etkinliğimiz, düşünce özgürlüğü taleplerini kamuoyuna mal ediyor. Yani gazetetere, televizyonlara çıkartıyor, günlük konuşmalara sokuyor. Böylece demokratikleşme sürecine yardımcı olduğumuz kanısındayım. Hiçbir ülkede hiçbir yazar, yazdıklanndan öturii cezaevine girmemelidir" dedi. Fransa'da "Nouvelle Revue Française"deki edebiyat eleştirileriyle tanınan, 12 roman ve çok sayıda denemenin yazarı olan Blokh, Türkiye'nin ağır birçok sorunu olduğunu bildiklerini belirterek, "Takdire layık 25 ülkeden eleştirel bir gözle bakmak kolaydır. Buna rağmen, Türkiye'de sırf yazdıklan ya da yayımladıklannlusu olarak hüküm giymiş yazarlara Cezaevindeki Yazarlar Komitesi aracıhğıyla yardım etmeyi amaçlıyor. Genel'Sekreter Blokhun bu konudaki açıklaması şöyle: "PEN'in amacı, yazarlaria uluslararası aitelikte ilişki kurmak, işbirliği yapmak, haberleşmek, ortak sonın ya da düşünceleri paylaşmak. Yazariann sorunlan ise çogu zaman siyasal niteliktedir. Oysa yazariann düşünce ozgürlüğune gereksinimi büyuktür. Bu da öyle istendiği kadar bol budan ötürii halen cezaevlerinde ga lunan bir şey değildir. Bu nedenzeteciler var. Ancak Türkiye'de et le, kaçınılmaz olarak Cezaevindekinlik olasılığı diğer birçok ülke ki Yazarlar Komitesi dogmuştur. ye oranla daha kolay. Hükümel de, diğer bazı hükümetlere oran Cezaevine bir suç işledikleri için değil, düşünceleri yüzünden düşla daha duyarlı" dedi. Uluslararası PEN, düşünce suç müş olanlaria ilgileniyonız." Uluslara rası PEN Genel Sekreteh Alexandre Blokh: TRT^NIN İCİNDEN MAHMUT T. ÖNGÖREN Hepimizin savunmanı Halit Çelenk'in ve hepımizin yazan Muzaffer ilhan Erdost'un haksızca gözaltına alınması iki konuyu yeniden gündeme getirdi. Türkiye'de 12 Eylül teması ve senaryosu hâlâ ısraria işleniyor; tarttsmalara ve kültür ve sanata eskısine k'yasla daha çok yer verdiği ileri sürülen TRT de insan hakları Konusundan giderek kaçıyor. Kendi dallarında en ön plana çıkan ve aynı zamanda da insan haklannın en keskin savunucularının başında bulunan Halit Çelenk'in ve Muzaffer İlhan Erdost'un gözaltına aiınışını ve sonra bırakıhşını "haber" yapmayan TBT'ye kızmaya artık gerek görmüyoruz. Türkiye'de yine terörü başlatma eğilimi ortaya çıktı. Çağırtp ifadelerine başvurmak varken, gece evlerini basarak demokratik hak ve özgürlükler için savaşım veren insanları gözaltına almak da yeniden başlatıian terör ortamının bir parçasıdır. Bu gibi olayların haberierine yerine göre TRT'de yer vermek, yerine göre hiç değinmemek ya da çarpıtarak değinmek de aynı planın bir başka parçası değil mi? İşte Tuzla Operasyonu... TRT bu oiayın ilk habennde, polisin öldürdüğü kişileri "terörist" olarak tanıtıyor. Ama daha sonraki günlerde "Tuzla Operasyonu'nun ayrıntıları ortaya çıkıyor. Önce, Tuzla'da bir otomobildeki 4 kişiye 283 kurşun sıkarak öldüren polisler aleyhinde soruşturma başlatılıyor. Arkasından bu olaya karışan 16 polis hakkında 56'şar yıl hapis ıstemiyle ağır ceza mahkemesınde dava açıldığını basından öğrenıyoruz. Ama Tuzla Operasyonu ile ilgili geJişmeleri TRT'den öğrenmemiz olanaksız. Neden? Efendim, TRT böyle işlere karışmaz, ancak kendısine yukarıdan gönderılen buyruklara uygun olarak bır oiayın haberıni ya eksik olarak ve çarpıtarak verir ya da hiç vermez. Ama haksızlık etmeyelim. TRT, Tuzla Operasyonu'nun daha sonraki günlerde ortaya çıkan kimi aynntılarını halktan saklamamıştır. Örneğin muhaletetin (SHP'nin) bu konudaki girişimleri televizyonun ancak kapanış bültenterine geçebikJi. Eğer muhalefet sesini çıkarmasa TRT'nin konuya değineceği yok. Muhalefetln ağzına bir parmak bal çalmak için, TRT oiayın haberiyie ilgili bir kırpıntıya el atıyor. Olayı tüm kamuoyuna duyurmak amacıyla değil... Hakkını yemeyelim TRT'nin yine de. ZekiMetin ikilisinin hazırladığı "Güler misin Ağlar mısın?" adlı güldürüde Turizm ve Kültür Bakanlığı ve Devlet Bakanı Adnan Kahveci ile hafiften gırgır geçildi. Böyle bir şey TRT Televizyonu'nda ilk kez yapılıyor. Ama bu gibı davranışlar, Türkiye'ye belli bir hoşgörünün getirılmek istendiğini mi gösterir? Ya TRT yayınlarında giderek çoğalan kültür ve sanat izlencelerine ne demeli? Örneğin daha önce hiçbir dönemde sinema olaylarına ve haberlerine bu denli çok yer verilmemişti. Artık filmler, gösterildikleri sinemaların adları da belirtilerek tanıtılıyor. Televizyonun sinema izlencelerinin sayısı da birden ikiye çıktı, belki daha da artacak. Gerçekten büyük gelişme... Ama yine filmler kesilip biçiliyor, yine önceden gösterileceği açıklanan filmler yasaklanarak yayından kaldırılıyor. Günümüzdeki sorun, 12 Eylül temasının özellikle TRT Televizyonu'nda "tartışma izlenceleri" ve kültür ve sanat yaldızı ile allanıp pullanıp eskisine kıyasia daha şirin bir biçimde toplumumuza kabul ettirilme çabasının içindedir. Şu "Forum" adlı sözde görüş bildirme ve sözde tartışma izlencesinde, "TRT yayınları, Eurovısıon Şaı^ı Yanşması ve yabancı dil eğitimi" gibi "sakıncasız" konulardan sonra bir de "Türkiye'de İnsan Hakları" başlıklı çok güncel konular ele alınsa ve Halit Çelenk ile Muzaffer İlhan Erdost gibi kişilere yer verilse de, TRT'nin 12 Eylül temasınm ve etkisinin içinde mi yoksa dışında mı olduğunu açıkça anlayabiisek... Kitap Fııarı açılıynr Kültür Servisi 7. TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı 'nın programı dün düzenlenen bir basın toptantısıyla açıktandı. Bu yıl 513 kasım tarihleri arasmda düzenlenecek olan fuarda beşi yabancı olmak uzere 103 yayın kuruluşu yer alacak. Başyazarımtz Nadir Nadi'ye fuarın bu yılki onur yazan olarak bir plaket sunulacak. Aynca Alpay Kabacalı tarafından hazırlanan Nadir Nadi'nin yaşamıyla ilgili özel anı kitabının dağıtımı yapılacak ve "Nadir Nadi'ye Saygı" başlıklı bir toplantı düzenlenecek. Açılışmda Frankfurt Kitap Fuarı yöneticisi Peter rVeidhaas'ın da yer alacağı fuarda Yunanlı yazar Dido Sotiriyu, ozan Nikiforos Vrettakos, Tarihçi Prof. Nikos Svorons, Sovyet Türkolog ve yazar Rady Fish ile fsviçreli öykücü Maja Beutler de konuk edilecekler. İçinde mi Dışında mı? 10.15 Çocuklar İçin I Programda, haflanm şarkısı okunuyor Cüntuk yaşamda kullanılai aleıler tantttlıyor Oyunlar oynanıyor Çızgı filmın ardtndan trafik konulu bır yarışma yer ahyor. 11.45 14.59 15.00 15.20 Kapanış Açılış Haberler Öğleden Sonra Meral Kemal Gonenç'ın yuneılığı programda Meral öğreımen ve öğrencılerinm yer aldttt "Okuyalım Konuşalım". "Muzık" ve "Ah Hanım Ana" adlı bölumlrr yer ahyor. 16.10 Cezayir 16.25 Çocuklar İçin2 18.00 Haberler 18.20 Sağhk Ülkemızde sosyal ve ubbt bır sorun olarak görunen karacıger kıstının bulafma yolları, behrtılerı ve tedavtsı örnekterle anlatıhyor ve korunma yolları uzennde duruluyor. 18.40 Çalışanlar İçin Programda. 3308 Sayılı Çıraklık ve Meslekı Eğılım Kanunu neler geıırmışıır, nasıl uygulanmakladır, uygulamada karşılaşıtan guçlukler ıle bu guçluklenn gıderUmesme yOnelık konularda yeıkılılerle yapılan roporıajlara yer vtnhyor. Özel tiyatrolara ynrdım ANKARA (AA) Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yardım yapacağı tiyatrolar belli oldu. Engin Cezzar başkanlığında Yıldız Kenter, Genco Erkal, Ali Poyrazoğlu, Salih Kalyon, Hadi Çaman ve Bakanlık temsilcisi Rahmi Gemici'den oluşan yardım kurulunun yaptığı düzenlemeye göre; Ali Poyrazoğlu, AST, Dormen, Dostlar, Gönül Ülkü, Gazanfer özcan tiyatrolan, Hadi Çaman Yedi Tepe Oyuncuları, Hodri Meydan, Kenterler, Nisa Serezli Tolga Aşkıner Tiyatrosu ve Orta Oyuncular'a 11 milyon .800 biner lira, Ankara Çocuk Gençlik Tiyatrosu, Bizim Tiyatro, Nejat Uygur, Taner Barlas Mim ve Tevfık Gelenbe Tiyatrosu 'na 6 milyon 800 bıner lira yardım yapılacak. Abdullah Şahin, Ali Atik tiyatrolan, Anadolu Çocuk Oyunlan Kolu, ASM, Enis Fosforoğlu Tiyatrosu, İdil Abla, Masal Gerçek, Denîzli, Tuncay özinel tiyatrolan ve Sunu Ajans 3 milyon 800 biner lira alacak. Gülriz SururiEngin Cezzar Tiyatrosu ile Eren Beydağ Tiyatrosu ise yardım isteklerini geri *• •• aldılar. 19.00 Harf tnkılabı Asaf Demırbaş'ın yapımalığını yaplığı programı Surullah Karakaş yoneliyor. Harf tnkılabımn yüdörtumu nedenıyle hazirlanan programa. Prof. Seşet Çağalay, Prof. Ismel Giritli ve Prof. Ulkan Kocaturk konuk olarak katılıyorlar. 19.25 Muhteşem Yabancı Bu bölümde Larry, Balkı'ye bankalar hakkında bılgı verır ve parasını bır bankaya yaıırmastnı sağlar. 20.00 Haberler ve Hava Dunımu 21.00 Babalar ve Oğullar Baba Deuu lorunu Georg 'un kımya oğrelimi görerek şirketin başma geçmesi ıçın kendısıne baskı yapmakıadır Bu baskı Georg'u bunalıma surukler. 22.05 Yarışma: Banko Programda dörl yarifmacı yer ahyor ve lanh, edebıyal, bılım, muzık. guzel sanarlar, spor, akluahle, coğrafya ve lurızm konularında sorular sonıluyor 23.00 Gecenin Konukları Azız Üslel'ın sunduğu programa konuk olarak Arıf Keikmer, Serpıl Çakmakh vt Oğuz Aral kalıhyor. 23.46 Günün Sonu Kapanış TV2 18.58 Açılış 19.00 Haberler 19.20 İyi Akşamlar Samık Kasapbaşoğlu'nun hazırtayıp Çeıin Çekı ve Lale Dıllıgıl'ın bırhkıe • sunduğu canlı programda sohbeı ve küllUr ağırlıkh konular magazm olarak ele aUnıyor. ELEŞTİRMEN, ROMANCI VE DENEMECİ Uluslararası PEN'ın Genel Sekreterı Alexandre Blokh, Fransa'da Nouvelle Revue Française'de yayımlanan edebiyat eleştırilerıyle tanınıyor 12 roman ve çok sayıda denemenin de yazarı olan Blokh, dünyada düşünce özgürluğünün bol bulunan bır şey olmadığı kanısında. 20.00 Müzik: Klasik Batı Müziği 20.10 Yahya Kemal Beyatlı Özel Programı 20.45 CNN: Dünya Raporu Amenkan CNN Televızyonu ve dunya televızyonlarımn ışbırhğı ıle hazırlanan bu programda, her ulkeden bır muhabir ütkesindekı bir olayı anlatıyor Gün geçmiyor ki bir kitap toplatılmasm, bir fılm yasaklanmasm Izin verilen ve verilmeyen düştinceler "İzin verilen düşünce ile sınırlı bilgi edinme hakkı"mn uygulandığı ve düşünce açıklamasının suç sayıldığı ülkemizde, gün geçmiyor ki bir kitap toplatılmasm, bir gazete veya derginin dağıtımı engellenmesin, bir film yasaklanmasm. Tüm kitle iletişim araçlan siyasal iktidarın ve yönetimin denetim ve sansürüne konu oluyor. ÇETİN ÖZEK Çağdaş demokrasiler, siyasal/ideolojik dönüşumiere açık, çoğuicu siyasal sistemlerdir. Demokratik siyasal yaşam, halkın gerçekleri öğrenip, düşünce çeşıtlemelerini bilerek, saglıkh tercihler yapabilmesi temeline oturur. Bu nedenledir ki, çağdaş demokrasilerde, düşünce açıklamak ve dolayisıyla bilimsel/sanatsal yaratma hakkı sınırsızdır. "Halkın bilgi edinmek, öğrenmek" hakkına kavuşabilmesi ise, "özgür haber/bilgi dolaşımına" bağlıdır ve bu nedenle de "kitle iletişim araçlarT'nın, "gerçek bilgi ve haber dolaşımını" saptınp, engelleyecek güçlere ve siyasal iktidara karşı bağımsız olması, denetlenmernesi gerekir. "Sinema" da bir kitle iletişim aracıdır ve siyasal iktidarm denetiminde oluşu, o ülkede düşünce açıklamak, sanatsal ürün yaratmak özgurlüğünün sınırlandınldığı anlamma gelir. Siyasal/ideolojik iktidar alternatiflerinin sınırlandırıldığı "sözde demokrasiier'de, siyasal iktidar duzeninin, ancak belirli siyasal/ideolojik düşuncelere dayanabileceği, sistemin değişmezliği, siyasal tercihlerin "aynılar arasından birisi için" yapılabileceği kabul edilmektedir. Böylece, "irin verilen/yasaklanan düşünce" alanları yaratılır ve "halkın bilgilendirilme/oğrenme hakkı", "izin verilen düşünce alanı" açısından geçerlidir. Bu nedenledir ki, "ian verilen düşünce alanını" asan düşüncenin açıklanması, sanatsal/bilimsel üretim yapılması, hukuka aykın sayıhp, suçlanarak, halkın "izin verilmeyen düşünce ve bilgiyi öğrenmesi" engellenmek istenir. Kişilerin izin verilen alanda ve ölçüde oğrenmek ve düsünmek zorunda bırakıldığı siyasal düzenlerde, bu amaca ulaşmanın yöntemlerinden biri de kitle iletişim araçlanmn siyasal iktidarca denetlenip, sansür edilmesidir. "Izin verilen düşünce ile sınırlı bilgi edinmek hakkı"nın uygulandığı ve duşunce açıklamasının suç sayıldığı ülkemizde, gün geçmiyor ki bir kitap toplatılmasm, bîr gazete veya derginin dağıtımı engellenmesin, kaset, video ve fılm yasaklanmasm. Kısa bir deyişle, tüm kitle iletişim araçlan siyasal iktidarm ve yönetimin denetim ve sansürüne konu oluyor. Anayasada basına sansür uygulanamayacağı beürtilmesine karşın, basılmış eserler dahi 'izin verilen düşünce" kapsamım aştığında, sansür uygulanabiliyor. TRT, siyasal iktidann tekelinde. Kaset video ve sinema filmleri ise, 3257 Sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu gereğince sansür edilebiliyor. Demokratik ilkeleri benimseyen, sanat ve bilim özgürlüğünü sınırsız olarak kabul eden 1961 Anayasası'nın yürürlük dönemiııde, anayasal sistemle çelişilerek, film sansürü uygulanıyordu. Anayasa Mahkemesi de, kişısel olarak katılmadığımız kararıyla, Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanununun film sansürüne olanak sağlayan 6. maddesini anayasaya uygun bulmuştu. Sarurız ki, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı, 1961 Anayasası'nın demokratik niteliğiyle çelişiyordu. örgütlenmeyi sınırlaması, "halkın bilgilendirilmek hakkını" izin verilen siyasal tercihler ve duşünceler için kabul etmesi kaçımlmazdı. Nitekim, 1982 Anayasası'run 26. maddesi, "radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınlann izin sistemine bağlanmasının" düşunceyi açıklama ve yayma özgürlüğüne aykırı sayılamayacağıru, anayasanın 27. maddesi de, "bilim ve sanat" özgürlüğunün sınırlandınlabileceğini belirterek, anayasanın kişi özgürlüklerine karşıt yapısuu, değindiğimiz niteliğini kesin bir biçimde belirliyor. Nitekim anayasanın 26. maddesinin gerekçesinde, radyo, televizyon, sinema gibi kitle iletişim araçlanmn basına oranla çok daha yaygın ve etken bulunması nedeniyle, "serbesti sisterni yerine izin sisteminin kabul edildiği" bekomisyon" tarafından denetleumesini ve bu "alt komisyon"un karanna göre filmin "denetleme kurnlunca" incelenip incelenmemesine karar vermesini öngörüyor. Büyük çoğunluğu siyasal iktidarca belirlenen kişüerden oluşan "denetleme kurulu" filmleri tümüyle >lasaklayabileceği gibi, "izin verilen düşünce" ile bağdaşmaz görülen bölümlerinin çıkartılması koşuluyla fihnin gösterilmesine de karar verebiliyor. "Alt komisyonun" ve "denetleme kunılunun" karariarında uygulayacağı ölçüler de, yönetmeliğin 9. maddesinde, "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez butünlügü, milli egemenlik, cumhuriyet, milli güvenlik, kamu düzeni, genel asayiş, kamu yaran, genel ahlak, genel sağhk açısından suç ve suça teşvik unsurunu ihüva eden, dış siyasete aykın, milli küllür, örf ve kemesine başvurulduğunda, "ySriitmenin durdurulreası" karan da alınamıyor. Daha da ileri gidilerek, denetimden geçmiş bir filmin oynatılmasında suç işleme kastı bulunmayacağı açık olmasına rağmen, cumhuriyet savcılan bu tüt filmler aleyhine kamu davası dahi açabiliyorlar. Denetimden geçmiş filmin "kücükierin maneviyab açısından muzjr" veya "müstehcen" olduğuna yönelik Başbakanlık Muzır Kurulu raporlan dahi mevcuttur. Görülüyor ki, Türkiye'de sinema sanatı özgürlükten tümüyle yoksun, her an yasaklama, suçlanma, cezalandınİma tehdidiyie karşı karşıyadır. Çağdaş demokrasilerde ise, sinema eserleri ya hiç denetlenmiyor ya da "kücükierin maneviyatı nzerine etkisi" açısından, olsa olsa, belirli yaştan küçuk kişilere filmin gösterilip gösterUerneyeceğinin beürlenmesi için denetim konusu yapıhyor. Aynca, Fransa gibi ülkelerde, sanat eserlerine parasal destek sağlamak sistemi uygulandığından, bir eserin sanatsal değerinin beürlenmesi için filmler inceleniyor. Bu tür inceleme ve kararlarda, sadece, sinema konusunda kendisini kanıtlarnış sanat adamlan görevlendiriliyor. Sinema sanatı özgürlüğü ise, hiçbir şekilde ortadan kaldınlamıyor. Türkiye'de düzenlenecek fuar, film festivali ve şenliklerde halka gösterilmek veya yanşmalara katılmak üzere yurtdışından getirilen yabancı kaynaklı film ve video eserlerinin denetlenmeyeceğine yönelik 12.10.1988 tarihli yönetmelik değişikliğinin ise, halkın bilgi edinmek, oğrenmek hakkı açısından eşitsizlik yaratan bir aldatmacadan öteye gitmediği inancındayız. Gerçekten, yabana kaynaklı eserlerin denetlenmemesi, yöneticileri Bakanlar Kurulu kararıyla atanmış bulunan sînema eseri sahipleri meslek birliğinin bu konuda uygun ve olumlu görüş bildirmeleri koşuluna bağlanmış. Kaldı ki, fuar, film festivali ve şenliklerde halka gösterilecek veya yanşmalara katılacak yerli fımı ve video eserlerinin "işletme belgesi"ne sahip olması şan koşuluyor. işletme belgesinin alınabilmesi ise, filmin denetlemeden geçmiş olmasına bağlı. Bu açıdandır ki, denetlememe olanağı yerli film ve video eserleri için söz konusu değil. Kısaca değindiğimiz sistem ve uygulama gostermektedir ki, Türkiye'de, genelinde sanat özgürluğu, özelinde sinema sanatı tümüyle siyasal iktidarın denetimine bağlıdır. Saptanan bu durum, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik bir "hukuk devleti" olduğuna yönelik, anayasanın 2. maddesinin ne derece gerçeklerle çeliştiğini, 'izin verilen düşünce" alanının ne derece sınırlı olduğunu, halkın bilgi edinme hakkının nasıl geçersiz olduğunu kanıtlamak tadır. 21.30 Haberler ve İngilizce Haberler 22.15 Opera: Andrea Chenier ttatyan beslecı Umberto Gıordano'nun Fransız ozanı Andre Chemer'ın yaşamını anlaıan 4 perdehk operastnda unlu tspanyol lenor Ptacıdo Domingo'yu ızJeme olanağı bulacağız İstanbul Fotoğraf Yarışması Kültür Servisi İFSAK'm duzenlediği 5. tstanbul Uluslararası Fotoğraf Yanşması sonuçlandı. 40 ülkeden 860 fotoğrafçınm 3912 yapıt ile katıldığı yanşmada renkli baskı dalında Lin, DungLeung (Hong Kongf, siyahbeyaz baskı dalında Missa VH'ıs (Sovyetler Birliği), saydam dalında Ramon Serras (tspanya) FÎAP (Fotoğraf Sanatı Uluslararası Federasyonu) altın madalyalarını kazandılar. Turkiye'den ise Metiner Gören saydam dalında FİAP mansiyonu, Sedat Tosunoğlu AFAD portre, Çerkez Karadağ İFAD Odülü'nü siyahbeyaz baskı dalında aldılar. Yanşmanın sergisi 1231 aralık tarihleri arasmda İstanbul Fotoğraf Günleri programı içinde Türkiye Türkiye Emlak Bankası Sanat Galerisi'nde açılacak. 24.00 HaberlerKapanış R A D Y O 1 05.00 <\çılış, program \e haberler 05.05 Ezgı kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havaları. 06.00 Köye haberler. 06.10 Cunaydın. 07.00 Kuşak 09.40 Arkası yann. 10.00 Haberler 10.05 Reklamlar. 11.00 Haberler 11.05 Reklamlar. 11.10 Çeşiclı müzık 11J0 Beraber ve solo şarkılar. 12.00 Kuşak 14.00 Bölgesel >a\ın ve reklamlar. 17.00 Haberler 17.05 Koyumıız köylumuz. 175O Hafıf muzık n.40 Çocuk Bahçesi. 1T5S Haftanın çocuk şarkısı 18.00 Kuşak 18.50 Hafîf muzık ve reklamlar 19.08 Kuşak. 20.00 Yeni sesler. 20.20 Kuçuk konser. 20.40 Turkuler geçıdı. 21.00 Haberler. 21.05 Konuların ıçınden. 21J5 Türk halk muzığı dınleyıcı ıstekleri U.00 Çeşitli muzik. Z2J0 Solisllerden seçmeler. 23.00 Haberler 23.15 Gecenin ıçınden. •0.55 Gunun haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yayını. R A D Y O 2 07.00 Açıhş ve program. 07.02 Sohsılcrden seçmeler. 07J0 Haberler. 07.40 Türküler ve oyun havaları. 08.00 lki solıstıen şarkılar. 08J0 Sıeve VVander söylüyor 09.00 Turkuler 09.15 Çocuk bahçesi. 09.30 Sabah konsen. 10.00 Halk müziğimiz. 10.20 Çagrışım. 1050 Turkçe sözlü hafıf muzık 11.05 Okul radvosu 12.00 Hafif muzik. 12J0 Yurıtan sesler kadınlar toplulugu. 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf müzık. 13JO Caz duygusu 14.00 Yabancı dıl dersı 15.00 Hafıf muzık. 15.15 Saltanatın kaldırılması öze! programı. 15.30 Arkası yarın. 15.50 Hafif muzık 16.05 Okul radyosu 17.00 Barok muzık. 17J0 Turkçe sozlu hafif muzık. 18.00 Yurtıan sesler. 18J0 Din ve ahlak. 19.00 Haberler. 19.20 Hafif Mıuık. 19J0 Solistlerden birer şarkı. 20.00 Turkuler geçıdi. 20.30 Yabancı dil dersi. 21J0 Hafif muzık. 22.00 Beraber ve solo şarkılar 22J0 Bır roman / bır yazardan hıkâyeler. 22.45 Turkuler. 23.00 Haberler. 23.15 Solıstler geçıdi. 23.40 Hafif muzık. 23.55 Dunya radyolanndan muzık fesıivallerinden. 00.55 Program ve kapanış. K A D Y U 3 07.00 Açılış ve program. 07.02 Sabah ıçın muzik. 08.00 Sabah konsen 09.00 Haberler. 09.15 Muziklı dakikalar 10.00 Gunun Konseri. U.00 Muzık tunelı 12.00 Haberler. 12.15 Oğle konsen 13.45 Hafif muak. 14.15 16. Uluslararası lsıanbul Festivali'nden. 15.45 Caz sanaıı. 16.15 Çocuk koroları. 16.25 Hafıanın çocuk şarkısı. 16J0 Kuçük konser. 17.00 Haberler. 17.15 Solısıler lopluluklar. 18.00 Muzik yelpazesi. 19.00 Haberler. 19.15 Muzık ve yorumcular. 20.00 Müzık demetı 21.00 Esınıiler. 22.00 Haberler. 22.15 Gecenin geurdıkleri. 23.00 Salı konsen 24.00 Gece ve müzık. 01.00 Program ve kapanış. R A D Y O 4 07.00 Açılış ve program. 07.02 Turkuler ve oyun havaları. 07J0 Solisller geçıdi 08.00 Turkuler 08.15 Şarkılar. 08.30 Turkulerden bir demeı. 09.00 Haberler. 09.05 Beraber ve solo şarkılar 09.30 Turkuler ve oyun havaları. 10.00 Haberler. 10.05 Sabahın geıirdıklen 11.00 Haberler. 11.05 Turkuler 11.20 Şarkı lar. U J 5 Beraber ve solo lürkuler. 12.00 Haberler 12.05 Muzık bahçesi. 13.00 Solisılet geçidi. 13J0 Yurdun dört bucagından. 14.00 Haberler 14.15 Sazlarla Türk sanat muzjgi. 14J0 THM toplu programı 15.00 Sizin için seçıiklerimiz. 15.45 Turkçe sozlu hafif müzik 16.00 Haberler. 16.05 Yurtıan sesler erkekler toplulugu. 16J0 lki solisıten şarkılar. 17.00 Haberler. 17.05 İkı solıst sovluyor. 17.30 Kadınlar faslı. 18.00 Yurttan sesler 1830 Solıstler geçıdi. 18.58 Program ve kapanış. BüGÜırN • Şan res\ta\iAmerika!ı Soprano Robin Lynn Gooch piyanist Benal Tannsever eşliğinde, Atatürk Kültür Merkezi'nde saat 1830'da bir şan resitali sunacak. • İmza günü Boğaziçi C'niversitesı 'ndeki kitap sergisi kapsamında saat 11.00'de Arda DenkeK 14.00'te Nevzat Çelik kıtaplannı imzalayacaklar. • Masal Sanatevi Sa/;7Mcar, Ferruh Başağa, Faruk Cimok, Ruzin Gerçin, Ayhan tlter, Ayşenur Kocatopçu, Günay Sağun, Gülay Sevsevil ve Niyazi Toptoprak'ın yapıtlarından oluşan karma sergi Sultanahmet Masal Sanatevi'nde açılıyor. BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Anakent. 2/ Seciye, karakter... Namazda ayakta durma. 3/ Norveçli kâşif Thor Heyerdahl'ın, eski Mısırlıların Amerika'ya gittiğini kanıtlamak için papirüsten yaptığı ve ikinci seferinde başarıya ulaştığı teknenin adı... Eski bir Hint tannsı. 4/ Su... Yumuşak, yuvarlak ve irice... İki tarla arasındaki sınır. 5/ Turşusu yapılan bir tür yaban soğanı. 6/ Sodyumun simgesi... Peru'nun piaka işareti... Kimi hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen enyik. 7/ Suyun dibinde süriıklenerek çekilen bir tur balık ağı... Buyurucu. 8/ Karagöz'un başlığı. 9/ Iran'ın plaka işareti... Çiçek demeti. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ tnsanın sabrını tüketecek kadar yava^ ve mızmızca iş gören. 2/ Yiğit... Kaıgaşa. 3/ Halk müziğine özgü teUi bir çal,. ,^, a... Aşıboyası. 4/ Kalem işi eski bir yazma türü. 5/ tlkel bir silah... lspanyolların sevinç ünlemi... Rubidyum elementinin simgesi. 6/ Yılan sokmasına karşı ilaç olduğuna inanılan bir tur taş... Eski dilde crik. 7/ İnce dantel... Alüminyum, bakır ve mağnezyum kaülmış çinko alaşımlarına verilen ad. 8/ Buda rahibi... Danışıklı dövüş. 9/ lki buçuk para değerinde bakırdan yapılmış sikke. 1982 Anayasası ise, "devletin konınması için kişi özgürlüklerinin sınıriandınlması" mantığına dayanmakladır. "Anayasacılık hareketi", siyasal iktidan sınırlayarak, kişi hak ve özgürlüklerini güvence altına almak amacıyla ortaya çıkmıştır. "Anayasa", kişiyi, siyasal iktidar saptırmalanna ve despotizmine karşı koruyucu normlar bütünüdür. 12 Eylül askeri hareketi ise, Türkiye'deki şiddet olaylannın suçunu, 1961 Anayasası'nın demokratik sistemine yüklemiş, "hukuk devleti" anlayışını "devletin parçalanması tehlikesinin nedeni" olarak görmüştür. Belirtilen mantıkla hareket eden ve kendisini "devleti kurtarmakla görevli" sayan askeri yönetim, doğal olarak, kişi hak ve özgürlüklerinin sınırlandınlmasını "devleti kurtaracak" çare olarak belirlemiştir. Böyle bir anlayışa dayanılarak oluşturulan 1982 Anayasası'nın siyasal tercihler ve lirtiliyor. 27. maddenin gerekçesinde de, bilim ve sanatın objektif olması zorunluluğu vurgulanarak, bilimsel ve sanatsal bir eserin objektif nitelikte olup olmadığı denetimini siyasal iktidara bırakıyor. Böyle bir yapıda, genelinde düşünce açıklama özgurlüğünün, özelinde sanat ve bilim özgurlüğünün varhğından söz edebilmek elbetteki olanak dışı. Fihncilikte sansürle ilgili yasal düzenleme de, 1982 Anayasası'nın mantığına uygun niteliktedir. 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu'nun 6. maddesi, sinema, video ve kasetler üzerindeki telif hakkının belirlenebilmesi için, bu eserlerin "kayıt ve tescflinin" yapılmasını zorunlu sayarken, kayıt ve tescilin yapılabilmesini denetime bağlıyor. Yasanın 6. maddesi ve yasaya göre çıkartılmış 4.9.1986 tarihli yönetmelik, kayıt ve tescili istenilen herhangi bir filmin önce üc kişilik bir "alt âdetlerimize uygun olmayan film, video ve müzik eserlerinin gösterilmesine ve icrasına izin verilmez" şeklinde belirleniyor. Böylece, kaypak, sınırları belirsiz, her sanat eserinin yasaklanabilmesine kapıları ardına kadar açan yönetmelik kuralı, doğal olarak ülkemizde sanat özgurlüğünün yok edilmesi olanağını sağlıyor. Aynca, yönetmeliğin 9. maddesi, Türkiye'de "izin verilen düşünce" nin ne derece sınırlı olduğunu da kanıtlıyor. Siyasal iktidara bağlı "denetim kurulunun" bir filmin oynamasına izin vermesi de yeterli güvence sağlayamıyor. Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'na göre polisin, tl Idaresi ve Olağanüstü Hal Kanunu'na göre valinin denetiminden geçmiş filmleri kendi il alanlan ile sınırlı olarak yasaklayabilmek olanağı da var. özellikle, Olağanustü Hal Kanunu'na göre valinin yasaklama karanna karşı idare mah BILSAKTA BUGÜN 1 Kasım Salı: 19.00 Konferans: Bilim Fikret KORTEL Matematik ve Yabancıteşma tlhan GÜNGÖREN'le Tai Chi Ch'uan Hareketli Meditasyon Her Salı 10.00 CAFEFOYER Yerli basınçay, kahve, hafıf içkiler 17.00 CAFEBAR Gitar 19.00 RESTAURANTBAR Ayten ALPMAN KlavyeAşkın Arsunan DavulCengiz Teoman BassAykut Gurel BİLSAK, Sıraselviler Soğancı Sok. 7 ClHANGİR 143 28 79 143 28 99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle