19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
arlamentödan HABERLER •Betullincular HakkıErdem »CananGedık •Faruk Bıldırıci CUMHURİYET/7 Benden korkuyor, sonu geldi ANKARA (Cumhuriyet Burosu) DYP Genel Başkanı Sule>nan Demirel iktidan anayasayı ihlal etmekle suçladı. İktidann raillete refah yerine fukaralık getirdiği için anayasanın 5. maddesini, istikran bozduğu için de anayasanın 166. maddesini ihlal ettiğini savunan Demirel, Ankara'da üç muteber mağazanın vergi nedeniyle muhürlenmesini "zorbalık" olarak niteledi. Demirel, tasarruf için çiçek masraflannı kısmanın gülünç olduğunu söyledi. DYP Genel Başkanı, Başbakanın kendisiyle TV'de açık oturuma çıkmayacağını açıklaması uzerine, "Yüregi yetmemiştir. Kim ki benden korkmaya başlamıssa sonu gelmiştir" dedi. Mecliste izlenecek stratejiyi saptamak amacıyla dün olağanüstü toplanan DYP Meclis grubunda bir konuşma yapan Demirel, grubuna bolca moral aşıladı. Konuşmasında yüzde 82'ye ulaşan enflasyona da deginen Demirel, yüzde 82 enflasyonla ülkenin iyi idare edildiğinin söylenemeyeceğini belirterek bu konuda şunları söyledi: Demirel, enflasyonu durdurmak için ÖzaVın çiçek tasarrufunu gülünç buldu: GUNLEREV KOPUGU AHMET TAN Hiper enflasyon: Başbakan 'Enflasyonu yüzde 10'a düşüremezsek fakir fukaranm durumu daha da kötüye gider. Enflasyonu düzeltmeden fakirin durumunu düzelteceğim diyenler sahtekârdır' demiştir. Enflasyon yüzde yüzlere yaklaşıyor. Bu hiper enflasyondur. Devleîin iki yakası bir araya gelemiyor. Sümerbank yüzde 70'le para topluyor. Sanayiye, kalkınmaya para kalmadı. "Başbakan 'Enflasyonu yuzde 10'a düşüremezsek, fakir fukaranın durumu daha da kötüye gider. Enflasyonu düzeltmeden fakirin durumunu düzelteceğim diyenler sahtekârdır' demiştir. Bu sözleri Başbakan söyliiyor. Enflasyon yüzıle yüzlere yaklaşıyor. Bu hiper enfUs\ondur. İ'lkeyi yönetenleri bn başansızlıklanna rağmen alkışlayanlarda vebal vardır. Enflasyonu durdurmak için çiçek masraflannı kısmak gülünçtür. Bu hiçbir derdin devası degildir. Devletin iki yakası bir araya geJemiyor. Çareji malive müfettişler ordusu teşkil edip mağazalara salmak, en muteberli magazalan mulıurlemekte bulmuşlardır. İtibarla oynamak üzücüdiır. Ankara'da üç muteber mağaza mühürlenmiştir. bu tedhiştir ve bu tedhiş üç gün sonra riış^ele donüşür. Böyle vergi toplanmaz. Vergi almanın başka yollan \ardır. Bu sonun bitişidir. Hani Türkiye'de serbestlik vardı. Bu zihniyelle esnafın üzerine vanlmasının vergi toplamaya \ararı olacağını sanmı>orum. Bu zorbalıktır. Bunu telaş, şaşkınlık eseri sayarım." Demirel, iktidann çay, fmdık, buğday ve pamuk paralarını odemedığini, muteahhiılerin devletten milyarlarca lira alacağı bulunduğunu kaydeden Demirel, devletin büyük mali sıkıntı içine, iç ve dış borç tuzağına girdiği goruşunu dile getirdi. Mali ve iktisadi polilikaların iflas ettiğini, VenedikCeneviz usulu politikaların ifias ettiğini kaydeden Demirel, "Tiir kiye daha büyük sıkmtıları 1990'dan sonra göreceklir" dedi. DYP lideri iktidann devletin ve bütçenin tekliğlni bozduklarını, bugun gazetelerdeki ilanla Sümerbank'ın yüzde 70'le para topladığını, devletin sanayiye, kalkınmaya para bırakınadığını vurguladı. Prensler prensi kendini anlatıyor d s k i CHP milletvekili, Grup Başkanvekili ve Adalet Baianı Selçuk Erverdi'nin deyişi ile "ne iş yaptığını, nasıl geçindiği" belli olmayan büyük oğul Özal'a babası gerçekten haksızlık ediyor. Onun bir iş tutmasım önlüyor Bakanlıktan vazgeçtik, onu bir müşavir kadrosuna bile atamıyor. Büyük Prens satırbaşlan ile kendisini şöyte tanıtıyor: 15 yasımda Amerika'da McDonalds'da çalıştım. Masaları temiziiyor, yerlerı siliyor, çöpleri döküyordum. Lisede güreş takımına girdim. Bizde aileden gelen bir kuvvet vardır. Bizimle kimsebilek güreşi yapamaz. Ünıversıtede iken benzincilik yaptım, taşımacılık ve hamallık yaptım. Boya badana yaptım, kütüphanede çalıştım. Sonra Türkiye'ye döndüm. Eşimle Türkrye'de Sanayi Yatırım Bankası'nda çalıştığım sırada tanıştık, sonra tekrar ABD'ye gittik. Türkiye'de "Ben arkamda kan ve gözyaşı bırakmadım" diyebilme BÜYÜK OĞUl hakkına sadece babam sahiptir. Babam siyasetten çekilirse sırtımdan 100 kamyon yükün kalktığını hissedeceğim. Demirel'e ben "Süleyman Amca" derim. Güniz Sokak'taki evinin az aşağısında oturuyorduk. Önların evinde, bahçelerindeki havuzda oynardım. Kırmızı kırmızı balıklar vardı. Babamla konuştuğum gibi konuşurum kendisiyle. Benim ne siyasi ihtiraisım ne de herhangi bir partide bir yere gelmeye niyetim var. Babam 55 yaşında siyasete atılmaya karar verdiğinde ailece hep beraber oturup bunu tartıştık. Biz ona dur deseydik dururdu. Hakkımızda çıkan dedikodu ve söylentilerden çok üzülürüm. Türkiye'ye döndükten sonra gastrit başlangıcı, sinırden dolayı ülsere dönüştü. Benim bütün amacım babama yardımcı olmak. Ne bileyim, onun çantasını taşımak, canı sıkıldığı zaman sohbet etmek. Babam Houston'da ameliyat oldukian sonra iki üç ay Başbakanlık Konutu'nda kaldım. Ivır zıvır adamların gelip babamı rahatsız etmemesi için bir sürü adamı kapıdan kovdum. Rüşdü benim IMF'den arkadaşımdır Babamla bir Amerika seyahatinde tanıştırdım. O zaman Başbakan değıldi. Bülent Şemiler çok idealisttir. Çok cesurdur, kimsenin elinı atmadığı şeylere elini atar. Hiç kimseden korkmaz Türkiye'de bir sürü işadamının peşine gitti, çoğu iflas etti. Pilotluğu severim. DinNe iş yapıyor? lendirici oluyor. Pilotlukta özellikle akrobasiyi severim. Havada uçakla takla atrnayı severim, ters uçmayı severim. Gençken futbol oynardım. G.S.'liyim. Türkiye'de komünist parti kurulmasının bence mahsuru yok. 141,142 ve 163. maddeler bence kalkabilir. Oruç tutarım, namaz da kılarım, ama beş vakit kılamıyorum. Kılmak isterim, ama zaman bulamıyorum. Cumaları kaçırmam. (Panoroma'dan) 58'in başına 2 koyun DYP grubunda muhalefet stratejisi ile ilgili genel goruşme sırasında, anarşi sömürüsü ve 12 Eylül tehdidininin artık tartışılmasi gerektiği vurgulandı. Hemen hemen tüm milletvekilleri TRT'ye çattılar ve TRT'nin uygulamalaBu konulann Meclise getirilip getirilmeyeceği sorusunu da DYP lideri, Kahveci hakkında verilen gensoru önergesinin görüşülmesi sırasında konulann dile getirilebileceği yanıtını verdi. Demirel son konuşmayı yaparken, milletvekillerinin her konuya eğilmelerini, yarın seçim varmış gibi grubun kendisini ayakta tutmasım istedi ve milletvekili sayısını kastederek "Bu çalışmalannız 58'in başına 2 koyacaktır" dedi. nnı sert sekilrlp pİMtirrfit^ 1402'liklere yeni umut ışıgı Komısyonda hükümet adına Milli Savunma Komisyonu SHP'li Rıza Yılmaz ve arkadaşlarmm Sıkıyönetim Yasası'nın bazı maddelerini söz alan Milli Savunma Bakanı Nihal değiştirerek 1402'liklerin göreve dönmelerini öngören Temsileisi Hâkim Albayyeniden Gürsel ise 1402'liklerin yasa önerisini görüştü. ANAP'lı komisyon üyeleri göreve iade edilmelerinin mümsorunun insancıl bir yaklaşımla yumuşak bir biçimde kün olmadığını savundu. çuzülmesi gerektiğini ifade ettiler. Milli Savunma Ancak Komisyon Başkanı Recep Ergun, Danıştay kara.ının inKomisyonu, Danıştay karanm inceieyecek. ANKARA (Cumhuriyel BüroHI) Sıkıyönetim döneminde 1402 sayüı yasa uyannca görevinden ahnanlar için yeni bir umut ışığı doğdu. TBMM Milli Savunma Komisyonu, SHP'li Rıza Yünuz ve arkadaşlanmn Sıkıyönetim Yasası'nın bazı maddelerini değiştirerek 1402'liklerin yeniden göreve dönmelerini öngören yasa önerilerini görüştü. Bu sırada ANAP'lı komisyon üyesi Burhan Cengiz Gündüz, Danıştay 5. Dairesi'nin 1988/1286 sayılı karan ile 9 Eylül Universitesi öğretim üyelennden Erdinç Gönenç'in yeniden eski görevine dönmesi gerektiği yolundaki görüşünu okudu. ANAP'lı komisyon üyeleri, sorunun insancıl bir yakiaşunla vurnuşak bir biçimde çözülmesi gerektiğini ifade ettiler. Söz konusu Danıştay kararında, sıkıyönetim kalktıktan sonra görevden aluıanlann yeniden eski görevlerine dönmemeleri için bir neden kalmadığı belirtilerek, sıkıyönetim dönc minde görevine son verilenlerin. daha sonra milletvekili bile seçi lebildiklerine dikkat çekiliyor. lerini söyledi. Doğramacı, "Biz kanunen doğrudan değil, Başbakanlık aracılığıyla Danıştay'a soranz. Oraya yazanz. Danıştay'dan 6 aydır cevap gelmedi" dedi. 1402'liklerin üniversiteye dönmelerini istediklerirü tekrarlayan Doğramacı, bir soru üzerine de celenmesi ve Adalet Bakanlığı ile "İhtiyacımız olsun, olmasın dönMilli Savunma Bakanlığı'ndan gö melerini istiyoruz" diye konuştu. riiş ahnması için toplantıyı önüDanıştay 1. Başkanı Hasan Basmüzdekı haftaya erteledi. ri Gültekin, kendilerine 1402'ilgili herhangi bir başvuDoğramacı: Ihtiyacımız liklerle gelmediğini söyledi. runun Doğramacv thtiyacımız olsun, olmasın dönmelerini istiyoruz var YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı, 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu ile üniversıteden uzaklaştınlan öğretim üyelerine ihtiyaçlan olduğunu bildirdi. Doğramacı yaptığı açıklamada, 1402'liklerin görevlerine tekrar dönmeleri için Başbakanlık aracılığı ile Danıştay'a müracaat ettik Tenekeci'nin yanıtı Bu arada Devlet Bakanı Abdullafa Tenekeci, 1402 sayüı Sıkıyönetim Yasası uygulamalan ile ilgili olarak, SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay'ın yazılı sorusuna verdiği yanıtta, 12 Eylül'den sonra sıkıyönetim döneminde 636 kamu gorevlisi ile üniversitelerde görev yapan 95 akademik personelin işinç son verildiğini açıkladı. Tenekeci, Atalay*a gönderdiği yazıda, yerel yönetimlerde 120, üniversitelerde 27, personelin görev yerlerinin değiştirildiğini belirterek, aynı dönemde görevine son verildikten sonra yeniden göreve iade edilen 18 akademik ve 21 idari personel bulunduğunu bildirdi. Tenekeci'nin verdiği bilgiye göre, yerel yönetimlerde 382 personelin, üniversitelerde 16 akademik ve 25 idari personelin sakıncası kaldınldı. Tenekeci, sıkıyönetim döneminde 33 profesör. 28 doçent, 6 yardımcı doçent, 17 öğretim gorevlisi, 11 araştırma gorevlisi, 2 bin 515 öğretmen, 1298 memur ve 317 işçinin görevlerine son verildiğini bildirdi. Tenekeci, işe son vermelerin olağanüstü durumun getirdiği koşullardan kaynaklandığı görüşünu savundu. Eski Köşeler, Eskimeyen şiirler Köşe şiiri »öşelerde şiir yayımlamak riskli. Amatör şairler şiir bombardımanına tutuyorlar: "Ben de.. Benimki de.." Ama bu kez rısk az Bu şiir değil eski bir "köşe" yazısı Merzıfon'dan okur Ali Temur, eski bir gazeteden kesip göndermış: "TAŞ Çetin Altan " (1976) Tartışmalı Tartışma Kasidei Rüşvet H&/ bre iyi yutun hamuduyla deveyı, Siyasetin motoru dayanmadı talana. Yiyın yiyın bitirin, bırakmaym bir şeyi, Daha çok pâye verin, daha fazla çalana. Bir gıdılmez yoldayız ne azdır, ne de uzdur. Devlet mali bir deniz, yemeyenler domuzdur. * * * Şu fukara ulusun nesı varsa eiinde. Kanı, kemiği, canı hepsi de alınmalı. Bir tek uçkuru bile kalmamalı belinde. Ekmeği de, aşı da, teri de çalınmaiı. yemek daha çok yemek inançlı yolumuzdur Devlet mali bir deniz yemeyenler domuzdur. • * * Mityon milyon sayılmaz, milyar mityar çalmalı, Soygunlar talanları peş peşe kovalasın Sade rüşvet olmaz komisyon da almalı; Bal tutmayan salaklar avucunu yalasın. • Yemek, daha çok yemek inançlı yolumuzdur, Devlet mali bir deniz, yemeyenler domuzdur. * • * Beyinler kitli kalsın, kıtaplar toplansın kı Atılsın zindanlara gerçeklen yazanlar. Filiz boylu yavrular durmadan coplansın kı Daha rahat kaynasm pıslik dolu kazanlar. O başlan taşıyan kırk milyonluk omuzdur. Devlet mali bir deniz, yemeyenler domuzdur. • * * Yağma yok diye bakma, elbette kı yağma var; Kıyılarda yağmp var, yağma var arsalarda. Gok yağma, toprak yağma, yağma yağma bulutlar Bu yağmayla büyüyor servetler kasalarda. Uzun hem ellenmiz, hem ıkı kölumuzdur. Devlet mali bir deniz, yemeyenler domuzdur Canver'den OzaTa soru önerçesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Adana Milletvekiu Canver dün TBMM Başkanlığı'na verdiği ve Başbakan Turgut Özal tarafından yanıtlanmasını istediği soru önergesınde, 3196 sayılı yasanın çıkarılması sırasında ANAP kurucu üyesi ve Başbakanın yakın arkadaşı Erol Aksoy'un döviz kaçakçılığından Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığını bilip bilmediğini ve Aksoy'un bu yasadan yararlanıp yararlanmayacağı konusunda bilgisi olup olmadığını sordu. Başbakan Özal'a Ulusu hükümetinde Başbakan Yardımcısı iken Yaşar Aklürk, Uğur Saglam gibi "kara para babaianna" döviz transferi yapan banka müdürlerine vergi iadelerinin gerçek kişileTe ödeneceğine ilişkin güveııce verip vermediğini de soran CanveT, Erol Aksoy, Yaşar Aktürk, Halit Soydan, Husnü Özyeğin gibi Unlü kişilerin dısında kaç kişinin daha bu yasadan yararlandığının açıklanmasını istedi. CHEYSSONIA Bruksel'deki gezisinin ikınci gunünde Claude Cheysson ile görüşen Erdal Inönü, Avrupa Partamentosu Sosyalıst Grubu.önünde de kprvuştu ve mietvekjllerinden T.C yurttaşlanna uygulanan vize zorunluluğunun kaldınlması için gırişımde bulunmalannı istedi. (Fotoğraf: Mehmet ÛzdemırAA) Hükümetin ATsiyasetine Inönü'den destek HADİ ULUENGİN BRÜKSEL Ankara'nın diplomatik yaklaşımını pekiştirecek nitelikte bir gezi yapan SHP lideri Erdal Inönü, Bruksel'deki temaslannın ikinci ve son gününde, dün AT Komisyonu Akdeniz Havzası Sorumlusu Claude Cheysson ile bir araya geldi. Inönü bu görüşmede, partisinin, hükümetin uyguladığı, AT ile bütünleşme siyasetini desteklediğini bildirirken, daha sonra Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu önünde yaptığı konuşmada da AnkaraBrüksel ilişkilerinin normalleştirilmesini ve Topluluk devletlerinin TC vatandaşlanna koyduğu vize zorunluluğunun kaldırılmasını istedi. tnönü dün Claude Cheysson ile gerçekleştirdiği görüşmede, esas olarak TürkiyeAT ilişkileri uzerinde durdu. Bu bağlamda, partisinin ATye yapürruş olan tam üyelik başvumsunu desteklediğini bildirdi ve kendisinin, Avrupa Parlamentosu'nun geçen ay yeniden kurulmasına karar verdiği "TörkiyeAT Karma Pariamento Komisyonu"nun (KPK) hemen çalışmalara başlamasından yana olduğunu vurguiadı. Cheysson ise, bilinen AT yaklaşımıyla, Ankara'nın AT ile bütünleşmesinin "mümkün, fakat uzun vadeli" olduğunu kaydetti ve buna temel neden olarak da, 1992 yılı sonu için öngörülenyekpare Avrupa" hedefıni gösterdi. Cheysson ayrıca, kendisinin de KPK'nın hemen kunılmasından yana olduğunu ve büyuk bir ihtimalle de bunun gerçekleşeceğini bildirdi. Öte yandan, Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu önünde de bir konuşma yapan Erdal înönü, burada da SHP'nin TürkiyeAT ilişkilerine yaklaşımını anlattı ve bu ilişkilerin bir an önce normalleşmesini talep etBöyle bir normalleşmenin Türkiye'deki demokrasi sürecini de pekiştireceğini ifade eden ana muhalefet paıtisi lideri, sosyalist milletvekillerine, referandum sonrasındaki dunım ve Irak'tan gelen Kün mülteciler hakkında bilgi verdi. Inönü bu arada TC yurttaşlanna uygulanan vize zorunluluğunun da kaldırılmasını istedi ve bu konuda sosyalist parlamenterlerin kendi hükümetleri nezdinde girişim yapmasını talep etti. Erdal Inönü'yü bu oturumda "sıkışhran" tek soru ise, bir Alman millef.ekilinin yönelttiği, "SHP, Kıbns'taki Türk işgaline karşı mı, detil mi? 1 Bu bizim içip önemli" sorusu otdu. Inönü nün cevabı ise, "Olay bütün cepheleriyle ele alınmalı ve toplumlararası görüşmelerle bir çözıim aranmalıdır" biçiminde şekillendi. Gözlemcilere göre, Türkiye'run AT nezdindeki daimi temsileisi Büyükelçi Özdem Sanberk'in onuruna verdiği öğle yemeğinden sonra dün Bruksel'den Paris'e geçen Erdal înönü'nun Belçika başkenti ziyareti, Ankara açısından son derece yararlı oldu. Bunun nedenlerini de hem ana muhalefet paıtisi liderinin AT yöneticileriyle resmen'bir araya gelmesinin Türkiye ile mevcut normalleşmeyi meşrulaştırması, hem de Erdal Inönü'nün, resmi Ankara kanallannın çok etkili olamadığı Avrupa sol çevrelerinde, genel olarak hükuıneünkinden çok farklı olmayan görüşler ifade etmesi oluşturdu. Kooperatifçiye siyaset yasağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kooperatifler Yasa&ı'nda değişiklikler öngören ve kooperatifçilere siyaset yasağı getiren yasa tasansı Mecliste göruşülerek yasalaştı. Kooperatif ve ust kuruluşlar siyasi amaçlı faaliyet gösteremeyecekler. Siyasi faaliyette bulunan kooperatif kurucu ve yöneticileri 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandınlacaklar. Yasaya göre, kooperatifler ve iist kuruluşlannın unvanlarında kamu kurum ve kuruluşlannın isimlerine yer verilemeyecek. Kooperatif yöneticileri aynı türde birden fazla kooperatifin yöneîiminde görev alamayacaklar. Ortaklık payının değeri 10 bin lira olacak, kooperatif üst kuruluşlarına katılanlar en az 50 pay taahhüt edecekler. Millet Meclisi Genel Kurulunda, 2507 sayılı Denizcilik Yüksek Okulu Yasası'nı yürürlükten kaldırarak, bu okulun Deniz Kuvvetleri'nden alınarak İTÜ'ye devreden tasarı yasalaştı. Yasa uyannca, Pendik'teki Denizcilik Yüksek Okulu'nun taşınır taşınmaz malları ile her turlü hak ve yükümlülükleri İTÜ'ye devredilecek. Genel kurulda 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nda değişıklik yaparak dovizli askerlik bedelini 14 bin 818 Batı Alman Markı'ndan 10 bin marka indiren tasarının görüşulmesi de başladı. Tasarının tüınü üzerindeki konuşmalardan sonra maddelere geçilmeden çalışma saatinin bitmesi nedeniyle birleşime son verildi. Tasarının görüşulmesine gelecek hafta çarşamba günü devam edilecek. Y ÖK dün akşam TV'de tartışıldı. Tartışma çok tartışmalı geçti. Oyle tartışmalı geçti ki tartışma programından önce tartışma çıktr. Tartışmacılardan biri önceden, ılk SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan olarak belirlenmişti. Gürkan hem siyasetçi hem de eski profesördü. Muhalefeti temsil edebilirdi. Ama SHP Genel Merkezi aksi düşüncedeydi. Program yapımcısına başvuruldu: Gürkan yerine Prof. Türkan Akyol konuşmalı. TRT'ciler "evet" dediler. Ve Türkan Hanım, YÖK programına çıktt. TRT Genel Müdürü Cem Duna'nın kokteylinde YÖK Başkanı Doğramacı ile karşılaştık: Durumu o da biliyormuş, "Türkan Hanım'dan daha tartışmacısını bulamazlardı zaten" dedi YOK tartışması, yalnız SHP'de değil. hükümette de tartışma yarattı. Konu ile igili bakan Hasan Celal Güzel idi. Ama Güzel'e davet SHP ve DYP'den sonra yapıldı. Güzel çekim yerine çok uzakta, Cumhurbaşkanı ile Kayseri'deydı. Çekım saatınde ise resmi programına göre İstanbul'da bir Alman bakanı ile görüşmesi gerekiyordu. TRT kendısı gelmezse, Adnan Kahveci'nin çağırılacajğını bildirmişti. Güzel, YÖK'ten sorumlu bakan olmanın sorumluluğu ile, TRT'den sorumlu bakana YÖK"ü havale etmenin sorumsuzluk olacağını düşunmüş olmalı kı, Alman bakana "Bir kibrit alıp geleyim" dıyerek apar topar Ankara'ya uç tu Çekim biter bitmez makyajını bile sildirmeden yeniden Istanbul'a döndü. v Giinün benzetmesi Anlayış birliği D e n z e t m e k gibi olmasın. Görevde kalıp kalmamak için referandum yaptı. Pinochet'ye halkın yüzde 53'ü "hayır" dedi. Ama o görevini 1990 başına kadar sürdürecek. Özal da referandum yaptı. Ona da halkın yüzde 65'i "hayır" dedi. Ama o da 1992'ye kadar "0VLARI SÛPÜRMEK Yüzde 44 alıp gitmeye karar veren Pinocet İle yüzde 35 alıp gitmemeye karar veren Özal için bir referandum hatırası. görevde kalacak. TÜRK İTHALATÇILARININ DİKKATİNE İSPANYOL Elektronik ve Enfonnasyon Teknolojisi İhracatçıiar Derneği (SECARTYS), Türk İsadamlan ve İthalatçılan ile görüşmeler yapmak üzere İstanbul'da... • 1NSTRUMENTACION ELECTRONICA PROMAX S A lElektronık olçme aletlen. kontrot ve dognjlama aletlen) • CLEM S A. (Manyetık kodlu key swıtch. digi<aj kodltı mıkro transmııter. uzun menzıllı uzaktan kumanda aletlen) • INTELEC S A (Her (cşıi dönüşıunıculcr) • A.P.I T E (Elektronik konulu eğıtım kunıluşu) • FONOVISION (Elektronik'kıtaplan) • ALCATEL S A (Telekomtmkas>on a|ı. lelefon Mstemten) • ALCO (Loud&peaker ve parçalan) • TELECOMUNICACIONES Y COSTROL (Tek ve ı,ok kanallı radıo lınks) İNGİLİZCE KURSLARI * * * * * * * I ^ ^ okufan Türk ve İngiliz Öğretmenler Modern Dil Laboratuvarlan Video ve Bilgisayarla Eğitim Kurs Bitiminde Oıploma İlkOrtaLise Öğrencilerine Beklemeli ve Çalışanlara Herkese Uygun Gün ve Saatlerde Oğlan oğlan gel boynuma dolan V»/umhurbaşkanı Evren'in iki günlük Kayseri ve Kırşehır gezisi aynı zamanda kuşlan ziyaret gezisi oldu. Sanayileşmeden ürküp Avrupa'yı terk eden yüzlerce türden yüz binlerce kuş, artık Türkiye'de konaklıyor, ürüyor ve yuva tutuyor. Bu kuşların en ünlüsü flamıngolar (Bu kuşların kargalardan farklı olduğunu Türk milletı TRTden öğrenmiştı) Ramıngolar, Kayseri yakınlarındaki Sultan Sazlığı ile, Kırşehir'dekı Seyfe Gölü'nde yaşıyorlar. Evren'e göl kenarında verilen brifingde arkadaşımız Ümıt Aslanbay da vardı. Bu brifingde flamingolarta birlikte " Sultan Sazlığı"nın öyküsü de anlatıldı: "Evvel zaman ıçinde bir delikanlı varmış. Delikanlı, tüm kanı delilerin yaptığını yapmış. Köyün güzeli Sultan kızı kaçırmış. Köyün yakınında sazlarla kaplı bu göle saklanmış. Bir süre sonra yıyecekleri tükenmış. Delikantı yıyecek aramaya çıkmış. Eli kolu yiyecekle döndüğünde dünya başına çökmüş. Çünkü Kartai büyüklüğündeki sivrisinekler yalnız ve çaresiz Sultan kızı yiyıp bitirmişlermiş. Şımdi flamingolara mekân olan sazlığın adı da Sultan Sazlığı' olarak kalmış." Evren brifingde anlatılan bu öyküyü ilgi ve dikkatle dinledi ve yetKilere sordu: Pekı oğlanı nıye yememişler?. İSPANYOL TİCARET 1011 Ekim 1988 Efap Marmora Oteli Tepe Salon Saat: 10.00 18.00 8 AYDA KONUŞMA İMKÂNI OSMANBEY: 130 46 09 131 61 83 Şa.mıçâr Sok 88/6 K.ADIKÖY: 347 53 34 345 11 29 fTürkmen Karşısı)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle