19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EKİM 1988 KÜLTÜRYAŞAM CVMHURİYET/5 ISMAIL GÜLGEÇ Piyanist Ahmad Jamal ve dörtlüsü 2526 ekimde îstanbuVda çalacak HAYVANLAR Cazın lirik baykuşu Ahmad Jamal'm yanı sıra, basçı James Cammack, davulcu David Bov/ler ve vurmalıcı Iraj Lashkary'den oluşan dörtlü, Parliament Super Band I adı altında Atatürk Kültür Merkezi'nde iki konser verecek. YAVUZ BAYDAR ~ STOCKHOLM Galiba 1970'lerın sonlanvdı. Ünlu caz dergisı Down Beat'te aniden ateşlı bir tarlışma patlak vermış, çeşıllı yazı ve okuyucu mekluplarıyla bırkaç savı surmüştü Yanlış anımsaııuyorsam piyanist, orkestra şefi Sun Ra ıle ilgili bir yazıydı tartışmalara yol açan. Cazın mamutlarından biri olan Sun Ra'nın 1950'lerde yaptığı çalışmalardan soz edılirken, elektro pıyanoyu ilk kez kullananın da o olduğu öne süruluyordu. Bunun uzerine onaylama ve ıtirazlar bırbirini izledı. Bir yanda Sun Ra'nın piyasadan çokıan çekümış plaklan kanıt olarak gösteriliyor, ıddıaya karşı çıkanlar ise elektro piyanoyu caz rnuzıgıne tanıtarun Ahmad Jamal olduğunu doğrulamaya calışıyordu. Tarıışmanın kesin bir sonuç verdiğinı sanmıyorum. Galiba sonunda elektro piyanoyu Sun Ra'nın ilk kez konserde, Ahrnad Jamal'ın ise ilk kez plak stüdyosunda kullandığı görüşu ağır bastı. Gercegin ne olduğu belki şunun kadar önemli degil: Bu içerikte bir tartışmaya adının kanşmış olması, caz piyanosunun gelmiş geçmış ve gelecek en önemli ustalan arasında Bill Evans gibi de\ bir estet olarak kendıne tartışmasız bir yer edinmiş olan Ahmad Jamal'm meraklı, araştırmacı, yenıliğe yatkın kişıliği hakkında yeterli fıkn veriyor. 58 yaşındakı Ahmad Jamal, sadece güçlü bir besteci, sureklı yaratan bir yorumcu, Jarret, Hancock, Corea gibi gunümuz devlenne esin kaynağı olacak ölçude estetıği yaşam tarnGordon, SUn Getz, Michail Brecker ve diğerlerinin görkemli konserleriyle anılarda ız bırakan 87 Umbria Caz Festivali, berum ıçın her zaman bir "Ahmad Jamal Festivali" olarak kalacak. Olağan program içinde yer almıyordu Ahmad Jamal Dörtlüsü o gunlerde; konserini izlemek ıçin gece yarısına kadar (yanı "olağan" caz saatıne kadar) beklemek gerekiyordu. Tarıhi Teatro Turreno'nun arkasındaki dar sokaklardatı bırinde, izbe gibi bir gece kulubu 89 gun sureyle dortluye tahsis edılmışti. 4050 kişı zor sığıyordu buraya. tlk gece kucak kucağa oturarak, yoğun geçmiş bir caz gununun yorgunluğunu kahveyle atmaya çalışarak, derınlerde bir merakla saat 01.30'a kadar bekledık tnce yapılı, ufak tefek adamın tuşlara temkinli vuruşlarıyla başlayan konser, sabahın ilk ışıklarıyla sona erdiğinde, salas kulupten, buyuleyici deneylerin yapıldığı bir laboratuvardan çıkar gibi aynlıyorduk. Burası, bir hafta boyunca kâbemiz haline gelecekti. Ve her gece, bir oncekınden farklı, sürekli değışen, devinen bir müzikle banyo yapacaktık. Sadece pıyano çalmıyordu Jamal; James Cammacfc (bas), Vemel Fournier (davul) ve Iraj Lashkary'den (vurmalılar) oluşan grubunu bir orkestra şefi gibi yonetiyor, plastik çamur gjbı yoğurarak biçimden bıçime sokuyordu. Caz kurallanna pek aldırmıyor, örneğin aynı beste ıçınde bir çalgıya iki, üç, dört kez doğaçlama fırsatı veriyordu. Elbette ani verdiği bu kararlar (Miles Davis'te de aynı tavır geçerli) dörtlüsunün o parçadakı yoğunluk duzeyini ne ölçude tutturduğuna, bırbirini duyma yeteneğine bağlıydı. Uyum, kulaktan geçiyordu. Her konseri, şu gerçeğın kanıtlanması amaanı taşıyordu: Caz, karşıhkü iletişimin sanatıdır. KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK SCSStZ VE KRİNDEN 58 yaşındakı Ahmad Jamal, sessız ve dennden gıtmeyı seven. miıakte dış etkılere, moda yaklaşımlara pek aldırmadan kendı bıldığını okuyan bir sanatçı. Bunu yaparken de, klasıkle caz arasında köprü kurma tutkusundan ödün vermıyor na dönuşturmüş bir muzisven değil, aynı zamanda "bir garip kuş" da. Cazın Garbo'su. Muzikte dış etkilere, moda yaklaşımlara pek aldırmadan kendi bildiğinı okuyor; bunu yaparken, klasıkle caz arasında bir sürekhlik sağlama, köpru kurma tutkusundan ödun vermiyor; sessiz ve derinden gıtmeyi sevıyor. Geıçek bir gecekuşu. Eric Dolph>, Rahsaan Roland Kirk, Yusef Lateef gibi bir "sıaır kulesi." Bu kategoriye giren sanatcılar PİKNÎK PİYALE MADRA GÖBEÇCfc GÜZEL MUŞSUN8ENİKA ÎÇÎN DE &B. da plaklar yetersiz kalıyor, yanıltıcı oluyor çoğu kez. Tükenmez arama tutkulan stüdyoda değil, dinleyici topluluklanyla butunleşince gerçek anlamını buluyor. Jamal da bunlardan biri. Bir konser adamı, gerçek bir doğaçlama ustadı. Plaklanndan tanıyıp sevmiştim yülardır, ama asıl kimliğine "varmam" için 1987 yıhna kadar beklemem gerekiyormuş. Piyano, bas, davul, vurmalılar. Yitirilen zamana yazık olmuş Yer yer afro kuban ritmlerinin doğrusu! ağır bastığı yorumlar, geniş ufukPerugia'da Mfles Davis, Dexter lu bir lirızm, derin doğaçlamalar. Ahmad Jamal, yülar önce benımsediği bu formdan, muzik anlayışından pek vazgeçmek myetinde görünmüyor. Ahmad JamaJ'in dörtlü formunun en yetkin örneklerını son üç plağında buluyoruz. Bu plaklann hepsinde Jamal'a bas gıtarda Istanbul'a da gelecek olan James Cammack eşlik ediyor. Dörtlünun 1985 tarihli çift albümü, Montreal Caz Festivali'ndeki konseri belgeliyor. Bu albümdeki yorumlar içinde özellikle Wayne Shorter'ın "Footprints"i gerçek bir mücevher. Bu albümü izleyen "Rossiter Road" (1986) 33'luğu de her cazseverin kulak vermesi gereken, Jamal koleksiyonunda yeri tartışma göturmeyen bir yapıt. "Rossiter Road"da Jamal ve Cammack'a davulda Herlin Riley, vurmalılarda ise Weather Report'tan tanıdığımız Maaolo Badrena eşlik ediyor. Jamal, miıziğindeki doruk noktasına geçen yıl çıkardığı "Crystal" albumüyie ulaşmış durumda. Övgu üstune övgü alan, sürekli sözu edilen bu lirik zenginlikierle dolu albümde, "Perugia", "Swahililand", "Arabesque" (bizdekıyle ilgisi yok!) ve " A v o " gibi eşsiz guzellikts, ozgün Jamal besteleri yer alıyor. tstanbul konseri de aşağı yukan bu albüm kadrosuylagerçekleştırüecek: Vurmalı çalgılarda WUIk Wnite'm yerinde, Perugia'da buyuk beğem toplayan Iraj Lashkary v ar. IWM1EZ KURUtfDB HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN OMferçaâE KARŞI Ç1KMÛK î(i &BKLEMEK LAZIM £RKEX KiSöı OKMAHIH YDIC/P KBNP'/Ht EZKE6E PEN 4MSIHDA GÖRMEK, İSTEMIYOKUZ MAKURMIH i p SENL KıM, fllE O'iYE Ki o ÇlZGİLtK KÂMtL MASARACI 15OO'te Emirgân Parkı Beyaz Köşk'te bir konser verecek. Tunng Konserten diasinde yer alan konserde topluluk Farkas, Haydn, Ibert, Oanzı veGneg'ın yapıtlanmseslendırecek 1985te ParisOdaMüzıği Yarışması'ndabınncılik ödülü alan beşh, Avrupa, Japonya ve ABD'nın bırçok kentınde konserler verdı Fransız Uflemeli Beşlisi Beyaz ^ £ AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAJŞGÜRSES MÜZİK SETİ BURAK ELDEM doldurulmuş ınsanları gorur gibi oluyor, acılara goğus germenın sıradan bir yaşam aynntısına dönüştüğu beldelerdeki direniş destanlannı soluyorsunuz telleri kopacakmış gibi çalınan gitarın ezgilerinde. Ne olursa olsun, Latin Amerika muziği yalruzca "sound" olarak değil, "vision"larla birlikte sarıp yakalıyor sizi. Hele dinlediğiniz bir IntiIllımani yapıtıysa, ezgiye ıyice tutsak duşuyorsunuz. Inti'yi daha onceden bilen ve seven, müziğindeki tipik başkaldın coşkusundan haz duyanlar, geçen haftalarda piyasaya çıkan Enronda adlı yapıtın sahibi Ortiga'dan da aynı zevki alacaklardır. Guçlu ve sert bir sound, ama onun içinde kendını hıssettiren alabildiğine yoğun bir LATİN FOLK lırizm: Ortiga'nın dinleyeni kapıp göturen müziğinin özetı bu. OzelEnronda / Ortig|a (Plane likle "Cancion De La Esperanza" / Ada) ve "Enronda"yı mutlaka dinleLatin Amerika muzığınde, da melisiniz. ha dinler dinlemez insanı saran, yakalayan, çok özel bir lezzet var; dış dunyanın tum kaba ve acımasız gorunumlerini olanca çıplaklığıyla yakaladığı halde, o nesnel gerçekliğin içinde erımeksizın kendi sertlığiru ortaya koyan, bunu yaparken de benzeri fazla gorüimemiş bir duyarlılığın uzantısında çarpıa lirizmıni sergileyebilen bir lezzet. O ham gibi gelen melodilerde, bunyesinde neredeyse ayrılmaz bir parça haline gelmiş flutun sert tonlannda, trajik bir yazgıyı paylaşan creole kıtksinin yaşama karşı tavrını sezinlememek elde değil. An geliyor, ensenizden başlayarak her yerinizi ürperten keskinlikte bir esintiyle bırlıkte And Dağları'nın baş döndürucü vukseklijinde hh* sedıyorsunuz kendinizi. An geliff»«DIR( '•IRAUS f yor, Nazka duzluğundekı gızemli çizgilere kuş bakışı bir goz atıyor Glass / John Illsley sunuz. Ya da hacienda'lara, ora (Vertıgo / Yonca) dan da kentlere taşıyor sizi Seksenli yıllann belki de en podinlediğiniz müzik; stadyumlara puler ve eskiyi en fazla anımsatan 4 .t> ÂBk * ' ORT1GA ENRONDA topluluğu durumundaki Oire Straits'ten uzunca bir suredir ses seda çıkmıyor. Oysa "Brothers la Arms"ın yayımlandığı donemde kimse Mark Knopfler ve arkadaslarından boylesine uzun bir suskunluk dönemı yaşamalarını beklemıyordu. Bob Dylan'ın çomezi ve oğrencisi Knopfler'ın adeta seksenlerin tüm rock gitaristlerini etkisı altına alan çalış tekniği, derinden gelen mırıltılı vokalı ile birlikte öylesine benimsenmişti ki, bunca yoğun ilgiye karşı Dıre Straıts'ın kayıtsız kalamayacagı, en fazla bir yıl içinde yeni bir albüm yayımlayacağı düşünüluyordu. Ne var ki uzun bekleyış surerken, beklenen Dire Straits albumu degil, topluluk elemanlarından John IUsley'in solo yapıtı çıktı piyasaya: "Glass". Doğrusunu söylemek gerekirse IUsley'in "Glass"ta yapmak ıstediği deney ne olursa olsun, ortaya çıkan "şey" umulan ozgunlukten ve yetkınlikten haylı uzak, yavan bır Dire Straits kalıntısı olmuş; belki "posası" demek daha bile doğru. Kuşkusuz beş ayrı Dire Straits yapıtına önemli katkıda bulunmuş bir muzısyenın ortaya "kotu" bir album çıkarttığını söylemek bıraz haksızlık olur; ama "Glass"ın taunın edicihkten uzak olduğunu da belirtmeliyız. Yıne de Dıre Straıts'i özleyenler IUsley'in yapıtında aradıkları bazı anı parçacıklaı ını bulabilirler. Britanyah rock topluluklannın oluşturduğu "Red Wedge" adlı brleşik cepheye de katüan U2, "Irkçüıga Karşı Rock" ve "Niikleer Silahsızlanma Kampanyası" nda da etkin rol oynamıştı. Geçen haftalarda piyasaya çıkan "Lnder A Blood Red Sky" adlı kaset, L'2'nun seksenlerin başında verdiği değişik konserlerden seçmeleri içeriyor. Canlı TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN kayıtlarda stüdyo çalışmalarına oranla çok daha yuksek performans gösterdiği dikkati ceken U2, 4 2 YiLfNOA 8UGUN, UNLu KOMALI MAHCUSTUUKJS BfUlTVS IAJHHMIETMtÇTl. DAHA AOJÇlJ/C 8İR ÇOCUICKEN, 8A8ASININ, YÖCLORI* N£TIM£ KARÇl VAPILAH 3//? AYAKLANMAyA KAftl11 0 CIOCK TICK rOCK 23 Ekim MarcaS Junus BruiuS *» a St42 BRUniS'UN SONU! I W I U FIUIOVV UK CMJYMAYA BAÇLAMIÇTI. BUM>A,AMCAÇI CATO YE utjiM Cfceea'HUM OA er/ası OLMUÇTU CUMHueıyevçı Ftıcı&LERı, sEZAB'tn o/*rrA7t># E&İLMESlNİ IZLEYeN GIMJLJEHDE, ONA KARÇl SUıKASr OÜZ£ULEME DÜŞÜNCBSrNf GSTıfiMlÇri G£İ'ÇMEC>/Ğ/A// CASSIUS'LA MAKSOOAIYA'OAKı 8ıG.LlKLE£<H BAŞlNA GEÇ££EK, S£ZAG'lH N/ ALMAYA G6L£M OCTAV'AU't, PHlUPPl'OE rEN&l ANCAK, OC7*\//AM'lM <4&DINO4N YET7ŞEN MAJ2K ANTUAfJ, BR.UTUS'ÜN KUWETLE&AJI SOZGUMA U£BATTI ÇAGSS(2. &4L/tN Bie.UTllS, TUNE ATLIVAKAH iMriHAIS. ETT/ /. UsHe, Sc^ara yap,/afi sckaSf şöru/uyor. US 50 YIL ÖNCE Cumhuriyel 23 Ekim 1938 Orkestra partileri en geç 10 besıelenmış senfoniler ıkı mayıs 1939 tarihine kadar jürıden geçecektir. Cumhurbaşkanltğı flârmonik orkestrası şefliğine teslım edilecektir. 10 mayıstan 20 mayısa kadar yazılan senfoniler Cumhurbaşkanlığı flârmonik orkestrası ıle prova edilecektir. 25 mayıs 1939 tarihinde Cumhurbaşkanlığı flârmonik orkesırası, senfonileri musabaka jurısı huzurunda ikışer defa çalacak ve müteakıben gızlî reyle birinciliğı ve ikinciliğı kazanan senfoniler taayyun edecektir. Bestekârlar tarafından en geç 30 mart 1939 tarihine kadar Halk Partisi Genel Sekreterliğine gönderilecek olan milli karekterde Büyük musiki müsabakası Boston, Denver ve Batı Almanya'da büyük ilgi toplayan konserlerinden Island plak şirketi yetkililennce seçüen parcaİarı seslendiriyor "Lnder A Blood Red Sky"da. Beş yıi önce dillerden düşmeyen "Gloria" ve "New Year's Day"in dışında topluluğun önemli protest bestelerınden "Sunday Bloody Sunday'in de değişik bir yorumunu bulmak mümkün. Son yıllann en etkileyici rock topluluklarından U2 ile henüz taruşmadıysanız "Under A Blood Red Sky" ıyi bir fırsat. l nder A Blood Red Sky / (Island/MMY) Seksenlerin rock müzigine radikal soluk getiren ekiplerin başında Bono Vox'un topluluğu trlandalı 112 geliyor. Geçen yıl "Where The Streets Have No N a m c " adlı parçalarıyla Türkiye'de de büyiık ilgi gören U2'nun hemen her konseri olay oluyor Batıda. Thatcher yönetimine karşı 35 dakikadan uzun olmayacaktır. 3 Senfomnin mürekkeble ve okunaklı yazılmış bir Ankara 23 (Telefonla) partisyonu, en geç 30 mart Cumhunyet Halk Partısi 1929 tarihine kadar, ihzari memlekette kültur ve san 'at juriye levdi edılmek uzere hareketlerine yenı bır hız Halk Parlisi Cenel vermek ıçm çok esaslı Sekreterliğine gonderilecekıir. kararlar almaktadır. 4 Ihzarîjürt, gelen eserler Partı, san 'atkârlanmızı arasından musabakaya çalıştırmak ve korumak, aynı iştırakleri uygun görülen zamanda memlekete eser senfonileri en geç 15 nisan kazandırmak maksadüe bir 1939 tarihine kadar ayıracak mıllı senfoni müsabakası ve bunlar orkestra partilerinin açmıştır. yazdırılması ıçin Musabaka şu şekilde bestekârlarına iade olacaktır: edılecektir. 1 Senfoni normal bır 5 Bestekârlara orkestra orkestra ıçın yazılacaklır. partilerinin yazdırılması (23lu tahta sazlar v.s.J masrafına karşılık olmak 2 Senfoni 25 dakikadan kısa, uzere ytizer lira verilecektır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle