19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CVMHVRIYET'2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ma surecının bır gereği olarak, nıtelıklerı yasaya uygun olan dtğıl, şoven kışılığı ve Turk Islam sentezı anlayışına uygun çalakalem yazılmış yazılanyla unlu bır makbul adam yerleştınlmıştır lıkler ve hızlı bürokratık trafikten oluşan sessız telaş ve ızdıhamlar soz konusudur Bu kategorıdekı profesor adaylannın geneldekı kesın sayısını bılmek olanaksız ıse de bunun '100 doçent ıçın" mağdur olacakları one surulen doçent sayısının (1000) uzerınae değıl, çok çok ustunde olduğu kuş kusuzdur Eskı mevzuata duyulan YOK tepkısının bır sonucu olarak, 2547'nın esnetılmış kuralları ve 3455'le ılgılı "Ek Açıklama"da belırtıldığı uzere, "guvenlık tahkıkatı" uygulamasını atama evresıne erteleme alıcenaplığının (') bıle soz konusu olduğu uygun bır yonetsel atmosfer ıçınde, buyuk olasıhkla tumune yakını profesorluğe yukselecek bu grup, oncekı mevzuata gore yukseleceklerle bırlıkte, eskıden az olan ve kaynayıp gıden kadrosuz lar kesımıne katılacaktır 13 EKİM 1988 îyiliksever YÖK v e Ucuz Profesörlük! Kadrolan gozdelere, ıstenenlere vermekte ve saklamaktadırlar. Gelecekîe, eskılerle yenılenn oluşturduğu kadrosuz profesorler alayı, elde kalan bırkaç kadroya gozlerini dıkîığı zaman, bırbırlerıyle dıdişır'erken, yıne yoneticılere ve doğallıkla da en başta YÖK'e şırın gorunme çabasına gırışme zorunda kalacaklar, boylece, yaşanan "durumun kronikleşmesıne hizmet etmiş olacaklardır. Durumdan jararlanarak etkınlığini arîtıracak olan YÖK, kullanılmarmş kadrolara yalnız kendi ıstedıklerıni yerleşürme işıni daha kolay yerıne getırecektır. PENCERE IMPnin Siyasal Kimliâi ve "Beceriksız Hükümetler" YÖK ve kadroya atama 3455 sayılı vasa boyle uygulamalara engel değıl se, ılk çıktığında neden o denlı kavgı duyulmuştu'' Oncekı mevzuata göre profesörluge yukselmış lerın kadroya atanmalannda, 3455'ın açık hukmu gormezlıkten gelınerek, eksıksız uygulanması on gorulen 2547'nın 26 maddesı hukumlerı, aynı ya sanın profesorluğe yukselecek olanlar bakımından getırdıklerı ıçın uygulanması soz konusu olunca, oldukça esnek bır yoruma kavuşturulmuştur YOK'un hazırladığı, 3455'ın uygulanmasıyla ılgılı "esaslar *da, örneğın, profesorluğe eskı mevzua ta gore senatolarca zaten yukseltılmış olanlar ıçın rektorluklere, "herhangı bır yukseltme ışlemı yapılmayacak" vonergesı verılırken, venı yasanın aynı mevzuat ya da bır yıl ıçınde 2547 hukumlerı uvannca profesorluğe yukselme başvurusu vapma larına olanak tanıdığı kışıler ıçın soz konusu ola cak ışlemın, rfktorluklere başvurmakla başla>acağı, rektorluklerın profesorluğe yukseltme kararlarını YÖK'e bıldırmelerı ve YOK'un onaylaması ıle bıteceğı kuralına gore yapılmasmın ongorulduğu goz lenmektedır Bovlece, 2547 sayılı yasayı, profesorluğe yukselmenın rektorluk duzeyınde yuruyecek bağımsız bır ışleme dönuşmesıne vol açan bır yorumdan geçırebılen YOK, ış kadroya atama konusuna gelınce, yenı yasa hukumlerıyle ıster eskı mev zuata, ıster 2547 kurallarma gore yukselmışlık soz konusu olsun, genel olarak, daha oncekı kadrosuzlar bakımından >aptığı yorumun geçerlı olduğu uygulama yontemını benımsemış bulunmaktadır Ozetle, kadroya atama konusunu bağsız koşulsuz kendı ınısıyatıfinde tutmaktadır Bugun, profesorluğe yukselırken 2547'nın rahatlatılmış parkurundan geçırılen kışıler, yann atama ıçın başvururlarsa, aynı parkuru bır kez daha geç0 mek zorunda mı kalacaklar Garıpsenebılır, ama oncekı mevzuata gore profesorluğe yukselmışlere uyguladıktan sonra, YÖK bu çıft dıkışı berıkılere de uygular Çunku YOK ıçın vaşamsal olan konu, artık unvan verme değıl kadrolaşma demek olan kadroların yerınde kullanılmasıdır Yenı yasanın 3 maddesı, 2547'ye göre profesor tuğe yukselme ıstemınde bulunanlar ıçın merkezı yabancı dıl sınavına gırme zorunluğu öngören ge çıcı maddeyı kaldırmışken, bır de YÖK'un ışlemlerı kolaylaştıncı "esaslar" belırledığı görülunce, profesorluğe yukselme ıstemlerınde oncekı mevzu atı tercıh edenlerın sayısı beklenebılecek olanın çok gerısınde kalmış, buna karşılık, rektörlukler 2547 mevzuatının kapalı sıstemınde şans arama çabası na duşmuş bır doçent kalabalığının dılekçe akını na uğramıştır Oncekı mevzuat volunu seçenler ıçın fakulte kurullarının ve özellıkle senatolann bır otunımda onlarca profesörluk oylaması >apıp ka rar aldığı gözlenmıştır 2547 yolunu seçenler ıçınse, bır suredır, ünıversıte çevrelerınde, bır profe sorun benzer ya da değışık alanlarda uç beş bılımsel rapor yazması ve rektorluklerın her gun sayısız adayın durumunu değerlendırıp karar alarak YÖK'e sunması gıbı çok voğun akademık (') etkın Yandaşlara, ulkudaşlara olanak Akademık kadrolara ve yonetım koltuklanna öncelıkle yandaş, ulkudaş, hatırlı, gozde olanlann yer leştırıldığı, bunu sağlamak ıçın kuralların ıster uy gulandığı ıster uvgulanmadığı, kurumlann akade mık nıtelıkten uzaklaştırılıp, baskıcı yönetım ve ıs tıhbarat kuruluşlarına benzetıldığı, akademık per sonelm kuşkucu, bananecı, kolaycı kışıler durumuııa getınldığı, usulsuzluğun ve haksızlığın doğal davranış olduğu, ünıversıte kılığına ya da çerçevesıne sokulan yuksek okullann öğretmenlenne, dışarıdan getmlen kışılere, kımı sanatçı, teknısyen ve amatorlere akademık unvan ve kadro armağan edıldığı YOK duzenınde, gerçek akademısyenlere yıllarca kapalı tutulmuş bır musluğun, bır ölçude de olsa, özellıkle açılmasının yasa gereğı yapılan ıyı nıyetlı bır yurutme ışlemıyle ılgılı olabıleceğını dü1 şunmek saflık olmaz mı Prof. Dr. NEJAT KAYMAZ Bır hafta önce bu sutunlarda çıkan yazımda, " 3455 sayılı vasanın, eskı mevzuata göre yukseldıklen profesörluklen "sozde bırakılmış" oğretım uyelen ıçın getırdığı kımılerıne "kolay profesörluk" • e "bedavacılık" nıtelemelennı vaptıran "ılgılı bı v rımlerdekı profesor kadrolanna oncelıkle atanırlar" hukmunun, uvgulamacı YOK'çe nasıl görmezden gehndığı, ılgılı kışılenn, >enı mevzua ta göre doçent olmuş ve profesor kadrosuna atanma başvurusunda bulunmuşlar gıbı ve onlarla bır lıkıe, 2547 sayılı yasanın gızlı labırent ışlemler surecınden nasıl geçmeye zorlandığı anlatılmıştı şının, konunun 2547 mevzuatının karanlık dehlı zınde çıkmaza sokulması suretıyle atlatılması voluna gıdılmıştır tlgılı ünıversıtenın ve ılgılı bırım lerın yönerge almış yonetıcılerı, bellı bır aday IÇHI pevlenmış kadroya başvuranların durumlarının ın celenmesı gorevınm, asıl >a da vedek, tumu koken olarak kadronun bulunduğu bölumden çıkma kışılere verılmesıne dıkkat etmışlerdır Danışıklı dovuşle belırlenen ve ılgılı bıhm alanı bakımından değılse de moral bakımından goreve hazır olan uç saygı değer profesor, genel bır nosyona (') sahıp bulunma varsayımına ve gızlılık guvencıne dayalı bır yureklılıkle, adayların ya>ınlannı değerlendırıp ('), görüşlennı vazıya dökmuşlerdır Uç profesorun "ılgılı bırımden" (YÖK bunu, duruma göre, fakulte, bolum, anabılım dalından hangısı gerekıyorsa, öyle anlar) olanı, bölum başkanı ıse kadrova kadronun bağlı olduğu anabılımın başkanı da başvurmuşsa, bolum başkanının genç kızı aynı anabılım dahnda bır okutman kadrosuna yerleştırılmışse, buna kar şılık, salt anabılım dalı başkanı düşunulerek bölum ıçındekı bır başka anabılım dalından bır kadro aktarması ışı kotanlmışsa ve bu kadro o kadroysa, bölum başkanı, kadronun ılgılı olduğu bıhm ala nına en uzak kalan kışı ısterse kendısı olsun, böyle bır durumda ne akla gelırse onu yapmıştır Akademık görevıru ('), yalnız anabılım dalı başkanı ıçın olumlu göruş bıldırerek, yuz akıyla yerıne getırmıştır Ikıncı uye, >ayınlarından bellı olan engın bılgisıni ve önyargılannı, eskı bölum arkadaşı olan ıkı doçent adayın ıkısını bırden önermekte kullanmıştır Konuya daha yakın sayılabılecek durumda olan uçuncü profesor ıse bır oncekı gıbı, yakından tanıdığı ve bınnı ötekınden avıramadığı ıkı doçentı de önenrken, son anda, kışılıgının ve mantığının ıtelemesıyle, onlara, profesor olan ve alanın asıl ılgılısı bulunan yabancıvı da katmak seleklığını göstermıştır Sayı hesabıyla anabılım dalı başkanını one çıkaran ve yasal öncelığı bulunan yabancıyı ıse en sona ıten önenler paketı, önce rektörluğe, sonra da oradan ünıversıte onerısı olarak, aynen YÖK'e gıtmıştır YÖK ıse zaten kendı mızansenı olan ışlemden bekledığı bu sonucu zevkle onayla mıştır Böylece, YÖK karanyla bır anabılımden bır başkasına aktanlan profesor kadrosuna, kadrolaş YÖK'un saptırmalan Gerçekten YÖK soz konusu kışıler ıçın eskı mevzuat uvannca profesörluge vukselme olanağına kavuşmuş olan daha kıdemlı doçentlere göre de oncelik öngören hukmun gereğmı, 2547'nın atama su ^recının, bu bağlamda, YÖK Başkanlığı'nca yerıne .getırılecek bır ona> ışlemıne ındırgenmesı bıçımındekı bır vorumla vapmaktansa, merkezcıl, benbı'lırımcı kural tanımaz tutumunu takınıp, hem yasa kovucunun amacına hem ılgılılerın kazanılmış haklanna aldırmama anlamına gelen yolu seçmış"tır Bu seçımı, söz konusu hukmu çiğnedığını bıle bıle ve özellıkle ünıversıtede nasılsa kalmış olan bırkaç kışının kadro sahıbı olmasını önlemek ıçın mısyonu gereğı yapmıştır Örneğın, profesörluge beş buçuk yıl önce yukselmış bır ıstenmeven. bır ünıversıtenın açtığı bır kadrova başvurmava kalkışınca, ne akademık nıtelıklerı ve yayınlarıyla o kadro ıçın en doğal aday olması ne de başka adaylara göre yenı yasanın öngorduğu öncelığe sahıp bulunması para etmıştır Daha baştan, "Noksan veya yanlış cevaplandınlmış sorular, ışten çıkarılmanız ıçın kâfı bır sebep teşkıl edeceğınden, butun soruları doğru ve tam olarak cevaplandırınız" gıbı tehdıt edıcı bır uyarı notu taşıyan guvenlık soruşturması formunu doldurmavınca, kendısı ıçın ne yapılıp yapılıp bır soruşturma belgesı yakıştırılmıştır Ancak, bu soruşturmanın vasal ve hukuksal olmadığını belırleven vargı kararları anımsatılınca, onu öne surerek ışlem >apmak göze alınamamış, onun yerıne, ıstenmeyen kı Sonuç 3455 sayılı yasanın çıkma olasılığının belırdığı ge çen nısan ayında, ulke çapında sayısı belkı 100'u bıle bulmayan kadrosuz profesorun kadroya atanmalanyla eşıtlığın ve dengelerın bozulacağını soyleyenler, yasa yurarlüğe gırdıkten sonra, eskıden atanmalarını zorunluk olarak görduklerı bu kışılen şımdı dışlayabılmekte, buna karşılık, bır bu yuk grubun onlarla aynı hukuksal duzeye gelmesını sağlavacak ışlemlere kolaylık ve ıvedılık vermış bulunmaktadırtar Bu arada, kadrolan yıne gozdelere, ıstenenlere vermekte ve saklamaktadırlar Gelecekte, eskılerle yenılerın oluşturduğu kadrosuz profesorler alayı, elde kalan bırkaç kadroya gozlerini dıktığı zaman, bırbırlenyle dıdışırlerken, yıne yoneticılere ve doğallıkla da en başta YÖK'e şırın görunme çabasına gırışme zorunda kalacaklar, boylece, yaşanan durumun kronikleşmesıne hizmet etmiş olacaklardır Durumdan yararlanarak etkınlığini arttıracak olan YÖK, kullanılmamış kadrolara yalnız kendı ıstedıkiennı yerleştırme ışıru daha kolay yenne getırecektır Kadrosuz profesör lere ıse gereksınmelerı karşılayacak, ama genellıkle taşra unıversıtelerıne verılecek yenı kadrolarla ılgılı yasa çıkması ıçın gınşımlerde bulunulduğu masalı anlatılacak, beklemlmesı gerektığı söylenecektır Böylece, kolay ulaşılan, ancak ışlevı olmayan ıkıncıl bır profesörluk türü kurumlaştırılacaktır Amaç budur EVET/HAYIR OKTAYAKBAL Geçen gun Marmarıs'teydım Yuksek mımar dostum Oktay Ekıncı'yle beraber Bır ara Sayın Evren'ın Armutalan'da yaptırdığı vıllayı gormek ıstedık Tepeye uzanan asfalt yoldan çıktık Emeklı buyükelçılerden Sayın Özdemır Bencer'ın vıllasının yanındakı bır yamaçtaydı ınşaat Doğrusu ya, ben çok daha ıyı, çok daha manzaralı bır yer dıye düşünmüştüm Oyle değıl, sır<tını yamaca dayayan, manzara olarak da Marmarıs'ın yerleşım yerlerını, bırazcık da denızı görebılen bır yerde bu yapı Guzel bır ev olacak Sanıldığı gıbı, çok gorkemlı bır koşk falan değıl• Sayın Evren yıne yanıp yakındı, "Benı yıpratmak ıçın neler yapıyorlaoev aldım, ev aldı dedıler Ev yaptırıyorum, ev yaptırıyor dıyorlar Ben vatandaş değıl mıyım? Ev yaptırmayacak mıyım'' Şımdı çok zengın kışıler var Yırmı otuz katiı apartmanlar yaptırıyoıiar Onlarla uğraşanlar yok, bır zavallı cumhurbaşkanı ev yaptırınca kıyamet kopuyor Marmarıs'tekı evımı yaptırmak ıçın bır .tane de daıre sattım Yetmezse bır tane daha satacağım " Bır orgeneralın hele o kışı, 12 Eylul'ce yönetıme el koyan bır genelkurmay başkanı, daha sonra devlet başkanı olmuşsa, halkoylamasında tek aday olarak da olsa cumhurbaşkanlığma da seçılmışse, emeklı olduğunda rahalça yaşayacağı bır ev yaptırmasında hıçbır sorun yoktur Nıce zengmlenmız Sayın Evren^ ın belırttığı gıbı kocaman yapılar yaptırıyor lar, gorkemlı köşkler vıllalar kurduruyorlar yatlar, uçaklar alıyorlar Türk Ordusu'nun emeklı bır orgeneralı Armutalan'ın tepesındekı bır yamaçta önü açık, arkası kapalı ıkı katlı bır ev yaptırmaya kalkışmışsa bunun ıçın de sahıp olduğu katları satmışsa, bunda ne var? Keşke her emeklı general emeklı görevlı böyle bır duruma gelebılse Sayın Evren, Kaysen'de nalkm önünde üzuntulü bır dılle eleştırılerı yanıtladı Gereğı var mıydı bılmem 'Bız faşıst değılız' gıbı sozler söylemesının Kım ona 'faşıst" dedı kı? Bu gazetenın sütunlarında böyle bır suçlamanın yapıldığını anımsamıyorum Bızım yazdığımız, soyledığımız, daha doğrusu eleştırı konusu yaptığımız, Sayın Evren'ın 'Ataturk" dıye dıye Ataturk'ten kalan ne var ne yok hepsını tarıhın yapraklarına gömdurduğudur Yanılarak yanıltılarak, kandırılarak, nasıl olursa olsun, Sayın Evren'ın eleştırdığımız, hep de eleştıreceğımız yanı Ataturk devrımını nerdeyse ortadan kaldıran, kaldırtan tutumu, davranışıdır Geçenlerde gençlerden Atatürkçulukten kopmamalarını Ataturk ılke ve ınkılaplarına bağlı kalrnalarmı ıstedı Ben ünıversıte çağında bır öğrencı olsaydım, Sayın Evren'e şunu sorardım "Efendım, bıze Atatürkçulukten söz edıyorsunuz, Ataturk ılkelerıne bağlı kalmamızı oğutluyorsunuz, ama başta sız olmak üzere 12 Eylul yönetımının sorumluları, Ataturk devrımının en ılerı atılımlarını, kurumlarını, anlayışını, göruşunü bozdunuz, yozlaştırılmasına ızın verdınız Ataturkçüluğü 'bıçımsel bır anı halıne getırttınız Şımdı kalkıp bıze Ataturkçü olmayı nasıl oğutleyebılırsınız7 Hangı 9 Ataturkçuluktur b u " Faşıst olup olmamakla ılgısı yok bu ışlerın" Hem faşızmın de kendıne ozgu felsefesı var Bızdekı tutum faşızm de değıl, acayıp bır şey1 Bılerek ısteyerek yapılan yanıfgılar mı yoksa bılmeden ışlenen kötulükler mı'? Ben sayın kışılerm bılınçlı davranarak bütun bu çıkmazları yarattıkiannı sanmak ıstemıyorum Sayın Evren "Ataturk'e bağlıyım" derken kendıne gore ıçtenlıkhdır Ama Atatürk'u ve yaratmak ıstedığı devrımcı. ılerıcı, çağdaş uygarlıktan yana bır Turkıye anlayışını, gereğı gıbı bılmedığı, ıncelemedığı anlamına varamadığı açık' Böyle olmasa1 Evet böyle olmasa Atatürk'un kurucusu olduğu, vaayetıyle tüm gelırını bıraktığı Türk Dıl ve Tarıh Kurumlarını Türklslam sentezcılerıne, Osmanlıcılara, Ataturk devnmıne olumlu gözle bakmayan kımselerın elıne teslım eder mıydı' Hıçbır yurttaşın vasryetıne dokunulamaz mıras hakkı en sağlam bır yurttaşlık hakkıdır Ataturk gıbı bır ınsan, parasını pulunu kurucusu olduğu bu ıkı kuruma bırakmışsa hem de bunu ölümünden bır buçuk ay önce yapmışsa, bunun anlamını ıyı bılmek gerekır Atdturkçuluğü dılınden düşürmeyen bır kışı ya da kışıler yalnızca bu vasıyetı bozmak, Ataturk'ün dıleklerıne saygısız dav ranmak "suç' unu ışledıklennden tarıh ve ulus karşısında sorumludurlar, hep de sorumlu kalacaklardır Armutalan'dakı eve gelınce1 Sayın Evren'ın emeklı olduktan sonra o evde Marmarıs'e tepeden bakarak yaşamının en buyuk yanlışlanndan bınnı nasıl ışledığını acı acı düşüneceğını sanırım Rotasyon ve öğretmen Armutalaıfda Bir Ev... tayınler hazvan ve temmuz ayında yapılırdı. Rotasyona tabı olan oğretmenler, tayınlerı bu aya kadar çıkmadığı ıçın kışlık hazırlıklarını Milli Eğitım Bakanlığı, 1978'den sonra htanbul'a tayın yapmışlardır. Ayrıca okullarda dersler başladı, kendüenne olan ve halen bu kentte sınıf verıldı, oğretmenler de oğretmenlık yapan 59 ılkokul plan ve programlarım yaparak oğrettnemnın rotasyon nedenıyle çeşıtlı ıllere taymını çahşmaya başlamtşlardır. Aynca, bu oğretmenlere çıkarmıştır. Bızım bıldığimız OKURLARDAN tayınlerı teblığ edılmemıs, Istanbul Mıüı Eğitım Mudurluğu'nde atama emri duyurulmuştur. Emır okullara gelınceye kadar zaman geçecek, bu arada oğretmenler de 15 gunluk mehıl muddetını kullanacaklardır. Öğretmen yenı yennde ancak kasım ayında olabılecektır. Tayınler neden temmuz ayında yapılmamıştır. Okullar açıldıktan sonra atama yapmak yennde bır karar değıldir. tstanbul'da rotasyona tabi öğretmen sayısı ise 59 kışı değıl, çok daha fazladır. Milli Eğitim Bakanlığı'mn mevsimsiz ve çok geç zamanda yaptığı bu tayınlerı durdurmasını bekhyoruz. A YTEN BUL UT tstanbu! DİSK DAVASI KARARI ÎLE tLGÜJ DUYURU Istanbul 2 Nolu Sıkıyönetun Mahkemesrrun 1981/698 E sayılı dos yasından, DtSK davası 23 Aralık 1981 günü karara bağlanraış, bunun gerekçesı ıse ıkıncı yılında 35 kıtap halınde yazılmış, son ıkı kıtabı halen baskıda ıken, 1477 sanıktan, mahkumıyet kararı verılen 264 sanıf a teblığıne başlanmıştır Ancak hükumlu müvekkıllenmıze dahı bu kıtaplardan, yalnızca ılgılı görulen bır kısmırun teblığ edılıp, sankı tamamı teblığ edılmış gıbı ımza ahndıgını öğrenmış bulunuyoruz Tebhgatların devam etmekte bulunması karşısında, ıvedı olarak tüm muvekkıllere ulaşabılmenın güçlüğü dıkkate alınarak, aşağıdakı duyurunun yapılması zorunlu olmuştur 1 Kararı tebellüğ edecek (alacak) kışılerm, hangı kıtaplar kendılenne venlmışse, yalnızca onlan aldıklannı zapta yazdınp, ondan sonra ımza etmelerı, 2 Karan noksan almış ve alacak olanlann, tstanbul 2 Nolu Sıkı yönetım Mahkemesı Başkanlığı'na 1981/698 E dosya numarası ıçın dılekçe yazarak, "DtSK davası ve kararı bır bütündür Karann tümünün tarafıma teblığı yasa ve usul gereğıdır Temyız hakkımı ve dığer yasal haklanmı kullanabümem ıçın karann tümünun tarafıma tebbğını talep edıyorum" demelen, karan daha önce temyu etmemış olanlann da tebhgattan ıtıbaren bır hafta ıçınde kararı temyız ettıklerını de bıldınnelen gerekmektedır 3 Bu karann tamamının beraat etmiş bulunan 1213 sanığın tümüne de teblığ edılmesı de usul ve yasa hükmü gereğı olduğu halde, sırf devletı kâğıt ve baskı masrafından kurtarmak gıbı bır .gerekçe ıle karann beraat etmiş sanıklara teblığ edılmeyeceğı de öğrenılmıştır Bu uygulama da usul veya yasaya açıkça aykın olduğundan, DİSK davasında yargılanmış, ışkence görmüş, yıllaıca hapıs yatmış, ışınden kazancından olmuş ya da yatmadan beraat etmiş tum sanıklann da kararın tamammı da mahkeme başkanlığından posta ıle de gönderebüeceklerı, dılekçe ıle ısteme hakkına sahıp olduklan hususunu tum müvekkıllenmız ve ılgüılere duyunıruz Demokrası mücadelesının yılmaz savaşçısı BEHİCE BORAN'ı ölumünün bınncı yılında saygı ıle anıyonız Eskişehir Anadolu Universitesi'ndeo Bir grup oğrenci adına Ozkan Demir Sokaktakı adam çoğu zaman yazgısını saptayan kurumlardan habersızdır Yolda gefışı güzel bınnı çevırıp sorsanız IMF nedır^ Ters ters bakar Bırak Allahaşkına, ben zaten kendı derdıme düşmüşüm, ayın ortasında metelıksız kaldım Oysa sokaktakı adamın parasızlığıyla IMF'nın ılışkısı sıkı fıkıdır, adı ustunde "Uluslararası Para Fonu" değıl mı'' Gercekte kendıne özgü bır banka, patronu da ABD Son yıllarda IMF ıle Üçüncü Dünya ulkelerı arasında ıtışme kakışma hızlandı Çünkü IMF'nın borç verdığı ülkelere uygulanmasını öngorduğü ekonomık reçetelerı gözunu kapayıp hayata geçırenler ıflasa sürüklenıyorlar Bır ülkede ekonomık ıflas uç verırse ne olur? Siyasal bunalım patlak verır, ortalık bırbırıne gırer, tozdan dumandan ferman okunmaz, çatlamalar, kavgalar, terör, anarşı, askerı darbe IMF'nın avucuna düşen çoğu Üçüncü Dünya ülkesınde yasananlar bunlardır * Ancak IMF reçetelerı uygulanırken kazananlar, köşeyı dönenler, mültımılyarder olanlar da var Tekelcı sermayenın Turkıye'dekı holdınglerı saltanatlarını IMF reçetelerıne borçlu ıseler nıçın karsı çıksınlar'' Doğaldır kı bu kesımın ekonomıstlerı de IMF'ye toz kondurmayacaklardır Bır ulke ıflasa süruklenırken, btr "stnıT zengınleşebılır ve kendısını zengınleştıren dış odaklara daha çok bağlanabılır dünya görüşü, ıdeolojısı, siyasal yaklaşımı da çıkarlarının dışa vurumuna dönüşür Gerçek şudur kı IMF'nın siyasal kımlığı gun gectıkce daha çok sıntıyor Artık güncel dunyada IMF ıle Üçüncü Dünya ülkelen açıkça tartışıyorlar IMF'nın patronları Üçüncü Dünya'yı suçluyorlar, Üçüncü Dünya ulkelerı de IMF'yı Pekı, yeryüzündekı borç batağının, tuzağın'n, askerı darbelerın, halkların yoksulluğunun sorumlusu IMF mıdır? IMF patronları Hayır, dıyorlar, bu sonucun sorumlusu Üçüncü Dünya'dak beceriksız hükumetlerdır Olabılır Ama bır hükümet beceriksız, ıkı hükümet beceriksız, üç, dört, beş, altı, sekız on, yırmı hükümet beceriksız derken IMF, karşısında "becenksız hukümetier ıttıfakı"n\ bulursa, şapkasını önüne koyup düşünmeye başlamalıdır Çunku IMF'nın "g&lısmekte olan ülkelere" verdığı kredıler tüm zorlamalara karşın gen dönmuyor Üçüncü Dunya ulkelerı 1 tnlyon 200 mılyar doları bulan borç batağına saplanmışlar çırptnıyorlar Bu batağın ıçınde debelenen hükümetlerın tümü de becenksız m ı ' Yoksa suç IMF'de mı? IMF reçetelerınde mı? "Sıstem"de mı ? "Sıstem" yalnız gelışmış ulkelerı ve Üçüncü Dünya'dakı dışa bağımlı sermaye sınıflarını zengınleştıren bır "/deofcyr temelıne mı oturmuş' Duşunmek zamanıdır * Çünkü askerı darbeler de artık durumu kurtarmıyor, IMF'ye bır sure rahathk getınyor tıkanıklıkları gıderır gıbı görünüyor, sonra çıkmaz daha da derınleşıyor IMF sıradan bır banka olsaydı, "gen dönmeyen kredıler"i yüzünden yönetıcılerınden hesap sorulurdu Ama IMF sıradan bır banka değıl, yeryüzündekı tekelcı kapıtalızmın anaç örgutü Batağa saplanmış ülkelerın borçları 1 trılyon 200 mılyar dolar Bu sayı daha üç dört yıl önce 800900 mılyar dolar dolayında görünuyordu, göz açıp kapayıncaya kadar büyüdü, Batı finans sıstemını tehdıt edecek boyutlara ulaştı Türkıye'nın borcu bu toplam ıçınde 50 mılyar dolar Dört yıllık sürede 30 mılyar dolar ödemek zorundayız Ancak IMF kesenın ağzını açarsa, bız de yenıden borçlanarak borcumuzu ödeyebılırız IMF de dıyor kt Benım reçetemı uygularsan kesenın ağzını açanm. IMF'nın reçetesı siyasal bır reçete IMF siyasal yanı ağır basan bır örgüt. ÇAY İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Rİ7F 74 KALEM TEKNİK MALZEME SATIN ALINACAKTIR 1 Kuruluşumuz ıhtıvacı 74 kalem teknık malzeme (buhar kazanı vs ) teklıf alma usulu ıle satın ahnacaktır 2 Bu ışe aıt şarınameler a) Çay Işletmelerı Genl Mudurluğu, Satınalma Mudurluğu R1ZE, b) Çay Pak Fabrıkası Muduriuğu, Büyukdere/ İSTANBUL c) Ankara Bolge Mudurluğu, Malıve ve Gumruk Bakanlığı E Bınası 7 Kat Opera ANKARA adreslerınden ucretsız temın edılebılır 3 Ihaleve katılmak ısteyen firmaların şartname esasları dahılınde hazırlayacaklan teklıf mektuplarını en geç 27 10 1988 gunu saat 14 00'e kadar Çay Işletmelerı Genel Mudurluğu Rıze adresınde bu lunacak şekılde ladelı taahhutlu olarak gondermelen veya belırtılen tarıhe kadar elden vermeien gerekmektedır Teklıf mektuplan aym gun saat 15 00'de açılacaktır 4 Postada meydana gelen gecıkmeler ve telgraf, teleks ve faks'la vapılacak muracaatlar kabul edılmez 5 Genel Mudurluğumuz 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu'na tabı olmayıp ıhaleyı vapıp yapmamakta kısmen veya dıledığıne yapmakta serbesttır Basm 29936 Sevgılı öğrencunız SERDAR SABANOLAR'ın anı ölümü karşısında duyduğumuz üzüntüyü dıle getınr, eşıne ve aılesıne sabır düenz H.Ü. (19618.10.1988) Felsefe Bölümü ögretim ttyeleri adına IOANNA KUÇURADİ Sevgılı, sevecen, gunırlu arkadaşunız SERDAR SABANOLAR'ı yıürdık Uzüntümüz büyük Paylaştıklanmızı koruyacağız Gerıde kalan tüm yakınlanna sabır ve başsağlığı düenz AVUKAT RAStM OZ İLAN T.C. ÇATALCA SULH HUKUK MAHKEMESt Dosya No 1984/895 Davacı Esref Yetkencı Vek Av Kutluhan özorhon tarafından davalılar Mehmet Tannverdı, Salım Tannverdı, Hasan Yazgan ve Davut Bılgın aleyhıne açılan ortaklıgın gıdenlmesı davasında, Dava konusu edılen Dunısu köyü, Karatepe mevkunde kâın ve tapunun 27 8 1974 tanh 162 ve 159 numarasında kayıtlı taşınmazlarda hıssedar olup adreslen tespıt edüemeyen ve kendılenne dava dılekçesı ve dunışma günü teblığ edüemeyen davalılara dava dılekçesının dunışma gününün ılanen teblığ edılmesıne karar venlmekle adı gecen davalılar Mehmet Tannverdı, Sahm Tannverdı, Hasan Yazgan ve Davut Bılgın'ın duruşmanın bırakıldığı 22 11 1988 günO saat 10 30'da Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesı dunışma salonunda hazır bulunmalan veya kendılennı bır vekılle temsıl ettırmelerı, gelmedıklen, mazeret bıldırmedıklen veya kendılennı bır vekılle temsıl ettırmedıklen takdırde HUMK'nun 507 509 ve510 maddelen uyannca gıyap karan cıkanlmadan davarun gıyaplannda bıtınleceğı ılanen teblığ olunur Basm 10556 İLANEN TEBLİGAT İSTANBUL 4. İCRA MEMURLUĞU'NDAN Dosya No 988/4961 Borçlu Hıkmet Karabacak, Mımar Kemalettın Cad No 30/A Alsancak tzmır Başak Sıgorta A Ş veküı avukat Güneş Çapa tarafından acentelık prım borcu nedenıyle 377 220 lıra ve masraflannın tahsılı hakkında aleyhınıze ıkame olunan ılamsız ıcra takıbınde Yukarda belırtılen adresınıze çıkanlan 7 günlük ödeme emrı bıla teblığ gen çevrılmış, zabıtaca dahı adresınızın tespıtı kabıl olmadığından kanunı süreye 30 gun daha ılave edılerek 7201 SK 'nun 28 ve muteakıp maddelenne tevfikan ılanen teblığıne karar venlmıştır tşbu üanın gazete ıle neşn tanhmden ıtıbaren 37 gun zarfında borç ve takıp masraflarını ödemenız, borcun tamamına veya bır kısmına veya alacaklımn takıbat ıcrası hakkına daır bır ıtırazınız varsa, senet altındakı ımza sıze aıt değılse, yıne bu süre zarfında aynca ve açıkça bıldırmenız, aksı halde ıcra takıbınde bu senedın altındakı ımzanın sızden sadır olmuş sayılacağı, ımzayı reddettığımz takdırde mercı önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vakı ıtırazımzın muvakkaten kaldınlacağı, senet veya borca ıtıraanızı yazılı veya sözlü olarak ıcra daıresıne bu süre zarfında bıldırmedığımz takdırde aym müddet zarfında 74 madde gereğınce mal beyanında bulunmanız, beyanda bulunmaz veya hakıkate aykın beyanda bulunursamz hapısle cezalandırılacağınız, borç ödenmez veya ıtıraz edılmezse cebn ıcraya devam olunacağı hususu 7 günlük ödeme emrı teblığ yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur 6/10/1988 Basın 10558 (19618.10 1988) H.U. Febefe Bölümü yüksek lisans oğrencileri adına MURAT SOZER (OPERA) SANAT GALERİSI • SALATABAR • AÇILDIK • • Sağlığınızı sevıyor, ağzınızın tadını bıliyorsanız mutlaka bıze uğrayınız • Devamlı karma sergımız ve sardunyalanmız arasında lezzetlı, çeşıt çeşıt salatalar ve peyrurler sızı beklıyor Sağlık Sk Opera Han Taksım (Etap Marmara Otelı yanı) Tel 149 92 02 İLAN DtYARBAKIR SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1988/359 Başak Sıgorta A Ş vekülen Av Yüdız Sağ, Mıne Şırmen, Av Ugur özen, Av Muazzez Tansen ve Av Mesut Buğdaycı tarafından davalılar Ramazan Becenklı ve Ihsan Çıçek aleyhıne açmış olduklan tazmınat davasının yapılan açık yargüaması sırasında Davalılar Ramazan Becenklı ve lhsan Çıçek'ın adreslerıne çıkartılan davetıyenın bıla teblığ lade edıldığı, zabıta marıfetıyle de adreslen tespıt edılemedığınden davalılar Ramazan Becenklı ve thsan Çıçek'ın duruşmanın atılı bulunduğu 8 11 1988 gunü saat 9 OO'da duruşmada hazır bulunmalan veya kendılennı bır vekılle temsıl ettırmelerı, aksı takdırde H U M K 509 ve 510'uncu maddelen gereğınce yokiuklannda karar verılecegı hususu dava dılekçesı ve davetıye yerıne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur 21 9 1988 Basın 10557 İLAN 1 Adet top ve rulo sarma makınesı satın ahnacaktır 1 Muessesemız ıhtıvacı bır adet top ve rulo sarma makınesı 21 Ekım 1988 cuma gunu saat 17 OO'ye kadar kapalı zarfla teklıf almak suretıyle satın alınacaktır 2 Ihaleve aıt teknık bılgıler Muessesemız Tıcaret Mudurluğü'nden temın edılebılır 3 Teklıfler 1 ay opsıyonlu olacaktır 4 Bu ışe aıt ga,ıcı lemınat 1 000 000 TL 'dır 5 Muessesemız 2886 savılı kanuna tabı değıldir Sumerbank Hereke V unlu Sanayu Muessesesı HerekeIZMIT Basın 30114 OZGUN MUZIGI USTASINDAN DINLEYIN DEMOKRASİYİ CIZMEK T0M PIAK v* KASETÇİURDE "ILIK Tf. 512 5» 12 Iv AN OZGURLUK VE YonetrTnn Sezff logcar r İLANEN TEBLİGAT BEYOĞLU 2. İCRA MEMURLUĞUNDAN 1984/2298 Borçlu Tophane Rıhtım Cad 247 Arzu Han 2/10 adresınde mukım Dımkem Lımıted Şırketı hakkında yapılan ıcra takıbınde borçlunun 144 12 73 nolu telefonuna 150 000 TL kıymet takdırı yapılmıştır İş bu üanın gazetede neşn tarahınden ıtıbaren 22 gün ıçınde ıtıraz edılmez ıse bu mıktar üzerınden satışa çıkarılacağı teblığ ye rıne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur 7 10 1988 Basın 10521 PEK YAKINDA.BEKLEYİN!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle