19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC Islanbul Habcrlcrı bhaa Ak>ıldu. D15 Habcrlcr Efgua Balet, bkonomı Cngiı Turtn». Kuhur Cftal ü'Mcr, Sahibı: Cumhuriyet Maıbaacılık w Gazetecılik Türk Anonım Şırkrtı adına Nadir N«di • Gcnd Yayın MUdürü Hasu Crmml, Müessesc Mudüru EmiiK Spor Danıjmanı Abdalkadir YnrHınu. DiKeltme. Rrfik Durtnş. BılımLgılım ^ahia Alpıy, IjSendıka Şakran K*l«ci. Yurt Habcrlerı Nccdft Dogu, Dızı Yazılar Ktrtm Çakşkaa, 0 KoordınalOr Ahmrl L'şalüıgil. Yazı Işltrı MüdılrU Ok«» G O K K M . # Habtr Mcrkezı Müduru Konıbu. # Malı Işlcr: Eral Kıfcul, # Muhasebe: Balent YMKT # ButçcPlanlama S*vj(i Anın • Rcklam VaJfin Baycr, Sayfa Düzcnı Yoneımenı. AU Acar, # Temsıkıler: ANKARA Ajrç* Tonıtı. Ek Yayınlar Hulyı Akyol # Idare Hnstyin Curer. Ulelme Oı>o>r ÇrGk. Bılgı Ulcm Nail Inal. Ytlçıo Dot«a, IZM1R: Hiknwı Çtttakaya, ADANA Bosan vf Yayan ( umhunyci Mathuulık vc (jaKtccilıh TAJ Turk Ocaftı Cad 39/41 Ca|«ioilu M3M Isı PK 2^klanbul Td 512 05 05 120 h»ıj Tdt» 22246 Fu (1) 526 M 72 • > HunUar Ankan /jya < ınUlp ttk Infcılap S No 19/4 Td İU II I M 1 Tefcj 42144 Fu 14) 133 II 41,42» • I n l r H /ı»a BK I352S2/3TCİ l ! l 2 ] 0 T t l c x 52359 F u (5lı II 12 10 • A4»a lnonu<ad 119S No 1 Kaı I Ttl 114550119131 Tckj 62155. Fu. C71M2JO5» TAKVİM: 16 EKlM 1988 İmsak: 4.44 Güneş: 6.09 öğle: 11.54 lkindi: 14.58 Akşam: 17.31 Yatsı: 18.50 Antika dünyasında Türkiye şokıı olarak tanımlanan ve değeri 18 milyar liraya Türk sikke bilimcilerince incelenmekte olan Türkiye'nin ABD'deki 10 ulaşan bu definenin Amerika'dan geri getiril bu üç sikkenin Ankara'da geçici olarak Anasikkeden sonra hviçre'den 40 mesi için gerekecek yasal harcamalan karşıla dolu Uygarlıklan Müzesi'nde korunacağı ve Elmilyon değerindeki üç sikkeyi mak üzere ödenek konmasının unutulduğu öğ malı Müzesi açilınca oraya aktarılacağı bildirenildi. riliyor. 3 sikkenin değeri 40 milyon lira. mahkemesiz geri alması, Türk hükümeti, lsviçre'nin Zürih kentinde Bu üç sikkenin geri verilmesi hakkında kauluslararası antika çevrelerinde, uluslararası antika sikke ticareti yapan "Bank çakçüık olayını ortaya çıkaran arkadaşımız özTürkiye'den kaçak gelen sikke Len" adb kuruluşun 26 mayısta düzenlediği bir gen Acar ise New York'tan şu haberi geçti: müzayedede Antalya'nın Elmalı kentinden 1984 ve eserlere karşı büyük yılında yasadışı yollarla yurtdışına kaçınlan üç New York'ta şok tedirginlik yarattı. sikkenin satılacağım belirlemişti. Haber Merfceri Zürih'teki Türk Başkonsolosluğu'nun avukatlan, tsviçre'deki bir bankadan "Elmalı deflnesi"nin üç ender gümüş sikkesini geri alarak Ankara'ya bir kurye ile gönderdi. tsviçre gibi bir ülkenin bir bankasının bu üç sikkeyi "mahkemesiz ve bedel ödemeksizin Türk bükümetiııe geri vennesi" dünya antikacıları ve müzeleri arasında şok yarattı. Kültür ve Turizm BakanLğı'nca hazırlanan 1989 yılı bütçe tasarısında ise'yüzyılın defıncsi" Ankara büromuzun bildirdiğine göre hükümet, Zürih baskonsolosluguna talimat vererek bu kentteki lsviçreli avukatlan aracıhğıyla Bank Leu'ya başvurup, önce bu üç sikkenin satışını durdurdu ve "ihtiyati tedbir karan" aldırttı. Türk hükümeti daha önce de Los Angeles'taki bir müzayededen 180 milyon lira değerindeki 10 antik gümüş sikkeyi yine Amerika'daki avukatlan aracüığıyla ve mahkemeye gitmeksizin vebedel ödemeksizin geri almıştı. Olay, uluslararası antika piyasası ile müzelerde şok yarattı. New York'ta konuştuğum bazı antikacılar şu değerlendirmeyi yaptılar: "Antika ticaretinin tamamen serbest oldu| u , hiçbir kaynak ya da belge aranmadığı bir ülke olan tsviçre'den, hele bir bankadan ve özellikle bu işin uzmanı olan Bank Leu gibi bir kuruluştan Tiirk hüküraetinin bu üç sikkeyi geri alması akıl alabilecek gibi değil. Üstelik, Türk hüküraeti ne mahkemeye gitti ne de bu sikkeler için bir kuruş ödedi. Bu sikkeleri Tü;k hükümetinin rahatlıkla geri aJma sı hepimizi şoke etti." Söz konusu antikacılar şu yorumu da eklediler: "Türk hükümetinin Karun Hazinelerini geri almak için Metropolitan Sanat Müzesi'ni dava edeceğine önce inanmamıştık. Ancak bir milyar lirayı aşkın avukat parası ödeyip New York'ta dava açtığında şaşırdık. Arkasından Elmalı definesinden 10 sikkeyi avukatlan aracıhğıyla Los Angeles'Udci bir müzayededen, mahkemeye gitmeksizin ve bedel ödemeksizin geri alması, Türkiye'den gelen antika mallara karşı bepimizi ciddi ciddi düşündürmeye başlattı." New York'ta master çalışması yapan bir Türk öğrencisi ilginç bir olaya tanık oldu. Kendisinin eline Türkiye'de çeşitli tarihlerde üç gümüş ve beş altı kadar da bronz Roma sikkesi geçmişti ve bunları hatıra olarak beraberinde buraya getirmişti. Bu sikkeleri, bu geri alma olaylanndan hemen sonra New York'ta bir antikacıya götürdüğünde şu yanıtı aldı: "Bu sikkeler Türkiye'den gelme. Size bunlann ancak tahmini degerini söyleyebilirim. Satın alamam. Çünkü Türk hükümeti artık başımıza iş açmaya başladı. " Bu arada lstanbul'a sık sık giden bir başka Amerikalı antikacı ise şöyle konuştu: "Türk hükümeti akıUı bir politika ile önce mözayedelerden bu dennenin sikkelerini toplayarak, ortaya uluslararası önerali kanıt ve emsalter koydo. Şimdi herhalde definenin en önemli bölümü olan 1.800 sikkeyi VVilliam Koch'tan geri almaya hazırlanıyor." 1900 gümüş sikkeden oluşan defıneden 1.800 sikke Amerika'da Bostonlu bir işadamı olan VVilliam Koch'a 1984 yılında 3.5 milyon dolara (yaklaşık 6.3 milyar liraya) ve bu defîneden bir tek gümüş sikke ise bir başka Amerikalı olan Merv Griffin'e 600 bin dolara (bir milyar liradan fazlaya) satılmıştı. Yüzyılın defınesinin çeşitli ülkelere kaçırılan parçalannı geri alma işini bu kez "ciddi" yürütüyoruz Motorlu Taşıtlar Vergisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Motorlu Taşıtlar Vergisi 1988 yılı ikinci taksidinin ödente siiresi, yarın çalışma saati sonunda biliyor. Maliye ve Gümriik Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, yükümlülerin ilk yıl için yüzde 90, sonraki yıllar için yüzde 72 oranında gecikme zammı ile karşılaşmamaları için vergilerini yarın akşama kadar ödemeleri gerektiği anımsatıldı. Naim: Her şey rüya gibi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dünya şampiyonu haltercimiz Naim Süleymanoğlu, Bulgaristan 'ın ailesini Türkiye'ye göndermesini ve ailesiyle yaşadığı ilk günü "Rüya gibi bir şey" diyerek tammladı. Naim Süleymanoğlu ve ailesi dün Sümerbank tarafından giydirildi. Sol, çağı yukalamazsa seyirci olarak kakr Yeni cağ: Martin Jacques'a göre "Esneklik, çeşitlilik, farklılaşma, hareketlilik, iletişim, ademi merkezileşme ve uluslararasılaşma yükseliş halinde. Bu süreç içinde kimliklerimiz, fıkirlerimiz, öznelliklerimiz de dönüşüme uğruyor." Blreyl heşfetmek: Marksist profesör Hall, yeni bir bireycilik kavramına dayanan solun, muhafazakâr Thatcher'ın tekelinde sanılan oylara talip olabileceğini söylüyor. Dış Haberter Servisi Ingiltere Komünist Partisi'nin yayın organı olan Manüsm Today Dergisi, solun geleceğe yönelik politikaları konusunda bir tartışmayı başlattı. Independent Gazetesi'nin 1 Ekim 1988 tarihli sayısında John Torode imzasıyla yayımlanan haberyorum, tngiliz Marksistlerinin duşüncelerindeki degişmeleri yansıtıyor. Bu ilginç yazıyı kısaltarak aktarıyoruz: "Solun tarihsel bir bunalım içinde bulunduğu ve tek çıkış yoInnun döşünmek, düşünmek ve yine düşünmek olduğu çok açık." Aylık Mantism Today (Günümüzde Marksizm) Dergisi'nin Genel Yayın Yönetmeni Martin Jacques, Indepeodent muhabirine boyle diyordu. Derginin son sayısı, Jacques ve arkadaşlannın, geleceği Margaret Thatcher'ın elinden alma mücadelesinde çok önemli bir tahlil aracı olarak gördükleri, "New Times" (Yeni Zamanlar) kavramı üzerine duşüncelere ayrüdı ve Işçi Partisi kongresini etkilemek amacıyla kongrenin başladığı gün yayımlandı. Dergi başlığının hemen altında "Komünist Partisi'nin kuramsal ve tartışma organı" ibaresini taşıyor. Martin Jacques da partinin yürütme kurulu üyesi. Ancak Mantizm Today, şimdi "eleştiri dönemi"nin kapandığını, "j'eniden inşa" döneminin açıldığıru yazdığı zaman, daha geniş bir aktivistler ve aydınlar çevresinin ilgisini çekiyor. "Marksist ya da Marksizmsonrası bir kendi kendine yeten diişünce sistemine inanmıyorum." Yayımlamış olduğu canlı ve düşündurücü yazılann ne ölçüde Marksist sayılabileceğini sorduğumuz zaman, Jacques bu yanıtı verdi. Jacques şöyle yazıyor: "Sol ge'çmişe, 1945'e, eski sosyal dernokrat düzene, Keynes ve Beveridge1 in önceliklerine sıkı sıkıya bağlı kalırken, sağ geleceği gördü ve anlavşıldığı kadanyla yakaladı da. Dolayısıyla bugün çagdaş, radikal, yenilikçi, fikir dolu ve gelecege güvenle bakan sağcılar. Sol geri, yeni fıkirlerden yoksun ve çagdışı göriinüyor. Kısacası, sağ yeni zamanlan eline geçirdi. Sol bu yeni zamanlan yakalayamazsa gelişmeleri kenardan seyredecek." Jacques, üzerinde çalıştığı kavramların "klasik Marksizm" ile güçlü bir ilişkisi olduğunu söylüyor. Çünkü tahlil, "nrttim rnekanizmasında temelü bir degişme" olduğu inanandan hareket ediyor. Bunun için şu noktaya dikkat çekiyor: "Yeni zamanlann özünde, kitle üretimine dayanan eski, Fordist [Henry Ford'un önculugünü yaptığı ve Charlie Chaplin'in Modern Zamanlar adh fılmde bir karikatüninü çizdiği yüriiyen bant sanayi sistemi] ekonomiden yeni, daha esnek, Fordizmsonrası bir düzene; bilgisayarlara, enformasyon ve robot teknolojisine dayanan bir düzene geçiş yatıyor." mik determinist sayma eğiliminde olan Onodoks Marksistleri esas öfkelendiren de işte bu. Büyük fabrikalarda kitlesel üretinıle birlikte kitle tüketimi de gerilemekte. Bunun çok derin toplumsal ve kültürel etkileri olacak. "Esneklik, çeşitlilik, farklılaşma, hareketlilik, iletişim, ademimerkezileşme ve uluslanırasdaşma yükseliş halinde. Bu süreç içinde kimliklerimiz, kendi hakkınıızdaki fikirierimiz, kendi öznelliklerimiz de dönüşüme uğruyor. Yeni bir çağa geçiş halindeyiz." Açık öğretim Üniversitesi'nde sosyoloji okutan bir Marksist profesör olan Stuart Hall, kitle üretimi ve tüketiminin çöküşünün, geleneksel, kolektivist sınıf tahlillerini eskittigini söylüyor. "Marxism Today" Dergisi yönetmeni Martin Jacques: ABD r SEÇtıMI Geoı^eBush Beyaz Saray yohında ABD'deki son kamuoyu yoklamaianna göre yüzde 52'lik bir orana ulaşan Bush, yüzde 42'lik Dukakis'e 10 puan fark attı. Dış Haberler Servisi ABD Başkanlık seçimleri öncesinde adaylar arasında yapılan son TV tartışmasının Cumhuriyetci aday George Bush için Beyaz Saray'ın yolunu açtığı bildiriliyor. Los Angeles Times gazetesi tarafından yapılan anket sonuçlan, Başkan Yardımcısı Bush'un, Demokrat rakibi Michael Dukakis'e karşı 10 puan fark yaparak seçimlerde yüzde 52'lik bir payla önde gittiğıni gösteriyor. Dukakis'in payı bu ankete göre yüzde 42. CBS Televizyonu'nca yaklaşık 500 kişi arasında yapılan anket sonucu ise, Bush'un yüzde 54, Dukakis'in ise yüzde 43 oy aldığı biçiminde. Bir hafta önce başkan adaylannın yardımcüan, Cumhuriyetci Dan Quayle ile Lloyd Bentsen arasında yapılan TV tartışfhasımn ardından yine Los Angeles Times tarafından yapılan anket sonuçlarına göre ise durum Cumhuriyetçilerin yüzde 44, Demokratların ise yüzde 41 paya sahip olduğu doğrultusundaydı. Cuma günü seçimlere 26 gün kala yapılan TV tartışmasının seçmenler arasındaki kararsızlan Bush lehinde etkilediği belirtiliyor. Kararsızların her ikisinden birinin tercihiııi Bush yönünde yaptığı, ancak bu konuda kesin bir tahmin yapmanın mümkün olmadığına dikkat çekiliyor. Cumhuriyetçi senatörlerden Bob Dole, anket sonuçlarına ilişkin olarak "Bush seçimlerden galip çıkacak ve büyük bir farkla kazanacak" dedi. TV tanışmasında elde ettiği başarı üzerine George Bush da gazetecilere yaptığı açıklamada, "Secim kampanyasında öne geçtim. ancak aşın güven duygusuyla hareket etmiyorum, çünkü geçmiş deneyimler seçmenin tercihlerini değiştirebileceğini de göstermiştir" dedi. KöstenceSamsun feribot seferleri ÎSTANBUL (AA) Romanya'ya yaptığı resmi ziyaretini tamamlayan Devlet Bakam Abdullah Tenekeci, dün yurda döndü. Tenekeci, Romanya'nın Köstence Limanı'yla Samsun arasında bu ayın 25'inden itibaren deneme seferlerine başlanacağmı söyledi. İzvestia'da reklam MOSKOVA (AA) SSCB hükümetinin yayın organı Izvestia Gazetesi, ocak ayından itibaren reklam yayımlayacak. Gazete, bu amaçla Alman "Burda" grubuyla reklam anlaşması imzaladı. Anlaşma uyarınca, gazetede haftada iki sayfa Burda reklamı yapılacak. Hall'a göre: "Klasik Marksizm iktisadi ve siyasi olaylar arasında bir mutekabiliyet varsayımına dayanıyordu. Kişinin iktisadi sınıf konumuna ve çıkarianna bakarak siyasi davranışlarını, siyasi çıkarlannı ve anıaçlanm saplamak mümkün görühıyordn. Pratikte ve leoride çöknıüş olan, işte bu siyasetle ekonomi arasındaki ilişki varsayımıdır. tktisadi sınıf konumıı ile siyasi bilinç arasında otomatik bir bag varsayımının çoktuğunü kabul edersek, siyasal davranışın nesnel temelleri yanı sıra öznel ternelleri de olduğunu da kabullenmemiz gerekir." Stuart Hall bu öznellik kavramını kullanarak, görünüşte çok karamsar bir tabJilden çok iyimser bir sonuca ulaşıyor. Üretim ve tüketimdeki, Margaret Thatcher'ı iktidara götüren bireyci eğilimlerin sonsuza değin solun aleyhinde olması gerekmeyeceğini savunuyor. Hall'a göre Thatcherizm bu eğilimleri, "gerici bir politikaya alet etme yönünde bir girişim." Eğer böyleyse, yeni bir bireycilik kavramına dayanan bir sol, bugün kenAncak Jacques'a göre, yeni za dilerine yalruzca Thatcher'ın hitap manlar, "ekonomik degişmeyi çok ettiğini düşünenlerin oylarına taaşan" bir şey; kendilerini ekono lip olabilir. Aile planlaması semineri bugün Istanbul Haber Servisi Zeytinburnu Halkevi'nin düzenlediği "Aile Planlaması" konulu seminer bugün yapılacak. Saat 15.00'te başlayacak olan seminere katılacak olan Dr. Sinan Budak, Dr. Elif Budak, Dr. Recai Atalay aile planlaması konusunda çeşitli bilgiler verdikten sonra izleyicilerin sorularını yanıtlayacaklar.. Genelevde çalışan papaz ATİNA (AA) Kiliseden aldığı maaşla geçinemeyen Yunanlı bir papazın, genelevde çalışırken yakalandığı bildirildi. Polisin önceki gün Atina'daki Metaksurgion semtinde bulunan bir geneleve yaptığı baskmda, Lamia şehrindeki bir kilisenin papazı olan Konstantinos Genas (22), genelevin "ayak işlerine" bakarken yakalandı. en ^ ^ ünlü modacılarından Japon Miyake'nin sunduğu giysiler ABL* fotoğrafçısı Irving Penn'in objektifinden görununce, moda dünn i n Qn|jj ^ g yasında "Miyake" efsanesi doğmuş oldu. Stern'de yer alan habere göre "Eğer giysilerimde seksi olan bir şey varsa, bu, bedenle kumaş arasındaki boşluktur" diyor Miyake Gıysıden çok beden boşlukJarı yaratıyor. Çizdiği modeller giysiden çok süper bol şalvar, çuval ya da balonlan anımsatıyor. "Kadmlara giydirdiğim şey, çağımızın ruhu, entelektüelliğimiz ve duşlerimizdir" diyecek kadar iddialı konuşuyor Miyake. LöNDRA Thatcher: 10 yd daha iktıdarız EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA Iktidardaki Muhafazakâr Parti'nin yülık kongresinde kaparuş konuşmasını yapan Başbakan Margaret Thatcher, "Geieeek yıl, iktidara gelişimizin 10. yılı olacak. Bir on yıl daha iktidanz" dedi. Delegelerin, partinin ma\i bayraklarıru salladığı konuşması sırasında Başbakan Thatcher, butçe acığına ve yüzde 6'ya çıkan enflasyona da değindi, ekonominin "fazla hızlandığına" dikkat çekti. Ancak aylardır Maliye Bakam "Nigd Lawson" ile arasında ekonomiıün yönlendirilmesi konusunda goruş ayrılıgı olduğuna ilişkin söylentileri yalanlarcasına, şimdiki ekonomik önlemleri yeterli bulduğunu belirtti. Başbakan, "Uzun yıllardır tngiliz ekonomisinin nasıl canlandınlacağı tartışılmıştı. Biz bunu başardık. lşçi Partisi'nin başlattığı çoküşü durdurduk ve geriye çevirdik" dedi. tşçi Panisi lideri Neil Kinnock'a da çatan Başbakan, lşçi Partiri'nin ekonomi konusunda "Thatehervari" önerilerini ele aldı. Amerikalı şarkıcı "Frank Sinatra"nın tanınmış "I did il my way" (Büdiğim Gibi Yapüm) şarkısını hatırlattı ve "Kinnock, bir gün anılannı yazarsa, 'Margaret gibi yapnm' diyecek" şeklinde konuşunca uzun uzun alkışlandı. Başbakan Thatcher, 1922'den bu yana bir Muhafazakâr başbakanın aldığı en düşük oy oranına sahip. 1970'te Heath hükümeti dahi yüzde 46.4 oranını tutturmuşken, Thatcher 1987'de yüzde 42.3 oranla iktidarda. Kamuoyu yoklamaları, sevilmemekle birlikte güvenildiğini gösteriyor. Parti içinde, yerini kimin alacağına ilişkin tartışmalar henuzyok. Wörner: NATO içinde kııliip olmaz JVATO Genel Sekreteri Wörner, "Türkiye, Yunanistan ve Portekiz'e yardımda bulunansadeceABD.Federal Almanya veHollanda'dır, diğer müttefikler de yükümlülüklerin paylaşılmasına katılmalıdır" dedi. Haber Merkezi NATO Genel Sekreteri Manfred VVörner, "Kulüp içinde kulüp kunılmaması gerektiğini" belirterek, ittifakın Avrupalı bir üyesinin, diğer bir Avnıpa kuruluşuna üye olmadığı için NATO'nun karar verme mekanizmasının dışmda tutulamayacağıru söyledi. Wörner, Türkiye ve Norveç'in AT'ye üye olmadıklannı hatırlatarak "Somut olarak söylemek gerekirse, Türkiye ve Norveç'in NATO'nun karar verme mekanizmasıoda, yasal olarak, diğer üyeler kadar eşit söz hakkı vardır" dedi. tttifakın Genel Sekreterliği görevine başladığı temmuz ayından sonra Türkiye'yi ilk kez ziyaret etmekte olan Manfred VVörner, Ankara'da önceki gün yaptığı resmi temaslardan sonra dün sabah Istanbul'da Basın Konseyi ile Dayanışma Derneği'nin düzenlediği kahvaltılı basın toplantısına katıldı. Wörner, basın toplantısında, Ankara'da, Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Başbakan Turgut Özal, Milli Savunma Bakam Ercan Vuralban ve Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay'la yaptığı görüşmelerde, Türkiye'nin NATO ittifakı içindeki yeri, yükümlülüklerin paylaşılması ve ittifakın savunma sorunları konusunu görüştüklerini söyledi. Türkiye'nin NATO'ya katkısının, her zaman takdir edildiğini hatırlatan Wörner, ancak, ittifakın güçlülüğünü devam ettirebilmesi için Türkiye'nin silahlannın modernleştirilmesi gerektiğini belirtti. Wörner, Ankara'da yetkililerle yaptığı görüşmelerde bu konunun üzerinde aynntılı bir biçimde durduklannı hatırlatırken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernleştirilmesi yönünde adımlar atıldığım, ancak bunlann yine de yeterli olmadığını belirtti. tttifak içindeki yükümlülüklerin paylaşılması konusuna da değinen NATO Genel Sekreteri Wörner, ekonomik açıdan daha zayıf olan üyelere, daha güçlü olan Ulkelerin yarım etmesinin normal bir süreç olduğunu hatırlattı. Ancak VV'örner, bu hatırlatmasını, "Türkiye, Yunanistan ve Portekiz'e yardım fark olduğunu öne sürerek Sovyetler Birliği'nin sida bulunan ittifak üyeleri sadece ABD, Federal Al lahlanma harcamalannda bir azalma meydana gelmanya ve Hollanda'dır, diger müttefikler de yü mediği görüşünü savundu. kümlülüklerin paylaşılrnasına katılmalıdır" sözleVVörner, "Niyetlerin ve sözlerin değil, faaliyetriyle sürdürdü. lerin önemli olduğunu" bildirdi. Wörner, Türk Ordusu'nu modernleştirmek için NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner, Varsavunma sanayiini, ve teknolojisini geliştirmesi geşova Paktı ile yalnızca konvansiyonel değil, nükrektiğini belirterek diğer ulkelerin de buna katkıleer ve kimyasal silahlar alanında da indirime gida bulunabileceklerini belirtti. dilmesi amacıyla Viyana'da görüşmelerin başlaması Wörner, görevde kaldığı süre içinde, Türk Or için Batı Bloku'nun girişimde bulunduğunu söyledi. dusu'nun modernleştirilmesi için elinden gelen çaVVörner bugün Türkiye'den aynlıyor. bayı göstereceğini de söyledi. Wörner, aynca ittifak içinde surekli bir dayanışmanın devanunı sağlamaya çalışıp güçlü savunma sistemleri kurmaya devam edeceğini de dile getirdi. VVörner, kahvaltılı basın toplantısımn ardından Türkiye'ye gelişinden önce hafta başında Yuna yanına eşi Elfie'yi alarak alışverişe çıktı. Kazlıçeşnistan'ı da ziyaret eden NATO Genel Sekreteri me'deki bir deri fabrikasının satış mağazasına giVVörner, TürkYunan uyuşmazlıklarından kaynak den VVörner ve eşi burada bir kaç milyon liralık ahşlanan askeri konulara ilişkin sorulan, yarutlamak veriş yaptılar. Elfie VVörner kendine kum rengi bir istemediği için genellikle yuvarlak yanıtlar vererek deri tayyör, bir çift yeşil ayakkabı ve çanta, bir bordo ayakkabı ve çantayla bir çift koyu yeşil ayakgeçiştirdi. Bu arada, VVörner, Sovyetler Birliği lideri Mihail kabı; NATO'nun yeni Genel Sekreteri de iki çift Gorbaçov'un söyledikleri ile yaptıkları arasında siyah ayakkabı aldı. Zakkumcular yüriidü ANKARA (AA) Dr. Ziya özel'in geliştirdiği "NO" ekstresiyle kanseri yendiklerini iddia eden hastalar dün bir yürüyüş yaptılar. EtlikKasalar mevkiinde gerçekleştirilen yürüyüşe, 25 ilden 200'e yakın hasta katıldı. Yürüyüş başlamadan önce bir konuşma yapan Necla Üstol adh bir hanım da özel'in 37 günlük "NO" tedavisiyle göğüs ve karaciğer kanserini yendiğini anlattı. Üstol, "NO" ekstresi için olumsuz yönde oy kullanan bir etik kurul üyesinin de gizlice Dr. özel'e kanserii hasta gönderdiğini iddia etti ve "Bu üyeye olumsuz yönde oy kullanması için kimler baskı yapıyor?" diye sordu. Alışveriş yaptı Portekiz'den ÂT için destek Portekiz Cumhurbaşkam Mario Suarcs. Roma da, "Biz Türkiye'nin AT'ye katılmasından yanayız. Ancak ekonomik alanda olduğu gibi demokratizasyon sürecini de derinleştirici çabalarım arttırmalıdır" diye konuştu. mısınız" şeklinde yönelttiğimiz soruyu yanıtlarken şunları ROMA Portekiz Cumhur söyledi: başkam Mario Suares, Roma'da "Evet Türkive'nin demokratiCumhuriyet muhabirine yaptığı zasyon süreci içinde büyük bir çaaçıklamada, Portekiz'in Türkiye'ba göslerdiğine inanıyorum. Ve nin AT üyeliğini desteklediğini bildiğiniz gibi Türkiye'de Bülent söyledi. BM'ye bağlı FAO örgüEcevit gibi pek çok dostam da tünün düzenlediği Uluslararası var. Son yıllarda büyük bir müGıda Günü'nün açılışım yapmak cadele veren Türk demokratlaniçin Roma'ya gelen Portekiz na karşı büyük bir ha>ranlığım Cumhurbaşkam, "Türkiye'de isvar. Özal'ın lecrübesi de oluralutikrann sağlanabilmesi ve demokdur. < e m Karac:a nm PpterSİlfMfl'fi O U İ P OÜİP ^ ' ginşimleriyle duzenlenen "Güle Güle Petersberg" rasinin yerleşebilmesi için Avru' « • • *••••• i j 6 t J U i v « | U i v ı^onjer, (jun Yenikapıy •*• kıyılarındap yapıldı. Yeterince duyurulamadığı pa'nın bizi desteklemesi gerektip y yğ Öte yandan Türkiye, Avrnpa'i k l başlayan göster?de C d Cem ğine inanıyoruz. Avrupa dtmok nın gözardı edemeyeceği çok için oldukça sönük geçen konsere katılım azdı. Yenikapı k ğ d kav^sağında bi saat gecikmeyle b l bir Karaca, llhan İrem, Çoşkun Demir ve bazı rock grupları izleyenı'ere konser sundu. Karaca kendısinı dinleyen kalaba rasileri vaktiyle sizin şahsınızda ve önemli bir ülkedir. Örneğin dün lığa soruna birlikte çözum bulmaları gerektiğini söyiedikten sonrs "Ne yapabiliriz, Petersberg e nası! güle güle diye ülkenize bu ugurda çok destek Alman Cumhurbaşkam ile uzun biliriz?" diye sordu. Dinleyenlerden gelen önerilere ise "Gerçekci olan çözüm Petersberg'ın yeniden ait olduğu yere verdi. Şimdi siz Türkiye'nin AT uzun ulkenizi konuştuk. Sanıyoüyeliğini desteklemeye hazır rum şu sırada Cumhurbaşkanınıgitmesidir" diye karşılık verdi. (Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu) NİLGÜN CERRAHOĞLU zın ziyareti söz konusu. Aynca Türkiye Avrupa'nın savunması; ideallerinin. demokr&silerinin ve özgürlüklerinin sa>nnması açısından da çok önemli bir ülkedir. Biz ülke olarak Türkiye'nin AT'ye katılmasından yanayız. Ancak Türkiye de ekonomik alanda olduğu gibi demokratizasyon sürecini derinleştirici çabalannı da arttırmalıdır." Aydın Corp. ve Yunanistan tVASHINGTON (AA) Yunanistan'da iki yer radar istasyonu kurması istenen "Aydın Corporation" adh Amerikan şirketinin Türk asıllı Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Hakimoğlu, Yunan gizli istihbaratmı suçlayarak, hakkında asılsız söylenti ve haberler yaydığını açıkladı. Yunanistan 'da muhalefetteki Yeni Demokrasi Partili dört milletvekili bir soru önergesi vererek, yer radar istasyonlarımn "Aydın Corporation "dan ahnması halinde, bu şirketin, ileride olası bir TürkYunan gerginliğinde gerekli yedek parçaları vermeyebileceğini ileri sürmüşlerdi. VVeizsaecker: Zamana ihtiyaç var Federal Almanya Cumhurbaşkam VVeizsaecker de Türkiye'nin üyelik için aldığı kesin kararı yürekten selamladığını bildirdi. VVeizsaecker, bu konuda biraz zamana ihtiyaç bulunduğunu belirterek "Bunu her iki taraf da gerçekci gözlerle baktığı zaman görebilmektedir. Fakat öyle sanıyonım ki seçilen yön doğru yoldur" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle