Katalog

16 EKİMJ2B CUMHURİYET/13 Şemdinli'de çatışma: 1 terörist ölü DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Hakkân'nin Şemdinli ilçesinin Alan sınır bölgesinden Turkiye'ye geçmek isteyen bir grup teröristin önceki gece 22.00 sıralarında güvenlik guçlerinin "teslim ol" çağrısına ateşle karşıhk vermeleri üzerine, çatışraa çıktı. Olayda Şemdinli ilçesinin Umurlu Köyü'nden Hayri kod adlı terörist Yasin Güney'in ölü olarak ele geçirildiği bildirildt. Olağanustu Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, Yasin Güney'in üzerinde 1 adet Kalaşnikof marka uzun namlulu silah, 4 şarjör, 2 adet el bombasıyla bol miktarda rnermi bulundu. Bu arada Zeyrek aşiretinden Hacı Zeyrek (57) öldürülmüş olarak bulundu. modası 1989 yılının ilkbahar ve yaz modası podyumlarda sergilenmeye devam editiyor Ingiliz modacı Katherine Hamnett'ın hazırtadığı giystlerden kruvaze erkek takımının çizgileri Gafler Prensi'ran gıysHeriyle benzerlik taşıyor. Kadın elbisesi ıse duzgun haüara sahıp olmayı gerektiriyor. (Fotoğraf: AP) Şarap yanşması sonuçlandı ÜRGÜP Tekel Genel Müdürlüğü tarafından duzenlenen 2. Uluslararası Şarap Yarışması sonuçlandı. Yunanistan, Yugoslavya, Italya, Avusturya, Almanya ve Çekoslovakya ile Turk Tekel ve özel sektörleinin katıldığı yanşmada 6 yabancı ülkeden 11 firma 25, 22 yerli şirket 118 ve Tekel ise 16 örnek ile yarışmaya katıldı. Yanşmada lstanbul'dan katılan Doluca Bağcılık A.Ş.'nin beyaz sek'i, Yunanistan'ın E.Tsantalis S.A. firmasırun kınnızı sek'i, Tokat'ın Dimes Gıda Sanayi Şirketinin roze sek'i ve Çekoslovakya'nın Dievcie firmasının beyaz dömisek'i şampiyon ilan edildi. Japon tiyatro topluluğu Kahire'de tay Kaya, "kendisine sarkıntılık yapan genel muhasebe şefi Mehmet Ftsteci'ye karşı koyması yüzunden ışten çıkanklığını" belırterek 3 gün önce başladığı açlık grevıne dun son verdi. Kaya, kendisıni destektemek için açlık grevine katılan Demokrası Içın Kadm Demeği (DEMKAD) uyeleri Hatice Arıkan ve Fidan Durna ıle eyieme son venrken basın toplantısı da duzenledi, eylemin nedenlerinı anlattı. (Fotoğraf: Yavuz Simşek) l i U R i y I I I d y l l K g r e v l feksiyon Fabrikası işçisi Nu Japonya'nın ünlü Kabuki tiyatro topluluğu bugünlerde Mısır'ın başkenti Kahire'de oyunlar sergilıyor. Geleneksel Japon tjyatrosunun. önde gelen temsilcisi olan Kabuki topluluğunun Kahireliler tarafından büyuk bır ilgi ile izlendiği bildiriliyor (Fotoğraf Reuter) HABERLERİN DEVAMI Tahtakale (Baftarafı 1. Sayfada) yasalannda pani|e yol açmıştı. TL interbankında faiz yüzde 329'a kadar fırlarken, Merkez (Baftarafı 1. Sayfada) Bankası dolar kurunu 172 lira dülasyon konusunda endişeterini dite getiren siyasetçitere ve ekoşürmüş, Tahtakale'de ise doları nomistlere ekranlarını açtı. Bizdeki gibi kilitlenmiyor ekrantar 1820 liraya kadar düşüren işlemmuhalefet sözcülerıne. ciler, alıcı bulamanuşlardı. PıyaOrtak Pazar ülkelerindeki enflasyon oranı ortalama yüzde 15. salarda yaşanan paniği değerlenEn düşük enflasyon oranı Federal Almanya'da. Yuzde 2 bite dediren bir bankacı, "Merkez Banğil Almanya'dakı enflasyon oranı. kası turo piyasanın canına okuyaPeki ne oldu Demir Leydi'ye? bilir duromda olmalı. Dıtnkü (cuNe olacak? İngiliz Başbakanı Türkiye'ye geidiğinde sevgili ma) operasyonla da bunu ispattadı" diye konuşurken, banBaşbakanımızdan entlasyonun asağıya nasıl indirilecegi tonukaların döviz pozisyon yöneticisunda biraz fıkir aldı herhalde... leri önceki günkü operasyonun Biliyorsunuz, Sayın özaAn değişim programından dünyadaki özellikle Tahtakale'de spekülatif bütün liderler yararlanıyor. uza/'dan kopya çekenlerin başında işlem yaptığı öne sürülen bir büGorbaçov geliyor, sonra da Thatcher. yük bankaya karşı gerçekleştirilYakında Ingıltere'de enflasyon oranı yuzde 6'lardan yuzde diğini öne sürdüler. 10'lara, sonra da yuzde 30'lara ve 40'lara çıkarsa kımse şaBu arada Ulaştırma Bakanı Ekşırmasın. rem Pakdemirli, dövizdeki yükseBiz erkek milletız, yüzde 80 enflasyona dayanıyoruz. ingilizter de alışsınlar yavaş yavaş. Ekonomık modallerinı geliştırme lişi önleraek için mevduat faizlerinin serbest bırakıldığını belirteleri için kendilerine "hayali ihracab" salık veririz. rek, "Aksi halde piyasaya 1.5 * * • milyar dolar sürmemiz gtrekirdi. Gazete yazarlanna eskiden "Iıkra yazan" denirdi; daha önBu da dövizi çarçur etmek olurce de "muharrir", şimdi de "köşe yazan". n" dedi. Merkez Bankası Para PiBizim Ali Sirmen köşe yazariannı ikjye ayınyor yasalan ve Fon Yönetimi Genel Köşe yazartan ve yuvarlak yazariar... Müdürü Yaman Töniner de, ı Köşe yazartan belli, peki "yuvarlak yazarlar" kimler? Merkez Bankasi'ran 4 kasım taZamana ve zemine göre kimlik ve renk değiştirenler, rihine kadar piyasadan yaklaşık 1 Bir dönemde hızlı Marksist, bir başka dönemde yrtışık libe trilyon liradan fazla para çekmeral... Bir dönemde öfkeli devrimd, bir başka dönemde alafran yi planladığım belirtti. ga sağcı. Ote yandan Kapalıçarşı'da alBabıâli'deki köşe yazartannı bir başka başlık altmda da ince tın fıyatları, önceki günku düzeleyebtöriz: yini korudu. Cumhuriyet Altını Başbakan tarafından atanan yazarlar ve gazeteler tarafın 160 bin liradan, 24 ayar külçe aldan seçilen yazarlar... tının gramı 24 bin 100 liradan, 22 Köşe yazariannın bir gazetede yazı yazabilmesi için şu ara ayar bileziğin gramı da 23 bin 500 besk liberal dönemde yeni bir "üçlü kararname" türu ortaya çt liıadan satıldı. kryor. Başbakan'ın uygun gördüğü bir yazar, hantmefendinin onayma sunuluyor, bu yüksek onaydan geçen yazar daha sonra ga22181002 nolu emekli cüzdanımı ve aralık 1988 üç zete patronunun sözlü emri üzerine görevine başlıyoti aylık çekimi kaybettim, Son zamanlarda bir de "teleyazarlar" ortaya çıktı. "Telehükümsüzdür. yazar" Başbakan'm izniyle televizyona çıkıp program yapan, daNAİL UYARU ha sonra da hükurmti ve TRTyi savunan dört köşe yazar de İZMlR'den HIKMET ÇCTİNKAYA UĞUR MUMCU Dinmeyen Sancı IZMIR İş çevrelerinde bır tedirginlik, bunun ötesınde bır kusku var. Parasal önlemlerin ekonomiyi ne denli olumlu etkıleyecegı, aşılması gereken sorunlarm nasıl ustesinden geleceği tartışılıyor. Bankaların mevduat faizlerinı serbestçe arttırmasının ardından başta İstanbul, Ankara ve izmir sanayi odaları son ekonomik kararlara pek olumlu yaklaşmıyorlar. Enflasyonu asağı çekmek, dolar ve markın önlenemeyen yükselişine "dur" demek ıçın alınan şok kararlann sonuçta iş dünyasını etkileyeceğinden kuşku duyuyorlar. İş çevreleri, serbest faiz uygulamasını "iflasları da beraberinde getirecek" bıçımde değerlendirirken, konuya şöyle yaklaşıyoriar. "Yüzde 80'le para toplayan bir banka, bunu yüzde 150'den aşağıya satmaz. Bu durum iş çevrelerıne büyük darbe indirir ki, yeni iflasın önü alınmaz." İTO başkan vekillerinden Ekrem Demirtaş, toplantılarda bu konunun tartışıldığını görünce, dün ilginç bır açıklama yaptı. Demirtaş'ın sözleri bir anda iş çevrelerine yayıldı. Şöyle diyordu Demirtaş. "Mevduat faizlerinin yüzde 85'lere tırmanması sonrası, kredi faizlerinin yüzde 140160'a çıkması kaçınılmazdır. Bu yüzden bankalarla çalışan, bankalardan yüksek kredi alan firmalar hıç zaman kaybetmeden konkordato ilan etsinler " Hükümetin şok kararına karşı, İTO Başkanvekili Demirtaş da şok bir çıkış yapıyordu. Ekcnomık sorunlarm salt parasal önlemlerle değil, üretimin arttırılmasıyla çözümlenebileceğı görüşü aynı çevrelerde son günlerde geçerlik kazanıyor. Sık sık "ölen ölür, kalan sağlar bizimdir" görüşü eleştiriliyor Eleştırinin odak noktası ANAP ıktidannın ekonomık politikasında yoğunlaşıyor Sorunun ana kaynağının ANAP iktidarı içindeki çeşitli ekonomik görüş aynlıklarından çıktığı vurgulanıyor. Bir örnek verilirse şöyle deniliyor: Bakan Yusuf Özal başka şey anlatıyor, Kaya Erdem başka bir şey... Tartışmanın bu noktasında ise, başka bir örnek veriliyor. Bir süre önce Işın Çelebı bizlerle toplantı yaptı. Anlattıklarının tam tersi şimdi ekonominin can simidi oldu. İşin bir de başka yönü var: Merkez Bankası'nın Tahtakale'ye müdahalesinden en çok etkilenen tarımsal ürünler oldu. Örneğin çekırdeksiz kuru üzüm fiyatları, 1150 liradan ışlem görürken, bırden 12751300 liraya ftrladı Kilo başına 75100 lira arasında prim yaptı Oysa dünya piyasalannda fıyatlar aynı düzeyde alıcı buluyordu. Hükümel tarım politikasında belli bir düzenleme yapmadığı için şok kararlar tanmsal ürünlerı de anında etkiliyor. İç piyasa btr anda atağa kalkıyor ya da felce uğruyor. Bu durum da spekülatörlerin bir başka deyişle lırsatçılann işine yarıyor. 1988 başlannda fındık fiyatları yüksek bır duzeyde gıdıyordu Muhalefetin atağıyla, fındık fiyatları 2000 liraya yükseltilmiştı. İç pıyasadaki canlılık ve dışarıdakı fiyat atağı şımdilerde tumüyle durdu Yılbaşında fındığın 100 kiloJuk FOB fiyatı 400 dolardı. Ekim ayı başında bu rakam 300 dolara düştü, şu günlerde ise yaklaşık 280 dolar. Dış piyasayı yakından izleyenler bu fiyatın aynı düzeyde kalacağını söylüyorlar. 1987 yılında 285 bin ton olarak gerçekleşen fındık rekoltesinin 1988 yılında 400 bin ton olarak gerçekleşmesı bekleniyor. Bir yıl önceye göre 115 bin ton bir artış söz konusu. Bizimle aynı pazarlarda yarışan İtalya'da ıse 150 bin ton fındık üretıldı. Şımdilerde pek ses çıkma makla bırlikte ilerıde politik bir çekîşme gündeme gelebilir. Hükümet içinde kimi bakanlann başı ağnyabilir. UND Başkanı Saffet l/lusoy'un sözlerıne kulak vermek yeter "Sayın Pakdemirli, seçmenine gösteri yapıyor. 3 bin TIR narenciyeye tahsis edilirken, yabancı plakalı araçlara döviz ödenmesin diye Türk fındığının önü kesiliyor Bu kararla fındığa büyük darbe vurulacaktır." Nitekim şu anda fındık ihracatı durdu. Ulusoy haklı. Eğer fındık 1.5 ay daha ıhraç edilmezse, önemli döviz kaybı olacak. İlk bakışta şok kararlar, banka faizlerinin serbest bırakılması, Tahtakale'nin frenlenmesı enflasyonu geri çekecek gibi gösteriyorsa da ekonomide sancı tersine giderek büyüyor. Başbakan Turgut Ozal'ın, "Şirket kurtarmada kimseyi desteklemem" demesi en çok ülkeye döviz kazandırmaya çabalayan dürust ve namuslu Anadoiu ihracatçılarını üzüyor. Çünkü onlar hayali ihracatçı degıller. Sadece ekonominin politikaya karıştırılmamasını istiyorlar. Galiba haklılar da. OKT^YAKBAL (Baftarafı 2. Sayfada) EVET/HAyiR ya çıkıvermek ıçın bir fırsat arar Bir bakış, bir gülüş, bir sözcük, bir dalgınlık anı, belleğın derınliklerınde uykuda kalmış bir eski günü, saati bugüne getirıvermiştir. Salâh Birsel'ın şiirleri kadar denemelerine de yakın bulurum kendımı. Zaman zaman kendimin sayanm o yazıları! Ben yazmışım sankı! Kolay değil, yarım yüzyıla yaklaşan bir yakınlık bu! Birsel'i 1940'ta tanımıştım, Ahmet İhsan Basımevi'nin alt kattaki loş odacığmda. Ben on yedi, o yirmi yaşlarındayken... Birsel'in düzyazılan her zaman okuru çeker kendine. Sonuna dek okutturur. Zaman zaman yepyeni sözcükler üretir, yaratır, yakıştırır. Kimi okurlar 'nedir bunlar?' diyor. Benim de yadırgadığım oldu önceleri. Düzyazıda ben ktasik sayılacak bir anlatımdan yanayım. Kişi ustalığını böyle de gösterebılir. Böyle derdim, ama zamanla ben de Birsel'in anlatımına ahştım. Bu haftaki 'Cumhuriyet Dergi'deki günlüklerinde 1946'nın o sıcak yaz aylarında tifodan yattığım günleri yazmış. Ona da tifo bulaşır korkusunu da... Cibınlık altındaydım. Ateşim kırkın üstundeydi. Naim Tirali ile gelmişti Bırsel, Ataç'ın benim ilk kitabımdan üç beş satıria söz ettiğı 'Ulus' gazetesini getirmişti. Çok sevınmiştim, hem dostların gelişine hem de Ataç'ın yaz'sına... Çok sıçak bir temmuz günüydü. 46 seçimlerinın en hızlı dönemiydi. İkimizin de ilk kitabı o yıl içinde çıkmıştı. 'Dünya İşleri'ni birlikte bastırdık sayılır. Kırk iki yıl geçmiş gitmiş işte! Birsel'in deneme kitaplan yeni baskılar yapıyor Deneme yaprtlanmn iki üç baskı yaptığı az görülür. Birsel'in yazıları çok değişiktir, 'tel qu'en lui meme', yani yazannın benzeri, eşi... Kimseye benzemez, kimse de ona benzeyemez. Yeni kitabı 'Kedıler'i, en başta kedi yazısı olmak üzere büyük bır keyitle okuyorum. Bir kez okunup geçilecek türden şeyler değil bunlar. istediğin zaman aç, istediğin sayfadan başla okumaya! Birsel sürü sürü kedilerle bir yaşam geçirmiş. Büyük yazar Colette için şöyle yazıyor Bırsel: "Tüm yasamı boyunca onların şarkısını söylemekten bir an geri kalmamıştır. Çünkü her kedi onun gözünde bir erdem örneğidir. Ona göre sıradan kedi yoktur. Bahtsız, iki yüzlülük yapmak zorunda kalmış, iyi anlaşılmamış kedi vardır." Tıpkı insanoğlu gibi değil mi? Bence sıradan insan yoktur. Sıradan olmaya itilmiş, zorlanmış, hatta sıra dışına atılmış insanlar vardır. Zaten kedilerle insanlar arasındaki yakınlık öteki evcil hayvanlara oranla daha çoktur. Bir zamanlar ben. insanlan kedi sevenler ile kedi sevmeyenler diye ıkiye ayırrdım. İşte size birkaç kedisever: Nahıt Sırrı Örik, Bülent Ecevıt ve eşi, Ziya Osman Saba. Birsel, 'Kediler' yazısındaTan Oral'ı, Enis Batur'u, Ahmet Köksal'ı da kedisever olarak tanıtıyor. Ben de eskiden az çok onlar gibiydirn, ama son kedim 1947'de ki adı İnci idi merdivende yürek durmasından ölünce kedilere uzaktan bakar oldum. Birsel'in bir unuttuğu kedisever daha anımsıyorum: Nahit Sırn Örik. Ûstelik o 'Buldum Bey' adlı güzei öyküsünde sevgili kedisini yazına da kazandırmıstı. Salâh Birsel'in 'Kediler' kitabında daha nıce birbirinden çekici yazı var. Gözlemler, duyarlıklar, anılar. şiirli, alaycı bir anlatımla okura sunulmuş. Birsel'in kendi kendine konuşmalandır denemeleri; bu yüzden kalıcıdır, etkileyicidir. mektir. * • • Gazeteler okurtarına kat veriyorlar, taksi plakalı araba veriyorlar, kamyon veriyorlar. Babıâli, Nimet Aö/a'nın Milli Piyango gişesine döndü. Biz de bu modaya uyup, dönek Marksistlerin kartondan heykellerini dağıtsak diyorum. Aman efendim, bunca dönek Marksiste karton mu yetişir? (Baftarafı 2. Sayfada) PENCERE Bir başka tanık: ' Muda mahkumlar top oynardı, Yılmaz topu da pek severdf, duvartarm tepesınden, evlenn dambaşlanndan onu seyredenler ohjrdv. Hatta açıkgöz çocuklar bakma yerini başka çocuklara $atarmış, işte dondurmasına horoz şekerine cantm..." * Yılmaz Güney 47 yaşında öldü. Kısacık ömrünün 11 yılını hapiste geçirdi. Bunca öykü, roman.yazı, senaryo, fılm kısacık yaşamına nasıl sığdı? Yılmaz Güney'in efsanesindeki gerçekliğin sırn befki bu soruda yatıyor. CHEMICAL MITSUI BANC A.Ş. Amerikan, Japon ve Türk ortak yatınmı Chemical Mitsui Bank A.Ş.'den saygı ile duyurulur. 14.10.198828.10.1988 tarihleri arasında bankamızda açılacak olan Tasarruf Mevduatı ve Tıcari Mevduat hesaplarına uygulanacak faiz oranları aşağıda belirtilmiştir. Hayatın Dram: 'sunu yakalayın Nice yıllannı "içerde" geçiren yüzbinlerce İnsan...Şimdi çoğu özgür.Ama özgürlük de zor zenaat, mahpusluk gibi... Cezaevinde kalan dostlar var; buruklar... Ve hayat ne kadar değişmiş; tedirginler... Onlarla konuştuk. Içlerinden biri, tutukluyken kitabı baskı ustüne baskı yapan, ödül kazanan şair Nevzat Çelik ise Tempo için yazdı: "Yerken, içerken, gületken... Kimselerin görmediğibıçak sokuluveriyor içime." ACEMIOZGURLER Okulumuzun son sınıf öğrencilerinden Vade Faiz Oranı (%) MEHMET GÜM)E]NİZ'i kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Kendisinerahmet,kederli ailesine başsağhğı dileriz. Hatırasını unutmayacağız. Vadesiz Vadeli 10 50 53 57 60 BVNAIANS KADIKÖY AKŞAM TİCARET LİSESİ ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCÎLERİ 1 3 6 1 Ay Vadeli Ay Vadeli Ay Vadeli Yıl Vadeli Entrika: ANAP'ta "Mukaddes İttifak" az zamanda çok işler başardı! Ama şimdi' 'gemi su ahyor". Mehmet Keçeciler bakan olma hesabıyla suskun. Mustafa Ta|ar duruldu. Bir yanda ihanet, diğer yanda Ozal'ın gazabı... Geride kalanlar panik içinde... Ve işte ittifakçı 125 milietvekili... Caz. İstanbul'un salonlanndan sokaklara taştı. Yalnızca Tempo oradaydı... Sağ basını çıldırtan televizyon progıamı: Hazııkryıcüan "Öldükten Sonra Dirilenler"i anlaüyor. Engin Ardıç "10 Kasım davasını" kazanmaktcm hoşnut, ama içinde bir şüphe de yok değil... Zulfü Iivaneli, Müjdat Gezen, İsmcdl Cem. Mustafa Ekmekçi ve öteki unlüler yeni TRT'yi değerlendiriyor... FenerbahçeBeşiktaş maçında Galatasaray'ın işi ne? KAÇAN KURTULUYOR! HAYVANLARI DA SEVERLER Hayvanlaria clnsei Hişki Anadoiu küftürünün, herkesçe bilinen, "tatlı maceralan" anılarda saklanan ama dile getirilmekten özenle kaçınılan bir gerçeği. Nokta, Bab'da cinsel sapıkiık olarak değefiendiriten ve geçtiğimtz günlerde Kayseri Cumhuriyet Savcıst'nın açıkiamalanyia gündeme geten bu otayın iç yüzünü araştırdı. • Prof. YörSkoğlu: "Savcı, kütfürel sımmızı ele verdi." • Mahmut Makal: "Mastörbasyondon daha dogal." • Ve yaşayanlar ankrtıyor: "Gece vakii hayvan gözöme Ahu Tuğba gibi gözöktö..." • "Gömleğimi pkanp eşeâin gözlerini kapathm..." • "Kız arkadaşım olsaydı bu iltşkiye yönelmeyebil'irdirn..." BÜTÜN YÖNLERİYLE "EŞO GEÜN" OLAYI MERHABA DEME ve ı&getçıier>]e 65'C U^a;^ ';• > 5209669 Cihad: Bit yeniği Değisim: Rekabet KİRALIK Suadiye sahıl yolu üzerinde, 130 metrekare, üç yatak odası, . bir salon, bahçe içinde, kalorıferli daire. llgilenenler iş saatlerınde 512 05 05'ten 404, 527 32 80, akşam 19.00'dan sonra 522 96 22 numaralı telefonları arayabilirler. 1727 yaşları arasındaki bayanlar Ingiltere'de çcx:uk bakarak hem İngilizce öğrenip, hem de para kazanabilirsinız. Tel: (1) 336 15 26 M>IVKi\Kl GITKLERIK OZAIVI BUGÜN CIKT1 'İ Kutsal ittifak'ın Kazin sonu. Tafar: "Bu hale düşmuş bir iktidar k«ndiliğinden çekip gider." Afik: "Bikkınlık geldi." Taşar, Nekta aracılığıyla C»m Ouna'dan özür dileai. % Tuzla Operasyonu'nun ardından "vur emri" tartısılıyor. TBWM Adolet Komisyonu üyesi Adnan Ekmen: "Güvenlik kuvvelleri kendilerini hâkim, savcı ve infaz yetkilisi sanmayo basladılar." Avukat Kemal Kumkumoğlu: "Vur emrî diye bir olay yokiur." • Ahmet Kaya "her şoyi" anlattı. "Ruhi Su'y'o çalışmamız değil, çatışmamız oldu/' "Kabadayı âlemino girmenin bedelini fazlasıyla ödedim." "Hak etmişse kadın dövülür." 9 Irak, peşmergelere karşı kimyasal silah kullandı mı? Fransiz ve Belçikalı doktorlorın yaptığı gizli ara jtırma sonucunu, dCnyada ilk kez Nokta açıklıyor. noKta ll;ıll:ıhk ILılnı IKıuisj PLAKVEKASETÇILIK I M C 5 B « * 5328 Unlasaıı 1SUNBUI lel M 1 T9 64 AOANA DCPOMU? AMın Paşa CM X Sok Pakdıl işhanı No 4