19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 KASIM 1988 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Lübnan'da gerilim BEYRUT (AA) Lübnan 'daki iki hükümetten birinin başkam olan Sünni Müslüman Selim Hoss, amacımn ülkedeki siyasi krizi sona erdirmek ve askeri tırmanmayı engellemek olduğunu söyledi. Başbakan Vekili Hoss, Reuters'e verdiği demeçte, çatışmalara girmenin ülkenin sorunlanna hiçbir çözüm getirmeyeceğini ve yalmzca daha fazla acı çekilmesine yol açacağını kaydetti. Hoss, Arap ülkelerinin çabalarınm Lübnan'ın krizden çıkmasma yardımcı olacağı umudunu dile getirerek, bu çıkmazdan kurtulmanın tek yolunun, ABD ile Suriye'nin geçen ay üzerinde uzlaşma sağladığı Suriye yanlısı bir cumhurbaşkanı adayımn desteklenmesi olacağını savundu. Polonya hükümetinin şokyaratan açıklaması gerginliği tırmandırdı ABD'nin Cruise denemesi POINT MUGU (AA) ABD donanması, geçen hafta sonu, Kaliforniya eyaletinde denizden denize iki Tomahawk Cruise füzesini başanyla denedi. Yetkililer, önceki gün fırlatılan iki güdümlü füzenin yaklasık 400 kilometre uzakhktaki hedeflerini bulduğunu söylediler. Yetkililer, denizden denize attlan Tomahawk'larm tant olarak başanlı olduğunu belirleyebilmek için daha kapsamlı denemeler gerekeceğini belirttiler. Tek konvansiyonel başlık taşıyan ve hedefinde büyük hasara yol açabilen Tomahawk, çok geniş bir alanda hedef belirleyebilme yeteneğine de sahip. Dış Haberier Servisi Polonya'da, 10 bin işçinin çalıştığı ve geçen yıllarda büyük grevlere sahne olan "Dayanışma'nın dogum yeri" olarak bilinen unlü Lenin Tersanesi, hukümet tarafından kapatılıyor. Başbakan Mieczyslaw Rakowski tarafından alındığını bildirilen kararı açıklayan resmi PAP Ajansı, tersanenin "verimsizlik" nedeniyle 1 aralıktan itibaren kapatılacağını duyurdu. Dayanışma lideri Lech Walesa, kararı Rakovvski'nin "kişisel bir provokasyon girişimi" olarak niteledi. AP'nin haberine göre Polonya'nın resmi PAP Ajansı dün sabah verdiği ve ülkede şok etkisi yaratan bir haberle, ünlü Baltık kıyısındaki Gdansk kentinde Lenin Tersanesi'nin kapatılmasına karar verildiğini açıkladı. Başbakan Rakowski'nin daha önceki açıklamalarına da atıfta bulunulan ve "verimsuliginin, çeşitli ekonomik açıklamalaria kanıtlanmaya çahşıldıgı" belirtilen PAP'ın haberinde, "Başbakan Ra Lenîn Tersanesfne kîlit Baltık kıyısmda Gdansk kentindeİci Lenin Tersanesi, "Dayanışma'nın dogum yeri" olarak tanınıyor. 10 bin işçinin çalıştığı tersanenin verimsizlik nedeniyle 1 aralıktan itibaren kapatılacağı açıklandı. kowski. ekonomiyi iyileştirmek amacıyla lafı bırakıp, somut işler yapmaya kararlı" derüldi. Açıklamada, bu yondeki adımların bazı işletmelerin verimsizlik ve yetersizlik nedeniyle tasfiye edileceği ve bazılanna da devlet hazinesinden yapılan yoğun sübvansiyonların kısılacağı belirtildi. PAP'ın açıklamasmda tersanenin kapanması üzerine işsizlik gibi bir sorunun ortaya çıkmayacağı da kaydedilirken, "Bu 10 bin kişi, halen boş bulunan 30 bin işien birini seçebilir" deniidi. Polonya hükümetinin son kararı, daha once de çeşitli amaçlar DIJNYADA BUGUN ALİSİR1VIEN Yazarımız Ali Sirmen, yıllık izninin bir bölümünü kullandığından yazılarına 10 gün süreyle ara verecektir. Dayanışma lideri Lech Walesa, kararı Başbakan Rakowski'nin kişisel bir provokasyonu olarak niteledi ve tersanenin kendilerine verilmesi halinde verimli olarak çalıştırabileceklerinı söyledi. soylemiştı. AP'nin haberine göre geçen temmuz ayında gundeme gelen Lenin Tersanesi'nin verimliliği konusunda bir soruyu yanıtlayan tersanenin dış ticaret yöneticisi İreneusz Kubiczek, "kârsız çahşmadıklarını, ancak sorunlarının yeteri kadar işgucune sahip olmadıklarından dış ihaleleri yetiştirememek olduğunu" söylemişti. la değirulen "verimliliği arttırma" kampanyasının bir parçası olarak gosterildi. Geçen hafta bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Mieczyslaw Rakowski de "Belki daha az sayıda tersane daha verimli çalışabilir" diye konuşmuştu. Rakovvski, Jsveç'i örnek göstererek burada da benzer işletmelerin benzer nedenlerle kapatıldığını anlatmıştı. Başbakan Rakovvski, aynı basın toplantısında yetkililere talimat vererek aynı durumdaki 150 işletmenin listesinin çıkarılmasını istediğini ve bunların da birer birer tasfiyesi yoluna gidileceğini VValesa'dan sert tepkı Kapatılan Dayanışma Sendikası'nın lideri Lech Walesa, kendisinin de çalıştığı Lenin Tersane KöRFEZ İran ve Irak Dışişleri bakanları, barış görüşmelerinin yeni turunda bir araya geldiler. Cenevre'de barış arayışı ABD üsleri için varılaıı anlaşma SSCB Gorbaçov: hükümeti sarstı Sloganlar bıktırdı Komünist Gençler Birliği'nde konuşan Sovyet lideri, mitinglerden, sloganlardan "gına geldiğini" şimdi iş yapma zamanı olduğunu söyledi. si'nin tasfiye karanna çok sert bir tepki göstererek, bu kararı "Rakowski'nin kişisel bir provokasyon girişimi" olarak niteledi. Walesa, "Dayanışma'nın tersaneyi devralmaya ve verimli bir şekilde çalıştırmaya bazır olduğunu' da kaydetti. Gemi endustrisinde dünyanın onde gelen ulkelerinden biri olan Polonya'da geçen yıllarda büyuk uretim kapasitesine sahip Lenin Tersanesi'nin 1970'lerin sonundan itibaren verimliliğini yitirdiği savunuluyor. 1980 yılı ağustos ayında gerçekleştirilen büyük bir grevle Dayanışma Sendikası'nın guçlenmesine zemin hazırlayan ve "Dayanışma'nın doğum yeri" olarak anılan Lenin Tersanesi bu yılın mayıs ve ağustos aylannda da büyük grevlere sahne olmuştu. Polonya'da 1981 aralık ayında ordunun yönetime el koyması üzerine, "yasadışı" ilan edilen Dayanışma Sendikası, 10 milyona yakın üyesiyle "yeniden tanınma" mücadelesini sürduruyor. FlLİPİNLER ) SSCB Buyuk denız usien y( Sunrk tava usten A80 1991 yılına «car bu usterı knladı Yeni anlaşTiaya göte ABD FılıpırHef e yılhk 481 milyon öolar ddeyeceK ABD Fılıpuıter öen j e r çekıklıjı taktırde mutı»I yefi as r^atîına yenıöen yehesmesı taftmınen 2 5 milyar doıa/a maı oiacak VıH* ıslctmea ıçıooe 500 tmiyocı Umaı harcanaca* • Manhal Adl. BangladeşHe salgın DAKKA (ANKA) Bangladeş'te ishal tehlikeli boyutlara vardı. Bu ülkede 12 bin kişinin ishale yakalandığı, 25 kişinin öldüğü bildirildi. Bangladeş hükümeti Sağlık Burosu'ndan yapılan açıklamaya göre, ülkede aniden ortaya çıkan salgına mikroplu sular neden oldu. Yetkililer, temmuz ve ağustos aylarındaki sellerde 400 kişinin ishal ve dizanteriden öldüğünü hatırlatarak, suyla bulasan hastalıklarda, en büyük tehlikenin sel sularından sonra ortaya çıkabileceği konusunda halkı uyardı. Dış Haberier Servisi Iran ve Irak Dışişleri bakanları Ali Ekber Velayeti ıleTank Aziz Körfez'de barışın sağlanması için BM gözetimindeki yüz yüze görüşmelerin yeni turunda dün Cenevre'de tekrar bir araya geldiler. Yeni tur görüşmeler öncesinde iki tarafın da pazar günü 25'er savaş esirini serbest bırakmalarına karşın, özel VAMPİRİMELOA Yargılama surerken federal mahkeme önünde de bayan Marcos aleyhinde protesto gösterıleri likle Şattülarap su yolunun, yapıldı. Resımde "Filipin halkının kanını emen Vampır Imelda Marcos" pankartını boynuna asmış vampir gıysileri önemli anlaşmazlık konularından içinde bir protestocu görülüyor. Imelda Marcos (küçuk resim). (Fotorjraf: AP) biri olarak durduğu bildiriliyor. Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz, görüşmelere katılmak üzere önceki gece geldiği Cenevre'de, "tran'ın, ödun koparmak amacıyla Şattülarap konusunu koz olarak kullanmasını kabul etmeyeceklerini" söyledi. Aziz, Şattularap'ın temizliği konusunun, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar tarafından 598 sayılı kararın uygulanması amaayla taraflara ekim ayı başında sunduğu 4 maddelik planda da bulunduğunu belirtti. AA'nın haberine göre, "İranlılar, bu konunun görüşülmesini istiyorlar, oysa bu, çözümii geciktiriyor" diyen Aziz, Tahran yönetiminin, bu sorunu Irak'a baskı yapabilmek için " k o z " gibi kullanma taraflısı olduğunu ifade etti. Aziz, Cenevre görüşmelerinin geleceği konusunda "ne iyimser ne de kötflmser" olduğunu kaydetti ve fran'ın son zamanlardaki açıklamalarından, Tahran'ın "banşın gereUerini" yerine getireceği izlenimini edinemediğini de söyledi. Iran'ın "gercekleri çarpıtngını" ileri süren Tank Aziz, Tahran'ın seyrü sefer özgürlüğü ile ateşkes konusunun, ateşkes sorunlarına bağlı olduğunu anlamadığını iddia etti. Imelda Marcos ifade veriyor NEW YORK (Ajanslar) Filipinler'in devrik diktatörü Ferdinand Marcos'un eşi Imelda Marcos, hakkındaki rüşvet ve dolandırıcılık iddiaları nedeniyle yargılanmak üzere New York'a geldi. Ferdinand Marcos'un ise rahatsızlığı nedeniyle gelemeyeceği daha önce duyurulnraştu. îktidan *£• nemindeki yolsuzluklar nedeniyle yargılanacak olan diktatör ve eşi için 20 yıla kadar hapis cezası ri almak, aynca diğer özel ihtiyaçisteniyor. Imelda Marcos, devlet bütçesin larıru karşılamak için harcamakden 100 milyon dolarhk yolsuzluk la suçlanıyorlar. yapmakla suçlandıkları New. Marcoslar'la birlikte, Suudi York'taki ABD Federal Mahke Arabistanlı ünlü silah komisyonmesi'nde "suçsuz" olduklarını be cusu milyarder işadamı Adnan Kaşıkçı hakkında da ABD fedelirtti. AA'nın haberine göre Marcos ral makamları tarafından tutuklar, 21 ekimde dOzenlenen bir id lama kararı çıkanlmışU. Kaşıkçı dianame ile 100 milyon dolarhk da Ferdinand Marcos ajksınin yayolsuzluk yaparak bu parayı New sadışı servet sağlamasmda rolü olYork'ta gayri menkul ve sanat ese mak suçundan yargılanacak. PAKÎSTAN Benazir bayrağı açtı KARAÇt (AA) PakJsUn Halk Partisi lideri Benazir Butto, seçimlere 17 gün kaia seçim kampanyasıru başlattı. Pakistan'ın seçimle iktidara gelen son Başbakanı Ziilfikar Ali Butto'nun kızı Benazir Butto, Lyari'de taraftarlanna hitaben yaptığı konuşmada, "Kazanacagız, yoksullara haksızlık yapıldıgı gunler 16 kasımda bitecek" dedi. 35 yaşındaki Benazir Butto, babasının 1977'de General Ziya Ül Hak tarafından devrildikten sonra asılarak öldürülmesinin ardından, General Ziya Ul Hak'ın askeri rejimini eleştırdiği için beş yılını cezaevinde ya da evinde göz hapsinde tutularak geçirmişti. Avrupa'da bir süre yaşadıktan sonra 1986'da ülkesine dönen Butto, seçimlere hazırlamrken seçmenlere çeşitli vaatlerde bulunmuştu. Butto, eğer seçilirse topraksız köylülere 4 milyon hektar toprak dağıtacağınj ve yabancı yatınmlan teşvik edeceğini bildirmişti. Pakistanlılar 16 kasımda meclisin 217 üyesini seçmek için sandık başına gidecekler. Benazir Butto'nun Pakistan Halk Partisi seçimlerde, içlerinde eski Başbakan Muhammed Han Cuneco'nun Pakistan Müslüman Birlik Partisi'nin de bulunduğu dokuz ılımlı partinin oluşturduğu Islara Demokralik tttifakı'na karşı mücadele verecek. Islam Demokratik Ittifakı'na dahil partiler seçim kampanyasım bir süredir ülkenin çeşitli bölgeierinde sürdürüyorlar. ATtNA (AA) Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun bayan arkadaşı Dimitra Liani'nin boşanma davası dün başladı. tlk celseye gerek Liani, gerekse mimar eşi Aleşis Kapopulos gelmediler. Ancak mahkeme önünde aynı avukat tarafından temsil edildiler. Liani ve eşinin boşanmaya karşıhklı olarak anlasıp karar verdikleri belirtilirken mahkemenin karannı önümüzdeki günlerde açıklayacağı haber verildi. Dimitra Liani ve eşi beş yıl önce evlenmişler ancak scn iki yüdır ayrı yaşıyorlardı. Liani boşanıyor Dış Haberier Servisi Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri ve Devlet Başkam Mihail Gorbaçov, Moskova'da Komünist Gençler Birliği'nin (Komsomol) bir toplantısında yaptığı konuşmada mitinglerden ve sloganlardan gına geldiğini söyledi. AP'nin haberine göre, Gorbaçov, yeniden yapılanma (perestroyka) politikasının gerektirdiği reformlann hayata geçirilişindeki yavaşhktan yakınarak şunları söyledi: "Toplum çok uzun zamandan beridir kendini mitinglere kapürmış dunımda. Mitingler, sloganlar ve eleştiriler bütün toplumıın potansiyelini harekete geçirecek şekilde eyleme dönüşmelidir. Şimdiki arun ayırtedici özelligt. Komsomol içinde eylem anının gelmiş olmasıdır. Perestroykayı ileriye götürmek için neler yapılabilir? Somut çalışmalar yapmak şarttır. Her kasaba ve köyde, glasnost demokraükleşme ve perestroyka yaşama geçirilmelidir." Komsomol üyelerinin de partinin merkez komitesine seçilebilmesi konusunun yakında partide ele alınacağını belirten SSCB lideri Sovyet tarihinin yeniden değerlendirilmesi ve yazılması için de daha geniş ve serbest bir tartışma açılmasmdan yana olduğunu söyledi. Gorbaçov, izlediği reform hareketine muhalefet edenlerin çok oltnadığını, ancak kendisinden önce iktidarda olanlarm meydan verdikleri bürokratizm, yolsuzluk, tembellik gibi ahşkanlıkların da bir çırpıda ortadan kaldınlamadığım vurguladı. D«ş Haberier Servisi Filipin Aquino hükümetine yapacağı esler'deki ABD üslerine ilişkin ta ki anlaşmada 180 milyon dolar raflar arasında geçen hafta için olan yardımı, 481 milyon dolara de imzalanan iis anlaşmasırun, so çıkararak "iyi bir iş" gerçekleşrunu, 1991 yılma kadar çozümle tirdi. diği, buna karşın üslerin geleceği Aquino hükümeti sağdan ve konusunun birçok yeni soruyla soldan üsleri ucuza satmakla ve birlikte karmaşıklaştığı bildirildi. tartışmalı olan konularda üstünTIME Dergisi'nde yer alan ko lük elde edememekle suçlanıyor. nuyla ilgili haberde üs anlaşma Bu konulardan biri üslerde görevli sının Filipinler'de yarattığı soğuk Amerikan askerlerinin suç işlemehavanın, üslerin 1991'den sonra si halinde Filipinler'de yargılanki varlığını tehdit eden bir işaret ma hakkının olmaması. Ferdiolarak değerlendirilebileceğine nand Marcos döneminde Çalışma dikkat çekiliyor. Bakanı olan Blas Ople, "AquiBundan 44 yıl önce bu tarihler no'nun şimdiki sorunu siyasi bade General Mac Arthur, Filipin şansızlıgı dolayısıyla dökulen üstü ler'in Leyte sahillerini işgal etti başını Cinderella'nın gece elbiseğinde II. Dünya Savaşı'nın moda sine döniıştürmek" diyor. sı olduğu üzere "Geri Manglapus'un, görüşmeler sıçeküecegim" demişti. ABD'nin rasında iki yıllık toplam 1.2 miladaları Japonlardan kurtarması, yar dolar tazminatla ilgili olarak Filipinler ile kurduğu istikrarlı 2.3 milyar dolardan fazla istemeyi ilişkilerin bir sembolüydu. Ama düşünduklerini belirtmesi, Aquizaman değişiyor. tki hafta önce no yönetiminin başlangıçta büyük ABD'nin Filiumutlar taşıdığıpinler'deki aske Muhalefetin bir nı göstermekteri Uslerini protesdir. Bu da eleştito amacıyla ya kesimi üslerin rilere hedef olpılan bir gösteri ucuza gittiğini ileri masına neden olde Mac Arthur' surerken, bir rnuştur, nitekim Senatör Ernesto un Leyte'deki başka kesim Maceda, "12 kagranit heykeli sa elma istedik, 4 havaya uçurul üslerin kutu fıslık du. Mac Arthur kapatılmamış aldık" dedi. Filipinler'i terk olmasım Manglapus aynı ettikten üç yıl görüşte değil; sonra kurulan eleştiriyor. Manila'ya dönüABD üslerinin, yedi ay süren ve zaman zaman şünde yılhk 355 milyon dolar kreçok sert geçen görüşmeler sonra di, sigorta ve askeri yardımlarla sında 1991 yılına kadar hizmet birlikte dış borçlarda sağlanacak vermesine ilişkin iki yıllık bir an rahatlama ve kâr da hesaba katıllaşma imzalandı. dığında toplam 1.2 milyar dolarÜs anlaşmasından sonra Fili lık bir tazminat alınacağını belirtpinler'de artan protesto gösterile ti. Manglapus, yeni anlaşmanın ri, iki ülke arasındaki ilişkilerin Filipinler'i en azından 390 milyon yenilenmesinin uzun dönemde bü dolarhk bir dış borç yükünden yük gtlçlükler yaratacağı biçimin kurtaracağını açıkladı. Washingde yorumlanıyor. ton'daki bazı yetkililer, ManglaWashington'da ABD Dışişleri pus'un anlaşmanın önemini Bakanı George Shultz ve Filipin abarttığını belirtirken, Başbakan ler Dışişleri Bakanı Raul Mang Aquino "ibtiyatlı" davrandı ve lapus tarafından imzalanan anlaş bu noktada elde edilebilecek en iyi ma, 1947'de her beş yılda bir ye karşüığın sağlandığından hareketnilenmesi gereken askeri üsler an le "tatmin" oldu. laşmasının bir ürünü. ABD'nin Nükleer silahlar gibi hassas bir bu ülkedeki altı üssünden başlıca konuda her iki taraf da uzlaştı. lan olan Clark Hava Üssü ve Su 1987 yılında yapılan bir referanbic Deniz Üssü bu devletin Ame dumdan sonra yeni Filipin Anarika dışmdaki en büyük askeri üs yasası ülke içinde nükleer silahlaleridir. Yeni anlaşmaya göre ra, ulusal çikarlara aykın düşmeABD, Filipinler'deki Corazon dikçe serbesth'k tanıyor. SAVAŞ SONRASI İRAN Orson Wellesin radyofonik şakası Ekonomide, tutulacak yol kararsızlığı "Gelenekçiler" olarak anılan ılımlı kesim, şeriat yasalarının özel mülkiyete sınırsız hak tanıdığını ve pazar ekonomisini savunuyor. Radikaller ise devletçi bir ekonomik yapı kurulmasından yana. 2 MICHEL NAUFAL Bir cuma namazı dolayısıyla sahnenin önüne çıkan insan seli, bir yandan dolar alabildiğine yükselirken, öbür yandan ekonomik durgunluğun gölgesi altında birbirleriyle kıyasıya vunışan karşıt kliklerin yarattığı her an bir şeyler olacakmış izlenimi veren durumun ne kadar iğreti olduğunu gizleyebilir mi? Sermaye ve çarşı kesimi yatınm yapıp yapmama kararsızlığı içinde bekliyor ve barışın ekonomide reform doğurup doğurmayacağuıı görmek istiyor: En büyük kaygısı özel girişimciliğin devlet sektörü karşısında geri plana kayması. Alt bürokrasi kesimi ise savaş ertesi yeniden inşa programının, Şah döneminden kangrenleşmiş bir yara halinde devralınmış felç halindeki idari mekanizmada yeni bir yapılanmaya gidilip gidilmeyeceğini görmeyi bekliyor. Siyasal yaşamın, Musavi ve Muhteşemi gibi siyasilerin temsil ettiği aydınlar ve eski öğrenciler ya da devrim rnuhafızlannın bazı liderlerince temsil eailen eylemciler gibi azınlık gruplar tarafından yönlendirilmesi tehlikesi bir yana bırakılırsa, savaş ertesi donemin yumuşama havası özellikle petrol ve petrokimya sanayiinin yeniden inşaasının gerektireceği yabancı işçi gücü akımıyla karşı karşıya kalmak tehlikesi içinde bulunuyor. Şahlık rejiminin düşuşünden bu yana bağımsız bir ulusal ekonomi kurulmasına ilişkin sorunlar aynen duruyor. Sanayileşmiş dünyanın karar merkezlerine bağımlı bir ekonominin dönüşümünün yarattığı engel ve guçlüklerin üstesinden gelmek gerekiyordu. Iran sanayii, Batıdan yarı yapılmış ürünlerin getirilip burada montajının yapılmasına dayanan bir yapıdaydı. özellikle otomotiv, makine ve makine yapan makineler sanayii bu haldeydi. Iran, sattığı petrolden elde ettiği pejrol dolarlan ile Batıdan yaıı yapılmış ürünler satın alıyordu. Yüzde yüz yerli hammadde kullanan hiçbir sanayi sektörü yoktu. Esas olarak tarımsal bir ulke olan Iran, besin maddeleri gereksiniminin yüzde 80'ini dışardan almak durumundaydı. Bununla birlikte, tslamcı yönetim dış bağlardan kurtulmuş ve yararlı bir sanayi kurabilnıek için ekonomik alanda özkaynaklara dayanmayı tasarlamaktaydı. Tarun ve tekstil ürünlerini tüketmek istiyordu. Oysa gerçekte fabrikaların yarısını kapatmak zorunda kaidı. Bağımlılık sorununa geçerli bir alternatif çözüm olarak yeni bir ekonomik sistemde karar kılan tslami yönetim, savaşın ekonomiye getirdiği ek yüklerle uğraşırken bir yandan da Islam hukukunu içeren bir tartışmanın içinde buluvermişti kendini. Şeriata göre toprak işleyenindir ilkesini uygulamak gerekir miydi gerekmez miydi? Bir başka deyişle; tslami yasa, toprak mülkiyetini sınırlamalı mıydı? Devlet iç ve dış ticareti üstüne almalı mıydı, dağıtım mekanizmalarını belirlemeli miydi? Burdan kaynaklanan bir mucadele başladı; biri radikal, öbürü gelenekçi olarak anılan iki siyasal çizgi arasında. Gelenekçi çizgi, özel mülkiyetin kutsalhğından dem vurarak, şeriatın ilerici bir yorumunu bütünüyle kulak ardı ediyor, buna karşılık radikal çizgi, sosyal adalet ve insan hakları gibi kavramlan öne çıkartarak insanoğlunun sahip olduğu her şeyin ashnda Allah'ın malı olduğunu savunuyor. Başbakan Mir HüSavaş sonrası Iran'da her turiü düzensizlik, kararsızlık, ne olacağını bilememe ve tevekkülle karışık bir bekleyiş havası yaşanırken, hiç şaşmayan tek şey, büyük kitleler halinde eda edilen cuma namazları. (Fotoğraf: Ergun Çağatay) seyin Musavi'nin de aralannda bulunduğu radikaller aynı zamanda başkasını sömürmeden eide edilmiş paranın iıısanın haklı bir malı olduğunu da belirtiyorlar. Aynı şekilde, faizin (ribamn) ve aşırı kazancın tslamda yasak olduğu görüşüne yaslanan radikaller, bazı sosyalist ülkelerde yüriirlüktekine benzer bir ekonomik sistemi telkin ediyorlar. tslamın özel mülkiyete saygı duyduğu konusunda ulemanın, mollalann desteğini sağlamış bulunan gelenekçiler ise büyük mulkiyet sahiplerirün güçlerine sınır olmadığını belirtiyorlar ve ticaretin sadece arz ve talep kurallarına göre işlemesi gerektiğini savunuyorlar. Her iki siyasal çizgi arasında çekişmenin keskinleştiğini fark eden Imam Humeyni, geçenlerde bir kez daha müdahale ederek iktidar mücadelesinde başgösteren göriiş aynhklarının şeriatın yorumunda ve kavranışında ortaya çıkan anlaşmazlığa kanştırılmaması uyarısında bulundu. Humeyni'nin tavsiyelerine uyan Rafsancani, Hamaney ve Muntazari, bu konuda orta yolu yeğleyerek şeriat yasalan ile modern bir toplumun gereklerini bağdaştırmanın karmaşıklığına dikkati çekiyorlar. Bu "arada, ekonomik bunalım bütün hızıyla sürüp gidiyor. Çare bulmak yolunda bir karar alınması ise üst düzeyde ülkenin en yüksek 9 din adamımn oluşturduğu şeriat konseyinde tıkanıp kalmış dunımdâ. Ülkede yokluk giderek daha fazla kendini duyurduğu için konseyden çıkacak kararm tüccar ve kapitalistlerin gücünü sınırlamak yönünde olması bekîeniyor. Çekirgeler KuveyVte KUVEYT (AA) Kuveyt, çekirgelerin istilasına uğradı. Yetkililer, ülkenin kuzeyine önceki gün ulaşan çekirge sürüsünün ekili alanlarda büyük zarara yol açtığım söylediler. Çekirgelerin, Irak smınndaki 8 çiftliği talan ettiği bildirildi. Portekiz'de "Marslılar geliyor" paniği LİZBON (AP) Amerikalı ünlü sinema oyuncusu ve yönetmeni Orson Welles'in "Dünyalar Savaşı" adlı radyo oyununun yayımlanması Portekizliler arasında da korku ve paniğe yol açtı. Yerel radyonun dün, 'Mars'tan gelen yabancılann yöreyi işgal ettiği' şeklindeki anonsunu duyan Portekiz'in kuzey kesimindeki Braga kasabası sakinlerinden bazıları evlerinden dışarı fırlarken, bazıları da arabalarıyla yöreyi terk etmeye başladı. Bu sırada, polisin ve itfaiyenin birçok imdat telefonu aldığı, bazı benzin istasyonlannın önünde ise kuyruklar oluştuğu görüldü. Radyo muhabirlerinden Paulo Sousa ise yaklasık 1000 dolayında telefon aldıklarını, telefon edenlerden bazılarının daha fazla bilgi edinmek istediklerini, bazılarının yayından şikâyetçi olduklarını, bazılarının ise tebrik ettiklerini belirtti. Sousa, VVelles'in anısına yapılan yayının daha önce gazetelerde, bir gün önce de radyodan duyurulduğunu ve anonsun içinde bir oyunun parçası olduğunu gösteren ipuçlan bulunduğunu belirtti. Olaydan sonra radyo istasyonu çevresinde toplanan 150200 dolayında kişi ise anonsu gerçek sandıklannı belirterek yayım protesto ettiler. tlk yayımlamşının 50. yılı nedeniyle Portekiz'de tekrar yayımlanan VVelles'in "Dünyalar Savaşı" adlı oyunu H.G. Wells'in Marslıların Dünya'yı işgallerini konu alan aynı adlı romammn uyaraması. Orson Welles'in, 30 Ekim 1938'de 90 dakikalık oyunu yayına sokarken normal yayını keserek öbür dünyalılan taşıyan bir meteor taşının New York'a düştüğünü bir haber şeklinde duyurması, o zaman da halk arasında paniğe yol açmıştı. Hindistanlı çiftçiler YENİDELHİ (AA) Hindistan'da, hükümetin ucret politikasım protesto etmek üzere, Başkanlık Sarayı'na giden yollarda bir hafta önce kurduklan barikatları kaldıran çiftçiler, bu kez de vergilerini ödememe tehdidinde bulundular. Hindistan Haber Ajansı, Çiftçi Sendikası Başkam Mahender Singh Tikait'in, hükümetin, çiftçilerin ürünlerine daha fazla ödeme yapılması yolundaki isteğin dikkate alınacağına ilişkin garanti vermesi üzerine, eylemin sona erdiğini söylediğini duyurdu. Sörecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle