25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHÜKİÎLT/.J 16 EKİM İ988 İHD: Cezaevlerinde 130 kişi yaralandı İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Demeği'nin (İHD) İstanbul şubesince düzenlenen bir basın toplantısında Bursa ve Gaziantep cezaevlerinde eylül ayında düzenlenen çeşitli operasyonlarda 130 kişinin yaralandığı öne sürüldü. Tuzla operasyonunun avukatIanndan Ercan Ann, yaptığı konuşmada tum bunlara Adalet Bakanhğı'nın 1 ağustos tarihli genelgesinin neden oldugunu öne sürAvukat Ercan Ann, cezaevi yönetiminin tutuklu ve hükümlüleri fiziksel olarak eritraek amacında olduğunu iddia etti Küçük yaşta sîgara ANKARA (ANKA) Kalp hastalıklarından kansere kadar pek çok hastalığın önde gelen nedeni gösterilen sigaraya Türkiye'de çok küçük yaşlarda başlandığı ortaya çıktı. Her 10 tiryakiden 7'si, sigaraya uzmanlann tehlikeli yaş olarak kabul ettiği 14 yaşından önce başlarken, tiryakilerin yüzde 5'inin de, 10 yaş gibi çocuklukla bebeklik arası bir dönemde sigaraya başladıkları dikkati çekti. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Yardımcı Doçent Dr. Orhan Doğan tarafından lise öğrencileri arasında yapılan bir araştırma, tiryakilerin sadece küçük bir bölümünün ileri yaşlarda bu alışkanlığı kazandıklannı ortaya koydu. HfIJON r l l i l t n n o « * ı l H ı Turtoye'nin ikinci Hilton oteli, n i l l U I I d y l l U I <jün Ankara'da törenle açıldı. Otelcihk dünyasının önde gelen isimlerinden bin olan Hilton International'ın Istanbul'dan sonra Ankara'da Kavaklıdere'de hizmete soktuğu Hilton Oteli'nin açılışı Başbakan Turgut Özal tarafından yapıldı. Özal, açış konuşmasında Ankara'da bu tarzda bir otel bulunmasının çok arzu edildiğini beJirterek, "Ankara buna laytktr" dedi. Daha sonra kendısıne verilen otelin temsili dev altın anahtarı ile sahnede bulunan otel maketini açtı. Bu sırada harekete geçen hidrolık sistemle maket renkli dumanlar arasında sahnede yükseldi. Açılışta bir de lazer göstensi sunuldu. Hilton Oteli 29 ayda inşa edildi. 327 odalı olan Ankara Hilton, Londra'da bulunan Internatıonal Desıgn Company Graham Solana Ltd. şırketi tarafından yapıldı. Başbakan Özal, daha sonra Adalet Bakanı Mehmet Topaç'ın kızının Dedeman Oteli'nde yapılan nikah törenıne katıldı. Yeniden dönduğü Hilton da Ajda Pekkan'ın konserini izledı. (Fotoğraf: AA) AİVÎK A D A Intenkitioüat nı korurken, dun de İstanbul'da Kireçbumu açıklannda bulunan bir varil, heyecan yarattı. Zekı Çoşkun adlı balıkçı teknesinin taytalan tarafından bulunan ve kıyıya çekilen varilin uzerinde "FEMBA" markasının bulunduğu ve kırmızı renklı olduğu, ancak boyalannın döküldüğu gözlendi. San renkJi ağır kokulu sıvılar taşıyan varillerin, özellikle Karadeniz sahıllerine vuran varıllerden olduğu sanılıyor. Boğaz'da ilk kez görulen varıle guvenlik kuvvetleri tarafından el konuldu. Oün Boğaz'da bulunan bu varille şimdıye dek kıyıya vuran varillerin sayısı 339'a ulaştı.(Behzat Şahin) Karadeniz'de kıyıya vuBir varil de Istanbul'da ran zehirti variller esrarı BahçelievlerDikimevi â h ı n d a betediye otobüslennın geçışi ıçin kullanılan taftsisli yolun sökümüne dün gece başlanırken, yolun sökülmesine tepkiler de süruyor Tahsisli yolun Beşevler'den sökülmesine EGO Genel Mudüru Yener Rakıcıoğlunezaret etti. Rakıcıoğlu, tahsisli yolun sökulmesinden sonra otobüslerin rahat seyri için bu kez san şenttı tahsisli yol yapılacağını, ancak bu yolun demir parmaklıklarla kapatılmayacağını ve yolun yeni bıçimı için projenin de hazır olduğunu bıldirdi Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, tahsisli yolun kaldmlmasının halka ihanet olduğunu iddia etti (Fotoğraf AA) güzerg HABERLERİN DEVAMI 'İlk Yazım...'9 1936 yılında 28 yaşındaydım. Bugünün Başbakanı Bülent Eceyit, bugünün ünlü yazarları Çetin Altan'lar, İlhan Selçuk'lar, Yaşar Kemal'ler vb. ilkokulu bitirmişler miydi o sıra acaba? Mehmet Barlas, Ali Sirmen, Uğur Mumcu gibi daha sonraki kuşaktan olanlar kuşkusuz daha doğmamışlardı bile. Günümüzün nice politikacısı, yöneticisi, komutanı, sanatçısı 1936'da henüz çocukluk çağının düşleri içinde yaşıyorlardı. Koleksiyondan bulup ilk başyazımı bir daha okudum. Başlığı şöyle: Günü gününe yaşayanlarımızı düşünelim. Emekçilerden söz ediyorum, yaşamını alınteri ile sürdüren insanlarımızın sorunlarına devlet eliyle çözüm yolu bulmak gereğini savunuyorum. Yabancı ülkelerden örnekler göstererek bu konuda bir an önce harekete geçilmesini öneriyorum. Yazıyı şöyle bitirmişim: "Biz de bu memleketimizde işçi meselesi ile uğraşılmasını, günü gününe yaşayanlarımıza bir "yarın" temin edilmesini istiyoruz(...) Yannını endişe ile düşünen adam bugün eksik yaşıyor sayılır. İçimizde böylesi o kadar çok ki..." Dili bir hayli bayatlamış acemice bir yazı bu. Sosyal güvenlik konusuna kıyısından köşesinden değinmişsem de sosyal adalet sorununa hiç dokunmamışım. Oysa bu ikinci sorun göz önünde tutulmadıkça birincinin pek bir anlam taşımayacağını o gün de bilmeli idim. 1936 yılından bu yana çalışanların güvenliğini sağlamak üzere epeyce bir şeyier yapıldığını elbette yadsıyamayız. Çeşitli sigortalar var, devletin işverenlere yüklediği gö(Baştarafi 1. Sayfada) Dönmekten cayan Kürtler de yolcu revier var. Ama sosyal adalet sorununu çözmeye yarayacak yasal kuruluşlar henüz iyice yerli yerine oturtulamadığı için çalışanfarımızın sosyal güvenliği hâlâ sermaye çevrelerinin lütfuna kalmış gibidir. Belki gibisi de fazla; böyledir bu iş. Sosyal adalet hiçbir zaman yukarının buyruğu, sermayenin inayeti ile sağlanamaz. Bu yöntemin kaynağı sadakadır, acımaktır, isterseniz hoşgörüdür; ama hiçbir zaman hak değildir, adalet değildir. Sosyal adalet dediğimiz düzene adım adım yaklaşabilmek için ilkin çalışanların hakkını savunmaya elverişli bir ortam kurulmak gerekmektedir. Bu da düşün özgürlüğünü kısıtlayan yasalann yürürlükten kaldırılmasıyla olur. Ortam kurulduktan sonradır ki işçi haklarını savunacak partiler, sendikalar, çeşitli örgütler anayasa sınırtarı içinde özgürce çalışmak olanağını bulabileceklerdir. Epey acemice yazılmış olsa da gene beni duygulandırdı arkadaşlarımın bulup klişesini aldığı Nadir Nadi imzalı o ilk başyazı. 1936'dan bugüne tam 38 yıl geçmiş. Bu süre içinde özlediğim gibi usta bir yazar olamadımsa da hiç değilse düşün özgürlüğü uğruna karınca kararınca bir hayli çaba harcamış olmakla övünebilirim. Ya aralarında benden gençleri de bulunduğu halde bugün düşün özgürlüğüne karşı cephe alanlara, düşünceyi demir parmaklıklar ardında kıskıvrak bağlı tutmak isteyenlere ne demeli? 10 Mayıs 1974 • Yartm yüzyıl öncesinin bir "ilk yazı"s\ ve onun, 40 yıl sonra yazarında uyandırdığı duygu ve düşünceler işte böyle! (Baştarafı 1. Sayfada) zakçıoğju, Cumhuriyel muhabirlerine rakamı 51 bin 542 olarak açıkJadı. Kozakçıoğlu'na göre daha önce rakamın büyük gözükmesinin en büyük nedeni, kanşıklık sırasında bazı Kürtlerin "mükerrer" sayılmasıydı. Kozakçıoğlu şu anda dört kampta (Diyarbakır, Kızıltepe, Silopi, Yüksekova) toplam 47 bin küsur sığınmacı bulunduğunu açıkladı. "Kendi islekkriyk" Irak'a gıdenler ve "Iran'ın almayı kabul ettiği" 2 bin 178 kişi, 51 bin 542'den çıkarıldığında bu 47 binli rakama ulaşüıyordu. Oysa görgü tanıklanna göre özellikle Çığlı'da ' i l k günlerde" neredeyse 100 bine yakın insan Irak'tan Türkiye'ye giriş yapmıştı. "zorla" gönderildikleri iddiasımn doğru olmadığını söyledi. Kozakçıoğlu'na göre sığınmacılar kendi iradeleriyle karar veremiyorlar. Bunun nedeni ise aşiret bağlarmdan tutun da siyasi otoriteye boyun eğmeye kadar gidiyor. Nitekim Irak, Kürtler için af çıkartınca da önce sığınmacıiann birçoğu geri dönmek istemiş ancak sonra bunlara manevi baskı yapılmış ve birçok insan Irak'a gitmekten caymış. Bazı kamplarda Irak'a gitmek isteyenlerin üzerine saldırıldığı bile olmuş. Kozakçıoğlu, "Bıraksan yansı gider. Ama üstlerinde manevi baskı var" diyor. Irak'a gitmek isteyenlerin gönderileceği gün bunlardan bazı ları bu baskılar nedeniyle gitmek istemediklerini söylemiş, ama Türkiye bunları yine de göndermiş. "Siiper vali" bu konuda "Biz Irak'a 'bunlar gelecek' diye liste vermişiz. Sonra vazgeçmek olmaz. Üslelik biz caysaydık, ondan sonra kamplara hâkim olmamız imkânsız hale gelirdi" diyor. temelinde bu mu yatıyor? Diyarbakır'da bazı resmi kaynaklar, isimlerinin açıklanmaması koşuluyla, Türkiye'nin tran'a 34 bin kişilik gruplan göndermeye devam ettiğini soylüyorlar. Devletin resmi olarak açıkladığı rakamlar, olaylann görgü taruklan tarafından güvenilir bulunmuyor. Ancak görgü tanıklannın söylediği rakamlar da çok inandırıcı değil, dolayısıyla bugün ortada büyük bir rakam çorbası var. Az önce yazının giriş bölümünde de belirttiğimiz gibi bu rakam çorbasının içinden çıkmak da pek öyle kolay değil. Herkesin karşısındakini kendi tarafına çekmek istediği böyle bir ortamda aslında bu rakam karmaşası çok yadırgatıcı da değil. Şu anda kesin rakamları ve dökümü bilebilecek tek güç devlet ve o da kesin rakam verraiyor. Ya da kesin rakam verse bile bu rakam birçok insan tarafından güvenilir bulunmuyor. Ve şu anda olanlar büyük ölçüde olmuş durumda. Mezbahadan kültür kezi"ne ulaşım zor olmayacak mı? Bu sorunun yanıtı da hayır olmayacak biçiminde. Haliç'i Beyoğlu, Eminonu ve E5'e bağlayan yollar geliştirilerek boyle bir sorun ihtimali ortadan kaldınlacak. Ancak ulaşımın ötesinde başka bir sorun var. AKM'ye, Taksim'e, Beyoğlu, Şişli sinemalarına alışmış tstanbullular "Bu akşam da mezbahaya gidelim" diyebilecekler mi? Bu Sütlüce Mezbahası 1923 yılın sorunun da ortadan kaldırılabilda bu amaçla inşa edilmiş. Pro mesi için ilk etapta "İstanbul Sijesini Ahmed Burhanettin, Os nema GiinkrTnın ya da "tstanman Fıtri ve Marco Logos'un yap bul Festivali"nde yer alacak bazı tığı neoklasik üslubun özelliklerini etkinliklerin Sutlüce'ye kaydırıltaşıyan mezbaha "Sütlüce Mezba ması önerilecek. Bir kere tstanbulha Kültür Merkezi" adı altında ye luların ayağı alıştı mı... ni bir fonksiyonla tstanbulluların Bugünün "koyun pavyonlannkarşısına çıkma hazırlıklan içinde. Yaklaşık 24 bin metre karelik da" sergiler gezeceğiz, "sığır bir alanı kapsayan mezbahada ti pavyonlannda" bir ilkbahar geceyatro, konser, sinema salonlan, re sinde Vivaldi dinleyeceğiz. Sonra sim, müzik, küçük el sanatları ça mezbahayı bize gezdiren yetkilinin lışmalarının yapılabileceği atölye "kambersiz dıigün faresiz mezbaler yer alacak. Mezbahada çok ha olmaz" diye tanımladığı bol et amaca yönelik fleksibl (değişebi \e kan kokulu bugünün mezbaha 4 lir) mekânlar düzenlenecek. Yaz sından çıkıp kayıkla ay ışığında iş1 okulları açılacak. "Sütlüce Mez kembelerin yuzmediği bir Haliç baha Kültür Merkezi" ziyaretçileri te Eminönu'ne ulaşacağız... için "cafe"ler oluşturulacak. (Baftarafı 1. Sayfada) rı içinde, tarihi yapılan restore ederek güncelleştirme çalışmalan daha bir hız kazandı. lstanbul : un imar çalışmalarından biri de bilindiği gibi Haliç'te yürütülüyor: Haliç'e gündelik yaşamın içinde bir yer verebilmek, " H a l i ç imajını" yeniden yaratabilmek için. Evren bugün F. Almanya'ya gidiyor (Boştarafı 1. Sayfada) ri yurüyüşü ve milıngle başlandı. Cumhurbaşkanı Evren, Curn Güner Yüreklik'itı Batı Berlin'den hurbaşkanı Weizsaecker ile yapaca biidirdiğine gore aşırı sol grupla| ı temasların yrnı sıra, Federal Al rın ve aynlıkçı örgütlerin kent man Başbakanı Helmut Kohl, Dı merkezindeki Oliverplatz'tan, şişleri Bakanı Hans Dietrıch T.C. Berlin Başkonsolosluğu'na Genscher, Federal Meclis Başka düzenledikleri yürüyüşte Evren'e nı Dr. Philipp Jenninger ve Alkarşı sloganlar atıldı ve taşınan manya'da yaşayan Turklerin tem pankartlarda Turkiye politikası protesto edildi. Turk konsoloslusikileri ile de göruşecek. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e ğu önune gelen göstericiler, burakarşı protesto eylemlerine dün Ba da konuşma yaptılar, slogan attıtı Berlin'de düzenlenen bir göste lar. Sıkı güvenlik önlemleri altında yapılan miting ve yürüyüş sırasında olay çıkmadı. Bonn'da bazı Almanlann da katıldığı gösteri sırasında polis, Evren aleyhindeki pankart ve bildirilerin taşınmasına izin vermedi. Bunları gostericilerin elinden almak isteyince çıkan olay sırasında üzerlerinde kesici alet bulunan 6 kişi gözaltına alındı. Göstericiler yüruyüşten vazgeçmeleri üzerine biri kadın 6 kişi daha sonra serbest bırakıldı. Bölgede edindiğimiz izlenimlere göre özellikle 'ilk günlerde" yaui eylül başında, birçok sığınmacı Türkiye topraklan üzerinden doğrudan lran'a sevk edilmişti. Yoğun göç dalgasının başladığı günlerde Hakkâri'de olaylan izleyen Curnhuriyet muhabiri Cengiz Mumay, "Yiiksekova'daki kampta İcişleri İran'a gönderme Muayyeri'nin demeci Bakanı basın toplantısı )^ptı ve Yukarıda da belirttiğimiz gibi ö t e yandan AA'nın haberine sayıyı 12 bin 840 olarak verdi. Da Kozakçıoğlu tran'a zorla gönderha öteki kamplar kurulmamıştı ve me diye bir şey olmadığını ve ola göre tran Başbakan Yardımcısı Ali iistelik bu kampa da gelişler de mayacağını söylüyor. tran'a git Rıza Muayyeri, ülkesinin yüz binvam ediyordu. Sonra aradan za mek üzere hazır bekleyen 10 bini den fazla Iraklı mülteciyi kabul man geçti, Uzunsırt Suıistü me\ aşkın kişinin bulunduğunu söyle edebilecek şekilde hazırlık yaptıkiinde bir kamp daha açıldı. Şim yen Kozakçıoğlu, "tran almak is ğını, ancak hava koşullarının budiyse Hakkâri sınırian için toplam tememekte devam ederse fazla ıs nu imkânsız kıldığını bildirdi. rakam 13 bin diye veriliyor. rar etmeyiz. Çünkii bu devletin Muayyeri, Türkiye'ye yaptığı ziKamplardan biri kapatıldı. Pelci onuru meselesidir. Biz başımızdan yaretten sonra Tahran'a dönüşünnereye gitti bu adamlar?" diyor. atıyormuş gibi gorunraek de, Resmi Haber Aiansı IRNA'ya Evet soru bu. Nereye gıttiler? istemeyiz" diyor. verdiği demeçte, "lran tslami ve insani nedenlerle, 100 binden fazla Hayri Kozakçıoğlu, CumhuriEvet, Türkiye başından atıyorIraklı Kürt mültecinin yerleştirilyet'in sorularını yanıtlarken muş gibi görünmek istemiyor, mesi için kaynaklannı seferber "Yüksekova'da 1213 bin kişi var" ama bazı kanallardan tran'ı da etmiştir" dedi. dedi ve bunlardan 10 bin kadanzorluyor. Önceki gün aniden Annın lran'a gitraek istediğini söyleMuayyeri, buna rağmen kış kara'ya gelen tran Başbakan Yardi. Kozakçıoğlu'na göre Türk badımcısı Muayyeri'nin yola çıkmaz mevsiminin yaklaşması ve sırurdasınında sığınmacıların büyük bir dan önce lran Haber Ajansı IR ki güç koşullar nedeniyle, tran'a bölümünün lran'a gitmek istediNA'ya verdiği demeç oldukça il yeni mülteci gruplarının gelmesiğı ve gönderileceği şeklinde haberginç. Muayyeri, Türkiye"nin tran'a nin "zor ve lehlikeli olacagını" beler çıkınca tran, Kürtleri almakbüyük miktarlarda mülteci gön lirtti. tan vazgeçmişti. Kozakçıoğlu, son dermesinin trajediye yol açabileWashinglon'dan Ufuk. Guldebirkaç gündur gazetelerde çıkan ceğini söylemişti. Acaba bu de mir'in biidirdiğine göre ABD Dırakamların ise doğru olmadiğını meç, Türkiye"nin resmi olmayan şişleri Bakanlığı Sözcüsü Charles söylüyor. kanallardan da tran'a Kürt gön Redman, Kürt mültecilerin iradederdiğinin zımni olarak doğrulan leri dışında Türkiye'den lran'a İddialar doğru mu? ması mı? tran ile Türkiye arasın gönderildiği yolunda bir bilgi bu"Siiper vali" Kürtlerin Irak'a da varolduğu anlaşılan sıkıntının lunmadığını söyledi. Dalan ne diyor? Kultur Merkezi'ne neden "Süllüce Mezbaba Kültür Merkezi" adının seçildiğini, neden özellikle "mezbaha" kelimesinin korunmak istediğini projeyi yöneten Prof. Dr. Metin Sözen'e ve mezbahanın rölevelerini hazırlayan Doç. Dr. Cengiz Eruzun'a sorduk. Sozen ve Eruzun her şeyden önce Türk toplumunun bir mezbahayı kültür merkezi yapacak bilinçte olduğunu göstermek istediklerini belirttiler. tkinci oiarak gelecek kuşaklara kendi öz tarihlerini anımsatabilmek, kültür merkezinin eskiden bir mezbaha olarak çalıştığlhı âlgıtatabilmek için bu ismi seçtiklerini söylediler. Haliç'in sosyal yapısı bu boyuita bir kültür merkezini benimseyebilir mi? Metin Sözen'in sorumuza yanıtı çok yalın: "Hayır benimseyemezler. Ancak artık kentli olduklannın, İstanbul gibi özellikli bir kentte yaşadıklanmn bilincine varabilmeliler. Kırdan keııl vaşamına geçiş süreci artık bitmeli. Başka çareleri yok." "Sütlüce Mezbaha Kültür Mer Anakent Belediye Başkaru Bedrettin Dalan da çalışmalarla ilgili olarak şunlan söyledi: "Balı'da birçok büyük şehirde şehir içindeki fabrikalar kapatılır. Ama bunlar münıkün olduğu kadar yeniden bayata geçirilir. Kimisi süper market olur, kimisi tiyatro salonu, kimisi de sanat merkezi. Bunlara genellikle 'fabrik' diyorlar. Bizde de Haliç'te yer alan Sütlüce Mezbahası boşaltılarak kültür merkezi yapılacak. Tarihi yönünden ve ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte oldugundan bo\le bir karar alındL Bu sanat merkezi degişen Haliç suvunun rengi ve kalitesiyle bütünleşecek. Bu kultur ve sanat merkezinde çok amaçh salonlann yanı sıra jimnastik salonları \e el sanallannın satılacagı küçuk mağazalar da yer alacak. Biltiği zaman Atatürk Kültür Merkezi'nden daha aktif, daha hareketli olacak. Yapımına 12 a\ içinde başlanacak sanal merkezi insanlann yaşadığı, halkla butünleşmış bir sanat merkezi olacak." • TİYATRO • GÖSTERİ • SİNEAAA OĞLU EMEKI44M39 14 16' 18^*21 Y^ OKULA School DÖNÜŞ "Bock lo Vönetmen Alan METTR Rodney DANGERflELD • Sally KELERMAN 24 Ekim'den itibaren DIRTY DANONC 3M0DASİNEMASI 3370128 IIİCOBRA VERDE Ah Şili, İKIaus KINSKIi Uzun taç yaprağ Seni.ü" ali poyrazoğlu tiyatrosu Sıraselvüerİstanbu] PERA 146 97 3 8 1 3 2 64 26 KADIKOY HALK EGIT1M MERKEZİNDE Tei346oıoe TnyenİM. Cuna: 21.15 / Petşembc nrtnml haic gunu Her seans oQrencıye mhmfcdi LEVENT KIRCA TİYATROSU • • • • Huelva Biarritz Almanya Grimme Georges Sadaul Bordeaux Festivali ÖDÜLLERİ: l KADIKOY KÜLTUR ve SANAT MERKEZt'nde 346 01 42 Bahariye (McDonaM's karsıu) Cumal»no iOO. OYUN Csmuun 16J0 Pazar 14 15 | nlü Yönetmen VVERNER HERZOGun Osmanbey GAZİ147 96 65 2 HAFTA muhte *em filıni 11.0013.0015.0017.1519.302145 12 0014 1516 M19 0021 30 SalıçarşambaCuma 21° CumartesiPazar 1 8 ' HARBİYE KENTER TİYATROSU 144 43 27 • • • • YARGI 1. ASKARA FİLM ŞENLİĞİ ÖDÜLÜ 88 C4A7VES GENÇLİK ÖDÜLÜ EUROPK CİNEMA 88 EX İYİ FİLM ÖDÜLÜ 37. MANNHEİM BÜYÜK ÖDÜLÜ Sunan ZAFER DİPER Beşiktaş YUMURCAK vüttürU Kemal Sunal 3.HAFTA 12 3 0 1 4 1 5 1 6 3 0 1 8 4 5 2 1 00 AŞK HASTALIGI N. Kinski ORTAOYUNCULAR FERHAN ŞENSOYUN 143 64 17 BEYOGIU KUCUK SAHNE FERHANGİ ŞEYUR Ferhan Şensoy 300. Oyun İSTANBUL U SATIYORUM MÜNİR ÖZKULEROL GÜNAYDIN Bl Ol NT Ş.jll SİTE 147 69 47 110013001515173019302130 KadlkBy KAOIKOY 337 74 00 12 00 14 15 16 30 1» 45 21 45 SuadiyeATl.ANTİK355 43 70 11 00 13 1515 3017 4521 00 KHapMüzikFuaye Perşembe, CUJIU Futyide Müıik dinlettsl ve Fuaye süıpıizleri... Dereboyu Cad No 110 OnakSylST Te! 158 69 87 ORHAN OĞUZ'un RAMBO 11T . 155c. 190. 161 01 91 Çarş Perş Cuma 21 00 Çars 15 30 BAYKAL KENTFERHAN ŞENSOY < RASİM ÖZTEKİN Ö^ C "esıPazar 15 3018 30 &• Nöbetçi Tiyatro Kayıllan Baslamıstar V7 HERŞEYE RAĞMEN 12.0014.1516.3018.4521.15 istanbul devlet opera ve balesi DANISTAY KARABtYLA BEATRICE DALLE Yonetmen Jranjacqu<~ BEİNE1\ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNDE G Bızei FLehar CARMEN ÇİNGENE AŞKI opera A perde operet 3 perde Orkestra Şefı ORHAN TANRIKULU Sahneye Koyan ERTUGRUL ILGIN 22 Ekım 1 5 X d a F J Breuer Orkeslra Şefı ALEXANDEB SCHWİCK Sahneye Koyan HANS NEUGEBAUER 111 KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ ÇEŞİTLİETKİNLİKLERI İLE SANA TSEVERLERİN HtZMETINDE ; ~ DEVLET TİYATROSU İSTANBUL TAKSİM SAHNESİ OYUNUN OYUNU (FARS3 PERDE) Beyoğlu SİNEPOP 143 70 71 12 00 14 1S 16 3018 45 21 00 tSEkırn 1S30da 18Ekım » O O d e G Donızettı ı^iCEP SİNEMASI ALAIN JESSUA YAZAN. MİCHAEL FRA YS ÇEVİREN LÂ1.EF.REN YÖNETF.N CHRİS H4RRİS 11,13 14.15 17 (Gala) 18 20 21 22 EKIM 20 30 12.19 EKIM (ÇARŞAMBA) 18 30 15.16 22.23 EKİM 15 00 GİŞE TAKSİM SAHNESİ 149 69 44149 63 51 VAKKORAMA TAKSİM 151 15 71 VAKKORAMA SUADİYE 360 90 90 A VTOELD APART rÖNETMBt: CHRtS MENOB CANNES 198S CANNES 19S8 JURİ BÜYÜK EN İYİ KAOIN ÖDULÜ OYUNCU ÖDOLÜ AYRIBIR DÜNYA 15.HAFTA RİTA opera 1 perae Orkestra Şefı SELMAK ADA SaHneye Koyan SUMERAY ARIMAN E VVollFerrarı BREMEN MIZIKACILARI çocuk muzıkalı 2 perde Sanneye Koyan AYTAÇ MANIZADE 152229 Ekım 1100 de KÖPEKLER 12.00. 15.00. 18 00. 21.00 Şişli KENT 147 7762 S U S A N N A ' N I N S I R R I " B l l e l l e r temsıMen ıkı halta önce A opera 1 peıde * M gıselerınde Suadıye Vakkooma v e Orkestıa Şeiı SELMAN ADA Pangaltı Gençler Magazalarında Sahneye Koyan OHDER GOKSEVEN Bakırkoy Bıloy Sanal Merkezı'nde satışa cıkmaktadr 2128 Ekım 18 30 da ftse Tel 1515600 (7 tıalı 254 GERARD DEPARDIEU FANNY ARDANT VICTOR LANOUX S " Cumhuriyet KITAP KULÜBÜ mFUAYEKAFE İSTANBUL CAD. IADLİYE KARŞ ] BAKIRKOY 542 11 72 "LES CHIENS" TAKSİM SAHNESİ HOŞUNUN UTANCI (MUZIKLİ DANSLI ÇOCUK OYUNU) ^ Doyasıya Miizık. Doyasıya Dans ve Yepyeni Bir Gençliğin Coşku te Romantizm Dolu Duvguları Genç Hitchcock olarak tanınan ünlüyönetmenSAM RAIMI'nın YAZAN. ŞİSASİ EK/SCTOĞLU YÖSETEN ALİ DÜŞESKALKAR Boylesıne efkıleyıc t»r korku fılmı 22.23 EKIM 11 00 UÇARCASINA OLMA D ABO • RITA TUSHINGHAM EVILDEADE VAHŞET 3. HAFTA HarbıyeAS 147 63 15 . , „» . , n D ,j an .o m 3 1 .5 1 < n l 1 Beyo9uLALE149 2S24 "0013.0015.0017.0019.002115 KadıköySUREVyA336 06B2 11.0013.1515.1517.1S19.15.21 30 GİÂHDOÖARKE.H KENTER TİYATROSU HARBİYE A.K.M. ODA TİYATROSU |8Ekim'den itibaren ^Jp,tu RÜZGÂRU KADIN 18 19 20 21 22 22 23 EKIM 15 GİŞELER: 151 VAKKORAMA VAKKORAMA Amphora • 350 31 98 Suadıye 452/A MÛŞFİK KENTER C tesi Pnar İZOEKIMDEN İTİBAREN I 1 5 " I KÜÇÜK MUTLULUKLAR IVAN GOÖH YA'/AS OZFL ARABll YOSkTFS SEVİ\Ç A ÇF.TİSOK EKIM 19 00 00 56 00/254 TAKSİM 151 15 71 SUADİYE 360 90 90
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle