19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER / EKİM 1988 'Reçetesiz satış mümkün değiT Prof. Güleşen: Güvenli, yeterli ye iyi kalitede ilaç sağlamak hükümetlerin göreyidir. İlaç politikasının saptanmasında bakanlık, üniversiteler, hastaneler, ilaç üreticileri ve tüketicilerin görüşünün alınması, ulusal ve uluslararası analizlerin yapılması gerekir. İstanbul Haber Servisi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nca düzenlenen ve iki gün süren "Toplum Sağlığı Açısından Bilinçli İlaç Kullanıım" konulu sempozyum, reçetesiz ilaç satışının (OTC) Türkiye şartlarına uygun olmadığı için "pratige geçirilmesinin mümkün olmadığı" mesajıyla noktalandı. Sempozyuma ısrarla davet edilmelerine rağmen katılmayan SSYB'nin bu karan, eczacılar ile ilaç işverenleri arasındaki sürekli polemiğe yol açtığı gerekçesiyle aldıkları öğrenildi. Sempozyum un dünkü ilk oturumunda konuşan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özdemir Güleşen, eczanelerde reçetesiz satılan ilaçların halk sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirterek reçetesiz ilaç satışının kesinlikle yasaklanmasını istedi. Konuşrnasında Dünya Sağlık Teşkilatı'mn "2000 yılında herkese sağlık" politikasının sağlık hizmetlerini kişilerin ayağına götürmek amacıyla gündeme getirildiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Bu slogan kesinlikle kendi kendini tedaviyi leşvik amacını taşımamaktadır. Güvenli, yeterli ve iyi kalitede ilaç sağlamak. hükümetlerin görevidir. ilaç politikasının saptanmasında bakanlık. üniversiteler, hastaneler, ilaç üretici ve dağıtıcılanyla tüketicilerin göriişlerinin alınması, ulusal ve uluslararası analizlerin yapılması gerekir." Daha sonra söz alan ve sempozyuma "Bitkisel İlaçların Kullanımı Açısından Türkiye" konulu bir bildiri sunan Gazi Cniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Ekrem Sezik, "Sağlık Bakanlığı'na. bakan dayanmaması \uzunden bir tıirlü çalışmaların başlatılamadığım" vurgula Toplum Sağlığı Açısından Bilinçli tlaç Kullanımı Sempozyumu bitti Prof. Sezik: Bitkisel ilaçlar Türkiye'de yaygın ve bilinçsiz kullanılmaktadır. Halk köylerde bazı şeyhlerin ve halk hekimlerinin taysiyesiyle bitkilerle tedavi olmaktadır. Halbuki bitkisel ilaçlarm kullanımının îoplum sağlığına yarar getirecek şekildeuygulanması lazımdır. yarak şöyle konuştu: "Bitkisel ilaçlar Türkiye'de yaygın ve bilinçsiz bir şekilde kullanılmaktadır. Köy, kasaba ve şehirlerde bitkilerin ilaç olarak kullanılışlan tarihçesi yüzyıllara dayanır. Halk köylerde kendi kendine yaşlı kişilerin, bazı şeyhlerin ve halk hekimlerinin tavsiyesi ile bitkilerle tedavi olmaktadır. Halbuki bitkisel ilaçlann kullanımının uzmanlar eşliğinde toplum sağlığına yüzde >üz yarar getirecek bir şekilde planlanıp uygulanması lazımdır." Öğleden sonraki oturumda ise OTC'nin yarar ve zararlanna değinildi. Konuyla ilgili olarak şu noktalara dikkat çekildi: 1 Bu sistemin oturtulması için özellikle ülkelerin temel sağlık kurallannı dört dörtlük yerine getirmeleri lazımdır. 2 Kendi kendini ilaçla tedavi bir başka adıyla "self medikasyon" toplumdan gelen bir ihtiyaç olmasına karşın, birçok problemi de beraberinde getirmektedir. 3 Reklam sonucu fazla ilaç kullanımı halk sağlığını tehdit elmektedir. 4 Yanlış teşhis yanlış ilaç kullanımını arttırmaktadır. 5 Marka ya da jenerik isim tartışmaları ve piyasaya fazla sayıda sürülen ilaçlar sistemin başarısını azaltmaktadır. 6 Sistemin oturtulabilmesi için sokaktaki insanın bilinçlendirilmesi lazımdır. 7 Tezgâh üstündeki ilacı serbestçe alıp kullanabilen kişi tedaviyi ne kadar surevle devam ettirmesi lazım geldiğini bilememektedir. 8 Sistem, gerçek bir haslalığı perdeler, geciktirir. Erken teşhislegiderilebilecek bir hastalığı aksine şiddetlendirir. Her şeyden önemlisi erken tanı yapılamadığı için baş ağrısı gibi başlayan önemli bir rahatsızhğı tehlikeli boyutlara getirtir. 9 Sislemde ana unsur ve danışman eczacı olmalıdır. Böyle bir sistemde tezgâhına koyduğu ilacı eczacının da iyi tamması gerekir. 10 Sistem uygulandığı ülkelerde bugüne kadar tam bir başarı gösteremediği gibi, yepyeni ve öldürucü vakaları da beraberinde getirmektediı. 11 Sistemin en önemli faydasının ise ilaç satışlannın arttırılması olarak gösterilebilir. Sempozyumun son konuşmacısı tstanbul Eczacılar Odası Genel Sekreteri Mehmel Domaç kendi kendine ilaçla tedavinin ülke gündemine sık sık getirilmekteki amacın ilacın gereksiz, ama çok daha fazla tüketildiği, ilacın gene gerekli gereksiz çok daha fazla satıldığı bir Türkiye yaratmak için olduğunu vurguladı. İstanbul Haber Servisi Mahmutpaşa esnafı, Iraklı sığınmacılar için başlaltıklan yardım kampanyasım lamamlayarak bir kamyon dolusu çeşitli giyim eşyası ve yiyecek maddesini dün Diyarbakır Valiliği'ne ulaştırmak üzere yola çıkardı. Mahmutpaşa Hürriyet Çarşısı esnafı aralannda oluşturdukları bir komiteyle Iraklı sığınmacılara yardımda bulunmak için İstanbul Valiliği'ne başvurarak izin aldılar. Yardım kampanyası süresinde 7 bin kişiye yetecek kadar giyim eşyası, 300 battaniye, 7500 kilo un, 50 kilo çay toplandı. Sığınmacılara esnaf yardımı 'CAnsel Kültür'1 suçsuz bulundu İstanbul Haber Servisi Haydar Dümen 'in Cinsel Yaşam 12 adh kitaplarını birleştirerek yayımladığı "Cinsel Kültur" kitabı "suçsuz" bulundu. Cinsel Kültür kitabı daha önce yargı kararlarıyla aklanan Cinsel Yaşam I ve Cinsel Yaşam2 adh kitapların birleştirilmesiyle yeniden yayımlanınca İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi, ' 'Muzır Yayın'' suçlamasıyla toplattırma karan vermişti. 'Kendi kendini tedavi, Türkiye'deproblemyaratır' Sayın Çhoulis, ülkemizde bize hayli yabana olan reçetesiz ilaç satışı anlaÜlkemize, "Toplum Sağlığı Açısından mına da gelen OTC'yle ilgili düzenlenen Bilinçli tlaç Kullanımı" konulu uluslara bir sempozyuma katılmak için geldiniz. rası sempozyum için gelen Atina Üniver Sizce Türkiye böyle bir sistemi uygulayasitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı, Yuna bilir mi? nistan Sağlık Bakanlığı tlaç Danışmanı ve CHOULİS öğrendiğim kadanyla Yunanistan Eczacılar Birliği Başkanı Türkiye'de okur yazar oranı bizim 4e üye Prof. Nicholas Choulis tzmirli bir anne olduğumuz AT şartlarına göre hayli dübabanın çocuğu. Türkiye'yi ve Türkleri şük. OTC sistemi bir noktada tamamıyçok sevdiğini belirten Choulis'le Türkiye la bilinçli ve okur yazar toplamı yüksek ve Yunanistan'ın sağlık ve ilaç politika olan ülkelere hitap ediyor. Siz bu şartlar larına ilişkin konuştuk. altında raf üstünde serbestçe satılan ilaçMeslek yaşamının son 10 yılını Yuna ların yer aldığı tamamıyla kendi kendini nistan'ın Reçetesiz İlaçlar Komitesi Baş ilaçla tedaviye yönelik bu sisteme adapte kanlığı'na bağlı olarak OTC'ye ilişkin olamazsınız. Büyük problemler yaratır. araştırmalarla geçiren Choulis'e yöneltti Yunanistan'da genelde sağlık hizğımız sorular ve aldığımız yanıtlar şöyle: metleri nasıl yürütülüyor. Örnegin iiaç sa SEMPOZYUMA KAT1LAN ATİNA ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ DEKANI CHOULİS Vuran görevden alrndı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yenimahalle Belediye Başkanı Mustaja Vuran, tçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alınarak yerine ANAP'lı meclis üyesi Ramazan Tosun atandı. Vuran'ın görevden alınmasına gerekçe olarak "belediye imkânlarıyla kendi köyüne yol yaptırması ve işyerinde huzur bozucu davranışlarda bulunması" gösterildi. Belediyenin makine ve parasal olanaklarım kullanarak köyüne yol yaptırmanın karşılığı olan 31 milyon 625 bin 991 liranın tanzimi için mahkemeye verildiği bildirilen Mustafa Vuran 'ın faaliyet raporu, geçen haziran ayında bazı ANAP'lı meclis üyelerinin de desteğiyle 14'e karşı 21 oyla reddedilmişti. GÜNDÜİ İMŞtR tışları hangi kanallarla halka ulaşıyor? CHOULİS Sizden farklı olarak ülkemizde ilaç satışları tamamıyla davlet sağlık kuruluşlan kanalıyla yürütülüyor. Ister şehirde ister kırsal kesimde bütün vatandaşlar devlet sağlık kuruluşlarından ücretsiz ya da az bir ücretle ilaçlarını temin edebilirler. Ülkenizde ilaç firmalannda bir tekelleşme var mı? CHOULİS Ülkemizde ilaç üreten 45 yerli firma var. Tabii çokuluslu niteliğe sahip birçok yabancı firma üreticisi de mevcut. Bir oranlama yapacak olursam üretimin yüzde 85'ini yabancı fırmalar elinde tutuyor. Geri kalan yüzde 15'lik bölüm yerli üretici ler arasında paylaştınlmış dunımda. Ve bütün firmalar, üyesi bulunduğumuz AT'ye göre üretim yapıyor. Aynca yabancı ilaç kuruluşlan ülkemizde de ilaç üretimi yapıyor. Bizde örnekleriyle saptanmış bir propaganda tarzı var. Bir ilaç piyasaya yeni sürüldüğünde tanıtımı için çeşitli usüller deneniyor. Hekimler, eczacılar çeşitli amaçlaıia yurtdışı seyahatine gönderiliyor. Ya da çeşitli hediyelerle tanıtım pekiştiriliyor. Yunanistan'da bu propaganda nasıl yapılıyor? CHOULİS Bizde kesinlikle bu tip sistemler kuUanılmaz. Ilaçta üretici firmadan direkt lıekime giden bir tanıtım tarzı vardır. Yeni ürün çeşitli kampanyalarla, ki bunlann arasında teşvik edici bir takım hediyeler de olabilir, hekime öyle ulaştınlır. Sistem değişmez. Aykut, belediyelere sert çıktı ANKARA (AA) Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı İmren Aykut, belediyelerin kaynaklarından işçi ücretlerine öncelikle pay ayırmaları gerektiğini belirterek, "Başka alanlara harcayıp 'İşçilere para kalmadı' şeklindeki mazereti kabul etmiyorum" dedi. Aykut dün yaptığı yazılı açıklamada, Yenimahalle Belediyesi'nde işten çıkarılan 202 işçinin durumu üzerinde titizlikle durulduğunu ve bakanlık iş müfettişlerince olayın derhal incelenmeye alındığmı belirtti. Bakan Kahveci 4. Türk Alman Gazeteciler Semineri'nde konuştu 'Kanun değiştirmekle demokrasi oktşturulmaz' tstanbul Haber Servisi KonradAdenauer Vakfı tarafından düzenlenen " 4 . TürkAlman Gazeteciler Semineri"nin, "Türkiye Bir Demokratik Hukuk Devleti" konulu seminerinde konuşan Devlet Bakanı Adnan Kahveci, "Türkiye'de demokrat olduğunu söyleyen çok insan var. Ben hiç de demokrat bir insan değilinı. Azınlıktan olmayı yeğlerim" dedi. Demokratikleşmeyi sanayileşmeye benzeterek "Sadece kanunlan değiştirerek demokrasi oluşrurulamaz. Bu birden bire gerçekleşmez. Bunun için bir insan altyapısı gerekir yavaş da olsa ülkemizde bu gözleniyor" diyen Kahveci konuşmasını şöyle sürdürdü: yapbk. Sıkıyöoetimi kaldırdık" yanıtını verdi. Gazetemiz yerel yönetim muhabirlerinden Kemal Küçük de 'Demokratik Hukuk Devletinde Yerel Yönetimhakkında bir konuşma yaptı. Küçük, konuşmasında lstanbul'daki uygulamalardan somut örnekler vererek 1988'in ilk beş ayında idare mahkemelerinde 351 davanın İstanbul Anakent Belediyesi'nin aleyhine sonuçlandığını belirtti. Konuşmasında anakent belediye başkanlarının tek başlarına karar çıkarabildiklerini vurgulayan Kemal Küçük, " t s tanbul Anakent BeJedivesi yapüklarıyla halkın yerel yönetimlerde demokratik bilincinin gelişmesini "Katılımcı demokrasi, merke engellemektedir" dedi. zi bürokrasinin yavaş yavaş azalSeminer bugün değernlmasıdır. Bir genelleme yaparsak en iyi merkezi bürokrasi en kötü lendirme toplantısıyla sona yerel bürokrasiden daha kötüdür erecek. diyebiliriz." Etap Marmara Oteli'nde yapılan seminere SHP adına katılan Aydın Güven Gürkan, anayasanın geçici 15. maddesinin demokrasiyi işlemez hale getirdiğine değinerek "Biz SHP olarak muhaANKARA (ANKA) Türk fazakârlığın savunulduğu, 'sana Ceza Kanunu'nda yapılacak deyileşmeden demokrasi olmaz ve ğişiklikler çerçevesinde "düşünce hemen uygulanamaz' göriişüne soçu"nu içermesi nedeniyle sürekkatılmıyoruz" dedi. li tartışma gündeminin başında 2000'e Doğru Dergisi Genel yer alan bu yasanın 140, 141, 142 Yayın Yonetmeni Doğu Perinçek, ve 163'üncü maddeleri yeniden 11 Ocak ve 17 Şubat 1986 tarih düzenlenmek amacıyla uzun bir lerinde Tunceli Sıkıyönetim Ko aradan sonra TBMM gündemine mutanlığı tarafından verilen "İki geliyor. Adalet Bakanı Mehmet Topaç, mıntıkada yakala ve öldür" emirlerinin orijinallerini Kahveci'ye yaptığı açıklamada, sözkonusu sunarak "hüküm«t neden bu değişiklik lasansının ekim ayı soemiıierin üstüne gitmiyor?" diye nunda ya da en gec kasım ayı içinsordu. Devlet Bakanı Kahveci. de TBMM'de göriişülerek sonuPerinçek e "Biz elimizden geleni ca bağlanacağını bildirdi. Adalet Kabataş'ta kanlı soygun İ Düşünce suçuna îndîrim tasansı TCK'da değişiklik öngören tasarı TBMM'ye geliyor İstanbul Haber Servisi Kabataş'ta bir ijyerl silah tehdidiyle soyuldu, bazı ticari belgelerle bir miktar döviz ve Türk parası alan soyguncular olay sırasında bir kişiyi öldürdü, kaçan soyguncuların aranmasına devam ediliyor. ANKARA (AA) Trpfik kazaları dün de 11 can aldı. Olay dün Kabataş Setüstü HaKazalarda 10 kişi deyaralandı. Giresun'un Alucra, cı Izzetpaşa Sokakta meydana gelÇanakkale 'nin Ezine ilçeleriyle Mersin 'de traktör di. Mutlu Apartmam'na gelen 5 devrilmesi sonucu meyadana gelen kazalarda Gülsüm kişiden ikisi kapı önünde beklerMeyrili (46), Ali Çakır, Mustafa özer ve Hasan Ayaz, ken diğer üçü üst kata çıkarak ŞaAyşe Sivri adh kişiler yaşamlarını yitirdi. Bu kazalarda hin Ticaret Limited Şirketi'nin bubeş kişi de yaralandı. Giresun 'un Espiye ilçesinde Osman lunduğu bölüme girdi. SoyguncuTanış'ın kullandığı 29 AE 910 plakaü kamyonun Zeki lar içeri girdikten sonra silahlarıTosunoğlu yönetimindeki 28 AE 834 plakalı minibüse nı çekerek çalışanlann kıpırdama( R İ r I İ 2 l h İ h o f l s i h s i f î l m O C İ l l ' Kuçükköy Gazi Mahallesi sakınlen bir süre önce semtle malarını istediler. Daha sonra şir çarpması sonucu Zeki Tosunoğlu öldü. Konya'da Adil Görür yönetimindeki 42 AS 172 plakalı kamyonet ketin sahibi Hasan Kuş ile içerde D I I n a u ı u c u a ı ı a u m ı c a ı ı ı rjnde su d a ğ l j a n tankerin a|tmda ka|arak öjen Habjbe Mehmet Eken adh bisikletlinin ölümüne neden oldu. bulunan Cesim Alagöz'ü etkisiz Erkan adına Anakent Belediyesi ne siyah çelenk koyarak protesto gösterisi yaptılar. Gazi Mahallesi sakinleri Elazığ Bingöl karoyulunda meydana gelen kazada da duruma getiren soyguncular ticaAnakent Belediyesi yetkillerinden bir Habıbe Erkan'ın daha bir bidon su için tanker altında can vermemesi için Eşref Ateş yönetimindeki 23 A V 311 plakalı kamyon ri belgelerle 10 bin Federal Alman su sorunlarının çözümlenmesini ve bugüne dek akmayan suları için gelen faturalarının duzeltilmesini istediler. virajı alamayarak devrildi. Kazada Necip özkan ve Cafer Markı ve 500 bin lirayı aldılar. Anakent Belediyesi Genel Sekrterı Atanur Oğuz da başkan Bedrettin Dalan'ın geçen hatta referandum yüzunden Soyguncular kasadaki paraları Güven öldü, iki kişi de yaralandı. Van dan Bahçesaray'a gelemediğını bu hatta ıse kendisiyle birtikte semtlerine gelerek sorunlarına çare bulacağını belirtti. Yaklaşık 50 alırken bundan yararlanmak istegiden İsmail Kardeşoğlu yönetimindeki 65 AZ 293 plakalı kişilikgruphalındegelensemtsakınlenguvenlikgörevlılerineşliğinde BelediyeSarayı'ndanayrılarakAksarayyen şirket sahibi Hasan Kuş penkamyonun uçuruma yuvarlanması sonucu İsmail daki İSKI binasına gittiler burada da bir müddet oturarak protesto yapan semt sakinlen tekrar Belediye Sarayıcere camlanndan birini kırdı ve dıKardeşoğlu öldü, bir kişi de yaralandı. na gıderek buradan dağıldılar. (Fotoğraf: Uygar Gürkan) şardan yardım istedi. Bunun üzerine çıkan boğuşmada Cesim AlaDÜZELTME göz çeşitli yerlerinden vuruldu. Alagöz, kaldırıldığı tlkyardım • KIBRIS Dünkü gazetemizde yayımlanan "Kıbrıs'ta Hastanesi'nde ameliyata alınmaağır aksak" başlıklı haberde "Vasiliu'nun üç Rum sına karşın yaşamını yitirdi. Soyliderinin eski kurt danışmanlarının tuttuğu ışıkla sorunu guncuların dışarıda bekleyen arRum istekleri doğrultusunda çözme yolu aradığı kadaşları ile birlikte kaçtığı öğrebelirtiliyor" cümlesinde, "kurt" sözcüğü "kürt" olarak Bakanı Topaç, yapılacak değişik ma eyleminde bulunanlara 515 mekle birlikte, işlenen suçıa nildi. yayımlanmıştır. Dizgi yanlışlığını düzeltiriz. likle TCK'yı "çağın gereklerine yıl ceza öngören 163'üncu mad "cebir" unsurunun aranması u y g u n " hale getireceklerini de yeniden düzenleniyor. Yeni ta hükmü eklendi ve bu durumlarsarıyla, bu maddelerde yer alan da cezanın 2 ile 5 yıl arasında vesöyledi. TCK'mn " k o m ü n i z m cezalar yarı yanya indiriliyor. Ül rilecegi konusu maddede yer aldı. propagandası" ve bu amaçla ke dışında devletin itibarını küçül1946 ve 1949 yıllannda yapılan "örgütlenmeyi" cezalandıran 141 tücü faaliyette bulunanlara 5 yıl değişikliklerde ceza sürelerinde ve 142. maddeleri 52 yıldan beri dan başlamak üzere hapis cezası değişiklik yapılmadı. İstanburda görevlendirilmek üzere: yürürlükte bulunuyor. öngören 140'ıncı madde ise tü1951 yılında yapılan son değiBakan Topaç'ın verdiği bilgiye müyle yürürlükten kaldınhyor. şiklikte "cebir" unsuru yasa madgöre, 5 yıldan başlayarak idam ceTCK'nın 141 ve 142'nci mad desinden çıkartılarak cezalarda zasına kadar giden 141'inci mad deleri 1936 yılında yürürlüğe gir ağırlaştırmaya gidildi ve aynca de, 2 yıldan 15 yıla kadar hapis diğinde 512 yülık hapis cezası ön 141'inci maddeye "idam" hükmü cezasını içeren 142'nci madde ile görüyordu. eklendi. Sözkonusu yasa maddeKonulannda yetiştirilecek laikliğe aykırı davranarak devle1938 yılında yapüan degişiklik leri o günden beri bu şekilde uytin düzenini dini esaslara uydur te, aynı miktarda hapis öngörül gulandı. Trafik kazaları: 11 ölü • Hukuk Uzmanı AGAZİN • Mali Işler Memuru • Analist/Programcı Ankara'da görevlendirilmek üzere: LJLJLJ Yepyeni bir dergi! Konusunda yetiştirilecek • Bilgi Işlem Pazarlama Mümessilleri alınacaktır. 1 Eldm'de Adaylann, iyi düzeyde İngilizce bilmeleri, yükseköğrenimlerini tamamlamış ve askerliklerini yapmış olmalan (erkek adaylar için) gerekmektedir. İsteklilerin, bir fotoğraflanyla birlikte en geç 7 Ekim 1988 Cuma akşamına kadar • İstanbul'da: İnönü Caddesi 96/1. Avaspasa 80090 • Ankara'da: Cinnah Caddesi 3. Kavâklıdere 06422 adreslerimize şahsen ya da mektupla başvurmalannı rica ederiz. Can Ünlü, Renç Koçibey, Bedri Zenginkuzucu, François Baudin (Fr), Firuzan Kanatlı (İng), Erus (İtal), Ali Deveci'den oluşan yaym kurulu (International Business Machines) Türk Limited Sirketi Güneri Cıvaoğlu yönetiminde
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle